Jump to content

Allah kelimesinin kökeni.


Recommended Posts

  • İleti 235
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

el kelimesinin tanrı anlamına geldiğini okumuştum biryerlerde. Tevratın da birçok yerinde Yahve ile birlikte Elohim de geçebiliyor. Bana bu tez El-ilah tezinden daha mantıklı geldi. El-lah ya da el-loh-im in benzerlikleri bir tesadüf olamaz...

,Arapça ile İbranicenin kardeş olduğu düşünülürse tesadüf kelimesi abes kaçar.. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

La İlahe bağlamında geçen sözcük bizim Türkçe'deki dişi İlah manasındaki İlahe değil "İlah" tır....

Arkadaşım, Türkçe'de "dişi İlah" diye bir kelime yoktur. Sizi o ilahiyat fakultesinde Araplaştırıken, Türkçe'yi unutturmuşlar. Senin demek istediğin şeyin Türkçe'deki karşılığı "tanrıça"dır, "dişi ilah" değil.

Türkçe'de "İlahe" diye bir kelime de yoktur.

Yani La İlahe derken burada ki İlahe İlah demektir....

Eğer "la ilahe" derken, ilah demek olsaydı, "la ilah" derdiniz, "la ilahe" değil.

Ayrıca, "la ilah" deseydiniz bile, bir şey değişmeyecekti. O yüzden itirazların boşuna. Çünkü, "İlah" da tanrıça demektir.

Sebebini aşağıdaki diğer cevaplarımda okursun bir zahmet.

beşeri dinler

ile İlahi dinlerarası benzerlikler birbirinin kopyası olduğunu

değil İnsanların İlahi referanslı dinlerden çalıntı

yaptığını gösteren bir durumdur ki tabii ki

Buna da Fredie cevabını vermiş. Din okuyacağına, biraz bilimsel tarih okusan, arkeolojiye göz atsan iyi edersin.

Böylesine uzun bir yazı ile desteklenmek istenen iddialar ne uydurma bir varsayım üzerine kurulmuştur. Kuran'da Kuran kelimesi birçok ayette El-Quran, yani The Quran olarak geçer.

Edip bey, sen de benim yazımın sadece girişini okumuşsun. O ilk iki paragrafı atlayarak yazımı bir oku bakalım o dediğin varsayım üzerine mi kurulu benim yazım. Ben yukarıdaki yazımda belirttim. El veya Al, sadece tanrı anlamına gelmez, aynı zamanda da yüce, ulu manasına gelir dedim.

Sen şimdi "el" kelimesi için İngilizce'deki "the" ile aynıdır mı diyorsun? The ile aynı ise, Şeytan için de "El Şeytan" veya "El İblis" şeklinde geçer mi? İngilizce'de "the satan" olarak geçer de, o bakımdan sordum.

Pekiyi ya sana, Kuran'ın İngilizce tercümesinde "the" olup da, Arapçasında "El" veya "Al" olmayan yüzlerce ayet gösterirsem ne yapacaksın?

Ben şimdiki Arapça'da artıkel olarak "el" veya "al" kullanılmaz demiyorum. Fakat İngilizcedeki the artıkeli ile tıpatıp aynı değildir diyorum.

Sen şimdi diyorsun ki; "Allah kelimesi El-ilah kelimesinden türemiştir". Sonradan başındaki artıkel ile birleşmiş, adı Allah olmuş öyle mi? Pekiyi madem ki Arapçada hala el ve al artıkelleri var, o halde sizin şu anda, "Al Allah" veya "El Allah" demeniz gerekmiyor mu? Tıpkı İngilizce'deki "the God" gibi?

Fakat, bunlara cevap bile vermen gerekmiyor çünkü, Allah kelimesi "al ilah" kelimesinden türemiş olsaydı dahi, benim iddiam çürümez daha da pekişir. Yani, benim konumu çürütmesi bir yana, daha da sağlamlaştırır. Neden mi? Çünkü "İlah" da tanrıça demektir de ondan.

Sen şimdi Arapça'sına bakar, "hayır değil" dersin. Ben de sana tekrar derim ki; "Daha dünkü dil olan Arapça'ya bakmayacaksın. Sümer dillerine, Babil dillerine, Akad dillerine bakacaksın. Millad'dan en az 2000 yıl geriye gideceksin. İlah kelimesinin kökü oradadır, Arapça'da değil."

Tekrarlıyorum:

İlah=Ella

Ella=tanrıça

El=tanrı

Yani, senin o the dediğin "el"i unut, sonraki el'e, yani ilah kelimesine gel. Sonra oradan 2000 yıl geriye doğru git. Kökü orada onu.

Kanıt mı? İlk iletimi oku. Bir sürü kanıt gösterdim. En önemli kanıtı, "ella" kelimesinin hala İbranice'de "tanrıça" manasında kullanılması. (Aslen Babilce'dir) Ve "El" veya "al" kelimelerinin de hala İbranice'de tanrı manasında kullanılması. Sadece bunlar değil, iletimi bir oku. El ilah kelimesi beni destekler, seni değil.

Babil'den çıkışı: Ella=Tanrıça

İbranice'ye girişi: Ella=Tanrıça

Halen İbranice'de: Ella=Tanrıça

İbranice'de dönüşümü: Eloh=Tanrıça(Diğer bir sözcük)

Uğraşıp uzun uzun yazmışsın Notamatik, teşekkür ederiz. Söylediklerin mantıklı. Ayın tanrıçayla ilişkilendirilmesinde kadınların regl döngüsünün ayın hareket zamanıyla uyuşmasının(28 gün) da payı olsa gerek. Zaten İslamda bir de ay takvimi var değil mi? O bile ay ile ilgili yani. Ayrıca yanlış bilmiyorsam, ''Şeytan taşlama'' sırasında taşlanan şey de bir penis sembolü. Bunun, kendini hadım eden Attis'le bir bağlantısı olabilir.

Şeytan taşlamanın Attis ile ilgisini bilmiyorum ama diğer söylediklerinle ilgisi var sevgili Fredie. Aslında yazacak daha o kadar çok kanıt vardı ki, hepsine değinemedim. Çünkü zaten uzun oldu, daha da uzun olsaydı kimse okumazdı. Mesela bir de spiral olayı var ki evlere şenlik. Ama hepsine birden sıra gelmiyor malesef. Daha sırada Şeytanın kim olduğu, aslen nereli olduğu var. Azrail efendinin kim olduğu var. Azrail'in şu anda dünyada yaşayan capacanlı bir oğlu var mesela. Bunların hepsini yazacağım ama malesef vakit yok. Ama ilavede bulunduğun için çok teşekür ederim ve zekanı da kutlarım.

Ama kafama takılan bir soru var. Yanılmıyorsam bu forumda şimdi adını hatırlamadığım bir başlıkta, ''ekber'' kelimesinin eril, ''kübra'' kelimesinin ise dişil olduğunu okumuştum. Ve müslümanlıkta ''Allah-u ekber'' deniyor. Bu niteleme, Allah'ın erkek olduğunu göstermiyor mu?

Fakat ''La ilahe il allah'' denirken, ''Allahtan başka tanrıça yoktur'' demeleri, aslında Allahın da bir tanrıça olduğunu gösteriyor gibi. Fakat o zaman neden ekber kelimesini kullanıyorlar?

Kim hangi kelimeyi kullandığını biliyor mu ki sevgili Fredie? Türkçe'de öyle isimler var ki; manası "o.rospu" anlamına geliyor. Ama bilmediği için çocuğuna o ismi takıyor. Ekber kelimesi de öyle. Kıble'in erkekleştirilmesi, tabii ki, yüzyıllar içinde gerçekleşti. Bu yüzden, onun aslen bayan olduğunu bilmeyen sonraki Araplar'ın ekber demeye başlaması normaldir. Kıble'yi erkekleştiren İslam değildir. Ameliyat daha önceleri başladı, İslam son hamleyi yaptı. Sanırım bu ameliyat 200 yıl kadar sürdü.

