Jump to content

iyi insan...


Recommended Posts

Evet ben kafamdaki sufi düşünceyi açıkladım denebilir başka türlüsünü kavrayamıyorum :)

İnsanın kendi hiçliğinin farkına varması ve bu sayede gerçek vefayı araması gibi şeyleride anlayamıyorum.

Kendini bir hiç olarak gören insan neden birşeylerin peşinde olsun ki?

Ben teorik olarak tanımlanan bu sufi yada adı ne dersek diyelim tavrın insan doğasına uyumlu olmadığını, ütopik olduğunu düşünüyorum.

Sevgili Dehri,

Valla bu konuda bende sana katılıyorum. Hatta katılmaktan ziyade iki de laf edeyim diyorum.

Bence adına sufilik, ya da her ne denirse densin bu düşünce benim inandığım Tanrı kavramıyla hiç örtüşmüyor. Zira Tanrı bizden öyle hiçliğimizi düşünüp, suya sabuna dokunmadan bir hayat geçirmemizi istemiyor, bizzat hayatın her alanında olmamızı ve iyilikten yana tavır alıp, zulümle mücadele etmemizi istiyor. Burda modellenen bir sufi bakış bence tembellik ve bencillikten çok çok daha kötü bir yaşam biçimi. Maalesef ben bunu böyle algılıyorum...

Sevgiler...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 56
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sevgili Dehri,

Valla bu konuda bende sana katılıyorum. Hatta katılmaktan ziyade iki de laf edeyim diyorum.

Bence adına sufilik, ya da her ne denirse densin bu düşünce benim inandığım Tanrı kavramıyla hiç örtüşmüyor. Zira Tanrı bizden öyle hiçliğimizi düşünüp, suya sabuna dokunmadan bir hayat geçirmemizi istemiyor, bizzat hayatın her alanında olmamızı ve iyilikten yana tavır alıp, zulümle mücadele etmemizi istiyor. Burda modellenen bir sufi bakış bence tembellik ve bencillikten çok çok daha kötü bir yaşam biçimi. Maalesef ben bunu böyle algılıyorum...

Sevgiler...

bergüzar abla sende anlamadın bizi.

ben senin yazdıklarının tam da aksini yazmıştım oysa..sufi yaklaşım terki dünya edip zulümle mücadele etmemek değildir.

hadi dehri kuantum dünyanın adamı ve bu yüzden böyle bir sufi modellemesi yapmış diyelim:)

ama bence sen tasavvur ettiğin bu sufi modelini tekrar gözden geçir.

sufiler vahiy farkındalığı çok yüksek olan ve hayatın her alanında bu minval üzerinde yaşayan insanlardır..hayat seccadenin üzerinde mi geçiyor bergüzar abla,sen tembellikten bencillikten falan söz etmişsin..

ayrıca fuzuli ye de birkaç sözüm var.

gerçekten ağır yazıyorsun,anlamaya çalışıyorum fakat ben düşündüklerinin tamamını yazmanı isterim..çünkü sen de sufi bir kişiliksin..seni okuduğum ilk günden beri farketmiştim bunu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben iyilik ve iman arasındaki dolaysız bağlantıları-köprüleri yıkarak, "kafir" olana iyi olma şansı veriyorum da sen bunun farkında değilsin, o halde nerelerdesin.

Kafire küçük bir iyilik şansı bahşederken ''mutlak iyiliği'' de allaha imana bağlayıp inancı yüceltiyorsun el altından. Abdallık müessesesini de yüceltip tam imanlı uçukları cilalaman gözden kaçıyor sanma. Önce iyiliğe ''adanmışlık'' gibi bir anlam verip, sonra bu adanmışlığın ancak allah yolunda olabileceği yargısını koyuyor ve mutlak iyilik için tanrıya inanç şartını getiriyorsun. Oysa ne mutlak iyilik diye bir şey vardır, ne iyilik adanmışlıktan ibarettir, ne de bunun için allaha iman gerekir.

Allah inananların allahı mutlu etme yönündeki motivasyonunun insan mutluluğu ve istekleriyle çeliştiği noktada ortaya iyilik değil kötülük çıkacağı biçimindeki eleştirimin de üstünden atlamışsın.

Kireç inanmayan ama iyi olan herkesi kendi bulunduğu yerden mümin-müslüman ilan ediyor.

Yani iyi bir ateistin elinden ateist olma hakkını alıyor. Yani ona göre ne dersen de "iyi" isen müminsin. Ateist olduğunu iddia etme şansın yok.

