Jump to content

Neden? (en kafa karıştırıcı soru?mu?)


Recommended Posts

şimdi bir tanrı deyince neden dinlerin tanrısını alıyorum biliyor musun?

evreni yarattıktan sonra köşesine çekilen bir tanrı (deizm) saçma geliyor. neden sorusuna bir neden daha ekliyor.

cevap verebilen dinlerin tanrısıdır.

şu semavilere bakarsak tevrat incil kuran hepsi onlarca bilimsel(bilimin ortaya çıkardığı mantıksızlıklar) ve felsefi(tanrının nasıl olması gerekliliği vs.) yanlışlarla dolu

o zaman hangi tanrıdan bahsedeceğiz?

zeusdan deil herhalde?

demem şudur ki> tanrımızı sen seç(tanrıdan ne anlayacağımızı..)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 153
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

şimdi bir tanrı deyince neden dinlerin tanrısını alıyorum biliyor musun?

evreni yarattıktan sonra köşesine çekilen bir tanrı (deizm) saçma geliyor. neden sorusuna bir neden daha ekliyor.

cevap verebilen dinlerin tanrısıdır.

şu semavilere bakarsak tevrat incil kuran hepsi onlarca bilimsel(bilimin ortaya çıkardığı mantıksızlıklar) ve felsefi(tanrının nasıl olması gerekliliği vs.) yanlışlarla dolu

o zaman hangi tanrıdan bahsedeceğiz?

zeusdan deil herhalde?

demem şudur ki> tanrımızı sen seç(tanrıdan ne anlayacağımızı..)

1. ihtimalde başlangıçta uzayın ve hayatın yaratılmasında bir bilinçli gücün olduğunu anlayacağız. Yoktan var etmek tanrısal bilinçli bir güçtür. Buda neden yarattığı sorusunun cevabı olarak değerlendirilebilir. Peki nasıl bu değerlendirmeye varılabilir. Bir insan düşün tek parmağıyla şınav çekebiliyor. Bu o insanın üstün bir özelliğidir. Peki bu insan tek parmağıyla şınav çekme yeteneğine sahip iken hiç tek parmağıyla şınav çekmediyse bu insanın öle bir üstün özelliğinden bahsedebilir miyiz. Kesinlikle hayır. Yoktan var etmekte tanrısal bir güç olduğuna göre bu gücün tecelli etmemesi durumunda tanrısal yoktan var etme gücünün olduğundan kesinlikle söz edilemez. Neden olarak bu gösterilebilir.

2. ihtimalde başlangıçta birşeyin var olduğunu varsaydık. Çok yoğun bir enerji vb. Şuanki bilimde maddeden enerjiye bir dönüşüm olduğu bilinmektedir. Başlangıçta da enerji bilinçsiz olarak maddeye dönüşmüş ve döngüde milyarlarca kez tekrarlanmış olabilir. Çünkü sonsuzluk içinde bir başlangıçtan söz edemeyeceğimz için enerji ve madde arasında devamlı bir dönüşüm olduğu söylenebilir. Maddenin n. tekrarında canlılık oluşmuş olabilir. Milyarda bir ihtimal olarak değerlendirsede sonsuz tekrarın içinde milyar çok küçük bir rakamdır ve olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

peki yoktan var olduğunu nerden biliyorsun

evren hayat sen ben yoktuk sonradan var olduk ama maddenin yaratıldığını nerden biliyorsun

ayrıca uzay ve hayatta bilinçli bir gücü nerden anladın?

anlamadım sadece varsaydım. Şuan biz varsak ve madde ve hayat varsa 2 ihtimal söz konusudur. 1. ihtimalde başlangıçta hiç bir şey yoktu ve yoktan var edildi. 2. ihtimalde de sonsuzlukta enerji vb. birşey vardı ve sürekli olarak madde ile dönüşüm döngüsü içindeydi ve döngülerin birinde canlılık oluştu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

çok güzel ancak şöyle bir nokta var.

senin beynin şartlanmış hayatta bir anlam arıyorsun.

hayatın anlamsız olması mantıksız diyorsun.

neden mantıksız.

doğmadan önce nasılsan öldükten sonra da öyle olmayacak mısın?

bu arada bergüzar okursan diye sana yazıyorum.

evrime inanıyorum demişsin güzel bir haber. peki evrimle ademin cennetten atılma ve yeryüzüne indirilme (ki indirildiğinde kaç yaşında indirildi?) ve havvanın ondan yaratılmasına ne diyorsun?

ben özellikle bayan müslümanları anlamıyorum.

eğer bir kadın olsam daha çabuk çıkardım islamdan.

bana değer vermeyene ben neden vereyim ki?

Benim beynim falan şartlanmamış. Bunun şartlanmayla alakası yok. Eğer ben inanmadığım halde "müslüman olmalıyım" dersem şartlanmış olurum. Ama gel gör ki dışarıdan, hiçbir dine bağlı olmadan objektif bir düşünceyle baksam yine bu hayatın anlamsız olduğuna kanaat getiririm. Bana bir beyin verilmiş ve bununla düşünüyorum. Düşün ki sağlıklı bir düşünceye sahipsin ama bir yam yam gibi şehirden, şundan bundan uzaksın. Hiç din diye birşey de bilmiyorsun. Birileri gelip sana diyor ki "bak bu dünyaya kulluk için gönderildin, bu maddi hayat geçici ve ötesinde manevi bir alem var" diyor. Diğeri de gelip "yok arkadaş öyle birşey, yaşican ve ölüp yok olacan" diyor. Şimdi hangisi daha mantıklı gelir sana? İnançsız olana demez misin ki? "Eee yok olacaksak ve hiçbirşey hatırlamayacaksak niye yaratıldık ve yaşatılıyoruz ki?". Sonra bu inançsızın fikrinin yanlış olduğunu düşününce geriye inançlı olmak kalıyor. Bu şartlanma değil mantıktır. İnsanlar diyelim ki örneğin yoktan da olmasa daha önce hiç üretilmemiş, daha önce hiç olmamış birşey üretiyor. Kullanıyor ve işi bitince yok ediyor. Şimdi bu insan ürettiği şey yok olacağı halde onu boşuna mı üretmiş olur? Tabi ki bir amaç için üretmiştir. Böyle düşünmelisin.