Son olarak da şunu söyleyeyim, içimde kalmasın, al kelimesi Arapça'daki il(''var'') kelimesinden, lah kelimesi de Arapça'daki

Değil sevgili Fredie,

Allah kelimesinde al Arapça alfabade Elif harfi ile başlar. İbranice de ise Alef olarak geçer. Antik yunanca'da Alpha olarak geçer.

Biraz kökten alacağım ama kusuruma bakma çünkü sana cevap yazıyorum ama sen biliyor olsan bile bilmeyenleri de düşünüp yazmak zorundayım.

Alhabe kelimesinin kökeni yunanca AlphaBeta kelimesinden gelir. Beta latin alhabesindeki B'dir.

Alpha ise yine latin alhabemizdeki A'dır. Alpha inek demektir.

Neden öyle olduğunu anlamak için hiyeroglif alhabe zamanına kadar gitmek gerekir.

Hiyoroglif alhabe insanların kullandığı ilk alhabedir. Hiyeroglif alhabeden çivi yazıları çıktı, çivi yazılarından ise şu anda kullandığımız alhabeler çıktı.

Hiyeroglif alhabede hece yoktur. Harfler ve semboller de yoktur, sadece resimler vardır. Her resimin bir manası vardır. Resimler yan yana geldiğinde yanındaki resim ile birlikte farklı manalar oluştururlar. Fakat resim çizmek sembol çizmekten daha zor olduğu için, zamanla o resimler basitleşe basitleşe en sonunda sembol haline geldirler. Yani harf oldular. Harf olduktan sonra resim oldukları zamandaki manalarını kaybettiler, ama yanayana geldiklerinde heceleri oluşturmaya başladılar. Elif; yani Alef, yani Alpha'nın manasının inek olduğunu söylemiştik. İnek şu evrimlerle A harfi haline geldi:

post-2241-126343118295_thumb.gif

Neden inek meselesine gelince; bunun sebebi tanrıça Hator'dur. O; bilinen en eski tanrıçadır. Miladdan 4000 yıl öncesine kadar gider. Bütün tanrıçalar gibi, o'nun da sembolü Ay'dır. İneğin boynuzları hilal şeklindir. Dolayısıyla Ay'ı simgeler.

Aşağıdaki gördüğünüz, Ay tanrıçası Hator'un putudur. Hilal şeklindeki boynuzların içinde dolunay simgeleniyor:

post-2241-126343124663_thumb.jpg

Tabii ki bu, Elif harfinin inek manasına gelmesi, Allah'ın tanrıça olduğunun ayrıca bir başka delili daha değil. Çünkü tanrı manasına gelen Al kelimesinin de kökü yine, Elif, Alef, Alpha. Fakat alhabelerin en baş köşesine tanrılar yerine tanrıçaların yerleşmesi, o dönemlerde tanrıçaların öneminin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. C harfi de dişidir, o da hilaldir.

R harfi ise Rah'dır, o da güneş manasındadır. Mısır'ın güneş tanrısı Rah'dan gelir.

Yazın çok güzel Nomatik, çok fazla birgi ve araştırma derleyip getirmişsin herzaman yaptığın gibi. Bir blok alıp bu yazılarını oraya koymalısın.

Sevgili cadaloz,

İnternete girmek için çok az vakit bulabiliyorum. Blog açarsam ilgilenemem, yazılarım internette kaybolur gider. Ama blog'u olan arkadaşlar alıp bloglarına koyarlarsa çok sevinirim. Yazıları kendilerine göre editleyebilirler, katılmadıkları yerleri değiştirebilirler, yani yazılarım her türlü herkesindir. Mecbur kalırlarsa kaynak göstersinler ama kaynak göstermeye de gerek yoktur. Çünkü benim yazılarımı kim benimsiyor ve anlıyorsa, o yazı artık beden çıkmıştır ve onun da fikirleridir.

Birde Notamik Tehuti, Yunan versiyonundaki adı: Thor demissin ama Yunan mitolojisinde Thor isminin gectigini hatirlamiyorum Iskandinav mitolojisinde simsek tanrisi olan bir Thor var ama Odin'in oglu.

A canım benim, çok teşekkür ederim uyarın için. Benim elerim biraz irice, klavyem ise küçük. Yanyana olduğu için, T harfine basarken R harfine de basmışım o çıkmış. O aslında "Thot" olacaktı. Thoth da olur. Moderatör arkadaşlardan biri düzeltebilirse çok memnun olacağım. Önemli çünkü. Tekrar teşekkürler.

Notamatik güzel bir çalışma yapmış ama ben de bir düzeltme yapmak isterim.

el-ilah tezi müslüman olmayanlara ait değil. Tamamen müslümanlara ait bir iddia.

Sana da teşekkürler, değerli Pante'm. Ben o iddiayı hep İslam karşıtlarınınn sitelerinde görünce, islam sitelerinde de onlara cevapları öyle görünce, İslam dışı kimselerin iddiası sanıyordum. Ama böylesi daha iyi oldu.

Neyin olup neyin olmadığı bu kadar belirsiz bir dil yoktur heralde

Var sevgili Cadaloz,

Aramca var. Sırf halkları aldatmak için bu dili uydurdular. Kimi milletlerde, kimi zamanlar halk'ın Aramca konuşması serbest oldu ama çoğu zaman, çoğu milletlerde halkın Aramca konuşması yasak idi. Dolayısı ile neyin olup olmadığı hiçmi hiç belli değildi. Aramca'yı ancak rahipler, soylular, üst düzey memurlar ve hükümdarlar konuşabiliyordu.

Bunların sebebi ne biliyor musun? Halk anlamasın da din konusunda bazıları o zamanın hacı hocalarına muhtaç kalsın. Matta İncili de Aramca yazılmıştı. Sebep; halk anlamasın. Atatürk Kuran'ı Türkçe'ye çevirtirken de karşı çıktı bu hacı hocalar. Sebep: halk anlamasın. Anlamasın ki; gelsin ona sorsun. Ona sorsun ki; o halkın gözünde yücelsin. yücelsin ki, cepler para dolsun. Anlamasın ki; kimse çıkıp "şu kutsal dediğiniz kitapda şöyle saçma bir şey yazıyor" diyemesin. Dese bile, "sen anlamıyorsun, falanca'da aslında o kelime falanca manaya geliyor" diye palavraları sallayabilsin. Şimdi ne oldu? İncil her dile, Kuran Türkçeye çevrildi. Çevrilince evrildi. Evrilmek zorunda kaldı. Artık "falanca kelime falanca manaya geliyor, sen anlamazsın" palavralarından biraz olsun vaz geçmek zorunda kaldılar. Onun yerine "Orada edebiyat var, sen anlamazsın" palavraları başladı.

