Jump to content

Din neden gereklidir?


Recommended Posts

  • İleti 71
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Ama bundan önce din neden vardır sorusunu sormak gerekir.

Din neden vardır?

Neden her toplumun bir dini vardır?

Siz dinsiz bir toplum gördünüz mü hiç?

Toplumu, ülkeyi bırakın, dinsiz bir topluluk bile göremezsiniz.

Ateistforumu örnek vermeye kalkmayın çünkü burada topluluk denebilecek bir oluşum yoktur; hatta birbirine sövmeyecek 3 ateist bile gösteremezsiniz. Ateistler arasında (bu forum özelinde) düzgün bir insana rastlayamazsınız, ya da birkaç düzgün ateist dışında tümünü çöpe atabilirsiniz.

Demek ki, ateizm gibi felsefeler İslam toplumlarında hiçbir şeyin çözümü olamaz.

İslam sızdığı toplumu her yönüyle etkisi altına alır, ateist olsanız bile İslam'ın içinizde yer eden ahlak ve davranış kalıplarını tümüyle silip yerine yenisi asla koyamazsınız.

Din vardır.

Din bir gerçektir.

Toplumsal bir olgudur.

Doğrudan dinle savaşmak saçmalıktır.

Olsa olsa dinin siyasal ve toplumsal alandaki etkisini sınırlandırmak ya da dinin gerici, kötücük unsurlarını reforme etmek için bir mücadele verilebilir. Gerçi bu da ülkemizde önceden denenmiştir ve bugün yıkılma aşamasına gelmiştir.

Orta Doğu halkları için din dışında bir çözüm mevcut değildir.

Bir iki konuya değinmek isterim önce bir link veriyim belki bakmak istersiniz.

http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_religious_populations

Görebiliceğiniz gibi dinsiz oranı %16 %20 olan bir dünyada yaşamaktayız. Ve pekçok araştırmada ateistlerin suç oranının monoteist dinlere inananlardan daha düşük olduğu görülmüştür. Şu ana kadar olmamış olması bunun olamaz denmesini göstermez. Bu görüşle islamın ilk ortaya çıktığı zamanı ele alalım putperestlik yaygın buralarda islam yayılmaz islami toplum olmaz diye yorumlar çıkarılması lazım. Yani islam putperest toplumlar için çözüm olamaz mı denmeli.

ikinci olarak islamın getirdiği ahlak anlayışını koparırız islam tamamen kötüdür diyemeyiz. İlerleyen toplumsal ahlakın bir parçasıdır. Elbette birşeyler katmıştır bunu inkar etmenin anlamı yok. Zaten tartışmanın çıktığı nokta şu ki bilim,felsefe ışığında ilerleyen günümüze gelmiş ahlak ile islamın çatıştığı yerler (Örneğin; Mürtedin öldürülmesi, hırsızın elinin kesilmesi). Bu konuları tartışmaktayız yoksa islamda iyi kötü geçen herşey ile kavgalıyız demek bi anlam ifade etmez. Sonuçta bugünün ahlakına ulaşmamızda rolü olan bir etkendir elbette.

Üçüncüsü din tabiki vardır. Tabiki bir toplumsal gerçektir burda da çatışmalar birbirlerini engelledikleri zaman misal din gibi bilimde bir olgu bunlar niye? nerde çatışır? Misal insan klonlamak pek çok dindar insan için tanrının gücüne ortak olma çabası uzak durulması gerekli birşey bilim içinse ilerleme için yapılması gereken. Gerçekliği ile ilgili sorun burda. Toplumda vardır. Toplumsal bir gerçektir. Tamam ama gerçeğin ta kendisinin din olduğunu nasıl söyleyebiliriz? Belki gerçeğin ta kendisi bilimdir sizi bu kadar emin kılan ne?

Dördünücü çok güzel bir şekilde benim ve sizin yukarıda belirttiğiniz gibi bazı çatışmalar var ve bunun çözümü kısıtlamalar ve reform ama din reform edilebilir mi sorusu gelmez mi? Dini kim reform edicek? Tanrı dediğimiz üstün akıl böyle göndermişken dini reforme etmek kime düşer? Nasıl yapılır? Pek çok dindara göre böyle birşey anlamsız bir çabadır. Gerçek dindir. Peki gerçekten öyle mi? Tartışmanın çıkış noktalarından biri de budur.

