Jump to content

KÖTÜLÜK PROBLEMİ


Recommended Posts

Asagidaki 4 onermenin en fazla 3 tanesi bir arada dogru olabilir, 4'u birden dogru olamaz:

1) Tanri vardir

2) Tanri iyidir

3) Tanri sonsuz gucludur

4) Kotuluk vardir

Simdi dusunursek,

Eger Tanri varsa ve iyiyse, fakat kotuluk de varsa, demek ki Tanri sonsuz guclu olamaz.

Eger Tanri varsa ve sonsuz gucluyse, fakat kotuluk de varsa, demek ki Tanri iyi degildir.

Eger Tanri varsa, sonsuz gucluyse ve iyiyse, o zaman kotuluk varolmamalidir. (Fakat kotuluk bilindigi gibi vardir).

Dolayisiyla, tek tutarli sonuc, eger kotuluk varsa, tanimi geregi sonsuz guclu ve iyi olan bir Tanri varolamaz.

Eger Tanri'nin niteliklerini degistirerek isin icinden cikmaya calisirsaniz, o zaman bahsettiginiz Tanri teizmin Tanri'si olmaz. Dolayisiyla, icinde kotuluk barindiran veya sonsuz guclu olmayan bir Tanri tanimi yaparak problemi cozmeye calisirsaniz, o zaman bahsettiginiz Tanri teizmin tanrisi degildir. Kisacasi, kotuluk problemi mantiksal acidan sarsilmasi cok guc ve cok etkili bir argumandir.

Dogal olarak, teistler bu argumanla karsi karsiya geldiklerinde binbir kiliga girerler ve isin icinden cikabilmek icin cok ter dokerler. Fakat bir kez inancinizi akla ve mantiga degil, kor imana dayandirirsaniz, en guc durumlardan bile kurtulmanin bir yolunu bulursunuz, ya da buldugunuzu sanirsiniz. Dolayisiyla, teistlerin de dogal olarak bu problemle ilgili sozde aciklamalari vardir.

Bir argumani karsilamanin birkac yolu vardir. Ya mantik orgusunde bir yanlislik bulacaksiniz, ornegin Oncul 1: "Insanlarin kafasi vardir", Oncul 2: "Farelerin kafasi vardir", Sonuc: "Fareler insandir". Boyle bir mantik orgusu elbette ki yanlisdir. Burada A => B ve C => B'den A => C cikarilmaya calisilmistir ki bu tum mantik kitaplarinda goreceginiz gibi hatali bir mantik kurgusudur. Bundan baska mantik yanlislari da mumkun ama bu ne kastettigimizi gostermek icin yeterli. Kisacasi, ya argumanin mantiksal cikariminda bir yanlislik bulacaksiniz, ki bunu bu durumda uygulayamazsiniz, ya oncullerin gecersiz oldugunu soyleyeceksiniz, bu ornekte boyle bir karsilik da mumkun degil, ya sonucu kabul edeceksiniz (ki teistin en son yapmak isteyecegi secenek olur bu), ya da oncullerde gecen kavramlarin net olmadigindan, cok anlamli veya bulanik oldugundan yakinarak, buradan cikan bir itiraz gelistirmeye calisacak ve mantiksal argumani bu yonden yikmaya calisacaksiniz.

Dolayisiyla, teistler bu probleme genel olarak bu acidan yaklasmaya calismistir. Bu argumanda gecen kavramlarin her birine dayanan ("Tanri", "varolmak", "kotuluk", "sonsuz iyi olmak" ve "sonsuz guclu olmak" gibi) ve bu kavramlari analiz eden itirazlar gelistirmeye calismislardir.

