Jump to content

Türkiye'de İstismar Araçları...


Recommended Posts

Yakup,

Sana bir cevap yazacaktım ama sonra vazgeçtim.

Neden biliyor musun?

Çünkü sen gene sadece bir moda yalakalık yapmayı hedefleyen uzun ve içeriksiz bir ileti yazmışsın.

Sen git tavanarasında eşcinsel kovala çocuğum.

Senin başarılı olduğun tek alan bu, daha fazlası değil.

Hoşt faşist! Hoşt! Hangi ocaktan kaçtıysan oraya geri dön.

Freddie

O hoşt ifadeni sana aynen iade ederim. Sabahtan beri kimlere durduk yerde hırlayanın kim olduğunu herkes biliyor.

Ayrıca faşistin de, ideolojisi iflas etmiş kızıl ucube bir rezilin de ta kendisi sensin ve bunu da herkes görüyor.

Git ilacını al, sonra konuşalım senle, tamam mı hasta herif.

Ben kimsenin yalakalığını yapmıyorum ama, sen malum çetenin dolduruşuna çok güzel geliyorsun. Nasıl kullanıldığının farkında bile değilsin. Helal olsun, hedefe iyi kitlemişler seni.

Evet, IFeelGood saygın bir insandır, öyleki sen onun kesip attığı tırnağı bile olamazsın. Ben herkese hakettiği değeri vermekten asla çekinmem. Bu da hiç ayıp değildir, yalakalık hele hiç değildir.

tarihinde Rochader tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 113
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Iste böyleee,

Yapilan arastirmalarda Karadenizlilerin sinirliligi Misira yani LAZUTA cikartiliyor.Bununda nedeni misirda ispirto cohmusda ondan deyolar.Negadar dogru bülemem.

Hepinizde Karadenizli olmadiginiz halde ver yansin ediyonuz birbirinize.

Yahuuuu,baris icinde yasamah varken GAVGA niye?

Bati imis

Dogu imis

Arabimis

Abdeymis

Abeymis

Ermeniymis

Hepisinin koyun............

Bu DÜMBÜKLERIN yüzünden bir birimizi yiyoruz.

Bizim yüzümüzden birbirini YEYEN kimse yok, varmi?.

Bugün caminin kahvesine ugradim,biraz sohbet yaptik.

Bir Gürcü kardesimiz vallaha söyle söyledi.

Türkler bizleri,bizler gibileri iceri almahda coh büyük hata ettiler.

Canimiz emniyette ya,herimiz bir tarafa ceker olduk.Ulan gel anlindan öpiyim seni deyip SAPPADAK arkadasi anlindan öptüm.

Bazi baska gürcüler,yahu bizde Gürcüyüz bize öpücük yokmu dediler ve hep birden gülüstük.Ama Gürcü kardesimiz bir gerceyi dile getirmis oldu.

Türkiye cumhuriyeti hüviyeti tasiyan herkes Türtür yani herkes Türkün sahap oldugu haklara sahaptir.

Eyer yeni yeni haklar verilecekse ayri ayri CALISTAYLARA gerek yoktur bu hak hepimize birden verilmesi gerekirken,oy yüzünden bölücülük yapmak hükümetleri büyük töhmetler altina sokar.

Biz Türkler 36 yillik hain Sultan Abtalhamidi yönetimden uzaklastirmis bir atalarin COCUKLARIYIZ.

Ülkede oy icin kaos yaratanlari yüksek mahkeme baskani ad vermeden uyariyor.

Bizde bunlar gibi bölücülük yapmayalim.

NOT:Osmanlinin Paris büyük elcisi Avrupadaki tüm elcilerin katildigi toplantiya katilir.

Bir ara Ingilterenin Paris elcisi derki acaba dünyanin en kuvvatli devleti hanki devlettir?

Osmanlinin Paris elcisi derki,en kuvvatli devlet Osmanli devleti.

DIyer elciler gülerler.

Yahu Osmanli batmak üzere.

Osmanlinin elcisi söyle der.

Tabi ki Osmanli guvvatli.

Siz disardan,bizde icerden YIKMAYA calistigimiz halde,görüyorsunuzki ,Osmanli hala AYAKTA.

Lafda Laik Türkiye cumhuriyeti gercekten Laik olup sonsuza dek yasiyacaktir.7000 yillik tarihi bunun garantisidir.

Tolonbeg

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili hacı'nın huyudur.

Bir başlıkta sıkışınca. Oradan kaçıp, aynı konuda Alelacele başka bir başlık açar. Bu başlık ta onlardan biri.

Bir baktım ki hemen 4 sayfaya ulaşmış.

Vee hemen beni sendikacı yapmış, Sendika ağası yapmış, Sendika ağası olarak işçileri sömüren, kendi çıkarını koruma kaygısında biri konumuna getirmiş.

Yahu sevgili hacı, bunca zamandır birbirimizi tanıyoruz. Bu davranışını nasıl değerlendireyim bilemiyorum. Karaktersizlik mi? kişiliksizlik mi? Demans mı? Senilite mi? Kin mi? Haset mi? Bu derece küçüleceğini tahmin bile edemiyordum.

Ben sendikacı değilim. (keşke olsam) Benim sendikada çalışmamın, işçi sağlığı ve iş güvenliği çerçevesinde olduğunu bilmiyormusun. Ben işyeri hekimiyim, sendika çalışmalarımdan önce işyeri hekimliğinden emekli oldum. Fabrikalarda işçilerin daha sağlıklı ortamlarda çalışması için çalıştım. Umudumu bağladığım işçi sınıfına, işçilere hizmet ettim, kapitalistlerin yalakası olmadım.

Türkiye üzerinde beklentilerin gerçekleşmedi, Umudunu bağladığın dağlara kar yağdı. Çıkarlarının daha fazla korunacağını düşündüğün kesim prim yapmadı diye hırçınlaştığının farkında bile değilsin. Kapağı attığın ABD bile senin savunduğun darbecileri çöpe attı. Ama yine faturayı bize kesmeğe çalışıyorsun. Türkiye'de emperyalizme biat eden iki kesim var. Biri Dinci diğeri sözde Atatürkçü. ABD her ikisini de elinin altında tutuyor. Biri güç kaybettiğinde diğerini sahneliyor.

Sen ve seni destekleyen hemşehrilerin sözde Atatürkçü, (hatta yakup'un kategorisinde sosyalist pante bile var.) sıranın size gelmesini bekliyor, dincilerden daha sadık olduğunuzu ispat için yırtınıyorsunuz.

