Jump to content

Mustafa Kemal ile Said Nursinin meclisteki diyalogları


Recommended Posts

  • İleti 64
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

O halde biliyor olman gerekir, kimse diktatörlerin karşısına geçip bu şekilde posta koyamaz, bu imkansızdır

Hayır yanılıyorsun

Diktatörlere kimse karşı gelmez diye birşey yok

Padişahlar da bir nevi diktatördür

Atatürk'ün yetkilerine ve yetkileri kullanma biçimine baktığımız zaman zamanının Avrupalı diktatörlerine çok benzemektedir

Diktatörlük iyi veya kötüdür demiyorum

Bana göre bazı yönleri iyidir de

Atatürk zamanının bal gibi diktatörüdür bunu da demokrosi rejimi kılıfı altında yapmıştır

Sorunda burdadır

tarihinde AntiIFeelGood tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

O halde biliyor olman gerekir, kimse diktatörlerin karşısına geçip bu şekilde posta koyamaz, bu imkansızdır

Hayır yanılıyorsun

Diktatörlere kimse karşı gelmez diye birşey yok

Padişahlar da bir nevi diktatördür

Atatürk'ün yetkilerine ve yetkileri kullanma biçimine baktığımız zaman zamanının Avrupalı diktatörlerine çok benzemektedir

Diktatörlük iyi veya kötüdür demiyorum

Bana göre bazı yönleri iyidir de

Atatürk zamanının bal gibi diktatörüdür bunu da demokrosi rejimi kılıfı altında yapmıştır

Sorunda burdadır

Atatürk çok partili hayata geçmeyi denemedi mi sanıyorsun? Ama bizde muhalefet yönetime değil direk rejime muhalefet olarak algılandığı ve yapıldığı için kapatılmak durumunda kalmıştır. Şeriat yanlısı muhalifler hemen Terakkiperver Fırka ve ondan sonra kurulan Serbest Fırkanın taraflarına geçip o fırkaların yöneticilerinin istemediği duruma düşürmüşlerdir. Nitekim her devrimde bir geçiş dönemi vardır. 600 sene dikdatörlükle yönetilip pat demokrasiye geçemezsin. Atatürk dönemini bir geçiş dönemi, alıştırma dönemi gibi düşün.

tarihinde Muhendis tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunların tümü nurcu uydurması.

Atatürk'e "Paşa paşa" diye başlayan konuşma gibi birkaç uydurmaları daha var.

Örneğin biri de şu:

Atatürk'ün bakışları çok güçlüymüş. Kimse gözlerine bakamazmış konuşurken.

Ama Said Nursi ile konuşurken, Nursi'nin bakışları daha güçlü çıkmış ve Atatürk gözlerini kaçırıp halının püskülleriyle oynamaya başlamış.

Atatürk konuşurken Nursi iki parmağını v şeklinde tutmuş da, bakışlardan etkilenmemişmiş. :lol:

Başlıkta anlatılan hikayenin doğrusu, Said Nursi'nin mecliste bir konuşma yapmaya kalkması ve yüzüne gözüne bulaştırıp yobazlığını sergilemesi üzerine Atatürk'ün Said Nursi'yi özetle "Hoca hoca! Biz seni adam sandık, aramız aldık. Sen neler saçmalıyorsun böyle" diye azarlamasıdır.

Said Nursi "paşam, şey, ben kem küm" diye kekelerken Atatürk yanından uzaklaşmış, bu olay da Said Nursi'nin meclisteki son günü olmuştur. :lol:

Belki duymayanınız vardır.

Sultan Abdülhamit de Said'i adam sanmış, huzuruna kabul edip dinlemişti.

Ama saçmasapan konuşmalarına dayanamayıp hemen sepetlemekle kalmamış, tımarhaneye de attırmıştı. :lol:

Kızma İllegalim, bunların tümü gerçek. :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

İllegaltm, hem Atatürk'ü diktatör olmakla suçlarsınız, hemde Sait ona çok sert posta koymuşdu diye hava atarsınız. Yani yalancı olduğunuz tecilli bir gerçek ama sallarken en azında kendi içinizde çelişkiye düşmemeye çalışsanız :blink: ??

bediüzzamanı neden deli sanıyordu çoğu kimse biliyormusun jadı..

