Jump to content

Kur'an'daki Çelişkiler Doğru mu? -1


Recommended Posts

  • İleti 664
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

"Fe" ve sonra gelen "inne hu" bahsinde ilmini aşan izahatıma tekrar nazar eder isen, işari mana tabirimi görürsün!

Bu "fe" bahsi baydı artık.

Tabi karşında hatasını kabullenmeyip kıvıran biri olunca, yazar da yazar artık.

Bu yazdığıma da bir sayfa döşenirsin şimdi.

Yine yalan söylemektesin pante

Yalanı ben mi söylüyorum yoksa sen mi söylüyorsun, görelim bakalım:

Bu Nisa-12'nin kelale bölümü:

Eğer bir erkek veya kadının, anababası ve çocukları bulunmadığı halde (kelâle şeklinde) malı mirasçılara kalırsa ve bir erkek yahut bir kızkardeşi varsa, her birine altıda bir düşer. Bundan fazla iseler üçte bire ortaktırlar.

Bu da Nisa-176'daki kelale durumu:

Senden fetva istiyorlar. Deki: «Allah size kelâle (babasız ve çocuksuz kimse) nin mirası hakkında hükmünü açıklıyor: Çocuğu olmayan, fakat kız kardeşi bulunan bir kişi ölürse, bıraktığı malın yarısı o (kız kardeşi)nundur. Çocuğu olmayan kız kardeş ölürse, erkek kardeş ona varis olur. Eğer (ölenin) iki kız kardeşi varsa, bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer kardeşler erkek ve kız olurlarsa, erkeğin hissesi, iki kızın hissesi kadardır.

Şimdi sen ne geveliyorsun "ana bir kardeşler" diye?

Ayetler ortada. Hiç dolambaçlı yollara dalmadan, sadece bu ayetlerdeki farklılığı açıkla.

Lagalugalarla, laf kalabalıklarıyla çelişkiyi kamufle edebileceğini sanma.

Açıkça görülüyor ki; Nisa-12'de verilen oranlar, Nisa-176'da verilen oranlardan farklı.

Dürüst olan sadece ve sadece ayet üzerinden ve oranlar üzerinden konuşur, çok kısa olarak açıklar.

Hiç alakasız konulara, Ebubekir'lere, cartlara-curtlara girmeden matematik üzerinden konuşur.

Ama işte sizi de kahreden budur.

"Ah o bilim, ah o matematik, ah o biyoloji olmasa, ne de güzel yuttururduk yavelerimizi." dediğini duyar gibi oluyorum.

Bilim affetmez, matematiğe lagaluga sökmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tabi karşında hatasını kabullenmeyip kıvıran biri olunca, yazar da yazar artık.

Bu itiraf içünde teşekkür ederiz!

Karşımızda hatasını kabullenemeyen ve kıvıran olduğunu kabul edip, ard arda yazmak mecburiyetinde kaldığımızı zikretmen senden tamamen ümidimizi kesmememiz gerektiğini bize işaret ediyor!

Ümidvarız pante!

Şimdi sen ne geveliyorsun "ana bir kardeşler" diye?

Ayetler ortada. Hiç dolambaçlı yollara dalmadan, sadece bu ayetlerdeki farklılığı açıkla.

Lagalugalarla, laf kalabalıklarıyla çelişkiyi kamufle edebileceğini sanma.

Açıkça görülüyor ki; Nisa-12'de verilen oranlar, Nisa-176'da verilen oranlardan farklı.

Dürüst olan sadece ve sadece ayet üzerinden ve oranlar üzerinden konuşur, çok kısa olarak açıklar.

Hiç alakasız konulara, Ebubekir'lere, cartlara-curtlara girmeden matematik üzerinden konuşur.

:)

Şu acziyet ve cehalete ile zikrolunan uyanklığa bakınız!

Demek "sadece ve sadece ayet üzerinden" ha :)

Kuranda geçen bir kavramdır kelale ve eğer kuranda "bunun manası şudur" gibi sarih bir açıklama yok ise, diğer meselelerde olduğu gibi biz nereye bakacağız!

Sünnete!

Kuranda zikredilen kelale nedir!

KELÂLE: Baba, anne ve çocuk yönlerinden başka olan, yani ata ve çocuk zincirini oluşturan soy direğinin dışında bulunan akrabalık demektir. Bu kelime, aslında yorulup kuvvetten düşmek veya etraftan kuşatılmak mânâlarına bir masdar olup birincisinde kelal (zayıflık), ikincide iklil (taç) ile aralarında ilişki vardır. Bu yakınlık baba ve çocuk yakınlığına oranla zayıf veya onun başını yahut etrafını sarmış bulunduğundan bu isim ile adlandırılmıştır. Karabet, yakınlık sahibi mânâsına geldiği gibi, kelale de kelale sahibi mânâsına olarak ne çocuk ne de baba ve anne bırakmamış olan mûrise (kendisine varis olunan kimseye); bir de ne çocuk, ne baba ve ne de anne olmayarak kalan mirasçıya da (kelale) denilir. Mesela: Kardeşlik bir kelale, usul ve fürûdan bir şey bırakmadan ölen kardeş bir kelale, onun arkasında kalan kardeş, amca, hala ve diğerleri de hep kelaledir. Bu âyetteki de birinci mânâ ile temyiz, kelâle sahibi mânâsına göre de hal veya nin haberi olur. Birincisinde miras yönünü, ikincide ise varis veya miras bırakanın durumunu gösterir ki, netice olarak hüküm birdir. Kelalenin tefsirinde sahabenin söylediği sözler ve münakaşaları çoktur. Hz. Ebu Bekir es-Sıddık (r.a.)'ın benimsediği görüşe göre kelale, anne ve baba ve çocuklardan başkasıdır. En seçkin ve sahih söz de budur. Hz. Ömer (r.a.) "Kelale, çocuklardan başkasıdır." dermiş. Ve sorulduğu zaman: "Ben kelale, çocukları olmayandır görüşünde bulunuyorum, bu konuda Ebu Bekir'e karşı gelmekten utanıyorum. Kelale baba ve çocuklardan başkasıdır." dediği de rivayet edilmiştir. Kelale, mirası bir burada, bir de sûrenin sonunda vardır. Hz. Ömer, oradaki "onun çocuğu yoktur" kaydını kelalenin tanımlamasına bir işaret gibi düşünürmüş.

Neymiş pante neymiş!

Kelale, çocuğu ve babası olmamaklıktan mülhem verilmiş bir isim imiş!

Nisa suresinin iki ayetinde bu kavram geçmektedir ve benimde daha evvel zikrettiğim gibi bu iki ayette farklı oranlar vardır!

Niçün!

