Kuran'da Kıssadan Hisse

[bayşapka 0]

Kıssadan bir sonuç, bir değer çıkartmak halkımızca çok övülen, bilgece bir tutumdur.

Dindarlar da bazen dinlerindeki kıssalarla övünürler.

Bir kıssa örneği

Permatik:

Geçenlerde baktım, tıraş bıçağı kalmamış. Bir koşu bakkala gittim, bakkal amcaya tıraş bıçağı istediğimi söyledim.

Uzatılan çift bıçaklıyı beğenmedim, tek bıçaklı olsun dedim.

Tek bıçaklılarla aram iyidir. Uzun süre körelmezler, kolayca bıçak aralarında sakal tutup tıkanmazlar, daha ucuzdurlar.

On tane tek bıçaklı aldım. Bakkalın duvarında çalışan borucu da şakayla karışık bir tane istedi, bir tane de ona hediye ettim.

Eve gittim traş oldum, fakat nafile. Yüzüm traştan önceki haliyle aynı.

Bıçakları üreten firmaya da sinirlendim, satan bakkala da.

Fakat sonra düşündüm. Haydi dedim belki bu şanssızlıktır. Bir bıçak daha deneyelim.

İkinci bıçak resmen sinekkaydı yaptı.

Ondan sonra hiçbir bıçak da sakal kesmemezlik yapmadı.

Alınan ders:

Bir deneyi tekrar etmeden sonuca varma.

----------

Haydi bakalım siz de Kuran'dan güzel kıssalar bulun, hisseler çıkartalım.

Güzellik kriterleri:

Ateist olsun teist olsun herkesin yaşamda yararlanabileceği, hayat dersi veren kıssalar olacak.

[NOIR 0]

benim kurandan ilk edindiğim kıssadan hisse şu olmuştur.zaten ondan sonra hep bu mantıkla okudum kuranı .belki bu yüzden diğerlerinin gördüğü gözle bakamadım hiç ona.

bakara suresindeki yahudilerin kurban edecekleri inek kıssası vardır..yahudiler tanrıya adanacak hayvanın nasıl bir hayvan olduğunu musaya sorar dururlar .musa ilk bakta sadece sarı bir inek der.bunlar işi yokuşa sürerler iyide çok fazla sarı inek var bunun bir değişikliği olmalı derler.oda sürekli nitelikleri artıran bir özellik ekler .sonunda öyle bir hale gelir dünya yüzünde öyle bir ineği bulmak neredesyse imkansızlaşır.

bu kıssa bana çok fazla şeyi açıkladı diyebilirim.insanın obsesyon derecesinde seçici olduğu zaman işlerinin nası kendi eliyle zorlaşacağının delili gibi geldi.insan psikolojisi ile bire bir örtüşüyor.

[cuubbeli 0]

benim kurandan ilk edindiğim kıssadan hisse şu olmuştur.zaten ondan sonra hep bu mantıkla okudum kuranı .belki bu yüzden diğerlerinin gördüğü gözle bakamadım hiç ona.

bakara suresindeki yahudilerin kurban edecekleri inek kıssası vardır..yahudiler tanrıya adanacak hayvanın nasıl bir hayvan olduğunu musaya sorar dururlar .musa ilk bakta sadece sarı bir inek der.bunlar işi yokuşa sürerler iyide çok fazla sarı inek var bunun bir değişikliği olmalı derler.oda sürekli nitelikleri artıran bir özellik ekler .sonunda öyle bir hale gelir dünya yüzünde öyle bir ineği bulmak neredesyse imkansızlaşır.

bu kıssa bana çok fazla şeyi açıkladı diyebilirim.insanın obsesyon derecesinde seçici olduğu zaman işlerinin nası kendi eliyle zorlaşacağının delili gibi geldi.insan psikolojisi ile bire bir örtüşüyor.

Bu kıssayı nerden edindim dedin, bir daha düşün. Yiğidi öldür hakkını yeme bari..

[NOIR 0]

Bu kıssayı nerden edindim dedin, bir daha düşün. Yiğidi öldür hakkını yeme bari..

benim yeterli bulduğum ama senin yetersiz olduğu için önüne bir sürü adamın kitabını koyduğun kitaptan edindim.yiğidin hakkını yiyen senin giblerdir.

[mistikbalim 0]

kıssanın ucu kendisinede dokundu sanırım

ah bi artniyetsiz olabilse insan ah...

