Jump to content

Bediüzzaman Mantığı. Anlamayanlar İçin...


Recommended Posts

Bak dinle hayatında bir kez olsun şu yazıyı düşmaca bakmadan anlamak için oku..

Hayatımdaki hiç ama hiç bir yazıyı düşmanlıkla okumadım, tıpkı hayran olduğum kişinin yazılarını nasıl olsa bu doğru söyler diyerek dostçada okumadığım gibi.

Bizler böyle yaptığımız için ateist olduk sizler yapmadığınız için beyniniz ölmüş.

Sen daha kısa pantalon ile gezerken biz bunları unutmuştuk.

Bak xislam burası işte tam kilit nokta.Burada havayı bir melaikeye benzetiyor demek hava bu melaike gibidir diyor..

Açıklama havaya dair..Radyoya değil dikkat ediyormusun?

O zaman durum çok daha vahim. Diyelimki bu havanın açıklaması: ""Bir melaike var, kırkbin başı var, her başında kırkbin dili var, her dilde kırkbin tesbihat yapıyor. 64 Tirilyon tesbihat aynı anda söylüyor.Demek kürre-i hava bu melaike gibidir.""

Buna, eyvah eyvah eyvah demekten başka yorum yapmayacağım.

Son cümlede havanın bu marifetine radyonun şahit olduğunu belirtmiş.

Yani yazıda radyoya dair tek açıklama onun allahın kudretinin bir cilvesi olduğu ve havanın muhteşem marifetine şahit olduğudur..

Geri kalan açıklama havaya dairdir havayı anlatır..

Yani bu yazı radyoda ki sesi açıklayan bir yazı değil..

Yani bu kapkaracahil sa it nursi radyo dalgalarının hareket etmesi için havaya ihtiyaç duymadığını bilmeyecek kadarmı cahildi demek istiyorsun. Bu sait i biz bukadar aşağılamamıştık.

Sen yanılıyormuşsun değil mi?

Izdırabını anlıyorum nurcu ama bu adamın peşinden gittiğin sürece tüm hayatın boyunca ezileceksin hemde ezdildiğini anlayacak beynin bile olmayacak.

Radyo bilbadehe kudret-i ilahiyenin bir cilvesidir ve o cilvenin kürre-i havaya umumca temsil eden bu gelen hadis-i şerifin meali gösteriyor, şöyle ki: Bir melaike var, kırkbin başı var, her başında kırkbin dili var, her dilde kırkbin tesbihat yapıyor. 64 Tirilyon tesbihat aynı anda söylüyor. (zır deli üşenmemiş saymış tek tek 64 trilyonu) Demek kürre-i hava bu melaike gibidir. Yani bu melaikenin tesbihatı adedince her kelimei tayyibe hava sayfasına yazıyor. Kürre-i hava diyor ki, bu hadis benden veya buna benzer memur meleklerden haber veriyor, külli bir şuurla yapılan bu iş yalnız tek bir zerrenin vazifesi ne bana yani kürre-i havaya ve ne de bütün eşyaya vermesi hiç bir ciheti imkanı yok, demek her yerde hazır nazır, ahadiyet cilvesiyle ve içinde ihatalı bir irade, muhit bir ilim bulunan bir kudret-i ezelliyenin cilvesidir. Buna milyonlar şahitlerden birisi radyodur.

Demek sait radyo dalgalarını havanın taşıdığını sanıyor, gülermisin ağlarmısın?

Demek sa it sözlerine radyoyu anlatır gibi başlıyor havayı anlatıyor sonrada radyoyu buna şahit gösteriyor, gülermisin ağlarmısın?

Adamın verdiği örneklere bak 64 tirilyon, kırk bin baş ve her başta kırk bin dil, bunlar neyi açıklıyormuş havayı, yer yüzünde tek bir tane daha bunun gibi bir deli yoktur ve olmayacaktırda bu numune.

Düşünün birde bu delinin peşinden gidenlerin nasıl insanlar olduğunu, ben koyunların bile bu adamın peşinden gideceğine ihtimal vermiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 172
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sa it nursi denen deli hakkında konuşurken ciddiyetmi istiyorsun.

Seninde söylediğin gibi rezil olmaya alışıksın.

