Jump to content

Neden? (en kafa karıştırıcı soru?mu?)


Recommended Posts

Evrenin şu anki bilinen hali, akıllı tasarımcıları, evrenin belli fiziksel özelliklerinin yaşam için "mükemmel" şekilde ayarlandığını düşünmeye yöneltiyor.

Charles Darwin’in, evrim teorisini ilk olarak formüle ettiği Türlerin Kökeni Üzerine kitabının basılmasının 150. yılında teori, hala bilimdışı itirazlar ile karşılaşıyor. Evrimi eleştiren seslerden en yüksek olanı, bitki ve hayvanlardaki pekçok yapının doğaüstü bir akıl tarafından hatasızca tasarlanmış olduğunu savunan “akıllı tasarım”cıların. Son olarak TRT'de yayınlanan bir habere de konu olan yaradılışçıların en çok dile getirdiği safsatalara evrim teorisinin verdiği yanıtları bir yazı dizisi ile soL okurlarına sunuyoruz.

Akıllı tasarım – evrim tartışmalarının bir boyutu, dünya üzerinde yaşayan canlıların "mükemmellikleri" üzerinde sürüyor. Akıllı tasarım fikrini savunanlara göre canlılar, belli bir yaşam şeklini sürdürebilmek için en uygun formlara sahipler. Ya da örneğin belli organlar, kendiliğinden evrilerek gelişemeyecek düzeyde karmaşıklığa ve gördüğü işlev açısından mükemmeliğe sahip.

Bu tartışmada akıllı tasarım savunucuları tarafından ortaya konulan yaklaşım, evrenin bütününe de uyarlanarak, evrenin de benzer şekilde bir "mükemmelliğe" sahip olduğu yorumunu karşımıza çıkarıyor. Bu yaklaşıma göre, evren, yaşamın var olabilmesi için (kimilerine göre daha özel olarak insan gibi "akıllı" yaratıkların var olabilmesi için) tam olarak gerekli özelliklere sahip, yani yaşam için "mükemmel" koşullara sahip.

Evrimcilerin cevabı ve sorusu: Evren "mükemmel" mi?

Mantıksal açıdan öncelikle "mükemmeliğin" tanımının iyi yapılması gerekitiği düşünülse de, ölçüt olarak ortaya "insanın var olabileceği koşullar" konmuş durumda. Tartışmada öne çıkan nokta, önemli fiziksel sabitlerin (örneğin evrensel kütleçekim sabiti, ya da elektromanyetik, kuvvetli ve zayıf etkileşimlerin etkileşme sabitleri), bildiğimiz değerlerinden çok küçük miktarda farklı değerlerde olsaydı yaşamın ya da bildiğimiz türden gezegen sistemlerinin var olmasının mümkün olmayabileceği. Bu duruma, mevcut bilimsel veriler üzerinden verilen yanıtlar olduğu gibi, muhakemenin başladığı noktaya mantıksal açıdan itrazlar da yapılıyor. Mantıksal açıdan yapılan itiraz, başka türde yaşam formlarının da mümkün olabileceğini, dolayısıyla evrende başka fiziksel sabitlerle başka tür yaşam formlarının evrilmesi olasılığının olduğunu öne çıkarıyor. Dolayısıyla bu itiraz, sözü edilen akıllı tasarımcı yaklaşımın, bildiğimiz yaşam formlarını muhakemenin başında, ortaya çıkarılması gereken amaçlar olarak aldığını ve sonuçta akıllı tasarım fikrine varılarak yalnızca bir totoloji (bir önermeyi doğru kabul edip muhakeme ile aynı önermeye varmak) olduğunu ortaya koymuş oluyor. Yani bilimsel açıdan hiçbirşey kanıtlanmış olmuyor.

Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden fizik profesörü Sean Carroll'a göre, bu itirazlar dahi tartışmaya açık olduğu halde evreni ve evrenin içinde nasıl var olduğumuzu açıklamak için akıllı tasarım gibi bir fikre ihtiyacımız yok. Carroll'a göre, mantıksal açıdan tanrı inancını tamamen dışlamamakla birlikte, akıllı tasarımın çok temel bir problemi var: yaşam dünya üzerinde var olup da güneş üzerinde var olmadıysa ve biz bugün bunu gözlemliyorsak, bunun nedeni bir amaç – sonuç ilişkisi değil, basitçe dünya üzerinde yaşıyor olmamız. Yani, yalnızca içinde var olduğumuz koşulları (dünyanın ya da evrenin koşulları) gözlemliyor olmamız kadar doğal birşey yok. Dolayısıyla, buna bir amaç – sonuç ilişkisi atfetmek yine mantıksal açıdan bir totoloji ortaya koymak anlamına geliyor. Daha başka bir açıdan, belli fiziksel koşullar yaşama izin veriyor, diğerleri vermiyor, ve bunu fizik yasaları açıklıyor. Başka fiziksel sabitlerle ve belki başka fizik yasalarıyla da evren, yıldızlar ve yaşamın var olma olasılığı olduğuna göre de, fizik yasalarının mevcut hallerinde olmalarına özel bir neden atfetmenin mantıksal açıdan bir anlamı olmuyor.

Yani kısaca, evren mükemmel değil, sadece "olduğu gibi"...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 153
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Olası durumlardan birinin gerçekleşmesi neden mucize olsun

Elinde bir deste kağıt var

Kağıtları karıştırdın dağıttın

Elimde 13 farklı kağıt var şu an

o 13 kağıdın bana gelme olasılığı neydi?

Geldi ama. Bak şu mucizeye

Hayat gibi çok hassas bir düzen için şu örneği vermen onun üzerinde yeterince düşünmediğinin göstergesidir..

Binlerce olasılıktan birindeyiz.Ama nedense aklımıza çok daha kötü olasılıklar gelmesine rağmen biz gayet uygun bir olasılığa düşmüşüz..

Hem bu olasılık öyle bir olasılık ki çok manidar şeyler koymuş ortaya..

Sizin için herşey sıradan.Hayat sıradan evren sıradan..

Vay be gerçekten ne einsteinlar ne newtonlar hepsi aptalın tekiymiş..Oysa ki gayet sıradan bir olasılıkta yaşayıp gidiyormuşuz..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Honolulu seni tanıyorum az çok.. Bence çare Risale i Nur.. Ben başka bir şey demiyorum..

Dogru demissin, kafayi yemek isteyip yiyemeyenler cahil bir kurd'un yazdigi risaleler isimli deli sacmalarini siddetle okuyabilirler. Said yasasaydi ona sunu sorardim; lan said sen harbiden bu yazdiklarini anladin mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

honolulu kardeş bırak bu nihili falan adamın kendine hayrı yok ölünce azot karbon çevrimi olacağına inanıyor.gel kurtar kendini bana inan.

leş kargaları gibi üşüşüyorsunuz hemen biri dinden çıkacak gibi oldu mu. hemen islami sitelerden copy paste yazılar ayetler falan filan. gelin 2 soruya cevap verin dedik mi arkanıza bakmadan kaçıyorsunuz.

honolulu sana tavsiyem:

1) hayat felsefeni oturtabilmen için öncelikle etrafından bu leş kargalarını at. çünkü bu insanların kendilerini hayrı olmadığı gibi 2 cümleyi bir araya koyamadıklarından sürekli ctrl+c ctrl+v takılırlar. uzun yazdıp birde sonuna selam eklediler mi ohoo onlardan bilgilisi olmaz.

2) forumu iyi araştır birçok bilgiye buradan ulaşabilirsin. başlıklar açıp sorular sorabilirsin. itinayla cevaplandırılacaktır. ancak amacın birşeyler öğrenmek olsun

3) bu benim kendi düşüncem. yanlış bulacak arkadaşlar da olabilir. direk yaratıcının varlığı yokluğu konusunda bir karara varmaktansa dinleri araştırarak başta islam olmak üzere bütün dinlerin ne kadar iğrenç olduğunun farkına varman ve insanları sömürülmesini sğalamaktan başka hiçbir işe yaramadığını anlaman senin ilerideki yaşam tarzını ve hayat görüşünü olumlu yönde etkileyecektir.

kolay gelsin.

(leş kargaları sizde dağılın)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayat gibi çok hassas bir düzen için şu örneği vermen onun üzerinde yeterince düşünmediğinin göstergesidir..