Bu arada yukarıda benim evrime inandığımdan bahsetmişsin ama ben evrime değil yaratılışa inanıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

şimdi bir tanrı deyince neden dinlerin tanrısını alıyorum biliyor musun?

evreni yarattıktan sonra köşesine çekilen bir tanrı (deizm) saçma geliyor. neden sorusuna bir neden daha ekliyor.

cevap verebilen dinlerin tanrısıdır.

şu semavilere bakarsak tevrat incil kuran hepsi onlarca bilimsel(bilimin ortaya çıkardığı mantıksızlıklar) ve felsefi(tanrının nasıl olması gerekliliği vs.) yanlışlarla dolu

o zaman hangi tanrıdan bahsedeceğiz?

zeusdan deil herhalde?

demem şudur ki> tanrımızı sen seç(tanrıdan ne anlayacağımızı..)

Ateizmle birlikte deizm de ölmüştür. İnsanları yaratıp, şaşkın bir halde ortada bırakan ve onların kan-revan içinde acı çekmesine seyirci kalan bir tanrı olamaz. Yaratıyorsa sebebini de söylemelidir. Bir de agnostisizm vardır ki bunun ateizm kısmı ölmüş, deizm kısmı da sebebsiz bir tanrı ortada olduğu için red edilmişti. Böylece geriye teizm kalıyor. Biz deist agnostik tanrıya yok demedik ama sebepsizliğinden ötürü onu kabul etmemiştik. Bu durumda teizme başvururuz. İlk önce Hristiyanlığı yok ederiz. Zira Hristiyanlık agnostik bir tanrıya sahip değildir. Çünkü İsa gibi bilinen biri vardır. Geiye kalıyor Musevilik ve İslamiyet. Musevilikte tanrısını yeryüzüne indirip bir peygamberle güreş tutturmuş ve hatta tanrıları peygamberlerine yenilmiştir. Bu da saçmalamanın daniskası olduğuna göre geriye bir tek din kalıyor. O da İslam'dır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

tanrının bizi sadece yaşamamız için var etmesi neden olmasın...

insan gibi bir canlı türü var edip onların yaşamalarını istiyor olabilir...

tek istediği doğru düzgün yaşayın olabilir...

bir orman düşünelim...

orada her canlının varlığı orman için bir anlam ve gereklilik taşıyor...

bazen ormana zarar veren bir paraziti yok etmek yada kontrol altına almak için onunla beslenen başka bir canlıyı böcek kelebek yada kuşu o ormana getirip orada yaşamasını sağlarlar...

o kuşun varlık amacı sadece orada yaşamasıdır...

yaşamasıyla kendine verilen görevi yerine getirmiş olur...

o varken zararlı parazit konrol altına alınmış demektir çünkü...

o kuş benim varlığımın sebebi nedir diye sorduğunda sen sadece yaşamana bak sağol yeter desek yeridir...

insana da söylenen ne güzel ve anlamlı şey sağoldur...

siz sağolun iyi insanlar...

sağolun yeter...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şuanda bilim dünyasında çokça tartışılan bir konu var: Big Bang..Yani büyük patlama..buna göre kainat oluşmadan önce herşey tek bir şeydi.Sonra bu şey patladı vs.vs dünyamız, güneş, ay, gezegenler ve diğer milyarlarca yıldız meydana geldi.Buradan yola çıkıp big bang'den önce patladığı düşünülen şeyin Tanrı olduğunu düşünüyorum.Herşey O'ndan geldi ve hepimiz onun birer parçalarıyız, ben de, sen de..o görünüşlerinden tiksindiğimiz böceklerde..hepimiz onun birer parçalarıyız.

İşte bu noktada neden diye soracak olursak belki de amaç iyi ve kötü ayrımını yapıp, kötü enerjilerden arınmaktır.Yani bu apaçık bir imtihandır, ama tebliği gerekmez.İyi insan zaten iyidir, kötü de kötüdür.Bir din kitabı emrediyor diye kötü bir insan, iyi bir insan olmaz..Öyle olsa dünyada kötü kalmazdı veyahutta sadece ateistler ya da dinsizler kötü olurdu.Sonuç olarak bunun amacı olsa olsa kötü enerjiden arınmaktır, bu iyi ve kötü ayrımının sadece insanla da sınırlı kalmadığı düşünülürse..

tarihinde YuceEgo tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

çok güzel ancak şöyle bir nokta var.

senin beynin şartlanmış hayatta bir anlam arıyorsun.

hayatın anlamsız olması mantıksız diyorsun.

neden mantıksız.

doğmadan önce nasılsan öldükten sonra da öyle olmayacak mısın?

bu arada bergüzar okursan diye sana yazıyorum.

evrime inanıyorum demişsin güzel bir haber. peki evrimle ademin cennetten atılma ve yeryüzüne indirilme (ki indirildiğinde kaç yaşında indirildi?) ve havvanın ondan yaratılmasına ne diyorsun?

ben özellikle bayan müslümanları anlamıyorum.

eğer bir kadın olsam daha çabuk çıkardım islamdan.

bana değer vermeyene ben neden vereyim ki?

Sevgili honolulu,

Hayatı anlamsız ve mantıksız bulan beyin neden her yaptığına mantık arar ve anlam yükler peki? Bu bir çelişki değil midir? Bütüne baktığında bir mantıksızlık ve anlamsızlık buluyorsan, bütünü oluşturan parçalar neden anlamlı ve mantıklı? Ya da şöyle diyeyim. Bütünü oluştururken mantık ve anlama hayatında yer veriyorsan, bütün neye göre mantıksız ve anlamsız oluyor ki?

