Jump to content

Türkiye tarihi kan ağlıyor....


Recommended Posts

Zilan Deresi katliamı

1930'da başlayan operasyonların sonucunun zilan deresinin kürt köylülerinin cesetleriyle dolmasıyla elde edildiği katliam. kürt köylülerinden temizlenen bölgeye uzun süre yerleşim yasağı konulmuş, 1980'de afganistan’ dan gelenler bu topraklara yerleştirilmişler.

atsızcıların kemalist rejimin kürtlere bakışı başlığıyla ve cumhuriyet gazetesi'nden alıntılarla duyurduğu katliam hakkında, atsızcıların deyişiyle dönemin yarı resmi gazetesi cumhuriyet şöyle demiş:

"bunların alelade hayvanlar gibi basit sevk-i tabiilerle işleyen his ve dimağlarının tezahürleri, ne kadar kaba hatta abdalca düşündüklerini gösteriyor... çiğ eti biraz bulgurla karıştırıp öylece yiyen bu adamların afrika vahşilerinden ve yamyamlardan hiç farkı yoktur."

("temizlik başladı: zeylan deresindekiler tamamen imha edildi", cumhuriyet, 13 temmuz 1930, sayfa: 4)

"ağrı dağı tepelerinde kovuklara iltica eden 1500 kadar şaki kalmıştır. tayyarelerimiz şakiler üzerine çok şiddetli bombardıman ediyorlar. ağrı dağı daimi olarak infilak ve ateş içinde inlemektedir. türkün demir kartalları asilerin hesabını temizlemektedir. eşkıyaya iltica eden köyler tamamen yakılmaktadır. zilan harekatında imha edilenlerin sayısı 15.000 kadardır. zilan deresi ağzına kadar ceset dolmuştur... bu hafta içinde ağrı dağı tenkil harekatına başlanacaktır. kumandan salih paşa bizzat ağrı'da tarama harekatına başlayacaktır. bundan kurtulma imkanı tasavvur edilemez."

("ağrı dağı harekatı bu hafta başlıyor", cumhuriyet, 16 temmuz 1930)

gazeteci yusuf mazhar, isyan bölgesini gezdikten sonra kaleme aldığı "ararat eteklerinde" başlıklı yazı dizisinde kürtleri şöyle tasvir ediyor:

"bunlar – tarihin şehadeti ile sabittir ki – amerika'nın kırmızı derililerinden fazla kabiliyetli oldukları halde ziyadesiyle hunhar ve gaddardırlar... dessas ve bediî hislerden, medeni temayüllerden tamamiyle mahrumdurlar. bunlar asırlardan beri ırkımızın başına bela kesilmiştirler."

“kadın, çocuk ve bebeler dahil herkesi, bölgedeki bütün köylerin halkını, binlerce insanı, zilan deresine doldurdular. etraflarını makinalı tüfeklerle çevirdiler. makinalı tüfeklerin başında bizler, yani erler vardı. ellerimiz tetikteydi ve namlular topluluğa dönüktü. bizim arkamızda erbaşlar sıralanmıştı. elleri tüfeklerin tetiğinde namluyu bize yöneltmişlerdi. onların arkasında, üçüncü sırada subaylar tabancaların namlusuna mermiyi sürmüş bekliyorlardı.

biz ateş etmesek erbaşlar bizi vuracaklardı. onlar bizi vurmazsa subaylar onları ve bizi vuracaklardı.

tetiğe bastık. binlerce mermi deredeki insan topluluğunun üzerine ateş kustu. kadınların,çocukların, yaşlı, genç erkeklerin korkunç çığlıkları dereyi sardı. bir süre sonra çığlıklar iniltiye dönüştü. ve sonra iniltiler de kesildi. yaşlı ve genç erkeklerin yanında, binlerce kadının, çocuğun, kundaktaki bebeklerin cesetleri bir kan gölü içinde bırakıldı. kurda, kuşa yem edildi. bir süre sonra cesetler koktu, çürümeye terk edildi.”

bunlar kürtlerdi. kürt kadınları, kürt çocukları, kürt bebekleri, genç, yaşlı kürt insanıydılar.

toplu kıyıma sahne olan zilan deresi, van’ın erciş ilçesinin 20 km. kuzeyindedir. bunları anlatan, bu toplu kıyıma katılan erlerden biriydi. cesetler arasında baygın yattıkları için öldürülmekten kurtulan yaralılar da bu trajediyi yıllarca anlatıp durdular. halk arasında yakılan ağıtlar, halen ilk günkü duygusallığıyla söylenip dinlenir.