Radyo bilbadehe kudret-i ilahiyenin bir cilvesidir ve o cilvenin kürre-i havaya umumca temsil eden bu gelen hadis-i şerifin meali gösteriyor, şöyle ki: Bir melaike var, kırkbin başı var, her başında kırkbin dili var, her dilde kırkbin tesbihat yapıyor. 64 Tirilyon tesbihat aynı anda söylüyor. (Üşenmemiş saymış deli) Demek kürre-i hava bu melaike gibidir. Yani bu melaikenin tesbihatı adedince her kelimei tayyibe hava sayfasına yazıyor. Kürre-i hava diyor ki, bu hadis benden veya buna benzer memur meleklerden haber veriyor, külli bir şuurla yapılan bu iş yalnız tek bir zerrenin vazifesi ne bana yani kürre-i havaya ve ne de bütün eşyaya vermesi hiç bir ciheti imkanı yok, demek her yerde hazır nazır, ahadiyet cilvesiyle ve içinde ihatalı bir irade, muhit bir ilim bulunan bir kudret-i ezelliyenin cilvesidir. Buna milyonlar şahitlerden birisi radyodur.

İşte sa it e göre radyonun açıklaması.

İnanabiliyormusunuz günümüzde bu deli karacahilin yolundan gidenler var onlara nurcu diyorlar.

adam kendini resmen peygamber sanıyormuş :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Said Nursi, yine o tarihte (kürt Teali Cemiyeti)ne girmiş, 1327 tarihinde (1911) yayınladığı bir kitabın gerekçesinde «Uyan ey Selahattini Eyyubi'nin torunları kürtler» diye kürtleri, Türkler aleyhine tahrike gayret etmiştir. (Güventürk, Nurculuğun İçyüzü, s.107). Mektubat adlı risalede, kendisinin Türk olmadığını, Türklük ile münasebetinin bulunmadığını, Türkiye'de kürt milleti diye ayrı millet mevcut olduğunu ileri sürerek memleketin birliğini bölücü hareket ve faaliyette bulunmaktan çekinmemiş ve (Türkçe kamet et diye benim gibi başka milletten olanlara teklif etmek hangi usuldendir. Evet hakiki Türkler pek hakiki dostane ve uhuvvetkarane münasebettar olduğum halde böyle sizin gibi frenk meşreblerin... Türkçülüğü ile hiç bir cihetle münasebetim yoktur. Nasıl bana teklif ediyorsunuz, hangi kanun ile eğer milyonlarla efradı bulunan ve binlerce seneden beri milliyetini ve lisanını unutmayan ve Türklerin hakiki bir vatandaşı ve eskiden beri cihat arkadaşı kürtlerin milliyetini kaldırıp onların dilini unutturduktan sonra belki bizim gibi ayrı unsurdan sayılanlara teklifiniz bir nevi usulü vahşiyane olur. Yoksa sırf keyfidir. Eşhasın keyfine tebaiyet edilmez ve etmeyiz) diye yazdığı görülmüştür «Mektubat...s.339». Yine Sait Nursi, o tarihte (Kürdistan Azmi Kavi) Cemiyetinin arzusu üzerine mahalli kürt kıyafeti ile boynunda dürbün, belinde kama ve tabanca İstanbul'a gelerek Cuma selamlığında Padişah'a cemiyetin Sait imzası altında yazdığı ve esası kürtçe tedrisat yapacak mektepler açmağa dayanan ariza takdim etmesinden dolayı bir müddet tımarhaneye konulup affedilmiştir.

şunları okuyup da hala nurcu olan saftiriklerin cidden beyni ölmüştür

Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşlarım. Bediüzzaman denilen kişiye deli dersek, bence onu sevenler ona daha fazla sahip çıkar.

Sen onu sevenlerin o deliyi sevmekten vaz geçeceğini falanmı sanıyorsun?

Onu sevenler onunla kalmalılar zaten onu sevecek kapasitede olanlar boşta kalsa dünyayı bok götürür.

Bence yapmamız gereken onun da iyi taraflarının olduğunu anlatıp(bu cidden bir irade işi), sonra da onu seven arkadaşların gözünde onların fark edemediği "çuvalladığı" noktaları onlara anlatmak gerek.

Sait nursid enen delinin ne olduğunu anlayacak kapasitesi olan kişi zaten onun saçmalıklarını okuduğunda anlar bizlere ihtiyaç yoktur.

