Ataturk Sevgisi..

[Hacegan 0]

Şimdi Sütçü İmam'ı mı küçümsüyorsnuz merak ettim. Bugün işbirlikçiliğinin revaçta olduğu ve emperyalizm ile her türlü soysuz ilişkinin kurulduğu bir dönemde Sütçü İmam çok yaşada derim Hasan Tahsin çok yaşa da derim. Bir savaşı ordular değil halkın iradesi kazanır...

saygılarımla

Şuanki dinsiz donsuz kemalistlerin hep eleştirdiği kişiler sayesinde İstiklal Savaşı kazanılmıştır..

Milli Mücadele’deki isimsiz binlerce kadın kahramanın yanı sıra isimleri halen zihinlerde olan kadın kahramanlardan bazıları şöyle:

ONBAŞI HALİDE

Romancı Halide Edip Adıvar ise "Halide Onbaşı" olarak İstiklal Savaşı’na katıldı. Uzun süre cephelerde savaşan Halide Onbaşı, savaş alanındaki yararlılıkları nedeniyle İstiklal Madalyası almaya hak kazandı. Türk bağımsızlık savaşının bir sembolü olan Adıvar, Türk edebiyatına kazandırdığı eserler ile günümüz Türk gençlerine çeşitli dersler vermektedir.

KARA FATMA (FATMA SEHER)

"Kara Fatma" olarak tarihe geçen, 1888 Erzurum doğumlu Fatma Seher, Balkan Harbi’ne, Edirne’de görev yapan kocası subay Derviş Bey ile katılır. I. Dünya Savaşı’nda, ailesinden 9-10 kadınla Kafkas Cephesi’ne gider.

Kara Fatma, Mondros Mütarekesi’nden sonra eşi Ermeniler tarafından şehit edilen kadınları toplayarak, Ermeniler ile çarpışır.

Mustafa Kemal Paşa ile görüşerek görev isteyen, kurduğu milis kuvvetiyle Bursa ve İzmit’in işgalden kurtarılması için mücadele eden Kara Fatma’nın müfrezesinde savaşanların sayısını 350’ye çıkardığı bilinir.

Sakarya ve Başkomutanlık muhaberelerine de katılan ve üsteğmenlik rütbesine kadar yükselen Kara Fatma, 1955 yılında Erzurum’da vefat ederken, cumhuriyetin temellerinin atılmasında pay sahibi olmanın mutluluğunu yaşamış kadın kahramanlardandı.

TARSUSLU KARA FATMA, GAZİANTEPLİ YİRİK FATMA

Asıl adı "Adile" olan, "Adile Hala" ve "Adile Onbaşı" diye anılan kadın kahramanın, silah arkadaşları arasında "Kara Fatma" olarak anıldığı bilinir. 8-10 kişilik milis kuvvetiyle Afyon Savaşı’na katılan Kara Fatma, Tarsus’un kurtulmasında büyük yararlılıklar gösterir.

Gaziantepli Yirik Fatma ise Gaziantep’in Fransızlar tarafından henüz bütünüyle kuşatılmadığı sırada, düşmanın hareket edeceği haberi gelince, buna karşı koymak için yola çıkan milis kuvvetine, karşı çıkılmasına rağmen zorla katılır.

Milis kuvvetlerine yardım eden "Nafize Kadın", Yunanlılar tarafından yakalanarak, kuvvetler hakkında bilgi alınmak istenir, fakat Nafize Kadın işkencelere karşı koyarak hiçbir bilgi vermez.

İKİ OĞLUNU ŞEHİT VERDİ KENDİ GAZİ OLDU

Yunanlıların İzmir’e girmesiyle Milli Mücadele saflarında yerini alan Ayşe Hanım, İzmir’in Yunanlıların eline geçmesi üzerine Aydın’a gider. Aydın civarında kahramanca dövüşen Ayşe Hanımın burada büyük oğlu şehit düşer. I. ve II. İnönü Savaşlarına katılan Ayşe Hanım, ikinci oğlunu da bu savaşlarda şehit verir. Sakarya Meydan Muharebesi’ne de katılan Ayşe Hanım, bu savaşta kasığından yaralanır ve tedavi gördükten sonra müfrezesine katılır.

