Jump to content

Gözleri Bağlıyken Renkleri görüyor


Recommended Posts

o Durum farklı. O adam gerçekten ''gözsüs görüyor'' ise ben bunu elleriyle değilde fırça ile yapmasını beklerim.

O boyalar sürüldükleri yüzeyde çok net algılanır kabartılar oluştururlar.

Tabiki hiç kolay iş değil.Ama mucize de değil.

video yu izledinmi bilmiyorum ama, adam dogustan kör.. yani anlicagin bizim gördugumuz hicbirseyi görmemis biri.. önemli olan bu kör halinde resim yapmasi degil, hicbirseyi ömru hayatinda görmemis adam bunlari nasil algilayip aynen cizebiliyor olmasi önemli..

Link to post
Sitelerde Paylaş

video yu izledinmi bilmiyorum ama, adam dogustan kör.. yani anlicagin bizim gördugumuz hicbirseyi görmemis biri.. önemli olan bu kör halinde resim yapmasi degil, hicbirseyi ömru hayatinda görmemis adam bunlari nasil algilayip aynen cizebiliyor olmasi önemli..

Bak, bunun konudaki şu kız ile farkı var.

Bu adam dokunarak algılıyor, o kız ise (sözde) dokunarak ''görüyor''. Hemde ''dokunma hissi'' ile değil, direk eli ile görüyor (sözde).

Bu şekilde dokunarak eğitmiş kendini. Muhtemelen binlerce yağlı boya tabloya dokunmuştur, -her yağlı boya tabloda belirgin kabartılar olur-

İtalyada ki o ktedrali çizmesini istedikleridne önce binayı eliyle baştan sona yokladı -ve bu arada ona bina nın yapısı ayrıntılıca anlatıldı.SOnra dabinanın makentine dokunarak onu algıladı. Dediğim gibi evet çok zor ama mucize değil. Doğa üstü sayılmaz. Bu o kızın yaptığı idda edilen şey ile bir tutulamaz.Kızınki çok iddialı çok abartılı.

Eğer göz dışında gören bir şeylere sahipse, bunu kabartma olmayan yazıları okumakta yada koluna giren biri veya bastonu olmadan yolunu bulmakta kullanması daha mantıklı olmazmıydı?

tarihinde NiHiL tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Alıcısı olduktan sonra satıcısı elbet bulunur böyle şeylerin.

Kağıda dilek yazılarak o kağıtları yaktıktan sonra yazılanları okumanın bir hilesi var. Bir şekilde (el çabukluğu ile) yazılı kağıtlar başka kağıtlarla değiştiriliyor ve başka bir yerde (veya gizlice) okunduktan sonra gerisi şov yapmaya dönüşüyor. Renkleri bilmenin de benzer bir hilesi olabilir ancak parmak ucları ile renkleri görebilmek bilimsel olarak mümkündür. İnsanda en hassas sinir ucları gözdibinden sonra dil, dudaklar ve parmak uclarındaki sinir uclarıdır. Hatta görme özürlüler için parmak ucu ile görmeyi sağlayan araçlar da yapıldı. Büyük uğraşlardan sonra ancak çok az ilerleme sağlanabildi. Renkleri ayırdedebilme, ışık ve karanlığı farkedebilme gibi. Burada öyle bir şey de yok. Bu renk görmede de bir hile olması muhtemel.

Bu tür şeyler ile halkı kandırma aslında suçtur. Bunlar hemen gözaltına alınıp hileleri açığa çıkartılmalıdır.

Ancak dinci bir iktidardan böyle bir davranış beklemek saflık olur. Mucizelerden, masallardan ve gerçeküstü şeylerden nemalananlar için bu gibi hileler propaganda malzemeleridir.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

13 yaşında Aylin gözleri bağlıyken elindeki eşyaların renklerini bilebiliyor. Üstelik Ayşe Arman ve Akut üyeleri Nasuh Mahruki ve arkadaşları da bu duruma şahit olmuşlar.

Ayşer Arman'ın paranormal bir kız olan Aylin ve annesi ile iki gündür devam eden röportajı:

Sen bize şu beynindeki ekranı bir anlatsana...

- Plazma televizyon gibi. Önceleri yavaş açılıyordu şimdi pıt diye açılıyor.

Ekran beyaz mı?

- İstediğim renk yapabiliyorum. Her şeyi o ekrana kaydediyorum, bazen de tekrar geri alıp izliyorum. Fotografik hafızam da var. Bir şeyi bir saniye görmem yetiyor. Ekranımda beliriyor, ona bakıp uzun uzun anlatabiliyorum. İsterseniz bir kağıda isimler yazın, ben onların enerjilerini bir hissedeyim, sonra onları karıştırın kapalı olarak önüme koyun, ben size o isimleri söyleyeyim.