Halbuki; bu sıralar dinci kesim sizlerden daha sadık ve sizlerden daha iyi emperyalizmin isteklerini yerine getiriyor. Sıra size gelir mi? gelmez mi? bilemiyorum. Ama, AKP den daha fazla yalaka olursanız gelebilir. Olmazsanız sizleri en yakın zamanda saflarımızda görebiliriz.

Bu başlıkta saflar sıklaşmiş ve belirginleşmiş. Sevgili freddie nin performansı, (yer yer bana da giydirmiş olsa bile) hepinizi perişan etmiş.

Burada ilginç bir metafor kullanayım; Sosyal çatışmalarda saflar ışığın spekturumu gibi bir manzara gösterir. Bir renk bitişiğindeki renge ufak farklılıklarla geçer. Spekturumun bir kutbunda mor ve ötesi, diğer kutbunda kızıl ve ötesi vardır. Mor ve ötesi kapitalistlerin bizzat kendilerini ifade eder. Kapitalist olmayan unsurlar milliyetcilik, dincilik, ulusculuk vsler görünen ışığın renkleridir.

Kızıl ve ötesi ise, işçiler, emekçiler, aydınlar tüm değerleri yaratanlardır.

Mor ötesi faşizme, kızıl ötesi ise komünizme açılır.

Mor ötesi geçmiş ve bilindik olandır. Kızıl ve ötesi gelecektir. Işığı parlamış, ancak parlaklığı gözleri açmaya yetmemiştir.

Biliminsanı idiasında biri olarak. Hiçbir fikir konusunda israrcı değilim.

Yerine daha doğru bir fikir konulmadıkca, daha doğru bir fikre muhatap olmadıkça, doğru bildiklerimi elbette sonuna kadar savunacağım.

Doğru bildiklerim; yaşamımın, akıl, bilim ve sağduyumun süzgeçinden geçmiş, öğrendiklerimin özetidir. Dağarcığımdaki bilgileri geçersiz kılacak, yerine daha doğrularını koyabileceğim bilgilere her zaman açığım.

Ama tıpkı benim gibi düşünebilecek insanlar ile muhatap olmak isterim. Ancak böyle insanlar birbirini aydınlatabilir.

Kendi bildiğiklerinin, değişmez mutlak gerçeklik olduğunu düşünenlere literatürde yobaz denir. Şartlanmışlık denir.

Yaşamım içinde bu tür yobazlarla çok karşılaştım.

Sosyalizme ve komünizme karşı şartlandırılmış insanların; kendi akıl, mantık ve sağduyusunu dışlayarak, kendilerine verilen kışkırtıcılık, karıştırıcılık görevini gözü kapalı olarak yerine getirenlerle, bunu bir misyon olarak üstlenenlerle çok karşılaştım. Neyi, niçin savunduğunu, neyi kim adına savunduğunu, bilmeyen, küçük çıkar hesapları ile büyük sermaye gruplarının oyuncağı olanlarla çok karşılaştım.

Vee karşılaşmaya devam ediyorum.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Demek sendikacı değilsin sevgili Drekinci....

Ben DEHA ile yaptığınız tartışmalardan öyle bir izlenim almıştım.

Sendikacı olmak istemene hiç şaşmadım. Tam sana göre aslında...

Umarım yakında olursun.. O işçi villalarının dayanılmaz cazibesine nasıl kapılmadın şimdiye kadar?

Benim sana ve kimseye kinim yoktur. Ben kin beslemem.

Çünkü intikamımı hemen alırım. Geriye bir şey bırakmam.

Bir insan ABD yalakası nasıl oluyor hiç bilemem.

ABD'de yaşayan Türk'ler ABD yalakası mıdırlar?

Hele benim gibi Atatürk ilkelerini de benimseyen birinin bir başka ülkenin yalakası olması nasıl mümkün olabilir?

Ben Atatürk'ün tanımını yaptığı anlamda milliyetçiyim.

Yalnız ben mi? Ana babam bile o anlamda Atatürk milliyetçileri idiler.

Bizden sizler gibi hayırsız hainler çıkmaz sevgili Drekinci....

Biz vatan ve milletimizi seven Kırşehirli Türkmenleriz.. Ne çabuk unuttun..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Drekinci,

Yukarda yine kendince gerçek Atatürkçü görmediğin bana da sataşmışsın. Demişsin ki:

"Sen ve seni destekleyen hemşehrilerin sözde Atatürkçü, (hatta yakup'un kategorisinde sosyalist pante bile var.) sıranın size gelmesini bekliyor, dincilerden daha sadık olduğunuzu ispat için yırtınıyorsunuz."

Sen Atatürk'ü sosyalist sanıyor olmalısın.

Böyle olduğuna hiç şaşırmıyorum, çünkü altyapındaki büyük gediklerini daha önce de tespit edip yüzüne vurmuştum.

Atatürk sosyalist değildir Drekinci. Bundan emin olabilirsin.

Yakında bu konuda bir balık açıp bu gerçeği herkese duyuracağım.

Ama, bizi ABD işbirlikçisi olarak nitelemene ne demeli? Bu kadar cehalet de artık fazla doğrusu!

"Biliminsanı idiasında biri olarak. Hiçbir fikir konusunda israrcı değilim.

Yerine daha doğru bir fikir konulmadıkca, daha doğru bir fikre muhatap olmadıkça, doğru bildiklerimi elbette sonuna kadar savunacağım.

Doğru bildiklerim; yaşamımın, akıl, bilim ve sağduyumun süzgeçinden geçmiş, öğrendiklerimin özetidir. Dağarcığımdaki bilgileri geçersiz kılacak, yerine daha doğrularını koyabileceğim bilgilere her zaman açığım."

Bilim insanı olabilmek için öncelikle bilimin ne olduğunu anlamak gerekir. Marx hazretlerinin tarihsel determinizmine bel bağlayan bir kafanın bilimsel düşünebilmesine olanak var mıdır? Eğer bu yazdıklarında samimi isen, diğer başlığımda yazdıklarımı bir daha okumalısın ve tarih ve sosyoloji gibi konularda deterministik hiçbir mantığın sökmeyeceğini kabul etmelisin. Tarih, evrenin fiziksel kanunlarında olduğu gibi yasalara göre akmaz Drekinci. Tarihi insanlar yapar; insanı da kesinken şu ya da bu kalıba sokup mutlaka belirli bir toplumsal rejimi kurmaya yazgılı kılamazsın. Hiçbir yolla toplumu proleterya diktatörlüğüne çıkaramazsın.