GÖRDESLİ MAKBULE

Vatan işgal altındadır; Yunanlılar Sakarya Savaşı’nı kaybetmiş, mevzilerine çekilmişlerdir. Gördesli Makbule, kocası ile çete kurarak dağlara çıkar. 17 Mart 1922’de Kocayayla’da cereyan eden bir çatışmada Makbule, geri çekilen çete arkadaşlarını kınayarak cesaret verici bir konuşma sonrası düşmana saldırır ve başından aldığı kurşunla şehit düşer. Ama silah arkadaşları düşmanı yenerler.

FRANSIZLAR’A YANLIŞ YOL GÖSTEREN KILAVUZ KADIN

Adana ve yöresinde Fransızlar’a karşı verilen mücadelede yer alan ve milis kuvvetlerine katılan Kılavuz Hatice, 8 Mayıs 1920’de milli kuvvetler Pozantı’ya taarruzu başladığında, kritik bir duruma düşen Fransızları kandırarak kılavuzluk eder. Hatice, kılavuzluk yaptığı Fransızlar’a yanlış yol göstererek Karboğazı’na sokar. Boğazda sıkışan Fransızlar, Türk askerine esir düşer.

BİTLİS DEFTERDARININ HANIMI

Kahramanmaraş’ta düşmana karşı verilen mücadelede en fazla yararlılık gösterenlerin arasında Bitlis Defterdarının Hanımı da bulunmaktadır. Bitlis Defterdarının Hanımı olarak bilinen bu kadın kahraman da, Kayabaşı Mahallesi’nde 8 düşmanı öldürmüş daha sonra erkek elbisesi giyerek milis kuvvetlerine katılır.

TAYYAR RAHMİYE

Adana’nın kadın kahramanlarından Rahmiye Hanım da, 9. Tümen’in 1920 yılının Şubat ayında Hasanbeyli civarında Fransızlar ile yaptığı muharebeye müfrezesiyle katılır. Muharebe sırasında ateş hattında kalan iki arkadaşını korumak için ileri doğru atıldığından dolayı kendisine "Tayyar Rahmiye" lakabı verilir.

Temmuz 1920’de Osmaniye’deki Fransız karargahına yapılan hücumda arkadaşlarının tereddüdünü görünce, "Ben kadın olduğum halde ayakta duruyorum da, siz erkek olduğunuz halde yerde sürünmekten utanmıyor musunuz?" diyerek hücuma geçilmesini sağladığı tarihi kaynaklarda yer almaktadır

BİNBAŞI AYŞE

İstikbal Harbi hakkında yazılmış eserlerde göğüs göğüse çarpışmış pekçok Müslüman Türk kadınlarından bahsedilir. Nene Hatun, Kara Fatma, Ayşe Çavuş isimleri pek sık zikredilen şahsiyetlerdir. Binbaşı Ayşe de, adını hep minnet duygularıyla anmamız gereken kahramanlar arasındadır. Binbaşı Ayşe, bizzat kendi macerasını şöyle anlatmaktadır:

“...Büyük harpte Kafkas Cephesi’nde yaralanarak ölen kocamın ve tüm vatan evlatlarının intikamını almaya and içmiştim. Allah, bu fırsatı 15 Mayıs (1)335–(1919)’da bana verdi. İzmir’i Yunanlılar işgal ettiği sırada ilk mukâvemetimiz sona erip şehre Yunanlılar hâkim olunca Aydın’a gittim. Orada faaliyete geçerek bir Kuva–yı Milliye birliği teşkil edip, bilâhare Nuri Çetesi’ne katıldım. Aydın muharebelerini yaptıktan sonra Koçarlı’ya çekildik. Bu sûretle, bilfiil atıldığım İstiklal Mücadelesi’ne başından sonuna kadar iştirak ettim.

