Jump to content

Ölüme Çare Buldum


Recommended Posts

  • İleti 53
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

freddy olumdenmi korkuyon sen neden acaba nasilsa oteki taraf yok seni cezanlandiran yaratan sana gore yok ates yok bu korku nedne peki allah o kadar yuceki kendine inanmayana bile kendisini var hissetiriyor

Ölümden korksam dört intihar tecrübem olmazdı. Sol bileğim eleğe dönmüş halde benim. Hala belirgin izleri var. Ölümden zerre korkmam. Bunu salak bir cesur görünme kaygısıyla değil, harbiden söylüyorum. Ölümden hiç korkmam.

Ben bir önceki iletimde ölüm korkusuna çare bulunmasını, eğer başlığı açan arkadaş kendindeki ölüm korkusunu çözerse ölüme çare aramakla uğraşmayacağı için tavsiye etmiştim. Yanlış anlamışsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ölümden korksam dört intihar tecrübem olmazdı. Sol bileğim eleğe dönmüş halde benim. Hala belirgin izleri var. Ölümden zerre korkmam. Bunu salak bir cesur görünme kaygısıyla değil, harbiden söylüyorum. Ölümden hiç korkmam.

Ben bir önceki iletimde ölüm korkusuna çare bulunmasını, eğer başlığı açan arkadaş kendindeki ölüm korkusunu çözerse ölüme çare aramakla uğraşmayacağı için tavsiye etmiştim. Yanlış anlamışsın.

Korktuğunuz bir şey var ise şayet öğrenebilirmiyiz

Selamlar

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...

ölümü ölüdüren bir zihniyete sahip olduğum için konu ilgimi çekmedi :D

Birgün geberdiğinde keşke o halini görebilsem.Ahhh ahhh senin nasıl öldüğünü görmek bana zevk verecek inan bana!

Yau kuş beyinliler,sen ölümü nasıl öldüreceksin.İslam'da hoşunuza gitmeyen şeyler yüzünden,kendinizi ne kadar ucuza pazarlıyorsunuz,aptal yerine koyuyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ölümden korksam dört intihar tecrübem olmazdı. Sol bileğim eleğe dönmüş halde benim. Hala belirgin izleri var. Ölümden zerre korkmam. Bunu salak bir cesur görünme kaygısıyla değil, harbiden söylüyorum. Ölümden hiç korkmam.

Ben bir önceki iletimde ölüm korkusuna çare bulunmasını, eğer başlığı açan arkadaş kendindeki ölüm korkusunu çözerse ölüme çare aramakla uğraşmayacağı için tavsiye etmiştim. Yanlış anlamışsın.

Bende ölümden korkmuyorum,fani bir dünyada herkes ölüyor neden korksun ki insan.O zaman bizde canımıza kıyalım korkmuyoruz diye..Aptallığına gülüyorum sadece.Sen ölümü,karşında duran bir adam mı sandın ki,ona kafa tutmaya çalışıyorsun.:lol: Size yorum yazarken o kadar eğleniyorum ki,inanamazsın.

O halde korkmadığını belirtiyorsan,kendini sıkıyorsan trenin önüne atsana ,hem ölümün de tez olur.Sizi insan yerine bile koymuyorum.Size yazmam sizi saydığımdan değil,böyle sizin gibi kuş beyinlilere ,nasılda küçük düşürdüğümü göstermek için yazıyorum sana ve senin gibilere.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Birgün geberdiğinde keşke o halini görebilsem.Ahhh ahhh senin nasıl öldüğünü görmek bana zevk verecek inan bana!

Yau kuş beyinliler,sen ölümü nasıl öldüreceksin.İslam'da hoşunuza gitmeyen şeyler yüzünden,kendinizi ne kadar ucuza pazarlıyorsunuz,aptal yerine koyuyorsunuz.

Sen hatları şaşırdın. "müslümangenç" gerçekten müslüman bir genç, çok da koyu bir müslüman.

Burası ateistorum ama her önüne gelen de ateist olmayabilir. Bir dolu müslüman var..

Niyeyse..