Evet, Kirec'in böyle bir takıntısı var. Kendine göre tanımladığı bulanık bir ''iyilik''ten hareketle islamı temize çıkarmaya çabalıyor. Bu durum, diğer tüm yöntemlerin işe yaramazlığını görmüş olduğunu ama yine de dinden kopamadığını gösteriyor. Dinini kurtarabilmek için bu tür yollara başvuruyor yazık. Halbuki tam da iyiliği maddeden soyutladığı için ortada bir iyilik kalmıyor.

Sen 'ne ayaksın' peki Fuzuli? Senin inanç durumları nasıl? Tam olarak neye inanıyorsun sen?

Senin işine geliyor galiba. Hem ateist olmak hem de bir müslüman tarafından ve nihayet sana göre varsa bir tanrı tarafından ödüllendirilmek.

Bence de kıyak iş. Kaybetme riskin yok ne de olsa!:)

Şu devrimciler ve onların insanlık için mücadelesi meselesinin de cevabını vermiş oldum. Almışsındır herhalde

Bunları neden söylediğini anlayamadım. Anlamazdan geldim değil, cidden anlamıyorum.

Esrarengiz hava verip üste çıkmaya çalışıyorsun galiba.

Tama çık üste. Pozisyon takıntım yoktur. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

bergüzar abla sende anlamadın bizi.

ben senin yazdıklarının tam da aksini yazmıştım oysa..sufi yaklaşım terki dünya edip zulümle mücadele etmemek değildir.

hadi dehri kuantum dünyanın adamı ve bu yüzden böyle bir sufi modellemesi yapmış diyelim:)

ama bence sen tasavvur ettiğin bu sufi modelini tekrar gözden geçir.

sufiler vahiy farkındalığı çok yüksek olan ve hayatın her alanında bu minval üzerinde yaşayan insanlardır..hayat seccadenin üzerinde mi geçiyor bergüzar abla,sen tembellikten bencillikten falan söz etmişsin..

ayrıca fuzuli ye de birkaç sözüm var.

gerçekten ağır yazıyorsun,anlamaya çalışıyorum fakat ben düşündüklerinin tamamını yazmanı isterim..çünkü sen de sufi bir kişiliksin..seni okuduğum ilk günden beri farketmiştim bunu.

zensenim,

Ben doğru algıladığımı düşünüp öyle yazdım ve ısrarlıyım bu yazdıklarımda da. Kendimce iyilik ve kötülük tanımı yaptıktan sonra sufilikle ilgili bakış açımı ortaya koydum. Zira bunun üst evresi biraz vahdeti vücud inancına kayar ki, onun durumunu bizzat kuranda zaten biliyoruz. Şimdilik düşüncem bu minval üzeredir. Ama sufiliğin başka bir tanımı ya da yaşayan örnekleri varsa, onları yazın ve kendi bakış açımı yeniden gözden geçireyim.

Sevgiler canım...

Link to post
Sitelerde Paylaş

İyilik ve kötülük yanlış irdelenmiş. Evrimsel açıdan baktığımız zaman doğada iyilik olmadığını görürüz, sadece güçlü ve zayıflar vardır.

İyilik denen şey bir sahtekârdır, insanı zayıf ve kişiliksiz kılar. Neden bu kadar kesin konuşuyorsun derseniz, kendi hayat deneyimimle bunu elde ettiğimi söylerim. Hayatım boyunca insanlara saygı duydum ve incitmemek için elimden geleni yaptım ama karşılığında ezildim ve zayıfladım. Demek ki yanlış olan iyi davranmakmış, yapılması gereken şey bir bozkurt kadar vahşi olmaktır.

Nietzsche şöyle der; “sert olun ve acıma hissini unutun çünkü kötülük insanın en büyük gücüdür”.

Tabi kötü olun derken sebepsiz yere insanları rahatsız edin, kendinizden zayıfları dövün, hayvanlara eziyet edin anlamında değil. Gücünüzü kaybetmemek için kendinizden taviz vermeyin size kötü olana asla acımayın ve çok daha kötü olun.

Kişi içindeki iyiliğe bir son verirse üstün bir kişiliğe dönüşür ama başka insanları memnun edeceğim diye iyi davranırsa doğaya aykırı hareket etmiş olur ve yaşam mücadelesinde kaybeden taraftaki yerini alır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Dehri,

Valla bu konuda bende sana katılıyorum. Hatta katılmaktan ziyade iki de laf edeyim diyorum.