[bayşapka 0]

benim kurandan ilk edindiğim kıssadan hisse şu olmuştur.zaten ondan sonra hep bu mantıkla okudum kuranı .belki bu yüzden diğerlerinin gördüğü gözle bakamadım hiç ona.

bakara suresindeki yahudilerin kurban edecekleri inek kıssası vardır..yahudiler tanrıya adanacak hayvanın nasıl bir hayvan olduğunu musaya sorar dururlar .musa ilk bakta sadece sarı bir inek der.bunlar işi yokuşa sürerler iyide çok fazla sarı inek var bunun bir değişikliği olmalı derler.oda sürekli nitelikleri artıran bir özellik ekler .sonunda öyle bir hale gelir dünya yüzünde öyle bir ineği bulmak neredesyse imkansızlaşır.

bu kıssa bana çok fazla şeyi açıkladı diyebilirim.insanın obsesyon derecesinde seçici olduğu zaman işlerinin nası kendi eliyle zorlaşacağının delili gibi geldi.insan psikolojisi ile bire bir örtüşüyor.

Böyle bir yorum başta bana biraz zorlama gibi geldi, çünkü bu kitabı okuduğum tarihlerde (asi gençlik) kurban kesmenin saçmalığına, hikâyenin geçtiği ilkel ortama odaklanmaktan böyle bir yorum çıkartabilmem mümkün değildi. Şimdi düşünüyorum da evet, güzel bir çıkarım.

Dindarlık reklamı yapan arkadaşları da bekliyoruz, sus pus olmayın.

Ocak 23, 2010 tarihinde bayşapka tarafından düzenlendi

[Tanri 0]

Musa kıssasından sihirli bir asa edinmem gerektiğini,

Süleyman kıssasından işe gidip gelirken karıncalarla konuşmam gerektiğini,

Lut kıssasından milletin erkeklerine sarkmamam gerektiğini,

Ashabı kefh kıssasından istersem 300 yıl uyuyabileceğimi,

Nuh kıssasından gemi mühendisliği okumam gerektiğini,

İsa kıssasından , insanların babasız da doğabileceğini bu yüzden babası belli olmayan çocukların analarına kötü kadın muamelesi yapmamam gerektiğini,

Ad,semud ve benzeri kıssalardan, yanardağ,fay hattı yakınlarında yaşamamam gerektiğini

...

öğrendim.

[Paradigmax 0]

Geldi mi sana, o çekişme hikâyesinin haberi? Hani, o hasımlar, duvarı aşarak mihraba ulaşmışlardı.

Davûd'un yanına girmişlerdi de onlardan korkmuştu. "Korkma!" dediler, biz iki davacıyız.

Birimiz ötekinin hakkını çiğnedi. Şimdi sen, aramızda hak ile hükmet, adaletsizlik etme.

Bizi yolun denge noktasına ilet.

Şu benim kardeşimdir. Kendisinin doksan dokuz koyunu var.

Benimse bir tek koyunum var. Buna rağmen, onu da bana ver dedi ve tartışmada bana galip geldi.

Davûd dedi ki: Vallahi, senin bir tek koyununu kendi koyunlarına katmak istemekle sana zulmetmiş.

Zaten ortaklardan birçoğu birbiri aleyhine haksızlık ve zulme sapar.

İman edip hakka ve barışa yönelik işler yapanlar böyle değildir. Ama onlar da pek azdır.

Davûd, kendisini imtihan ettiğimizi düşündü; hemen Rabbinden af diledi; rükû ederek yerlere eğildi ve Allah'a yöneldi.

Sad/21-24

[berguzar 0]

Benim kuranda çıkardığım en ilginç hisse tufanla ilgili hisse. Tufan başlamadan Sodom ve Gomorenin yok oluşu ile ilgili. Musaya diyor ya Allah buradan ayrılın ve arkanıza dönüp bakmayın bile. Dönenler anında yok oluyor. Benim burdan çıkardığım hisse şu. Eğer Tanrıya inanıyorsan, herşeyden önce inanç güvenle ve sevmekle başlar. Sevdiğin kişilerin istekleri size ne ağır gelir, nede güvenilmez. İnandığın şeye güvenmiyorsan inanmıyorsun demektir.

Gerçi bir sürü var ama ilk aklıma gelenlerden biri budur.

[eflatun 0]

ozaman bir soru da ben sorayım. arkadaşın yazdığı kıssa ile sizin yazdığınız kıssalar arasındaki fark nedir? neden biri ihalidir, diğeri değildir?

süreniz 666 dk. kolay gelsin.

[berguzar 0]

Eflatun,

Kafayı karıştıran şu olsa gerek.İlahi mesaj deyince sanki insanın bilmediği, dünyada karşısına çıkmayacak büyülü/sihirli şeyler algılanıyor. Ama kuranın ilahi mesajı o değildir. Tanrı yeryüzüne insan çıkarmışsa bu insana da yeryüzü sahnesinde yeryüzü şartlarına uygun ilkeler sunar. Yani birebir yaşamla uyumlu ve örtüşür şeylerdir bunlar.

