Jump to content

Ateistlere soruyorum:


Recommended Posts

Cübbeli hala masal anlatıyorsun.

Toprak nasıl konuşuyor?

Senin bu anlattıkların La fonten'inin masallarından bile daha düşük seviyeye sahip.

Topraklar, dağlar, nehirler, güneş, ay, taş, kaya, deniz, su her şey konuşuyor, secde ediyor.

Ne hayal gücüymüş :)

Masallarda yaşamaya o kadar alışmışsınız ki beyniniz gerçek verileri kabul etmiyor.

Masal dinleyen küçük çocuklara bunların gerçek olmadığını söylediğinizde kabul etmeyip, ağlamaları gibi,

siz de aynı tepkiyi veriyorsunuz. Ağlıyor ve gerçeklere olamaz diyorsunuz. Hatta Bazı küçük çocukların sinirlenip etrafa saldırmaları gibi

siz de etrafa saldırıyorsunuz.

Masalın etkisi yaş farkı dinlemiyor. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 68
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Cübbeli hala masal anlatıyorsun.

Toprak nasıl konuşuyor?

Senin bu anlattıkların La fonten'inin masallarından bile daha düşük seviyeye sahip.

Topraklar, dağlar, nehirler, güneş, ay, taş, kaya, deniz, su her şey konuşuyor, secde ediyor.

Ne hayal gücüymüş :)

Masallarda yaşamaya o kadar alışmışsınız ki beyniniz gerçek verileri kabul etmiyor.

Masal dinleyen küçük çocuklara bunların gerçek olmadığını söylediğinizde kabul etmeyip, ağlamaları gibi,

siz de aynı tepkiyi veriyorsunuz. Ağlıyor ve gerçeklere olamaz diyorsunuz. Hatta Bazı küçük çocukların sinirlenip etrafa saldırmaları gibi

siz de etrafa saldırıyorsunuz.

Masalın etkisi yaş farkı dinlemiyor. :)

Karnımız acıkıyor ve yemek yiyoruz. Bu yolla vücudumuza protein yolluyoruz ama bu proteinler direkt olarak vücudumuzun yapısına katılmazlar.

Bu proteinler önce, hücredeki özel laboratuvarlarda aminoasit derilen daha küçük moleküllere ayrıştırılırlar sonra bu aminoasitler, hücrenin DNA'sında şifreleri bulunan 200.000 kadar protein çeşidinden o anda gerekli olanlarını oluşturmak üzere yeni dizilimlerle biraraya getirilirler. Her aşaması ayrı bir mucize olan bu karmaşık işlemler serisine "protein sentezi" adı verilir. Bu işlemlerin herbirinde de onlarca ara işlem meydana gelir. İnsan günlük yaşamında, hiç farkında değilken, vücudundaki 100 trilyon hücrenin hemen hepsinde bu işlemler her an tekrarlanır.

Niye içimizde bir fabrika varmış da bizim haberimiz yokmuş dedim:

Şimdi gelin birlikte bir fabrika kurmaya çalışalım yalnız bu fabrika öyle bir fabrika olacak ki aynı anda cep telefonu, televizyon, bilgisayar gibi ürünler yapacak diğer yandan terlik, ayakkabı, çizme yapacak öte taraftan helikopter, uçak ve uzay mekiği yapacak hem de bunların binlercesini aynı anda üretecek. Bir de bunları kusursuz yapacak.

Şimdi varsayalım fabrikamızı kurduk diyelim: Fabrika dışardan gelen bir emirle bir savaş gemisi yapma kararı alır. Geminin teknik hesap ve çizimleri ve üretimde gerekli olan diğer bütün malzemelerin teknik ölçüm ve çizimleriyle birlikte fabrikamızın bilgisayarında kayıtlıdır. Bu bilgisayar bu hesap ve ölçümleri montaj ve üretim robotlarının anlayacağı planlara döker. Bu planlar özel bir iletişim sistemiyle montaj robotlarına ulaştırılır.

Bu robotlar gemiyi yapmaya başlar. Geminin herbir parçası, yalnızca o parçadan sorumlu olan uzman tarafından robota getirilir ve gerekli yere monte edilir. Yapılacak en küçük hata geminin batmasına sebep olacaktır ama sistem hata yapmaz.

Yanlışlıkla hatalı bir ürün üretildiğinde, bu ürün hassas dedektörler tarafından anında tesbit edilecek ve kesinlikle devre dışı bırakılacak. Ama bu hatalı ürün kesinlikle israf edilmeyecek, parçalara ayrılarak bu parçalar başka üretimlerde tekrar kullanılacak ve bu fabrikamız aynı ortamda, yüzlerce savaş gemisini, otobüsleri, bilgisayarları, buzdolabı gibi birbirinden farklı ürünleri aynı anda üretecektir. Bu ürünlerin bazılarını kendisi kullanacak, bazılarını da dışarı satacak.

Vücudumuzdaki fabrika yukardaki örnekten çok daha mükemmeldir. Vücudumuzda 200.000 tane birbirinden farklı protein kullanılmakta ve bunların üretimi hücrelerde yapılmaktadır. Her hücremizde bu proteinlerin teknik bilgileri bulunmaktadır. Bununla da yetinmeyen hücre yalnızca kendisi için kullanacağı ve dışarıya vereceği proteinlerin bilgisini kendi DNA'sından seçer ve üretimini bu şekilde yapar. Üretilen bu proteinlerin aralarındaki işlevsel farklar ise en az, bir savaş gemisiyle, buzdolabının arasındaki fark kadar büyüktür.

