Jump to content

Neden? (en kafa karıştırıcı soru?mu?)


Recommended Posts

Resmin tüm orbitalleri gösterdiğini varsayarak yorum yapmışımdır.

Tamam işte o tüm orbitaller elektronun bulunma olasılığının maksimumum oldugu yerler.

Elektron o orbitaller üzerinde olmayabilir. Tek bir ölçümde elektronun herhangi bir yerde olma ihtimali var ama aynı ölçüm çok defa tekrarlanırsa o orbitaller ortalama konumu veriyor. Yani elektron o orbitaller üzerinde herhangi bir yerde olacak diye bir şart yok.

tarihinde Lucretius tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 153
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Elektronlar o hacimlerde değil.

O yüzeyler üstünde elektronun bulunma ihtimali en yüksek

Ama elektron başka yerlerdede bulunabilir.

Lucretius,

Elektronlarin o hacimlerde bulunma olasiligi en yuksektir, yuzeylerde degil. Ornegin p-orbitalini dusunun. Cekirdegin etrafinda iki balon gibi durur. Bir elektronun o balona benzer hacimlerde olma olasiligi %X'dir denir. Burada X'in detaylarina girip konuyu iyice dagitmak istemiyorum, yeterince dagittik zaten. Baslik sahibi kusura bakmasin, ama desteksiz atanlari gorunce dayanamiyorum:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yazdigimi bir daha okuyun isterseniz. Bohr'un bu modeli terkedileli 100 yil oldu diyorum.

O logoyu hangi idiot cizdiyse derhal cezalandirilmasi lazim. ;)

Tekke ve zaviye fizigi dunyasinda olsa gerek.

Donmek nedir? Donmek denince ne anliyorsunuz? Bir nokta etrafinda eliptik bir hareket, oyle degil mi? Iste elektronlarin cekirdek etrafinda bu sekilde bir donme hareketi yoktur.

Halkin anlayabilmesi icin basitlestirmeye calisiyorlar, bu da yanlis anlasilmalara sebep oluyor.

Elektronlarin, cekirdek etrafinda bulunabilecekleri ve bulunamayacaklari yerler vardir. Bazi noktalarda bulunma olasiliklari diger noktalara gore daha yuksektir. Butun bunlar olasilik fonksiyonlari ile ifade edilir. Bir elektron icin "yorunge" (orbit) diye bir seyden bahsedilemez. Elektronlar icin "orbital" lerden bahsedilir. Orbital, bir elektronun icinde bulunma olasiligi olan bir hacimdir.

Su iki resmi karsilastirin:

Bu dunyanin gunes etrafindaki yorungesi:

earthorb.jpg

Bu da elektron orbital'lari.

ch9orbitals1.jpg

Arada herhangi bir benzerlik var mi? Ilk resimde bir cismin (dunya), baska bir cisim (gunes) etrafinda, belirili bir cizgide hareket ettigini goruyorsunuz. Ikinci resimde ise, bir cekirdek etrafinda tanimlanmis hacimler var. Butun bildigimiz, elektronlarin bu hacimlerde oldugu. Ayrica, bu hacimler icinde, bir noktadan diger bir noktaya giderken, elektronun nasil bir cizgi takip ettigini de bilmiyoruz. Yani "cekirdek etrafinda donme" seklinde tarif edilebilecek bir durum yok.

(Bu konuda sizin icin Turkce bir link aradim. Karsima cikan linklerin cogu Kuran mucizeleri ile ilgiliydi!! Dusunun, internette Turkce olarak elektronlarin yorungeleri ile birseyler ariyorsunuz, karsiniza kuran mucizeleri cikiyor. Ne gunlere geldik... Avrupa ulkelerinde yapilan bir istatistige gore, evrim kuramina inanmayanlarin inananlardan daha fazla oldugu tek ulke Turkiye. Benim guzel ulkem.)

Binlerce Ingilizce kaynak var dogal olarak. Iste onlardan biri:

http://www.chemguide.co.uk/atoms/properties/atomorbs.html

Evrimin kanitlanmaya ihtiyaci mi var ki? Evrim bir gozlemdir. Kutlecekim gibi. Evrim kurami evrimi aciklar, kutlecekim kurami da kutlecekimi.

Gene anlatamamisiz demek ki. Benim yaptigimin gelmesi ihtimali 1/52 imis!!

Dizilis hesabi yapiyoruz. 10^68 tane farkli dizilis mumkunse, kagitlari karistirdiginizda, bunlardan birinin (yani rastgele bir dizilisin) olma olasiligi 1/(10^68) dir. Bunun neresi anlasilamiyor?

Ne ateistlerin ne de bilimadamlarinin boyle bir kaygisi olmadigindan emin olabilirsiniz.

Bu iletinizdeki tek dogru cumle bu. Evrim kuraminin dogrulugu Allah'in yoklugunu ispatlamaz. O zaman ne demeye evrim kuramina saldirirsiniz?

Bilim neyi bulursa bulsun onun arkasina Allah'i koyabilirsiniz.

"Bilimsel çalismalari dini motivasyonla çürütme egilimi"-ne karsi cikiyorsaniz sorun yok. Ama bu iletinizin basindaki ifadelerle celisiyor.

Sevgili dostum,

Dönme diyince benim anladığımı sandığın şeyi anlamıyorum.. Eletron atomun etrafında dünyanın güneşin etrrafında döndüğü gibi elips dönmüyor. Benzerlik arıyorsak laminası elips şeklinde olan yapraklar var. benim dediğim çalışma mantığı, yani; insanın yapı taşı olan hücrenin bir çekirdeği var, atomun bir çekirdeği var, etrafında dönen elektron var hatta çekirdeğe yapışmasın diye belli bir hızda dönüyor.

Tübitaktan bir mesaj daha:

Çekirdeğe yakın olan elektronun hızı ve frekansı fazla mıdır, düşük müdür?