Ornegin "Tanri" kavramiyla ilgili olarak, Tanri'nin iyiligi ve sonsuz guclu olmasi disinda bir de sonsuz bilge olmasi diye bir niteligi oldugunu, dolayisiyla belki de bizim goremedigimiz birseyleri gordugunu soylemislerdir. Yani belki de bizim kotuluk olarak gordugumuz seyler daha ust bir iyilik icin gerekli seylerdir demislerdir. Fakat bunu anlamaya bizim aklimiz belki de yetmiyordur demislerdir. Bu aciklama yetersizdir elbette, cunku kotulugu aciklamiyor. Fakat teistler bu aciklamayi kendi icinde tutarli bir aciklama olarak sunmaktadirlar en azindan. Fakat bana sorarsaniz, bu da aslinda iddia edildigi gibi tutarli degil. Sonsuz guclu bir varligin, bize kotuluk gibi gorunen birseyleri yaratmasina ihtiyaci olmadan da amacina ulasabilmesi ve iyiligini gerceklestirebilmesi gerekirdi bana sorarsaniz. Yani neden daha ust bir iyiligi gerceklestirebilmek icin, bize kotulukmus gibi gorunen birseyleri yaratmak zorunda kaliyor? Kendisi sonsuz guclu degil miydi? Gayet kolay bir sekilde, hem iyi olan, hem de bize de iyi gorunen sekilde yaratabilirdi her seyi. Dolayisiyla, bence teistlerin bu aciklamasi gecerli degildir.

Bu aciklamayi devam ettirir teistler. Derler ki, kotuluk problemi, kotulugun gercek oldugunu soyler. Ayrica, bizim kotuluk hakkindaki muhakememizin dogru oldugunu farzeder derler. Ayrica, bizim iyiligin gercek standardi ile baglantida oldugumuzu ve ornegin masum cocuklarin aci cekmesini kotuluk olarak gordugumuzu, fakat tum bu muhakemeyi kendi iyilik standardimizla yaptigimizi, fakat bu standardin mukemmel olmasi gerektigini, halbuki sadece Tanri'nin mukemmel oldugunu, vs. soyleyerek isin icinden cikmaya calisirlar. Fakat goreceginiz gibi bu da aslinda bir laf salatasindan ibaret gecersiz bir aciklamadir. Tanimini bildigimiz ve herkesin katildigi kavramlarin tanimini bilmedigimizi iddia ederek (belki de mutlak sekli bizim bildigimiz gibi degildir diyerek) aslinda acikca kacak guresirler. Yapmaya calistiklari mantiksal kiskactan kurtulmaya calismaktan baska birsey degildir. Ayrica, tum cabalarina ragmen, olayin bize gorunen seklindeki tutarsizligi aciklamayi da hala basaramazlar. Yani farzedelim ki dedikleri dogru olsun ve Tanri'nin ilahi iyilik standardini biz bilmedigimiz icin aslinda kotulugu de dogru muhakeme edemedigimiz aciklamasi dogru olsun, fakat bu yine de neden sonsuz guclu olan Tanri'nin ortada boyle bir tutarsizlik birakmak zorunda kaldigini aciklamaz. Yani neden Tanri bize de dogru standardi vermemistir, ya da en azindan neden olan bitende tutarsizlik gormemize sebep olacak bir cozum gelistirmistir. Pekala da bizim iyilik ve kotuluk standardimizla tutarli bir dunya yaratabilirdi, kendisi sonsuz guclu degil mi?

Ayrica, teist yukaridaki aciklamayi yaparken "varolmak" ifadesini net sekilde kullanmaz. Dogru muhakemenin gercek standartlari tas ya da insanlarin varoldugu gibi varolmaz. Dolayisiyla teist, sirf ateist kisi iyiligin gercek bir standardina sahip oldugumuz onkabulunden yola cikiyor diye Tanri'nin varoldugunu kanitlamis olmaz.

Fakat burada teist pekala da ayni seyin ateistin "kotulugun varolmasi" ifadesine de uygulanabilecegini soyleyebilir. Der ki, o zaman benzer sekilde sen de kotuluk vardir, dolayisiyla Tanri yoktur diyemezsin. Ateist burada diyebilir ki, kotuluk belki degil ama kotu seyler vardir diyebiliriz der. Teist ise, kotu seylerin varolmadigini, sadece secimlerimizin ve eylemlerimizin kotu olabilecegini, bunlarin ise bizim ozgur irademizden ciktigini, dolayisiyla Tanri'nin yarattigi seyler olmadigini soyleyebilir. Fakat teistin benzer durumlarda devamli insanin hur iradesine atifta bulunmasi ve Tanri'yi bu yolla temize cikarmaya calismasi da bana gore tutarsiz ve gecersizdir. Cunku sonucta bizi de hur irademizi de yaratan Tanri'dir (teistin iddiasina gore) ve kendi kararini verebilecek bir varlik yaratmak, o varligin urettigi sonuclardan Tanri'yi temizlemez. Sonucta hur iradenin ne kadar hur oldugu da mechuldur ve insanlar zaten secimlerini Tanri'nin kendilerine verdigi biyolojik ve psikolojik kosullara gore ve Tanri'nin dunyada kendilerini koydugu kosullara gore verdiklerinden ve bu kararlari verirken isleyen surec yine Tanri'nin yarattigi faktorlere ve mekanizmalara bagli oldugundan, her seye ragmen sonucta Tanri herseyden sorumludur. Insanin hur iradesinden bahsedip Tanri temize cikarilamaz.