Son olarak yukarda bahsettiğim gibi islam çıkmadan önce o coğrafya da putperestlik tek yoldu başka yol yoktu. Bu bizim karar verebileceğimizin ötesinde bir yargı bence.

Eğer beğenmediğiniz yerlere veya yanlış yorumlarım varsa belirtin ki tartışabilelim birbirimizi geliştirebilelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir iki konuya değinmek isterim önce bir link veriyim belki bakmak istersiniz.

http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_religious_populations

Görebiliceğiniz gibi dinsiz oranı %16 %20 olan bir dünyada yaşamaktayız. Ve pekçok araştırmada ateistlerin suç oranının monoteist dinlere inananlardan daha düşük olduğu görülmüştür. Şu ana kadar olmamış olması bunun olamaz denmesini göstermez. Bu görüşle islamın ilk ortaya çıktığı zamanı ele alalım putperestlik yaygın buralarda islam yayılmaz islami toplum olmaz diye yorumlar çıkarılması lazım. Yani islam putperest toplumlar için çözüm olamaz mı denmeli.

ikinci olarak islamın getirdiği ahlak anlayışını koparırız islam tamamen kötüdür diyemeyiz. İlerleyen toplumsal ahlakın bir parçasıdır. Elbette birşeyler katmıştır bunu inkar etmenin anlamı yok. Zaten tartışmanın çıktığı nokta şu ki bilim,felsefe ışığında ilerleyen günümüze gelmiş ahlak ile islamın çatıştığı yerler (Örneğin; Mürtedin öldürülmesi, hırsızın elinin kesilmesi). Bu konuları tartışmaktayız yoksa islamda iyi kötü geçen herşey ile kavgalıyız demek bi anlam ifade etmez. Sonuçta bugünün ahlakına ulaşmamızda rolü olan bir etkendir elbette.

Üçüncüsü din tabiki vardır. Tabiki bir toplumsal gerçektir burda da çatışmalar birbirlerini engelledikleri zaman misal din gibi bilimde bir olgu bunlar niye? nerde çatışır? Misal insan klonlamak pek çok dindar insan için tanrının gücüne ortak olma çabası uzak durulması gerekli birşey bilim içinse ilerleme için yapılması gereken. Gerçekliği ile ilgili sorun burda. Toplumda vardır. Toplumsal bir gerçektir. Tamam ama gerçeğin ta kendisinin din olduğunu nasıl söyleyebiliriz? Belki gerçeğin ta kendisi bilimdir sizi bu kadar emin kılan ne?

Dördünücü çok güzel bir şekilde benim ve sizin yukarıda belirttiğiniz gibi bazı çatışmalar var ve bunun çözümü kısıtlamalar ve reform ama din reform edilebilir mi sorusu gelmez mi? Dini kim reform edicek? Tanrı dediğimiz üstün akıl böyle göndermişken dini reforme etmek kime düşer? Nasıl yapılır? Pek çok dindara göre böyle birşey anlamsız bir çabadır. Gerçek dindir. Peki gerçekten öyle mi? Tartışmanın çıkış noktalarından biri de budur.

Son olarak yukarda bahsettiğim gibi islam çıkmadan önce o coğrafya da putperestlik tek yoldu başka yol yoktu. Bu bizim karar verebileceğimizin ötesinde bir yargı bence.

Eğer beğenmediğiniz yerlere veya yanlış yorumlarım varsa belirtin ki tartışabilelim birbirimizi geliştirebilelim.

Ne alaka birader?

Putperest toplumun müslim olmasıyla benim yazdıklarım ne alaka!

Neyse...

