Jump to content

Materyalizm insana ne vaadeder?


Recommended Posts

Yukarıdaki sorum net anlaşılamadı heralde?!

İnsan zihninin yetersizliğinden doğan bu karmaşıklığı çözememek, duygusallığı nasıl üstün/ ''kutsal'' bir değere taşıyor?

Varoluşlarının nedeni en temel yapıda, bir takım bilinçsiz maddenin kendisini daha kolay kopyalaması değil mi?

Doğal seleksiyonun belli bir amacı olmadığına göre; farklı şekilde evrimleşseydik tüm nitelikleriyle bu duygular varlığını sürdürecek miydi?

Şimdi nefret edip tiksindiklerimiz, farklı bir evrim sürecinde ''üstün insansal nitelik'' olamaz mıydı?

Genler kendilerini ensest ilişkiyle daha uygun bir şekilde kopyalayabilseydi, bu cinsellik en uygun birliktelik olmayacakmıydı örneğin?

Neyin üstünlüğünden bahsediyorsunuz siz? Tüm duyguların doğada hiçbir anlamı olmayan, zihnimizin uydurduğu kurgulardan ibaret...

Yani sen yasalrını izim bildiğimiz ve açıklamaya çalıştığımız evrime inanıyor musun?

Bu sorumu cevaplarsan ben de seni cevaplarım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 84
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Tyler gene her zamanki krizine girmiş.

''Ne? Bütün duygularımız maddi süreçlerin ürünü mü? O halde onların beş kuruşluk değeri olmasa gerek! Ah bu materyalizm ah! Ne duygusuz bunlar ya!'' :lol:

Ceren kızım bu konuları daha önce seninle tartıştık ve yine devamını getirememiştin.

Tıpkı http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=29963&view=findpost&p=531336 bu varlık konusunda olduğun gibi..

Dış dünyada renginden emin olamasakta tanımladığımız tüm nitelikleriyle renk,sertlik,koku vs zihnimizden bağımsız olarak bir ağaç var diyerek saçmalıyordun ya hani :lol:

Önemli olan hissettiklerinin kökeni değil, sana hissettirdikleridir.

Yani yapay olarak kendi çıkarlarım uğruna bir takım ilaçlarla senin birşeyler hissetmeni sağlıyor olsamda farketmez diyorsun?

Örneğin, sevdiğini, kendi canını verecek kadar çok seviyorsan, bu sevginin biyolojik ve toplumsal kökenlerini bilmek, o duygunun yoğunluğunu düşürmez.

Neden düşürmesin? Sevginin, genlerin kopyalanması için beyin tarafından uydurulduğunun bilincinde olduktan sonra niye bir başkası için canımı feda edeyim?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bizim için inanç değil. Ama sorun o değil. Sen evrime inanıyor gibisin..

Yanılıyor muyum?

Ben tüm bilgilere bir agnostik olarak inanç gözüyle bakıyorum. Evrim de yaşamı açıklamak için gayet tutarlı bir bilgi bana göre.

Materyalist olan sizlerin doğrularınızı önkabul olarak değerlendirmeye alıp tartışıyorum sadece...

Şimdi cevabınızı alabilir miyiz?(:

İnsan zihninin yetersizliğinden doğan bu karmaşıklığı çözememek, duygusallığı nasıl üstün/ ''kutsal'' bir değere taşıyor?

Varoluşlarının nedeni en temel yapıda, bir takım bilinçsiz maddenin kendisini daha kolay kopyalaması değil mi?

Doğal seleksiyonun belli bir amacı olmadığına göre; farklı şekilde evrimleşseydik tüm nitelikleriyle bu duygular varlığını sürdürecek miydi?

Şimdi nefret edip tiksindiklerimiz, farklı bir evrim sürecinde ''üstün insansal nitelik'' olamaz mıydı?

Genler kendilerini ensest ilişkiyle daha uygun bir şekilde kopyalayabilseydi, bu cinsellik en uygun birliktelik olmayacakmıydı örneğin?