İlk defa Sakarya’da sol kasığımdan piyâde mermisi ile yaralandım. Seyyar hastanede tedaviden sonra tekrar müfrezeme iltihak ettim. Büyük Taarruz’da Mürsel Paşa Fırkası’na iltihak ettik. Ve Ahır Dağları’ndan düşman gerilerine akmağa memur edildik. İzmir’e ilk giden birlikler arasında ben de vardım. Ancak, bu arada misketle sol bacağım kırıldı.”...

Binbaşı Ayşe, kocasının en kıymetli birer yâdigârı olarak sakladığı ziynetlerini satarak at, mavzer, elbise ve çizme tedarik etmiş ve bu mücadelede, derece derece terfi ederek Binbaşılığa kadar yükselmiştir.

SÜREYYA SÜLÜN HANIM

İşte kahraman Türk kadınlarından bir kahraman; Milli Mücadele yıldızlarından bir yıldız daha: Süreyya Sülün Hanım...Van’da doğmuştur. Yaşadığı kasaba, düşmanın korkunç zulüm ve tarruzuna maruz kalmış, babası şehit olmuştur. Nihayet, biraraya gelen beşyüz civarında cengaver, Erek kasabasında toplanarak aziz topraklarını savunmaya karar verirler. Ve tabii, Süreyya Sülün hanım ve üç kardeşi de bu kahramanlar meydanındadır.

...Yoğun bombardıman altında ilerleyerek Karaköse’ye gelen bu kahraman Kuva–yı Milliyeciler, Murat Irmağı boylarında tam bir buçuk ay düşmanla çarpıştılar. Beyazıd’a doğru yürürken yürekler acısı bir manzara ile karşılaştılar. Binlerce Türk köylüsünün işkenceler içinde can vermiş cesetlerini gördüler. Bu mezalimi yapan düşmana hınçla taarruz edenlerin başında Süreyya Sülün hanım vardı...

Iğdır civarında kanlı çarpışmalar oldu. Düşman birlikleri çok kuvvetli ve Rusya’dan devamlı surette takviye alıyordu. Beşyüz yiğit, yılmadan, kaçmadan döğüştüler. Ölüyor, teslim olmuyorlardı. Bu muharebede Süreyya Hanımın üç kardeşi birden şehadet şerbetini içtiler. Kardeşlerinin kollarında can vermesine rağmen yılmadı ve cenk meydanını terk etmedi. Kala kala dört kişi kalmışlardı. Daha sonra Karaköse’ye çekilen Süreyya Sülün Hanım, burada Ziverbey Taburu’na iltihak etti. Bir ara yaralandı ve Erzurum’a döndü

NENE HATUN (1857 - 1955)

Tarihimize "93 Harbi" adıyla geçen Türk-Rus savaşında Erzurum'un Aziziye Tabyası'nda gösterdiği kahramanlıkla adını tarihe yazdıran Türk kadını. Erzurum'da doğdu, tam doksansekiz yıl orada yaşadı. Bir kahramanlık sembolü olarak tanındı ve anıldı. Ömrünün son demlerini "Üçüncü Ordu'nun annesi" olarak geçirdi. 1955 yılında "Yılın Annesi" seçildikten sonra, 22 Mayıs 1955 günü Erzurum'da zatürreeden vefat etti, Aziziye Şehitliğine gömüldü.

Nene Hatun, Erzurum'da dogdu. 98 yil Erzurum'da yasadiktan sonra yine Erzurum'da, zatürre hastaligindan hayata vedâ etti. Ölümünden üç ay önce Türk Kadinlar Birligi tarafindan ANNELER ANNESI seçilmisti.