16 temmuz 1930 tarihli cumhuriyet gazetesi bu haberi,

“zeylan harekatinda imha edilenler 15.000’den fazladir” başlığıyla veriyordu.

haber metninde ise “zilan deresi lebalep (ağzına kadar) ecsat (cesetler) ile dolmuştur” deniliyordu.

devletin tedip ve tenkil hareketi sonucunda, 1930 eylül’ünde,zilan deresi bölgesinde hiçbir insan kalmadı.köyler ve yayladaki yerleşim yerleri yakılıp yıkıldı. zilan deresi, askeri yasak bölge olarak ilan edildi. bir süre sonra da devlet üretme çiftliği kuruldu.

peki, sonra ne oldu?

toplu kıyımla hiçbir canlının bırakılmadığı bu bölgeye, afganistan’dan soydaşlar, yani türkler getirilip yerleştirildi.

....harp tarihi arşivi’nde mevcut belgelerden alınmış olan bazı bilgilerin yer aldığı türkiye’de kürt isyanları (faik bulut) kitabında, genelkurmay başkanlığı’nın 1 temmuz 1930 tarihli emrine de yer verilmiş. genelkurmay başkanlığı, “ayaklanma sahasındaki köylerden, ayaklananlara katılmış olanların tamamı yakılacaktır.” emrini veriyor.

genelkurmay başkanlığı’nın 3 ağustos 1930’da yayınladığı emirde, “.. halka ayaklananların mutlaka cezalandırılacağı kanısını vermek için oramar olayına katılan köylerin ve yayladaki aşiretlerin tespiti ile bunların hava kuvvetleri ile bombardıman ettirilmesi gerekir” deniliyor.

bu belgelerde,

“2 temmuz 1930’da, kolordu bölgesinde şu hareket ve faaliyetler olmakta idi: kaymaz, haçan, kölesor, çilli ve osmanlı köyleri havadan bombalanmış; patnos bölgesinde ayaklananlara katılan köyler bomba ve makineli tüfek ateşi altına alınmış.” olduğu yazılıdır.

bu köylerde kadın, çocuk, yaşlı, genç ayrımı yapılmadan toplu bir kıyıma girişilmiştir.köyler ve yaylalardaki yerleşim yerleri yakılmış ve tahrip edilmiştir. "

daha fazlası için

http://www.mehmetaliaslan.com/yazilar/KSorunu/kurdetrajedisi.htm

http://www.bydigi.com/tarih/35266-bir-kurt-katliami-zilan-deresi-katliami.html

http://www.yazbana.8m.net/kan.htm

tarihinde taopaipai tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 40
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Türkiye tarihi kan ağlıyor sanki Rus, Fransız, İngiliz tarihi güllük gülüstanlık. Her yeni devrimden sonra sert tedbirler alınır, alınmak zorundadır. Başka türlü baş edemezsin. Fransız ve Rus devrimlerinde çok daha ağır olaylar yaşanmıştır. Neticede sen 600 yıllık bir devleti tasviye edip yerine yepyeni bir sistem getiriyorsun insnların hemen bunu kabul etmesi beklenemez. Atatürk döneminde o şekilde tedbirler alınmasaydı bu T.C. diye bir ülke yoktu. Bu Dünya'nın her yerindeki devrimlerde böyle olur malesef.

Link to post
Sitelerde Paylaş

eeee tamam muhendıs zamanın kosullarından dolayı bu tur seyler oldu

ya gunumuzdekı lınc kulturu ne oluyor

son ıkı yıla bakalım

erzurumda halk kurtlerın bulundugu mahalleye lınc etmek ıcın gıttı

sakaryada kurtlerın ıs yerlerı harap hale getırıldı

ahmet kaya var dıye ıkı kısıyı lınc edılmeye kaltı

pompalı sılahla kurtlerın uzerıne ates edıldı

askerıyenın sılahı ıle vanda ıkı kısı olduruldu

canakkalede lınc ızmırde lınc

bak son ıkı yıl sadece son 30 yılı almadım onu alsam cok cok buyuk bır katlıyam cıkar ortaya

eeeee o donemı anladık bu donemde ne oluyor

Link to post
Sitelerde Paylaş

Iste böyleee,

Baskalarina hayat hakki tanimayan eskiyaya devlet göz yumamaz.