Şimdi gerçekten öğrenmeye ve yeni bilgilere açıksan, önce hatalarını itiraf etmeli ve yanıldığını kabul etmelisin.

Aksi halde senin içtenliğinden kuşku duymaya başlayacağım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hele benim gibi Atatürk ilkelerini de benimseyen birinin bir başka ülkenin yalakası olması nasıl mümkün olabilir?

Ben Atatürk'ün tanımını yaptığı anlamda milliyetçiyim.

Yalnız ben mi? Ana babam bile o anlamda Atatürk milliyetçileri idiler.

Bizden sizler gibi hayırsız hainler çıkmaz sevgili Drekinci....

Biz vatan ve milletimizi seven Kırşehirli Türkmenleriz.. Ne çabuk unuttun..

Hacı'nın bu sözlerini bir yere as olur mu sayın drekinci, hani bir yerlerde Kırşehirli Türkmenler sözcükleri okursan bizi hatırlarsın.

Senin o çökmüş ideolojini, insanoğlunun doğasına uymayan hayali dogmalarını biz fikir yerine koyup da tartışmayız bile. Tartışana da şaşarım.

Saflar belli zaten, sen hala ne safından bahsediyorsun?

Git de sen o uçuk kaçık kızıl komünist enternasyonalistliğinle çoluk ÇOCUĞA şeker yedir.

- İnsanlık kardeş olsun, çocuklar da şeker yiyebilsinler, lay lay lay lom...

tarihinde Yakup tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

''putperest kemalistler'' ''istismar''dan bahsediyor ya, vay halimize! Aslında hacı'ya kızmaktaydım, fakat, bir yerde doğru söylüyor; bu rejim, bu ülkenin alayını istismar ediyor zaten, yani adam haklı, ama eksik söylüyor. Komünizm istismar ediliyorsa Hacı bundan niye gocunuyor onu da anlamış değilim. Velev ki din de istismar ediliyor olsun;İSLAM bayraktarlığını yapmak hacı'ya mı kaldı yahu :D :D Yanılıyor muyum diyorum, ama aynen şöyle yazmış Hacı:

Onlardan birisi İslam, diğeri ise komünizmdir.

Her ikisi de istismar edilmektedir.

Her ikisinden de geçimini sağlayanlar vardır

Tabi devamında bu ikisinin bir istismar aracı olduğunu söylemiş bu sefer:

Aslında bu görüşü ülkemizle sınırlamamamız gerekmektedir.

Hemen her ülkede din ve sendika istismar aracı olarak kullanılmaktadırlar.

Ama onlar diğer ülkelerin çok azında kurumlaşmış sahtekarlıklardır.

E, bir karar ver Hacı, istismar edilen komünizm midir yoksa komünizm bir ''istismar aracı''mıdır? Hele ''din elden gidiyor'' tadında ''din istismarı'' var ki gülsem mi ağlasam mı? Hacı, bu ülkede ırzına geçilen iki şey varsa; yani iki kavram: Biri ''putperest atatürkçüler''in içini milyon kere boşalttıkları modernizm'dir; diğeri de bizim üçüncü dünya kapitalizmimizdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili hacı

Samimi bir yanıt verirsin umarım.

ABD vatandaşlığına geçmiş misin? Çifte vatandaşlığın var mı?

O işçi villalarının dayanılmaz cazibesine nasıl kapılmadın şimdiye kadar?

Hem işçi hem villası var. :D

Öyle ya çöpcü de kapitalist olabilir.

Tekrar soruyorum.

Kimi kandırmaya çalışıyorsunuz.

Ben yanıtlayayım.

Yalnız kendinizi.

Sevgili Mrguitar.

Atatürkün sosyalist olduğunu nerede beyan etmişim.

Sen de bazıları gibi önce kendi kafanızdan uydurduğunuz bir düşünceyi muhatabına mal et, sonra da kendi uydurduğunuz düşünceyi çürütmeye çalış.

Bunlar çocukca tartışma biçimleridir.

Atatürk'ün ne olup olmadığını eminim ki sizlerde çok daha iyi değerlendirmekteyiz. Lenin'in, sevgili freddie'nin bu genç yaşında Atatürk değerlendirmeleri hepinizin üstündedir. Sizler gerçekten Atatürk'ü müslümanların Muhammedi sevdikleri gibi seviyorsunuz. Atatürk'ün her yaptığının doğmatik bir şekilde doğru olduğuna inanıyorsunuz. Sizlerden zaten tutarlı bir Atatürkçülük de çıkmaz. Sizler idare-i maslahatcılarsınız. Kapağı devlet kadrolarına atıp, yan gelip yatanlardansınız. Sizlerden ne devrimcilik ne inkilapcılık ne devletcilik hiçbir şey çıkmaz. Sizlerden ancak devlet eli ile kapitalist yaratmak ülküsü çıkar. Kapitalist olmaya niyetiniz yoksa, O zaman ancak gardrop Atatürkçüsü olabilirsiniz.

Tarihi insanlar yaratır diyorsun ya.

Peki biz insan değil miyiz?

İşçiler, emekçiler, aydınlar insan değil mi?

Kapitalist dünyanın tarihini kapitalistler yaratıyor.

Buna itirazınız yok. Ama sıra işçilere gelince nedense karnınız ağrıyor.

Ordu darbesine alkış tutup, İşçi direnişlerine biber gazı sıkanlardansınız.

Halkçı görünüp halkı aptal kategorisine sokanlarsınız.

Devletçi geçinip. Atatürkün kurduğu KİT leri özelleştirmeye soyunanlardansınız.

Siz önce aynanın karşısına geçip kendinizin ne olup olmadığınıza bakın.

Sevgili yakup ile tartışacak bir şey yok ki.

O eline vatan ve millet sevgisinin derecesini gösteren bir sertifika almış.

Vatan ve millet sevgisi üzerinden sevgi yarıştırıyor, sidik yarıştırır gibi.

Bir yandan kendi sevgisinin gerçek olduğunu diğer yandan bizlerin sevgi, barış ve kardeşlik çağrılarımızın lay lay lom olduğun beyan ediyor.

Bu kafa ile ne tartışılır.

Böyle bir kafayla yandaş olmak bile zuldür.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili hacı

Samimi bir yanıt verirsin umarım.

ABD vatandaşlığına geçmiş misin? Çifte vatandaşlığın var mı?

Hem işçi hem villası var. :D

Öyle ya çöpcü de kapitalist olabilir.