Bu arada, Allah Kuran'da müslümanların ilk Kıblesinin Kudus'deki mescid sanıyor ama yanılıyor. Müslümanların ilk kıblesi gerçek Kıble idi. Çünkü İslamdan çok çok önce de aynı şekilde gerçek Kıble'ye yöneliyorlardı. Yön aynı yön olduğu için zamanla Kıble'lerini başka bir şey sandılar. (Kıble'nin erkekleştirme döneminde). Halbuki, Allah Kudüs'ün arkasına baksa esas kendi eski tapınağını görecekti, ama o bunu bilemezdi. Çünkü taşlar tarihi bilgileri pek bilemezler. Buyrun Arapların gerçek Kıblesi; Put yazan yer tam Kabe:

post-2241-126343133002_thumb.jpg

Dolasısıyla Dünya'daki hemen hemen bütün camilerin Kıblesi yanlış. Fakat yine de, müslümanların en övündükleri, 6 minareli Sultanahmed camisinin kıblesi doğru hiç olmazsa. Bu da Sultanahmed camisinin kıblesi:

post-2241-126343134083_thumb.jpg

Bu caminin Kıble'si Kabe'den oha denecek kadar uzakta. Hemen hemen arada 1000 kilometre fark var. Ama gerçek Kıble'yi milimi milimine tutturmuş. Sanırım o caminin yapıldığı yerde, bir Kıble tapınağı vardı, ona bakarak aynı temel üzerine kurdular. Yada o zamanki eski balıkçılardan bir tanesine Kıbleyi sormuş olabilirler. Çünkü İstanbulda, hala bir çok balıkçı, Kıbleyi sorduğunda, Kabe yerine gerçek Kıbleyi gösterir.

Hepinize Saygılar, sevgiler ve yanıt yazan tüm arkadaşlar çok teşekkürler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu tiyatro ne zaman sona erecek?

Tiyatro demekle belki de bu sanata bir hakaret atfetmiş oluyorum, çünkü tiyatroda sergilenenler ile bu ay tiyatrosu(kültü) arasındaki tek benzer olabilecek kıstas, ikisininde bir kurmaca olması.

Fakat yine de bir tiyatro sahnesinde sergilenenler bu ay kültü keşmekeşinden daha gerçekçi ve sağlam bir mantaliteye sahip.

Ben şahsi olarak bu oyundan bıksam da, güzide Türk ateistlerimizin taklit ettiği, artık vasat bir kopyacıdan farksız olduğunu gördüğüm, entellektüel fotokopi makinesini ifşa etmek adına kısa bir bilgilendirmeyi üşenerek de olsa yapacağım.

Kimdir bu entellektüel fotokopi makinesi?

Belki daha evvel bu ay kültü iddalarını dillendiren başka entellektüel? ateistlerimiz olmuştur ama bu konunun ayağa düşmesini veya popülaritesini sağlayan Turan Dursun dur..

Bu minvalde bu konu üzerindeki tüm dedikodukaları? almak yerine sadece Turan Dursun ile ilgili/bağlantılı kısımları almak kısa ve öz olacaktır.

Bu özet alıntıları yaptığım linkler şimdi çalışmadığından linklerden bazılarını endirekt vereceğim, arzu eden araştırabilir.

Ne demiş Turan Dursun daha doğrusu neyi kopyalamış:

Arapçada "ilah" olan tanrı kelimesi İslamiyetle beraber "Allah" a dönüştürüldü.(Southern Arabia, Carleton S. Coon, Washington, D.C. Smithsonian, 1944, p.399)

------

Ay tanrısı Al-ilah erkek kabul ediliyordu ve dişi güneş tanrıçası ile evliydi. Üç kızı vardı. Bunların adları Al-lat, Al-Uzzat ve Al-Menat idi..

------

Çeşitli Arap kabileleri aslında bu ay tanrısına değişik adlar veriyordu bunlardan bazıları Sin, Hubal ve Kureyşte Al-ilah. Dilbilimciler "Allah" kelimesinin "Al-ilah" tan türediğini söylerler. (İslam Muhammed and His Religion, Arthur Jeffery, 1958, p 85, Muhammad at Mecca, W. Montgomery Watt, 1953, p 23-29)

------

Muhammedin babasının adı Abdullah, arapçada "Allahın kulu" anlamına geliyordu (abd= kul, ullah=allah) Muhammed, Kabedeki 360 puttan en güçlüsü kabul edilen ay tanrısının ismini alıp tek olduğunu söylüyordu. "Al-ilah tan başka ilah yoktur" (The hajj, F. E. Peters, p 3-41, 1994)

------

Muhammed böylece Al-İlah' ı tek tanrı olarak ilan etti ve diğer putlara tapınmayı yasakladı. İslamiyet öncesi arap paganlarının (müşriklerin) ilginç gelenekleri vardı. Bunlar Ramazan dedikleri ayda bir ay oruç tutarlar, Mekke'ye Hacca gidip Kabe'nin etrafında yedi kez dönerler, "Kara Taş" ı ( Hacerül Esved) kutsal sayar onu öper ve günde dört veya beş vakit namaz (salat) kılarlar, şeytan taşlarlardı. ( Is Allah the Same God as The God of Bible, M. J. Afshari, p 6, 8-9, İslam, Beliefs And Observances, Caesar E. Farah)

......................

Daha sonra başka bir kitapta nelerin kopyalandığına bir göz atalım:

"Allah": Bu sözcük, İslam öncesi Araplarda da vardı.535 Bunu, Kur'an'ın kendisi de belirtir.536

Bilindiği gibi Arapça'da, katıksız Arapça olmayan bir "ilah" sözcüğü var. "Allah" sözcüğü bu sözcükten değişerek oluşmuş olabilir. Bu görüşün savunucuları var.537

Bir de "Arami-Süryani" dilinde bir sözcükle karşılaşılmakta: "Alaha" (Aloho).538 Aynı anlamda.

"Allah" sözcüğü, bu sözcüğün de değişmiş biçimi olabilir. Çok daha haklı olarak bu görüş de savunulur.539

Arap mitolojisini yazanlardan Dr. Muhammed Abdulmuid Han'ın aktarmasına göre Aramı dilinde, "Elah" biçiminde ve "Tanrı" anlamına gelen bir sözcüğe rastlanmıştır.540 Yine bu yazar aktarır ki, eski "Nabati" yazıtlarında da "Hallah" biçiminde bir sözcük görülmekte. "Tann'nın özel adı" gibi kullanılmış bulunmakta.541

"Allah", sözcüğünün bu sözcüklerden alınmamış olmasını düşünmek kolay mı?

Prof. Dr. Philip K. Hitti'nin de, "Allah'la ilgili şunları yazdığını görüyoruz:

"Bu ad, hayli eskidir. Bu sözcüğe, Güney Arabistan Arapçasındaki kitabelerde rastlanır. Örneğin, el Ula'da bulunan bir Ma'in kitabesinde ve Sebe'den kalma bir başka kitabede olduğu gibi. Fakat İÖ 5. yüzyıldan kalma Lihyâni kitabelerde 'HLH' biçiminde, pek bolca görülmektedir. Bu tanrıyı, gerçekte Suriye'den elde etmiş olan Lihyan, Arabistan'da, bu tanrıya ibadetin ilk merkezini oluşturuyordu. Bu ad, Safa kitabelerinde, İslam'dan beş yüzyıl kadar önce, Hallah biçiminde geçmektedir. Aynı biçimde, Suriye'nin Um-mu'1-Cibâl kesiminde bulunmuş, 6. yüzyıla dayandırılan İslam öncesi bir başka Hıristiyan Arap kitabesinde de görülmektedir... "542

Wellhausen de, "Allah sözcüğüne, kitabelerde sık sık rastlarız" diyor.543

Açıkça görülüyor ki, Kur'an'ın "Allah"ı da Arapça değil. "Arap"lara, "Nabati", "Arami-Süryani" çevrelerinden gelip girmiş bulunmakta.

"Allah sözcüğüne, kitabelerde sık sık rastlanır" dendikten sonra şu özetin eklendiğini görüyoruz:

"Miladi 6. ve 7. yüzyıllarda O, bütün putların başını yemiştir. İşleri ciddileştiğinde, büyük tehlike ve yokluk anlarında putataparlar daima, Allah'a yönelirlerdi. Herhangi bir puta değil. Pu-tataparlar için de Allah, Tanrılığın asıl sahibiydi. Muhammed'e gereken, sadece, onların, putları, Allah'ın Allahlığına ortak etmeleriyle savaşmaktı."544

Bence onun bu "savaş"ı bile, birtakım işleri kotarmaya yönelikti. Sonrakiler tarafından da amaçlı olarak abartılagelmiştir.