Eskiya basina geleceyini bilerek baskalarinin hayatlarina kast etmistir.

Bu nedenle ESKIYAYA acimak olmaz.

Adamin biri söyle demistir.

BUNLAR ASIRET DEYIL , HASARATTIR.

Nekadar dogru söylemis.

Tolonbeg

Link to post
Sitelerde Paylaş
Zilan Deresi katliamı

1930'da başlayan operasyonların sonucunun zilan deresinin kürt köylülerinin cesetleriyle dolmasıyla elde edildiği katliam. kürt köylülerinden temizlenen bölgeye uzun süre yerleşim yasağı konulmuş, 1980'de afganistan’ dan gelenler bu topraklara yerleştirilmişler.

Şu yazıya girişiniz bile o denli taraflı, o denli gerçekçilikten uzak ki, yazının devamının nasıl geleceğini baştan kestirmek hemen mümkün.

Sanki devlet masum insanlara saldırmış. Hiç suçu olmayanları yerinden yurdundan etmiş.

Dikkat edin yazıda hiç isyandan bahsediyor mu? Etmez.

Hiç isyanın elebaşılarından, amaçlarından sözediyor mu? Etmez.

Olay Zilan İsyanı olarak geçer ve Ağrı İsyanı olarak adlandırılan büyük isyanın bir parçasıdır.

Erciş, Diyadin, Muradiye ve Patnos ilçelerinde oturan Zeylan, Haydarhanlı, Celali ve Bağmuki Kürt aşiretleri ile meşhur Hoybun Cemiyeti birleşerek Müstakil Ermenistan ve Kürdistan bağımsızlığı için Türkiye Cumhuriyetine isyan ettiler. İsyancılar üzerine askeri birlikler gönderildi. İsyancılar 1.500 kişi olup 300 sivil de kendilerine katılmıştı. Çarpışmalar 3 ay sürdü.

Katliam amaçlı bir harekat olsa birkaç günde tamamlanmaz mI?

Ama öldürülen eli kanlı-silahlı isyancıları masum köylüler gibi gösteren şerefsizler, aynı yöntemi bugün de sürdürüyor ve sürekli devlete yüklenip PKK'yı savunuyorlar.

Bugün gözümüzün önünde yaşananlar hakkında söylediklerini görünce, geçmiş tarihte yaşananlar hakkında söylediklerinin ne derece alçakça olduğunu görmek zor değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Iste böyleee,

Baskalarina hayat hakki tanimayan eskiyaya devlet göz yumamaz.

Eskiya basina geleceyini bilerek baskalarinin hayatlarina kast etmistir.

Bu nedenle ESKIYAYA acimak olmaz.

Adamin biri söyle demistir.

BUNLAR ASIRET DEYIL , HASARATTIR.

Nekadar dogru söylemis.

Tolonbeg

Terside dogru...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunları yapanlar ülkelerinin geleceği için bu pis işi, bu utancı, bu barbarlığı omuzlarına almışlar. Bu büyük bir fedakarlıktır. Ancak bir işe başlayacaksan bitirmen lazım. Ermeniler konusunda başarılı oldular ama Kürtler konusunda olamadılar.

Bence baştan aynı ülke sınırlarını paylaşmamalıydık zaten. Atatürk'ün en büyük hatası derim her zaman. Güneydoğuyu boş verip batı trakyayı almalıydı.

tarihinde Yer Su tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Taopapai,

Ne olduğunu bilmediğin açılımı savunup içeriğiyle ilgili bilgiler istediğimizde kıytırık forumlardan copy paste yapıp " ehü eee işte açılım bu " zavallılığını göstermiştin en son ,hala da aynı yerde otluyor aynı kepaze metodu kullanmaya devam ediyorsun.Kaynak olarak verdiğin linklerin hiçbir güvenirliliği yok,belli bir görüşte olanların hezeyanını aktarmaktan başka bir işlevleri de yok.Verdiğin linklerde Ağrı İsyanında 47.000 ,Dersim İsyanında 90.000 kişinin katledildiği yazıyor ki palavranın dik alası.Al sana Tunceli'nin yıl yıl nüfusunu gösteren bir tablo linki vereyim de utan biraz..http://www.tunceli.gov.tr/page.asp?id=42 1935'de 101.099 olan nüfus 1940 yılında 94.639 olarak görülüyor.Hani nerede 90.000 ölü ? Aynı şeyi Ağrı ili ilgili nüfus tablosuna bakarsan da görebilirsin..