Tekrar soruyorum.

Kimi kandırmaya çalışıyorsunuz.

Ben yanıtlayayım.

Yalnız kendinizi.

Sevgili Mrguitar.

Atatürkün sosyalist olduğunu nerede beyan etmişim.

Sen de bazıları gibi önce kendi kafanızdan uydurduğunuz bir düşünceyi muhatabına mal et, sonra da kendi uydurduğunuz düşünceyi çürütmeye çalış.

Bunlar çocukca tartışma biçimleridir.

Atatürk'ün ne olup olmadığını eminim ki sizlerde çok daha iyi değerlendirmekteyiz. Lenin'in, sevgili freddie'nin bu genç yaşında Atatürk değerlendirmeleri hepinizin üstündedir. Sizler gerçekten Atatürk'ü müslümanların Muhammedi sevdikleri gibi seviyorsunuz. Atatürk'ün her yaptığının doğmatik bir şekilde doğru olduğuna inanıyorsunuz. Sizlerden zaten tutarlı bir Atatürkçülük de çıkmaz. Sizler idare-i maslahatcılarsınız. Kapağı devlet kadrolarına atıp, yan gelip yatanlardansınız. Sizlerden ne devrimcilik ne inkilapcılık ne devletcilik hiçbir şey çıkmaz. Sizlerden ancak devlet eli ile kapitalist yaratmak ülküsü çıkar. Kapitalist olmaya niyetiniz yoksa, O zaman ancak gardrop Atatürkçüsü olabilirsiniz.

Tarihi insanlar yaratır diyorsun ya.

Peki biz insan değil miyiz?

İşçiler, emekçiler, aydınlar insan değil mi?

Kapitalist dünyanın tarihini kapitalistler yaratıyor.

Buna itirazınız yok. Ama sıra işçilere gelince nedense karnınız ağrıyor.

Ordu darbesine alkış tutup, İşçi direnişlerine biber gazı sıkanlardansınız.

Halkçı görünüp halkı aptal kategorisine sokanlarsınız.

Devletçi geçinip. Atatürkün kurduğu KİT leri özelleştirmeye soyunanlardansınız.

Siz önce aynanın karşısına geçip kendinizin ne olup olmadığınıza bakın.

Sevgili yakup ile tartışacak bir şey yok ki.

O eline vatan ve millet sevgisinin derecesini gösteren bir sertifika almış.

Vatan ve millet sevgisi üzerinden sevgi yarıştırıyor, sidik yarıştırır gibi.

Bir yandan kendi sevgisinin gerçek olduğunu diğer yandan bizlerin sevgi, barış ve kardeşlik çağrılarımızın lay lay lom olduğun beyan ediyor.

Bu kafa ile ne tartışılır.

Böyle bir kafayla yandaş olmak bile zuldür.

Sevgiler.

Sevgili Drekinci....

Sen hiç kuşkusuz yaşamı ve idealleri çelişkili bir insansın.

Çoğumuzda sendeki çelişki yok.

Bir doktor olarak bizler için başarımın ölçüsü akademik olmayabilir.

Çünkü yalnız sayılı doktor üniversitede öğretim üyesi olarak kalmaktadır.

Geride kalanlar için yaşam bir mücadeledir. Bazan ölüm kalım mücadelesidir. Çoğu kere var olma, yok olma, ya da başarılı olma ve olmama mücadelesidir.

Ve bu mücadelenin galibi bir kural olarak kendisine ve ailesine diğerlerinden daha iyi bir yaşam sağlayandır.

Ben büyük mücadeleler yaparak kendime rahat yaşadığım ve rahat öleceğim bir ortam hazırladım.

Senin de hazırladığını biliyorum. Bundan birkaç kere bahsettin.

Aramızdaki en büyük fark senin başarılarının savunduğun yaşam felsefesi ve ideoloji ile bağdaşmaması..

Sen yaptıklarının değil, dediklerinin yapılmasını istiyorsun.

Çelişki orada... Yoksa kimsenin seni yaptıklarından ve başarılarından dolay eleştirmeye asla hakkı yok.

Ayrıca senin idealin olan komünizm bizim değerlerimizle de bağdaşmıyor.

Herşeyden önce sen insanlardaki vatan sevgisini ve milliyetçilik duygularını anlamıyorsun.

Çünkü öyle duygularla yetiştirilmedin. Bütün halkların aynı ilke altında bir araya gelmesini savunuyorsun.

Bunun için de ortamda mevcut bazı değerleri kötülemeye, aşağılamaya çalışıyorsun.

Bu yüzden tepki alıyorsun ve almaya da devam edeceksin.

Senin düşünce ve inançlarının saygınlık kazanması için, senin Kürt'lerle birlikte dağa çıkman gerekiyor.

Ama sen zengin bir içki sofrasında komünizm sohbeti yapmayı, dağa çıkmaya yeğliyorsun.

Samimi değilsin. 20 yaşında deneyimsiz, bilgisiz ve cahil bir idealistin ruhunu bu yaşında devam ettiriyorsun.

Tabii kimse senin samimiyetine inanmıyor. İnandırıcı değilsin.

O nedenden dolayı da kendini karşı atağa geçerek yapıyorsun. Ama o da ödemiyor.

Sana komünizm hiç yakışmıyor.....

Bence artık onu terketmeli, gerçek kimliğine dönmeli ve komprador kapitalistliği kabul etmelisin.

Sen Freddie'ye hiç bakma.. O daha 24 yaşında, işsiz güçsüz, parasız pulsuz bir çılgın..

O komünist olma hakkına sahip. Sen değilsin. Senin öyle bir lüksün yok...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Drenkinci hocam birşeyleri merak ediyorum.

Eskiden doktorlar genelde hastalarını kulaklıkla dinler ağzını açtırır diline falan bakardı.

Şimdi ilk iş olarak kan tahlili, rontgen, mr, .........

Yani hep makine. teknoloji.

Doktorluk daha çok mühendislik gibi birşey oldu.

Hastalığın tespitinde ve tedavisinde makineler ve teknoloji nin yeri çok fazlalaştı.

Doktorun teşhis ve tedavisindeki başarı bu teknolojiye bağımlı hale geldi.

Bu teknolojide genelde uluslararası beyinlerin ve sermayelerin ürünü.

Başarılı bir doktor olabilmek için hem bu teknolojilere sahip olmayı istemek ve sahip olma yarışında olmakla.