"Elektron çekirdeğe yaklaştıkça, üzerindeki elektrostatik çekim kuvveti büyüdüğünden, merkezcil ivmesiyle (mv2/r) birlikte yörünge hızı artar. Hem de yarıçap küçüldüğünden, yörünge frekansı da... Bunun kütleçekimi benzeri, Güneş gibi bir yıldızın etrafındaki yalnız bir gezegendir. Gezegen yıldıza yaklaştıkça, yani yörünge yarıçapı küçüldükçe, üzerindeki kütleçekimi kuvveti arttığından, yıldızın üzerine düşmemek için, yörüngesinde daha hızlı dönmek zorundadır. Sonuç olarak, hem kinetik enerjisi, dolayısıyla toplam enerjisi, hem de yörünge frekansı artar."

Anlatmak istediğim anlaşılmıştır sanırım ben bohr mdelini demiyorum elektron dünyanın döndüğü gibi dönmüyor, ancak bir çekirdek etradında dönüyor ve orbitali yeriende zıplama şeklinde değil zaten farazi konuşuluyor, elektron o an nerede tam belli değil ancak orda şurda burda ancak belli bir elips çizmiyor ama çekirdek etrafında ki (etraf dediğim dairesel yarı çapı üzerinden değil) dönüyor. Aslında böyle anlaşılacağını bilerek daha ilk baştan yazmalıydım bu açıklamayı kusura bakmayın.

"Evrimin kanitlanmaya ihtiyaci mi var ki? Evrim bir gozlemdir. Kutlecekim gibi. Evrim kurami evrimi aciklar, kutlecekim kurami da kutlecekimi"

sevgili dostuum işte bu olmaz. evrim zaten bir gözlem olduğu için ispatlanıp yer çekkimi gibi bir kanun değil şu an . darwin evrimden bahsedeli 200 yıl oldu. Ancak hala teori hala ispatlansın diye maymun insan karışımı çeneler oluşturulmaya çalışıyorlar. asitte bekletilerek yaşlı imajı vermeye çalışıldı ama ortaya çıkıyor işte hamam böceğinin milyonlarca sene aynı olduğu gün gibi ortada. Yani şunu açıklayabiir miyiz.

henüz elektron mikroskopu yokkken dna dan bahsedilmiyorken ve darwin türlerin kökeni kitabında;

"Eğer birbirini takip eden çok sayıda küçük değişiklikle kompleks bir organın oluşmasının imkansız olduğu gösterilse, teorim kesinlikle yıkılmış olacaktır." diyorken

Zaten biliniyor ama buradan anlıyoruz ki darwin, organların aşama aşama bir süreçte evrimleştiğini iddia etmişti. Bu hayali süreç geriye doğru düşünüldüğünde, Darwin'in bu organların indirgenebilir nitelikte olduğunu varsaydığı ortaya çıkar. Ancak biyokimya alanında özellikle son kırk yılda yaşanan gelişmeler, darwin döneminde detayları bilinmeyen, ve bu yönüyle "kara kutu"yu andıran hücrenin gerçekte üstün bir komplekslik ortaya koyduğunu, üstelik hücredeki bazı yapıların "indirgenemez komplekslik" özelliğine sahip olduğunu göstermiştir.

Bu anlamda Darwin'e göre hücre bir kara kutuydu,iç işleyişi hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Şimdi kara kutu açıldı ve nasıl çalıştığını biliyoruz. Darwin'in testini, son kırk yılda keşfedilen ultra-kompleks moleküler mekanizma ve hücresel sistemlere uyarladığımızda, darwin'in teorisinin "kesinlikle yıkıldığını" söyleyebiliriz. Ben din bilimin karşısında durmaz derken bilim dedim yer çekimini güneşive çalışma prensiplerini evrenin genişlediğini kütle çekim kanununu yadsıyormu İslam. Benim dediğim galile ve kopernik gibi adamlarını engzisyonda yargılayan klise tutumuydu.

Konu bu olmadığı için burada kesiyorum.

52 kağıtları hiç konumuz değil ama çektiğinde istediğin kadar karıştır karo8 gelme olasılığı 1/52 kusura bakma. Dediğin ihtimal hesabı masaya veya sıraya koyarken karo 1 yanına karo 2 sonra karo3 sonra karo ....10 sonra karo1 , karo3, karo4....karo10, karo1, karo3 karo2 karo4, karo5....karo10, karo1, sinek 1 sinek2 sine3...sinek 10, art arda gelme ve karışma prensine göre bir önceki ve bir sornaki anlamında ve 4 çeşit isimlendimenin her ihtimali hesaplanırsa ortaya o çıkar, yoksa bak şimdi vale as çektim işte katrilyonda bir ihtimal değil o 52 de bir ihtimal. sen o vale asın o kadar ihtimalde 1 çekilimini görmek istiyorsan yanyana bütün bu ihtimalleri dizersin geniş bir helikopter alanı oabilr bu, ondan sonra şimdi sinek 7 liyi çekeceğim bakın bir kerede bulacağım dersin definity buluncada bak işte o ihtimal içinde ben bunu buldum dersin.yoksa şimdi bi rkağıt çekiyorum aaaaaaaaa sinek papaz çıktı o ihtimal içinde denmezz özür dilerim.

Anlattıklarımın başıyla sonunun çelişmediğini şimdi görebiliyoruz ama tabii bu benim ihmalimdi, bilimle kimsenin aykırı bir işi olamaz.

Önemli bir simadan bahsetmek istiyorum,astrofizik uzmanı İngiltere'nin en prestijli üniversitelerden Cambridge Trinity College mezunu Sir James JEans. Cambridge ve Princeton'da uygulamalı matematik dersleri veren, bu arada Kaliforniya Pasadena'daki Mt. Wilson Gözlemevinde gökbilim çalışmaları yapan kısa bir süre daha Cambridge'de ders verdikten sonra görevinden ayrılarak, zamanını tümüyle matematik araştırmalarına ayırma kararı alan bir bilim insanı.