"Melik": Bu sözcüğün "Kral "demek olduğu ve "Arapça olmadığı" yukarıda geçti. "Süryanice"sinin "Melko" olduğu da belirtilmişti.545

İşte bu sözcük, Kur'an'da, tam bu biçimi ve bu anlamıyla beş yerde "Tanrı" için kullanılıyor. Yani "Tann"ya "Kral" deniyor.546 Beş kez. Birkaç yerde de yine "Tanrı" için "Kral" anlamına gelecek nitelikte başka biçimlerinin kullanıldığı görülüyor.547

---------------------------------------

Yazının tamamı : http://forum.kanka.net/showthread.php?t=712160

Prof. Dr. Philip K. Hitti den ve benzeri alıntılar aslında Allah kelimesinin oradan-buradan devşirilerek veya dönüştürülerek yapılmadığını, kelimenin İsa dan da önce var olduğunu belirtiyor.

Bu toplam alıntılar kesin olarak bir gerçeği göz önüne seriyor:

Turan Dursun un tutarsız olduğunu..

Bu açıdan T. Dursun kendisine ait olmayan kopya fikirlerinin kopyacıları da tutarsızdır.

Tutarsız olmasının yanısıra komiktir.

Mesala neden Allah ın simgesi ay diye sorulan sorular vardır..

Peki ay gerçekte Allah ın simgesi mi yoksa Allah ı simgeye indirgeme eğilimi gösteren pagan ateist-Hristiyan sembolü mü?

Alparslan 1064'te Ani'yi fethedince camiye çevrilen katedralin kubbesindeki büyük haç indirilip yerine büyük bir hilal konulmuştur. Ve bundan sonra bu uygulama gelenek haline gelmiştir.

------

Hilal'in günümüzdeki dini sembollük işlevi Hz. Muhammed döneminde bulunmamaktaydı. Hilal Arapların fethinden önce de Sasani İmparatorluğu'nun sembolüydü. Arapların imparatorluğu ele geçirmesinden sonra sembol Müslüman idareciler tarafından benimsendi ve güçlerinin sembolü olarak muhafaza edildi. Hilal aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nun da sembolüydü.

Alıntı: http://tr.wikipedia.org/wiki/Hilal

Bu arada Philip K. Hitti den yapılan alıntının kaynağını biraz daha fazla araştırmak isteyenler için verelim:

http://serbestpanel.wordpress.com/

-------

Bence tiyatral bir komediden öteye gidemeyen, hatta bir polemik bile olamayan ay kültü dedikoduları bu ve benzeri platformlarda teist açısından sadece bir mizah unsurudur.

Tabi ki konunun kendisi bir komedi değil, tarihi verilerden yapılan çıkarımlar ve sunuş biçimi bir komedidir.

Aslında bu verilerden İslam alehine çıkarımlar yapılabileceği gibi İslam lehine de çıkarımlar yapılabilir.

Yani diyelim ki Allah kelimesinin kökleri veya kendisi, İslam dan çok çok önceye dayanıyor.

Buradan hemen, ateistik bakış açısı ile, Muhammed daha evvel var olan bir İlahı seçti veya çaldı gibi çıkarımlar yapmak, bir stadyum sloganı olmaktan öteye gidemez.

Olsa olsa, en fazla fanatik Hristiyan söylemi olmaya namzet bir çıkarımdır.

Kuran, tüm insanların geçmişte de vahy den haberdar olduğunu ve insanların saptığını söyler.

Eğer Allah kelimesi geçmiş insan topluluklarının hayatları içinde varsa bu Kuran ı destekler.

Hatta Muhammed in "neden" Allah isimli ilahı birliyor diye sorulduğunda, Muhammed in peygamberliğine dair kuvvetli işaretler algılanabilir.

Öyle ya Muhammed neden tarih içinde var olan yüzlerce ilahtan herhangi birinin gerçek ilah olduğunu değil de Allah veya Allah kelimesine devşirilen kökün gerçek İlah olduğunu söylüyor?

Bu konuda, yani allah kelimesinin kökeni hakkında bir çok görüş ve varsayım vardır, ancak temelde burada dile getirmeye çalıştığım görüşler öne çıkar.

Konu özelinden genel çıkarımlar, yani sadece İslam dinine özel olmayan, inanç bazlı eleştirel çıkarımlarda yapılır.

En genel şekli ile, Allah, çok tanrılı ve totemli inanışlardan/dinlerden tek tanrılı dinlere geçilirken seçilmiş herhangi bir ilahtır, şeklinde bir yorum yapılır.

Biraz dar bir söylemle, Hristiyan bir söylemle, İslamın ilahı Allah, aslında bir pagan tanrısıdır.

Bu noktada kelimelerin nerede ve nasıl kullanıldığını bilmek kurmaca dediğim bu konuda eleştirilerin neden kurmaca veya dedikodu olarak adlandırılması gerektiği daha net bir şekilde belli eder.

Şöyle ki, paganizim aslında anlamı çok geniş alınabilecek ve açıklanabilecek bir dinbilimi terimidir.

Fakat ben kısa keseyim, pagan söylemi Hristiyanlıkta aynen kullanılır ve Tanrı dışında bir şeye/şeylere de tapan anlamındadır.

Bu kelimeyi eğer İslami literatüre göre değerlendirecek olursak, pagan kelimesinin İslami tam karşılığı "müşrik" tir.

Sanırım perdeyi biraz araladım; bu söylencelerin "İslam ın tanrısı Allah müşrik kökenlidir" şeklinde yapılması son derece komiktir.

Bu yüzden tıpkı Hristıyan savunucuların dediği ve yaydığı gibi "islam pagan kökenli bir dindir" denilir.

Bu konular hakkında vasatında altında bilgi sahibi insanlar bile İslamın inanç anlamında ilk düsturunun tevhid olduğunu, bu bağlamda müşrikliğin düşmanı olduğunu bilir.

Fakat burada tabir caiz ise, el çabukluğu ile -müşriklerde Allah ı ilah olarak biliyordu, Allah aynı zamanda Kuran ın müşrik dediklerinin de İlahıdır" denilir.

Fakat müşriklerin, müşrik olmasının sebebi, Allah a tapması değil, Allah dışında başka şeylere/ilahlara tapması sebebi iledir.

Hristiyan söylemi ile bir müşrik, Tanrı dışında başka tapılacaklar bulduğu ve taptığı için pagandır.

Dikkat edilecek olursa Hristiyanlık ta, tıpkı İslamiyet gibi müşrikliği/paganlığı red eder.

İsa nın ana dili Aramicenin kendisinde de yukarıda da belirttiğim gibi Allah kelimesinin köküne rastlanır.

Örneğin "Nhayloğ Aloho" Allah kuvvet versin demektir.

Şimdi bu duruma göre Hristıyanlık ta pagan kökenlidir demek son derece gülünç bir iddia olacaktır.

Tabi söylencelerden yola çıkılıp, benzerlikler subjektif olarak ele alındığında, üstelikte konu hakkında bir uzmanlığınız yok ise siz de bir takım varsayımlar üretebilirsiniz.

Örneğin;

Teşup diye bilinen arkeolojik çalışmalarda bulunan en eski tanrı heykelciğini takip ederseniz Kumarbi efsanesine ulaşırsınız.

Bu efsaneyi biraz incelediğinizde gökyüzünde oturan kral tanrının Alalu olduğunu görürsünüz.

Aloho-Alalu-Allah ı yanyana getirdiğinizde ne kadar benzeştiğini görmemek mümkün değil.