Binlerce olasılıktan birindeyiz.Ama nedense aklımıza çok daha kötü olasılıklar gelmesine rağmen biz gayet uygun bir olasılığa düşmüşüz..

Aklımıza çok daha iyi olasılıklar da gelebileceğini düşünürsek içinde bulunduğumuz olasılıkla ilgili ne düşünürsünüz?

Aklınıza gelen çok daha kötü olasılıklar nedir ki mevcut olasılığa mucize olarak bakıyorsunuz? Kendi kendinize ön kabuller yaratıp bunlardan mucize çıkarıyorsunuz anladığım kadarıyla..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aklımıza çok daha iyi olasılıklar da gelebileceğini düşünürsek içinde bulunduğumuz olasılıkla ilgili ne düşünürsünüz?

Aklınıza gelen çok daha kötü olasılıklar nedir ki mevcut olasılığa mucize olarak bakıyorsunuz? Kendi kendinize ön kabuller yaratıp bunlardan mucize çıkarıyorsunuz anladığım kadarıyla..

aynen.. yaşadığımız bu olasılığın diğer olasılıklardan iyi olduğunu en uygun olasılık olduğunu nerden çıkarıyorsun illegal? canlıların ve insanların birbirini yediği, hergün katliamların türlü türlü rezaletlerin yaşandığı dünyaya bakınca, pek de iyi bir olasılık değilmiş diyorum.. insanın olmadığı bir olasılık diğer olasılıklar daha iyi olurdu eminim...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sana kısa ve öz acıklıyım arkadaşım.

Kur'an'ın Tanrısı veya İncilin veya Tevratın yoktur.Yani dinlerin Tanrılarının olmadıgı su götürmez bir gercektir.Bu konuda kafa yorman sadece zaman kaybıdır.

Gelelim dinlere baglı olmayan bir Tanrı fikrine; olsa ne olur olmasa ne olur ? Senin hayatında ne degişir ? Hayatının kurallarını belirleyen bir din olmadıktan sonra Tanrı neye yarar ?

Tanrıyı dinsiz olarak tanımlayamazsın bile.

Onun için teist olmadan deist agnostik ateist panteist hangisi olursan ol farketmez hayatın degişmicektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Neden hiç bir şey yerine bir şeyler var?

Bu soru benim de maceraya atılmamı sağlayan sorulardan biri.

Ama asıl soru şu bence;

Neden, neden hiç bir şey yerine birşeyler var sorusunu soruyoruz?

Bu soruya iki şekilde cevap verilebilir;

1-Sormamız istendiği için soruyoruz,

2-Bu soruyu sormamız sadece olasılıklardan biri, sormayabilirdik de..

Olasılık demişken buradaki klasik ate savunması kağıt örneğine kısaca bir göz atalım.

Anoloji ile ispat olmaz ama anolojiden reele ulaşmayı bir deneyeyim.

Aslında başlık sahibinin sorduğu sorular ile iskambil kağıdı örneği birebir uyuşmuyor, şöyle ki;

Başlık sahibi neden kağıtlar dağıtılıyor diyor ilk başta, ama konu buraya gelmiş.

Yani eğer kağıtlar dağıtılıyorsa elinizde o kağıtlar içinden kağıtlar olacağı kesindir.

Kağıtların neden dağıltığının sebebini bir kenara bırakarak olayı olasılık üzerinden analiz edelim.

Kağıt destesinden bir kağıt seçtiğimizde o kağıdın gelme olasılığı nedir?

Bunun için destede kaç değişik kağıt olduğunu bilmemiz lazım, jokerleri saymazsak 52.

Öyle ise çekeceğimiz bir kağıdın gelme olasılı 1/52 dir.

Bu şunu gösteriyor değişken sayısı ne kadar büyürse o kağıdı çekme olasılığımız o kadar küçülüyor.

Eğer elimizde 1 milyon değişkenli bir deste olsaydı bu oran 1 milyonda 1 olacaktı.

Gerçi o kağıt derken daha o kağıdın ne olduğunu tanımlamadık, şimdi onun sırası geldi.