Termodinamik, ısı ve radyasyon konulu çalışmaları sonucunda yapan bilim çevrelerince 2. Einstein denen bu insanın

(Allahtan en çok korkan ancak âlimlerdir.) [Fatır 28] ayetini duyduğunda Bunu Kuran söylüyorsa o kitap HAk kitaptır dediğini okumuştum direkt ağzından duyanve İngilterede çaşılmalar yapan İnamullah isimli bir proftan.Evrenin başdöndürücü vaziyetini james kadar anlayamadığımız için olsa gerek biz o kadar etkilenmiyoruz bu ayetten demekki hakikaten ancak Yarataıcının Gücünü o derece anlayan ve korkan Alimler oluyor.

Hoşçakalın..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili can, ne olmak istiyorsan onu ol.

Korkma, ne müslüman olmaktan, ne deist ne panteist ne de ateist olmaktan...

Bugün yık, yarın yak, öbür gün yeniden inşa et.

Şurada yazdığın 3-5 cümle ile insanlığın ortaya çıkmış, sen kendine neden etiket ararsın ki, bi bak etrafına, senin gibi kalbi çarpan kaç kişi var.

Sen insan olmuşsun da bir türlü müslüman ya da ateist olamamışsın çok mu :)

Olma boşver, sen sen ol. Çırpınma, kendi dinini kendi hayatını kendin yönet.

Bırak da seni etiketsiz sevelim ki sen de kendini öylece sevebil...

Ömrün varsa yolun uzun, en katı tavsiyem şudur:

asla tadilat yapma, eskyi onaramazsın, yık ve yeniden inşa et. Ya da dümdüz et bırak :)

bilmek, fikir sahibi olmak istemek etiket aramaksa etiket arıyorum.

insanların bana bir xxxist demesi için bu soruları sormuyorum

Link to post
Sitelerde Paylaş

En güzel etiket insan olabilmektir.

İnsan ise hem Tanrının hem de evrimin dediği üzere topraktan gelmiştir:)

Sonuç olarak bu toprağı ete, kana, cana, dürüstlüğe ve erdeme bürüyebiliyorsan (ki sen anladın sanırım beni) en güzel etikete sahipsin demektir.

Toprağı işlemek her şekilde zordur, hele ki dediğim anlamda. Hatta toprak ile temas eden ellerimizi pislendi diye yıkarız bile :)

Biliyorum, çok karışık yazdım ama üzerinde düşünelim istedim biraz.

Selamlar...

Link to post
Sitelerde Paylaş
sevgili dostuum işte bu olmaz. evrim zaten bir gözlem olduğu için ispatlanıp yer çekkimi gibi bir kanun değil şu an . darwin evrimden bahsedeli 200 yıl oldu. Ancak hala teori hala ispatlansın diye maymun insan karışımı çeneler oluşturulmaya çalışıyorlar. asitte bekletilerek yaşlı imajı vermeye çalışıldı ama ortaya çıkıyor işte hamam böceğinin milyonlarca sene aynı olduğu gün gibi ortada. Yani şunu açıklayabiir miyiz.

henüz elektron mikroskopu yokkken dna dan bahsedilmiyorken ve darwin türlerin kökeni kitabında;

"Eğer birbirini takip eden çok sayıda küçük değişiklikle kompleks bir organın oluşmasının imkansız olduğu gösterilse, teorim kesinlikle yıkılmış olacaktır." diyorken

Zaten biliniyor ama buradan anlıyoruz ki darwin, organların aşama aşama bir süreçte evrimleştiğini iddia etmişti. Bu hayali süreç geriye doğru düşünüldüğünde, Darwin'in bu organların indirgenebilir nitelikte olduğunu varsaydığı ortaya çıkar. Ancak biyokimya alanında özellikle son kırk yılda yaşanan gelişmeler, darwin döneminde detayları bilinmeyen, ve bu yönüyle "kara kutu"yu andıran hücrenin gerçekte üstün bir komplekslik ortaya koyduğunu, üstelik hücredeki bazı yapıların "indirgenemez komplekslik" özelliğine sahip olduğunu göstermiştir.

Bu anlamda Darwin'e göre hücre bir kara kutuydu,iç işleyişi hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Şimdi kara kutu açıldı ve nasıl çalıştığını biliyoruz. Darwin'in testini, son kırk yılda keşfedilen ultra-kompleks moleküler mekanizma ve hücresel sistemlere uyarladığımızda, darwin'in teorisinin "kesinlikle yıkıldığını" söyleyebiliriz. Ben din bilimin karşısında durmaz derken bilim dedim yer çekimini güneşive çalışma prensiplerini evrenin genişlediğini kütle çekim kanununu yadsıyormu İslam. Benim dediğim galile ve kopernik gibi adamlarını engzisyonda yargılayan klise tutumuydu.

Konu bu olmadığı için burada kesiyorum.

Evrimin bir kuram olduğunu söylesinler. Evrim neden kuram? Çünkü mekanizması kesin oalrak bilinmiyor.

Neden bilinmiyor?

Çünkü birden fazla nedeni var..

Ama evrim açıkça bir gözlem.

Yapılan bir gözleme ne dersen de...

Gözlem şu: Türleri yakından incelerseniz, temel yapı taşlarının birbirlerine çok benzediğini görürsünüz.

Bu benzerliği daha da ileri götürmek istiyorsanız, daha ince ayrıntıntılara bakarsınız.

Genetik şifre, amino asitlerin ışığı sola kırdırması gibi. Ya da bazı enzimlerin benzerlikleri gibi.

Hatta bazı genlerin sineklerde ve insanlarda aynı olması gibi..

Daha da ötesi, bakterilerin insan hormonları sentez eden genlerle donatılması ve durmadan insan hormonları salgılamaları gibi.

Kim demiş evrim bir kuramdır.

Evrim bir gözlemdir. Ama ayrıntıları kuramdır.