Komünizm ve ulusalcılık gibi yabancı sermaye ve ürün karşıtı olan fikirleri nasıl bağdaştırıyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili hacı,

İletimi alıntılamışsın ama altına psikanaliz raporu ilave etmişsin.

Sorduğum soruyu es geçmişsin.

Bu soru önemli idi.

Soru bir kez ortaya atılmasın.

Kaçış yoktur. Ne yaparsan yanıt olur. Bu soruyu yanıtlamamanı "evet amerikan vatandaşıyım" diyemeyeceğine bağlıyorum.

Senin Amerikan vatandaşı olduğunu düşünüyorum. Çünkü iletilerinin satır aralarında saklı. Eğer Amerikan vatantaşı olduğunu söyleyebilseydin. ABD, Vatandaşlığına kabul edilirken ettiğin yemini gündeme taşıyacaktım. Neyse bu konuyu geçelim.

Benim psiko analizimi yaparken farkında değilsin kendi çelişkini bana yansıtıyorsun. Kendine ve ailene sağladığın iyi yaşam standardı, içinde bulunduğun durumun savunması mahiyetindedir. İkimizin de ekonomik sıkıntı çekmememiz doğru ama bunu sağlamanın faturası farklı. Asıl sen bu mücadelede doğru olması gereken değerlerini satarak, kendinle çelişerek bu konumunu gerçekleştirdin. drekinci yerine hacı'yı koy bak çuk diye oturacak.

inandırıcık, vatan sevgisi vs bunlar senin çelişkin, seni yansıtıyor.

Ben bu yaşa kadar düşüncelerimle uygun yaşadım. İyi bir meslek sahibi olduğum için hem ekonomik sıkıntı çekmedim. Doğru bildiğim yolda satılmadan dürüstçe yürüyebildim. Yürümeğe devam ediyorum.

Benim çelişkilerime yoğunlaşacağına kendine bak.

Komünistliğin fakirlik edebiyatı olmadığını öğretemedim.

Komünistlik insan olmaktır. İnsana, insan değeri vermektir.

İnsanları işsiz, güçsüz, parasız pulsuz diye aşağılamamaktır.

Freddie nin komünistliği işsiz güçsüz, parasız ve pulsuzluğunda değil. Sağlam bir aklı, araştıran bir özelliği ve insan olduğunun farkındalığındadır. Tüm işsiz, güçsüz, parasız pulsuzlar freddie gibi olsa, kaçacak delik bulamazsınız.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili hacı,

İletimi alıntılamışsın ama altına psikanaliz raporu ilave etmişsin.

Sorduğum soruyu es geçmişsin.

Bu soru önemli idi.

Soru bir kez ortaya atılmasın.

Kaçış yoktur. Ne yaparsan yanıt olur. Bu soruyu yanıtlamamanı "evet amerikan vatandaşıyım" diyemeyeceğine bağlıyorum.

Senin Amerikan vatandaşı olduğunu düşünüyorum. Çünkü iletilerinin satır aralarında saklı. Eğer Amerikan vatantaşı olduğunu söyleyebilseydin. ABD, Vatandaşlığına kabul edilirken ettiğin yemini gündeme taşıyacaktım. Neyse bu konuyu geçelim.

Benim psiko analizimi yaparken farkında değilsin kendi çelişkini bana yansıtıyorsun. Kendine ve ailene sağladığın iyi yaşam standardı, içinde bulunduğun durumun savunması mahiyetindedir. İkimizin de ekonomik sıkıntı çekmememiz doğru ama bunu sağlamanın faturası farklı. Asıl sen bu mücadelede doğru olması gereken değerlerini satarak, kendinle çelişerek bu konumunu gerçekleştirdin. drekinci yerine hacı'yı koy bak çuk diye oturacak.

inandırıcık, vatan sevgisi vs bunlar senin çelişkin, seni yansıtıyor.

Ben bu yaşa kadar düşüncelerimle uygun yaşadım. İyi bir meslek sahibi olduğum için hem ekonomik sıkıntı çekmedim. Doğru bildiğim yolda satılmadan dürüstçe yürüyebildim. Yürümeğe devam ediyorum.

Benim çelişkilerime yoğunlaşacağına kendine bak.

Komünistliğin fakirlik edebiyatı olmadığını öğretemedim.

Komünistlik insan olmaktır. İnsana, insan değeri vermektir.

İnsanları işsiz, güçsüz, parasız pulsuz diye aşağılamamaktır.

Freddie nin komünistliği işsiz güçsüz, parasız ve pulsuzluğunda değil. Sağlam bir aklı, araştıran bir özelliği ve insan olduğunun farkındalığındadır. Tüm işsiz, güçsüz, parasız pulsuzlar freddie gibi olsa, kaçacak delik bulamazsınız.

Sevgiler.

Nedir bu yaw..

Tekrar tekrar sizin sorularınızı mı yanıtlayacağım..

Burası Türk mahkemesi mi? Sorguya mı çekiliyorum.

Forumda belki 10 kere çifte vatandaş olduğumu ilan ettim..

Herkes biliyor. Kaf dağındaki sağır sultan bile duydu..

Sen mi duymadın. Hayret..

Demek ki komünistlik fakirlik edebiyatı değilmiş..

Sana bakarak ben de aynı sonuca varabilirim.

Hatta diyebilirim ki, sen söz konusu olunca komünizm kapitalizmle özdeştir..

Biz kimseyi aşağılamayız.. Ama aynı şeyi sizin için söyleyemiyorum.

Siz kapitalistleri aşağılıyorsunuz en azından ve kendiniz bir kapitalistsiniz..

İleri yaşta hala komünist olmaya devam etmek ne kadar saçma.

Michael Gorboçov bile kapitalist oldu..

Senin ise aklın komünizmde ama cüzdanın kapitalist..

Garip bir mahluksun..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili ercüment

Bu konuları ağabeyinlerinle çok tartıştık. Sitede araştırma yaparsan bulabilirsin.

Genellikle patronları savunanlar. Bilim ve teknolojinin. Akıl ve zekanın hep patronlarda olduğunu. İşçi, emekçi ve aydınların yalnız patronların emrinde çalışsan sıradan insanlar olduğunu savunup durdular.

Bense patronların sermayelerinden başka hiçbir özelliklerinin olmadığını. Öküz'ün bile bu patron yalakacıların sayesinde merada otlayarak iyi bir patron olabileceğini göstedip durdum.

Ve görüyorum ki sen de benzer bir yaklaşım içindesin. Bilimi, teknolojiyi, makineyi patronlara veriyor.

