Jump to content

Bunuda açıklayın bakalım bilimle?


Recommended Posts

Onlara niye sinirlenecekmişim, umrumda bile değiller. Gerektiğinde kafa bulur geçerim. Benim kızıdığım bunları ciddiye alıp sanki çok önemli şeyler söylemişler gibi cevap vermek. Adamlarda utanma o kadar az ki birde bilimsel cevap bekliyorlar. Bazılarımızın bunları "en kötü" addetmesi ve bunlardan olmazsak iyi, iyiyiz iyi demesi beni çileden çıkartıyor. Bu soluk alan ve sıçanları baz alacaksak işimiz var. Aha buna kızıyorum işte, yoksa bu geri zekalılara sadece ağzımla gülmüyorum. Küfür meselesi ise bence çok pratik bir çözüm, malum pragmatik hatta postpragmatik devirde yaşıyoruz; öyle ahlak falan diye kendimi sıkmaya niyetim yok. Bunların tüm dünyası miğdemi bulandırıyor artık, tiskiniyorum anlıyor musun, tiskiniyorum.

Manyak rahatladım yalnız...

Beğenmeyip geçemiyoruz da, hiç bir insanı kurtarmaya değer de görmüyoruz...

Salaklardan şikayet edip duruyoruz, ama hiç bir salağı alttan alıp adam etmeye çalışmıyoruz...

Öylece oturmuş dört duvarımızda, ona buna söyleniyoruz...

Zaten hepimizin en yakınları da bu halde değil mi... Bu hikayeyi anama anlatsam aynen bu arkadaş gibi heyecandan bayılır... Şimdi anamı kayırıp da bu vatandaşa hakaret etmek haksızlık değil mi?

Off ya, şu kıyamet varya kıyamet, n'olur düşünce özgürlüğü devrimi olsun...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 170
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Tebliğci mi olalım güzel kardeşim? Beyin diye bir organ edinmişiz, nasıl oldu bilmiyorum ama olmuş işte. Tek ihtiyaç onu verimli kullanmayı öğrenmek, öğrenmek istemeyeni dövecek miyiz yani? O da öğrenmesin, ne yapalım? Hemi belki onlar haklıdır. Düşünce özgürlüğü ne zamandır birilerine bir şey öğretmek oldu? Bu aynı müslümanların HOŞGÖRÜSÜ gibi bir şey anlaşılan. Birileri başkalarını cehennemde yanmaktan kurtarmaya çalışıyor, başkaları birilerini eğitmenin derdinde. Olmaz, tutarlı olalım. Düşünme özgürlüğü ayağına yatıp düşünmeyi öğrenemediğimizi ifşa etmeyelim bari. Devrimi depremle karıştırmayalım bir de; devrim olmaz yapılır. Gökten üç kaplumbağanın gelip devrim oldu, herkes çıksın demesini mi bekliyorsunuz acaba? İnsan kurtarma ne yahu, Neo come back. Harbi allaha inanasım geliyor bunları gördükçe.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tebliğci mi olalım güzel kardeşim? Beyin diye bir organ edinmişiz, nasıl oldu bilmiyorum ama olmuş işte. Tek ihtiyaç onu verimli kullanmayı öğrenmek, öğrenmek istemeyeni dövecek miyiz yani? O da öğrenmesin, ne yapalım? Hemi belki onlar haklıdır. Düşünce özgürlüğü ne zamandır birilerine bir şey öğretmek oldu? Bu aynı müslümanların HOŞGÖRÜSÜ gibi bir şey anlaşılan. Birileri başkalarını cehennemde yanmaktan kurtarmaya çalışıyor, başkaları birilerini eğitmenin derdinde. Olmaz, tutarlı olalım. Düşünme özgürlüğü ayağına yatıp düşünmeyi öğrenemediğimizi ifşa etmeyelim bari. Devrimi depremle karıştırmayalım bir de; devrim olmaz yapılır. Gökten üç kaplumbağanın gelip devrim oldu, herkes çıksın demesini mi bekliyorsunuz acaba? İnsan kurtarma ne yahu, Neo come back. Harbi allaha inanasım geliyor bunları gördükçe.