Takıl kafana göre sen

Link to post
Sitelerde Paylaş

Alaka şu şuan var olan toplumlar içinde dinsiz bir toplum olmadığı için bunun olamayacağını belirtmişsiniz. Bu bakışın o zamana uyarlamasından başka birşey değildir. Dünyada dinsiz toplum yok olamaz diyorsunuz. İslamın çıktığı zamanı düşünün islami toplum yok olamaz. Yani sadece sizin mantığınızın takibidir bu yazı. Ayrıca söylediklerinizi büyük bi ciddiyetle ele aldım ve cevap yazdım bu kadar yazı size eleştiridir verdiğiniz tek cevap takıl kafana göre olmamalıdır heralde.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Alaka şu şuan var olan toplumlar içinde dinsiz bir toplum olmadığı için bunun olamayacağını belirtmişsiniz. Bu bakışın o zamana uyarlamasından başka birşey değildir. Dünyada dinsiz toplum yok olamaz diyorsunuz. İslamın çıktığı zamanı düşünün islami toplum yok olamaz. Yani sadece sizin mantığınızın takibidir bu yazı. Ayrıca söylediklerinizi büyük bi ciddiyetle ele aldım ve cevap yazdım bu kadar yazı size eleştiridir verdiğiniz tek cevap takıl kafana göre olmamalıdır heralde.

Dinler şekil değiştirebilirler.

Putperest toplumlar çok tanrılı dinlerin müminleri haline gelebilirler/gelmişlerdir.

Ancak; din olgusu kalıcıdır.

Bu, en çok Doğulu toplumlar için böyledir.

Onlar din batağından asla çıkamayacaklardır.

Genomları bu yönde evrimleşmiştir.

Evrimin kanunları bıçak kadar keskindir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dinler şekil değiştirebilir doğru ama din olgusuna kalıcı demek nereye kadar doğru yani bundan çok uzak olmayan bir tarihe kadar kölelik toplumsal bir gerçek kalıcı bir olguydu. Her fikir her inanış her olgu gibi dinde zamana karşı sınanmakta dinin uzun süredir var olması onun hep var olacağını göstermez. Ki putperestlikten islama geçildiği ona dönüştüğünden tanrısız dinlerin ateizme döneceğini varsaymak gerekir. Ayrıca dinle ilgili bir evrimleşme dinle ilgili genlerle ilgili bir genin varlığı hakkında bilgim yok ama evrim bir süreç ve ilerleyen dönemlerde nelerin olacağını evrimin nasıl ilerleyeceğini kestirmek zor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dinler şekil değiştirebilir doğru ama din olgusuna kalıcı demek nereye kadar doğru yani bundan çok uzak olmayan bir tarihe kadar kölelik toplumsal bir gerçek kalıcı bir olguydu. Her fikir her inanış her olgu gibi dinde zamana karşı sınanmakta dinin uzun süredir var olması onun hep var olacağını göstermez. Ki putperestlikten islama geçildiği ona dönüştüğünden tanrısız dinlerin ateizme döneceğini varsaymak gerekir. Ayrıca dinle ilgili bir evrimleşme dinle ilgili genlerle ilgili bir genin varlığı hakkında bilgim yok ama evrim bir süreç ve ilerleyen dönemlerde nelerin olacağını evrimin nasıl ilerleyeceğini kestirmek zor.

Kestirmek zor falan değil ama sende o zeka yok.

Yapabileceğin işlere odaklan.

Ve sen son ben yazarım dercesine yazmaktan vazgeç.

tarihinde Beatle tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kestirmek zor falan değil ama sende o zeka yok.

Yapabileceğin işlere odaklan.

Ve sen son ben yazarım dercesine yazmaktan vazgeç.

Daha yazdığım ilk mesajda belirttim eğer beğenmediğin yer varsa belirt tartışalım fikir geliştirelim diye ama senin anladığın laf dalaşı yapmak heralde fikir tartışmak değil son sözü söylemek. Kestirmek zor değil demek bu gün dünyaya bir meteor çarptığını düşün hala kestirebiliyor musun geleceği veya ozon tabakasının tehlikeli boyutlarda zarar görmesini düşün yinede kestirebiliyor musun veya tüm dünyada olağanüstü etkileri olacak bir nükleer savaş sonrasını eğer senin için amaç fikirleri konuşmaksa konuşalım ama son söz söylemekse belirt cevap yazma zahmetine girmeyeyim.İnanılmaz sayıda değişkenin olduğu bir dünya üzerinde ilerde kesin şu olucak diye bilim adamları belirtemezken senin emin olmanda takdire değer. Zeka konusuna değinmiyorum bile tanımadığın halde zekam ile ilgili konuşabilmen helal olsun. Eğer saygı istiyorsan lütfen saygı göstermeyide bil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 months later...