Bence adına sufilik, ya da her ne denirse densin bu düşünce benim inandığım Tanrı kavramıyla hiç örtüşmüyor. Zira Tanrı bizden öyle hiçliğimizi düşünüp, suya sabuna dokunmadan bir hayat geçirmemizi istemiyor, bizzat hayatın her alanında olmamızı ve iyilikten yana tavır alıp, zulümle mücadele etmemizi istiyor. Burda modellenen bir sufi bakış bence tembellik ve bencillikten çok çok daha kötü bir yaşam biçimi. Maalesef ben bunu böyle algılıyorum...

Sevgiler...

Sevgili Bergüzar

Hayatın her alanında olmak ne demek? Bahsettiğin şey çalışmak ise sufiliğin (adına sufilik dememek lazım aslında) buna neden engel olduğunu düşünüyorsun? Geçiminden fazlası için çalışmamak, mesela para biriktirmemek, az ile yetinip kazandığının fazlasını dağıtmak gibi bir yol seçerek de yaşayabilir bir Gerçek talibi. Ya da doğada tek başına kalarak yaşamayı da tercih edebilir. Bu Tanrı inancına aykırı mıdır diyorsun yani?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunları neden söylediğini anlayamadım. Anlamazdan geldim değil, cidden anlamıyorum.

Esrarengiz hava verip üste çıkmaya çalışıyorsun galiba.

Tama çık üste. Pozisyon takıntım yoktur. :)

Bir kadın olarak şu söylediğin/ima ettiğin şeyden utanmalısın.

Benden bir cevap mevap alamazsın artık.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ayrıca fuzuli ye de birkaç sözüm var.

gerçekten ağır yazıyorsun,anlamaya çalışıyorum fakat ben düşündüklerinin tamamını yazmanı isterim..çünkü sen de sufi bir kişiliksin..seni okuduğum ilk günden beri farketmiştim bunu.

Sanıyorum bir "Sufi" değilim.

Ağır gelir derken tahammül edemezsiniz demek istedim.

Düşündüklerimin tamamını bulduğum gün hiç bir şey yazmayacağım, yazmamın gerekmeyeceği gündür, Zensen ciğerim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir kadın olarak şu söylediğin/ima ettiğin şeyden utanmalısın.

Benden bir cevap mevap alamazsın artık.

Zaten verecek cevabın yoktu, bu sana bahane oldu diyelim istersen.

Erkek olsaydım sorun olmayacak mıydı yani?

Bırak ''allahını seversen'' ya...

Beni değil kadınlığı ayıplıyorsun sen.

tarihinde Freddie_ tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Iımm, Kur'an'a göre O, iyi ve kötü ayrımı yapmıyor. Hayır.

İyilik ve kötülük yok.

Haklılık ve haksızlık var.

Karşınızdaki insanın tanımlanmış haklarını gözetiyor ve riayet ediyorsanız yeterince iyisinizdir.

Ama bu krallığa kabul edileceğiniz anlamına gelmiyor.

İşte yukarıda astığım Kur'an ayetleri kafirlerin yaptığı iyiliklerin onlara fayda sağlamayacağını söylüyor.

İyi olanın geçmesine müsade eden kötü olanı kapıda-dışarıda bırakan bir Tanrı...Hayır.

İyileri kendine seçen Tanrı. Bu fazla tarihselci ve modern bir bakışın tanrısı. Analitik düşünen bir tanrı bu.

"Mit" ve "büyü"nün, bir "şaman"ın, "Kam"ın, "peygamber"in, "veli"nin perspektifinden işin böyle göründüğünü sanmıyorum. Okuduklarım bunun böyle olamayacağını söylüyor.

O: ulu Gerçek, yıkıkların ve mahzunların peşinde. İstediğiniz kadar iyilik edin, hatta ibadetiniz bile para etmez acziyetinizden kaçıyor ve onunla yüzleşmekten korkuyorsanız eğer. Gark olduğunuz "anlamsızlık" veya "bunalım" denizi sizi ürkütüyor ve ona hemen arkanızı dönüp günlük piyesinizdeki rolünüze alelacele geri dönüyorsanız korkup, yaptığınız iyiliklerin hiç bir anlamı yok. Siz Gerçekten kaçtınız. Ki yasak elmadır bu.