Bu benzerliği kullanarak Allah ın çok daha eskilerden insanlara kendisini bildirdiğini, fakat insanların O nun yanında başka ilahlar edindiğini söyleyebiliriz.

Üstelik bunu yaparken de Kuran söyleminin dışına çıkmamış oluruz; yani eldeki en eski kayıtlara göre dahi, Allah, farklı ama kök olarak özdeş bir isimle de olsa kendini bildirmiştir..

Yani İslam pagan kökenli değil paganlık İslam kökenlidir de denilebilir.

Tabi kronolojik olarak çalışmaya alışmış beyinlerin çocuk mantığı ile buna hemen itirazı olacaktır; paganlık İslamdan önce vardı.

Evet, büyük ihtimalle Allah, bir pagan ilahına çevrilmişti, zaten paganlıkta ortaya böyle çıktı.

Bunu Muazzez Hanım dan bir alıntı ile destekleyelim:

Sizinle yeni bulduğum bir bilgiyi de paylaşmak istiyorum.

Kuran’daki İhlas Suresi’nin tefsirini yapan bir araştırmacının yorumu hayli ilginç:

Kul huvallahü Ahad: Burada Allah İslam’ın Tanrısı.

Ahad Yahudiler’in ve Hıristiyanların Tanrısı imiş.

Allahu Sameda’daki Samet de İslam’dan önceki bir tanrının Kenan tanrısının adı imiş.

O İhlas Suresi’nin ilk surelerden biri olduğunu da iddia ediyor.

Demiş M. İlmiye Çığ..

Kaynak: http://muazzezcig.blogcu.com/sumer-soylenceleri-ve-din-kitaplari/1255925

Bu bilginin/bilgilerin doğru olduğunu varsayalım.

İhlas suresi yaklaşık özetle şöyle der:

O Allahtır, O Ahad (tek)tır, O Samed dir, O Doğurmayandır(doğurmamıştır), O Doğurulmayandır(doğurulmamıştır) O Dengi olmayandır.

Bu bilgiye göre İhlas suresini yorumlarsak, Yahudi ve Hristiyan tanrısının da, Kenan tanrısının da aslında Allah olduğu sonucuna varırız.

Görüldüğü gibi tek taraflı, önkabullerle bir takım subjektif çıkarımlar yapmak mümkündür.

Fakat her mümkün olan gerçek değildir, tıpkı ay kültü iddiaları gibi..

tarihinde Paradigmax tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam öncesinde Allah isimli tanrının, yani Lat, Uzza, Menat isimli dişi tanrıçaların babası olan tanrının, ay tanrısı olduğu tarihsel bir gerçek. İslam dininde hala ay figürünün önemli bir yer tuttuğuda açıkça görülmekte.

Muhammed zaten müşriklerin taptıkları tanrıları tam olarak değiştirmiş değil. Aynı allah devam ettirilmiş, sadece bu tanrının resmi çizilemez, çocukları olamaz ve tektir denmiş, tanrıların tanrısı olan Allah dışındaki bütün tanrılar reddedilmiş.

Bu aynı, Yunan mitolojik tanrısı olan Zeus'un tanrılığını devam ettirirken diğer bütün tanrıların reddedilmesine ve tanrı figürünün resmedilmesinin yasaklanmasına benziyor. Paganist ritüellerde günümüz müslümanlarınca aynen sürdürülmektedir

tarihinde jadı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam öncesinde Allah isimli tanrının, yani Lat, Uzza, Menat isimli dişi tanrıçaların babası olan tanrının, ay tanrısı olduğu tarihsel bir gerçek. İslam dininde hala ay figürünün önemli bir yer tuttuğuda açıkça görülmekte.

Muhammed zaten müşriklerin taptıkları tanrıları tam olarak değiştirmiş değil. Aynı allah devam ettirilmiş, sadece bu tanrının resmi çizilemez, çocukları olamaz ve tektir denmiş, tanrıların tanrısı olan Allah dışındaki bütün tanrılar reddedilmiş.

Bu aynı, Yunan mitolojik tanrısı olan Zeus'un tanrılığını devam ettirirken diğer bütün tanrıların reddedilmesine ve tanrı figürünün resmedilmesinin yasaklanmasına benziyor. Paganist ritüellerde günümüz müslümanlarınca aynen sürdürülmektedir

Bir başka açıdan bakarsak, müslüman ritüellerini paganist köklerde bulabiliriz.

Bu zaten Kuran ın ifade ettiği bir gerçektir, yani her toplum bir İlah ın varlığından bir şekilde haberdar edilmiştir.

Ancak insanlar bir ilah ın yanında başka ilahlara da ve ilah dışında başka şeylere de tapmaya başlamışlardır.

Gerek mitolojik efsanelere gerekse arkeolojik verilere baktığınızda kesinlikle bir kral Tanrı ya veya ilahların İlahı na ulaşırsınız.

Konu özelinde, Allah da zaten müşriklerin dediği gibi en büyük İlah tır ve böyle dedikleri/inandıkları için müşriktirler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir başka açıdan bakarsak, müslüman ritüellerini paganist köklerde bulabiliriz.

Bu zaten Kuran ın ifade ettiği bir gerçektir, yani her toplum bir İlah ın varlığından bir şekilde haberdar edilmiştir.

Ancak insanlar bir ilah ın yanında başka ilahlara da ve ilah dışında başka şeylere de tapmaya başlamışlardır.

Gerek mitolojik efsanelere gerekse arkeolojik verilere baktığınızda kesinlikle bir kral Tanrı ya veya ilahların İlahı na ulaşırsınız.

Konu özelinde, Allah da zaten müşriklerin dediği gibi en büyük İlah tır ve böyle dedikleri/inandıkları için müşriktirler.

Şu an hüküm süren semavi dinlerin pagan inancından köken aldıkları tarihsel bir gerçek.

Senden önce hüküm süren dinden kopya çekip biraz daha farklı bir din yaratırken, onların dinini "aslının bozulması" şeklinde açıklamak, devam ettirilen ritüellerin açıklanması için en mantıklı olan doğal olarak.

Ama sorun bunu tarihsel ve arkeolojik bulgular ile destekleyemiyor olmanız. Paganizmden önce insanların belli bir dönemde islama benzer,görünmez tek tanrılı bir inanca sahip olduklarını kanıtlayan hiçbir bulgu yok. Bu durumda bu söyledikleriniz ancak kendinizi ikna edecek düzeyde kalıyor

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şu an hüküm süren semavi dinlerin pagan inancından köken aldıkları tarihsel bir gerçek.

Senden önce hüküm süren dinden kopya çekip biraz daha farklı bir din yaratırken, onların dinini "aslının bozulması" şeklinde açıklamak, devam ettirilen ritüellerin açıklanması için en mantıklı olan doğal olarak.

Ama sorun bunu tarihsel ve arkeolojik bulgular ile destekleyemiyor olmanız. Paganizmden önce insanların belli bir dönemde islama benzer,görünmez tek tanrılı bir inanca sahip olduklarını kanıtlayan hiçbir bulgu yok. Bu durumda bu söyledikleriniz ancak kendinizi ikna edecek düzeyde kalıyor

Pagan inancının kökeni nedir?

Neden pagan dediğiniz inançların temelinde kral Tanrı, Tanrıların Tanrısı, en büyük İlah,.. vs vardır?

Neden İslami ritüelleri pagan kökenler ile ile birleştirirken, tevhid i pagan inanışlarının en büyük Tanrı anlayışı ile birleştiremiyorsunuz?

Çok basit, çünkü baştan bir ön kabülünüz mevcut..Ben onları kırmakla uğraşmayacağım, sadece gösteriyorum..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Pagan inancının kökeni nedir?