Evet evrime inanıyorum ve Tanrının bizi bu yöntemle var ettiğini düşünüyorum. Çünkü ayetlerin/belirteçlerin hepsi şu an için bizi ona götürüyor ve büyük ihtimal yaratılış böyle. Adem dediği orda tekil şahıs olduğunu düşünmüyorum, düşünen, akıl edebilen insandan kasıt ademdir. Hele Havva masalına hiç inanmıyorum, o tamamen yahudi uydurmasıdır. Herşeyi zaten evrende eşiyle var ettiğini söylüyor, doğa da aynını söylüyor ki zaten bunu her maddede görüyoruz. Burada eş birebir karşı cins olarak değil, bir maddeyi/nesneyi tamlayan olarak da düşünürsek eşten kastın ne olduğunu daha iyi anlarız.

Ben kurana/ayetlere baktığım zaman Tanrının bize haksızlık ettiğini düşünmüyorum. Haksızlığı insan kendi eliyle yapmıştır. Bu kadar eşitlikten bahsedilen dünyanın hala erkek egemen olması Tanrının suçu değildir, insanın kendi eliyle var ettiği düzendir.

Selamlar...

Bu arada yukarıda benim evrime inandığımdan bahsetmişsin ama ben evrime değil yaratılışa inanıyorum.

Özür dilerim ama benden bahsediyor, sizden değil. Zira bergüzar benim :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

tanrının bizi sadece yaşamamız için var etmesi neden olmasın...

insan gibi bir canlı türü var edip onların yaşamalarını istiyor olabilir...

tek istediği doğru düzgün yaşayın olabilir...

bir orman düşünelim...

orada her canlının varlığı orman için bir anlam ve gereklilik taşıyor...

bazen ormana zarar veren bir paraziti yok etmek yada kontrol altına almak için onunla beslenen başka bir canlıyı böcek kelebek yada kuşu o ormana getirip orada yaşamasını sağlarlar...

o kuşun varlık amacı sadece orada yaşamasıdır...

yaşamasıyla kendine verilen görevi yerine getirmiş olur...

o varken zararlı parazit konrol altına alınmış demektir çünkü...

o kuş benim varlığımın sebebi nedir diye sorduğunda sen sadece yaşamana bak sağol yeter desek yeridir...

insana da söylenen ne güzel ve anlamlı şey sağoldur...

siz sağolun iyi insanlar...

sağolun yeter...

İşte budur !

Bu kadar daha fazlası yok.İnsanın diğer canlılardan çookkk fazla bir özelliği yok.Puzzleda bir parça.Olması gereken buydu.Ama biz ne yaptık.Dünyaya sahip olmak istedik.Geçici ölümlü hayatımızı doğamıza aykırı bir şekilde yaşamaya çalışıyoruz.

Alber Camus ne demiş ?

İnsan ne ise, o olmayı reddeden tek yaratıktır…

Bütün hayvanlar ay güneş evrenin bütün parçaları secde (uyum) halinde iken sadece biz buraya sahip olmaya çalışıyoruz !

Cenneti cehennemi ebedi hayatı uydurmalar hep insanın nefsine olan tapıntısından kaynaklanır.

Aslında hayat elbette ebedidir.Geçici olan bizleriz fakat hayatı o kadar çok sevdik ki bırakmak istemiyoruz.

Buna kimin itirazı olabilir ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

anlamadım sadece varsaydım. Şuan biz varsak ve madde ve hayat varsa 2 ihtimal söz konusudur. 1. ihtimalde başlangıçta hiç bir şey yoktu ve yoktan var edildi. 2. ihtimalde de sonsuzlukta enerji vb. birşey vardı ve sürekli olarak madde ile dönüşüm döngüsü içindeydi ve döngülerin birinde canlılık oluştu.

Honoluo cvp vermemissin yukardaki yorumuma amacım beraber değerlendirmekti. Neyse gerçeklerle en baştan yüzleşmekten korktun sanırım. Ben sonuçlandırayım 2. ihtimalin olması mümkün değil çünkü bing bang teorisi bunu yalanlıyor. Bilinçsiz enerji-madde döngüler yumağı yerine bilinçli bir oluşumu yani 1. ihtimali destekliyor ve bu da Tanrı nın varlığını gösterior bize. Gelelim Tanrı bizden ne istiyor ve bu oluşumun evrenin ve insanın yaratılmasının nedeni nedir? Bu sorunun cevabını anlamak istiyorsak Tanrıyı tanımak gerekiyor. Bütün bu oluşumun sebebi Tanrının sıfatlarının tecelli etmesi. Tıpkı müzik dinlemeyi seven bir insanın müzik dinlemesi gibi. (Müzik dinlemeyi seven bir insan müzik dinlemiyorsa onun müzik dinlemeyi sevdiğini söyleyemeyiz.) Bu örnekten hareketle Tanrı da affetmeyi seviyor çünkü bağışlayanların en bağışlayanı o ve bu yüzden sen varsın biz varız insanlar var ve biz hata yapacağız sonra hatamızın farkına varıp Allahtan af dileyeceğiz ve O bizi affedecek ve bu şekilde Allah'ın affetmeyi seven sıfatı tecelli edicek. Hayatın ve evrenin yaratılışındaki amaçlardan biri bu. Allahın sıfatlarının tecelli etmesi. Sadece affetmeyi seven sıfatı diil, adaletli olan sıfatı, yarattıklarının rızkını veren sıfatı ve bu gibi 99 güzel sıfatı. Şimdi sormak istersen sor şu neden var diye bana örneğin cennet ve cehennem bende cevap olarak diyeyim ki Allahın affeden ve ödüllendiren yükselten sıfatı tecelli edecek dye cennet var ve cezalandıran sıfatı tecelli edecek diye de cehennem var. Bu evren deki düzen Allahın sıfatlarının dengesinde var. Ve biz inananlar biliyoruzki bu dengede affeden sıfatı daha ağır basmaktadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

neden varız?