Tekrar 52 lik destemize dönelim bir kağıt çekelim, varsayalım kupa 1 çektik.

Bu kağıdı tekrar desteye koyup kardığımızda kupa 1 çekme olasılığımız nedir?

Tabi ki 1/52 dir.

Bir başka deyişle çektiğimiz kağıtları destemize katmadan 52 kez kağıt çekmeye kaltığımızda kesinlikle kupa 1 i bulacağız.

Peki bu kupa 1 i desteye katıp kardığımızda onu çekme şansımız nedir?Yine 1/52 dir.

O halde şunu söyleyebilirim; 52 sayısı oluşabilecek tüm olasılıkları belirler.

Bu noktadan sonra anolojiye geçelim ve devam edelim.

Kupa 1 miz şu an içinde yaşadığımız evren olsun.

Evrenin ortaya çıkışı fiziki lehçe ile vakumdaki enerji dalgalanmalarının sonucunda olmuş.

Biz bir de şunu biliyoruz, evren 14 milyar önce yoktu.

Eğer evren 14 milyar yıl önce var olduysa, vakumdaki enerji dalgalanmaları sonsuzdan beri devam eden rastsal bir dalgalanma olamaz.

Çünkü,vakumdaki enerji dalgalanmalarının sayısı evreni 14 milyar yıl önce ortaya çıkaracak kadardır.

Vakumdaki enerji dalgalanmalarının değerini anolojik olarak arttıralım, yani 53 farklı kağıt yapalım.

Evrenin oluşması, yani kupa 1 i çekme olasılığımız bu sefer 1/53 olacaktı.

Tekrar evrenin yaşına dönersek, evrenin, atıyorum 10 milyar yıl önce oluşması gerekecekti.

Evrenin 14 milyar yıl önce var olması, onu meydana getiren değişimlerin var oluş anına kadar süreceğinin kesin olarak belirlenmiş olması demektir, yoksa şu an yaşadığımız evren olmazdı.

Bu da aslında evrenin ortaya çıkışının tesadüf değil zorunluluk olduğunu gösteriyor bana göre.

İlk başa ve soruya dönecek olursak soruyu sormamız istendiği için soruyoruz diyebilirim.

Peki neden hiç bir şey yerine bir şeyler var?

Hiç bir şey yerine bir şey tercih edildiği için..

tarihinde Paradigmax tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

paradigmax... bizimde elimizde bir tane evren var... onun gelme olasılığı 1/sonsuz belki.. ama o gelmiş işte.. diğeri gelseydi de aynı soruyu sorardık.. sormamamız için hiçbirinin gelmemesi lazımdı..

Ben sonsuzda bir olasılık imkansızdır diyorum..

1/sonsuzla işlem yapamazsınız..

Hiç biri gelmeseydi zaten ne evren ne biz ne de soru olurdu..

Eğer belki diyeceksek 1400 yıl önce Muhammed e vahyeden Allah ın olma olasılığıda var.

Yok mu?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben sonsuzda bir olasılık imkansızdır diyorum..

1/sonsuzla işlem yapamazsınız..

Hiç biri gelmeseydi zaten ne evren ne biz ne de soru olurdu..

Eğer belki diyeceksek 1400 yıl önce Muhammed e vahyeden Allah ın olma olasılığıda var.

Yok mu?

İnatçı ateistlere göre hiçbir şekilde böyle bir olasılık olmayacağı gibi Allahın olma olasılığından bahsetmek ise abesle iştigaldir :)

Neyse, arkadaşın sorusuna birşeyler yazayım...

Hiçbir zaman bu soruların cevabını bilemeceğiz. Neden varız?

Bana göre yokluk diye birşey yok. Herşey varlık, algısı ve boyutu farklı. Zaten doğaya baktığımız zaman yok olma yerine hep bir dönüşüm görüyoruz, bu bağlamda bizler de yok olmayıp sürekli dönüşüm içinde olan varlıklarız.

Biraz örnek versem yanlış yapmış olur muyum bilmiyorum.

Mesela biz uykuda iken hiçbir şekilde varlığımızın farkında değiliz, lakin varız.