Yerçekimi de bir gözlemdir. Nedeni ve ayrıntıları kuramdır ki o konuda hemen hiç bir şey bilinmemektedir.

Evrenin genişlemesi bir kuram değildir. Bir gözlemdir. Ama neden ve nasıl ortaya çıkıp genişlediği hakkında birkaç kuram vardır.

İnsan bir maymun türüdür. Bunun kuramla alakası yok.

Aynaya bak. Ne kadar çok şempanzeye benzediğini gör...

Bunun neresi kuram bre maymun........

Utanıyor musun maymun olmaya..

Hiç utanma.. Bir Müslüman'a yapılacak en büyük iltifattır ona maymun demek.

Biz maymuları çok severiz. Maymun demekle onları adam yerine koyuyoruz demektir.

Bu arada her sahtekarlığı bilimi eleştirmek ve kınamak için kullanıyorsunuz..

Arada bir bilimin bulduklarını da Kur'an'da bularak dininizle iftihar ediyorsunuz...

Bunun sapıklı olduğunu söylesem.. ne yapardınız?

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan bir maymun türüdür. Bunun kuramla alakası yok.

Aynaya bak. Ne kadar çok şempanzeye benzediğini gör...

Bunun neresi kuram bre maymun........

Utanıyor musun maymun olmaya..

Hiç utanma.. Bir Müslüman'a yapılacak en büyük iltifattır ona maymun demek.

Biz maymuları çok severiz. Maymun demekle onları adam yerine koyuyoruz demektir.

Bu arada her sahtekarlığı bilimi eleştirmek ve kınamak için kullanıyorsunuz..

Arada bir bilimin bulduklarını da Kur'an'da bularak dininizle iftihar ediyorsunuz...

Bunun sapıklı olduğunu söylesem.. ne yapardınız?

Şebeğe bak şebeğe. Hakarete başlamışsan birileri senin kuyruğuna basmış anlaşılan :)

Müslümana maymun demek iltifat, hatta bu onları adam yerine koymak.

Evrime tapmak ise insanlık ve bize maymun dediğin için bizi kendinle aynı safa koyduğunu söyleyerek kendini o evrimin dışına çıkararak seni kim yarattı ey şebek desem bana kızar mısın hacı?

Unutma, ben de evrime inanıyorum (ama dayatılan evrime değil) ve biliyorsunki şebek de bir maymun türüdür. Yani bendensin hacı...

Senin bu tavrından dolayı sana olan öfkem nedeniyle sen gibi yazdığım için inan kendimden utanıyorum. Ama bunları okuyan birileri var ya sırf onun için yazıyorum, bunu da sakın aklından çıkarma şebek oğlu şebek!!!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yok hacimlerde değil o hacimleri kapatan yüzeylerde en yüksektir.

Orbital diye bir kavramda çok doğru değil kuantum fiziğinde.

Kafada canlandırması kolay diye pedagojik olarak kullanılıyor orbital kavramı.

Bu konuda "pedagojik" sevgili Dehri'nin lafidir. Arastirdim, "Orbital" terimi 1930 lardan beri kullaniliyormus. Iyi bir secim olmayabilir ama yaygin olarak kullaniliyor. Hatta daha yaygin bir alternatifini de duymadim.

**

Konu uzamasin istedim cunku yeri degil. Ama soylediginiz sey, bir degil iki nedenle yanlis ve forum okurlarinin bu yanlis bilgiyle basliktan ayrilmalarina gonlum razi degil.

Cok basit bir dille anlatmaya calisacagim.

(1)

O bahsettiginiz yuzeyler secilmis bir olasilik degerine gore belirlenir (%X diyelim, - ki genellikle %95, %99 gibidir). Bu su demektir; "Bir elektronun o yuzey siniri ile belirlenmis hacimde olma olasiligi %X dir". (aslinda secilen sey, cekirdege olan uzakliktir - atomik birim uzunluk cinsinden)

(2)

Sizin soylediginizin tam tersine, elektronun bulunma olasiligi o yuzeyde neredeyse en dusuk degerlerine ulasir. Ornegin 1s orbitalinde, cekirdekten uzaklastikca ve o yuzeye yaklastikca olasilik duser.

Anlasilmadiysa tekrar anlatayim ama burada degil. Bilim forumunda bir baslik acabilirsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrimin bir kuram olduğunu söylesinler. Evrim neden kuram? Çünkü mekanizması kesin oalrak bilinmiyor.

Neden bilinmiyor?

Çünkü birden fazla nedeni var..

Ama evrim açıkça bir gözlem.

Yapılan bir gözleme ne dersen de...

Gözlem şu: Türleri yakından incelerseniz, temel yapı taşlarının birbirlerine çok benzediğini görürsünüz.

Bu benzerliği daha da ileri götürmek istiyorsanız, daha ince ayrıntıntılara bakarsınız.

Genetik şifre, amino asitlerin ışığı sola kırdırması gibi. Ya da bazı enzimlerin benzerlikleri gibi.

Hatta bazı genlerin sineklerde ve insanlarda aynı olması gibi..

Daha da ötesi, bakterilerin insan hormonları sentez eden genlerle donatılması ve durmadan insan hormonları salgılamaları gibi.

Kim demiş evrim bir kuramdır.

Evrim bir gözlemdir. Ama ayrıntıları kuramdır.

Yerçekimi de bir gözlemdir. Nedeni ve ayrıntıları kuramdır ki o konuda hemen hiç bir şey bilinmemektedir.

Evrenin genişlemesi bir kuram değildir. Bir gözlemdir. Ama neden ve nasıl ortaya çıkıp genişlediği hakkında birkaç kuram vardır.

İnsan bir maymun türüdür. Bunun kuramla alakası yok.

Aynaya bak. Ne kadar çok şempanzeye benzediğini gör...

Bunun neresi kuram bre maymun........

Utanıyor musun maymun olmaya..

Hiç utanma.. Bir Müslüman'a yapılacak en büyük iltifattır ona maymun demek.