Bu teknolojide genelde uluslararası beyinlerin ve sermayelerin ürünü.
Diyerek. Sap ile samanı karıştırıyorsun.

Uluslararası beyinler ile sermaye aynı kişiler değildir. Uluslararası beyin ile sermayenin aynı kişide toplanması bir elin parmaklarını geçmez, Nobel, Edison, Ford ve belki birkaç kişi daha. Ama bugün dünyada sermaye sahiplerinin sermaye sahipliği dışında, hiçbir kişisel yeteneği ve özelliği yoktur. Onları özel kılan sizlersiniz. Patron vekilliğine heveslenerek, patronların yapması gereken üretim ve pazarlama organizasyonlarını onlar adına sizler öne çıkıyorsunuz. Yetenekli ve akıllı biliminsanlarını, İşçileri, ustaları, teknisyenleri sizler, fabrikalarda, tarlalarda, şirketlerde verimli çalıştırıyorsunuz. Üretilenlerin aslan payını patrona, iyi bir vekillik ücretini de kendinize ayırıyorsunuz. Ve kapitalist ekonomi bu şekilde varlığını sürdürüyor. Ta ki işçiler, emekçiler, mühendisler, akıllı insanlar bu mekanizmayı kırıncaya kadar. Bu mekanizma kırılınca değişen fazla bir şey olmayacaktır. Patronlara atfettiğin özelliklerin onlara ait olmadığı görülecek, patrona verilen aslan payı üretime katkısı olanlara, üretenlere dağıtılacaktır. Sermaye tabana yayılacak, daha fazla üretim, daha adil paylaşım ortaya çıkacaktır. Uluslararası beyinler daha fazla pay alacak beyinlerini daha fazla çalıştıracaktır.

Komünizm veya ulusalcılık bu türden gelişmelere ayak bağı değildir. Bugün dünyamızda en büyük ulusalcılar Başta ABD olmak üzere kapitalist gelişmiş (G8) ulus devletleridir. Ulusal çıkarlarını her şeyin üstünde tutarlar. Ayrıca komünizm ile ulusalcılık ayrı ayrı şeylerdir.

Kapitalist ulus devletlerin ortaklığı emperyalizm,

sosyalist ve komünist ulus devletlerin ortaklığı Enternasyonalizmdir.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kapitalist ulus devletlerin ortaklığı emperyalizm,

sosyalist ve komünist ulus devletlerin ortaklığı Enternasyonalizmdir.

Çok komik......

Küreselleşme kapitalizm ve emperyalizm.....

İyice küreselleşme enternasyonalizm...

Kelime cambazlığından başka bir şey yapmıyorsunuz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili ercüment

Bu konuları ağabeyinlerinle çok tartıştık. Sitede araştırma yaparsan bulabilirsin.

Genellikle patronları savunanlar. Bilim ve teknolojinin. Akıl ve zekanın hep patronlarda olduğunu. İşçi, emekçi ve aydınların yalnız patronların emrinde çalışsan sıradan insanlar olduğunu savunup durdular.

Bense patronların sermayelerinden başka hiçbir özelliklerinin olmadığını. Öküz'ün bile bu patron yalakacıların sayesinde merada otlayarak iyi bir patron olabileceğini göstedip durdum.

Ve görüyorum ki sen de benzer bir yaklaşım içindesin. Bilimi, teknolojiyi, makineyi patronlara veriyor.

Diyerek. Sap ile samanı karıştırıyorsun.

Uluslararası beyinler ile sermaye aynı kişiler değildir. Uluslararası beyin ile sermayenin aynı kişide toplanması bir elin parmaklarını geçmez, Nobel, Edison, Ford ve belki birkaç kişi daha. Ama bugün dünyada sermaye sahiplerinin sermaye sahipliği dışında, hiçbir kişisel yeteneği ve özelliği yoktur. Onları özel kılan sizlersiniz. Patron vekilliğine heveslenerek, patronların yapması gereken üretim ve pazarlama organizasyonlarını onlar adına sizler öne çıkıyorsunuz. Yetenekli ve akıllı biliminsanlarını, İşçileri, ustaları, teknisyenleri sizler, fabrikalarda, tarlalarda, şirketlerde verimli çalıştırıyorsunuz. Üretilenlerin aslan payını patrona, iyi bir vekillik ücretini de kendinize ayırıyorsunuz. Ve kapitalist ekonomi bu şekilde varlığını sürdürüyor. Ta ki işçiler, emekçiler, mühendisler, akıllı insanlar bu mekanizmayı kırıncaya kadar. Bu mekanizma kırılınca değişen fazla bir şey olmayacaktır. Patronlara atfettiğin özelliklerin onlara ait olmadığı görülecek, patrona verilen aslan payı üretime katkısı olanlara, üretenlere dağıtılacaktır. Sermaye tabana yayılacak, daha fazla üretim, daha adil paylaşım ortaya çıkacaktır. Uluslararası beyinler daha fazla pay alacak beyinlerini daha fazla çalıştıracaktır.

Komünizm veya ulusalcılık bu türden gelişmelere ayak bağı değildir. Bugün dünyamızda en büyük ulusalcılar Başta ABD olmak üzere kapitalist gelişmiş (G8) ulus devletleridir. Ulusal çıkarlarını her şeyin üstünde tutarlar. Ayrıca komünizm ile ulusalcılık ayrı ayrı şeylerdir.

Kapitalist ulus devletlerin ortaklığı emperyalizm,

sosyalist ve komünist ulus devletlerin ortaklığı Enternasyonalizmdir.

Sevgiler.

Yazımda belirttiğim şu:

Başarılı bir doktor olmak istiyorsun ve uluslararası (sermayesi,üretimi,pazarlanması,arge si ve bilimadamları,mucitleriyle) teknolojileri kullanıyorsun.

(Senin başarılı bir doktor olmanı hem kendin hemde hastaların istiyordur heralde)

Yabancı ürün karşıtlığı yönünden ulusalcılık ve sosyalislik aynı duruşu sergiler.

Yabancı ürün karşıtlığı ile başarılı bir doktor olma gerekliliği arasındaki çelişkiyi nasıl açıklıyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yazımda belirttiğim şu:

Başarılı bir doktor olmak istiyorsun ve uluslararası (sermayesi,üretimi,pazarlanması,arge si ve bilimadamları,mucitleriyle) teknolojileri kullanıyorsun.

(Senin başarılı bir doktor olmanı hem kendin hemde hastaların istiyordur heralde)

Yabancı ürün karşıtlığı yönünden ulusalcılık ve sosyalislik aynı duruşu sergiler.