Ama bu nurcular burnunun ucunu bile göremezler,yani onların beyni ömlüştür artık onlar için yapılacak bir şey yok, sen sağ olanlara bakacaksın.

Yoksa ne onlar Bediüzzaman'ın da çuvalladığı yerleri görebilecek ki-bunu görmeleri çok önemlidir, çünkü Allah'tan ilham aldığını ve hata yapmasının pek ihtimal dahilinde olmadığını düşünüyorlar- sonra da artık daha sağlıklı düşünebilecekler.

Bir nurcunun bu sait in gerizakalıların bile anlayacağı tüm açıklarını getir nurcular bunu anlayamazlar.

Hatta sait gelsin o anlatsın onuda anlayamazlar. Nurcuya hiç bir şey anlatmayacaksın, onları diğer yaşayan insanların uyanması için kullanacaksın. Nurcuyu ne kadar konuşturursa o kadar batar ve gerçeği arayana gerçeği bir ateistlerin gösteremeyeceği kadar iyi gösterirler, o yüzden bunları kullanmak en akılcı yoldur, zaten bunların dünyadaki görevide kullanılmaktır.

Ben tam bunları söylerken biri çıkıp dese ki;

Yahu "Allah'tan ilham almaktan bahsediyorsun da Allah diye bir şey yok ki" dediğiniz de..

O zaman işte bizlerin tüm bu çabası bir HİÇ oluyor. HİÇ.

Sen işine bak bırak kim ne anlarsa anlasın, doğada hiç bir şey boşa gitmez.

*Hiç inanmasan çookkk zor. Sağlıklı olunmuyor. Hep kafansa soru işaretleri dolanıyor.

Bundan daha güzel ne var? Ama sen tembelliği seçmeye çalışıyorsun.

Kendini iyi hissedemiyorsun. Ot gibi hissediyosun.

O gelip geçici belli bir süre sonra daha önceden ot olduğunu şimdi insan olduğunu hissedersin.

*Eee inansan çağın ilerleyen bilim dünyasında bir nevi sanki bilimsel bakış açıları getirebilen Bediüzzamanı sevsen onun gibi düşünsen, o da Atatürk düşmanı çıkıyor.

Ne yapıcaz ya? Harbiden sıçtık ya.. Harbiden sıçtık.

Neden hep birileri gibi düşünmeye çalışıyorsun?

Bırak birileri senin gibi düşünsün bunun için çabala.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayatımdaki hiç ama hiç bir yazıyı düşmanlıkla okumadım, tıpkı hayran olduğum kişinin yazılarını nasıl olsa bu doğru söyler diyerek dostçada okumadığım gibi.

Bizler böyle yaptığımız için ateist olduk sizler yapmadığınız için beyniniz ölmüş.

Sen daha kısa pantalon ile gezerken biz bunları unutmuştuk.

O zaman durum çok daha vahim. Diyelimki bu havanın açıklaması: ""Bir melaike var, kırkbin başı var, her başında kırkbin dili var, her dilde kırkbin tesbihat yapıyor. 64 Tirilyon tesbihat aynı anda söylüyor.Demek kürre-i hava bu melaike gibidir.""

Buna, eyvah eyvah eyvah demekten başka yorum yapmayacağım.

Yani bu kapkaracahil sa it nursi radyo dalgalarının hareket etmesi için havaya ihtiyaç duymadığını bilmeyecek kadarmı cahildi demek istiyorsun. Bu sait i biz bukadar aşağılamamıştık.

Izdırabını anlıyorum nurcu ama bu adamın peşinden gittiğin sürece tüm hayatın boyunca ezileceksin hemde ezdildiğini anlayacak beynin bile olmayacak.

Radyo bilbadehe kudret-i ilahiyenin bir cilvesidir ve o cilvenin kürre-i havaya umumca temsil eden bu gelen hadis-i şerifin meali gösteriyor, şöyle ki: Bir melaike var, kırkbin başı var, her başında kırkbin dili var, her dilde kırkbin tesbihat yapıyor. 64 Tirilyon tesbihat aynı anda söylüyor. (zır deli üşenmemiş saymış tek tek 64 trilyonu) Demek kürre-i hava bu melaike gibidir. Yani bu melaikenin tesbihatı adedince her kelimei tayyibe hava sayfasına yazıyor. Kürre-i hava diyor ki, bu hadis benden veya buna benzer memur meleklerden haber veriyor, külli bir şuurla yapılan bu iş yalnız tek bir zerrenin vazifesi ne bana yani kürre-i havaya ve ne de bütün eşyaya vermesi hiç bir ciheti imkanı yok, demek her yerde hazır nazır, ahadiyet cilvesiyle ve içinde ihatalı bir irade, muhit bir ilim bulunan bir kudret-i ezelliyenin cilvesidir. Buna milyonlar şahitlerden birisi radyodur.