Her zaman şu tanımı yaparım, bir kez daha yapayım.

Kuran sırf elimizdeki yazılı metin değildir. Kuran=OKU'nandır.

Doğada/evrende gördüğün, algıladığın, farkına vardığın herşey ayettir, ilahi mesajdır.

Selamlar...

[MissSecret 0]

Doğada/evrende gördüğün, algıladığın, farkına vardığın herşey ayettir, ilahi mesajdır.

Selamlar...

Bu tanım kıme neye gore yapıldı..Hangı ınanca mensup kısıler bunu kabul edıyor? Kuran =doga/evren mı oluyor şimdi..

Doga-evren olayları ilahı mesaj dersenız..Depremlerde kı verılen mesajın acılımı nedir..?

Ocak 24, 2010 tarihinde MissSecret tarafından düzenlendi

[berguzar 0]

Kuran doğa/evren olmuyor. Vahiy bu olayları açıklayan, bilgiler ve bulgulardır. Bu kuranın kendi tanımıdır, yani vahyin tanımıdır. Vahiy insan algısı ve bilgisine ters düşemez. Bunu kavramak içinde insana akıl verilmiştir.

Depreme bilim ne diyorsa odur. Depremle yaratıcı bir mesaj vermez. Tekvine (Yaratıcının yasaları) göre tüm evren programlandığı gibi akışına devam ediyor.

[eflatun 0]

Eflatun,

Kafayı karıştıran şu olsa gerek.İlahi mesaj deyince sanki insanın bilmediği, dünyada karşısına çıkmayacak büyülü/sihirli şeyler algılanıyor. Ama kuranın ilahi mesajı o değildir. Tanrı yeryüzüne insan çıkarmışsa bu insana da yeryüzü sahnesinde yeryüzü şartlarına uygun ilkeler sunar. Yani birebir yaşamla uyumlu ve örtüşür şeylerdir bunlar.

Her zaman şu tanımı yaparım, bir kez daha yapayım.

Kuran sırf elimizdeki yazılı metin değildir. Kuran=OKU'nandır.

Doğada/evrende gördüğün, algıladığın, farkına vardığın herşey ayettir, ilahi mesajdır.

Selamlar...

sana dolaylı olarak kuranı ilahi kitap yapan farklılıkları sormuştum fakat kıssalardan devam etmeyi terchi etmişsin. nedense sizin bu kitabı ilahi görmenizdeki sebepler ne diye bir teiste sorduğumuzda senin yukarıdakine benzer kıvırtmalardan başka cevaplar duyamıyoruz. doğa evren kanunlar kuran allah vb kelimelerden kurulu cümlelerle geliyorsunuz karşımıza.

fakat siz bir ateiste neden inanmadığı konusunda sorular sorduğunuzda matematik hatasından tutun da kuranda dünyanın düz olduğuna kadar birçok çelişki ile cevaplandırılıyorsunuz.

eğer sağlıklı bir şekilde sizin cevaplarınızla bizim cevapsız kalan sorularımızı bir arada toplamayı başarabilirseniz ortada ilahi bir kitap değil de tamamen sizin hayal gücünüze göre şekillenen safsatalar topluluğu olduğunun farkına varacaksınız.

selamlar,sevgiler felan..

[berguzar 0]

O zaman şunu söyle eflatun.

Sen ilahi mesaj deyince ne anlıyorsun?

[eflatun 0]

O zaman şunu söyle eflatun.

Sen ilahi mesaj deyince ne anlıyorsun?

ben ilahi mesaja inanmıyorum. ilahi herhangi bişi olabileceğine de inanmıyorum.

eğer sen illa bir tanımlama istiyorsan sana ilahi mesajın olası ufak birkaç özelliğini söyleyeyim:

- ilahi mesaj 6 yaşındaki kızla nikah kıyan birine gelmeyecek kadar değerli bir mesajdır.

- ilahı mesajın içinde matematik hataları yoktur.

- ilahi mesajın içinde bilimle ters söylemler yoktur.

falan diye uzatılabilir.

Ocak 24, 2010 tarihinde eflatun tarafından düzenlendi

[berguzar 0]

Orada bu dediklerinin hiçbiri yok.

[eflatun 0]

Orada bu dediklerinin hiçbiri yok.

gayet açıklayıcı ve ikna edici konuşmuşsun. verdiğin örneklerle de savını desteklemen gerçekten inandırıcı olmuş. hep böyle devam et.