Çünki iki ayetteki kelalenin varislik bağı farklıdır!

Bu hususta kuran metni ile birlikte kurani her meselede olduğu gibi buradada evvela resul, sonra o resule "bu ne manadadır" sorusunu sorabilecek ve cevap alabilecek durumdaki sahabi müracaat kaynağıdır!

Halife ebu bekirden sahih olarak rivayet edilmiştirki nisa onikideki kelale anabir kardeşlerdir!

Zati ayetin iç mantığı bunu ortaya koymakta!

Nisa onbirde "erkeğe iki dişi payı" denmiş iken, nisa onikideki kelale bahsinde

Eğer ölen bir erkek veya kadının çocuğu ve babası bulunmadığı halde kelâle olarak (yan koldan) mirasına konuluyor ve kendisinin bir erkek veya kızkardeşi bulunuyorsa, bunlardan herbirinin miras payı terekenin altıda biridir. Eğer mevcut olan kardeşler bundan daha çok iseler, bu takdirde kardeşler mirasın üçte birini zarara uğratılmaksızın aralarında eşit olarak taksim ederler.

Nisa 12

dendiğini görüyoruz!

Niçün erkek dişi karışık olsa dahi burada payı eşit paylaşmaktalar!

Çünki varislik bağı anne üzerindendir!

Amma nisa yüzyetmişaltıda durum nedir!

Çocuğu olmayan, fakat kız kardeşi bulunan bir kişi ölürse, bıraktığı malın yarısı o (kız kardeşi)nundur. Çocuğu olmayan kız kardeş ölürse, erkek kardeş ona varis olur. Eğer (ölenin) iki kız kardeşi varsa, bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer kardeşler erkek ve kız olurlarsa, erkeğin hissesi, iki kızın hissesi kadardır.

Nisa 176

Niçün kardeşler erkek ve kız olurlarsa, erkeğin hissesi, iki kızın hissesi kadardır!

Çünki varislik bağı baba üzerindendir!

Ne diyor idi halife ebu bekir!

Hz. Ebu Bekir (r.a.) bir hutbesinde demiştir ki: "Allah Teâlâ'nın Nisâ sûresinde ferâiz (miras hukuku ) hakkında indirmiş olduğu âyetlerden birincisi çocuk ve baba hakkındadır. İkincisi koca, karısı ve ana bir kardeşler hakkındadır. Üçüncüsü ana, baba bir veya baba bir kardeşler hakkındadır." Şu halde Erkek veya kız bir çocuğu bulunmayan bir adam ölür ve "ana-baba bir", yahut "baba bir " bir kız kardeşi bulunursa, terikesini (bıraktığı malı)n yarısı kız kardeşinin farz hakkıdır. Diğer yarı, asabe (baba tarafından akraba)si varsa onun, yoksa redden yine kız kardeşinindir. Oğlu bulunursa kız kardeş düşer, kızı bulu n ursa kız kardeşin belki bir farzı olmaz. "Kız kardeşleri, kızlarla birlikte asabe yapınız" hadis-i şerifi gereğince asabe olur.

Aşağı doğru inen neseb (çocuklar, torunlar...) in dışında kalanları ifade eden kelâle anlayışında "çocuk ve baba olmamak" ölçü olduğundan dolayı "çocuğu olmayan", babası olmadığı gibi, çocuğu da olmayan demek olur. Yani baba bulunursa bütün kardeşler düşer, miras alamazlar. Hz. Ömer bu noktada biraz tereddüt etmiş ise de sünnet bu şekil üzere kararlaşmış ve böyle olduğunda ittifak hasıl olmuştur.

Elmalılı

Bir eksiğini daha böylece kapadık pante, kıymetimizi bil!

Gerçeğe sadakat şart!

Link to post
Sitelerde Paylaş
Demek "sadece ve sadece ayet üzerinden" ha

Kuranda geçen bir kavramdır kelale ve eğer kuranda "bunun manası şudur" gibi sarih bir açıklama yok ise, diğer meselelerde olduğu gibi biz nereye bakacağız!

Sünnete!

Evet, demek ki Kur'an ayetleri yetmiyor, açıklıyamıyor. mecburen Kur'an dışında söylenenlere mahkum kalınıyor.

Nisa-11 ve 12'deki hesapsızlık nasıl Avliye-Reddiye gibi Kur'an dışı yöntemlerle çözülmeye çalışılıyorsa;

Nisa-12'deki kelale durumu ile Nisa-176 arasındaki büyük tezat için de Kur'an dışına çıkılmaya mahkum kalınıyor.

Peki Kur'an dışına çıkılıyor da, problem çözülebiliyor mu?

Ne mümkün!

Kur'an dışından yapılan sadece sahtekarlık!

Deniyor ki:

Çünki iki ayetteki kelalenin varislik bağı farklıdır!

İki ayet arasındaki kelale farklıymış!

Yok ya! Nereden anladınız bunu?

Halife Ebubekir söylemiş.

Allah aciz mi bunu iki kelimeyle ayette belirtmekten?

Aynı cümleyi 2 kez tekrarlayacağına o kelale farkını belirtseydi ya!

Nisa-12. Karılarınızın çocukları yoksa geriye bıraktıklarının yarısı sizindir. Çocukları varsa bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Bunlar yaptıkları vasiyet ve borç ödendikten sonradır. Sizin çocuğunuz yoksa bıraktıklarınızın dörtte biri karılarınızındır. Şayet çocuğunuz varsa bıraktıklarınızın sekizde biri onlarındır. Ancak bu, yaptığınızı vasiyet ve borç ödendikten sonradır. Eğer mirası aranan erkek veya kadın çocuğu ve babası olmayan bir kimse olur da onun erkek veya kız kardeşi bulunursa bunların her birine altıda bir düşer. Eğer onlar ikiden çoksalar zarara uğratılmaksızın üçte birine ortak olurlar. Bunlar yaptıkları vasiyet ve borcu ödendikten sonradır. Bunlar, Allah’tan bir vasiyet ve emirdir. Ve Allah, Alim’dir, Halim’dir.

Aynı ayette anlamsız bir şekilde aynı cümle tekrar ediliyor. Yani, Allah'ın kitapta, ayette yeri bol. Bu bakımdan hiç sıkıntı çekmiyor. Aynı olayı 4-5 kez başka başka surelerde tekrar edip duruyor.

Ama bakıyorsunuz miras gibi önemli bir konuda iki kelimelik ifadeyi yazmadığı söylenerek Ebubekir'in ağzından ayete müdahale ediliyor.

Bu yalanları, bu uydurmaları ancak kendi kafanızda olanlar yutar.