Daha fazlasını yazdım ama kimilerine ağır geleceğini düşünerek geri alıyorum onları.

Kızılderili bilgeye sormuşlar iyi nedir kötü nedir ?

İyi senin karınla olmamdır,kötü ise karımla olmandır demiş.

Kafir kötülüğü işlerken menfaatini gözetir bir diğerinin hakkını hiçe sayar.İyiyi kendine kötüyü ötekine verir.

Tanrı iyileri kendine neden ayırsın ki ? Tanrı için iyi ve kötü kriteri yoktur.Onun iyiye ihtiyacı yoktur.Kötü ona zarar da vermez.Bu kriterler bize göredir.Ha Tanrı yarattığının acizliğini bilir mi? bilemz mi ? diye sorarsak bilmelidir. Tanrı herkese eşit haklar sunmuşsa akleden zatların bu hakkları gözetmesi gereklidir.Çünkü önce kendi acizliğini ve ihtiyaç sahibi olduğunu biliyor.Diğeri de onun gibidir.Kötü iyiliğin ne olduğunu çok iyi bilendir.

Şimdi ayet numarası veremeyeceğim ama ahireti anlatanbn ayetlerde Allah onların arasını ayırdı gibi bir ifade var çok dikkatimi, çekmiştir.Bilen varsa yapıştırsın olmazsa ben bulup yapıştırabilirim.Arasını ayırmak eşitlemek.Kurana göre değerlendireceksek .Kuranda iyilerin 8 ayrılacağı 8 kapısı olan bir cennet kötülerin 7 ye ayrılacağı 7 kuyulu bir cehennem vardır.Yani Tanrı iyileri yanına filan almıyor.Sadece aralarını ayırıyor.

Yasak elma ölümlü olmayı kabullenememektir.Mal biriktirip hiç ölmeyecek gibi dünyaya tapmaktır.Oysaki hayvanlar en az insan kadar bencilce yaşadıkları halde asla ihtiyaçtan fazlasını toplamaz.Asla zevkine öldürüp bırakmazlar.Hep zaruret halidir onların yaptığı kötülük.Bir tek en akıllı hayvan olan insan yer içer israf eder mal biriktirip haksızlık eder.

tarihinde ezberbozan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kızılderili bilgeye sormuşlar iyi nedir kötü nedir ?

İyi senin karınla olmamdır,kötü ise karımla olmandır demiş.

...

Tanrı iyileri kendine neden ayırsın ki ? Tanrı için iyi ve kötü kriteri yoktur.Onun iyiye ihtiyacı yoktur.Kötü ona zarar da vermez.Bu kriterler bize göredir.Ha Tanrı yarattığının acizliğini bilir mi? bilemz mi ? diye sorarsak bilmelidir.

Demek istediğim budur. Hem sağol hem bravo.

Yasak elma ölümlü olmayı kabullenememektir.

Ve insan erosta (seks) ölümsüzlüğü arar. (Platon)

tarihinde Fuzûlî tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Bergüzar

Hayatın her alanında olmak ne demek? Bahsettiğin şey çalışmak ise sufiliğin (adına sufilik dememek lazım aslında) buna neden engel olduğunu düşünüyorsun? Geçiminden fazlası için çalışmamak, mesela para biriktirmemek, az ile yetinip kazandığının fazlasını dağıtmak gibi bir yol seçerek de yaşayabilir bir Gerçek talibi. Ya da doğada tek başına kalarak yaşamayı da tercih edebilir. Bu Tanrı inancına aykırı mıdır diyorsun yani?

Sevgili Fuzuli,

Bazen kelimeler biter ya o hallerden biri. Sanırım ne demek istediğimi anlatamıyorum. Benim asıl demek istediğim, çağa göre hareket edip ona göre eylemler üretmek ve geliştirmek. Haksızlık ve adaletsizliğin bu kadar had safhada olduğu günümüz dünyasında, kendimize yetecek kadar çalışıp biriktirmeden yaşamaktansa, daha çok çalışıp daha çok faydalandırmak bana göre daha erdemlice geliyor. Bu anlamda sufiliği yukarıda yazdığım nedenlerden ötürü çok doğru bulmuyorum. Veya ben sufilik nedir bilmiyorum...

Sevgiler...