Demek sait radyo dalgalarını havanın taşıdığını sanıyor, gülermisin ağlarmısın?

Demek sa it sözlerine radyoyu anlatır gibi başlıyor havayı anlatıyor sonrada radyoyu buna şahit gösteriyor, gülermisin ağlarmısın?

Adamın verdiği örneklere bak 64 tirilyon, kırk bin baş ve her başta kırk bin dil, bunlar neyi açıklıyormuş havayı, yer yüzünde tek bir tane daha bunun gibi bir deli yoktur ve olmayacaktırda bu numune.

Düşünün birde bu delinin peşinden gidenlerin nasıl insanlar olduğunu, ben koyunların bile bu adamın peşinden gideceğine ihtimal vermiyorum.

İyi yazıyı anlamaya başlayıp doğrudan ilişkili bir yorum yapmışsın senin için güzel bir ilerleme..

Şimdi söyle bakalım...

Yanı başımızda duran radyoya sesler nasıl geliyor?Havadan mı karadan mı?

Ayrıca kırkbin başlı melekten hadis bahsediyor yani peygamber..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayrıca kırkbin başlı melekten hadis bahsediyor yani peygamber..

Yani kapkaracahil sait nursi değil muhamemdmi diyorsun.

Yani bu zır deli için peygamberini feda ediyorsun.

Ayrıca sana teşekkür borçluyum sa it nursiyi benden daha fazla rezil etmişsin, yani nerede ise senin kadar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yanı başımızda duran radyoya sesler nasıl geliyor?Havadan mı karadan mı?

Radyo dalgalarının yayılması için maddesel ortama gerek yok.

Yani havasız ortamda da radyo dalgaları yayılır, ses gibi değil; sesin yayılması için mutlaka madde lazım.

Ama bunu ne sen ne Said Nursi ne de ceviz ağacı farkındasınız..

tarihinde Tyson tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Radyo dalgalarının yayılması için maddesel ortama gerek yok.

Yani havasız ortamda da radyo dalgaları yayılır, ses gibi değil; sesin yayılması için mutlaka madde lazım.

Ama bunu ne sen ne Said Nursi ne de ceviz ağacı farkındasınız..

Deliyi kurtarayım derken daha çok yerin dibine sokuyor ağaçlar biel farkında bu farkında değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yani kapkaracahil sait nursi değil muhamemdmi diyorsun.

Yani bu zır deli için peygamberini feda ediyorsun.

Ayrıca sana teşekkür borçluyum sa it nursiyi benden daha fazla rezil etmişsin, yani nerede ise senin kadar.

Yahu senin hiç kafan basmıyor onca ileti yazdım hala neyi savunduğun belli değil..

İlk said radyodan çıkan sesleri meleklerle açıklamaya çalışıyor dedin hani nerede?

Deminde radyo dalgaları havada yayılmaz dedin bende nerde yayılır dedim cevap vermeye yemedi..

Deam et izliyorum seni..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Radyo dalgalarının yayılması için maddesel ortama gerek yok.

Yani havasız ortamda da radyo dalgaları yayılır, ses gibi değil; sesin yayılması için mutlaka madde lazım.

Ama bunu ne sen ne Said Nursi ne de ceviz ağacı farkındasınız..

Radyo dalgalarının yayılmak için havaya ihtiyacı olmadığını bliyoruz kardeşim..

Mesele şu ki burada dünyada havada yayılır..Said nursi radyo dalgaları havasız yerde yayılmaz mı demiş?Yoksa mevcut havada yayılmasını kırk bin başlı meleğemi benzetmiş?

Ya okumuyorsunuz yada okuduğunuzu anlamıyorsunuz..

tarihinde iLLeGaLTM tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yahu senin hiç kafan basmıyor onca ileti yazdım hala neyi savunduğun belli değil..