Ayrica, kotuluk sadece eylemlerde ve kararlarda degildir, bunlar kotuluk denen kavramin ahlaksal boyutu. Ahlaksal kotuluk belki bireysel secimin urunudur, fakat bunun haricinde hala "fiziksel kotuluk" kategorisine girebilecek nesneler ve varliklar da vardir. Ornegin, canlilarin besine ihtiyac duymasi ve bu besinin de ancak diger canlilar olmasi, dna'larinda yazilidir, fiziksel bir durumdur. Dolayisiyla, bir canlinin ac oldugu icin diger bir canlinin yavrusunu yemesi gibi bir eylemin kotuluk oldugunu biz soyluyor olabiliriz (yani bunun kotuluk oldugu belki tasta yazili degildir, buna kotuluk adini biz veriyor olabiliriz) ama sonucta bu kotuluk fiziksel temellidir ve teizme gore tum fiziksel seyler Tanri tarafindan yaratilmistir. Dolayisiyla, teistler bu tur bir laf kalabaligi yaparak Tanri'yi temize cikaramazlar.

Tanri'nin neden fiziksel kotulugu yaratmak zorunda oldugu gibi bir soruya teistler bazen "Baska nasil yapilabilidi ki?" diye cevap verirler. Eger Tanri sonlu bir dunya yaratacaksa, bu sonlu dunyada sinirlar olmalidir. Sonlu dunyada sonsuz iyilik yaratamaz derler.

Fakat dikkat ederseniz, cogu teist iddiada oldugu gibi yine kendi icinde tutarsiz ve celiskili bir laf etmis olurlar bunu diyerek. Tanri'nin sonsuz guclu oldugunu iddia edenler kendileri degil midir? Hem Tanri'nin sonsuz guclu oldugunu soyleyip, hem de onun yapmak istedigi bazi seyleri yapabilmek icin bazi sinirlara riayet etmesi gerektigini soylemek, kendi kendisiyle celismektir. Tanri sonsuz gucluyse, sonlu dunyada sonsuz iyilik de yaratabilmelidir, sonsuz guce sahip oldugu soylenen bir varligin sahip olmasi gereken yetenekler arasindadir boyle birsey. Ama hadi diyelim ki sonsuz iyilik degil aradigimiz, en azindan icinde kotuluk olmayan bir sonlu dunya yaratabilmeliydi. Teistler ne derlerse desinler bu konularda kendileriyle celismekten kurtulamazlar.

Ayrica, teistlerin bu cevabinin birbaska zayif tarafi sudur: Tanri, acinin ve kotulugun varolmadigi bir yeri, yani cenneti yaratmadi mi? Dolayisiyla, boyle bir seyi yaratabilmek Tanri'nin gucu dahilinde olmalidir. Boyle bir ortami neden bu dunyada yaratmamistir?

Buna teistler genellikle birkac cevaptan birini verirler. Diyebilirler ki, Tanri Adem ve Havva icin boyle bir dunya yaratmisti, fakat biz insanlar onu batirdik. Ya da diyebilirler ki, boyle mukemmel bir dunyanin degerini bilebilmemiz icin once su an icinde bulundugumuz gibi mukemmel olmayan bir dunyayi gormemiz gerek. Veya boyle bir mukemmel dunyayi haketmek icin ozgur secimimizle boyle bir dunyayi secmemiz gerek, dolayisiyla da once imtihan edilmemiz gerek, vs. diyebilirler. Fakat bu tur cevaplarin her birinin gecersizligi kolayca gosterilebilir. Bu egzersizi de okura birakiyorum.

Dikkat ederseniz, yukarida teistlerin saldirdigini soyledigimiz kavramlarin birkacina degindik simdiye kadar ("Tanri", "varolmak", "kotuluk", vs).