NEZAHAT HANIM

Gördes ve Inönü meydan savaslarinda , çarpismalara katilan 70. Alay Komutani Hafiz Halit Beyin kizi olan Nezahat Hanim 8 yasinda öksüz kalmis ve babasiyla cephelerde dolasmistir. Askerlere hizmet ve cesaret veren Nezahat Hanim’in 100 den fazla düsman askeri öldürdügü bilinmektedir

[hasanonur 0]

Bu halk Atatürk'ü neden sevmesin...

[Rochader 0]

Baslik temizlenmis yeniden acilmistir. Herkes yazdiginin forum kurallarina uyup uymadigina dikkat etsin. Rahatsizlik veren iletileri alintilamayin ve sadece raporlayin. Yakup son defa iki gün uzaklastirilmistir. Konu disi yazismalar tekrar silinecektir.

SAYGILAR

[Tekojin 0]

Şimdi Sütçü İmam'ı mı küçümsüyorsnuz merak ettim. Bugün işbirlikçiliğinin revaçta olduğu ve emperyalizm ile her türlü soysuz ilişkinin kurulduğu bir dönemde Sütçü İmam çok yaşada derim Hasan Tahsin çok yaşa da derim. Bir savaşı ordular değil halkın iradesi kazanır...

saygılarımla

Hallac hiç değişmemişsin. Eskiden de her şeyi böyle emperyalizme bağlardın. Dünyada emperyalizme vere vere fahişe olmayan kaldı mı? Sen bu masallara inanabilirsin. İstersen önce neden İngiliz ve Fransızlar'ın savaşmadığı konusuna bakalım. Gerçekten halkın iradesi bu iki ülkeyi ezebilmiş midir? Gerçekten anlatıldığı gibi bir direniş gösterilmiş midir?

[pisinge 0]

Mesala Türkiye de Dersim(Tunceli) nin kurtulus günü yoktur,ruslari iceri sokmamis ve cevre illerede yardim etmistir.Atatürk, Dersim bir ciban basidir ve kesilip atilmasi lazimdir,demis ve 50 binden fazla insan katledilmistir,sürülmüstür,asimilasyona tabi tutulmustur,cünkü orasi Türkiye topragi degildir.Siz nerden bileceksiniz,tarih kitaplari kuran da ki gibi masallarla ve yalan üzerine kurulu.Cünkü Türkiye Cumhuriyet tarihi sadece Atatürk,a dan z ye.

[hallac 0]

Hallac hiç değişmemişsin. Eskiden de her şeyi böyle emperyalizme bağlardın. Dünyada emperyalizme vere vere fahişe olmayan kaldı mı? Sen bu masallara inanabilirsin. İstersen önce neden İngiliz ve Fransızlar'ın savaşmadığı konusuna bakalım. Gerçekten halkın iradesi bu iki ülkeyi ezebilmiş midir? Gerçekten anlatıldığı gibi bir direniş gösterilmiş midir?

Nasıl bir değişim bekliyşorsunuz. Halkın iradesini, dünryanın en güçlü ordularını alt debilcek halkın güçünü mü inkar etmem lazım. Siz istediğiniz yere bakın, benim baktığım nokta bellidir... Bu topraklarda halk bir mücadale sergilemiştir. Bu mücadeleyi küçümsemek yerine, hak ettiği saygıyı göstermek, bu onurlu duruşu günümüze taşımak fazladan bir erdem değildir...

İstediğiniz yere bakın... İstediğiniz kadar gözlerinizi kapatın, tüm inkarlarınıza karşı asla hasan tahsinlerden kaçamayacaksınız, sütçü imamları yok edemeyeceksiniz, karayılanları dörtyol halkının onurlu direnişlerini yok sayamayacaksınız...

Şubat 1, 2010 tarihinde hallac tarafından düzenlendi

[Tekojin 0]

Nasıl bir değişim bekliyşorsunuz. Halkın iradesini, dünryanın en güçlü ordularını alt debilcek halkın güçünü mü inkar etmem lazım. Siz istediğiniz yere bakın, benim baktığım nokta bellidir... Bu topraklarda halk bir mücadale sergilemiştir. Bu mücadeleyi küçümsemek yerine, hak ettiği saygıyı göstermek, bu onurlu duruşu günümüze taşımak fazladan bir erdem değildir...