Hem neyi savunduğumun belli olmadığını söylüyorsun sonrada neyi savunduğumu biliyormuş gibi konuşuyorsun.

Ama bu kadar darbe yesem bende böyle saçmalardım.

Sait i kuratarayım derken muhammedi cahil ilan ettin.

Sait i biz bile bukadar alçaltamadık, aferin sana.

İlk said radyodan çıkan sesleri meleklerle açıklamaya çalışıyor dedin hani nerede?

Sana çağrıldığında geleceksin demiştim hatırlıyormusun?

Radyodan çıkan ses demek radyo demektir.

Sait in radyoyu nasıl açıkladığı ortada.

Deminde radyo dalgaları havada yayılmaz dedin bende nerde yayılır dedim cevap vermeye yemedi..

Hava nedir? Mesela uzayda hava varmı?

İstersen önce bir hava nedir onu öğren sonra benim sana diyeceklerimi sen kendine de beni yorma.

Deam et izliyorum seni..

Sen izlesende izlediğini anlayamazsın senin izlemen değil beyni yaşayan dürüst insanların izlemesi önemli.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hem neyi savunduğumun belli olmadığını söylüyorsun sonrada neyi savunduğumu biliyormuş gibi konuşuyorsun.

Ama bu kadar darbe yesem bende böyle saçmalardım.

Sait i kuratarayım derken muhammedi cahil ilan ettin.

Sait i biz bile bukadar alçaltamadık, aferin sana.

Sana çağrıldığında geleceksin demiştim hatırlıyormusun?

Radyodan çıkan ses demek radyo demektir.

Sait in radyoyu nasıl açıkladığı ortada.

Hava nedir? Mesela uzayda hava varmı?

İstersen önce bir hava nedir onu öğren sonra benim sana diyeceklerimi sen kendine de beni yorma.

Sen izlesende izlediğini anlayamazsın senin izlemen değil beyni yaşayan dürüst insanların izlemesi önemli.

Radyodan çıkan ses demek radyo demektir.

hahhahahah zuhahahahha

Vay anasını sayın seyirciler..

Yahu radyodan çıkan ne ses nede radyoya dair bi açıklama değil o yazı..

Sadece kudretin bir cilvesidir diyor ve sonrada havanın o marifetine bir şahittir diyor bu kadar..

Sen buna radyonu meleklerle açıklanması diyorsan hala deli sensin arkadaşm..

Link to post
Sitelerde Paylaş

hahhahahah zuhahahahha

Vay anasını sayın seyirciler..

Yahu radyodan çıkan ne ses nede radyoya dair bi açıklama değil o yazı..

Sadece kudretin bir cilvesidir diyor ve sonrada havanın o marifetine bir şahittir diyor bu kadar..

Sen buna radyonu meleklerle açıklanması diyorsan hala deli sensin arkadaşm..

Kıvırmayı bırakta "hava" nedir bir söyle hele.

Sonra fena dans edeceksin.

Radyo bilbadehe kudret-i ilahiyenin bir cilvesidir ve o cilvenin kürre-i havaya umumca temsil eden bu gelen hadis-i şerifin meali gösteriyor, şöyle ki: Bir melaike var, kırkbin başı var, her başında kırkbin dili var, her dilde kırkbin tesbihat yapıyor. 64 Tirilyon tesbihat aynı anda söylüyor. (zır deli üşenmemiş saymış tek tek 64 trilyonu) Demek kürre-i hava bu melaike gibidir. Yani bu melaikenin tesbihatı adedince her kelimei tayyibe hava sayfasına yazıyor. Kürre-i hava diyor ki, bu hadis benden veya buna benzer memur meleklerden haber veriyor, külli bir şuurla yapılan bu iş yalnız tek bir zerrenin vazifesi ne bana yani kürre-i havaya ve ne de bütün eşyaya vermesi hiç bir ciheti imkanı yok, demek her yerde hazır nazır, ahadiyet cilvesiyle ve içinde ihatalı bir irade, muhit bir ilim bulunan bir kudret-i ezelliyenin cilvesidir. Buna milyonlar şahitlerden birisi radyodur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlegal demiş ki: "Yahu radyodan çıkan ne ses nede radyoya dair bi açıklama değil o yazı.."