neden burdayız? neden yaşıyoruz?

nereden geldi bu madde-enerji denen şey?

nereden geldi fizik kanunları? nereden geldi vakum etkisi? neden geldiler?

neden varlar bu atom denilen şeyler? neden birbirlerini çekiyorlar itiyorlar?

neden var bütün kanunlar? nereden çıktılar?

sevgili arkadaşım bence neden sorusunu bu kadar fazla sorma. Bir olayla ilgili sonsuz tane neden sorusu sorabilirsin ve birbirine dönüşmeyen sonsuz tane cevap alabilirsin. Onun için neden sorusunu bir yerde kesmek lazım. Arkadaşlar bu sorularının nedenlerini fizik olarak açıklamışlar. Fizik kuralları içinden mana çıkmaz. "Anlamlı", "anlamsız", "saçma" gibi sonuçlar çıkarılmaz. En azından fizik böyle sonuçlara ulaşmaz.

Neden yaşadığın, hayatın amacının ne olduğu konusunda doğa sana bir şey yapman konusunda zorlamamış. Sen kendi yolunu seçeceksin. İster yaşa inter intihar et. İster adam öldür. İster okul hastane falan aç...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili honolulu,

Hayatı anlamsız ve mantıksız bulan beyin neden her yaptığına mantık arar ve anlam yükler peki? Bu bir çelişki değil midir? Bütüne baktığında bir mantıksızlık ve anlamsızlık buluyorsan, bütünü oluşturan parçalar neden anlamlı ve mantıklı? Ya da şöyle diyeyim. Bütünü oluştururken mantık ve anlama hayatında yer veriyorsan, bütün neye göre mantıksız ve anlamsız oluyor ki?

Evet evrime inanıyorum ve Tanrının bizi bu yöntemle var ettiğini düşünüyorum. Çünkü ayetlerin/belirteçlerin hepsi şu an için bizi ona götürüyor ve büyük ihtimal yaratılış böyle. Adem dediği orda tekil şahıs olduğunu düşünmüyorum, düşünen, akıl edebilen insandan kasıt ademdir. Hele Havva masalına hiç inanmıyorum, o tamamen yahudi uydurmasıdır. Herşeyi zaten evrende eşiyle var ettiğini söylüyor, doğa da aynını söylüyor ki zaten bunu her maddede görüyoruz. Burada eş birebir karşı cins olarak değil, bir maddeyi/nesneyi tamlayan olarak da düşünürsek eşten kastın ne olduğunu daha iyi anlarız.

Ben kurana/ayetlere baktığım zaman Tanrının bize haksızlık ettiğini düşünmüyorum. Haksızlığı insan kendi eliyle yapmıştır. Bu kadar eşitlikten bahsedilen dünyanın hala erkek egemen olması Tanrının suçu değildir, insanın kendi eliyle var ettiği düzendir.

Selamlar...

Özür dilerim ama benden bahsediyor, sizden değil. Zira bergüzar benim :)

bergüzar

ben YAŞAMIN bir amacının olduğunu düşünmüyorum.

ancak BENİM amacım var elbette.

anlatabilmişimdir umarım.

bergüzar allah neden dolambaçlı yolları seçer.

bu kitabı en cahil/kültürsüz insanın da anlaması gerekmiyor mu? eğer dediğin gibi adem bir topluluksa bu neden BELİRTİLMEMİŞ çok mu zordu semud kavmi, ad kavmi derken ademden kavim olarak bahsedememek...

tanrı neden her şeyi tamamlayanıyla/zıttıyla yarattı demezde çift cins yarattık der...

ki EŞEYSİZler varken EŞ ne ola ki?

yahudi uydurması dediğin kuranda yazıyor. tövbe de...

bergüzar erkek egemenliği direk islamda vardır. kuran asla ve asla kadınlara hitap etmez. kadınlar sizin tarlalarınızdır dilediğiniz gibi yaklaşın diyen bir tanrı nasıl kadına değer veriyor, hitap ediyor.

neden mirasta kadına yarı değer veriyor. nedeni açıklanmış ancak o nedenin sonsuza kadar devam etmediğini öngöremiyor mu?

en önemlisi şahitlik

GÖREN GÖZ AYNI İKEN NEDEN KADININ ŞAHİTLİĞİ ERKEK İLE EŞİT TUTULMAZ...

bergüzar

sen bu kültürde yetiştin

o yüzden diyorsun haksızlık yok.

peki düşün arjantinli bir bayan olduğunu.

açtın kuranı okuyorsun kadına karşı saçma hükümler görüyorsun. evrensel ve öğüt olarak gönderilmş bir kitapta muhammedin cinsel hayatını görüyorsun(bizzat allah tarafından düzenlenmiş), matematik hatası görüyorsun. inanır mısın???

ancak sen bu kültürde büyüdüğün için kuranı allah sözü kabul ederek başlıyorsun

kuranı okuyunca yok artık bu allah sözü olamaz diyorsun ikincil, mecazi anlamlar arıyorsun. peki bunu neden musevilik, isevilik, hinduizm ve bilimum diğer dinler için yapmıyorsun?

belki gerçek tanrı onların ve isa tanrının oğludur derken mecaz yapılmış!

belki gerçek tanrı zeus, mecazi anlatılmış...

ne biliyorsun???

bütün sorularıma cevap verirsen/verebilirsen sevinirim.

tarihinde Honolulu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte budur !

Bu kadar daha fazlası yok.İnsanın diğer canlılardan çookkk fazla bir özelliği yok.Puzzleda bir parça.Olması gereken buydu.Ama biz ne yaptık.Dünyaya sahip olmak istedik.Geçici ölümlü hayatımızı doğamıza aykırı bir şekilde yaşamaya çalışıyoruz.

Alber Camus ne demiş ?