Bunlarin bir baskasi "iyilik" kavrami olabilir. Teist diyebilir ki, iyilik derken biz insanlar bunu dar anlamiyla aliyoruz. Tanri bize bir tur ebeveyn gibidir. Basimiza kotu birsey gelmesine izin verirken, kendi cocugunun uzun vadede iyiligini dusunen bir ana baba gibi davranir derler. Ornegin, bir yabanci uyusturucu kullaniyorsa, sadece bakip gecersiniz, ama kendi cocugunuz kullaniyorsa, bir eylemde bulunmak durumunda hissedersiniz kendinizi. Onu engellemeye calisirsiniz. Gerekirse baski kurarsiniz. Bunlar cocuga bastan kotuluk gibi gorunebilir ama aslinda ana baba uzun vadede cocugun iyiligi icin ugrasmaktadir derler.

Fakat bu tur pek cok aciklamada yaptiklari gibi kendi tanimlari ve Tanri'ya ithaf ettikleri nitelikler ile celiskiye duserler yine. Tanri sonsuz guclu degil midir? Neden biz insanlarin sahip oldugu sinirlamalara sahiptir Tanri? Bu dunyadaki anne baba sonsuz guclu degildir, amacina ulasabilmek ve cocugunu uzun vadede koruyabilmek icin elinde bulunan secenekler ve guc sinirlidir. Fakat Tanri oyle mi? Her istedigi seyi, her istedigi kosulda yapabilmesi gerekmez mi? Teistler Tanriya hem sonsuz guclu deyip, hem de bunu sikca unuturlar yaptiklari aciklamalarda. Pek cok orneklerinde Tanri'yi bazi kurallara uymasi gereken bir varlik olarak portre ederler, farkinda olarak veya olmayarak.

Sonsuz guclu olan bir Tanri'nin icinde ozgur irade olan sonlu bir dunya yaratip, ayni zamanda da bunun iyi bir dunya olmasini saglayip saglayamayacagi konusunda bazi teistler Tanri'nin bunu yapamayacagini soyleyerek cevap verirler. Bunun aynen "Tanri'nin kendi kaldiramayacagi bir tasi yaratip yaratamayacagi" sorusu gibi bir soru oldugunu soylerler. Bildiginiz gibi pek cok teist bu soruyu anlamsiz bulur, bunun bir kelime oyunu oldugunu iddia eder. Herkesin ozgur iradeye sahip oldugu fakat kimsenin kotulugu secmedigi bir dunyanin kendi kendisiyle celisen bir durum olacagini soylerler. Tanri'nin mucizeler yaratabilecegini, fakat celiskiler yaratamayacagini soylerler. Dedigim gibi, bunu bazi teistler bu sekilde soyler. Fakat boyle diyerek, yine yazinin basinda degindigimiz Tanri ve mantik ilkeleri konusundaki ikileme duserler. Tanri mi ustundur, mantik ilkeleri mi? Tanri kendi yarattigi mantik ilkelerine neden riayet etmek zorundadir? Isterse onlari cigneyemez mi? Cigneyemezse sonsuz guclu nasil olur? Goruldugu gibi, bu soruya bu sekilde cevap veren bir teist boyle bir ikilemde bulur kendini.

Ayrica, kotuluk probleminde teistlerin cevaplamakta en cok gucluk cektigi nokta neden kotulugun varoldugu degil, kotulugun neden adaletsiz sekilde dagitilmis oldugudur. Neden iyi insanlarin basina kotu seyler gelir? Neden sikca masumlar aci ceker?

Bu tur sorulara teistlerin verdigi bir cevap, iyi insan diye birseyin bulunmadigidir? Iyi insani neye gore tespit edeceksiniz derler? Tanri'nin standartlarina gore mi? Bu Tanri'yi onkabul olarak var farzetmenizi gerekli kilar. Ortalama insan standardina gore mi?

Ayrica, iyi insanlarin basina kotu seyler gelmesinin adaletle ilgili olmadigini soyleyebilir teist. Daha cok aci cekenin daha olgunlasacagini ve daha bilge, daha yuce bir insan olacagini, vs. soyleyebilirler. Ya da, rahibe Theresa'nin dedigi gibi, bu dunyada cekilen acinin aslinda sonsuz bir hayatin icinde gecirilen cok kisa bir sure olacagini, bu dunyada cekilen acinin sonsuzluk acisindan bakildiginda bir gun kotu bir motelde gecirilen rahatsiz bir geceye benzeyecegini soyleyebilirler.