Haaa bir de bir ek bilgi vereyim ,bu arkadaşın kaynak olarak gösterdiği linkler de Ahmet KAHRAMAN'ın "Kürt İsyanları Tedip ve Tenkil Kürt Tarihi" isimli kitabına atıf yapıyorlar...Bakalım Ahmet KAHRAMAN kimmiş ?

"Gazeteci-yazar Ahmet Kahraman, Türkiye’nin “açılım” konusunda samimi olmadığını savunarak, “Kürtler adına mücadele veren PKK ve DTP, ‘federal sistem’ ön şartını vazgeçilmez olarak savunmalıdır” dedi. AKnews’in sorularını yanıtlayan yazar Ahmet Kahraman, Türkiye’nin Kürtler konusunda “insanca bir yaklaşımı ve samimiyeti olmadığını” belirterek, “Türk devletinin ‘açılım’ dediği, tıpkı devletin tapusunu alırken, NATO ve Birleşmiş Milletler’e (BM) girerken oynadıkları oyunu tekrarlamadır.

Avrupa Birliği’ne (AB) girdikten sonra, dün olduğu gibi ‘yok’ çarkını döndürmeye devam edecekler” diye konuştu.

Sorunun çözümü için Türkiye’nin “derhal anayasa ve yasalarını değiştirip, fiili otonomi ilan etmesi gerektiğini” kaydeden Kahraman, şöyle dedi:

“Bugün sorunun kaynağı olarak gösterilen PKK, sebep değil, sonuçtur. PKK’den teslimiyet isteniyor. Ama onların teslimiyle mesele bitmeyecek ki… Bugün PKK’yi sustursalar, yarın yeni mücadeleler ortaya çıkacaktır. Çünkü mesele, Kürtler’in kendi yurtlarında özgürce, insanca ve kendileri olarak yaşama mücadelesidir. Kürtler adına mücadele veren PKK ve DTP ‘federal sistem’ ön şartını değişmez olarak görmeli ve bunu vazgeçilmez olarak savunmalıdır.”

“Kürtler, başka dünyalardan gelmiş göçmen ya da işgalci güruh değildir” diyen Kahraman, sözlerine şöyle devam etti:

“Kürtler, kendi yurtlarının sahibi ve yerlisidirler. Her halk gibi, kendi ülkelerinde özgürce, ‘kendileri’ olarak yaşamak istiyorlar. AB’ye girme eşiğinde oynadıkları oyunların, döndürdükleri entrikaların Kürt talebini karşılaması mümkün değil.”

Dünyanın hızlı değiştiğini kaydeden Kahraman, buna örnek olarak Çekoslovakya’nın yıkılmasıyla Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’nın ortaya çıkmasını, Katalonya ve İrlanda halklarının isteklerinin yerine getirilmesini gösterdi. Bu sürecin Kürdistan’da daha hızlı işlediğini vurgulayan Kahraman, “Kürdistan Federal Cumhuriyeti, Kürtler’in Kabe’sidir. Yaşayanlar görecektir, Kürdistan’ı bölen tel örgüler, mayın tarlaları, gözetleme kuleleri, çağın akan nehrinin gücüyle yerle bir olacak. Bu, hemen bugün olmayacak elbette. Ama hızlı gidişat bunu açıkça gösteriyor” şeklinde konuştu.

Ahmet Kahraman kimdir?

Ankara’da İktisadi ve İdari İlimler Akademisi’ni bitirdi. Değişik gazete ve yayın kuruluşlarının Ankara temsilciliğini yapan Kahraman, günlük gazetelerde köşe yazarlığının yanı sıra dergilerde röportajlar da kaleme aldı. Anadolu Ajansı yönetim kurulu üyeliği, Özgür Gündem’de genel yayın yönetmenliği görevlerinde bulunan Kahraman’ın, “Barış Toprağı, “Darağacı”, “Sanık Ayağa Kalk”, “Bize Özgürlük Verdiler”, “Yılmaz Güney Efsanesi”, “Üç Asılmışların Hikayesi”, “İslamköylü Sülü”, “Kürt İsyanları” gibi çok sayıda kitabı bulunuyor. Kahraman halen Almanya’da yaşıyor."