Dindaşından özür dile, Allah çok kızar sonra sana.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bende ölümden korkmuyorum,fani bir dünyada herkes ölüyor neden korksun ki insan.O zaman bizde canımıza kıyalım korkmuyoruz diye..Aptallığına gülüyorum sadece.Sen ölümü,karşında duran bir adam mı sandın ki,ona kafa tutmaya çalışıyorsun.:lol: Size yorum yazarken o kadar eğleniyorum ki,inanamazsın.

O halde korkmadığını belirtiyorsan,kendini sıkıyorsan trenin önüne atsana ,hem ölümün de tez olur.Sizi insan yerine bile koymuyorum.Size yazmam sizi saydığımdan değil,böyle sizin gibi kuş beyinlilere ,nasılda küçük düşürdüğümü göstermek için yazıyorum sana ve senin gibilere.

:)

Sayın zeka gerisi, ben intihar örneğini daha önceki bir iletide başka biri ölümden korktuğumu ima ettiği için bir emsal olsun diye vermiştim. İntihar örneği, söz konusu kişinin ölümden korkmadığını gösterir ama sırf ölümden kormadığımı göstermek için intihar ettiğim anlamı çıkmaz buradan. Fakat sen salağı böyle bir yargıya varıp kendi mallığına gülmüşsün.

Bu arada, ben de hiçbir mücahidi adam yerine koymam. Cennette ''tomurcuk memeli'' sübyanlarla alem yapabilmek için günde beş vakit Allah'a domalıp beline bağladığı bombalarla çoluk çocuk demeden şehirlerde insanları havaya uçuran dingillere sadece acırım.

tarihinde November tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Birgün geberdiğinde keşke o halini görebilsem.Ahhh ahhh senin nasıl öldüğünü görmek bana zevk verecek inan bana!

Yau kuş beyinliler,sen ölümü nasıl öldüreceksin.İslam'da hoşunuza gitmeyen şeyler yüzünden,kendinizi ne kadar ucuza pazarlıyorsunuz,aptal yerine koyuyorsunuz.

O adam ölümü öldürdüm diyerekten ahiretine olan inancını belirterek ölümü öldürdüm diyerekten ebedi hayattı ima etmiş . Hayret birşey yaw . OKudugunuzu anlamaktan mı acizsiniz .

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...
  • 3 weeks later...

rüya hiç bitmesin istiyoruz

şu dünyada ne kadar acı çeksek ne kadar zor şartlarda yaşasakda hiçmi hiç gitmeye niyetimiz yok :)

bir cenazeyi uğurlamaya giderken bile sanki biz hiç ölmüyecekmişiz gibi bir hal alırız.

tepeden bakarız ölen insana.

----

ölüme çare hiç bir zaman bulunamayacak

dünyada çare bulsak bile bir gök taşı düşebilir bir karadeliğin çekim alanına girebiliriz güneşde büyük bir patlama olabilir başka bir gezegen gelip çarpabilir 5 milyar yıl yaşasak bile sonunda evrenle birlikde yok olacağız

bu bile yaratanın varlığına bir kanıttır kesinlikle kaçış yolu bırakmamış

------

vurulanın boğulanın kısaca aniden ölenin ölümü işlevini yitiren organa bağlı olarak kanda meydana gelen olumsuz değişikliklerden kaynaklanıyordur

kalp durmamış olsa bile kanın taşıdığı hücrelere zarar verip öldüren değişimler ölüme sebep oluyordur.

örneğin

nefes alamayınca kan temizlenemeyecek dışardan oksijen alamayacak kalp atmaya devam etse bile hücreler oksijen alamayınca ölmeye başlayacak

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...

Ne yalan söyleyeyim, burayı da uzun zamandır ihmal ettiğimi

düşünüyordum. Normalde çeviri yazı yazmayı pek sevmem. Ama dün CNBC

haber sitesinde yayınlanan bir Newsweek haberi bana oldukça ilginç

geldi. Türkiye'deki haber kaynaklarının da henüz konuyu keşfetmediğini

görünce, içerde ne var ne yok yazayım da bari Onpunto'cular

gelişmelerden haberdar olsun istedim.

Haber, acil durumlarda tüm müdahalelere rağmen kalbi bir türlü

çalıştırılamayan insanlarda ölüm olayının gerçekten oluşup

oluşmadığını sorgulayan bir çalışmanın sonuçlarını içeriyor.