Fakat ne derlerse desinler, ortalama bir okurun da gorebilecegi gibi bunlar guclu itirazlar ve aciklamalar degillerdir. Yukarida benzer teist iddialara yeterince cevap verdigimiz icin, bu noktada objektif bir okurun bu itirazlari kendisinin de cevaplayabilecegini dusunuyorum. Cunku farkedilecegi gibi, teistlerin bu konularda yaptiklari aciklamalar ve verdikleri cevaplarin onemli kismi aslinda birkac tane belli basli prensibi ihlal etmeleri yoluyla yapilmaktadir. Tanri'nin sonsuz guclu oldugu gibi bir ifadenin ne anlama geldigini cok iyi analiz etmemis olmak bunlarin basinda gelir. Ayrica bazen Tanri'yi her seye kadir, bazen ise kurallara ve sinirlara uymasi gereken bir varlik olarak tanimlamalari, bununla baglantili birbaska problemdir. Ya da bazen tanimlarda atladiklari veya yarim biraktiklari, ya da netlestirmedikleri noktalar olur, vs. Fakat tum bunlari bu noktada ortalama bir objektif okur da yakalayabilir.

Kisacasi, kotuluk problemi ateist argumanlar arasinda hem en guclu hem de en populer olanlardan biridir ve teistlerin tutarli bir sekilde cevap vermesi mumkun olmayan bir argumandir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çok sevdiğim bir alıntı:

Is God willing to prevent evil, but not able?

Then he is not omnipotent.

Is God able, but not willing?

Then he is malevolent.

Is God both able and willing?

Then whence cometh evil?

Is God neither able nor willing?

Then why call him God?

Çeviri:

Allah kötülüğü engellemek istiyor; fakat yapamıyor mu?

O zaman kadiri-mutlak değildir.

Allah yapabiliyor, fakat yapmak mı istemiyor?

O zaman art niyetlidir.

Allah hem yapabiliyor, hem de istiyor mu?

O zaman kötülük nerden geliyor?

Allah ne yapabiliyor, ne de istiyor mu?

O zaman ona niye Allah diyoruz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Merhaba,

Kötülük problemi teizmin değil deizmin tanrısının problemidir aslında…

Evrendeki kötülükleri sınıflandırırsak;

1-Doğal kötülükler

2-Ahlaki kötülükler

Seller, depremler birinci türün örnekleri; Afrika’da açların olması, çocuk tecavüzleri ise ikinci türün.

Doğal kötülüklerin kendisinden ziyade bunların neden olduğu sonuçlar kötüdür. Seller vadileri oluşturur ama sel bölgesinde tedbirsizce bodrum katında oturursan sonuçları kötü olur.

Ahlaki kötülükler ise yine insanın özgür iradesiyle neden olduğu kötülüklerdir.

Başka bir deyişle, Afrika’da açların olması teizmin Tanrı’sının sorunu değil, dünyadaki gıda rezervleri herkesi doyurmaya yeterli olmasına rağmen, orada açların olmasına göz yuman ve harekete geçmeyen insanoğlunun ayıbıdır.

Görüldüğü üzere her iki kötülük türünde de sorun insanın özgür iradesini düzgün kullanmamasında…

Teizmin tanrısı mesaj yollayan ve yarattığı insanı başıboş bırakmayan bir tanrıdır. Gönderdiği mesajlarda paylaşmayı, fakiri doyurmayı, erdemli olmayı emreder. Hatta aksi şekilde davrananları cezalandıracağını söyler. Başka bir deyişle özgür iradenin iyi yönde kullanılması yolunda uyarılarda bulunur. Ayrıca ahirette de bunlara uymayanları ceza vaat eder.

Deizmin tanrısı ise ne mesaj yollar, ne de ahirette ödül-ceza vaat eder, bu sebeple kötülük probleminde suçlanması gereken varlık deizmin tanrısıdır, teizmin değil...

Selamlar

Link to post
Sitelerde Paylaş

Görüldüğü üzere her iki kötülük türünde de sorun insanın özgür iradesini düzgün kullanmamasında…

"İngiltere'de, 41 yaşındaki iki Çocuk annesi Clare Ginns, beynindeki tümör nedeniyle 6 aylık ömür biçilen 10 yaşındaki oğlu Joshua Ginns'in, daha fazla acı çekmemesi için tedavisine son verilmesine istedi. Gözü yaşlı anne, oğlunun son günlerini okulda arkadaşlarıyla birlikte ve Disney World'da tatil yaparak geçirmesini istiyor."