Neden pagan dediğiniz inançların temelinde kral Tanrı, Tanrıların Tanrısı, en büyük İlah,.. vs vardır?

Neden İslami ritüelleri pagan kökenler ile ile birleştirirken, tevhid i pagan inanışlarının en büyük Tanrı anlayışı ile birleştiremiyorsunuz?

Çok basit, çünkü baştan bir ön kabülünüz mevcut..Ben onları kırmakla uğraşmayacağım, sadece gösteriyorum..

Bakın, ilk mağara insanlarının nasıl yaşadığını, ne yediğini, nasıl evlendiğini, neye inandıklarını bile biliyoruz. Milattan binlerce yıl önce var olmuş medeniyetler hakkında pek çok bilgiye sahibiz, ancak paganizmin tevhid inancından köken aldığını kanıtlayacak hiçbir delil yok.

Tarih ciddi bir bilim dalıdır, "ben böyle inanıyorum, o halde öyledir" diyebileceğiniz bişey değil. İddalarınızın kanıtlanması gerek, ama matematik gibi bir bilimi bile tartışabilen teistlerden buna saygı göstermesini beklemek belkide anlamsız

tarihinde jadı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Öyle 3 dk. da verilecek cevaplar iletiyi başlatan arkadaşa saygısızlık olur gibi geldi...

Yazdılarınızın bir kısmında, özellikle de Hacer-ül Esved konusunda hemfikir gibiyiz...

Sen putları yıktım de, sonra kalk kübik binaya ve karataşa tap, el yüz sür...

Daha sağlam verilerle ve konuya bolca zaman ayırabileceğim bir anda bu zincire dönmek üzere, şimdilik byeee :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bakın, ilk mağara insanlarının nasıl yaşadığını, ne yediğini, nasıl evlendiğini, neye inandıklarını bile biliyoruz. Milattan binlerce yıl önce var olmuş medeniyetler hakkında pek çok bilgiye sahibiz, ancak paganizmin tevhid inancından köken aldığını kanıtlayacak hiçbir delil yok.

Tarih ciddi bir bilim dalıdır, "ben böyle inanıyorum, o halde öyledir" diyebileceğiniz bişey değil. İddalarınızın kanıtlanması gerek, ama matematik gibi bir bilimi bile tartışabilen teistlerden buna saygı göstermesini beklemek belkide anlamsız

Biliyoruz çok iddialı bir kelime..

Dinlerin Kökeni başlıklı yazımı okumanızı tavsiye ediyorum..

Sanıyorum ön yargılarınız söylediklerimi anlamanıza mani oluyor, ya da okuduğunuzu anlamak istediğiniz gibi anlıyorsunuz.

Paganizmin İslam ya da tevhid kökenli olduğunu söyleyecek kadar bunamadım.

Söylediğim şudur; Hristiyan söylemi ile pagan, İslami söyleyiş ile müşrik veya putperest inanışların hepsinde, bir en büyük ilah vardır.

Eğer tarihsel olarak daha da geriye gittiğinizde paganizmde ve mitolojik efsanelerde bu yaklaşımı görürsünüz.

Hatta buradaki uzun yazım da örnek de verdim;

Arkeolojik bulguların en eski Tanrı heykelciği Teşup tur, Anadolu Tanrısı olarak da geçerek..

Buradan da Kumarbi efsanesine ulaşırsınız ve orada da kral Tanrı ya Alalu ya ulaşırsınız..

Sümerlerde de An ya da Anu ya en büyük ilah olarak ulaşırsınız.

Peki bu inanışlarda ilk başta en büyük İlah mı yoksa en büyük İlah ın çoğunlukla yardımcıları, bazende çocukları şeklinde tasvir edilen diğer ilahlar mı vardı?

Eğer diğer ilahları büyük ilah ın çocukları olarak analiz edersek, büyük ilahın bunlardan evvel tek başına var olması gerekir.

Hangi inanışa bakarsanız bakın ilk başta bir büyük İlah ın varlığıı görebilirsiniz.

İşte İslam burada tekrar başa dönüyor ve İlah tektir diyor.

Fakat benim bunları anlatmamım boşa gideceğini tahmin ediyorum..

Şimdiden teistleri saygısız bilim düşmanı ilan ederek stadyum sloganları atmaya başladınız.

Siz ve siz gibi düşünen Hristiyan nakaratları sevenlerin önyargılarılarını kıramam, çünkü yüksek sesle nakaratı tekrarlıyorsunuz.

Bu da beni duymanıza izin vermiyor, fakat bunları bir duyan olur ümidiyle yazmaktan da geri durmayacağım.

tarihinde Paradigmax tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet, paganizm genel olarak en büyük baş tanrı ve bunun altında değişik görevler üstlenmiş olan tanrılardan oluşan bir inanç olarak tanımlanabilir. Ama bu semavi dinlerin paganizmden köken aldığı gerçeğini değiştirmez. Zaten farklı görevlere atanmış alt tanrı ve tanrıçalar, semavi dinlerde de "melek" adı altında devam ettirilmektedir. Aslında insanlar ilk inançları olan paganizmden hiçbir zaman vazgeçememiş görünmektedirler

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aslinda ben buradaki semavi, paganist, hristiyan, islam, musrik ayriminada karsiyim ve özellikle paganist inanclar sevgi doluydu, musrikler daha insancildi diye dusunen arkadaslarada karsiyim. Neden? Sonucta hepsi birer inanc sistemi dayatiyor insanlara hepsi insana direkt olarak bu is böyledir diyerek bir yerde dusuncelerine ket vuruyor ve sistem olarakta tek tanrili dinlerin cok tanrili dinlerle ne farki var en buyuk tanrinin yaninda ister kucuk tanrilar olun ister melekler ne degisir?

Burasi sanirim konuyu yavas yavas saptirdigimiz yer oluyor. Sanirim konu Allah kelimesinin kökeni idi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Paradigmax,

Tonla yazı yazmışsın yazık, emeğine yazık. Neden yazık biliyor musun? Çünkü o kadar lafı gevelemene rağmen neticede bütün müslümanlara ezberletilmiş olan şu özete geliyor ve ondan öteye hiç bir şey söylemiyorsun:

"Dünyaya gelen ilk din İslamdı, insanları o dini bozdukça Allah yeniden islamı gönderdi".

Ve sonra da bu akılsızca ezberlenmiş iddiaya dayanarak, "Putperest dinlerde İslama benzer bir şey varsa, o İslamdan çalınmıştır, Allah'a benzer bir tanrı varsa o da İnsanların yozlaştırdığı Allah'dır" diyorsun. Yukarıda yazdığın tonla yazının özeti bu.

Dayanak? Kuran/İslam. Kanıt? Kuran/islam. Yani, bozacının şahidi, yine bozacını kendisi. Şıracı bile değil.

Tutturmuşsun, "bir tane tanrıların büyüğü vardır, o da Allah'dır" deyip duruyorsun. Tanrıçaları nereye koyuyorsun? İnkar mı ediyorsun? Tarihte her milletin bir baba tanrısı bir de ayrıca ana tanrıçası vardı. Birisi erkek, diğeri kadındı. Allah bunlardan hangisiydi? Ayrıca hangi milletin ana tanrısıydı? Hepsinin mi? Birbirlerine hiç benzemeyenler ne olacak? "Dini ritüellerin birbirine benzemesi normaldir" diyorsun; pekiyi o dini rituellerin sebepleri ne olacak? O ritueller rastgele midir? Ortaya çıkış hikayeleri yok mudur mitolojide? O ortaya çıkış sebepleri ne olacak? Hepsini uydurmuşlar değil mi? Allah'ın dinini bozmuşlar? kanıtın ne? Kuran. Yani bozacının kendisi. Boşu boşuna bir sürü yazı yazmana gerek yok. İçi boş çünkü.

