Jump to content

2010 Metis Yayınları Ajandası


Recommended Posts

Artık geleneksel hale gelen Metis ajandası çıktı. Metis ajandasının bu yılki teması "inanmama hakkı"".

Bu ajandayı hazırlayan bizler, inanma hakkına saygı duyuyoruz. Ama biraz daha derin bir saygıyı, inanmama hakkına duyduğumuzu da belirtmemiz gerek.

İnanmanın bir kez daha tartışılmaz bir şekilde insan varoluşunun temellerinden sayılmaya başladığı günümüz dünyasında, (ülkesine ve mekânına bağlı olarak) inanma hakkı örgütlü dinlerle, devlet bütçeleriyle, polis ya da asker kuvvetleriyle koruma altına alınmış durumda; buna karşılık, varoluşlarını inanma temelinde tanımlamak istemeyenler genellikle tekil, münferit ve örgütsüzler. Doğduğumuzda dinsel bir kimlik edindiğimiz varsayılıyor ve dünya karşısındaki duruşumuzu nasıl tanımladığımız sorulmadan bu kimlikler atfediliyor bize; üstelik yirminci yüzyılın sonlarında başlayan bu yeniden dinselleşme eğilimi siyasi, tarihsel bir gelişme değil de doğal bir oluşummuşçasına kabullenmemiz bekleniyor. Vicdana, adalet ilkelerine, ortak hukuk arayışına dayalı mutabakatlar oluşturmak yerine kendi seçimimiz olmayan kimliklerin sözcülüğünü yapmamız bekleniyor. Dolayısıyla, saygı duyup haklarının tanınmasını istediğimiz inanan kesimlerin bizlerin inanmama hakkını bertaraf edeceği kaygısından kurtulamıyoruz, ki gerek dünyanın gerekse ülkemizin tarihine şöyle bir göz atıldığında pek de yersiz olmadığı görülen bir kaygı bu.

Dinsel, etnik, cinsel vb. kimliğiyle yaşamak isteyenin bu haklarına sahip olması demokratik bir toplumun esasıdır kuşkusuz; ancak kendisini bu tür verili kimliklerle tanımlamak istemeyenlerin vatandaşlık haklarının da aynı tavizsizlikle savunulması, eşit ölçüde meşru bir haktır bizce.

İnanmama hakkının da bir insan hakkı olarak tavizsiz uygulanacağı bir dünya ve ülke umuduyla, bu ajandayı kendisine dinsel kimlik dayatılmasından illallah diyenlere sunuyoruz...

- Metis Editörleri

Takvim (2010/2011)

Yıllık Plan

METİNLER

Çok dindar bir inançsızım ben

Böyle Buyurdu Zerdüşt

Uçan Spagetti Canavarı

Peki ya sen yanılıyorsan?

Cevabı zor değil

Bana şükürler olsun ki

Şeyh ve Arzu

...ve puf diye kaybolur

Karikatür: Yiğit Özgür

Karamazov Kardeşler

Cehaletin sığınağı

Ateizmin Zorunluluğu

Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı

Sürgün

Zorunlu Din Dersi Hak İhlalidir: Kaldırın

Son Nefesim

Yaşama Uğraşı

Düşünüyoruz...

Feministler diyor ki...

Şiirler

Hayal Et

Bunu biliyor muydunuz?

Peynir ve Kurtlar

Karikatür: Bahadır Baruter

Kaynakça

Önemli Telefonlar

Hastaneler

Telefon kodları

Büyükelçilikler

Konsolosluklar

Saat farklılıkları

Telefon Defteri

Notlar

OKUMA PARÇASI

Uçan Spagetti Canavarı, s. 38-39.

Uçan Spagetti Canavarı Kilisesi, ABD'de Kansas Eyaleti Eğitim Kurulu'nun, okullarda evrim teorisine alternatif olarak evrenin "akıllı bir tasarımcı" tarafından yaratıldığı argümanının da öğretilmesi yolundaki kararını protesto etmek amacıyla kurulmuş bir parodi-dindir. Karar üzerine Bobby Henderson, Kurul'a bir mektup yazarak, evreni Uçan Spagetti Canavarı'nın yarattığına ilişkin kendi teorisinin de "akıllı tasarım" argümanı kadar geçerli olduğunu, dolayısıyla okullarda öğretilmesi gerektiğini belirtmiştir. Henderson'ın gerek kendi mektubunu gerekse kurulun cevabını şahsi internet sitesinde yayımlaması üzerine Uçan Spagetti Canavarı Kilisesi hızla popülerlik kazanıp tüm dünyada pek çok müride kavuşmuştur. Bu eğlenceli din için bir kutsal kitap yazmayı da ihmal etmeyen Henderson, Uçan Spagetti Canavarı'nın Kutsal Kitabı'nda Kitabı Mukaddes'e açık göndermeler yapmıştır.

224 sayfa, 2. hamur, ISBN: 9789753427531; Boyut: 11 x 15 cm; Baskı Tarihi: Kasım 2009

Özgün Dili: Türkçe

Fiyat: 4,00 TL

Link to post
Sitelerde Paylaş

Metis Yayınevi'ni ve editörlerini kutlamak lazım ve tabii çokça da teşekkür etmek. Çok güzel bir haber sevgili Mare.

Yayınlarından alıp destekleyelim, ulaşıp düşüncelerimizi onlarla paylaşalım. Şöylesi bir dönemde yaptıkları şey çok cesurca gerçekten.

Benim kızım ilkokul 5. sınıfa gidiyor, öğretmenleri ilk günden beri onlara evrim teorisini anlatıyor. Çok şanslıyız.

Fakat bu yılki din öğretmenleri bütün işini gücünü bırakmış, tüm dersi, evrimi ve ismini de zikrederek Darwin'i kötülemeye adamış. Birkaç kişi tepki gösterdik. Daha doğrusu iki kişi.. Biri ben, biri de biyolog bir anne.

Müdüre şikayet ettik, o da hocayı uyardı. Ama vazgeçecek gibi durmuyor zira bildiğini okumaya devam ediyor.

Asıl ilginç olansa, çocukların hepsi din hocasının anlattıklarıyla dalga geçiyor. "Dinci bu dinci" deyip dört gözle fen dersini bekliyorlar.

Modern bilimin önünde hiçbir engel duramadı, duramaz. Bu mümkün değil. Çok zaman alacak belki ama, insanlık ilkel din öğretilerinin bilimin önüne geçmesine kesin olarak dur diyecek.

Bütün gisişat bu yönde. İnişler çıkışlar kimseyi yanıltmasın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...