Şimdi şu saçmalığa dikkat:

Eğer ölen bir erkek veya kadının çocuğu ve babası bulunmadığı halde kelâle olarak (yan koldan) mirasına konuluyor ve kendisinin bir erkek veya kızkardeşi bulunuyorsa, bunlardan herbirinin miras payı terekenin altıda biridir. Eğer mevcut olan kardeşler bundan daha çok iseler, bu takdirde kardeşler mirasın üçte birini zarara uğratılmaksızın aralarında eşit olarak taksim ederler.

Adam ölüyor. Geride annesi-babası-çocuğu yok. Bu durumda bir kardeşi varsa ona 1/6 pay düşüyor.

Kardeşler birden çoksa mirasın 1/3'ünü eşit paylaşıyorlar.

Ama bakın şimdi ne oluyor:

Çocuğu olmayan, fakat kız kardeşi bulunan bir kişi ölürse, bıraktığı malın yarısı o (kız kardeşi)nundur. Çocuğu olmayan kız kardeş ölürse, erkek kardeş ona varis olur. Eğer (ölenin) iki kız kardeşi varsa, bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer kardeşler erkek ve kız olurlarsa, erkeğin hissesi, iki kızın hissesi kadardır.

Adam ölüyor. Geride annesi-babası-çocuğu yok. Bir kızkardeşi varsa mirasının yarısı ona kalıyor.

Eğer iki kızkardeşi varsa 2/3'ü onların oluyor.

1. ayette bir kardeşe 1/6 düşerken, 2. ayette 1/2 düşüyor.

1. ayette iki kardeşe 1/3 düşerken, 2. ayette 2/3 düşüyor.

Aradaki bu büyük farkı için de ne deniyor:

1. için: "Çünki varislik bağı anne üzerindendir!

2. için: Çünki varislik bağı baba üzerindendir!

Rezaletin daniskası!

Başka söyleyecek söz bulamıyorum. Ama;

Bir eksiğini daha böylece kapadık pante, kıymetimizi bil!

Gerçeğe sadakat şart!

Bu yüzsüzlük karşısında da tiksinmiyorum, sadece acıyorum.

Yalana-dolana sadakatin bu işte!

tarihinde Pante tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet, demek ki Kur'an ayetleri yetmiyor, açıklıyamıyor. mecburen Kur'an dışında söylenenlere mahkum kalınıyor.

:)

Her bir sözün ile, islam hakkında hiçbir bahiste esasen söz söyleme ehliyetin olmadığını ne güzel ele veriyorsun!

Kuran dışı söylem mi!

Kuranı tebliğ eden, kuranın bizzat kendisinin onu açıklama, tebliğ etme ve muhataplarını böylece eğitme vazifesi verdiği resulün sözleri, o resulden iktibas ile vahyin bütün merhalelerine tanıklık gibi onlardan sonra gelmiş hiçbir beşere nasip olmamış bir mazhariyete malik sahabinin nakli mi kuran dışı :)

Bu ne cehalet!

Halbuki bir ara ümitlenmiş idin senin hakkında :)

Kur'an dışından yapılan sadece sahtekarlık!

Sahtekarlık ayet uyduran senin gibilerin bileceği iş pante!

Yahu sen şu vakte kadar hiç mi tefsir okumadın veyahut feraiz bahsine dair bir kitap!

İslamda miras bahsini ele alıyorsun, bunlara bakmadan nasıl konuşabiliyorsun peki!

Kelale içün dediğimiz bir sır değilki, ancak senin gibi eçheller bundan gafil olabilir!

Nisa onikideki ana bir kardeşlerdir!

Bunu ayet metni ilede gösterdik!

Tekrar göstereceğim amma daha evvel, bu miras bahsinde her yazdığımda zikrettiğim gibi, bu konularda senin gibi eçhellerin tabiri amiyane ile çuvallamasının başlıca sebepleri

-İslam hukuku ve temellerinin ne olduğunun bilinmemesi

-İçtihad müessesesinin sahası ve meşruiyetinin bilinmemesi

-İslamdan evvel arap toplumunun miras kaidelerinin bilinmemesi

-İslam hukukunun getirdiği miras usulünün tamamen yeni ve orjinal oluşunun bilinmemesi

-Avlin ne zaman hangi varis tablosunda ortaya çıktığının bilinmemesi

halleridir!

Ne asabeyi bilirsiniz ne kelaleyi!

Amma gerçeğe sadakatsizlikten mütevellid ahkam kesmekten de hiç geri durmaz ve utanmazsınız!

Deniyor ki:

İki ayet arasındaki kelale farklıymış!

Yok ya! Nereden anladınız bunu?

Halife Ebubekir söylemiş.

Hem o söylemiş, hem daha evvel ve muhimi metin bunu bize söylüyor!

Tekrar gösterelim!

Nisa onbirde

لِلذَّكَرِ مِثْلُ حَظِّ الأُنثَيَيْنِ

buyruluyor!

Bu genel kaide prensiptir mirasta!

"Erkeğin payı, iki kızın payı kadardır"

Aynı ayette

لَّمْ يَكُن لَّهُ وَلَدٌ وَوَرِثَهُ أَبَوَاهُ فَلأُمِّهِ الثُّلُثُ

buyrulmuş!

Yani "Çocuğu yok da anasıyla babası mîrasçı olursa üçte biri ananındır."

Neymiş neymiş, ananın payı, çocuk yok ise 1/3 imiş!

İmdi gelelim nisa onikiye!

كَلاَلَةً أَو امْرَأَةٌ وَلَهُ أَخٌ أَوْ أُخْتٌ فَلِكُلِّ وَاحِدٍ مِّنْهُمَا السُّدُسُ فَإِن كَانُوَاْ أَكْثَرَ مِن ذَلِكَ فَهُمْ شُرَكَاء فِي الثُّلُثِ

"Mîras, çocuğu ve babası olmayan bir erkeğe, yahut kadına aitse ve onun da erkek, yahut kız kardeşi varsa her birinin hakkı, altıda birdir. Bunlar birden fazlaysa, mîrasçının vasiyeti yerine getirilip borcu ödendikten sonra kalan malın üçte birine ortak olurlar"

İki 1/6 da 1/3 tür! Kardeşler ikiden fazla olduğunda da 1/3 e ortak olmaktalar!

İmdi ne diyor idi nisa onbir!

"Ananın payı, çocuk yok ise 1/3"

Nisa oniki ne diyor!

"Mîras, çocuğu ve babası olmayan bir erkeğe, yahut kadına aitse ve onun da erkek, yahut kız kardeşi varsa her birinin hakkı, altıda birdir. Bunlar birden fazlaysa, mîrasçının vasiyeti yerine getirilip borcu ödendikten sonra kalan malın üçte birine ortak olurlar"

Halife ebu bekir ne diyor idi!