O dediği yazıya bakalım: "Radyo bilbadehe kudret-i ilahiyenin bir cilvesidir ve o cilvenin kürre-i havaya umumca temsil eden bu gelen hadis-i şerifin meali gösteriyor,"

Gördüğün gibi radyo demiş.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlegal demiş ki: "Yahu radyodan çıkan ne ses nede radyoya dair bi açıklama değil o yazı.."

O dediği yazıya bakalım: "Radyo bilbadehe kudret-i ilahiyenin bir cilvesidir ve o cilvenin kürre-i havaya umumca temsil eden bu gelen hadis-i şerifin meali gösteriyor,"

Gördüğün gibi radyo demiş.

Sen o yazıyı okudunmu arkadaşım?

yazıda radyo değil küre-i hava açıklanıyor..Okuyun nette lugat var kullanıp

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kıvırmayı bırakta "hava" nedir bir söyle hele.

Sonra fena dans edeceksin.

Radyo bilbadehe kudret-i ilahiyenin bir cilvesidir ve o cilvenin kürre-i havaya umumca temsil eden bu gelen hadis-i şerifin meali gösteriyor, şöyle ki: Bir melaike var, kırkbin başı var, her başında kırkbin dili var, her dilde kırkbin tesbihat yapıyor. 64 Tirilyon tesbihat aynı anda söylüyor. (zır deli üşenmemiş saymış tek tek 64 trilyonu) Demek kürre-i hava bu melaike gibidir. Yani bu melaikenin tesbihatı adedince her kelimei tayyibe hava sayfasına yazıyor. Kürre-i hava diyor ki, bu hadis benden veya buna benzer memur meleklerden haber veriyor, külli bir şuurla yapılan bu iş yalnız tek bir zerrenin vazifesi ne bana yani kürre-i havaya ve ne de bütün eşyaya vermesi hiç bir ciheti imkanı yok, demek her yerde hazır nazır, ahadiyet cilvesiyle ve içinde ihatalı bir irade, muhit bir ilim bulunan bir kudret-i ezelliyenin cilvesidir. Buna milyonlar şahitlerden birisi radyodur.

Kürei hava derken atmosferden söz ediliyor..

Devam et bakalım kim dans edecek

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yorumsuz.

Yani yazıda radyoya dair tek açıklama onun allahın kudretinin bir cilvesi olduğu ve havanın muhteşem marifetine şahit olduğudur..

Geri kalan açıklama havaya dairdir havayı anlatır..

Yani bu yazı radyoda ki sesi açıklayan bir yazı değil..

Yorumsuz..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen o yazıyı okudunmu arkadaşım?

yazıda radyo değil küre-i hava açıklanıyor..Okuyun nette lugat var kullanıp

Komediye bakın.

Şimdide bunu havanın açıklaması olarak kabul edelim ve tekrar okuyalım.

Radyo bilbadehe kudret-i ilahiyenin bir cilvesidir ve o cilvenin kürre-i havaya umumca temsil eden bu gelen hadis-i şerifin meali gösteriyor, şöyle ki: Bir melaike var, kırkbin başı var, her başında kırkbin dili var, her dilde kırkbin tesbihat yapıyor. 64 Tirilyon tesbihat aynı anda söylüyor. (zır deli üşenmemiş saymış tek tek 64 trilyonu) Demek kürre-i hava bu melaike gibidir. Yani bu melaikenin tesbihatı adedince her kelimei tayyibe hava sayfasına yazıyor. Kürre-i hava diyor ki, bu hadis benden veya buna benzer memur meleklerden haber veriyor, külli bir şuurla yapılan bu iş yalnız tek bir zerrenin vazifesi ne bana yani kürre-i havaya ve ne de bütün eşyaya vermesi hiç bir ciheti imkanı yok, demek her yerde hazır nazır, ahadiyet cilvesiyle ve içinde ihatalı bir irade, muhit bir ilim bulunan bir kudret-i ezelliyenin cilvesidir. Buna milyonlar şahitlerden birisi radyodur.

Gülmeyin gülmeyin bu adama inanıp savunanlar var.

Delinin hava açıklaması bu kadar olur.

Nedemişler klavuzu karga olanın burnu bu nurcu gibi pislikten çıkmaz.

Nereye dönse pislik pisliktir, neresinden turarsan tut pislik pisliktir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...