KAYNAK :http://www.gelawej.net/modules.php?name=News&file=article&sid=10963

Yaaa taopaipai ,

Düşmüşsün tescilli bölücünün peşine bir de burada ahkam kesmeye kalkıyorsun.Sen kargaları kılavuz edinmeye devam et.Burnundaki boka alıştıysan bizim açımızdan sakıncası yok..Hadi şimdi git uyduruk forumlara yeni malzeme ara kendine... :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

taopaipai gibi zevatın tarih ve bilimden ne kadar anladığını göstermesi açısından iyi bir örnek olmuş. Maalesef bu tür sahtekarca, çarpıtarak, yanlı iddia ve yayınlar çoğalmaktadır.

İstiklal Mahkemelerinde idam edilen yüzbinler, Dersim ve Ağrı İsyanında katledilen milyonlar, haince öldürülen masum(!) insanlar, sebepsiz yere can sıkıntısı ve keyfiyetten öldürülen, işkence edilen özgürlük savaçıları... Bunun gibi birçok asılsız ve kanıtsız iftiralar, alternatif tarih adı altında halka sunulmaktadır.

Özellikle inspeakte bu tarz oluşum ve odaları dinliyorum, iddia edilenlerin çok daha fazlası dile getirilmektedir. Ne zaman kaynak, kanıt sorsam, kıvırmakta ve demagojiden başka bir şey bilmemektedirler.

Bu tarzın temsilcilerinden en bilimsel(!) olanları bile bilim adı altında sahtekarlıklar yapmaktadır(bkz. İsmail Beşikçi, Taner Akçam, Sevan Nişanyan vb.)

Bu gibi tiplerin ne mal olduğunu, tarih ve bilimden ne kadar anladıklarını bu tarz örnekler çok güzel açıklamaktadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşım, sen nikini Türkfobi yapsana. Daha isabetli olur zannımca.

Öte yandan, bu işte bir yanlışlık vardır, verilen bilgiler ne kadar güvenilirdir diyerekten savunma yapmak yerine, haketmişlerdir diyenler de bence insanım diyerek ortalıkta gezmesinler. Yazıda sadece şakilerin değil, kadın ve çocukların da öldürüldüğü, hükümetin bu işten haberdar olduğu anlatılıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşım, sen nikini Türkfobi yapsana. Daha isabetli olur zannımca.

Öte yandan, bu işte bir yanlışlık vardır, verilen bilgiler ne kadar güvenilirdir diyerekten savunma yapmak yerine, haketmişlerdir diyenler de bence insanım diyerek ortalıkta gezmesinler. Yazıda sadece şakilerin değil, kadın ve çocukların da öldürüldüğü, hükümetin bu işten haberdar olduğu anlatılıyor.

haa pardon bırsey demeyı unuttum aynı hayvanlar kurtler ıcınde de var

Link to post
Sitelerde Paylaş
ya arkadaslar nıye kabul etmıyorsunuz turkler ıcınde hayvan gıbı katletme yanlısı olanlar var

bunun dısında dersım olayları

rumları ulkeden atma

corum sıvas maras

ermenı katlıyamı

yeterlı degıl mı biggrin.gif

Her toplumda var böyleleri.

İngilizlerin, Fransızların, Almanların, İspanyolların temiz oldukları sanılmıyor herhalde.

Ama ne zencilerin, ne Kızılderililerin, ne Afrikalıların, ne Yahudilerin kin ve intikam duyguları var.

Bizde ise özellikle tarihi kaşıyorlar.

Çünkü günümüz hesapları için tarihteki olaylardan medet umuyorlar.

Onlara ne 1915'lerin Osmanlısı, ne de 1930'ların Türkiye'si dayatılmak isteniyor.

Öyle olsa, o dönemi kaşımaları normal.

Bize bu çağda bunu mu layık görüyorsunuz diye o dönemin olaylarını sergileyebilirler o zaman.

Aynı şeriat isteyenlere karşı 1400 sene öncesinin olaylarının sergilenmesi gibi.

Ama böyle birşey yok.

Karşılarında sadece laikliği, hukuku, demokrasiyi ve ülke birliğini savunan bir kitle var.

Üstelik bu kitle bilimi, çağdaş uygarlığı, barışı, ilerlemeyi ilke edinmiş.

Bunlar önemsenmiyor. Amaçladıkları 90 yıl önce başarılamayanı başarmak.

Niyetleri bu olanlar, benzer isyanları körükledikçe o isyanlar yine bastırılır ve katliam teraneleri devam eder.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"çiğ eti biraz bulgurla karıştırıp öylece yiyen bu adamların afrika vahşilerinden ve yamyamlardan hiç farkı yoktur."