Evet haklısın, ne halimiz varsa görelim / görün / görsünler... :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet haklısın, ne halimiz varsa görelim / görün / görsünler... :)

Misyoner kişilikli arkadaşım kafa bulma konusunda acayip tecrübeliyim; istersen şansını zorlama. Daha önce yazdığın zırvalıkları okumak istemiyorum ayrıca ama bana yazmış olduğun yanıttan anladığım daha önce hiç düşünme tecrüben olmadığı, banane olmasın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Misyoner kişilikli arkadaşım kafa bulma konusunda acayip tecrübeliyim; istersen şansını zorlama. Daha önce yazdığın zırvalıkları okumak istemiyorum ayrıca ama bana yazmış olduğun yanıttan anladığım daha önce hiç düşünme tecrüben olmadığı, banane olmasın.

Kafa bulma konusunda ben acayip tecrübesizimdir. İstersen sen de şansını zorlama, çünkü benle harika kafa bulursun... Daha doğrusu, bi iş yaptım sanarsın sonra...

Daha önce yazdıklarım neden zırva olsun ki, sana yazmış olduğum yanıt senin daha önce hiç böyle tipleri görmemiş gibi haline ithafendi...

Benim düşünme yeteneğimin olmaması "sanane" olabilir, ama senin düşünme yeteneğin olmasa ben "banane" demem.

Çünkü senin gibi ve de bahse konu başlık sahibi vatandaş gibi insanlar etrafımda çember oluşturmuş durumda... Onlara gülümseyip geçerken sırf tanımıyorum diye birine vurup kaçmak bana pek mantıklı gelmedi. Bunu dile getirmek istemiştim....

Üstelik ilk yazım da tamamen bir özeleştiriydi, çünkü "biz" öznesini kullanarak yazmıştım...

Falan filan...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kafa bulma konusunda ben acayip tecrübesizimdir. İstersen sen de şansını zorlama, çünkü benle harika kafa bulursun... Daha doğrusu, bi iş yaptım sanarsın sonra...

Daha önce yazdıklarım neden zırva olsun ki, sana yazmış olduğum yanıt senin daha önce hiç böyle tipleri görmemiş gibi haline ithafendi...

Benim düşünme yeteneğimin olmaması "sanane" olabilir, ama senin düşünme yeteneğin olmasa ben "banane" demem.

Çünkü senin gibi ve de bahse konu başlık sahibi vatandaş gibi insanlar etrafımda çember oluşturmuş durumda... Onlara gülümseyip geçerken sırf tanımıyorum diye birine vurup kaçmak bana pek mantıklı gelmedi. Bunu dile getirmek istemiştim....

Üstelik ilk yazım da tamamen bir özeleştiriydi, çünkü "biz" öznesini kullanarak yazmıştım...

Falan filan...

Çok duygusal birisin, hemen ağlamaya başlamışsın. Özeleştiri biz diye nasıl yapılıyor onu bir türlü anlamadım, topluluk halinde mi düşünüyorsun, aynı kaynağa kablolarla mı bağlantı yapıp gerçekleştiriyorsunuz bunu? Son moda kendini acındırma yollu savunma mekanizman hayranlık uyandırıcı ayrıca. Gerçi başlangıçta birisin dedim ama toplu halde özeleştiri yapabildiğinize göre başka bir zamir kullansaymışım keşke tam burada. Her türlü kavramı kendi potanızda eritme konusundaki başarınıza hayranım ama bunu ancak küçük çocuklara yutturabilirsiniz sayın şakirt arkadaşım. Yoksa müderris arkadaşım mı deseydim?