Yazdıklarını belki ouyan vardır ama senin müşterilerin cahildir, gözüyle okur, kanıt aramaz, sen yeter ki, "İslam gerçek dindir" de, o ona yeter ve sana "Allah razı olsun" der. O yüzden, yazdıklarının hepsi boşuna.

Ben burada arkeolojik kanıtlar, ansiklopedik ispatlar veriyorum, boş laf üretmiyorum. Sen de diyorsun ki; "Aman bunları okuyup da müşterilerim dinden çıkmasın". Hiç merak etme, ben yüzbin tane de kanıt göstersem senin müşterilerin benim yazdıklarımı okumaz, okusa da senin yazılarını okuduğu gibi gözüyle okur. Dolayısıyla hiç birisi dinden çıkmaz korkma. Senin desteksiz, İslam kaynaklı, bozacı şahitli iki kelimen onlara yeter de artar bile. Onu da bırak, iki cümlelik palavra sıksan, o bile benim yüzbin tane bilimsel kanıtımdan daha kıymetlidir onlar için. O yüzden boşuna fazladan kendini yorma.

Ama bu semavi dinlerin paganizmden köken aldığı gerçeğini değiştirmez.

Değiştirir Cadı, şu şekilde:

-- Bende bir tane, 1977 model Murat 124 marka otomobil var. O bütün otomobillerin anasıdır. Bu günkü otomobillerdeki onunkine benzeyen bütün aksamlar ondan çalıntıdır. En eski otomobillerdeki aksamlar bile ondan çalıntıdır.

-- Arkadaşım, 1930 model otomobilin aksamları nasıl senin 1977 model arabandan çalıntı olur?

-- Şöyle anlatayım; İtalyanlar 1914 yılında şimdikiler de dahil olmak üzere, tüm zamanların en teknolojik otomobilini yaptılar. O otomobil bu günkü benim 1977 model Murat 124 arabamın tıpatıp aynısıydı.

-- Hadi yaa?

-- Tabii. Daha sonra bir takım çıkar çevreleri o otomobilin orasını burasını değiştirdiler ve başka türlü otomobiller çıkmaya başladı. Sonra, İtalyanlar 1935 yılında bu teknoloji harikası Murat 124 'ü tekrardan ürettiler. Sonra çıkar çevreleri o arabanın da orasını burasını yeniden değiştirdi.

-- İspatı?

-- Bana o arabayı satan adam bir kağıt verdi, o kağıtda yazıyor.

-- Ama o dönemin tarihi belgelerinde senin bahsettiğin arabadan hiç bahsedilmiyor.

-- Diyorum ya işte, orasını burasını değiştirdiler de ondan. O gördüğün antika arabalar aslında Murat 124'dü.

-- Yahu senin araba esas o antika arabaların taklidi. Onlarda direksiyon, fren, gaz pedalı, kelebek camı, şanzıman, defransiyel olmasaydı seninkinde olur muydu?

-- O dediklerinin hepsi 1914 yılında çıkan Murat 124'de vardı. O antika arabalar ondan bakıp aynısını yaptılar.

-- İspat?

-- O dediğim kağıtda yazıyor.

-- Başka?

-- O dediğim kağıtda yazıyor.

-- İyi tamam anladık.

-- O dediğim kağıtda yazıyor.

-- Haydi sana iyi günler.

-- O dediğim kağıtda yazıyor, dedik ya! Daha ne konuşup duruyorsun? Arabanın sahibinden iyi mi bileceksin.

Herkese saygılar, sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

notamatik;

Bilinen Turan Dursun zırvalarını tekrarlayınca hiç bir şey ispatlanmış olmuyor.

Kaldı ki temeldeki tezi Turan Dursun kendikendine çökerttiği gibi sizde kendiniz çökertiyorsunuz.

Allah kelimesinin Ay Tanrısından (sin) devşirildiğini söylerken birden bire bunun adının anılmadığı dönemlerde Allah kelimesinin köklerine rastlanıyor.

Bu durumda ne oluyor, Allah o zaman da bu tanrı veya tanrıçalardan devşirilmiştir oluyor.

Peki kanıt nerede?

Hem beni yanlış bulup hemde temelde aynı şeyleri söylüyor olmanız aslında kafanızın karısıklığını ön yargılarınız ile bastırmak istediğinizin bir göstergesi.

Durum özü şu; ben de tarihte tanrı vasfı verilmişlerin aslında Allah olduğunu söylüyorum, sizde Allah ın bu tanrı vasfı verilmişlerden devşirildiğini söylüyoruz.Bu durumda bana Kuran referans aldığımı söylerken siz de ister istemez Kuran ı doğruluyorsunuz..Ama doğrulamadım diyorsunuz..

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu..

Sizin onun bunun dedikodularını dillendirmeyi bilimsel bilgi zannetmeniz önyargılarınızın oluşmasına sebebiyet veriyor.

Sonra bunları tekrarlayarak sanki bana ve benim gibi düşünenlere karşı bir şeyler üretmiş hissine kapılıyorsunuz

İlk önce şuradan başlayabilirsiniz: Dinlerin Kökeni

Önyargılarınızı kırmak veya yok etmek gibi bir amacım yok, ama nakaratlarınızı tekrarlamamanız için bunları bir kenara bırakmalısınız.

Ancak o zaman bilimsel manada bir tartışma yapılabilir..

Yok ben bırakmam, bırakamam diyorsanız, ki zaten ilk baştan sizde amentünüzü yüksek sesle okumuşsunuz, konuşmanın veya tartışmanın hiç bir anlamı yok.

Bir inanır olarak Kuran ın verilerine referans alıp, bu verileri tarihsel bilgilerle müşterekleştirdiğimde şıracı konumunda kalacaksam, bunun anlamı şudur:

Sen ne dersen de ben kulaklarımı kapadım, senin söylediklerini dinleyemeceğim, amentümü yüksek sesle söyleceğimdir..

Buyrun o zaman yüksek sesle bağırın..Tekrarlayın aynı şeyleri..Belki müşterilerinizi ve kendinizi bu şekilde ikna edebilirsiniz..

tarihinde Paradigmax tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşım, Türkçe'de "dişi İlah" diye bir kelime yoktur. Sizi o ilahiyat fakultesinde Araplaştırıken, Türkçe'yi unutturmuşlar. Senin demek istediğin şeyin Türkçe'deki karşılığı "tanrıça"dır, "dişi ilah" değil.

Türkçe'de "İlahe" diye bir kelime de yoktur.

Eğer "la ilahe" derken, ilah demek olsaydı, "la ilah" derdiniz, "la ilahe" değil.

Ayrıca, "la ilah" deseydiniz bile, bir şey değişmeyecekti. O yüzden itirazların boşuna. Çünkü, "İlah" da tanrıça demektir.

Sebebini aşağıdaki diğer cevaplarımda okursun bir zahmet.

Hepinize Saygılar, sevgiler ve yanıt yazan tüm arkadaşlar çok teşekkürler.

Değerli 'Notamatik' Kardeş,

Yazdığın cevabi yazıdan Arapça bilmediğin (yani Arapça kelimelerin Türkçe'deki karşılığını bilmediğin) anlaşılıyor...Yazık ki Arapça'yı yüzünden de okumayı bilmediğini belli ediyorsun...

Dişi İlah demek Tanrıça anlamına gelir zaten...Dişi Tanrı da İlahe anlamına gelir...

Eğer "la ilahe" derken, ilah demek olsaydı, "la ilah" derdiniz, "la ilahe" değil....

Bu yukarıdaki cümlen ise ömre bedel denecek cinsten....(Lütfen ama lütfen "Arapça'da La İlah denilebilir mi?" diye bir soruver...)