Vurgulanan nokta o kadar enteresan ki, şimdiye dek acil müdahaleye

rağmen kurtarılamayan neredeyse tüm hastaların arkasından yas

tutturacak türden. Buyrun beraber okuyalım:

Birilerinin ansızın gelen bir kalp krizi nedeniyle öldüğünü düşünün.

Tüm organları yerinde ve vücudunda kan kaybı da yok. Tüm olan biten

sadece kalbin durmasından ve beynin oksijen yetersizliğinden dolayı

kendini kapatmasından ibaret. Doktorlar buna klinik ölüm adını

veriyorlar. Peki ama bu hasta gerçekten de öldü mü?

1993'te Dr. Sherwin Nuland'ın liste başı olan "Nasıl ölürüz" kitabında

bu sorunun cevabı evet olarak veriliyordu. Bu durumda hasta geri

döndürülemiyordu, çünkü beyin ve dokular oksijen yetersizliğinden

dolayı geri döndürülemeyecek biçimde hasar görüyordu. Sürecin bu

noktaya gelmesi için de dört ile beş dakikalık bir zamanın yeterli

olduğu düşünülüyordu. Bu süre içinde kalp masajı ve oksijen

müdahalesiyle hasta geri getirilemezse doktorlar hastayı geri

getiremeyeceklerine ikna oluyorlardı.

Bu inanış, Pensilvanya Üniversitesi'nden Dr. Lance Becker oksijen

yetersizliği çeken kalp hücrelerini mikroskop altında inceleyene kadar

hiç sorgulanmadan bu güne dek süregeldi. Becker gözlemi hakkında şunu

söylüyor: "Olaydan bir saat sonra bile kalp hücrelerinin öldüğüne dair

bir işaret görünmüyordu. Önceleri bir şeyleri yanlış yaptığımızı

düşündük, ama gerçekten de kan akışı kesilen kalp hücrelerinde ölüm

dakikalar değil, saatler sonra gerçekleşiyordu".

Peki oksijensiz kalan hücreler saatlerce yaşamaya devam ediyorsa,

neden doktorlar bir saat önce ölen birini geri getiremiyorlar? Çünkü

beş dakikadan uzun süre oksijensiz kalmış bir hücreye yeniden oksijen

verirseniz, bu defa gerçekten ölüyorlar. Bu, ölmekte olan birine

uygulanan ilk yardım anlayışını kökünden değiştirebilecek hayret

verici bir keşif.

Biyologlar, bunun sebebinin hücre ölümünün dışarıdan değil, içeriden

tetiklenmesi sonucunda olduğunu düşünüyorlar. Hücre içinde mitokondri

olarak isimlendirilen organeller, oksidasyon yoluyla hücre enerjisinin

sağlanmasından sorumlular. Mitokondriler ayrıca anormal, yani kanserli

hücrelerin kendi kendini imha etmesi olarak nitelenen apoptosis adlı

süreci de tetikleyebiliyorlar. Araştırmacılar, hücre kontrol

mekanizmalarının kanser ve yeniden kanlanma arasındaki farkı

anlayamadığını, yeniden kanlanma gerçekleştiğinde bir mekanizmanın

tetiklenip hücrenin intihar etmesine neden olduğunu düşünüyorlar.

Bu gerçek, bir başka gerçeği de beraberinde getiriyor: Şimdiye dek

uygulanan ilk yardım anlayışında tam da bunu tetikleyecek bir yöntem

uygulanıyordu. Eğer yolda yürürken kalp krizi geçirirseniz ve size

dakikalar içinde kalp-solunum masajı uygulayarak kan sirkülasyonunuzu

sağlayacak birilerine denk gelecek kadar şanslıysanız, hastanede geri

döndürülebiliyorsunuz. Ancak çoğu hasta acil servise vardığında kalbi

en az 10-15 dakika için tamamen durmuş oluyor. Peki sonra? "Hemen

oksijen veriyoruz" diyor Becker, "Elektroşok uyguluyoruz, epinefrin

verip kalbi çalışmaya zorluyoruz, yani dokunun bolca oksijen alması

için ne gerekiyorsa yapıyoruz". Ancak zaten kan açlığı çeken doku bir

anda oksijenle dolduğunda, aynen yukarıda açıklanan sebeple kendi

kendini öldürme yoluna gidiyor. Becker, bunu böyle yapmak yerine

oksijen alımını azaltmak, metabolizmayı yavaşlatmak ve kan

biyokimyasını yeniden kanlanmayı kontrollü biçimde gerçekleştirecek

biçimde düzenlemek gerektiğini söylüyor.