Ben o kadar mülayimim ki

Herkeşleri keşleri keşleri çok severim

Ben o kadar mülayimim ki

Kimse anlamıyor beni

Garibanım

Şarkısı seni anlatıyor de mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başlık hem eğlenceli hem de düşündürücü.. Eğlenceli kısmı bazı arkadaşların gülümseten iğnelemeleri ile ödüllendirilmiş zaten.

Ama arkadaşımızın naif anlatımıyla ortaya çıkan bir gerçeklik var ve bu hiç de küçümsenmeyecek

denli yaygın: İnsanların doğaüstü güçlere olan tutkulu inançları..

Çocukluğumda yaz tatillerinin en güzel yanı amcalarımın yanına, köye kaçmaktı. Ergenlik dönemlerimde de bu değişmedi. Sadece ilgi alanım, akranlarımla dağ bayır gezmenin keyfi yerine traktör kullanma tutkusuna döndü.

Kasabamıza bile elektiriğin gelmesi 70'li yılların başına denk düştüğü için küçük köyümüze hiç uğramamıştı doğal olarak. Akşamları en büyük eğlencemiz büyüklerimizin gaz lambası altında anlatıkları ve başlarından geçtiğine bize inandırdıkları cin-peri masallarıydı. Özellikle bir bölge ile ilgili çok hikaye anlatılırdı. Eski, yıkık bir yapıdan esinlenerek o bölgeye Ağıl'ın oarası derlerdi.

En korkunç hikaye ise bizden oldukça büyük olan hala oğlumuzun anlattığı idi. Bir gece komşu köyden atıyla gelirken Ağıl'ın yakınlarında küçük bir keçi yavrusu görmüş. Atından inip yavruyu kucağına almış ve “sen kimin sürüsünden kaldın yavrucuğum” diyerek başını okşamış. Birden keçi yavrusu dile gelip korkutan bir sesle “ yavrunun böyle dişleri var mıydı” demiş. Tabi onu kucağından atıp atını bile orda bırakıp koşa koşa köye kendini zor atmış.

İşte burada yani Ağıl'da başıma gelenleri bu eğlendirici başlıkta paylaşmazsam kendimi suçlu hissederim:

Harman zamanıydı ve ben traktörle biçerdöverlerin son hasadını almak için geceyarısı Ağıl'a gittim. Bir ambar buğdayı römorka boşaltan biçerdöver tekrar kesime dönünce ikinci ambarı beklerken römorktaki buğdayın üzerinde uyumuşum.

Beni uyandıran pis koku mu yoksa tüylerimi diken diken eden homurtu mu oldu bilemiyorum. Ama bir an gözlerimi açtığımda gördüğüm korkunç dişleri olan, kocaman burun deliklerinden buharlar çıkartan ve gözleri olmayan boynuzlu bir hilkat garibesi idi. Korkuyla gözlerimi tekrar yumdum ve bildiğim duaları okumaya çalıştım. Ancak biçerdöver tekrar geldiğinde doğrulabildim yattığım yerden. Henüz 13-14 yaşlarındaydım. Ne kadar korktuğumu hala hatırlarım.

Ne o akşam ne de daha sonra hiç kimseye anlatmadım başıma gelenleri. İnanılmaz bir şeydi. Ergenlik dönemleri geçti. Sosyalist düşüncelerle tanıştım, mateyalizmi ve açtığı yeni ufukları öğrendim ama o görüntü hiç aklımdan çıkmadı. O lanet görüntü ne zaman doğa üstü hiçbirşeyin olmadığını düşünsem karşıma çıkıp yalanladı beni.

Ta ki yıllar sonra ünv. 2 sınıftayken kasabaya yaptığım ziyarete kadar. Çocukluk arkadaşlarımdan birinin bakkal dükkanında anıları tazelerken bizim köyün korucusu bakkala girdi. O beni tanımayınca kendimi tanıttım ve hal hatır sordum.

Sonrasındaki diyalog aşağıdaki gibi gelişti:

-Yahu kocaman adam olmuşsun. Seni en son gördüğümde römorkun üstünde uyuyordun. O zamanlar cılız bir çocuktun .