Peki ama bu kadar konuya bilgisiz bir insan nasıl olur da bu kadar uzun bir makale yazar...

bu kadar hacimli çalışmanı izah edebilecek bir seçenek geriye kalıyor...

O da intihal....

İntihal'in ne demek olduğunu da bir gün öğrenirsin...

Selametle kal...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu yukarıdaki cümlen ise ömre bedel denecek cinsten....(Lütfen ama lütfen "Arapça'da La İlah denilebilir mi?" diye bir soruver...)

Bu hatalar normaldir, olabilir.

Böyle bir hata olması, yazılanların tümünün yanlış olduğu anlamına gelmez.

Allah kelimesinin kökeni konusunda çeşitli tezler vardır ki bunu da onlardan biri olarak değerlendirmek gerekir. İlla başlık yazısını doğru kabul etmek gerekmiyor.

Siz Allah sözcüğünün bütünüyle özel isim olduğuna, bir kökten türemediğine inanırsınız. başkaları da lah ya da ilah kökünden türediğine inanır.

Doğrusu Arapçadaki yaratıcı tanrının sözlük karşılığının Allah olmasıdır.

Araplar putperestken de dünyayı, insanları kim yarattı? sorusuna Allah derken; kalkıp da onlara "Bundan sonra yaratıcı tanrıya Yehova diyeceksiniz." ya da "Rahman diyeceksiniz." diye dayatılamazdı.

Yanlış olan Adem'den itibaren eski peygamberlerin, eski toplumların da Allah dediği iddiasıdır.

Kur'an'da eskilerin masallarını anlatırken "YHWH Musa'ya dedi ki;" şeklinde anlatamazdı herhalde değil mi?

Tabi ki "Allah dedi ki;" diye yazılacaktı.

Bu yanlış şartlanma yüzünden Arap olmayan toplumlara da Allah ismi dayatılmaya çalışılır. Tanrı diyen insana gayrimüslim gözüyle bakılır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ebuhureyre Arkadaşım,

"La ilah" dediysek o kadarını da sen anla yahu. Defalarca yazdım, ilk iletimde de yazdım, sonrakilerde de yazdım. Ben bir araştırmacıyım ve İslamdan sonrasını değil, İslamdan 2000-3000 yıl öncesini araştırıyorum. Dolayısıyla Arapça benim nazarımda bir dil bile değildir ki ben onun dil bilgisi kurallarını takayım.

Eğer ben İslamdan sonrası ile ilgili bir iddiada bulunsaydım, o zaman Arapça'yı da, onun dil bilgisi kurallarını da takmak zorunda kalacaktım ve o zaman "la ilah" deseydim sen haklı olacaktın.

"La ilah" denmez" diyorsun. Arapça da, Nebati dili de, İbranice'nin birer lehçesidirler. Arapça "cahilin icad ettiği İbranice'dir". Yani İbranice'nin cahilcesidir. Eğer Arapçanın başladığı zamanda, o zamanki cahiller "La ilah" deselerdi, sen şimdi "la ilah" demek zorunda kalacaktın. Arapçada "la İlah" denir olacaktı. Benim demek istediğim şey bu. O kadarını da sen anla dediğim şey de bu.

Ben Arapça bilmiyorum. İki kelimenin manasını öğreneceğim diye olduğu gibi bütün Arapçayı bilmem de gerekmiyor. Bunun da ötesinde, tekrar unutmayasın diye yine söyleyeyim. Arapçayı takmıyorum bile. Umurumda bile değil. Benim için esas olan Arapça'nın da aslı olan İbranice ve ondan da önemli olan, İbranice'nin de kökünün dayandığı Sümer, Babil, Akad ve Asur dilleridir. Yani, bir kelimenin aslını Babil'cede veya Sümer dilinde filan bulursam, İbranice'yi de takmam, onun dilbilgisini de takmam, İbranice de ne nasıl söylenir onu da takmam. Çünkü kelimenin aslına bakarım, ondan sonrakilerin ne şekilde kullandığından çok buna önem veririm. Anladın mı şimdi söylediklerimi?

Sen de kalkmışsın, Arapça'dan 2500 yıl öncesini araştıran adama şimdiki Arapça'yı dayatmaya çalışıyorsun. Bana ne o cahil neyi nasıl söylüyorsa? Ben neyin nereden geldiğine bakarım, kimin neyi nasıl söylediğine değil.

Sana tekrar söylüyorum ki aynı şeyleri bana tekrarlama. O dömeki cahil "la ilah" deseydi, sen de şu anda "la ilah" diyor olacaktın. Denmez filan diyemezdin.

Ayrıca defalarca anlattım. O cahil Arap "La ilah il Allah" deseydi de, veya "La ilah-ı il Allah" deseydi de, veya tıpkı "Allah-u ekber" derken söylediği gibi, veya "Allah-u teala" derken söylediği gibi "La ilah-u il Allah" deseydi dahi veya şimdi söylediği gibi "La ilahe il Allah" deseydi bile, sonuç değişmeyecekti. Çünkü o dilin anası olan İbraniceye baktığında, o kelimenin kökü "eloh". Ve bu da dişil bir kelimedir. Yani öyle de çevirsen, böyle de çevirsen sonuç yine tanrıça, yine tanrıça.

Bununla da yetinme. Eloh'un da kökü Ella. Ella kelimesi bu gün hala İbranice'de kullanılıyor ve onun da sözlükteki manası yine "tanrıçaaaaaa".

Bununla da yetinme. Bu kelime aslan Babil kökenlidir. Ella kelimesinin Babilce'deki karşılığı yine "tanrıça". Ellaaaaaaa diye bağırırsan, tanrıçaaaaaa diye bağırmış olursun. Şimdi anladın mı beni?

"Alla" dersen yine tanrıça. Sadece lehçe farkı var. Allah dersen yine tanrıça, yine sadece lehçe farkı var.

Umarım beni artık anlamışsındır da, bundan böyle Arapça diye tutturmazsın. O dil benim gözümde çöptür çöp. Daha dünkü dil. İlkel dil, Çocuk dili. Cehalet dili. İbranicenin cahilcesi.

Başka sorun varsa seve seve cevaplarım ama lütfen Arapça dersi vermeye çalışma. Luzumsuz gördüğün gibi.

Paradigmax,

Şimdi de Turan Dursun diye mi tutturdun? Hayatımda Turan Dursun'un tek bir kitabını bile okumadım. Sitesine de üye olmadım. Hakkında tek duyduğum şey, İslamın aksine kitaplar yazdığı için failleri de bulunmayacak şekilde katledildiği.(Bence bizzat devlet tarafından öldürülmüştür ve faillerin yakalanmama sebebi budur.).

Son olarak onun hakkında bildiğim diğer şey, "Al-İlah" adında bir Ay tanrıçası olduğunu ve Allah kelimesinin bundan türediğini söylemiş olmasıdır. Benim tezim ise tam tersine, bunu reddediyor.

Ben,

Al=Tanrı

Lah=ça

Al+Lah=Tanrıça

diyorum ve bunu da daha önce söyleyene hiç rastlamadım.

Diğer söylediklerine de cevap yazmaya gerek görmüyorum çünkü söylediklerinin hepsi, belgesiz, kanıtsız. Kanıt diye bana bozacının söylediklerini getiriyorsun. Kuranı kanıt diye bir ateiste gösteremezsin. Çünkü Kuran bilimin gözünde bir paçavradan ibaretttir. Sen hiç hayatında Kuran'ın söylediklerini kanıt fösteren bir bilimsel makale gördün mü? Görmediysen bana da gösterme. Gördüysen, o bilimsel makaleyi bana da göster.

Saygılar, sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...