DNA'dan alınan bilgiler ile yine DNA üzerinde bir şerit halinde RNA molekülü üretilir bu RNA'ya mesajcı (m) RNA adı verilir.

Bilgileri alan (m) RNA, hücrenin ana üretim merkezi olan ribozomlardan birisine yönelir. Ribozom, (m) RNA'nın şeridinin başlangıç ucundan bilgileri almaya başlar. DNA'daki üç harften oluşan şifrelerin herbiri protein zincirinin halkalarından olan bir aminoasiti simgeler.

Ribozom, (m) RNA'dan aldığı bilgileri birleştirir ve zinciri oluşturur ve aminoasitleri teker teker, taşıyıcı RNA (t-RNA) adı verilen moleküllere getirir. Her taşıyıcı RNA kendisine ait aminoasiti taşır, bu t- RNA'nın bir ucunda taşıdığı aminoasit, diğer ucunda ise yükünü bırakacağı adresi yazan şifre (antikodon) vardır.

Ribozoma gelen taşıyıcı RNA elindeki adresin tarif ettiği mesajcı RNA kalıbına oturur. Üzerindeki aminoasitini bırakır ve ribozomdan ayrılır. Ribozom kalıp üstünde bir şifre (üç harf) ileri gider. Yeni şifrenin adresine sahip diğer bir taşıyıcı RNA gelip kalıba oturur, o da kendi aminoasitini bırakır. Kalıptaki bütün şifreler okunduğunda aminoasitler birbirleriyle bağlanmış ve protein molekülü oluşmuştur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
lerin bazılarını kendisi kullanacak, bazılarını da dışarı satacak.
pmaya başlar. Geminin herbir parçası, yalnızca o parçadan sorumlu olan uzman tarafından robota getirilir ve gerekli yere monte edilir. Yapılacak en küçük hata geminin batmasına sebep olacaktır ama sistem hata yapmaz.

Yanlışlıkla hatalı bir ürün üretildiğinde, bu ürün hassas dedektörler tarafından anında tesbit edilecek ve kesinlikle devre dışı bırakılacak. Ama bu hatalı ürün kesinlikle israf edilmeyecek, parçalara ayrılarak bu parçalar başka üretimlerde tekrar kullanılacak ve bu fabrikamız aynı ortamda, yüzlerce savaş gemisini, otobüsleri, bilgisayarları, buzdolabı gibi birbirinden farklı ürünleri aynı anda üretecektir. Bu ürün

Vücudumuzdaki fabrika yukardaki örnekten çok daha mükemmeldir. Vücudumuzda 200.000 tane birbirinden farklı protein kullanılmakta ve bunların üretimi hücrelerde yapılmaktadır. Her hücremizde bu proteinlerin teknik bilgileri bulunmaktadır. Bununla da yetinmeyen hücre yalnızca kendisi için kullanacağı ve dışarıya vereceği proteinlerin bilgisini kendi DNA'sından seçer ve üretimini bu şekilde yapar. Üretilen bu proteinlerin aralarındaki işlevsel farklar ise en az, bir savaş gemisiyle, buzdolabının arasındaki fark kadar büyüktür.

DNA'dan alınan bilgiler ile yine DNA üzerinde bir şerit halinde RNA molekülü

ha gayret. öğreneceksin bu işleri

Link to post
Sitelerde Paylaş

Demin masal anlatıyordun şimdi birden proteinler, amino asitler, dna'ya döndün.

Demin toprak konuşuyor diyordun. şimdi bilimsel konuşarak insanın mükemmel olabileceğini iddia ediyorsun.

Oysa daha önce de söylemiştik. Dünyada milyonlarca hatalı üretim insan var.

Tıp bilimi bunun için var.

Hala maval okuyorsun.

Bu hastalıklara cevabın ne desem şimdi de sınav diyerek başka bir masal kopyalayıp yapıştıracaksın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

EVET, EVET, EVET...

Hafızanın ve zihni becerilerin nakli ile bunun da mümkün olacağını düşünüyorum... Yani yeni bir bedene transfer olabileceğiz...

selam...

discowery science kanalında insan bilincinin gelecekte sentetik hafıza "çip" ortamına aktarılacağını bu aktarım ile bir anlamda biyolojik olmasada sentetik hafıza "çip" tabanlı bilinç olarak ölümsüzlüğün mümkün olacağını izlemiştim...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dincilerin klasik mantığıdır bu sorular.

Bu dünyada olup, insanoğlunun müktedir olamadığı şeyleri allaha havale etmek.

Aslında günah işliyorlar. insanı allah ile yarıştırıyorlar. Allaha mal ettikleri şeyleri insanlar çözdükçe yeni hedefler ortaya koyuyorlar.

Arkadaşlar yanıtlamışlar. Hepsine EVET.

Bu yanıttın cüppelinin çıkardığı sonuç. O halde allah var.

Yine günaha giriyor.

İnsanı allah yapıyor.

Veeee. sevgili Cupbeli farkında mıdır? bilmiyorum ama. Allahı tanımlarken insanlığa ilişkin özellikler tanımlanmaktadır.

Hallacı Mansur zamanında söylemiş.

Enel Hak,

Ben allahım.

Allahın, insanların yeteneklerinden herhangi bir fazlalığı yok.

İnsanlar allahı tanımlarken, kendilerini tanımlamaktadırlar.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...