Doğruyu her zaman hiç kormadan söylediği için..

Vaktiyle paşaların karşısına tek başiyle dikilip seni öldüreceğimde demiştir.

Vaktiyle şeyhül islamın kapısına derviş kıyafetiyle dadanmış görevliler tarafından delide sanılmıştır..Şeyhül islamın yanlış fetvasını düzeltmek için gitmişti..

Ben üstadın bu konuşmayı mustafa kemala yapabileceğinden şüphe duymam.Risale-i nuru okursanız gerçekleri korkusuzca nasıl haykırdığı zaten görrüsünüz..

ki bediüzzamanın değil atatürkten hiçbir kimseden korkmadığı yaşadığı hayatlada muhakaktır görünür.

26 sene sürgünler ve mahkemelerde hiçbir zaman sözünü esirgememiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunların tümü nurcu uydurması.

Atatürk'e "Paşa paşa" diye başlayan konuşma gibi birkaç uydurmaları daha var.

Örneğin biri de şu:

Atatürk'ün bakışları çok güçlüymüş. Kimse gözlerine bakamazmış konuşurken.

Ama Said Nursi ile konuşurken, Nursi'nin bakışları daha güçlü çıkmış ve Atatürk gözlerini kaçırıp halının püskülleriyle oynamaya başlamış.

Atatürk konuşurken Nursi iki parmağını v şeklinde tutmuş da, bakışlardan etkilenmemişmiş. :lol:

Başlıkta anlatılan hikayenin doğrusu, Said Nursi'nin mecliste bir konuşma yapmaya kalkması ve yüzüne gözüne bulaştırıp yobazlığını sergilemesi üzerine Atatürk'ün Said Nursi'yi özetle "Hoca hoca! Biz seni adam sandık, aramız aldık. Sen neler saçmalıyorsun böyle" diye azarlamasıdır.

Said Nursi "paşam, şey, ben kem küm" diye kekelerken Atatürk yanından uzaklaşmış, bu olay da Said Nursi'nin meclisteki son günü olmuştur. :lol:

Belki duymayanınız vardır.

Sultan Abdülhamit de Said'i adam sanmış, huzuruna kabul edip dinlemişti.

Ama saçmasapan konuşmalarına dayanamayıp hemen sepetlemekle kalmamış, tımarhaneye de attırmıştı. :lol:

Kızma İllegalim, bunların tümü gerçek. :D

Senin bu anlattığın hikaye ile bizim anlattığımız hikayenin gerçeklik doğrultusunda ne gibi farkı var pante?

Buda kemalistlerin anı defterlerinden mi alıntı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

bediüzzamanı neden deli sanıyordu çoğu kimse biliyormusun jadı..

Doğruyu her zaman hiç kormadan söylediği için..

Vaktiyle paşaların karşısına tek başiyle dikilip seni öldüreceğimde demiştir.

Vaktiyle şeyhül islamın kapısına derviş kıyafetiyle dadanmış görevliler tarafından delide sanılmıştır..Şeyhül islamın yanlış fetvasını düzeltmek için gitmişti..

Ben üstadın bu konuşmayı mustafa kemala yapabileceğinden şüphe duymam.Risale-i nuru okursanız gerçekleri korkusuzca nasıl haykırdığı zaten görrüsünüz..

ki bediüzzamanın değil atatürkten hiçbir kimseden korkmadığı yaşadığı hayatlada muhakaktır görünür.

26 sene sürgünler ve mahkemelerde hiçbir zaman sözünü esirgememiştir.

O halde Atatürk idda edildiği gibibir diktatör değilmiş demekki

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunların hepsi Nurcu büyüklerin anı defterlerinde yazılıdır.Dah bunun gibi çok misaller var.Çok mühim anıları yazmışlar.Fakat bediüzzaman risale-i nurlara koymamıştır.

Risale-i nurlar matbaa ile basıldığı zaman bizzat kendisi bazı kısımları çıkarmıştır.