Yukarıdaki örnekte insan iradesinin faktörü nedir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Merhaba,

Kötülük problemi teizmin değil deizmin tanrısının problemidir aslında…

Evrendeki kötülükleri sınıflandırırsak;

1-Doğal kötülükler

2-Ahlaki kötülükler

Seller, depremler birinci türün örnekleri; Afrika’da açların olması, çocuk tecavüzleri ise ikinci türün.

Doğal kötülüklerin kendisinden ziyade bunların neden olduğu sonuçlar kötüdür. Seller vadileri oluşturur ama sel bölgesinde tedbirsizce bodrum katında oturursan sonuçları kötü olur.

Ahlaki kötülükler ise yine insanın özgür iradesiyle neden olduğu kötülüklerdir.

Başka bir deyişle, Afrika’da açların olması teizmin Tanrı’sının sorunu değil, dünyadaki gıda rezervleri herkesi doyurmaya yeterli olmasına rağmen, orada açların olmasına göz yuman ve harekete geçmeyen insanoğlunun ayıbıdır.

Görüldüğü üzere her iki kötülük türünde de sorun insanın özgür iradesini düzgün kullanmamasında…

Teizmin tanrısı mesaj yollayan ve yarattığı insanı başıboş bırakmayan bir tanrıdır. Gönderdiği mesajlarda paylaşmayı, fakiri doyurmayı, erdemli olmayı emreder. Hatta aksi şekilde davrananları cezalandıracağını söyler. Başka bir deyişle özgür iradenin iyi yönde kullanılması yolunda uyarılarda bulunur. Ayrıca ahirette de bunlara uymayanları ceza vaat eder.

Deizmin tanrısı ise ne mesaj yollar, ne de ahirette ödül-ceza vaat eder, bu sebeple kötülük probleminde suçlanması gereken varlık deizmin tanrısıdır, teizmin değil...

Selamlar

Çok fazla dini ön kabul içeren bir yazı olmuş... İslamın tanrısı son derece sinirli, fikir özgürlüğü tanımayan, kişiliği bozuk, ilginç ve despotik bir tiptir... Dünyadaki kaynakların herkese yeteceği öngörüsü falan hep sığ bakış açıları... Allah fakir mi ki, biz sınırlı kaynakları, kıt aklımızla paylaştırmak zorunda kalalım...

Link to post
Sitelerde Paylaş

tanrı vardır....

dünyada iyilik vardır...

tanrı bu iyiliği neden engellemiyor...

engellemek istemiyor ise kötü değildir...

engelleyemiyor ise bunun sebebini araştırmak lazım...

tanrıya engel olan şey çok güçlü bir sebeb olmalı...

tanrıdan daha güçlü bir sebeb olamayacağına göre yine tanrı bu konuda kendini engelliyor olmalı...

güçlü kudretli tanrı gücünü bazen yapmamak kendini tutmak verdiği bir sözü tutmak şeklinde gösterebilir...

bazen çok şey yapabileceği halde hiç bir şey yapmamak daha zor bir iştir...

kendine yapılan hakarete çok rahat cevab verebilecek kadar cesur ve güçlü olan biri işleri daha da berbad etmemek için suskun kaldığında çok daha zor ve güç gerektiren bir iş yapmış olur...

tanrının insana verilmiş bir özgür irade sözü var....

rabbinden çıkmış bir kelime olmasaydı çoktan işlerini görürdük der bazen...

özgür irade olmasaydı kötülükte yapılamazdı...

insana özgür irade verilmesi kötülük yapmasına da izin verilmesi anlamına da geliyor...

buna melekler bile karşı çıkmıştı...

kötülük yapabilecekken yapmamak hatta tersini yani iyiliği tercih etmek çok kutsal bir davranıştır...

işte tanrı bu kutsal davranışı göstermesi için insanı yaratmıştır...

tarihinde kirec tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...