"Allah Teâlâ'nın Nisâ sûresinde ferâiz (miras hukuku ) hakkında indirmiş olduğu âyetlerden birincisi çocuk ve baba hakkındadır. İkincisi koca, karısı ve ana bir kardeşler hakkındadır. Üçüncüsü ana, baba bir veya baba bir kardeşler hakkındadır."

Ne kadar uğraşsanda gördüğün gibi, hakikati gizleyemiyorsun pante!

Hakikatlerin böyle bir hususiyeti vardır, mutlaka "hak" olduklarını ifşa ederler!

Adam ölüyor. Geride annesi-babası-çocuğu yok. Bu durumda bir kardeşi varsa ona 1/6 pay düşüyor.

Bak, daha meali doğru düzgün anlayamıyorsun!

Bir kardeşe değil, erkek dişi iki kardeş var ise her birine 1/6, yani toplamda 1/3 ü onlara pay ediyor ve eğer bundan fazla iseler hepsi 1/3 e ortaktır diyor!

Dikkat et, kadın erkek ayrımı burada yok!

Niçün, ayet ile gösterdiğimiz ve halife ebu bekirden sarahaten nakledildiği gibi buradaki kardeşlerin varislik bağı ana üzerindendir ve ananında çoğu olmayana varis olmasında payı 1/3 türde ondan!

Mealleri bile doğru anlayamıyorsun, amma anlıyormuş gibi yazmaya devam ediyorsun :)

Gerçeğe sadakat şart mealleri dahi tenkit ehliyetinde olmayan pante!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kafa ütülemeyi bırak Alchindus. Sana dedim ki:

Dürüst olan sadece ve sadece ayet üzerinden ve oranlar üzerinden konuşur, çok kısa olarak açıklar. Hiç alakasız konulara, Ebubekir'lere, cartlara-curtlara girmeden matematik üzerinden konuşur.

Ama yapamıyorsun. Yaptığın sürekli lagaluga.

Tekrar söylüyorum, konunun özünü yaz. Bırak benim yazdıklarımı alıntılayıp, uzun uzun demagoji yapmayı.

Şimdi yalancı değilsen eğer; bu yazdıklarımı hiç ele almayıp sadece aşağıdaki ifademi alıntılayıp direk ona, kısa ve öz, her okuyanın anlayacağı şekilde 2-3 satırla yanıt verirsin. Başka konulara girersen, şahsıma laflarla konuyu boğarsan sahtekarlık yaptığın anlaşılacaktır ona göre:

Bu mesajımda seni ilgilendiren tek kısım aşağıdakiler:

--------------------------------------------------------------

1. ayette bir kardeşe 1/6 düşerken, 2. ayette 1/2 düşüyor.

1. ayette iki kardeşe 1/3 düşerken, 2. ayette 2/3 düşüyor.

Aradaki farkın sebebi nedir? Aradaki fark kime verilecektir?

-----------------------------------------------------------------

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yazıyı ve alchindus arkadaşı takip ediyorum.

Bizim deli Said'in yazıları gibi bir sürü lagaluga ama ortada birşey yok.

Kardeş konu dışındaki mevzuları usturuplu ifadelerle uzun uzun yazacağına konuyu kısa, öz ve mantık çerçevesinde yazsana.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tekrar söylüyorum, konunun özünü yaz.

Ey türkçe ile dahi sıkıntısı olan, zati hep konunun özündeyiz!

Acze düşmenin sebebi zati bu öze dair gösterdiğimiz inkar edilemez hakikatler değil mi!

Bırak benim yazdıklarımı alıntılayıp, uzun uzun demagoji yapmayı.

Mealleri dahi doğru anlayamadığını ortaya koymamız canını mı sıktı!

Sıkılmasın, biraz daha say ile çaba harca, ilim sahibi olmaya gayret et!

Yazdıklarımızı buna vesile bil ve kadrini kıymetini takdir et!

Şimdi yalancı değilsen eğer

Bir karışıklık olmuş, pante sensin Alchindus ben!

1. ayette bir kardeşe 1/6 düşerken, 2. ayette 1/2 düşüyor.

1. ayette iki kardeşe 1/3 düşerken, 2. ayette 2/3 düşüyor.

Aradaki farkın sebebi nedir? Aradaki fark kime verilecektir?

Yine mealleri eksik anlamışsınya, sadece dişi paylarına bakmışsın o neyse de gözlerine iki defa soktuğumuz gibi iki ayette kardeşlere dişi olsun erkek olsun farklı pay düşmesinin sebebi, birinci ayetteki yani nisa onikideki kelalenin kardeşlerinin ana bir, ikinci yani nisa yüzyetmişaltıdaki kelalenin kardeşlerinin ise baba bir kardeşler olmasıdır!

Bunu sadece halife ebu bekirden nakille değil, kuran metni üzerinden de gösterdik!

Eçheliyetin ve hakikat karşısında küfür inadın sebebi ile mutlak gerçeği itiraf edemiyorsun, amma o beli tekrar bükeceğiz!

Nisa onbirde

لِلذَّكَرِ مِثْلُ حَظِّ الأُنثَيَيْنِ

buyrulmuştur, bu islam miras hukukunda en temel bilinen prensiptir!

"Erkeğin payı, iki kızın payı kadardır"

Aynı ayette birde

لَّمْ يَكُن لَّهُ وَلَدٌ وَوَرِثَهُ أَبَوَاهُ فَلأُمِّهِ الثُّلُثُ

buyrulmuştur!

"Çocuğu yok da anasıyla babası mîrasçı olursa üçte biri ananındır."

Bu ayette sarahat ile çocuğu olmayana varis olan ananın payı 1/3 olarak zikredilmiştir ve ayrıyeten murisin kardeşleri var ise o vakit ananın payının 1/6 olduğuda zikredilmiştir!

Dikkat, ananın payı, çocuk yok ise 1/3 imiş!

Nisa oniki!

كَلاَلَةً أَو امْرَأَةٌ وَلَهُ أَخٌ أَوْ أُخْتٌ فَلِكُلِّ وَاحِدٍ مِّنْهُمَا السُّدُسُ فَإِن كَانُوَاْ أَكْثَرَ مِن ذَلِكَ فَهُمْ شُرَكَاء فِي الثُّلُثِ

"Mîras, çocuğu ve babası olmayan bir erkeğe, yahut kadına aitse ve onun da erkek, yahut kız kardeşi varsa her birinin hakkı, altıda birdir. Bunlar birden fazlaysa, mîrasçının vasiyeti yerine getirilip borcu ödendikten sonra kalan malın üçte birine ortak olurlar"

Ne görüyoruz burada!