İnsan ne ise, o olmayı reddeden tek yaratıktır

Bütün hayvanlar ay güneş evrenin bütün parçaları secde (uyum) halinde iken sadece biz buraya sahip olmaya çalışıyoruz !

Cenneti cehennemi ebedi hayatı uydurmalar hep insanın nefsine olan tapıntısından kaynaklanır.

Aslında hayat elbette ebedidir.Geçici olan bizleriz fakat hayatı o kadar çok sevdik ki bırakmak istemiyoruz.

Buna kimin itirazı olabilir ?

kirecin yorumuna katıldığın için alıntıladım.

evet tanrı iyilik/kötülük'e bakıyor. o yüzden iman etmeyenler cennetten içeri giremez ve EBEDİ yanar değil mi?

bir insan ne yapmış olursa olsun EBEDİ azabı hak eder mi?

insanların ellerini kesmek iyi midir?

insanların cinsel özgürlüğüne karışmak iyi midir?

ve istediği kadar iyi olursa olsun inanmadığı için EBEDİ azaba yollayan tanrı iyi midir?

ki kendisine korkudan inanan/ inanıp her türlü pisliği yapanları EBEDİ cennete alırken???

Link to post
Sitelerde Paylaş

müzik dinlemenin amacı nedir...

yaşamanın amacı nedir...

müzik dinlemek zaten bir amaçtır...

yaşamak ta öyle...

müziği dinleyen rahatsız edilmeden doya doya müziği dinlemek o anı sadece yaşamak ister...

müziği yapanında amacı budur...

dinleyen tamamen müziğe konsantre olsun ve onu iliklerine kadar hissetsin...

kendiside öylece yapmaktadır çünkü...

yaşamakta öyledir...

kendisi zaten başlı başına bir eserdir...

öyleki bir insanın yaşamasını sağlayabilmek için koskoca bir evren ve milyarlarca yıllık süreç geçmesi gerekmiştir...

bu denli harika bir şeyi yaşamak ise başlı başına bir amaç olarak yeter de artar bile...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Honoluo cvp vermemissin yukardaki yorumuma amacım beraber değerlendirmekti. Neyse gerçeklerle en baştan yüzleşmekten korktun sanırım. Ben sonuçlandırayım 2. ihtimalin olması mümkün değil çünkü bing bang teorisi bunu yalanlıyor. Bilinçsiz enerji-madde döngüler yumağı yerine bilinçli bir oluşumu yani 1. ihtimali destekliyor ve bu da Tanrı nın varlığını gösterior bize. Gelelim Tanrı bizden ne istiyor ve bu oluşumun evrenin ve insanın yaratılmasının nedeni nedir? Bu sorunun cevabını anlamak istiyorsak Tanrıyı tanımak gerekiyor. Bütün bu oluşumun sebebi Tanrının sıfatlarının tecelli etmesi. Tıpkı müzik dinlemeyi seven bir insanın müzik dinlemesi gibi. (Müzik dinlemeyi seven bir insan müzik dinlemiyorsa onun müzik dinlemeyi sevdiğini söyleyemeyiz.) Bu örnekten hareketle Tanrı da affetmeyi seviyor çünkü bağışlayanların en bağışlayanı o ve bu yüzden sen varsın biz varız insanlar var ve biz hata yapacağız sonra hatamızın farkına varıp Allahtan af dileyeceğiz ve O bizi affedecek ve bu şekilde Allah'ın affetmeyi seven sıfatı tecelli edicek. Hayatın ve evrenin yaratılışındaki amaçlardan biri bu. Allahın sıfatlarının tecelli etmesi. Sadece affetmeyi seven sıfatı diil, adaletli olan sıfatı, yarattıklarının rızkını veren sıfatı ve bu gibi 99 güzel sıfatı. Şimdi sormak istersen sor şu neden var diye bana örneğin cennet ve cehennem bende cevap olarak diyeyim ki Allahın affeden ve ödüllendiren yükselten sıfatı tecelli edecek dye cennet var ve cezalandıran sıfatı tecelli edecek diye de cehennem var. Bu evren deki düzen Allahın sıfatlarının dengesinde var. Ve biz inananlar biliyoruzki bu dengede affeden sıfatı daha ağır basmaktadır.

iyiki ne olduğun çabuk günyüzüne çıktı seni basit insan.

bir de seni kaale alıp cevap yazacaktım. ateizmi nasıl yerle yeksan ettin 2 dakkada.

bütün müslümanlara soruyorum

adil ve bağışlayıcı dediğiniz allahın

*inanmamasına rağmen insanlığa muhteşem katkıları olmuş iyi bir insanı SONSUZ AZABa yollarken

*inanmasına rağmen ibadetlerini cennet/cehennem için yapan ve her türlü pisliğinin kefaretini ödedikten sonra SONSUZ HUZUR/MUTLULUKa ulaştıran bir tanrı

İYİ ve ADİL midir?

ekstra: dinlerin kültürel olduğunu düşündüğümüzde ortadoğudaki milyonlarca bağnaz cennete gidecekte dünyanın her yerine dağılmış ilerici ve iyi insanlar cehenneme gidecek...

pehh!!

Link to post
Sitelerde Paylaş

müzik dinlemenin amacı nedir...

yaşamanın amacı nedir...

müzik dinlemek zaten bir amaçtır...

yaşamak ta öyle...

müziği dinleyen rahatsız edilmeden doya doya müziği dinlemek o anı sadece yaşamak ister...

müziği yapanında amacı budur...

dinleyen tamamen müziğe konsantre olsun ve onu iliklerine kadar hissetsin...

kendiside öylece yapmaktadır çünkü...

yaşamakta öyledir...

kendisi zaten başlı başına bir eserdir...