İslamda;" kötülüğün yaratılması kötülük değildir"ilkesi benimsenir. Bunun gerekçeleri ise, özet olarak: Kötülüğün az iyiliğin çok olması; kötülüklerin sonucunda çok iyiliklerin ortaya çıkması ve bu nedenle de yaratılan o az kötülüklerin iyilik yerine geçeceği şeklindedir. Bu da zorunluluğun kabul edilmesi demektir.İslamda, Allah her şeye kadirdir demek; olanaklı , mümkün her şeye kadirdir demektir; yoksa olanaksız, çelişkili şeyleri yapar demek değildir. Öyle ise buradaki zorunluluktan da; aksi, karşıtı olanaksız olmak anlamı anlaşılmalıdır. Bu ise, doğa yasalarının temel kabul edilmesiyle mümkündür.Bunlar yaratılmamışlardır; zaten dağaya ilişkin bilgi yaratılmaz; nasılsa öyle bilinir. "Bilgi bilinene tabidir" İslamda da kabul edilen bir ilkedir. Değişen bir şeye bilgi demek çelişkidir; bilgide değişmezlik vardır. Kötülük problemi Tanrının doğa yasalarına göre iş görmesiyle açıklanabilir. Bu açıklama başka açıklamaları da gerektirebilir; arkadaşların katkılarını bekliyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

1) Tanri vardir

2) Tanri iyidir

3) Tanri sonsuz gucludur

4) Kotuluk vardir

Bu dördünün de olması mümkündür.

Tanrı vardır ve iyidir, onun iyiliğinin olmaması kötülüktür. Yani; Tanrı'nın iyiliğine rağmen ayrı bir kötülük olgusu yoktur. Bir anti-iyilik=kötülük yoktur sadece a-iyilik=kötülük vardır.

Tanrı sonsuz güçlüdür; Dilerse tüm iyiliğini kullanıp kötülüğe hiçbir fırsat vermez ancak o bir sebeple kötülüğün olmasına izin vermektedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

1) Tanri yoktur.

2) Varsa kötü ve kötülük sadece odur.

3) Hiçbir skime gücü yetmiyordur, sadece yaratip atmistir.

4) Kötülük tanridir.

Bu dördü bir arada olursa ancak tanri gibi bir mevhumun olmasi mümkümdür, ki bu dört mevhumun bir araya gelebilmesi de mumkun degildir. Gerisi zirvadir.

Tanri denen bu ucube öyle bir seydir ki su o ana kadar gelmis gecmis her 100 milyar kulunu, her katrilyar saniyede takip edip sahip cikmistir, iste o kadar gucludur yani katrilyon terrabyte gucundedir teknolojisi bugun senin sahip oldugunun trilyon fazlasidir, yarin ona yaklasirsan yine trilyon fazlalasacaktir. Yoktur bu ucubenin bir siniri, sen ne kadar onun teknolojisine yaklasirsan o senden trilyon ileri teknolojiye ulasip yine senin efendin olacaktir. Yani "de ki ey tanri" ben sizinle ilerliyorum, siz ne kadar ileri gidiyorsaniz beni o kadar ileri göturuyorsunuz.

tarihinde AteTürk tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kotulugun,ve onun ne oldugunu,ne anlam ve icerikte oldugunu ve bu anlam ve icerik temelinde kotuluk ile bag kuran sadece ve sadece insanogludur.

Teolojik olarak ta hic bir inanista, tanri, Allah, god, lord v.s. kotu degil, aksine onlarin ya yarattigi, ya da rakibi evil, seytan, kotudur ve kotulugun temsilcisidir.

Evil ve malevolent temelli kotu ve kotuluk, insanoglunun dogal zihniyetinin insandisi ve insanlikdisi ortaya attiklarindan ve bu ortaya attiklarina kendisini aklinin inancsal ve/veya ideolojik olarak dogrulamasindan, uygulamasindan ve bunu dunyevi ve de dunya ve doga otesi bir sekilde sistem ve duzen haline getirmesinden kaynaklanir.

Ama algi, inanc,ideoloji ve herturlu verilen metafizik, etik deger olarak neyin kotu, neyin iyi oldugu goreceli ve algi temelli anlam ve icerik ve de dusunce ve davranis olarak ta evrensel bir onay almis bir icerikte degildir.

Bazilarinin dusunce ve davranisi kendine iyi gelirken; baskasinin algisi olarak bu dusunce ve davranis, kotu olarak nitelendirilebilmektedir.

Kisaca iyi ve kotu, insanoglu dusunce ve davranisina algisi olarak verdigi anlam ve icerigin bir sifat veya isim sifat saptamasidir.

tarihinde evrensel-insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...