Zaten risale-i nurun telif dönemindede bir çok risale saklanmış aramalar sonucunda ortaya çıkmıştır örneğin 5.şua..

Mustafa Kemal ile aralarında geçen bu konuşma meşhurdur.Üstadın nufusu güçlü biriydi.Ayrıca 1.Dünya savaşında vatan savunmasında çok hizmet eden buun sonucunda esir düşen biriydi..

O zamanlar hani hatrı sayılır alimler vardır.Sözlerine fikirlerine insanlar itibar ederler.Sırf bu yüzden devlet onları muhakak kullanırdı.Mehmed akif ersoy gibii

Bediüzzamanda böyleydi.Halk sözüne güvenir ve severdi.Kuvvetli bir akıldı.Atatürkün muhatap almasıda bu yüzdendir..

Esasen muhatap almaması aleyhine olurdu ki olmuştur..

Yukarda geçen diyalok risalelerde de geçer.

Tafsilatıda anılarla alakalı kitaplarda vardır ve meşhurdur.

Bediüzzaman'ın geçmişte cumhuriyet lehine söylemleri olmuştur. ama ilkokul çocuğunu ezberinden öte değildir.

Doğunun en geri bir yerinden istanbula gelipte modern fikirlerin bazılarını ezberleyip yarım yamalak tamda sindirmeden kendi halkına anlatan yarı aydın havası vardır.

Bi dönem siyasetlede ciddi ilgilenmiştir.

Kitaplarına bakarsan doğuyla ilgili tespitleri vardır.

Engin Ardıç'ın tespit ettiği gibi:

O dönem için petrol gerçeğini göre bilse ve petrolün o dönemki siyaseti şekillendirmesini ve etkilerini göre bilmiş olsa idi..

Konuşmalarında ve yazılarında bunu değerlendirebilse ve buna göre politika üretebilse idi..

Ozaman denebilirdiki ha bu adam siyasi anlamda önemli bir düşünür.

Oda yok.

Siyasi anlamda sözleri, bilgi ve tespitleri ayrıca ürettiği fikirler basit kalmıştır.

İyi bir askermidir.

Hayır değildir..

Doğuda ermenilere karşı savaşmıştır ama sonuçta bi başarısı yoktur ve esir düşmüştür zaten.

Kendi deyimiyle ''müsbet ilimleri'' bilirmi?

Bilmez.

Bir iki malumatı vardır : hüceyrat, müvellidülma,müvellidil humuza,ispirtizma,üçyüzbün nebatat hayvanat,top güllesinden kaçbinkat dönen seyyareler, yanmak maddesi tükenmeyen güneş. bunlar ona ait kelimeler ve malumatlardır.

Bilimin herhangi bir dalındada başarılı değildir. ve kayda değer bilgisi yoktur.

Ciddi anlamda hukuktan yada tarihten anladığı izlenimi yoktur.bu anlamda kayda değer biri değildir.

Doğunun en ücra köşesinde doğmuş fakir bir ailenin çocuğudur Said Nursi. Hiç bir ciddi tahsili olmamıştır dolyısıylada din dışında hiçbir ciddi eğitimi yoktur.oxford olsa belki okurdu ama oralarda medrese varmış işte. Aldığı tek tahsil din konusunda diyebiliriz. Bulunduğu muhit icabı ulaşabileceği kaynaklar ve ortam ancak din konusunda onu geliştirebilirdi de ve nitekim öylede olmuş. Ayrıca din konusu ve Said nursinin din anlamında seçtiği konular sallamanın en kolay yapılacağı alanlardır. Yani bi ağacın başındada oturarak uydurula bilecek şeyler. Yalnız biraz üsturuplu uydurursan fark yaratabilirsin.

Said nursinin en önemli özelliği necip fazılında tespit ettiği gibi. acayip bir şekilde kendini çok yükseklerde görmesi,kibirli olması. bu aslında çok zeki ama çokta cahil olmasından kaynaklanmakta.

İyi imkanları olan bir ortamda olsa idi gerçek anlamda birşeyler ürete bilirdi. ama gerçek birşey üretecek malzemeye hiç sahip olmadı.oda malzemeye fazla ihtiyacı olmayan sallamaya ve hayale açık olan dinin en palavra atılabilecek konularına eğildi.