Neyin üstünlüğünden bahsediyorsunuz siz? Tüm duyguların doğada hiçbir anlamı olmayan, zihnimizin uydurduğu kurgulardan ibaret...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yıllarca evvel ateistlere sormuştum bunu, malesef akılcı bir cevap alamadım.. Hatta bu sorumu ateizm orgun başlığı yapmışlar ama yine de akılla kalıplanmış olumsuz bir kaç yanıt vermişler...

O zaman demiştim ki;

Yavrusunu kaybetmiş ıztıraplar içinde zavallı bir anne için kainatın içi dışı, kendi iç ve dış dünyası yok olmuş adeta her şey matem karanlıklar içinde hiçliğe gitmiştir...

İşte yokluklarla ve karanlıklarda savaşan bu anneye birden yavrusuna kavuşmayı, ölüm denilen gerçeğin yokluk anlamsız olmadığını bir mekan değiştirmek olduğunu yavrusuna kavuşmanın gerçekleşeceğini ......!

anne için kainatın ve kendi dünyasının gülümsemeler etrafından gelen seslerin nagmeler ve rakslarla anneyi müjdemelerine anneye huzur verdiğini her insan kuşkusuz anlayabilecektir.

Peki ateizm bu anneyi nasıl teskin edecektir. .Huzur bulmanın tekrar diriliş olmadığınımı..? Çocuğuna kavuşmanın bir yalandan ibaret olduğunumu?....Onu ölümcül ve kısa bir hayatta hiçbirşeye sahip olmayacağı özverisine ve cesaretemi davet etmeliyiz.

Evet ne diyeceğiz bu anneye ??? Nasıl teskin edeceğiz, herşyini kayıpetmiş bu zavallı anneye ateizm hangi saçmalıklarla ikna edecek?

Evladının yok olduğunu ve kendisininde yok olacağını söylesek o anne için karanlıkların ta karanığına yoklukların derinliklerine ıztırap üstüne katmerli ıztırap olmazmı?

Çaresizlikler içinde elem ve acılarla dönüp duran bu anneye ne diyeceğiz?

Allah ve ahiret inancı kuşkusuz çocuğu ölen bir anne için en büyük teselli olur. Ancak tersi bir mantık Hakka ve hakikate saygısızlıktır. Anneyi teselli eden her inanç doğru olmadığı gibi zamanla büyük yan etkileri olur.

Örneğin Hristiyanlar İsa hayaletleriyle teskin ediyorlar sevgili Turgay. O zaman Hristiyanlık doğru mu oluyor? İyi mi oluyor? Bir anneyi teskin etmek için din uydurabilenler, afyon uydurabilenler, başka insanları yok etmek için de din uydururlar, mezhep uydururlar. O anneyi kafese hapsetmek için de, ona zulmetmek için de bir sürü zehirli hap uydururlar.

Mantığın sefaleti... Eğer senin tanrı'ya veya tanrılara olan inancın bu ilkel pragmatik argümanlara dayanıyorsa zavallı bir tanrı olmalı o. İsteyen de aciz, istenen de...

Keşke ateistleri bu saçma bahaneyle tanrıya davet etmeseydin. Hani ateist olmayanları bile ateist yapmaya niyet etmişsin gibi.

Selam ve sevgilerimle,

Edip

tarihinde EdipYuksel tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben tüm bilgilere bir agnostik olarak inanç gözüyle bakıyorum. Evrim de yaşamı açıklamak için gayet tutarlı bir bilgi bana göre.

Materyalist olan sizlerin doğrularınızı önkabul olarak değerlendirmeye alıp tartışıyorum sadece...

Şimdi cevabınızı alabilir miyiz?(:

Soru aşağıda...

Yukarıdaki sorum net anlaşılamadı heralde?!

İnsan zihninin yetersizliğinden doğan bu karmaşıklığı çözememek, duygusallığı nasıl üstün/ ''kutsal'' bir değere taşıyor? Varoluşlarının nedeni en temel yapıda, bir takım bilinçsiz maddenin kendisini daha kolay kopyalaması değil mi?