Doğumdan önceki sürecimizde yukarıda yazdığımla ilintili olarak biz yoktuk demek, bana pek akıllıca gelmiyor. O da başka bir uyku hali olabilir, ki bu bence büyük ihtimal.

Bütün yazılardan hareketle honolulu adlı arkadaşa nacizane önerim şudur.

Neden varız sorusuyla uğraşmak yerine, var olduğun anın farkına varıp buna göre yaşamak en akıllıcası. Bu anı yaşarken ille de bir inancın olmasın eğer sen öyle rahat olacaksan. Önemli olan şudur.

Sen birinin ekmeğini çaldığında üzüntü duyuyorsan, rahatsız oluyorsan ve karşı tarafında acı çektiğini biliyorsan, yaptığın eylem kötüdür. İyi bir eylemde bulunduğunda ise sen ve karşı taraf mutlu ise yaptığın eylem doğrudur. Demekki var olduğumuz/farkında olduğumuz anda huzuru bulmak için iyi olmak gerekiyor...

Sevgiler...

Selamlar...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben sonsuzda bir olasılık imkansızdır diyorum..

1/sonsuzla işlem yapamazsınız..

Hiç biri gelmeseydi zaten ne evren ne biz ne de soru olurdu..

Eğer belki diyeceksek 1400 yıl önce Muhammed e vahyeden Allah ın olma olasılığıda var.

Yok mu?

muhammedin allahının başka evrende varolma olasılığından mı bahsediyorsun?

zira, muhammede vayheden allahın bu evrende neden vaolmadığını bu forumda çok tartıştık.. demek ki her olasılık mümkün değilmiş.. hele islamın allahı gibi birşey, herşeyden önce fizik kimya ve biyoloji yasalarına aykırı.. bu evrende ulu cuvcuvun olması da mümkün değil, olmamış napalım...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Buna existential crisis derler. Turkcesini bilmiyorum, ama bana da olmustu. Ama inan bana her gecen gun, yeni olaylara tanik oldukca, yeni seyler ogrendikce, fikirlerin ve dusuncelerin, yani kisaca hayata bakisin yavas yavas yerine oturmaya basliyor. Kafana takilan o sorularin cevabi maalesef (simdilik) yok, onun icin bu konular uzerine fazla dusunmeye de gerek yok. Kendini disli cark yerine koy: donuyorsun ama nedenini bilmiyorsun. Belki bir motorun parcasisin, belki de bir saatin...

Link to post
Sitelerde Paylaş

neden varız?
neden burdayız? neden yaşıyoruz?
nereden geldi bu madde-enerji denen şey?
nereden geldi fizik kanunları? nereden geldi vakum etkisi? neden geldiler?
neden varlar bu atom denilen şeyler? neden birbirlerini çekiyorlar itiyorlar?
neden var bütün kanunlar? nereden çıktılar?

kafam çok karışık.

hayatta anlam aradığımdan değil bu sorularım
hayatın anlamsızlığını kavramaya başladım diyordum ki
her şey neden başladı? bu ilk şey...

yani çok saçma değil mi? olan biten her şey..
tam dinden çıktım derken aklıma takıldı bu. o derece ki bunları nihayetlendirmeden ateist olamıyorum. bir tanrı varsa neden bizi yarattı diyorum cevab veremiyorum deist olamıyorum. cevapsız duramıyorum agnostik olamıyorum. kuranı okudum müslüman olamıyorum. yani evreni tanrı kabul edince çözülebilir belki (hani evrensel kanunlar falan spinoza,einstein?)
panteist miyim ben şimdi?
tek çıkış kapısı bu mu?

uyku uyuyamayacağım neredeyse...

ha unutmadan hala islamda bir gözüm. tarih boyunca hep aynı şeyler olmuş ya. kurbanlar falan ilkel falan ama aklımı alamıyorum.
kadın-erkek eşit değil mantık hataları var. ama bir acaba diyorum sürekli? acaba yanlış yolumu seçtim?..

çaresizliğimi anlatabilmişimdir umarım... 

Üstad bence bunu çok güzel ifade ediyor

CABA

Vazgeç inkarcı akıl, şu sefil "acaba "dan,

Cabadan yaratıldın, bari gitme cabadan!..

tarihinde Mayonez2 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...