Ancak bu alanda egosunu tatmin edebilirdi.

Kendisini mehdi yaptı.

Mehdi hele hüle adam değildir. Peygamber değildir ama peygamberlerlede boy ölçüşen tarihin meşhur kahramanıdır.

Mücadele ettiği adamlarda öyle hele hüle adamlar değildir. Deccallerdir.

firavun mu dehşetlidir yoksa deccalmi? Bu önemli bir sorudur din aleminde.

Doğunun bu zeki, gayretli, cevval, şahsiyetini ama bir okdarda bahtsız ve imkansız,fakir adamını ne yapacaktı Atatürk.

Cumhurbaşkanımı,

Başbakanmı,

siyaseti bilmez.

Dil tarih kurumu başkanımı

Dili bilmez dişi bilmez.

Bir yere profosörmü yapacaktı

Hangi bilim dalında yetkiliydi ki?

Genelkurmay başkanımı

Askerliği bilmez.

Said Nursinin tek bile bildiği konu din.

Ataürk'te büyük bir dini görev vermiştir kendisine. ve o alanda değerlendirmek ve kendisindende milletin faydalanmasını istemiştir.

Peki Said Nursi ne yapmış.

Meclis gibi tüm milletin temsil edildiği ve tüm vatandaşların sorunlarına somut çözümler üretilmesi gereken bir yerde insanları namaz kılan ve kılmayan diye ayırmaya kalkışmış.

Namaz kılmayanlarında hayin olduğunu, yöneticiliğinin, yetkisinin kabul edilmeyeceğini iddia etmiş.

Şimdi onun taraftarlarıda sinsi sinsi ülkenin kurumlarına sızıyorlar ve kendilerinden olan olmayan diye ayrışmalar yaratıyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ne alakası var şimdi?

Atatürkün diktatör olup olmadığını anlamak için atatürkü masaya yatırmak lazım gelir.Oysa ben üstadın kişiliğinden cesaretinden bahsettim..

Ya tamam senin Sait dedi dolu, gözü dönmüş bir yobaz(gerçi bu sadece kend iddası) ama Atatürk toleranslı bir insan olmasa bu kişiyi ortadan kaldırabilirdi, bunu yapmadı, hemde yapabilecek gücü olduğu halde

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ya tamam senin Sait dedi dolu, gözü dönmüş bir yobaz(gerçi bu sadece kend iddası) ama Atatürk toleranslı bir insan olmasa bu kişiyi ortadan kaldırabilirdi, bunu yapmadı, hemde yapabilecek gücü olduğu halde

Olur mu hiç!

Gücü yetmemiştir ortadan kaldırmaya. :D

Bir başka nurcu geyiği:

Atatürk Said-i Nursi'ye ateş eder. silah bir türlü çalışmaz. Defalarca denemesine karşın silah tutukluk yapmaktadır. Said-i Nursi gülümseyerek Atatürk'ün yanından uzaklaşınca Atatürk o öfkeyle yanına gelen bir Kemalist'e ateş eder. Silah çalışmış ve Atatürk'ün ateş ettiği adam ölmüştür. :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ya tamam senin Sait dedi dolu, gözü dönmüş bir yobaz(gerçi bu sadece kend iddası) ama Atatürk toleranslı bir insan olmasa bu kişiyi ortadan kaldırabilirdi, bunu yapmadı, hemde yapabilecek gücü olduğu halde

Üstadı ortadan kaldırmak kolay birşey değil sandığın gibi jadı..

Nufusu kuvvettli biriydi.Atatürk dahi idi.Onun gibi akıldan faydalanmak istemesi ve meclise davet etmesi gayet normal.

Fakat onu ortadan kaldırmaya gelince öyle faili meçhul cinayetlerle bu iş yapılamazdı.Ha mahkeme ile yapılmak istendi idamla kaç kez yargılanmıştır kim bilir..Ama idam verilecek hiçbir suç sabit bulunmamıştır.şu bu risaleden 3 5 ay yemiştir sürgün edilmiştir..