öyleki bir insanın yaşamasını sağlayabilmek için koskoca bir evren ve milyarlarca yıllık süreç geçmesi gerekmiştir...

bu denli harika bir şeyi yaşamak ise başlı başına bir amaç olarak yeter de artar bile...

müziği yapan müziği dinlemek istemeyeni tehdit etmez.

kaynar suyla yaktıktan sonra derisini değiştirip tekrar yakmaz.

yoksa yanılıyor muyum?

Link to post
Sitelerde Paylaş

neden varız?

neden burdayız? neden yaşıyoruz?

nereden geldi bu madde-enerji denen şey?

nereden geldi fizik kanunları? nereden geldi vakum etkisi? neden geldiler?

neden varlar bu atom denilen şeyler? neden birbirlerini çekiyorlar itiyorlar?

neden var bütün kanunlar? nereden çıktılar?

kafam çok karışık.

hayatta anlam aradığımdan değil bu sorularım

hayatın anlamsızlığını kavramaya başladım diyordum ki

her şey neden başladı? bu ilk şey...

yani çok saçma değil mi? olan biten her şey..

tam dinden çıktım derken aklıma takıldı bu. o derece ki bunları nihayetlendirmeden ateist olamıyorum. bir tanrı varsa neden bizi yarattı diyorum cevab veremiyorum deist olamıyorum. cevapsız duramıyorum agnostik olamıyorum. kuranı okudum müslüman olamıyorum. yani evreni tanrı kabul edince çözülebilir belki (hani evrensel kanunlar falan spinoza,einstein?)

panteist miyim ben şimdi?

tek çıkış kapısı bu mu?

uyku uyuyamayacağım neredeyse...

ha unutmadan hala islamda bir gözüm. tarih boyunca hep aynı şeyler olmuş ya. kurbanlar falan ilkel falan ama aklımı alamıyorum.

kadın-erkek eşit değil mantık hataları var. ama bir acaba diyorum sürekli? acaba yanlış yolumu seçtim?..

çaresizliğimi anlatabilmişimdir umarım...

örnegin sana sorsam neden evlinisin diye?sana sorsam neden istanbulda oturuyorsun diye?veya sana sorsam neden her sabah yuruyus yapiyorsun diye ve benzeri sorular o zaman sende bana tek tek cevap verirsin ve aciklarsin...cunku iraden ile yaptigin islerdir....yahut mesela sen her sabah kalktiginda sut iciyorsun ve ben sana desemki artik icmiyeceksin..o zaman sana ne dersin..bizler ancak belli bir yasa geldikten sonra hayatin bilincini kazaniyor ve varligimizin farkina variyoruz..ama ondan öncesine ne karisibiliyoruz nede hakkinda bilgi sahibiyiz..buda bizim ne kadar aciz ve koca bir hic oldugumuzun belgesidir...onun icin bu neden diye basliyan ve cevabini vermekte aciz oldugumuz sorular bizi bir yaratanin olduguna göturmeli diye dusunuyorum cunku varolmak yada olmamak kendi elinde olmadan dunyaya gelen bir canli onun varolmasi icin kural ve duzenin olmasi gerektigini bilmektedir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

iyiki ne olduğun çabuk günyüzüne çıktı seni basit insan.

bir de seni kaale alıp cevap yazacaktım. ateizmi nasıl yerle yeksan ettin 2 dakkada.

Ben burada karşıdakinin düşüncelerine saygı duymayan, karşındakini rencide etmeye çalışan ve ona hakaret eden biri olarak bulunmuyorum. İslama davet gibi bir misyonum da yok. Bu yüzden sen yanlışsın, hatalısın, saçmalıyorsun diyerek düzeltmek amacım da yok. Amacım körü körüne inanan biri olmadığım için karşı tarafın (ateistlerin) düşüncelerini ve değerlendirmelerini de okumak ve üzerinde düşünmek. Haklı bulduğum yanları olursa evet bu nokta da haklısınız diyebilecek cesarete de sahibim. Karşı tarafı safından dolayı değil düşüncesini paylaştığından dolayı dinlemekten yanayım. Ama bazı arkadaşlarda bu saygıyı göremiyorum ne yazık ki. Evet ben bir müslüman olabilirim bu yüzden de inandığım gibi yazabilirim ama hiç kimseye bu sen basit insansın hakaretini etme hakkını vermez. İnandıklarımı yazmış olmam da ateizmi 2 dakikada yerle yeksan ettiğim anlamına gelmez. İçinizden biri çıkıp ta bana hakaret etti diye hakkınızda ön yargı oluşturacak kadar da bağnaz bir insan değilim. Size gösterdiğim aynı saygıyı bana göstermenizi beklemek herhalde hakkım.

bütün müslümanlara soruyorum

adil ve bağışlayıcı dediğiniz allahın

*inanmamasına rağmen insanlığa muhteşem katkıları olmuş iyi bir insanı SONSUZ AZABa yollarken

*inanmasına rağmen ibadetlerini cennet/cehennem için yapan ve her türlü pisliğinin kefaretini ödedikten sonra SONSUZ HUZUR/MUTLULUKa ulaştıran bir tanrı

İYİ ve ADİL midir?

ekstra: dinlerin kültürel olduğunu düşündüğümüzde ortadoğudaki milyonlarca bağnaz cennete gidecekte dünyanın her yerine dağılmış ilerici ve iyi insanlar cehenneme gidecek...

pehh!!

1.) İnanmamasına rağmen insanlığa muhteşem katkıları olmuş bir insanı sonsuz azapta yanarken gördün mü de bu kadar emin konuşabiliyorsun.