Biz maymuları çok severiz. Maymun demekle onları adam yerine koyuyoruz demektir.

Bu arada her sahtekarlığı bilimi eleştirmek ve kınamak için kullanıyorsunuz..

Arada bir bilimin bulduklarını da Kur'an'da bularak dininizle iftihar ediyorsunuz...

Bunun sapıklı olduğunu söylesem.. ne yapardınız?

sevgili hacı burada bilimsel gerçeklerden bahsediyoruz, gözlem bir araştırma türüdür, ama "maymundan geldin bu senin için onur olmalıdır falan bunu hiçbir arkadaşım bu forumda doğru bulmaz" senin için onurdur benim için değil ama bu iş sen ben işi değil öncelikle. Evrim sırf Allahı inkar için belli çevrelerce bilimsel bir kanun gibi kabul görüyor ve bunu hücrelerin ikisinde de sinek ve insan hücresi açısından büyük benzerlikler var diyerek gözlemledim oldu diyemeyiz. darwin zamanında hücre içeriği bilinmiyordu diyorum hem bu benzerlik sakın canlıların aynı Yaratıcı tarafından benzer mantıkla yaratıldığı için gözleniyor olmasın!!! Öyle ya aynı mantıkla işleyen bir kanun gözleniyor evrende, hem atomda hemde kürelerde. Demekki sineği bile yaratamayan evreni yaratamaz. Bu iş artık biyokimya ve antropoloji işidir, bir çok bilim adamı dünyayı delik deşik etti bulunan fosiller yaşları hesaplandığında 200 Milyona yakın zaman önce yaşamış yaratıkları gösteriyor fosilleri asıllarının fotokopisi gibi ara form arayışları karşılık bulmadığı için defalarca deneme yapılmadımı orangutan çenesiyle insan kafatası falan sonra ortaya çıktı sahtekarıkları. Şunu düşünelim çok rica ediyorum:

Eğer türler tek orjinden türüyorsa insan maymundan gelmiştir olayı çok basit kaçar bütün canlıların tek hücreden çoğaldığını kabul etmeliyiz. Demekki sadece insanla hayvan arası bir form yeterli değil bulunduğunu varsayarsak bile, dünyanın her taradında bütün türlerin milyonlarca arafromunun bulunuyor olması gerekmez mi? Sahtekarlığa başvurmadan zaten toprağın altı kaynıyor denmesi gerekmiyormuydu. Eeeeeeeeeeee nerde bu milyonlar!!!!!!!!!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrimin bir kuram olduğunu söylesinler. Evrim neden kuram? Çünkü mekanizması kesin oalrak bilinmiyor.

Neden bilinmiyor?

Çünkü birden fazla nedeni var..

Ama evrim açıkça bir gözlem.

Yapılan bir gözleme ne dersen de...

Gözlem şu: Türleri yakından incelerseniz, temel yapı taşlarının birbirlerine çok benzediğini görürsünüz.

Bu benzerliği daha da ileri götürmek istiyorsanız, daha ince ayrıntıntılara bakarsınız.

Genetik şifre, amino asitlerin ışığı sola kırdırması gibi. Ya da bazı enzimlerin benzerlikleri gibi.

Hatta bazı genlerin sineklerde ve insanlarda aynı olması gibi..

Daha da ötesi, bakterilerin insan hormonları sentez eden genlerle donatılması ve durmadan insan hormonları salgılamaları gibi.

Kim demiş evrim bir kuramdır.

Evrim bir gözlemdir. Ama ayrıntıları kuramdır.

Yerçekimi de bir gözlemdir. Nedeni ve ayrıntıları kuramdır ki o konuda hemen hiç bir şey bilinmemektedir.

Evrenin genişlemesi bir kuram değildir. Bir gözlemdir. Ama neden ve nasıl ortaya çıkıp genişlediği hakkında birkaç kuram vardır.

İnsan bir maymun türüdür. Bunun kuramla alakası yok.

Aynaya bak. Ne kadar çok şempanzeye benzediğini gör...

Bunun neresi kuram bre maymun........

Utanıyor musun maymun olmaya..

Hiç utanma.. Bir Müslüman'a yapılacak en büyük iltifattır ona maymun demek.

Biz maymuları çok severiz. Maymun demekle onları adam yerine koyuyoruz demektir.

Bu arada her sahtekarlığı bilimi eleştirmek ve kınamak için kullanıyorsunuz..

Arada bir bilimin bulduklarını da Kur'an'da bularak dininizle iftihar ediyorsunuz...

Bunun sapıklı olduğunu söylesem.. ne yapardınız?