("temizlik başladı: zeylan deresindekiler tamamen imha edildi", cumhuriyet, 13 temmuz 1930, sayfa: 4)

Türk folklorunun turizm amaçlı olarak değerlendirilerek etkinliklerini şöylece sıralayabiliriz.

1-...

...

12- Sıra gecesi ve çiğ köfte ikramı 13- Yörüklerin ayranla sıkma yapıp ikram etmesi

http://www.kultur.gov.tr/TR/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFA781CAA92714FCE0EC596974C97DC28D

Çiğ köfte uzun yıllara dayanan geçmişiyle yıllardır sofralarımızı süsleyen bir tat. Gerek kültürümüzde önemli bir yere sahip olmasından gerekse damaklarımıza eşsiz bir tat sunmasından dolayı her önemli ziyafetin vazgeçilmezlerinden.

http://yenisafak.com.tr/Pazar/?t=13.12.2009&c=29&i=228415

Bir zamanlar Kürtlerin vahşiliğine örnek gösterilen çiğ köfte şimdilerde Türk Mutfağı'nın vazgeçilmezlerinden biri haline gelmiş desenize...
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir zamanlar Kürtlerin vahşiliğine örnek gösterilen çiğ köfte şimdilerde Türk Mutfağı'nın vazgeçilmezlerinden biri haline gelmiş desenize...

Kürt'lerin insanlğıa katıları olsa gerek.

Tabii eşkiyalığı da oldukça ilerletmiş bir halkıtır KÜrt'ler..

Avcdırlar ama ceylan avlamazlar. İnsan avlarlar.

Misafirperverdirler ama, dostlarını uğurladıktan sonra kapının eşiğinde vururlar.

Kürt kültürü bir millet oluşturacak kültür değildi yakın zamana kadar.

Kürt kültürü dağ kültürüdür. Her türlü koşullarda yaşayabilme kültürüdür.

Birbirleri ile bile yaşayamaz Kürt'ler.. Birbirlerini bile sevmezler..

Şimdi durum değişiyor. Şehirleşiyorlar ve diğer insanların paylaştıkları değerleri onlar da paylaşmaya başladılar.

Bilinçlendiler. Ve bir araya gelme, bir birlik ve millet oluşturma çabasına düştüler.

Biraz geç ama. Çok geç.. Bin yıl geç..

Kürt'ler mücadelelerinden asla vazgeçmeyeceklerdir.

TC'yi simgeleyen Türk'ler de onlarla mücadele etmekten asla vaz geçmeyeceklerdir.

Bu işin çözümü yoktur. Bağımsızlık kazansalar bile Kürt'ler sorunlu insanlar olmaya devam edecekler ve herkes için sorun oluşturacaklardır.

Çünkü insanlar bilinçlendikçe yeni sorunlar yaratacaklar ve onlara çözüm bulamayacaklardır.

Şu sorumu birisi yanıtlanasın:

İnsan şimdiye kadar karşılaştığı sorunların hangisi çözmüşlerldir?

Ve sorunlar neden giderek artmaktadır?

Link to post
Sitelerde Paylaş

eeee tamam muhendıs zamanın kosullarından dolayı bu tur seyler oldu

ya gunumuzdekı lınc kulturu ne oluyor

son ıkı yıla bakalım

erzurumda halk kurtlerın bulundugu mahalleye lınc etmek ıcın gıttı

sakaryada kurtlerın ıs yerlerı harap hale getırıldı

ahmet kaya var dıye ıkı kısıyı lınc edılmeye kaltı

pompalı sılahla kurtlerın uzerıne ates edıldı

askerıyenın sılahı ıle vanda ıkı kısı olduruldu

canakkalede lınc ızmırde lınc

bak son ıkı yıl sadece son 30 yılı almadım onu alsam cok cok buyuk bır katlıyam cıkar ortaya

eeeee o donemı anladık bu donemde ne oluyor

yani ortada hiçbirşey yokken mi kürtlere saldırıldı

çapulcu pkklılar ortalığa çıkıp milletin işyerlerinin camlarını indirmedi

arabaları yakmadı öyle mi??

vatandaş durduk yerde pompalıyı kapıp çıktı ortaya ha??

antalyaya gel bir kürtlerin mahallelerine girilebiliyor mu gör ifeelseyit :D

apoya küfret, mesela die hard filminde bruce harlemin ortasında zencilerden nefret ediyorum pankartı açmıştı

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...