Yasak elma ölümlü olmayı kabullenememektir.Mal biriktirip hiç ölmeyecek gibi dünyaya tapmaktır.Oysaki hayvanlar en az insan kadar bencilce yaşadıkları halde asla ihtiyaçtan fazlasını toplamaz.Asla zevkine öldürüp bırakmazlar.Hep zaruret halidir onların yaptığı kötülük.Bir tek en akıllı hayvan olan insan yer içer israf eder mal biriktirip haksızlık eder.

Bakara 219 der ki;

Sana neyi infak edeceğini/vereceğini sorarlar. De ki, ihtiyaçtan fazlasını.

Ölümlü bir insan için ve ne zaman öleceğini bilmeyen insan için öğleyin karnını doyurmuşsa, akşam öyünü onun için ihtiyaç fazlasıdır ve verilmesi gereken şeyde budur. Ezberbozanın yazdıklarına katkı ile beraber bunu Fuzuli ve zensen için de yazdım. Bu anlamda bir sufilik ya da adı her ne ise becerebiliyorsak o zaman doğru yoldayız demektir. Ve sevgili Dehri nin de yazdıklarına biraz daha değineyim.

Ben karşılıksız hiçbir eylemin olmadığını düşünüyorum. Sırf Allah rızası gözetilerek yapılan bir eylemde bile temiz bir bencillik her zaman mevcuttur ve olacaktır. Çünkü insanın doğası bunu gerektirir. Ama bu bencilliğin hiç kimseye zararı yoktur...

Herkese...

Selamlar...

Sevgiler...

tarihinde berguzar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Anladıgım kadarı ile "mutlak" iyi olabilmek için insanın insan olmaktan çıkması bir nevi "melek" gibi ve hatta "tanrı" gibi birşey olması gerekiyor (isa gibi :) ). İnsanı insan yapanların başında dünyevi beklentiler gelir. Ayrıca mutlak iyi olabilmek için dünyevi beklentilerden kendini arındıran kişi yinede uhrevi beklentilere sahiptir. Olabilecek en üst düzeyde, mutlak iyi bir insan, Allah'ın varlıgında kendi varlıgını yoketmek bu sayede kendini tanrılaştırmak gibi beklenti içindedir. Asıl mutlak iyi diyebileceğimiz bir insanı hiç bir inanca, dünyevi, uhrevi beklentiye sahip olmadan iyi olabilen insan olarak tanımlamak daha tutarlıdır gibime geliyor.Bu da zaten sadece tanımda kalır. :)

Aslında haklısın insanı insan yapan dünyevi beklentileridir.Fakat ince bir ayrım var.

Haklar.

Her insanın bu haklara sahip olduğunu kavrayıp hududu aşmamak kaydıyla bir inanır mükafat bekleyebilir.

Dediğin gibi mutlak iyilik ancak ihtiyaçları olmayan sürekli almadan veren bir zatın (malum Zat) elinde olabilir.Bu insanın bir özelliği olamaz.Sadece adaletli ayakta tutatarak iyi ve kötünün dengesini sağlayabiliriz.Bütün canlıların yaşama haklarına ve asgari müşterek standartlarına eşitlik sağlayabiliriz.

İnsan için bunun tanımda kalması çok normal.Çünkü ihtiyaçları olan bir canlıyız.

Belkide sufilerde bunu kavramışlar gözleri daha aç kişilerdir :)

Sürekli veren bir kapıya ümid besliyorlar.Buda yine insani bir özellik.Çünkü tasavvufta hep yanlış anlaşılan Allah'a karışma kavramı var.Bu yanlış bir düşünce asla bir insan Allaha karışamaz.Madde olarak evet ondan geldik ona döneceğiz. Allah maddeye içkin ama asla maddeyle sınırlı değildir.O'nu anlatabilmeye en yakın kelime bana göre bilgidir.

Hakiki vefa nerdedir?

Toprak ana gibi sürekli veren hiç almayan bir vefalı dost.Yeterki oyunu kuralına göre oynamasını öğren.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sufi keşiş tarzı bir insan arıyorsanız 50, 60 yaşını geçmiş neredeyse her insan bu şekildedir. Tüm nefsini senelerce çalıştığı işte köreltmiş... Keşişlerin yaptığı işlerden daha zorunu maden işçileri yapıyor. Ama keşişler hayatı en çok inkar edenler olarak övünürler. Yazık! Asıl onlar en çok değer verenler!

Yani sufilik, keşişlik o kadar da zor bir iş değil. 50, 60 yaşına gelince otomatik olarak nefsiniz körelmiş oluyor. Tabi çoğunluğun...

tarihinde Gucistenci01 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...