sevgili hacı burada bilimsel gerçeklerden bahsediyoruz, gözlem bir araştırma türüdür, ama "maymundan geldin bu senin için onur olmalıdır falan bunu hiçbir arkadaşım bu forumda doğru bulmaz" senin için onurdur benim için değil ama bu iş sen ben işi değil öncelikle. Evrim sırf Allahı inkar için belli çevrelerce bilimsel bir kanun gibi kabul görüyor ve bunu hücrelerin ikisinde de sinek ve insan hücresi açısından büyük benzerlikler var diyerek gözlemledim oldu diyemeyiz. darwin zamanında hücre içeriği bilinmiyordu diyorum hem bu benzerlik sakın canlıların aynı Yaratıcı tarafından benzer mantıkla yaratıldığı için gözleniyor olmasın!!! Bir kere darwin bizim kadar bile bilmiyordu hücreyi ve histolojiden haberi bile yoktu. Son 40 yılda başdöndürücü sonuçlara ulaşıldı ki artık hücreden sadece bir organeli çekseniz bütün sistemi kökertirsiniz yani golgi cihazını çıkarın olay biter ve bu demektir ki bütün organelleri tek seferde oluştu yani önce o sonra şu birleşti bu diyemeyiz 21. yy,da maymuna benziyorsun ondan geldin 19. yy da inanan olsa benzetiyor yazık derim ama artık DNA belirliyor şifresi haritası çıkarılıyor ve değişme olmaz modifikasyon tamam mutasyon okey ancak türden türe atlamak artık bilim adına cinayet.modifike olan ve mutasyona uğrayan her ne cinsse yine aynı cinstir hiçbir zaman mutasyon geçiren solucan 3 kromozom taşırken bir anda veya katrilyon yıl sonra 46 kromozoma ulaşmaz. Atomu yaratamayan da evreni yaratamaz Öyle ya aynı mantıkla işleyen bir kanun gözleniyor evrende, hem atomda hemde kürelerde. Demekki sineği bile yaratamayan evreni yaratamaz. Bu iş artık biyokimya ve antropoloji işidir, bir çok bilim adamı dünyayı delik deşik etti bulunan fosiller yaşları hesaplandığında 200 Milyona yakın zaman önce yaşamış yaratıkları gösteriyor 1500 000 milyon tür var ve bununn bir milyonu böcek hepsinin de fosili aslının fotokopisi gibi.Fosilleri asıllarının fotokopisi gibi ve ara form arayışları karşılık bulmadığı için defalarca deneme yapılmadımı orangutan çenesiyle insan kafatası falan sonra ortaya çıktı sahtekarıkları. Şunu düşünelim çok rica ediyorum:

Eğer türler tek orjinden türüyorsa insan maymundan gelmiştir olayı çok basit kaçar bütün canlıların tek hücreden çoğaldığını kabul etmeliyiz. Demekki sadece insanla hayvan arası bir form yeterli değil bulunduğunu varsayarsak bile, dünyanın her taradında bütün türlerin milyonlarca arafromunun bulunuyor olması gerekmez mi? Sahtekarlığa başvurmadan zaten toprağın altı kaynıyor denmesi gerekmiyormuydu. Eeeeeeeeeeee nerde bu milyonlar!!!!!!!!!

Link to post
Sitelerde Paylaş

bilmek, fikir sahibi olmak istemek etiket aramaksa etiket arıyorum.

insanların bana bir xxxist demesi için bu soruları sormuyorum

Ben de etiketlemek için cevaplamıyorum :)

Herşey senin etrafında dönüyor, istediğini yapmakta istediğine tapmakta özgürsün ...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu neden diye başlayan soruları tam 15 yıldır yaşıyorum.Çok yorucu bir süreç...hala cvp bulabilmiş değilim bu yüzden tavsiyede mümkün olmayacak...katkım ancak sorularına(madde,atom,hücre,fizik kuralları türünde değilsede) bir soru daha eklemek olabilir,ola ki biri cvp verirde senle beraber bende öğrenirim.

Allah bilinmeyi diledi.

Adem ile Havva yeryüzüne gönderilmeliki sınav başlasın

1-demekki o 2 insan özellikle o yemişten(elmamıdır bugdaymıdır herneyse)tadma güdüsü taşımalı hemde kaçınılmaz şekilde

2-Yemediler diyelim Adem ile Havva o yemişi yemeye ikna edilmeli ki yeryüzüne gönderilip sınav başlanabilsin(sanki dünyanın derdi yetmiyo gibi)bunun içinde şeytan yaratıldı

ve kaçınılmaz son başka şansımı vardıki insanın yeryüzüne gönderilmesin?

Şeytan madem zaten bu görev için var ayetlerde neden sen ve sana tabii olanları yakıcam deniyor?

3-Yaratıcıyla kulu arasındadamı bir nevi büyük balık küçük balığı yer mantığı var?

Ben sana sen beni tanımadığın hatta gelip göremediğin bi uzaklıktan birini yollasam dedirtsemki benim istediklerimi yapacaksın yoksa senden güçlüyüm yakarım sen bana hatırlamadığın bi zamanda hatırlamdığın bir mekanda dedinki evet sen benim yaratıcımsın sınavı kabul ediyorum nasıl ya demezmisin?

Birde seth adlı arkadaşa nacizane bir sorum var.Enerji-Allah bağlamında..

Arapça ilginç bir dil malum.Bana Allahın kendisini herşeye gücü yeten olarak defalarca tarif ettiği kurandan gücü kısıtlı anlamına gelen tek ayet söyleyebilirmi?

sevgiler...

MErhaba;

Öncelikle sırf saldırmak için fırsat kollayan insanları düşündüğümde sizin gibi medenice bu durumda şu nasıl anlaşılmalı tarzı , sırf öğrenmek amacıyla , doğrusu neyse bilelim yaklaşımıyla soran ve yazan arkadaşların varlığıını da görmek insanı mutlu ediyor.

Bu soruyu bende bir zamanlar düşündüm. İnsan eğer imtihan edilecekse ve Allah "Ben bir halife yaratıyorum." diyorsa ve melekler; "Yeryüzünde kan dökecek bir varlığımı halife yapmak istiyorsun YArabbi" diye soruyorlarsa Allah (CC) "Ben sizin bilmediklerinizi bilirim ." buyuruyorsa , Miraçta SEvgili Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (SAV)Cebraili geçerek, onun bile giremeyeceği makamlara kulluğuyla bir insan olarak Efendimizin(AS) çıkacağını biliyordu. Demekki zaten lamı cimi yok insan dünyaya gönderilecekti. Aslında burada dikkati çeken ve sorunun cevabını teşkil eden durum Allahın zaten yeryüzünü insan için çeşitli aşamalardan geçirerek hazırlamasıdır yani Hz. Adem (AS)'ı yarattığında zaten dünyaya gönderme amacıyla yaratmıştı ki topraktan yaratması da bize dünyanın var olduğunu gösteriyordu. Mahiyeti yani temel yapısı itibariyle insan dünya toprağı ve çamurundan yaratılmıştır taşıdığı mineraller ve elementler buna delildir.

Peki Şeytan neresinde bu işin?