Yabancı ürün karşıtlığı ile başarılı bir doktor olma gerekliliği arasındaki çelişkiyi nasıl açıklıyorsun.

Ercüment kardeşim..

Çok üstüne gitme arkadaşımızın...

Başarılı doktor olmak önemli değil onun için..

Doktorluk önemli değil kendini komünizme adayan birisi için...

Komünizm çok daha önemli..

Ona göre böyle bir çelişki yoktur. Yürüdüğü kadar yürür doktorluk, yabancı ürünsüz...

Bunlar hassas konular..

Aslında daha da hassas konular var..

Şimdilik uzak duruyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben büyük mücadeleler yaparak kendime rahat yaşadığım ve rahat öleceğim bir ortam hazırladım.

Senin de hazırladığını biliyorum. Bundan birkaç kere bahsettin.

Aramızdaki en büyük fark senin başarılarının savunduğun yaşam felsefesi ve ideoloji ile bağdaşmaması..

Sen yaptıklarının değil, dediklerinin yapılmasını istiyorsun.

Çelişki orada... Yoksa kimsenin seni yaptıklarından ve başarılarından dolay eleştirmeye asla hakkı yok.

Evet Hacı senin ''büyük mücadelelerle'' kübünü doldurup kapağı Amerika'ya attığını biliyoruz. İlginç olan ise, herkesten sen gibi Amerikalı olmasını beklemen. Sevgili Drekinci ile senin arandaki fark ne biliyor musun? O kendini kurtarmakla kalmamış halkını da kurtarmaya çalışıyor. Sende ise bu duyarlılık yok. Sen sadece kendi midene girecek viskileri düşünüyorsun. Bir de kalkmış doktorluk ile sosyalizm arasında kendi kafandan bir çelişki uydurmuşsun. Sosyalizmde doktorlar ve hastaneler olmayacak mı sanıyorsun? Hasta olunca taş ocağına mı gideceğiz sence? Doktorlukla sosyalizm arasında çelişki yok. Bence sen de bu konuda biraz duyarlı ol. Bak yaşın olmuş 60, bu saatten sonra biriktirdiklerini mezara mı götüreceksin? Biraz halkına faydan olsun, pintilik yapma. Bak sosyalizmi getirmemize yardım edersen, biz devrimden sonra dinin canına okuyacağımız için en azından bu açıdan tatmin etmiş oluruz seni. Anlaştık mı şekerim?

Ayrıca senin idealin olan komünizm bizim değerlerimizle de bağdaşmıyor.

Herşeyden önce sen insanlardaki vatan sevgisini ve milliyetçilik duygularını anlamıyorsun.

Vatanseverliği senden mi öğrenecektik Hacı'm? Emperyalizme karşı çıkmadan nasıl vatansever oluyormuşsun sen? Yurtseverlik bizim değerimizdir. Sana ne oluyor? Emperyalizmin merkezinde oturup vatanseverlik üzerine nutuk çekiyorsun bize. E yuh ama yani. Milliyetçilik ise olmasa da olur kabilinden birşeydir. Herkes kendi halkını sever, fakat milliyetçilik, başka halkları düşman gördüğün noktada ortaya çıkar. Bu da kötü birşeydir. Milliyetçiliğin savunulacak yanı yok. İstersen savunmayı dene! Hodri meydan şekerim. Ama unutma ki senin hemşoların iki günlük uzaklaştırılma süreleri daha dolmadı. Kimse kurtaramaz seni bu sefer elimden. Ona göre.

Hacı, sen fen bilimlerinde iyisin ama sosyal bilimlere kafan basmıyor. 60 yaşından sonra da zorlama bence, bu saatten gayrı basmaz. Sadece siyaset için söylemiyorum, felsefe ve mantık konusunda da böyle. Sen bu forumla fazla vakit öldürme bence. Son baharını zevkle yaşa. Ne diye burada çene çalıp duruyorsun? Beni veya ekinciyi ikna edebileceğini mi sanıyorsun? Bak yıllarca hastalarını söğüşleyip para biriktirmişsin. Gün, biriktirdiklerini yeme günüdür Hacı. Senin gibi doktorların milleti nasıl yolduğunu çok iyi bilirim ben. Gelen hastayı tam düzeltmezsiniz ki tekrar gelsin diye. Siz yok musunuz siz! Ama devlet hastanesindeki doktorlar öyle mi ya? Hasta bir an evvel başlarından gitsin diye tam tedavi neyse hemen yapıp gönderirler evine. Biraz meymenetsiz oluyorlar ama olacak o kadar. Siz gibi insanın suratına gülücükler ata ata gömenlerden çekinmek lazım asıl.

Sana komünizm hiç yakışmıyor.....

Bence artık onu terketmeli, gerçek kimliğine dönmeli ve komprador kapitalistliği kabul etmelisin.

Doktor olup biraz servet biriktirdin diye ''komprador kapitalist'' mi oldun sanıyorsun?

Muhtemelen bir gün kazayla abdest aldıktan sonra da hacı olduğunu sanıp bu ismi almışsındır.

Harbiden yaş ilerlemiş be Hacı'm.

''Sana komünizm hiç yakımıyor'' diyor Drekinciye. Mu ha ha ha! :lol:

Elbise mi la bu?

Peki üsüne biraz özgürlükçülük ekleyip altına don giymesek yakışır mı komünizm? :lol:

Ulen ne güldürdün beni gece gece. Büyüksün ihtiyar! İyi ki varsın. Valla bak.

Sen Freddie'ye hiç bakma.. O daha 24 yaşında, işsiz güçsüz, parasız pulsuz bir çılgın..

O komünist olma hakkına sahip. Sen değilsin. Senin öyle bir lüksün yok...

Ben de diyorum niye kulağım çınlıyor? Meğer beni anmışsın.

''İşte geldim burdayım, Ben bu işte ustayım.'' (Eski bir deterjan reklamından)

Öncelikle bana komünist olma hakkı verdiğin için çok teşekkür ederim.

Ama beni bu parasız-pulsuz, işsiz-güçsüz halimden kurtarabilirsin.

Sana daha önce de beni evlat edinmeni teklif etmiştim ama kabul etmedin.

E ama gençlere sahip çıkmazsanız onlar da gider ''anarşiklik'' yaparlar değil mi?

Bize dayılık eden bir hacı bulamadık ki vatana-millete hayırlı evlat olalım.