İki kardeş, kız ve erkek, 1/6 paya sahipler, "erkeğe iki dişi payı" burada cari olmuyor, bu iki payın toplamı 1/3 ediyor! Kardeşler ikiden fazla olduğunda da 1/3 e ortak olmaktalar!

Tekrar nisa onbire nazar eder isek orada ne deniyor idi!

"Ananın payı, çocuk yok ise 1/3"

Nisa oniki ne diyor idi!

"Mîras, çocuğu ve babası olmayan bir erkeğe, yahut kadına aitse ve onun da erkek, yahut kız kardeşi varsa her birinin hakkı, altıda birdir. Bunlar birden fazlaysa, mîrasçının vasiyeti yerine getirilip borcu ödendikten sonra kalan malın üçte birine ortak olurlar"

Pekiyi halife ebu bekir ne diyor idi!

"Allah Teâlâ'nın Nisâ sûresinde ferâiz (miras hukuku ) hakkında indirmiş olduğu âyetlerden birincisi çocuk ve baba hakkındadır. İkincisi koca, karısı ve ana bir kardeşler hakkındadır. Üçüncüsü ana, baba bir veya baba bir kardeşler hakkındadır."

Sarahat ile görüldüğü gibi, nisa onikideki kelalenin kardeşleri ana ciheti ile kardeştirler, bundan mütevellid anaya takdir olunan 1/3 lük payı aralarında taksim etmekteler!

Amma nisa yüzyetmişaltıdaki kelale kardeşleri ise baba ciheti ile kardeştirler ve orada لِلذَّكَرِ مِثْلُ حَظِّ الأُنثَيَيْنِ "Erkeğin payı, iki kızın payı kadardır" kaidesinin de cari olduğunu görüyoruz!

وَإِن كَانُواْ إِخْوَةً رِّجَالاً وَنِسَاء فَلِلذَّكَرِ مِثْلُ حَظِّ الأُنثَيَيْنِ

Eğer kardeşler erkek ve kız kardeşlerse erkeğe, kadına nispetle iki pay verilir.

Nisa 176

Herşey sarih ortada!

Gerçeğe sadakat şart!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mesajını okumadım. Çünkü uyarmıştım:

Şimdi yalancı değilsen eğer; bu yazdıklarımı hiç ele almayıp sadece aşağıdaki ifademi alıntılayıp direk ona, kısa ve öz, her okuyanın anlayacağı şekilde 2-3 satırla yanıt verirsin. Başka konulara girersen, şahsıma laflarla konuyu boğarsan sahtekarlık yaptığın anlaşılacaktır ona göre:

Tekrar uyarıyorum.

Sadece aşağıdaki soruma yanıt istiyorum:

------------------

1. ayette bir kardeşe 1/6 düşerken, 2. ayette 1/2 düşüyor.

1. ayette iki kardeşe 1/3 düşerken, 2. ayette 2/3 düşüyor.

Aradaki farkın sebebi nedir? Aradaki fark kime verilecektir?

------------------

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 yaşında sümüklü lise öğrencisiyken yutardık belki etkilerdi böyle lagalugalar.

Ama birader geç bunları.

Lagaluga yaparak kartal rolü yapanların kuyruğuna teneke takıp oynuyoruz.

Sevgili Ercüment;

Bana birisi kırmızı boldla şunları yazsa;

Şimdi yalancı değilsen eğer; bu yazdıklarımı hiç ele almayıp sadece aşağıdaki ifademi alıntılayıp direk ona, kısa ve öz, her okuyanın anlayacağı şekilde 2-3 satırla yanıt verirsin. Başka konulara girersen, şahsıma laflarla konuyu boğarsan sahtekarlık yaptığın anlaşılacaktır ona göre:

Bu mesajımda seni ilgilendiren tek kısım aşağıdakiler:

Bu uyarıdan sonra artık lagaluga yapıp lafı uzatmaya, laf kalabalığına getirmeye asla kalkışamam.

Zaten daima konunun özüyle ilgili yazarım ama eğer sadece soruya 2-3 satırla yanıt vermem ısrarla isteniyorsa; yapacağım iş, o isteği yerine getirmek olur.

Ama gördüğün gibi lagaluga yapmaya eli mahkum olduğundan vazgeçemedi.

Çünkü lagalugadan başka verebileceği bir yanıt yok, ayetler ortada.

Böylece yalanı-dolanı tescillenmiş oldu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Görüyoruz zaten.

Pante konuya girmeye çalışıyor adam önce bi ego tatmini yapayımda sonra konuya gireriz havasında.

Pante sırf terbiyesizliğin kendisine (kişiye değil aslında) cevap vermek zorunda hissediyor.

Pante sen adamın şahsına hakaret bile etmiyorsun.

Sadece hakareti durdurmaya çalışıp konuya girmeye çalışıyorsun.

Ama eleman herdefasında başka havalarda.

Basit sindirme, aşağılayarak rakibi yenme politikası.

Hem haksızlık var, hem terbiyesizlik var hemde böyle değerli bir başlığın kirletilmesi var.

Cevaplarında da birşey olsa. O dahi boş.

Laga luga.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben eleştiriden söz ettim. Gramer hatası tespitinden değil.

Az bir Arapça ile gramer hatalarının sadece kabalarını, bütünüyle kelime ile ilgili olanlarını tespit etmek mümkün.

Pante akla ziyan bir söz değil mi bu?

Az arapça az arapça gramer bilgisi demektir. Az bilgi aynı zamanda eksik bilgi demektir. Eksik bilgi ile eksik yanlış zannedilen şey eksik ve yanlış olmaya bilir öğle değil mi?

Tutarsızlık var burada.

Üstelik gramer hafif bir konu değildir.

Gramer az bilgi ile olmaz, bir dili iyi bilmenin göstergesidir gramer bilgisi.

Ama kimse benim Kur'an ve İslam üzerine konuşamayacağımı, eleştiri yapamayacağımı söylemesin.

Tabi ki eleştiri yapabilirsin, sonuçlar üzerinden yada görünür islam üzerinden yada benzeri konularda.

Ama arapça bilmiyorsan Kur'an'ı Türkçe tercümeleri üzerinden eleştiremezsin, hele gramer hatası iddiaları gerçekten tutarsız olur.

Görülüyor ki dili ve grameri bilen birisi karşı cevap yazdığında iddianı dil kuralları ile destekleyemiyorsun.

Yukarıdaki açıklamamdan umarım anlamışsındır.

Arapça üzerinden eleştiri yapacak kadar Arapça'ya sahibim. Sen de okuyabiliyorsan sen de sahip olabilirsin. Nasıl mı?

Diyelim ki bir ayete takıldın, incelemek istiyorsun.