(Minik kağıtlara, Suna (ablam), Ömer (sevgilim), Veronika (annem), Ayşe (ben), Alya (kızım), Mehmet (rahmetli babam) yazıyorum, dokunuyor, karıştırıyorum, ters çevirip önüne koyuyorum, gözleri kapalı elleriyle okuyor, herkesin ismini doğru biliyor. Ama aralarından Mehmet'in soğuk olduğunu söylüyor. Yani kalbinin durmuş olduğunu, yani öldüğünü...)

....

(Aylin gözlerini kalın, siyah bir bantla kapatıyor. Ve önüne koyduğumuz her şeye bir dokunup rengini söyleyiveriyor. Kırmızı ajanda, mavi kitap, turuncu anahtarlık, bordo cüzdan, pembe çakmak, bir dergi kapağındaki bütün renkler... Acayip şaşırıyorum. Çünkü beklemediğim bir hamleydi. Nasıl oluyor! Bu kızın gözleri kapalı... Resmen elleriyle görüyor...)

Nasıl yapabiliyorsun? Renklerin enerjisini biliyorsun da o yüzden mi?

- Evet. Eğitimin ilk başında renkleri öğrendik. En sıcağı sarı, sonra kırmızı geliyor, öyle gidiyor. Onların enerjisini bilince görmeye gerek kalmıyor, dokununca anlıyorsun. Ve ekranımda o renk beliriyor. Bunu çok kolay yapabiliyorum. Daha zorunu deneyelim. Masaya renkli bir sürü şey koyun, bir iki tanesini çıkarın ben size hangi renkleri çıkardığınızı söyleyeyim...

Yapabilir misin gerçekten?

- Evet.

Linkler:

1. Bölüm: http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=13126721&yazarid=12&tarih=2009-12-06

2. Bölüm: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/13128370.asp?yazarid=12&gid=61

Biraz dikkat çekmek, biraz piyasıyı canlandırmak ve birazda reyting.

Her iki taraf tarafından kurgulanmış ve gerçek gibi türk halkına sunulan sıradan bir oyundan başka bişi değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Biraz dikkat çekmek, biraz piyasıyı canlandırmak ve birazda reyting.

Her iki taraf tarafından kurgulanmış ve gerçek gibi türk halkına sunulan sıradan bir oyundan başka bişi değil.

Oradaki şahitlerden birini tanıyorum. (Tanıyorum dediysem kitabını okumuştum.) Piltdown adamı sahtekarlığına karışacak zihniyette biri olmayacağına eminim. Onu da kandırmış olmaları zor. Bir de Sertap Erener ile Nasuh Mahruki'yi katmışlar ki M. kesinlikle gördüklerim gerçek diyor. Oyunun "İki taraflı" olması zor. 0 taraflı da olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

...

Bu tür şeyler ile halkı kandırma aslında suçtur. Bunlar hemen gözaltına alınıp hileleri açığa çıkartılmalıdır.

Ancak dinci bir iktidardan böyle bir davranış beklemek saflık olur. Mucizelerden, masallardan ve gerçeküstü şeylerden nemalananlar için bu gibi hileler propaganda malzemeleridir.

Sevgiler.

Hatta yakalım gitsin bunları cadı niyetine! Hey allam!

Nasıl da gündelik olaylar ve siyaset arasındaki bağıntıyı kurmuş ama. Devrimci pratik budur işte! Bakın da feyizlenin!

Ahaliye:

Bu tür meselelere ihtiyatlı yaklaşmak lazım. susitimale oldukça açık bir konu. Ancak ben bu tür deneyimlerin gerçekliğini baştan reddetmiyorum.

tarihinde Fuzûlî tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

O gözleri bağlı renkleri göredursun......

Ben gözlerim bağlı sahtekarlıkları görürüm.

Gelsin de önümde yapsın bakalım.......

Hacı ağabey, sen ufo gördüğünü söylememiş miydin? Mesela o bundan daha mı az şaşırtıcıydı?

Yoksa ufo gördüğünü söylediğinde ironi mi yapıyordun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Millet bir değişik yahu. Niye tutuklansın diyorsunuz insanlar hemen? Bırakın bir iddiaları varsa sınansın. İllüzyon olsa ne yazar hem, ilgi çekici neticede. Bırakın insanlar eğlensinler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu tür olayların ne bilimle ne de akılla ilgisi yoktur. Bizler için eğlence malzemesi olabilir, hatta ne gibi hileleri var dedektiflik yaparak ortaya çıkarabiliriz.