İstediğiniz yere bakın... İstediğiniz kadar gözlerinizi kapatın, tüm inkarlarınıza karşı asla hasan tahsinlerden kaçamayacaksınız, sütçü imamları yok edemeyeceksiniz, karayılanları dörtyol halkının onurlu direnişlerini yok sayamayacaksınız...

Hallac halk onurlu bir direniş göstermemiştir . Gösterseydi bunu küçümseyip inkar mı edecektik. Emperyalistler isteseler o halkın kafasını ezerlerdi; ama hepsi de savaşmadan geri çekildi ve Türk-Yunan savaşını kendi kaderine terkettiler.

Emperyalist dediğin devletlerin/kurumların vicdanı yoktur. Gözünü kan bürümüşse savaş kurallarının dışına da çıkar gene de istediğini alır.

[Labraunda 0]

Aslına bakarsan öyle. Kurtuluş Savaşı Türkler ile Yunanlar arasındaki çatışmalardan başka bir şey değil. Birinci Emperyalist Savaşı kazanmış İngilizler ve Fransızlar güneydoğuda düzenli ordusu olmayan bir halkın saldırılarından korkup kaçtılar öyle mi? Çok yaşa sütçü imam

Çatışmalar egede olmuştur Türkler ve Yunanlar arasında, Yunanistan'ın ipini çeken İngiltere Türkiye ile de anlaşmıştır.

Bu soysuz fikirler ortaya yeni çıkmaya başladı. Çıkaran kesimler de belli; şeriata yalakalık yapan liboşlar...

Neymiş efendim, Kurtuluş savaşı Yunanlılarla yapılan çatışmalarmış. Küçümsüyor dallama. Oysa ki sivil güçler dışında yaklaşık yarım milyon asker (sonraları yarım milyonu da aşar) kapışmış bu çatışma denilerek küçümsenen savaşlarda.

Çatışma diye küçümsediği bu savaşların Ege'de olduğunu söylüyor bu soyu belirsiz. Oysa ki Yunan ordusu taa Ankara'ya dayanmıştır. Hatta Ankaraya girileceği bile öngörüldüğünden, cephenin ve meclisin Kızılırmağın arkasına taşınma planları bile yapılmıştır. Ama tarih okumamış, yarım milyon askerin kapıştığı savaşlara çatışma diyerek küçümseyen beyni yıkanmış bir dallamanın bunları bilmesini elbette bekleyemeyiz.

İngiltere Yunanistan'ın ipini çekti diyor bu dallama. Peki durup dururken ve büyük masraf yaparak Anadolu'ya saldığı ordunun ipini neden çekmiş? Hazır başkenti istila etmişken, hatta Anadolu topraklarının önemli bir bölümüne çökecekken neden Yunan ordusunu daha da desteklememiş de, ipini çekmiş? Bu kıçı kırık liboşlar ve şeriatçılar desteksiz sallamaya alışmışlar. Ama neyseki bu soyu bozukları sallayan yok...

[hallac 0]

Emperyalist dediğin devletlerin/kurumların vicdanı yoktur. Gözünü kan bürümüşse savaş kurallarının dışına da çıkar gene de istediğini alır.

Bu nalet olasıca, ihtişamı ile korkuya kapıldığınız emperyalizm vietnam da niye istediğini alamadı... Başka yenilgilerden de örnek vereyim mi...