Yapman gereken Arapçası ile latincesini karşılaştırmaktır. Doğru ise, her kelimenin anlamını bulmaktır.

Bunun için linkler mevcut. Bu anlamlar içinde özellikle üzerinde durduğun bir kelime varsa, bunu diğer surelerde arayıp hangi anlamlarda kullanıldığını görebilirsin. Sonuçta mealcilerden çok daha uygun bir çeviri bile yapabilirsin. Tahrifatları görebilir, kamuflajları anlayabilirsin.

Bunu bana yazmışsın ancak bence buna verilmesi gereken en güzel cevabı Alchindus vermiş :)

Hadi sana ingilizce ile el uzatalım!

"Pante wrote me a letter"

Cümlemiz bu, imdi çözümleme diye yaptığın abesiyet şu!

Pante özel isim!

Wrote-yazdı

Me-bana/beni

A-Bir

Letter-mektup

Sonuç!

Pante yazdı bana bir mektup!

Senin söylediğin gibi bir çaba, eğer gramer bilgisi yoksa dile hakimiyet yoksa ancak böyle bir sonuç verebilir pante.

Bu tartışılmaz bir gerçektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Muhterem Alchindus.

Senin benden bir istirhamın olmuştu, müsadenle benim de senden bir isteğim olsun.

Görüyorum ki senin haklı sözlerine doğal olarak hak verip "doğru yazmış" dediğimizde "yandaş" damgasını bize vuranlar, kendi aralarında "kısa paslaşmalar"dan çekinmiyor(pante bu eleştirimde haksız mıyım?) :)

Bu zamana kadar bu tip forumlarda gördüğüm birikimli müslüman yazarlardan birisisin, kalemin çok güçlü.

Yazdıkların, anlamamazlıktan gelinerek itibarsızlaştırılmak isteniyor bu oyuna gelme.

Üç miras ayetinden örnek verip, Nisa 12'deki kardeşlerin varislik bağının anne kanalıyla olduğunu gösteriyorsun, yetmiyor Muhammed peygamberin en yakın arkadaşı ve İslam'ın birinci halifesinin ayetle ilgili bilgi aktarımını sunuyorsun ama sana hala "laga luga yapıyorsun" deniyorsa bunun iki sebebi olabilir.

-Zeka problemi

-Art niyet

Sen gerçek sebep hangisi olursa olsun bu konuda bir şey yapamazsın.

Bu yüzden bence gereksiz polemiklerle vakit kaybetmemelisin ve bilmelisin herkes belki bu arkadaşlar bile yazdıklarındaki gerçeği gördü, bunun açıkça itiraf edilmesini bence bekleme.

Sen başlığı okumaya devam et muhterem, belki açıklık getirmek istediğin başka noktalar vardır.

Bu arada matematik iddiası ile ilgili yazını da okudum, ellerine sağlık.

Benim bu konuda bir şüphem yoktu ancak durumu açıklamam istenseydi kelimelere dökmekte sorun yaşayabilirdim.

Yazın bana sağlam mantıksal bir zemin sundu, bu açıdan kendi adıma sana teşekkür ediyorum.

Gerçeğe sadakat adına yoluna devam et dostum, boş sözlerle bence vakit kaybetme.

tarihinde garodi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Pante akla ziyan bir söz değil mi bu?

Az arapça az arapça gramer bilgisi demektir. Az bilgi aynı zamanda eksik bilgi demektir. Eksik bilgi ile eksik yanlış zannedilen şey eksik ve yanlış olmaya bilir öğle değil mi?

Tutarsızlık var burada.

Üstelik gramer hafif bir konu değildir.

Gramer az bilgi ile olmaz, bir dili iyi bilmenin göstergesidir gramer bilgisi.

Senin yaptığının adına demagoji diyorlar Garody.

Gramerle ilgili geniş çapta eleştirilerin çok iyi bir Arapça bilmekle mümkün olduğunu, o nedenle o konuya girmediğimi örneklerle açıklamıştım.

Ama görüyorum ki o açıklamamı görmezden gelip sırf eleştirebilmek için demagoji yapmışsın.

Yakışmıyor. Demek ki senin de yalancı-dolancı Alchindus'tan farkın yok.

Ama arapça bilmiyorsan Kur'an'ı Türkçe tercümeleri üzerinden eleştiremezsin, hele gramer hatası iddiaları gerçekten tutarsız olur.

Görülüyor ki dili ve grameri bilen birisi karşı cevap yazdığında iddianı dil kuralları ile destekleyemiyorsun.

Sende anlama zorluğu var sanıyorum.

Bugüne kadar yaptıklarım ne?

Niye benimle tartışmaya bu kadar meraklısınız?

Demek ki eleştiri yapabiliyorum.

Eleştiri yapamayacağım gibi abuk sabuk iddiaları bir kenara bırakın da, yaptığım eleştirilere mantıklı yanıtlar vermeye çalışın.

Bunu bana yazmışsın ancak bence buna verilmesi gereken en güzel cevabı Alchindus vermiş
:)

Alchindus sadece saçmalamış. Cevap veremiyor, saçmalara sığınıyorsun.

Senin söylediğin gibi bir çaba, eğer gramer bilgisi yoksa dile hakimiyet yoksa ancak böyle bir sonuç verebilir pante.

Bu tartışılmaz bir gerçektir.

Sizin gerçeğiniz yalandır-dolandır, aldatmadır.

En bariz örneği de matematik hatasına yanıtlarda görülüyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Görüyorum ki senin haklı sözlerine doğal olarak hak verip "doğru yazmış" dediğimizde "yandaş" damgasını bize vuranlar, kendi aralarında "kısa paslaşmalar"dan çekinmiyor(pante bu eleştirimde haksız mıyım?)

Yandaşlık, aynı düşünceyi paylaşmak ayrı yalakalık, dalkavukluk ayrı şeydir.

"İnvileşme" derken bunu kastetmiştim. Ama görüyorum ki aynı yoldasın.

Konuya dair mesaj yazmayı bıraktın, başlığı sabote edici içeriksiz mesajlarla doldurmaya başladın.

Üç miras ayetinden örnek verip, Nisa 12'deki kardeşlerin varislik bağının anne kanalıyla olduğunu gösteriyorsun, yetmiyor Muhammed peygamberin en yakın arkadaşı ve İslam'ın birinci halifesinin ayetle ilgili bilgi aktarımını sunuyorsun ama sana hala "laga luga yapıyorsun" deniyorsa bunun iki sebebi olabilir.

-Zeka problemi

-Art niyet

Sen anladıysan, sen anlat da görelim Garody.

Varisin anne kanalıyla ilgili olmasının 12 ayetle 176. ayet arasındaki çelişkilerle ne ilgisi var?