Bizi bu yola itenler utansın! Eskiden bu memleketin yaşlılarında yeni nesillere karşı sorumluluk duygusu olurdu.

Sen o duyguyu aldırmışsın sanırım. Her sabah okutulan ''Andımız''ı size de okutmadılar mıydı?

Ne deniyordu orada? ''Küçüklerimi korumak...'' Sen bizi görecen ki, biz de varlığımızı Türk varlığına armağan edelim.

Biraz cebimizi dolduraydın, harçlik göndereydin şimdi bana laf etmek zorunda kalmazdın.

Valla hiç itiraz etme! Beni devrime iten sensin. Bize sahip çıkmıyorsunuz.

Atatürk bu memleketi size emanet etti, sizleri okutup doktor yaptı ama siz kendinizi kurtarınca sizden küçükleri unuttunuz.

Ama hiçbir şey için geç değil.

Hala ÖM'den hesap numaramı verebilirim.

Biraz harçlık gönderirsen tüm buzlar erir Hacı dede. :)

tarihinde Freddie tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Ercüment

Benim yabancı ürün karşıtlığımı nereden çıkarıyorsun.

Asıl sen yabancı ürün deyince aklına bilim ve teknoloji geliyor.

Bilim ve teknolojiyi yalnız yabancılar üretir. Biz de onlardan almaz zorundayız zannediyorsun.

Her ülke bilim ve teknoloji üretir. Üretmek ister. Bilim ve teknolojik gelişmelere kim karşı çıkabilir. (eskiden gavur icadı diye yobazlar çıkardı)

Bilim ve Teknolojiyi sen üretirsen, bu ürünler üzerinden sömürülmezsin.

Yani 100 ton demir verip bir ton otomobil almazsın. 5 Lira maliyeti olan bir Teknolojik ürüne 5000 Lira ödemek zorunda kalmazsın. Bak adamlar Bilim ve Teknoloji üretiminde patent korumacılığı var. Hiç düşündün mü neden?

Bizler Bilim ve Teknolojiye karşı değiliz. Bilim ve Teknolojinin ortaya çıkardığı her yeniliğin hemen tüm dünyaya hakim olmasını isteriz.

Sevgiler.

Sevgili hacı.

Doğrusu çifte vatantaşlı olduğunu belirttiğin başlıkları okumamıştım.

Ateistforumu koruma altına aldığını beyan ederken, Ateistforumun sahibi olduğunu ve sahibinin ABD vatandaşı olduğunu söylediğinde bunun sen olduğunu düşünmüştüm. Doğru düşünmüşüm. Başka başlıklarda açıkca söylemişsen görmemişim. Evet! Lafı nereye getireceğimi söylemiştim.

ABD vatandaşı olurken ettiğin yemini buraya taşı da. Ne düzeyde vatansever olduğunu forumdaşlar da idrak etsin.

Vatansever olduğunu iddia eden birinin çift vatanı varsa. Hangisini sevecek. Bu durum bırakınız vatan çıkarlarını vatan sevgisi açısından bir bölünme yaratmayacak mı? Bu aynı zamanda bir kişilik bölünmesi yaratmayacak mı?

Sana daha önceki tartışmalarımızda da sormuştum ama yanıtlamamıştın.

Yarın ABD ile Türkiye'nin arası açılsa hangi vatanına sahip çıkacaksın?

Komünistliğim hakkındaki iddialarına sevgili freddie gereken cevabı vermiş zaten.

Bunca zamandır tartışıyoruz. Hala zenginlik ile sermayenin farklı şey olduğunu anlatamamışsam, bundan birimizin aptal olduğu ortaya çıkar.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Ercüment

Benim yabancı ürün karşıtlığımı nereden çıkarıyorsun.

Asıl sen yabancı ürün deyince aklına bilim ve teknoloji geliyor.

Bilim ve teknolojiyi yalnız yabancılar üretir. Biz de onlardan almaz zorundayız zannediyorsun.

Her ülke bilim ve teknoloji üretir. Üretmek ister. Bilim ve teknolojik gelişmelere kim karşı çıkabilir. (eskiden gavur icadı diye yobazlar çıkardı)

Bilim ve Teknolojiyi sen üretirsen, bu ürünler üzerinden sömürülmezsin.

Yani 100 ton demir verip bir ton otomobil almazsın. 5 Lira maliyeti olan bir Teknolojik ürüne 5000 Lira ödemek zorunda kalmazsın. Bak adamlar Bilim ve Teknoloji üretiminde patent korumacılığı var. Hiç düşündün mü neden?

Bizler Bilim ve Teknolojiye karşı değiliz. Bilim ve Teknolojinin ortaya çıkardığı her yeniliğin hemen tüm dünyaya hakim olmasını isteriz.

Sevgiler.

Sevgili Hocam

Bilim ve teknolojiyi sen üret demişsin.

Bunlar her isteyenin istediğini yaptığı şeyler olsa ne diye propaganda yapıyorsunuzki

Zaten hiçbir insan hiçkimsenin yanında çalışmaz.

Nerdeyse dünyanın yarısına sahip SSCB dönemindeki kominist yapı bile dünyanın geri kalanıyla teknoloji konusunda yarışamamıştır.

Şimdi küçük küçük uluslar nasıl yarışacak. Bir anda dünyanın gerisine düşer.

Ve halkı kendi devletinin kapısını içerden tekmelemeye başlar.

"Hanım bu gün ben şöyle bir Sümer'lere uzanacağım.

Mutfakta şöyle iyisinden bir zaman makinesi yapta ver hele."

Bir ulusun üretimi, hammaddesi, sermayesi,işgücü kendine yetse o ulus liberal olmaz.

Ulusalcı olur.

Eskiden gavur icadı diye teknolojiye karşı çıkılmasının nedeni ulusalcı yaklaşımdır.

Mesela:

Matbaanın icadına karşı çıkılmasının en önemli sabebi

Osmanlı da el yazısı ile yazı yazan büyük bir sektörün varlığıdır.

El yazması bir sektör olmuştur ve bir sürü insan burdan ekmek yiyorlardı.

Tabiki bu insanları işinden edecek matbaya karşı çıkacaklardır.

Bu karşı çıkışlarını da dini bir söylemle söyleyeceklerdir.

Çünkü din güçlü ve etkin. Dolayısıyla istismara açık.

Patent korumacılığının nedeni hırsızlık yapılmasıdır.

Başkasının üretimini çalmak yerine

Kendin üretsene.

Yada bedelini öde al.

Yada alma.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...