Allah insanı yeryüzüne gönderecekti. Bunun bir sebebe bağlı olması gerekmiyordu. Allah cennete koyarken onlara "Şuna dokunmayın." buyurdu ama "Dokunursanız sizi yeryüzüne gönderir ve imtihan ederim," demedi. Esasen imtihanın var olabilmesi için şeytanın isyan etmesine de gerek yoktu Allah dünya ve evren gibi bir mekanizmayı sırf şeytanın isyan şartına bağlayacak değil. O meyve dediğin gibi her neyse yemese dahi insanı şimdi sizi dünyaya gönderiyorum diye cennetten alabilirdi ve zaten Cennete de koyarken istediğinizi yapın şuna dokunmayın dedi ama sizi burada ebediyyen tutacak ve hiç buradan çıkarmayacağım demedi. Şeytanın isyan etmediğini düşündüğümüzde, sizi imtihan ediyorum sakın "NEfsinize" uymayın diyerek şimdi şeytanı ve nefsi düşman olarak tanıttığı ve "Sakın uymayın" buyurduğu gibi o zamanda sadece nefsi tanıtıp "Sizi yoldan çıkarmasına imkan ve ihtimal bırakmayın," buyurabilirdi. Yani Hz. Adem(AS) ve Hz.HAvvanın yeryüzüne gönderilme sebebini şeytanın isyan ederek o makamlardan indirilmesi gibi moda mod benzer şeyler olarak algılamak aslında doğru değil. Zaten HZ. Adem(AS)'ın ceza olarak gönderilmesi düşüncesi de yanlış anlamaya sebep oluyor. Öyle bir şey yok aslında HZ. Adem (AS) zaten Peygamber olarak geldi ve ve yaşayabildiğine göre güneş vardı oksijen vardı yeryüzü de şu an ki gibi döşenmiş ve renklerle ve tatlarla bezenmişti. Yani bir insanı ceza olarak gönderdiğiniz yeri tabiri caizse özene bezene döşermisiniz. Sürgün yeri ne kadar güzel olabilir.Allah ayetlerde yeryüzünü evrendeki küçüklüğüne hiç bakmadan "Rabbissemavati vel arz." buyurarak "göklerin ve yerin yani dünyanın rabbi buyuruyor; Demek ki Allah dünyayı semalarla denk tutuluyor ve bir arada zikrediliyor. Çünkü yer yüzü Allahın isim ve sıfatlarını en muhteşem surette gösteren yaz, kış ve bahar da her biri ayrı renk ve ses cümbüşü içinde zemin sayfa sayfa yazılıyor ve izleryenlerin nazarlarına sunuluyor. Allah Peygamberlik halkasını İlk insanla başlattı. Şeytanın isyan edeceğini biliyordu, HZ. Adem (AS) ın da O ne meyve herneyse ondan yiyeceğini de biliyordu, ancak bunlar olmasaydı dahi Allah bu imtihanı gerçekleştirdi.

Son olarak burada bir hiçten çıkan varlık yani insan var. hiç bir şey değilken alınan trilyonlarla değişilmeyecek teçhizatla donatılan ve binbir çeşit nimet ve onu mutlu edecek güzelliklerle yaşatılan gördüğü her şey emrine verilen ve hiçken Herşeyin sahibi tarafından halifesi makamına çıkarılan varlığa, senden şunu şunu istiyorum onlarıda zaten yine benim verdiklerimi benim için kullanmakla yapacaksın, Bunu yaparsan hem o verdiklerini hemde aklına hayaline bile getiremeyeceklerini sana verecek ve ebedi bir mutluluk ta ihsan edeceğim diyor Allah (CC). Böylesi bir yükselişin tehlikesi de olacaktır mantık olarak öğretmen bütün öğrencileri geçsin ister ama hepsini hak edenlere haksızlıklar yaparak geçirmez ancak neresinden bakılırsa bakılsın, hiçlikten sultanlığa yani kar içinde kardır bunların hepsi.

Sevgiler...

Link to post
Sitelerde Paylaş

neden varız?

neden burdayız? neden yaşıyoruz?

nereden geldi bu madde-enerji denen şey?

nereden geldi fizik kanunları? nereden geldi vakum etkisi? neden geldiler?

neden varlar bu atom denilen şeyler? neden birbirlerini çekiyorlar itiyorlar?

neden var bütün kanunlar? nereden çıktılar?

kafam çok karışık.

hayatta anlam aradığımdan değil bu sorularım

hayatın anlamsızlığını kavramaya başladım diyordum ki

her şey neden başladı? bu ilk şey...

yani çok saçma değil mi? olan biten her şey..

tam dinden çıktım derken aklıma takıldı bu. o derece ki bunları nihayetlendirmeden ateist olamıyorum. bir tanrı varsa neden bizi yarattı diyorum cevab veremiyorum deist olamıyorum. cevapsız duramıyorum agnostik olamıyorum. kuranı okudum müslüman olamıyorum. yani evreni tanrı kabul edince çözülebilir belki (hani evrensel kanunlar falan spinoza,einstein?)

panteist miyim ben şimdi?

tek çıkış kapısı bu mu?

uyku uyuyamayacağım neredeyse...

ha unutmadan hala islamda bir gözüm. tarih boyunca hep aynı şeyler olmuş ya. kurbanlar falan ilkel falan ama aklımı alamıyorum.

kadın-erkek eşit değil mantık hataları var. ama bir acaba diyorum sürekli? acaba yanlış yolumu seçtim?..

çaresizliğimi anlatabilmişimdir umarım...

Neden varız? sorusuna gelince kesinlikle bir nedeni var. Demişsin ki ayetlerle değil kendi fikirlerinizle cevap verin. Her ne kadar inançlı biri olsam da sana kendi görüşlerimi aktarayım.