Araştırmacılar, bunu en iyi şekilde nasıl yapabileceklerini

anlayabilmek için çalışmaya devam ediyorlar. Kaliforniya Üniversitesi

tarafından yayınlanan dört ayrı hastanedeki çalışmaların sonuçları,

kalp krizi geçiren hastalarda bu yeni yaklaşımın uygulanmasının

şaşırtıcı ölçüde başarılı olduğunu gösteriyor. Yeni yöntemde hastalara

kardiyoplejik (yani bir anlamda kalbi felç eden) kan ürünleri

uygulanarak kalp beklemeye alınıyor, daha sonra kalp-akciğer

fonksiyonlarını sağlayan bir makineyle beyindeki kan akışının kalp

yeniden güvenli bir şekilde çalıştırılana kadar devam etmesi

sağlanıyor. Bu çalışmada hastaneye giren 34 hastanın yüzde 80'i canlı

olarak çıkmayı başarmış. Geleneksel yöntemlerle bu oran sadece yüzde

15 civarında.

Becker, ayrıca vücut ısısının 37 santigrat dereceden 33 dereceye

düşürerek de yeniden kanlanma sırasında meydana gelen kimyasal

reaksiyonları yavaşlatabildiklerini söylüyor. Hatta bunun için

enjeksiyona uygun tuz ve buz karışımından oluşan özel bir kimyasal

solüsyon hazırlayarak, ilk yardım setlerinin standartları arasında

sokmak için çalışmalar yapıyor. "Acil ünitesinde kalbi durmuş biri

üzerinde yarım saat deliler gibi uğraşıyorsunuz, sonra biri sanırım

geri getiremeyeceğiz diyor ve siz de vazgeçiyorsunuz" diyor Becker,

"Hasta kartında ölü yazıyor, ama vücuttaki trilyonlarca hücrenin hala

canlı olduğunu biliyorsunuz".

Becker, bu paradoksu yaşam lehine çözmeye çalışıyor

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 months later...

Aslında bu ayetler beyne müdahale edilerekte hayata dönüşü anlatan müteşabih ayetlerdir.... ve Ölü ölü değilse araştırmacı Metin Durali tarafından yazılmıştır.

Bu konu tv. nette 16 ocak 2011 pazar günü gizli dosyalar programında işlendi. yakında video olarak seyredebilirsiniz. Ayrıca ;

6 ve 7 nisan gecesi ülke tv sıra dışı turgay gülerin programında bu konu işlendi: http://www.tumgazeteler.com/?a=4915902

ve ayrıca indigodergisinde bu konu yayınlandı : http://www.indigodergisi.com/gulsen130.htm

+ + + + +

Bakara 73. ayette Onun bir kısmı ile Ona yazıyor. NEyin bir kımıyla NEye vurulacağını bilmeyen tevsirciler ve yukarıdada inek tarif edilince ZBH fiiline Kesme- Boğazlama Kurban etme anlamını koymuşlar. ZEBH = boğazın yarılması manasınadır ve hep dış boğazı düşünmüşler iç boğazı düşünürseniz boğazın yarılması = esnetilmesi manasını çıkar

http://www.nkfu.com/esneyen-hayvan-resimleri/

İneği esnetin deyince 67. ayette bizimle alaymı ediyorsun diyorlar. ÇÜNKİ İNEKLER ESNEMEZ Bilimsel olarak inceleyin bazı balıklar bile esner binlerce hayvan esner ama inek esnemez

O zaman esneyen ineği tarif et diyorlar. ne genç ne yaşlı deniyor sonra parlak sarı isteniyor ama esneyen ineği bulamayınca 70. ayette teşabehe sözcüğü vardır. Müfessirler bunuda yanlış tercüme etmiş. bu inekler bize başka ineğe benzer geldi diyorlar. Bakın teşbih sözü bizim edebiyatımızdada kullanılır araplarda özellikle şairler çok TEŞBİH yaptıkları için Peygamberimizede Kuran gelince onada ŞAİRsin diyorlar. Çünki Kuran teşbih yani benzetmelerle doludur. Onun için Ali İmran suresinde Kuranın nasıl okunmasını gerektiği uyarılmıştır. ^^ Bu kitabın bir kısmı Muhkem ayetlerdirki kitabın anasıdır diğer ayetlerde müteşabih tir.