Söyle bakalım:

Anne bir olunca 1/6 olan, baba bir olunca 1/2 mi olur?

Anne bir olunca 1/3 olan, baba bir olunca 2/3 mü olur?

Bu oranlar arasında 1/2 fark mı var?

Kimi aldatıyorsunuz?

Zeka ve art niyet problemi olan sizsiniz.

Dedim ya, matematik hatası lagaluga ile kamufle edilemez.

Seni yalana-dolana sadakatin destekçisi seni! :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin yaptığının adına demagoji diyorlar Garody.

Gramerle ilgili geniş çapta eleştirilerin çok iyi bir Arapça bilmekle mümkün olduğunu, o nedenle o konuya girmediğimi örneklerle açıklamıştım.

Ancak şunu söyleyende sensin: "Az bir Arapça ile gramer hatalarının sadece kabalarını, bütünüyle kelime ile ilgili olanlarını tespit etmek mümkün"

Buna karşın benim söylediğim az arapçanın az ve eksik gramer, az ve eksik gramer bilgisi ilede "yanlış eksik" bilinenin sanılanın aksine yanlış eksik olmayabileceği.

Bunun neresi demogoji.

Keşke aramızda senin güveneceğin her hangi yabancı bir dilde iyi derece bilgisi uzmanlığı olan bir arkadaş olsa ona sorsak, bir dilden "az bir" bilgi sahibi olmak o dilden doğru çeviri yapmaya ve gramer hatası tespit etmeye yeterli midir diye.

Bu arkadaş mümkünse müslüman olmasa, çünki müslümanların 2x2=4 söylemleri bile sizin için doğru değil :)

Yakışmıyor. Demek ki senin de yalancı-dolancı Alchindus'tan farkın yok.

"Yalancı" demenin kibarcası mı bu pante?

İade ediyorum.

Niye benimle tartışmaya bu kadar meraklısınız?

Demek ki eleştiri yapabiliyorum.

Başka arkadaşları bilmem ancak seninle benim aramda bu güne kadar geçen diyaloglar hatalı eleştirilerin sebebiyle olmuştu. Hatalıda olsa eleştiri yapıyor olmak doğru eleştiri yapman anlamına gelmez ki. Adı üstünde "hatalı eleştiri" öyle değil mi?

Alchindus sadece saçmalamış. Cevap veremiyor, saçmalara sığınıyorsun.

Bir şeye sığınmıyorum, adamın hakkını veriyorum. Sen diyorsun "arapça bilmeme luzum yok, latin harfleri ile ayet çevirilerinden kelimenin yerine uygun olanı koyarak çeviri yapılabilir", oda buna güzel bir örnek veriyor "Pante wrote me a letter" örneğiyle. İngilizce gramer bilgisi olmadan, özne, fiil, yardımcı fiiler, yer ve zaman cümlede hangi sırada alır bilmeden ancak devrik cümleler kurulabilir. Buna çok güzel bir örnek vermiş.

Yandaşlık, aynı düşünceyi paylaşmak ayrı yalakalık, dalkavukluk ayrı şeydir.

"İnvileşme" derken bunu kastetmiştim. Ama görüyorum ki aynı yoldasın.

Kim bu invi?

Yoksa bu bir anoloji mi, bilgim yok o yüzden soruyorum.

Eğer bir anoloji değilse tanımadığım bir şahıstan bana tekrar söz etme.

Yandaşlık ve yalakalığa gelirsek, buradaki tarifine bakarsak herkes bir yanın yandaşı olabilir, ancak yalakalıksa söz konusu olan, ona da bu başlıkta bir örnek var pante ancak ben bu örnekte ne özneyim nede fail. Dar alanda kısa paslaşmalar içinde olduğun arkadaşa bakmalısın.

Sen anladıysan, sen anlat da görelim Garody.

Varisin anne kanalıyla ilgili olmasının 12 ayetle 176. ayet arasındaki çelişkilerle ne ilgisi var?

Söyle bakalım:

Anne bir olunca 1/6 olan, baba bir olunca 1/2 mi olur?

Anne bir olunca 1/3 olan, baba bir olunca 2/3 mü olur?

Anladığım şey(ki senin de anladığına eminim) Nisa 12'deki kardeşlerin kelalenin anne bir kardeşleri olduğu, Nisa 176'daki kardeşlerin ise baba bir kardeş oldukları.

Şimdi "Anne bir olunca 1/6 olan, baba bir olunca 1/2 mi olur?" sorusu bence saçma ve ilgisiz bir soru. Sen kendince burada gördüğün bir adaletsizlikten mi şikayetçisin yoksa bir karışıklık olduğunu mu düşünüyorsun? İtirazlarından anladığım ikincisini söylüyorsun, o halde "Anne bir olunca 1/6 olan, baba bir olunca 1/2 mi olur?" demenin anlamı nedir?

İslam miras hukukunda varis olmanın neseble, nesebin babayla olan ilişkisini sanıyorum biliyorsun.

Alchindus'un ayetlerde gösterdiği şeyle Ebu Bekir'den rivayet edilen açıklama birebir örtüşüyor.

Ayrıca gerçekten söylediği gibi mirasla ilgili her yerde kelale hakkında Alchindus'un burada aktardıkları geçer, yani bilinmeyen bir şey değil gerçekten, adam uydurmuyor kısaca :)

Anne bir kardeşler kelaleye mirasçı olduklarında payları Nisa 12'deki oluyor, baba bir kardeşlerin ki Nisa 176'daki kadar oluyor.

Olay net, anlaşılmayacak bir şey yok ki.

tarihinde garodi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu başlıkta Kur'an'daki çelişki iddialarını ele alacağız.

Sn.Edip Yüksel bu iddiaları tek tek yanıtlayacak ve tartışacağız.

Sıra ile bir çelişki konusu ele alınıp tamamen tartışıldıktan sonra diğer çelişki konusuna geçilecek şekilde bir tartışma düzeni sağlamaya çalışacağız.

O nedenle bir konu tartışılırken gereksiz ve konu dışı mesaj gönderilmemesi, konuya bağlı kalınması önem arz ediyor. Arkadaşların bu hususa özen göstereceklerini umuyorum.

İlk konuyu açıyorum, hayırlı olsun. :)

-------------------------------

1. Kur'an, Allah tarafından vahyedilen bir Kitap değil, insan sözü, insan yazmasıdır:

İslam inanışında Kur'an Allah kelamıdır. Muhammed'e Cebrail adlı melek tarafından vahyedilmiştir.

Tevrat ve incil gibi geçmiş zamanı anlatımı şeklinde değil, Allah'ın insanlara ve peygambere hitabı şeklinde düzenlenmiştir.