Ben:

- ??

- Ağıl'ın orda römorkta uyuyormuşsun ben seni farketmedim. Kimse var mı diye yaklaşınca atım römorktaki buğdaya uzandı ve o arada seni gördüm, uyuyordun korkmayasın diye atın gemini çekip uzaklaştım. Sonra bir daha görmedim seni.....

7 yıl sonra geceleri aklıma gelip beni uyutmayan o çirkin mahlukatın atın kafasının alt taraftan görünmesi olduğunu öğrenmiştim işte.

Bu kadar basit ve yalındı gerçek...

Onun için o söyleyen arkadaşa katılıyorum:

Kedidir, kedi...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başlığı açan kişi aslında yenilgiyi kabullenmiş.

Başlıkta ne demek istiyor:

herşeyi açıkladınız bilimle. Ama elimde bi koz kaldı hadi onuda açıklasanınıza.

Benim inancım bilinmezin arkasında saklı. hepsini aydınlattınız hadi bunuda açıklasanınıza.

Durumun çok kötü birader.

Perişan olmuş bir boksör gibi. Beni geberttin ama hadi bi daha vursana. vuramanki der gibi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çok duygusal birisin, hemen ağlamaya başlamışsın. Özeleştiri biz diye nasıl yapılıyor onu bir türlü anlamadım, topluluk halinde mi düşünüyorsun, aynı kaynağa kablolarla mı bağlantı yapıp gerçekleştiriyorsunuz bunu? Son moda kendini acındırma yollu savunma mekanizman hayranlık uyandırıcı ayrıca. Gerçi başlangıçta birisin dedim ama toplu halde özeleştiri yapabildiğinize göre başka bir zamir kullansaymışım keşke tam burada. Her türlü kavramı kendi potanızda eritme konusundaki başarınıza hayranım ama bunu ancak küçük çocuklara yutturabilirsiniz sayın şakirt arkadaşım. Yoksa müderris arkadaşım mı deseydim?

Ben o kadar mülayimim ki

Herkeşleri keşleri keşleri çok severim

Ben o kadar mülayimim ki

Kimse anlamıyor beni

Garibanım

Şarkısı seni anlatıyor de mi?

Bizim şarkımız olsun, varsa linki isterim... Senin bestense senin sesinden dinlemek isterim...

Garibanım...

(Biz = sen ve ben)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bizim şarkımız olsun, varsa linki isterim... Senin bestense senin sesinden dinlemek isterim...

Garibanım...

(Biz = sen ve ben)

Hiçbir şeyi tek başına başaramayacaksın değil mi, cemaatçi kardeşim? Milleti de böyle mi kafalıyorsunuz? Üç kuruşluk cinasla adam keklemek alışkanlık haline geldi sanırım. Ayrıca sadece güftesini yazdım oraya hemen melodisi aklına düştü galiba. Bunları sen mi yarattın allam, bu mu kudretin? Yanına geliyorum, kesecem bitarafını.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hiçbir şeyi tek başına başaramayacaksın değil mi, cemaatçi kardeşim? Milleti de böyle mi kafalıyorsunuz? Üç kuruşluk cinasla adam keklemek alışkanlık haline geldi sanırım. Ayrıca sadece güftesini yazdım oraya hemen melodisi aklına düştü galiba. Bunları sen mi yarattın allam, bu mu kudretin? Yanına geliyorum, kesecem bitarafını.

Gestep, abartma, o kadar da değil...

3-5 muhabbet yapalım dedik, ben de sana uydum formatı kaydırdık...

Az bi susalım da millet kızmasın...

Relax :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Iste böyleee,

Birkere daha yazmistim sanirim.

Aralari 5 km olan köyün birinden ciktik digerine gidiyoruz.

Ben 10 yaslarindayim ablamsa 20 yaslarinda.