Doğal seleksiyonun belli bir amacı olmadığına göre; farklı şekilde evrimleşseydik tüm nitelikleriyle bu duygular varlığını sürdürecek miydi?

Şimdi nefret edip tiksindiklerimiz, farklı bir evrim sürecinde ''üstün insansal nitelik'' olamaz mıydı?

Genler kendilerini ensest ilişkiyle daha uygun bir şekilde kopyalayabilseydi, bu cinsellik en uygun birliktelik olmayacakmıydı örneğin?

Neyin üstünlüğünden bahsediyorsunuz siz? Tüm duyguların doğada hiçbir anlamı olmayan, zihnimizin uydurduğu kurgulardan ibaret...

İnsan zihni hakkında yeterince bilgi sahibi olamamak, onun üstün duygusallık taşımasını tanımaktan bağımsız bir olgudur.

Sizin bütün tanımanız gereken insanın üstün duygusal bir beyne sahip olmasıdır. Onun nasıl ortaya çıktığını bilemezsiniz belki ama, doğasını bilebilirsiniz. Hepimiz insan aklının duygusallık konusunda son derece ileri olduğunu çok iyi biliyoruz. Ve bundan hiç kuşku duymuyoruz.

Eğer soru evrimsel olarak doğa neden ve nasıl böyle bir aklın ortaya çıkmasını sağladı ise, cevabı biraz zor. Ama mümkün.

Doğal seleksiyonun amacı yok, çünkü mutasyonların belli bir amacı yok. Hepsi rastgele. Onların oluşturduğu canlıya olan doğal baskıları geçen canlılar için doğal seçilime maruz kalmış ve onu geçmiş canlılar olarak nitelendiriyoruz.

Önce bir mutasyon oluyor. Tümüyle rastgele..

Böyle bir mutasyonun insanın atası olan maymunda ortaya çıktığına inanılıyor.

Bu arada size birileri insanın atası maymun değildir, maymunlar ve insanlar ortak bir atadan çıkmışlardır derlerse, pek inanmayın.

İnsan elbette bir maymun türüdür ve diğer maymunlarla birlikte daha ilkel bir maymundan çıkmıştır.

Konu dağılmasın. İnsanda beyinin diğer kuyruksuz maymunlardan daha gelişmiş olmasının nedeninin sadece bir kaç mutasyon olduğu sanılıyor.

Yani sanılanın aksine, çok büyük bir değişiklik ve uzun zamana gereksinim yok. Birkaç mutasyom insan beyninin büyümesi ve şimdiki kapasiteye ulaşması için yeterli.. İnsan beyninin bu kapasiteye 200 bin yıl önce çok yaklaştığı ve son 100 bin yıl içinde şimdikine çok benzeyen nitelikkler kazandığı biliniyor. Ama yine de bu beyin soyut düşünen bir çağdaş insan beyni değil. Bundan 80 bin yıl kadar önce Toba yanardağı patlıyor ve insanların birkaç bini hariç, hepsini öldürüyor. O ana kadar insanlar kültür geliştiremiyorlar ve abstrackt düşünemiyorlar. Sadece bazı aletler yapabiliyorlar. Bu katastrofiden sonra birden insanların kültür geliştirmeye başladığı dikkat çekiyor. Aynı beyin ama, farklı şekilde işliyor.

Canlıların bir kural olarak doğal felaketlerden sonra sıçrama yaptıkları biliniyor. Geride kalanların daha başarılı olduğu ve boşalan nichleri kolaylıkla doldurabildikleri gözlemleniyor. Bu bağlamda insanlar bir istisna değil.

Görüldüğü üzere insanlar da diğer hayvanlar ve canlılar gibi, evrime uğruyorlar.

Doğa aklı keşfediyor ama tamamen tesadüf eseri olarak bunu başarıyor.

Yararlı birkaç mutasyon ve doğal seçilim insanın ortaya çıkması için yetiyor.

Mutasyonlar rastgele olduğu için, insanın tesadüfen ortaya çıkan bir canlı olduğunu söyleyebiliriz.