[jadi 0]

Hacı'nın hemşerisi olduğundanmıdır bilinmez, bu forumda ne yazıkki bu iki ırkçıya torpil geçildiğini görüyorum. Hakaret etmekten başka bişey yaptıkları yok. Muhammed'i eleştirenlere ana avrat söven müslümanlarla aynı kafa yapısına sahipler. Mrguitar'ın bana bile özelden küfretmişliği vardır

Şubat 1, 2010 tarihinde jadı tarafından düzenlendi

[Labraunda 0]

Hacı'nın hemşerisi olduğundanmıdır bilinmez, bu forumda ne yazıkki bu iki ırkçıya torpil geçildiğini görüyorum. Hakaret etmekten başka bişey yaptıkları yok. Muhammed'i eleştirenlere ana avrat söven müslümanlarla aynı kafa yapısına sahipler. Mrguitar'ın bana bile özelden küfretmişliği vardır

Kimsye torpil geçilmediğini gayet iyi biliyorsunuz. Yeri gelir forumdan da atılırlar. Ammavelakin özel mesajla size küfür edilmesini raporlamalıydınız. Örneğin dün biri, bir diğerine yukarıdan aşağı kalay geçtiğinden forumdan ihraç edildi. Size edilen küfür neticesinde de aynı şey yapılabilirdi...

[Tekojin 0]

Bu soysuz fikirler ortaya yeni çıkmaya başladı. Çıkaran kesimler de belli; şeriata yalakalık yapan liboşlar...

Neymiş efendim, Kurtuluş savaşı Yunanlılarla yapılan çatışmalarmış. Küçümsüyor dallama. Oysa ki sivil güçler dışında yaklaşık yarım milyon asker (sonraları yarım milyonu da aşar) kapışmış bu çatışma denilerek küçümsenen savaşlarda.

Oğuz öncelikle sevdiğim, saydığım ve fikirlerine önem verdiğim birisin. Neden farklı mahlaslarla yazmak istediğini anlayamıyorum. Bu forumun tamamına yakını fikirlerini desteklesin/desteklemesin senin gibi bir entelektüele saygı duyar. Bu konudaki sitemimi belirtmeden geçemeyeceğim.

Oğuz nerdeymiş bu yarım milyon asker? Yarım milyon asker katılmış savaşlara da toplam ölü sayısı nedir acaba? Bana Kurtuluş Savaşı'nda kaybedilen toplam asker sayısını söyleyebilir misin? Katılım ile kayıp arasında derin uçurumlar olduğu zaman orada masallar devreye girmiş demektir.

Aslında İstiklal Mahkemeleri'nde asılan kişi sayısının Kurtuluş Savaşı'nda kaybedilen asker sayısından daha fazla olduğu yönünde iddialar var. Biz bu iddiayı da yeterince gerçek dışı buluyoruz; ancak bu iddia edildiği gibi büyük bir savaşın masal olduğu gerçeğini gene de değiştirmeyecektir.

Çatışma diye küçümsediği bu savaşların Ege'de olduğunu söylüyor bu soyu belirsiz. Oysa ki Yunan ordusu taa Ankara'ya dayanmıştır. Hatta Ankaraya girileceği bile öngörüldüğünden, cephenin ve meclisin Kızılırmağın arkasına taşınma planları bile yapılmıştır. Ama tarih okumamış, yarım milyon askerin kapıştığı savaşlara çatışma diyerek küçümseyen beyni yıkanmış bir dallamanın bunları bilmesini elbette bekleyemeyiz.

Öncelikle soyu belirsiz lafını gene senin gibi birine yakıştıramadım. Oğuz yaşını başını almış bir abimizsin. Bu sözler senin ağzında hiç şık durmuyor, senden bir özür bekliyorum.

Kılıç, mızrakla savaş olmuyordu tabi. Çatışmayı kazanan ordu ilerlemeye çalışacaktır; ama istemeden de olsa iddiayı kendin kanıtlamış oldun. Ankara'ya dayanan Yunan ordusuydu. İngilizler ve Fransızlar bir yeri ele geçirmek isterlerse sen de iyi bilirsin ki önce yönetimin başını ezmeye çalışırlar. Ne oldu da bunlar Mustafa Kemal ve adamlarıyla uğraşmadılar da haldır huldur güneydoğuya girdiler. Cevabı basit! Aslında savaşmaya istekleri bile yoktu. İki tane çatışma yaşandığında bütün planları askıya alıp geri çekildiler. Yunanistan'ın kıçına da tekmeyi bastılar. Sorun direniş ya da silahlı mücadele değil. Sorun emperyalistlerin isteksizliği.