Bediüzzaman yaşlı halinde bile buz gibi havada camsız sobasız hapishaneye atılmıştır.Bu o yaşlardaki bir adamı öldürmek demek.Ama takdiri ilahi ölmedi.Hem sürgün edildi.Yine takdiri ilahi sürgün lehine döndü.bugun milyonlar talebesi var..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ya tamam senin Sait dedi dolu, gözü dönmüş bir yobaz(gerçi bu sadece kend iddası) ama Atatürk toleranslı bir insan olmasa bu kişiyi ortadan kaldırabilirdi, bunu yapmadı, hemde yapabilecek gücü olduğu halde

Jadı çok toleranslıymış canım

Şapka kanununa muhalefet eden birçok kişiyi ettirmiş

Geçenlerde bir gazetede okumuştum hala bu kanun geçerliymiş

Gerisini siz düşünün :lol: :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Olur mu hiç!

Gücü yetmemiştir ortadan kaldırmaya. :D

Bir başka nurcu geyiği:

Atatürk Said-i Nursi'ye ateş eder. silah bir türlü çalışmaz. Defalarca denemesine karşın silah tutukluk yapmaktadır. Said-i Nursi gülümseyerek Atatürk'ün yanından uzaklaşınca Atatürk o öfkeyle yanına gelen bir Kemalist'e ateş eder. Silah çalışmış ve Atatürk'ün ateş ettiği adam ölmüştür. :lol:

Bunları nerden duydu n bel ilk defa senden dinliyorum..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Üstadı ortadan kaldırmak kolay birşey değil sandığın gibi jadı..

Nufusu kuvvettli biriydi.Atatürk dahi idi.Onun gibi akıldan faydalanmak istemesi ve meclise davet etmesi gayet normal.

Fakat onu ortadan kaldırmaya gelince öyle faili meçhul cinayetlerle bu iş yapılamazdı.Ha mahkeme ile yapılmak istendi idamla kaç kez yargılanmıştır kim bilir..Ama idam verilecek hiçbir suç sabit bulunmamıştır.şu bu risaleden 3 5 ay yemiştir sürgün edilmiştir..

Bediüzzaman yaşlı halinde bile buz gibi havada camsız sobasız hapishaneye atılmıştır.Bu o yaşlardaki bir adamı öldürmek demek.Ama takdiri ilahi ölmedi.Hem sürgün edildi.Yine takdiri ilahi sürgün lehine döndü.bugun milyonlar talebesi var..

Üstad çok güçlüydü, nüfusluydu, halkın sevgilisiydi ayrıca allahın özel koruması altındaydı ama cesedinin denize atılmasına engel olunamadı öyle değilmi. İnançsız bir insan bile cenazesinin başına böyle bir olay gelmesini istemez illegal, kendinizi kandırmayın, üstadın özel bir gücü yada kalkanı falan yoktu.

tarihinde Andromeda tarafından düzenlendi
ifadelere biraz dikkat
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ya tamam senin Sait dedi dolu, gözü dönmüş bir yobaz(gerçi bu sadece kend iddası) ama Atatürk toleranslı bir insan olmasa bu kişiyi ortadan kaldırabilirdi, bunu yapmadı, hemde yapabilecek gücü olduğu halde

Jadı çok toleranslıymış canım

Şapka kanununa muhalefet eden birçok kişiyi ettirmiş

Geçenlerde bir gazetede okumuştum hala bu kanun geçerliymiş

Gerisini siz düşünün :lol: :lol:

Adam sizi burkadan çarşaftan şalvardan kurtarmış işte daha ne istiyorsunuz?... :huh:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Adam sizi burkadan çarşaftan şalvardan kurtarmış işte daha ne istiyorsunuz?...

medeniyet dedigin acmaksa bedeni desene hayvanlar bizden daha medeni

Mehmet Akif Ersoy

Arkadaşım hiç "estetik" diye bir kavram duydun mu sen? Ama nereden bileceksin ki?

"Estetik" de aynı "etik" gibi felsefenin bir dalıdır çünkü... Felsefe sevgisi ve tahsili sizde nerede...

Önemli olan ve mesele olan, açmak-kapamak değil, estetik olmaktır...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...