insan populasyonunda insanları konumlandırmak adına neyi baz alırsam alayım sonuçta bir piramit modeli ile karşılaşıyorum. Örneğin maddiyatı baz aldığımda fakirden zengine doğru bir piramit modeli oluşuyor. Piramitin alt ve kalabalık kısmı fakirler ve üste çıkıldıkça servetlerine göre zenginler. Zekayı baz aldığımda da aynı model. Ya da gücü, ya da rütbeyi ve onlarcasını. Sonuçta aynı model, piramit modeli. Daha sonra herhangi bir piramit modelinde Tanrı inancı kavramını değerlendiriyorum ve her modeldede vardığım yargı bu modelin korunması adına bu inancın gerekli olduğu sonucu ortaya çıkıyor. Siyasi açıdan, ekolojik açıdan ve güç ve denge açısından baktığınızda bu gerekliliği görebilirsiniz. Ben piramit yerine küp modelinin bu populasyonun denge unsuru olmasını isterdim ancak bunun hiçbirzaman dünyada oluşmadığını oluşamayacağını ve imkansız olduğunu düşünüyorum. Keşke mümkün olabilseydi. Ancak bu benim için bir hayalden öteye geçmeyecek. Çünkü insanlar doğarken eşit özellikte doğmuyorlar. Hangi özellik olarak bakarsanız bakın hepsi birbirinden farklı. Zeki-zeki olmayan, güzel-çirkin, zengin-fakir ve niceleri. Yaşama içgüdüleri insanı belli bir noktaya ulaşmaya itiyor ancak hepsi farklı doğdukları için başarıya ulaşanların sayısı çok az. Bu başarıyı korumak ve kendi nesillerine aktarmak adınada bu piramit modelini korumak zorundalar. Başarıdan neyi kastediyorum; gücü, iktidarı ve zenginliği. Bunlara kim ulaşırsa ulaşsın bunlardan vazgeçebilmeleri imkansız. İnsanlığın ilk gününden son gününe kadarda bu böyle olacaktır. Savaşlar, kavgalar, cinayetler, zulumler hep bunları korumak adına olmuştur, oluyor ve olacaktır. Dinin bu noktadaki misyonu ise bence bu dengeyi korumak ve kaostan uzak tutmak olduğunu ve bu nedenle ortaya çıktığını düşünüyorum. Piramitin en üstündekilerin alttakileri yönetmek, kaosu isyanı önlemek ve iktidarlarını, güçlerini ve zenginliklerini kaybetmemek ve çıkarlarını korumak adına din onlar için gereklidir. Piramitin alt kısmında olanların çaresizliklerini isyana dönüştürmemek, sabretmek, evcilleştirilmek ve idare edilmek adınada din onlar için daha gereklidir. Zulme uğradıklarında karşı koyacak güçleri olmadığı için cehennem gereklidir. İstedikleri hayatı yaşamak adına çaresiz kaldıkları için cennet gereklidir. Sonuç olarak yaşamak, umut etmek, çıkarları korumak dolayısıyla idare etmek adına din gereklidir diye düşünüyorum.

Din hükümetler için gereklidir. yazıdaki gibi kullanılmaya müsaittir.

fakar ateistler için din gereklimidir. bence onlar için de gereklidir. yoksa sokağa bile çıkamazdınız. anarşiden,koastan başka birşey olmazdı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Din hükümetler için gereklidir. yazıdaki gibi kullanılmaya müsaittir.

fakar ateistler için din gereklimidir. bence onlar için de gereklidir. yoksa sokağa bile çıkamazdınız. anarşiden,koastan başka birşey olmazdı.

Avrupa da ateistler artıyor. Düşün bakalım 300 yıl önceki kadınların cadı diye yakıldığı dönemde mi yoksa bugün mü yaşamak isterdin? Türkiye de de atesitler arttıkça merak eylemeyin arzu ettiğiniz yalansız dolansız düzene kavuşacaksınız.

Korkmayın her şey çok daha iyi olacak :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...