Bu mutasyonlar doğal seçilimi geçiyor çünkü ortaya çıkan akıllı canlı aklını kullanarak diğer hayvanlardan daha başarılı olduğunu ortaya koyuyor.

Her canlının kendine göre doğada bir yeri var. Ve hepsinin de varlık nedeni rastgele mutasyonların doğal seçilimi geçen canlılar üretmesi.

Bu bir doğa yasası.. Bu doğa yasası olmasaydı, sayıları bu kadar çok canlı türü ortaya çıkamazdı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah ve ahiret inancı kuşkusuz çocuğu ölen bir anne için en büyük teselli olur. Ancak tersi bir mantık Hakka ve hakikate saygısızlıktır. Anneyi teselli eden her inanç doğru olmadığı gibi zamanla büyük yan etkileri olur.

Örneğin Hristiyanlar İsa hayaletleriyle teskin ediyorlar sevgili Turgay. O zaman Hristiyanlık doğru mu oluyor? İyi mi oluyor? Bir anneyi teskin etmek için din uydurabilenler, afyon uydurabilenler, başka insanları yok etmek için de din uydururlar, mezhep uydururlar. O anneyi kafese hapsetmek için de, ona zulmetmek için de bir sürü zehirli hap uydururlar.

Mantığın sefaleti... Eğer senin tanrı'ya veya tanrılara olan inancın bu ilkel pragmatik argümanlara dayanıyorsa zavallı bir tanrı olmalı o. İsteyen de aciz, istenen de...

Keşke ateistleri bu saçma bahaneyle tanrıya davet etmeseydin. Hani ateist olmayanları bile ateist yapmaya niyet etmişsin gibi.

Selam ve sevgilerimle,

Edip

Yazımı,yavrusunu yitirmiş anneye gel hele otur da sana teselli vereyimmi anladın sevgili edip?aslında yorumlara açıklıklar bırakmıştım..yinede uyarını gözardı etmedim..hacıda senin gibi düşünmüştü.herhalde verdiğim yanıtı atlamışsın.

Tekrar dirilişe inanç, insan için açılmaz bir boyutta cesaret ve tesellidir..Hatta inancın verdiği cesaretle nefsi müdafada (savaş) alanlarda canını bile feda eden bir anneyi düşüneblirsin..diğeri, yavrusunu felaketlerden koruyan bir annenin canını yok sayması fedakarlığın en ulvisidir, anne için en kutsalıdır.Yokolmamanın verdiği akılalmaz böylesi cesareti, elbet ahirete inanmakla mümkün olabilir.

Uydurma dinler o anneyi kandıramayacaktır.nedeni, insan yaratılışı gereği sürekli adaletin doğrunun peşini bırakmamasındandır.İşte tersi bir mantık işlevini burda kaybeder..hayır kaybetmez demek, değil tersi bir mantık, o şefkatli anneye şefkati bastırarak verilen teselli insanın ve alemim varlığında şüpheye davet etmek demektir. Oysa şüphesiz insan ve alem var ....Zalimlerin zulmu mazlumların feryatları yok olup gitmez..Milyonlarca insan kanı içen hitler satalin gibi zalimlerin yokolup gittiklerine inanmak ,o yavrularını gözleri önünde hızarlarla kesilen anneleri, ne materyalzm ne reenkarnasyon ne agnostisizm ne mezhep nede felsefi dinler teskin edemeyeceklerdir..

Toplu derli mantığın özü şu;

İnsan yaptığından sorumludur .Ya mükafat alır veya tokatı yer......Yani tekrar diriliş kaçınılmazdır.

Bilmukabele

Selam ve sevgilerimle

Link to post
Sitelerde Paylaş

Toplu derli mantığın özü şu;

İnsan yaptığından sorumludur .Ya mükafat alır veya tokatı yer......Yani tekrar diriliş kaçınılmazdır.

Sn Turgay öncelikle çok teşekkür ederim.

Bu mantığı görene kadar gerçekten de karanlıkta yaşamışım. Akılsız beyinsiz boş boş gezmişim yeryüzünde.