Teşbihin manası şudur= bir şey daha üstün başka bir şeye benzetilir. örneğin : ülkeyi cehenneme çevirdiler, cin gibi çocuk,

cennet gibi vatan yada şairlerden örnek vereyim : ruhum bir gonca güle benzerdi der. Yani teşbih inekle inek yapılmaz o zaman cin gibi cin yada cehennem gibi cehennem manası olurki Teşbih olmaz. Yani o ayette diyorlarki sen bize teşbih yaptın bu inek değil başka bir şey ve ardından ^^ Çift sürmeyen boyunduruk altına alınmayan inekten bahsedilince ineklerin zaten bu işi yapmadığını düşünerek bu İNEK in teşbih olduğunu anlıyorlar.Çünki koca memeleriyle İnekler süt verir İneği çifte sürerseniz sütten kesilir ve 50 lira iş yapayım diye 500 lira zarar edersiniz. bunun için ineği çifte sürmezler yüzyıllardır.

İnek; ineğin vasfını taşıyan ama İnek olmayan bir sembol dür.

mesela. kara kartalların sembolü olan beşiktaş takımının forma renginde siyah vardır yine aynı fenerbahçenin sembolü sarı kanaryadır ve formalarında sarı renk vardır.

Bu suredeki SEMBOL de ineğin önemli özelliğini taşımasıdır.

İnekle Öküzü ayıran önemli özellik ineğin ^^MEMELİ ^^ olmasıdır.

ve yeri sürmediğine boyunduruk altına alınmadığına göre ya denizde yada gökyüzünde olmalıdır. denizde memeliler= yunus, balina,fok tur fakat 69. ayette sarı renk istendiğine göre bu balıklarda sarı renkli yoktur o zaman gökyüzüne bakalım Milyonlarca kuşa yumurtlama özelliği veren Allah sadece tek bir türü ^^ MEMELİ^^ yaratmıştır. yarasalar ve sarı renkli olan vampir yarasalar vardır.

Esnetilmesi istenen hayvan Yarasadır Bilimsel olarak yarasayı esneten ilaçta oksitosin hormonudur. gökyüzünün tek uçan memelisini esneten ilaç benim yada senin beynindeki bir HORMON yani oksitosin hormonudur.

Bu sadece tesadüfmüdür yoksa Allahın gizemli yollarından birimidir ?

+ + + + +

Bismillahirrahmanirrahim

67. Musa, kavmine: Allah bir inek esnetmenizi emrediyor, demişti de: Bizimle alay mı ediyorsun? ( inek esnermi )demişlerdi. Musa da: Cahillerden olmaktan Allaha sığınırım, demişti. (vahyi bildiren peygamber yalanmı söyler )

68. Bizim adımıza Rabbine dua et, bize onun ne olduğunu açıklasın dediler. Musa: Allah diyor ki: O, ne yaşlı ne de körpe; ikisi arasında bir inek. Size emredileni hemen yapın, dedi.

69. Bu defa: Bizim için Rabbine dua et, bize onun rengini açıklasın, dediler. O diyor ki: Sarı renkli, parlak tüylü, bakanların içini açan bir inektir dedi. ( Bu tarifte inek vardı ama esneyen inek yoktu)

70. (Ey Musa!) Bizim için, Rabbine dua et de İnek bize teşbih yapılıyor gibi geldi. İnek teşbihmi yani ? Eğer böyleyse biz Allahın izni ile bunu bulacağız dediler

71. (Musa) dedi ki: Allah şöyle buyuruyor: O, henüz boyunduruk altına alınmayan, yer sürmeyen, ekin sulamayan, serbest dolaşan (salma), renginde hiç alacası bulunmayan bir inektir. İşte şimdi gerçeği anlattın dediler (çünki inekler zaten çift sürmez gerçekten İnek teşbih başka bir şeye benzetme Ve o teşbih edilen sembol ineği (Yarasayı)arayıp buldular ve esnettiler. az kalsın yapmayacaklardı.