İngiltere Yunanistan'ın ipini çekti diyor bu dallama. Peki durup dururken ve büyük masraf yaparak Anadolu'ya saldığı ordunun ipini neden çekmiş? Hazır başkenti istila etmişken, hatta Anadolu topraklarının önemli bir bölümüne çökecekken neden Yunan ordusunu daha da desteklememiş de, ipini çekmiş? Bu kıçı kırık liboşlar ve şeriatçılar desteksiz sallamaya alışmışlar. Ama neyseki bu soyu bozukları sallayan yok...

Bunun için İngiltere'ye gözlerini çevirmelisin. O zamanlar Yunanistan'a verilen desteğe şiddetle karşı çıkan bazı kişiler, oluşumlar olmuştur, İngiltere de bunları göz önünde bulundurmak zorunda kalmıştır, olay bundan ibaret.

Ve nihayet, liboş değilim. Radikal solcuyum. Saygılar.

Şubat 1, 2010 tarihinde Tekojin tarafından düzenlendi

[jadi 0]

Kimsye torpil geçilmediğini gayet iyi biliyorsunuz. Yeri gelir forumdan da atılırlar. Ammavelakin özel mesajla size küfür edilmesini raporlamalıydınız. Örneğin dün biri, bir diğerine yukarıdan aşağı kalay geçtiğinden forumdan ihraç edildi. Size edilen küfür neticesinde de aynı şey yapılabilirdi...

Bu şahıs forumdan atıldıktan sonra neden aynı nikle geri döndü? Bayhan avatarıyla yazan adama yapmadığınızı bırakmamıştınız ama. Irkçılık kötü ise bunun türk yada başka bir milletten olması farketmez, ben şahsen Atatürkçü bir insan olduğum için bu iki şahıala sanki aynı taraftaymışım gibi görünmekten utanç duyuyorum

[Portgas 0]

Hacı'nın hemşerisi olduğundanmıdır bilinmez, bu forumda ne yazıkki bu iki ırkçıya torpil geçildiğini görüyorum. Hakaret etmekten başka bişey yaptıkları yok. Muhammed'i eleştirenlere ana avrat söven müslümanlarla aynı kafa yapısına sahipler. Mrguitar'ın bana bile özelden küfretmişliği vardır

bir degil, iki degil, ucdegil.. surekli her baslikta kufur ve hakaret yagdirdi bunlar.. raporladim, kimse cikip tinlamadi, ceza vermedi.. bugunde aynen rochader gelip yakup u forumdan atiyor ama ardindan iki daka sonra oguz geliyor, karar geri cekilip 2 gun uzaklastirma veriliyor..!! bunlar kisiligimize, annemize, sevdiklerimize kufur edenleri böyle basimiza saliyorlar!!

mrguitar ise atilip geri geliyor, ayni uyelikle..!! forum bunlara surekli torpil geciyor..

Şubat 1, 2010 tarihinde Portgas tarafından düzenlendi

[Tekojin 0]

Bu nalet olasıca, ihtişamı ile korkuya kapıldığınız emperyalizm vietnam da niye istediğini alamadı... Başka yenilgilerden de örnek vereyim mi...

Hallac Vietnam diyerek biraz uçuk bir örnek vermedin mi? Vietnam halkı topyekün emperyalizme karşı direniş gösteren, gerektiğinde kendi bedenini yakabilen insanlardan oluşuyordu. Ayrıca orada direkt olarak sisteme karşı bir kin saldırısı vardı. Oysa Kurtuluş Savaşı sırasında emperyalistlerin ne böyle bir nefreti vardı ne de böyle bir saldırısı.