İnsan neden ölür? Tabii ki de tekrar dirileceği için. İşte bu kadar. İşte bu saf mantık.

Ne epistemolojik akımlar geldi geçti, bu mantığa ulaşamadı. Işığı gördüm sayende.

---------

Gerçekten ciddiye almak isterdim fakat şu derdinizi karşınızdakileri salak yerine koymadan anlatsanız olmaz mı?

Din yalanlarla insanları avutabiliyor diye dinsizlikten üstün mü oluyor?

Din bu kadar mı ayak altına düştü?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sn Turgay öncelikle çok teşekkür ederim.

Bu mantığı görene kadar gerçekten de karanlıkta yaşamışım. Akılsız beyinsiz boş boş gezmişim yeryüzünde.

İnsan neden ölür? Tabii ki de tekrar dirileceği için. İşte bu kadar. İşte bu saf mantık.

Ne epistemolojik akımlar geldi geçti, bu mantığa ulaşamadı. Işığı gördüm sayende.

---------

Gerçekten ciddiye almak isterdim fakat şu derdinizi karşınızdakileri salak yerine koymadan anlatsanız olmaz mı?

Din yalanlarla insanları avutabiliyor diye dinsizlikten üstün mü oluyor?

Din bu kadar mı ayak altına düştü?

Sen evladını kaybetsen kendini hangi teselleilerle bastırabilirsin?

Materyalizm felsefesiylemi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu evladına tekrardan kavuşmayımı ispat eder?

Sen konuyu anlamamışsın..! Baştan tekrar oku.

Hala beni salak yerine koyuyorsun.

Benim kimseye tekrar kavuşma gibi bir arayışım yok.

Acımı arkadaşlarımla paylaşarak kendimi avuturum.

Beğenmediğin, canalıcı bir cevap aldığında yan çizme.

Sorma sırası bende.

Sen kendini nasıl avutursun?

Basit bir soru.

Link to post
Sitelerde Paylaş

inananın birisi demiştir, madem gücü var, evladımı geri versin, diriltsin diye.

arkadaş da biliyor öyle bişeyin olmayacağını. ne yapsın o an,

mecbur diyecek ; "sonra sonra".. "seneye öderim borcu" demek gibi. kimin kimi avuttuğuna emin olmayalım bence.

acil çıkış kapısı gibi görünüyor, sıkışmadan , yara almadan arazi olabilmek için.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hala beni salak yerine koyuyorsun.

Benim kimseye tekrar kavuşma gibi bir arayışım yok.

Acımı arkadaşlarımla paylaşarak kendimi avuturum.

Beğenmediğin, canalıcı bir cevap aldığında yan çizme.

Sorma sırası bende.

Sen kendini nasıl avutursun?

Basit bir soru.

inananın birisi demiştir, madem gücü var, evladımı geri versin, diriltsin diye.

arkadaş da biliyor öyle bişeyin olmayacağını. ne yapsın o an,

mecbur diyecek ; "sonra sonra".. "seneye öderim borcu" demek gibi. kimin kimi avuttuğuna emin olmayalım bence.

acil çıkış kapısı gibi görünüyor, sıkışmadan , yara almadan arazi olabilmek için.

Hem anlamıyor hemde beni salak yerinemi koyuyorsun diyorsun.

yetmezmiş gibi benim kimseye tekrar kavuşma gibi bir derdim yok diyorsun?

Başlık yavrusu ölmüş bir anneye mayetyalizm ne vaaeder?

Tonlarca taş toprak atom yığınımı?

Eğer hiçbirşey vaadetmez demek istiyyorsan soru sana sorulmamış zaten.