Birincisi sana diyeceğim şu ki; ateizm tamamen ölmüştür. Çünkü öldükten sonra yok olmak ve yaşanılan hiçbirşeyi hatırlamamak, düşünememek için bir hayat yaşamak anlamsızdır. Ateizm sonu koca bir hiç, bir yokluk olduğu halde maddeye bağlı kalırlar. Bu mantıklı olabilir mi? Bu yetmiyormuş gibi maneviyata bağlananlara mani olmaya çalışırlar. Bu maneviyatçıların yani inançlıların kendilerine zarar verdiklerini iddia ederler. Yani, kendilerinin canlarına kast edttiklerini söylerler. İyi de sonunda yok olacaklar ve yaşadıkları acılar da zevkler de hatırlanmayacaksa canlarının ve hatta yaşamalarının, ölümden ne farkı var ki?

Gelelim neden yaşadığımıza, emin ol ki bir hiç uğruna yaşamıyoruz. Eğer hayat sadece bir maddiyatçılıktan ibaret olsaydı, insanlar sonsuz ve ölümsüz yaşarlardı. Ama öyle değil. İnsanlar ölüyor. Neden ölüyorlar? Neden insanlara bu kadar zevklerle dolu bir dünya ve nimetler sunulduğu halde ölümle birlikte gelen yokluk denen şey bu nimetler ve dünya zevklerini de beraberinde yok edip, hayatı anlamsız kılıyor? Bu da demek oluyor ki maddeden öte birşey var ve bizi bir amaç için buraya göndermiş ve bir amaç uğruna yaşamamızı istiyor.

Düşün,İnsanlar madde dolu bir dünyaya geliyor ve senin gibi düşünmeye başlıyor. Neden acaba? Herşey maddeden ibaret olsaydı bunları düşünmezdi. Dünyanın nimetlerine dalar ve keyfine bakardın. Ama öyle değil işte bak senin de kafana takılmışım. Demek ki bir yokluk uğruna yaşamak anlamsızsa bunu anlamlandıran birşeyler olmalıdır. Bu da ancak madde ötesi bir varlıktadır. O varlık senin gibi düşünen ya da düşünmeyen insanları uyarıyor. Bu dünyadaki amacını sana bildiriyor. Eğer bu maddeden ibaret olan bir dünyanın anlamsız olduğunu düşünüyorsan madde ötesinde sana seslenenlere kulak vermelisin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

çok güzel ancak şöyle bir nokta var.

senin beynin şartlanmış hayatta bir anlam arıyorsun.

hayatın anlamsız olması mantıksız diyorsun.

neden mantıksız.

doğmadan önce nasılsan öldükten sonra da öyle olmayacak mısın?

bu arada bergüzar okursan diye sana yazıyorum.

evrime inanıyorum demişsin güzel bir haber. peki evrimle ademin cennetten atılma ve yeryüzüne indirilme (ki indirildiğinde kaç yaşında indirildi?) ve havvanın ondan yaratılmasına ne diyorsun?

ben özellikle bayan müslümanları anlamıyorum.

eğer bir kadın olsam daha çabuk çıkardım islamdan.

bana değer vermeyene ben neden vereyim ki?

Link to post
Sitelerde Paylaş

neden varız?

neden burdayız? neden yaşıyoruz?

nereden geldi bu madde-enerji denen şey?

nereden geldi fizik kanunları? nereden geldi vakum etkisi? neden geldiler?

neden varlar bu atom denilen şeyler? neden birbirlerini çekiyorlar itiyorlar?

neden var bütün kanunlar? nereden çıktılar?

Arkadaşım bir şeye anlam verebilmek için o şeyin temeline inmek gerekiyor. Sende o şekilde yapmışsın ve hayatı temelinde sorgulamışsın. Ancak ikna edici cevaplar bulamadığın için huzursuzsun. Sana yardımcı olmaya çalışacağım ve kendime de. Bu sorgulamayı temeldeki 2 ihtimali ayrı ayrı inceleyerek (aklımızla , mantığımızla) ve incelemenin sonucunda sonuçları değerlendirerek yapabiliriz.

1. İhtimal : Bütün bu oluşumun bir Yaratıcı ile gerçekleştiği

2. İhtimal : Başlangıçta bir enerjinin varlığı ve bu enerjinin madde ile arasındaki döngüsü

ve bu ihtimalleri beraber sorgularsak ve birlikte sonuçlandırabilirsek ikna edici cvplar bulabiliriz. Yorumumu okuduğun zaman bir cvp verirsen (olumlu bir cvp) bu sorgulamaya başlayabiliriz diye düşünüyorum. Çünkü sazan gibi kopyala yapıştır tarzında konuyla alakası olmayan uzun cvplar yerine adım adım kısa ve öz cvplar vererek gitmek en mantıklısı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

1. ihtimal : yaratıcı ihtimali. yaratıcıları nereden biliriz? dinlerden. dinler saçma olduğu için yaratıcıya inanmak için geçerli bir sebep kalmıyor.

kaldı ki zaten tanrılar da evrim geçirmiştir.

2. ihtimal : bu da çok mantıklı değil. ilk neden meselesini cevaplamıyor. ancak dinlerden daha mantıklı olduğu kesin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

1. ihtimal : yaratıcı ihtimali. yaratıcıları nereden biliriz? dinlerden. dinler saçma olduğu için yaratıcıya inanmak için geçerli bir sebep kalmıyor.

kaldı ki zaten tanrılar da evrim geçirmiştir.

2. ihtimal : bu da çok mantıklı değil. ilk neden meselesini cevaplamıyor. ancak dinlerden daha mantıklı olduğu kesin.

1. ihtimalde dinler saçma Tanrı yoktur diyerek kestirip atman sorunun cevabını başlangıçta aradığımız için saçma. Anlatmak istediğim en baştan olayı değerlendirmek ve henüz dinler burada konuya dahil değil.

2. ihtimalinde ilk neden meselesini cevaplamıyor diyorsun. Başlangıçta bi enerji vb. bişeyin olmaması şuanda da hiçbirşeyin olmamasıdır. Yokluktan varlık doğmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...