Sadece tek bir ayetten yola çıkarak ve o ayetin öncesini ve sonrasını okumadan o ayet üzerinden yorum getirerek bu kanaate varıyorsunuz. Örnek olarak

Fâtır Sûresi 36 - İnkar edenler için ise cehennem ateşi vardır. Öldürülmezler ki ölsünler. Kendilerinden cehennem azabı da hafifletilmez. İşte biz her nankörü böyle cezalandırırız.

ayetini okuduğunuzda inkar edenler iyide olsa cehenneme gidecek yargısına varıyorsunuz. Ama ayetin devamında ne yazıyor bakalım:

37 - Onlar cehennemde, "Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar ki dünyada iken işlemekte olduğumuzdan başka ameller, salih ameller işleyelim" diye bağrışırlar. (Onlara şöyle denilir:) "Sizi, düşünüp öğüt alacak kimsenin düşünüp öğüt alabileceği kadar yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti. Öyle ise tadın azabı. Çünkü zalimler için hiçbir yardımcı yoktur."

Mavi olarak işaretlediğim sözden açıkça anlaşılıyor ki salih amel işlememişler yani kötü ameller işlemişler. Buradan inkar edip kötü işler yapanların sonsuz azapla cezalandırıldıklarını net olarak anlamışsındır sanırım.

Peki o bahsettiğiniz insanın yani inanmamasına rağmen insanlığa muhteşem katkıları olmuş insanın akıbeti nedir?

Peygamber Efendimiz (sas) hayvanlara yapılan iyilik ve kötülüğe şu iki örneği vermektedir: "Allah (cc) bir köpek yüzünden, ahlâksız bir kadını affedip cennetine aldı Köpek bir kuyunun başında, susuzluktan dili sarkmış bir vaziyette soluyup duruyordu Tam o esnada oradan geçmekte olan bu kadın, köpeğin hâlini görünce dayanamadı Hemen belinden kemerini çıkarıp ayakkabısına bağladı, bununla kuyudan su çıkarıp köpeğe içirdi, böylece köpek ölümden kurtuldu İşte bu kadının bir köpeğe karşı bu davranışı onun affına vesile oldu ve Allah (cc), onu cennetine koydu" (Buhârî, Enbiyâ, 54; Müslim, Selâm, 153-155)

Ahlaksız bir kadını bile köpeğe su içirdiği için cennetine koyan Allah insanlığa muhteşem katkıları olmuş o insanı cennetine neden koymasın. Sorun inançsız olmasıysa kalpleri evirip çeviren Allah o kişiye doğru yolu göstererek cennetine alamaz mı?

2) İnanmasına rağmen ibadetleri cehennemden korktuğu ve cennete girmek istediği için yapan kişinin gerçek niyetini Allah bilmiyor mu sanki.

Kasas Sûresinin 69. Ayetinde - Rabbin, onların sinelerinin gizlediğini de açığa vurduklarını da bilir.

Ayrıca amellerde niyetlere göre değerlendirilir.

Mü'minlerin emîri Ebü Hafs Ömer ibni Hattab radıyallahu anh, Resülullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinledim, dedi:

"Yapılan işler niyetlere göre değerlenir. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır. Kimin niyeti Allah'a ve Resülü'ne varmak, onlara hicret etmekse, eline geçecek sevap da Allah'a ve Resülü'ne hicret sevabıdır. Kim de elde edeceği bir dünyalığa veya evleneceği bir kadına kavuşmak için yola çıkmışsa, onun hicreti de hicret ettiği şeye göre değerlenir."

Kaynak: Buharî, Bed'ü'1-vahy l, İman 41, Nikah 5, Menakıbu'l-ensar 45, İtk 6, Eyman 23, Hiyel l; Müslim, İmaret 155. Ayrıca bk. Ebü Davud, Talak 11; Tirmizî, Fezailü'l-cihad 16; Nesaî, Taharet 60; Talak 24, Eyman 19; İbni Mace, Zühd 26

Bakara(*) Sûresinin

82 . Ayetindeİman edip salih ameller işleyenler ise cennetliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.

Ayetten anlaşılacağı üzere inanmak yetmiyor cennete girmek için salih amel işlemek gerekiyor. Yani sadece Allah rızası için yapılan amel. Cennet sevdası ve cehennem korkusuyla yapılan amel salih amel değildir.

cennet cennet dedikleri

birkaç köşkle birkaç huri

başkasına ver onu

bana seni gerek seni

YUNUS EMRE

tarihinde morpheuss tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben burada karşıdakinin düşüncelerine saygı duymayan, karşındakini rencide etmeye çalışan ve ona hakaret eden biri olarak bulunmuyorum. İslama davet gibi bir misyonum da yok. Bu yüzden sen yanlışsın, hatalısın, saçmalıyorsun diyerek düzeltmek amacım da yok. Amacım körü körüne inanan biri olmadığım için karşı tarafın (ateistlerin) düşüncelerini ve değerlendirmelerini de okumak ve üzerinde düşünmek. Haklı bulduğum yanları olursa evet bu nokta da haklısınız diyebilecek cesarete de sahibim. Karşı tarafı safından dolayı değil düşüncesini paylaştığından dolayı dinlemekten yanayım. Ama bazı arkadaşlarda bu saygıyı göremiyorum ne yazık ki. Evet ben bir müslüman olabilirim bu yüzden de inandığım gibi yazabilirim ama hiç kimseye bu sen basit insansın hakaretini etme hakkını vermez. İnandıklarımı yazmış olmam da ateizmi 2 dakikada yerle yeksan ettiğim anlamına gelmez. İçinizden biri çıkıp ta bana hakaret etti diye hakkınızda ön yargı oluşturacak kadar da bağnaz bir insan değilim. Size gösterdiğim aynı saygıyı bana göstermenizi beklemek herhalde hakkım.

1.) İnanmamasına rağmen insanlığa muhteşem katkıları olmuş bir insanı sonsuz azapta yanarken gördün mü de bu kadar emin konuşabiliyorsun.