Ancak bu tür olaylar aklı ve bilimi rafa kaldırdığı için, halkın büyük bir kesimini sihire ve metafiziğe yönlendirdiği için mücadele edilmelidir. Tıpkı ateistforumun kuruluş amacı gibidir. Cennet için tapu dağıtarak halkı sömürenleri gördük. Peygamberden mesaj getirdiklerini söyleyerek inanırları dolandıranları gördük.

Bu tür şeyler sirklerde gösteri amaçlı yapılabilir. Öyle ya oralarda insanları belinden testere ile ikiye ayırıyorlar. Uçuruyorlar, kaybedebiliyorlar vs. Ve herkes hilesinin ne olduğunu bilmese de, bunun bir hilesi olduğu konusunda hemfikir.

Ancak bunların konumu öyle değil. Baksanıza sevgili fuzuli sosyalist olmasına rağmen bu tür deneyimlerin gerçekliğini reddetmiyor Sevgili astur da bırakın insanlar eğlensin diyor. Bu tür olaylar astur'u eğlendirir ama başkalarını eğlendirmiyor, aklını başından alıyor.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

Bu tür olayların ne bilimle ne de akılla ilgisi yoktur. Bizler için eğlence malzemesi olabilir, hatta ne gibi hileleri var dedektiflik yaparak ortaya çıkarabiliriz.

Ancak bu tür olaylar aklı ve bilimi rafa kaldırdığı için, halkın büyük bir kesimini sihire ve metafiziğe yönlendirdiği için mücadele edilmelidir. Tıpkı ateistforumun kuruluş amacı gibidir. Cennet için tapu dağıtarak halkı sömürenleri gördük. Peygamberden mesaj getirdiklerini söyleyerek inanırları dolandıranları gördük.

Bu tür şeyler sirklerde gösteri amaçlı yapılabilir. Öyle ya oralarda insanları belinden testere ile ikiye ayırıyorlar. Uçuruyorlar, kaybedebiliyorlar vs. Ve herkes hilesinin ne olduğunu bilmese de, bunun bir hilesi olduğu konusunda hemfikir.

Ancak bunların konumu öyle değil. Baksanıza sevgili fuzuli sosyalist olmasına rağmen bu tür deneyimlerin gerçekliğini reddetmiyor Sevgili astur da bırakın insanlar eğlensin diyor. Bu tür olaylar astur'u eğlendirir ama başkalarını eğlendirmiyor, aklını başından alıyor.

Sevgiler

Akılla ve bilimle, olağanüstü gördüğümüz/gördükleri(bizce/onlarca) her şey=hiçbir şey uzaktan yakından ilgili değil o zaman...

Akıl ve bilim ne ile ilgilenir, ilgileniyor ? "sizce" demek zorunda kaldığım için, şu an kendimi oldukça kötü hissettim.

tarihinde Yaprak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir de düşündürücü olan şu ki elbette her şey kuşku ile ilerliyor fakat kaçımız önyargılarımızdan arındırılmış saf bir kuşku ile hayatı, dünyayı, evreni ve hepsinden daha da önemlisi kendimizi irdeleme yetisine sahibiz acaba ?!

Aslen irdeliyor muyuz yoksa kendimizin dahi farkında olmadığı ve şüphe diye sunduklarımız baştan içimizde sinsice kabule hazır egolarımız mı!..

Düşünelim derim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili yaprak hepimizin aklı var, hepimiz aklımızı ilgi duyduğumuz şeylere yöneltiriz. Kimimiz bilime, kimimiz masallara, sihire, kimimiz kendimize vs.

Sihir, masal, metafizik gibi şeyler sağduyumuza terstir. Ama çoğumuz masal dinlemeyi severiz. sihrin arkasında yatan gerçekleri bilmediğimiz için gizemli ve ilginç gelir. Ama sihire, gerçekmiş gibi inanmak saflıktır. Sihir maddenin tabiatına terstir. Hiçbirşey yoktan var olmaz hiçbir şey yok olmaz. Bu bakış açısı, bilimsel bir şüpheciliği doğurur. Her olayın sebep-sonuç ilişkisini çözmek, maddedeki yasaları ortaya çıkarmak gerekir. Akıl bunlarla uğraşır. Sağduyumuz sayısız deneme yanılma ve olayların arkasındaki gerçekleri görebilme ile oluşmuştur. Sağduyumuza ters gelen bir şeyi hemen sorgulamalı arkasındaki gerçekleri bulmalıyız. Bulmadan rahat etmemeliyiz. Aksi halde sihirlere, hurafelere, masallara inanan saf bir insan olmuş oluruz. Kandırılmamız, yönlendirilmemiz kolay olan edilgen bir insan oluruz.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...