Ayetlerde Allah'tan başkasına ait olan sözler için "kul", "kale" yani "de ki", "dedi ki" gibi önekler kullanılmıştır.

Kur'an'da 400-500 ayet bu şekildedir.

Çünkü Allah'a ait sözlerle başkalarının sözlerinin birbirine karışmaması için zorunlu bir uygulamadır.

Mamafih, bazı ayetlerde kullanılması zorunlu olmasına rağmen kullanılmamıştır.

Bu bir hatadır ve bu hata ayetlerin sahibinin bir tanrı değil, bir insan olduğunun kanıtıdır. Kitap gerçekten tanrı tarafından gönderilmiş olsaydı böyle bir hata mümkün olmazdı.

Örnekler:

Hud-2. Ki ALLAH'tan başkasına tapmayasınız. Kuşkusuz ben, O'ndan size bir uyarıcı ve bir müjdeciyim.

Zariyat-51. ALLAH ile birlikte başka tanrılar edinmeyin. Ben O'nun tarafından size gönderilmiş bir uyarıcıyım.

Bold yazılı ifadeler, Muhammed hazretlerinin "de ki" koymayı unutarak yaptığı gaflardır. Bu da Kur'an'ı Cebrail'le, vahiyle değil, kendi tasarrufu ile yazdığını gösterir.

Bu konuda daha geniş açıklama için bakınız:

Kur'an Allah Kelamı mı?

Meâllerden kimseye hayr gelmez. Yoksa kimde mânâ Emrem Yûnus'un deyimiyle olmuştur rezil demezdi.

Hûd-2 Ayet-i Kerimesinde;

2-) Ella ta`budu illAllah* inneniy leküm minhu neziyrun ve beşiyr;

Yalnızca Allah`a kulluk etmekte olduğunuzun farkındalığına erin, diye (bu BİLGİ inzâl olundu). "Muhakkak ki ben, size `HÛ`dan bir uyarıcı ve bir müjdeleyiciyim."

Zâriyat 47 - 56 Ayet-i Kerimeleri;

47-) VesSemae beneynaha Bi eydin ve inna lemusiun;

Semâya (Evren`e ve de şuura) gelince, onu elimizle bina ettik ve muhakkak ki biz genişleticileriz (boyutsal oluşumlarla-varlıklarla-idrakını genişletmek suretiyle, yeni açılımlarla)!

48-) Vel Arda feraşnaha fenı`mel mahidun;

Arzı da (enerji hatları-sinir sistemiyle) döşedik... Ne güzel döşeyenleriz!

49-) Ve min külli şey`in halakna zevceyni leallekum tezekkerun;

Her şeyi iki eşten (pozitif-negatif güç; gen sarmalını oluşturan çiftten) yarattık... Belki hatırlayıp düşünürsünüz diye.

50-) Fefirru ilellah* inniy leküm minhu neziyrun mübiyn;

"(Bedensellik dünyanızdan) Allah`a firar edin! Ben kesinlikle, O`ndan size apaçık bir uyarıcıyım!"

51-) Ve la tec`alu meAllahi ilahen ahar* inniy leküm minhu neziyrun mübiyn;

"Allah yanı sıra tanrı oluşturmayın! Ben kesinlikle, O`ndan size apaçık bir uyarıcıyım!"

52-) Kezâlike ma etelleziyne min kablihim min Rasûlin illâ kalu sahırun ev mecnun;

İşte (gerçek durum) böyle! Onlardan öncekilere de (Allah`a, hakikatlerine çağıran) herhangi bir Rasûl geldiğinde, mutlaka: "Bu büyücü veya mecnun" dediler.

53-) Etevasav Bih* belhüm kavmun tağun;

Bunu (genetik olarak) birbirlerine tavsiye mi ettiler! Hayır, onlar taşkınlık içinde olan bir toplumdur!

54-) Fetevelle anhüm fema ente Bi melum;

Onlardan yüz çevir! Sen (bu yüzden) kınanacak değilsin.

55-) Ve zekkir feinnez zikra tenfeul mu`miniyn;

Hatırlat! Muhakkak ki hatırlatma iman edenlere fayda verir!

56-) Ve ma hâlâktül cinne vel inse illâ liya`budun;

Ben cini ve insi yalnızca (Esmâ özelliklerimi açığa çıkarmak suretiyle) kulluk etmeleri için yarattım!

Yukarıda Pante'nin eklediği ve çevirdiği meâller eksik ve de yalnış. Orjinini bulduğum ve çevrilen bu ayetleri; RasûlAllah'ın, Kur'an ve İnsan ikiz kardeşitir hadisince, tek bir anlam ile sınırlandırılmamıştır. Kur'an isimli Bilgi Kaynağı, realitedir ve insanı anlatır. Alchindus'un söyledikleri de doğrudur. Çevirisi bilinmeyen bir dilden çevrilen meâllar ile hakikat anlaşılmaz. Ön yargısız ve şartlanmasız bakmak gerekir. Siz, yalnızca tek bir ayeti ele alıp bu böyledir diyemezsiniz! Diyebilmeniz için Kur'an isimli bilgi kaynağının TAMAMINI idrâk etmiş ve tasdiklemiş olmanız gerekir. İnkâr ettiğiniz birşeylere, düşünce dünyanızın darlığında ki kelimeleri kullanıp "bu böyledir" demeniz, anlayışı kıt olmaktan öte gitmeyen durumu ifade eder. Esmâ, ismi Allah olanın; sonsuz isimlerinden açığa çıkardığı ve sonsuz varyantlar ile mânâya bürüdüğü özellikler ile var ettiği anlamlardır.

Bedensellik dünyası, kendini et-kemik gören anlayışa işaret eder. Hakikatinin veya gerçekliğinin ne olduğunu unutmuş insan'a gelmiştir Kur'anı keriym. Bunu dillendirenlere de Rasül denir. Rasül isimi adı altında açığa çıkan Zât-i Hakk'tır. Çünkü Rasül'ün kendine özgü bir BEN'liği yok.

Gerçi bu kadarına da kafaları basmazya!

tarihinde Tekchi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Kur'an isimli Bilgi Kaynağı, realitedir ve insanı anlatır. Alchindus'un söyledikleri de doğrudur

Hayırdır sayın Tekchi? Hanif ateizm'den hanif islama mı geçtin? :) "Alchindus'un söyledikleri doğru" diyebiliyorsan gerçekten durum bu sanırım, adamın tek yaptığı Pante'nin yanıtlarını görmezden gelmek ve laf kalabalıklığı ile demagoji yapmak. Daha önce açtığın güzel başlıklar da "islam propogandasına hazırlık" niteliğindeymiş sanırım, hayal kırıklığı...

tarihinde Anthemoessa tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...