[hallac 0]

Hallac Vietnam diyerek biraz uçuk bir örnek vermedin mi? Vietnam halkı topyekün emperyalizme karşı direniş gösteren, gerektiğinde kendi bedenini yakabilen insanlardan oluşuyordu.

Hade ya Karayılan, laf olsun diye mi silah kuşandı... onlarca düşman askeri karşısında son kurşununa kadar savaşan Hasan Tahsin bedenindeki özgürlük ateşini yakmadıda ne yaktı sanıyorsnuz...

[Pante 0]

Mesala Türkiye de Dersim(Tunceli) nin kurtulus günü yoktur,ruslari iceri sokmamis ve cevre illerede yardim etmistir.Atatürk, Dersim bir ciban basidir ve kesilip atilmasi lazimdir,demis ve 50 binden fazla insan katledilmistir,sürülmüstür,asimilasyona tabi tutulmustur,cünkü orasi Türkiye topragi degildir.Siz nerden bileceksiniz,tarih kitaplari kuran da ki gibi masallarla ve yalan üzerine kurulu.Cünkü Türkiye Cumhuriyet tarihi sadece Atatürk,a dan z ye.

Ankara'nın da kurtuluş günü yok.

İşgal edilmemiş bir şehrin kurtuluşu mu olurmuş?

Size kalsa Kurtuluş Savaşında da büyük destek verdiklerini yazarsınız bu aşiretlerin.

Varsa alalım engin bilgilerinizi.

Dersim'in çıban başı olduğunu Atatürk söylememiş. Osmanlı'dan beri öyleymiş zaten.

Devlet içinde devlet olmaz.

O rakamların doğru olmadığını daha önce kanıtladık.

"Asiler, binlerce askeri katledince Dersim'e müdahale edildi" diye iddia edilse hemen itiraz edersin değil mi?

Oranın Türkiye toprağı olmadığını nerenden uyduruyorsun?

Türkiye, Atatürk döneminde sınırları dışında bir yere hiç tacizde bulunmuş mu?

Biz bilmiyoruz, sen biliyorsun mavalları.

Türk tarihinin sadece %10'u cumhuriyet dönemine aittir.

[Tekojin 0]

Hade ya Karayılan, laf olsun diye mi silah kuşandı... onlarca düşman askeri karşısında son kurşununa kadar savaşan Hasan Tahsin bedenindeki özgürlük ateşini yakmadıda ne yaktı sanıyorsnuz...

Krayılan der ki: Harbe oturak

Kilis yollarından kelle getirek

Nerde düşman varsa orda bitirek

Vurun Antepliler, namus günüdür.

Hallac çatışma ile direnişi birbirine karıştırıyorsun. Dön ve yazılanları bir daha oku. Ben emperyalistlerin ellerini kollarını sallaya sallaya dolaştığını söylemedim. İki çatışma sonucunda geri çekildiklerini, aslında isteksiz olduklarını söyledim. Yer yer küçük çapta çatışmalar yaşanmıştır; ama emperyalistlere dünyayı dar ettiğimiz yönündeki safsataların hepsi gerçek dışı, yalan yanlış, çarpık söylemler.

[Pante 0]

Yer yer küçük çapta çatışmalar yaşanmıştır; ama emperyalistlere dünyayı dar ettiğimiz yönündeki safsataların hepsi gerçek dışı, yalan yanlış, çarpık söylemler.

Tabi canım.

Tam 1 yıl boyunca Maraş'ta piknik yaptılar emperyalistler.

[Tekojin 0]

Tabi canım.

Tam 1 yıl boyunca Maraş'ta piknik yaptılar emperyalistler.

Bunu bilmiyordum yav. Demek tam 1 yıl boyunca ha, vay beee!

O sürede kaç tane hükümet devrilir, kaç devrim yapılır, kaç tane dünya savaşı çıkar. Hiç hesaba katmamıştım bunları