Yolu yari edene kadar hertafaf dümdüzdü,yolu yarilamaya baslayinda yol gittikce cukura düsüyordu,etrafda agacliydi,havada aksam üstü gün batmis,etrafhafifden kararmaya baslamisti.

Bizde hizli hizli yürüyoruz.

Bogaza yaklastik 100-200 m geriden bir kuzu melemesi gelmeye basladi,derken meleme gittikce siklasti,sanki kuzu bize yetismek istiyordu.

Ben korkmaya basladim,ama ablama söylemiyorum korkumu.

Abla dedim arkamizdan kuzu sesi geliyor bekliyelimde kuzu gelsinde onuda köye götürelim dedim ama,kuzu olduguna ben bile inanmamistim.Bakacaktim ablam ne diyecekti.

Ve ablam dediki,yürü len ne kuzusu cabuk su kavaklikli dört yol agzini bir an önce gecelim deyince ben dahada korktup.

Ama corabindaki karadeniz kamasina güveniyordum.Onlarin ucu cok sivri olur,azicik dürtmeyle dibine kadar girer.

Kuzunun ayak sesleride gelmeye basladi,gittikce yaklasiyordu ,dört yol agzinigectik,kavakliklar seyrelmeye basladi,ama kuzu hala pesimizde,biz var gücümüzle yol aliyoruz.

Derken birde baktik bize dogru gelen bir atli görünce ,küzünün sesi kesildi. Ama biz o korkuyla yola devam ettik.

Ayni yol üzerinde,gittigimiz köyden bir kis günü geri dönüyorum.kavaklarla örtülü dörtyol agzini gecip dümdüz arazide olan yola tek basima Türkü söyleyerek ilerliyorum.Ortalama sabah saat on siralari,her taraf günlük güneslik.Yerlerse bembeyaz.

Birden sol yanimdan 200 m kadar ilerdeki kavak fidanligindan birses,Tolonbeg yarin SEHIRE gidecekmisin dedi.Fidanligin her tarafi görülüyor,kimse yok,saha baktim yok ,sola baktim kimse yok.Yoluma devam ettim.Yanlis duyabilirim deye.

Az sonra hey sana söylüyorum ,yarin sehire gidecekmisin deyince etrafima baktimki kimse yok,F 16 gibi bir gaz verdimki kendime,kosmuyordum UCUYORDUm.

Ayni köye bir baska yoldan gece yarisi gelirken ,köyünbasina yaklastim 100 m kadar sagtarafimdaki tarladan bir carsafli kadin cikti önümden gecip sol tarafimdaki mazarligin tas basamaklarindan tirmanip duvarin üstünden mezarliga atladi.

O zamanda cok korkmustum.

Kosarak gidip dedemin kapisini caldim.

Kapiyi acan dedem,USAGUM BU NE HALDUR, YUZUN OLMIS SABSARI.Durumu anlatinca ola euzu besmele cekmedunmi yola cikarken dedi.

Cektim deyincede,ola CINLERUN PASINA ISEMEYESUN dedi :-))))).

Dedimki aman dede dalga gecme,zatan cok korkmusum.

Hadi diyelim korktugumuz zaman vücüdun cikardigi bazi maddeler beyne etki edip bazi sesler vaya bazi sekiller görmesine neden oluyor.

Ama korku falan yok nese icinde sarki söyleyerek güpe gündüz senden gayri kimselerin o cevrelerde bulunmamasi yaninda,biri sana net birsekilde seslenirse,bunu gercekten cözemedim ,cözemiyorumda.

Falci memisemi sorsah acaba.

Hacicigim,bari bana inan:-)))).

Hacim hani Piramitlerde cinleri ariyan bir muhabir vardi Sadettin Teksoy.

Cinlerle fazla Muhatap olunca CININ biri teksoya söyle demis.

Sana bu son uyarimiz,

Gizli sirlarimizi acihlamaya devam edersen,senin anani belleriz demisler.

Sadettin Teksoyun son cin habari bu oldu.