Yavruna tekrardan kavuşmamayı eş dostla paylaşıp kendini geçici teselli etsen .sana yetmeyecektir bu? .Nedenmi? Ömür boyu bu acıyı çecekek ve hatta bir ateist olarak evladının ölmeyip ahiret alemine gittiğinden şüphe edecek ve bu sayede azda olsa ferahlık hissedeceksin.Dediğim gibi evadına olan zirvedeki şefkati yalan yamalak geçici tesellilerle bastıramazsın..Bu durum senin evladıyın yok olmasını istememen olur ki, işte bende bunu anlatmaya çalışyorum..Materyalizm bilimsel kılıklı aklın ürünü yani bir felsefedir..Acılarını bu soğuk felsefe ile paylaşırsan odundan farkın kalmaz .o felsefe bir odundur..acı ama gerçek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hem anlamıyor hemde beni salak yerinemi koyuyorsun diyorsun.

yetmezmiş gibi benim kimseye tekrar kavuşma gibi bir derdim yok diyorsun?

Başlık yavrusu ölmüş bir anneye mayetyalizm ne vaaeder?

Tonlarca taş toprak atom yığınımı?

Eğer hiçbirşey vaadetmez demek istiyyorsan soru sana sorulmamış zaten.

Yavruna tekrardan kavuşmamayı eş dostla paylaşıp kendini geçici teselli etsen .sana yetmeyecektir bu? .Nedenmi? Ömür boyu bu acıyı çecekek ve hatta bir ateist olarak evladının ölmeyip ahiret alemine gittiğinden şüphe edecek ve bu sayede azda olsa ferahlık hissedeceksin.Dediğim gibi evadına olan zirvedeki şefkati yalan yamalak geçici tesellilerle bastıramazsın..Bu durum senin evladıyın yok olmasını istememen olur ki, işte bende bunu anlatmaya çalışyorum..Materyalizm bilimsel kılıklı aklın ürünü yani bir felsefedir..Acılarını bu soğuk felsefe ile paylaşırsan odundan farkın kalmaz .o felsefe bir odundur..acı ama gerçek.

Bana ne hissedeceğimi söyleme cüretini nereden buluyorsun?

Asıl ahiret gibi saçma salak ahlaksız adaletsiz masallarla kendimi avutamam.

Anne de baba da kendilerini materyal varlıklarla, diğer insanlarla ve yeni bir çocukla avutabilir, avuttu da, avutacak da.

Son kez soruyorum:

Sen kendini nasıl avutursun?

Sorudan neden kaçıyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bana ne hissedeceğimi söyleme cüretini nereden buluyorsun?

Asıl ahiret gibi saçma salak ahlaksız adaletsiz masallarla kendimi avutamam.

Anne de baba da kendilerini materyal varlıklarla, diğer insanlarla ve yeni bir çocukla avutabilir, avuttu da, avutacak da.

Son kez soruyorum:

Sen kendini nasıl avutursun?

Sorudan neden kaçıyorsun?

avutmak demek en azından ileride bir umut kırıntısı taşıyanlar içindir.siz toprağın bağrında gaz olacağınızı ölümden sonra dirilişe inanmadığınızdan avunma gibi bir şeye sığınamazsınız.çünkü hiç ışık yok sizin felsefenizle.

Link to post
Sitelerde Paylaş

avutmak demek en azından ileride bir umut kırıntısı taşıyanlar içindir.siz toprağın bağrında gaz olacağınızı ölümden sonra dirilişe inanmadığınızdan avunma gibi bir şeye sığınamazsınız.çünkü hiç ışık yok sizin felsefenizle.

Anlaşıldı, yani diyorsunuz ki kimseye ihtiyacınız yok, din gibi ahlaksız adaletsiz zırva felsefeler kendinizi avutmak için yeterli.

Yalanın bu kadarını görmedim. Tamamen delirmiş olmalısınız bunu demek için.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Anlaşıldı, yani diyorsunuz ki kimseye ihtiyacınız yok, din gibi ahlaksız adaletsiz zırva felsefeler kendinizi avutmak için yeterli.

Yalanın bu kadarını görmedim. Tamamen delirmiş olmalısınız bunu demek için.

kaybedilen bir eşe,oğula,kıza,aneye,babaya kavuşmak için benim hepimizi yaratan ve mahşerle yeniden diriltecek olan Allah celle celalühü,ye ihtiyacım var.herşey onun insiyatifinde.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...