Sadece tek bir ayetten yola çıkarak ve o ayetin öncesini ve sonrasını okumadan o ayet üzerinden yorum getirerek bu kanaate varıyorsunuz. Örnek olarak

Fâtır Sûresi 36 - İnkar edenler için ise cehennem ateşi vardır. Öldürülmezler ki ölsünler. Kendilerinden cehennem azabı da hafifletilmez. İşte biz her nankörü böyle cezalandırırız.

ayetini okuduğunuzda inkar edenler iyide olsa cehenneme gidecek yargısına varıyorsunuz. Ama ayetin devamında ne yazıyor bakalım:

37 - Onlar cehennemde, "Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar ki dünyada iken işlemekte olduğumuzdan başka ameller, salih ameller işleyelim" diye bağrışırlar. (Onlara şöyle denilir:) "Sizi, düşünüp öğüt alacak kimsenin düşünüp öğüt alabileceği kadar yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti. Öyle ise tadın azabı. Çünkü zalimler için hiçbir yardımcı yoktur."

Mavi olarak işaretlediğim sözden açıkça anlaşılıyor ki salih amel işlememişler yani kötü ameller işlemişler. Buradan inkar edip kötü işler yapanların sonsuz azapla cezalandırıldıklarını net olarak anlamışsındır sanırım.

Peki o bahsettiğiniz insanın yani inanmamasına rağmen insanlığa muhteşem katkıları olmuş insanın akıbeti nedir?

Peygamber Efendimiz (sas) hayvanlara yapılan iyilik ve kötülüğe şu iki örneği vermektedir: "Allah (cc) bir köpek yüzünden, ahlâksız bir kadını affedip cennetine aldı Köpek bir kuyunun başında, susuzluktan dili sarkmış bir vaziyette soluyup duruyordu Tam o esnada oradan geçmekte olan bu kadın, köpeğin hâlini görünce dayanamadı Hemen belinden kemerini çıkarıp ayakkabısına bağladı, bununla kuyudan su çıkarıp köpeğe içirdi, böylece köpek ölümden kurtuldu İşte bu kadının bir köpeğe karşı bu davranışı onun affına vesile oldu ve Allah (cc), onu cennetine koydu" (Buhârî, Enbiyâ, 54; Müslim, Selâm, 153-155)

Ahlaksız bir kadını bile köpeğe su içirdiği için cennetine koyan Allah insanlığa muhteşem katkıları olmuş o insanı cennetine neden koymasın. Sorun inançsız olmasıysa kalpleri evirip çeviren Allah o kişiye doğru yolu göstererek cennetine alamaz mı?

2) İnanmasına rağmen ibadetleri cehennemden korktuğu ve cennete girmek istediği için yapan kişinin gerçek niyetini Allah bilmiyor mu sanki.

Kasas Sûresinin 69. Ayetinde - Rabbin, onların sinelerinin gizlediğini de açığa vurduklarını da bilir.

Ayrıca amellerde niyetlere göre değerlendirilir.

Mü'minlerin emîri Ebü Hafs Ömer ibni Hattab radıyallahu anh, Resülullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinledim, dedi:

"Yapılan işler niyetlere göre değerlenir. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır. Kimin niyeti Allah'a ve Resülü'ne varmak, onlara hicret etmekse, eline geçecek sevap da Allah'a ve Resülü'ne hicret sevabıdır. Kim de elde edeceği bir dünyalığa veya evleneceği bir kadına kavuşmak için yola çıkmışsa, onun hicreti de hicret ettiği şeye göre değerlenir."

Kaynak: Buharî, Bed'ü'1-vahy l, İman 41, Nikah 5, Menakıbu'l-ensar 45, İtk 6, Eyman 23, Hiyel l; Müslim, İmaret 155. Ayrıca bk. Ebü Davud, Talak 11; Tirmizî, Fezailü'l-cihad 16; Nesaî, Taharet 60; Talak 24, Eyman 19; İbni Mace, Zühd 26

Bakara(*) Sûresinin

82 . Ayetindeİman edip salih ameller işleyenler ise cennetliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.

Ayetten anlaşılacağı üzere inanmak yetmiyor cennete girmek için salih amel işlemek gerekiyor. Yani sadece Allah rızası için yapılan amel. Cennet sevdası ve cehennem korkusuyla yapılan amel salih amel değildir.

cennet cennet dedikleri

birkaç köşkle birkaç huri

başkasına ver onu

bana seni gerek seni

YUNUS EMRE

eğer sen bana gerçeklerle yüzleşmekten korktun dersen

yani KORKAK dersen hakettiğini alırsın ki aldında zaten.

ben sana bir yargıda bulunmamışken gel korkaklıkla itham et ondan sonra saygı sevgi bik bik de.

sonuç olarak İNANMAYAN cennete giremiyor, cehenneme gidiyor.

ahlaksız kadın örneği o İNANÇSIZ değil.

bana İNANÇSIZLARIN da cennete gidebileceğini söyleyen bir AYET göster !!!

inanmayanların sonsuza kadar yanmayacağını gösteren bir AYET...

ben kötü bir insan değilim. mümkün olduğu kadar ihtiyacı olana her konuda yardım ediyorum.

kötü insanlar cezasını çeksin itirazım yok ona.

eğer hadislere girersek emin ol çıkamayız. ne hadisler var peygamberin davranışlarını, hastalık belirtilerini anlatan...

sana soruyorum.

ben inanmıyorum. ancak etrafımdaki insanlara yardım etmeye çalışıyorum. neden mi? bu hayatın onların tek şansı olduğunu biliyor ve bu şanslarını iyi kullanmalarını sağlamak istiyorum.

söyle nedir benim akıbetim?

öldüğümde allahın karşısına çıkarsam inanmama nedenlerimi sayarsam, cehennemden kaçmak için veya cennete girmek için kitaptaki çelişkileri görmeyen bir insandan daha değerli olmaz mıyım?

peki ya sen öldüğünde allah karşına çıkıp ben bu kitabı sizi denemek için yolladım. kim körü körüne inanacak diye yolladım derse, bak bu kitapta matematik hatası yaptım. ancak sen bana bunu yakıştırdın, beni matematikten bile anlamayan bir tanrı yerine koydun derse

NE CEVAP VERECEKSİN...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...