Ondan sonra,birdaha cinlerin semtinden bülem gecmedi.

Kendisi hala yasiyor sorabilirsiniz.

Birkac cinin resmini bile cektiydi adam.

Hatta bir cin kiz Teksoya evlenme bile teklif etmisti.

Cinin seyi altindan bile olsa onunla yataga girilirmi acaba,cohda atasliymislar.

Teksoya sormah gerek, o cinlerle coh ugrastiydi.

Bülmem emme belkime cin gizlarla birseylerde yapmis olabüler.

Garidan gordugundan SENERYÖLER üretmisde olabüler.

Tolonbeg

tolonbey bunları yaşadın daha akıllanmadın hemi.kendi düşen ağlamaz.

hadi tolonbeyin kavaklıkdan güpegündüz duyduğu net sesede kulağınızı tıkayın bakalım.kandırmaya devam kendinizi haydi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

gestep bişeyden çakdığın yok konuyu bulandırma bari. :D

Hangi konuyu gül kokulu arkadaşım, ne konusu vardı. Gecenin bir vakti ağaç kesen cinlerden tırsan iki karı bir velet üç kişinin ödünün bokuna karışmasının bilimsel izahı başka nasıl yapılır. Sen altına sıçmıştın, bacaklarından süzülen bok suyu üzerindekinin çamaşırına akmıştı sonra kokudan gittiğiniz evden kovulmuştunuz değil mi? Bunun neresini açıklayalım, neden çakmak gerekiyor izah etmek için bu çok bilimsel konuyu? Termodinamik mi, izafiyet mi, kuantum mekaniği mi? Söyle hangisi. Aristo mantığımı, Descartes dualizmi mi, Berkeley halüsinasyonculuğu mu, Hegel diyalektiği mi, Marx diyalektik materyalizmi mi? Neresinden tutalım da bu bok kokusunu bilimsel yolla açıklayalım? Söyle bakalım ödlek herif.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başlığı açan kişi aslında yenilgiyi kabullenmiş.

Başlıkta ne demek istiyor:

herşeyi açıkladınız bilimle. Ama elimde bi koz kaldı hadi onuda açıklasanınıza.

Benim inancım bilinmezin arkasında saklı. hepsini aydınlattınız hadi bunuda açıklasanınıza.

Durumun çok kötü birader.

Perişan olmuş bir boksör gibi. Beni geberttin ama hadi bi daha vursana. vuramanki der gibi.

sınavda olduğumuz için herşey apaçık değil anca ölünce görebiceğiz.yalnız bu saptama sizin teorilerinize tuz ruhu döküyor kanımca :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hangi konuyu gül kokulu arkadaşım, ne konusu vardı. Gecenin bir vakti ağaç kesen cinlerden tırsan iki karı bir velet üç kişinin ödünün bokuna karışmasının bilimsel izahı başka nasıl yapılır. Sen altına sıçmıştın, bacaklarından süzülen bok suyu üzerindekinin çamaşırına akmıştı sonra kokudan gittiğiniz evden kovulmuştunuz değil mi? Bunun neresini açıklayalım, neden çakmak gerekiyor izah etmek için bu çok bilimsel konuyu? Termodinamik mi, izafiyet mi, kuantum mekaniği mi? Söyle hangisi. Aristo mantığımı, Descartes dualizmi mi, Berkeley halüsinasyonculuğu mu, Hegel diyalektiği mi, Marx diyalektik materyalizmi mi? Neresinden tutalım da bu bok kokusunu bilimsel yolla açıklayalım? Söyle bakalım ödlek herif.

velet dediğin ben oluyorum ve en fazla 3 yaşındayım benim korkuyla alakam yokki yılan önüme gelse tutmaya çalışırım.

evet görünmeyen diğer boyut varlığını açıklamaya dünyalı ilminizin yetmeyeceğinden bahsetmişdim bende zaten.

tarihinde Quadro tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...