72. Hani siz bir adam öldürmüştünüz de onun hakkında birbirinizle atışmıştınız. Halbuki Allah gizlemekte olduğunuzu ortaya çıkaracaktır.

73. Haydi, şimdi ( sembol memeliyi esneten ilacın ) Bir kısmıyla (öldürülen adama) vurun

. Böylece Allah ölüleri diriltir ve düşünesiniz diye size âyetlerini (Peygamberine verdiği mucizelerini) gösterir.

Şayet tevsircilerin söylediği gibi kesilen ineğin bir parçasıyla ölen adama vurup adam dirilip katilini söyleseydi çok büyük MUCİZE olur ve özellikle Yahudi toplumu içinde bir efsane olan hz. Musanın bu MUCİZE si asırlardır dilden dile dolaşırdı. Fakat maalesef ne yahudilerde ne Hristiyanlarda ne Tevratta nede İncilde nede hz. Muhammedin

hadislerinde bu konu geçmez. Bariz yalan olan bu

rivayeti umarım çıkarır atarlar meal ve tevsirciler.

Ayrıca Kuranda hz. Musaya 9 MUCİZE verdiği yazılmıştır.

Neml suresi - 12 Elini koynuna sok da kusursuz bembeyaz çıksın. Dokuz mucize ile Firavun ve kavmine (git). Çünkü

onlar artık yoldan çıkmış birkavim olmuşlardır.

PEKİ NEDİR BU 9 MUCİZE

1. İlk peygamberlik verildiğinde bildirilen asanın

yılan olması

2. Elini koynuna sokup elinin apak çıkması

3. asayı uzatıp denizi ikiye yarması

4. Bakara 60 da adı geçen Asasını kayaya vurup 12 pınar akıtması

5.6.7.8.9. -- Araf Suresi 133 de bildirilen tufan, çekirgeler, kan,

buğday güvesi, kurbağalar

Tevsirciler farkına varmadan 10. mucize yi adamı dirilterek yaratmışlardır.

+ + +

peki Tevrat ta buna benzer bir hikaye varmıdır :

Katili belli olmayan bir cinayet işlendiğinde katili

ararlar fakat

bulamazlarsa yüzlerce yıldır gelen ^^ Keffaret uygulanır.

Bu konudaki keffaret ne demektir nasıl gerçekleşir.

Tevrat Tesniye 21 bap. 1-9 ayetler

Eğer katil bulunmassa bir inek kesilir oradaki

zanlı tutulan insanlar

kurban edilen ineğin başına sırayla gelir ve ellerini

yıkarlarken şöyle der .

^^ Elimiz bu kana değmedi gözümüzde bu kanı görmedi ^^

Bir nevi zan altında kalmaktan yemin ederek

kurtulurlar ve Kan yerde

kaldığı için asıl suçlunun cezasını Allah

vermesini dileyerek ordan ayrılırlar.

Kurandaki bu ayetler oradaki olaya bir

gönderme gibidir.

Bakara suresi 72. ayet: hani siz bir adam

öldürmüştünüzde onun

katili hakkında birbirinizle

atışmıştınız. Allah gizlediklerinizi ortaya

çıkaracaktır

+ + +

Şayet bu ayetler ileriki yüzyıllara mesaj

veren ayetlerse ve insan

beynine müdahale edilerek, bazı ölüm şekillerinde

hayata dönmek

gerçekleşirse ilk anda soğuk duş etkisi yapıp bütün

dünyada konuşulacak

hayret edilecek ve MUCİZE olarak anılacaktır. taki

ne zamana kadar ?

Tıp, İlim, Fen ilerledikçe insan beyninin

çalışması, fonksiyonları bilimsel

olarak çözülmeye başlandığı anda mucize olmaktan

çıkacak ve normal

sıradan bir olay olarak Tarihin tozlu sayfalarında

yerini alacaktır.

Nasılki kalbe müdahale edilerek hayata dönmek

mümkün oluyorsa

beyne müdahale edilerekte insanlar hayata

dönebilecektir. umarım o çağa

gelmişizdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...