Jump to content

Büyük Çelişki Evlatlık Meselesi!


Recommended Posts

Sevgili Bilgehan,

Ama şunu demeyi unuttum. Biliyorsun körfez savaşı yakın bir tarihte oldu. Birde o kadın erkek oranı, yani benim verdiğim evlilik çağında diyeyim, yani belli bir yaş oranındaki insanlar. Yoksa birebir eşleme olsun cinsiyet oranında, ama kadın 30 yaşında, erkek 10 yaşında olunca bu bizim evlilik için düşündüğümüz oranı oluşturmuyor. Sanırım anlatabildim.

Sevgiler...

Abla, İran? Irak? Körfez savaşı? Hatlar karıştı heralde... Kaldı ki Irak içinde rakam aynı... m/f: 1.02 (total population: 1.02 male(s)/female (2009 est.))

Dandik inançlarınıza zemin uydurmak için gerçekleri çarpıtmaktan vazgeçin abla...

Kadın-erkek eşitsizliğinin en büyük nedeni savaşlardır ve savaşlar var olduğu sürece senin dediğin şekilde bir oran olmayacaktır yeryüzünde.

Savaşlara rağmen kadın erkek oranı seni sandığın gibi bozulmuyor.

Yukarıda gördün işte...

Iran'da savaş yok... 1.02 male(s)/female (2009 est.)

Irak'ta savaş var... 1.02 male(s)/female (2009 est.)

Türkiye'de ne var ne yok... 1.02 male(s)/female (2009 est.)

Üç ülke de aynı... Bilmem anlatabiliyor muyum...

Ayrıca senin inandığın din savaşla yayılmış, savaşmayı emreden, köle almayı, ganimet toplamayı marifet gösteren bir din. Yani sen savaşı kötüleyemezsin, dinine aykırı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 139
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sevgili Bilgehan,

Ama şunu demeyi unuttum. Biliyorsun körfez savaşı yakın bir tarihte oldu. Birde o kadın erkek oranı, yani benim verdiğim evlilik çağında diyeyim, yani belli bir yaş oranındaki insanlar. Yoksa birebir eşleme olsun cinsiyet oranında, ama kadın 30 yaşında, erkek 10 yaşında olunca bu bizim evlilik için düşündüğümüz oranı oluşturmuyor. Sanırım anlatabildim.

Sevgiler...

Kadın-erkek eşitsizliğinin en büyük nedeni savaşlardır ve savaşlar var olduğu sürece senin dediğin şekilde bir oran olmayacaktır yeryüzünde.

Cevaplar yukarıda...

İran Körfez Savaşı'na katılmadı ki, siz İran-Irak savaşından bahsediyorsunuz. Orada ölen İranlı sayısı 200-300 bin arası diye biliyorum, İran gibi onlarca milyon nüfusa sahip bir ülkenin nüfusunda bu kadar ölüm dediğiniz tarz bir değişiklik yaratmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kadın-erkek eşitsizliğinin en büyük nedeni savaşlardır ve savaşlar var olduğu sürece senin dediğin şekilde bir oran olmayacaktır yeryüzünde.

öyle birşey olmayacak deyip sıyrılmak ne güzel.

Sanki bir tek savaş var dengeleri değiştiren.

Farzet ki tüm dünyayı bir salgın kavurmaya başladı.

Ve bu salgının sebebi olan virüs kadınlarda çok daha fazla öldürücü etki gösteriyor.

Çünkü (sallıyorum)östrojenin varlığı bu virüsün vücutta yayılmasını büyük oranda kolaylaştırıyor.

Erkeklerde ise öströjen salgısı çok az olduğu için virüs o kadar kolay tüm vücuda yayılamıyor.

Nihayetinde virüsün öldürücü etkisini yok edecek bir ilaç bulunana değin

virüsün bulaştığı her beş erkekten biri ölürken, aynı virüs iki kadından birini öldürüyor.

Sonuçta da diyelim kadın başına da üç erkek düşüyor.

Yüce Allah'ın bir ruhsatı var mı bu konuda da?

Öyle birşey olamaz şeklinde bir cevap verirken şaka yaptığını düşünmek istiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilgehan,

Yaşlara göre oranlar mısın onları, ondan bahsediyorum ben. Toplam kadın erkek sayısından değil yani.

Yaşlara göre mi?

Bilmeyen biri olsa zannedecek ki İran'da ortalama yaşam süresi doksan yıl.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet körfez savaşı diye yanlış yazdım, haklısınız.

Ama bu var olan gerçeği değiştirmiyor. Oraya gidip gelmiş birinin söyledikleri bunlar. Ben gitmedim bilmiyorum, içinizden görenler varsa onlar anlatsın o zaman.

Ayrıca bilgehanın bulduğu rakamlara benzer bir rakam bulamadım ama belki ingilizce bilgim yetersiz o yüzden bulamamışımdır.

Neyse önemli olan zaten dünya gerçeklerinden hareket edip insanlar ne yapar ne eder derdimiz değil.

En büyük derdimiz biz inançlıları aşağılamak ve hakaret etmek.

Çekinmeyin, doya doya hakaret edin. Çünkü müslümanların hepsi el birliği ile evlat edinmiş, bunların hepsi erkek ve hepsi evli. Ve bütün müslüman kayınbabalar ah ne yapıp ne etsekte şu evlatlıklarımızın karılarını ellerinden alsak diye kara kara düşünürler. Dünyanın şu anki gerçeği bu, başka birşey yok zaten.

Nerde müslüman var, orda salaklık, aptallık, şerefsizlik, onursuzluk, adaletsizlik diz boyu zaten. Sizin için üzülüyorum aslında biliyor musunuz? Dışarda hala sizi müslüman sanıyorlar ya, bizimle beraber aynı soysuz kümenin içinde olduğunuz için ne acı çekiyorsunuzdur değil mi? Gerçekten çok yazık oluyor bizim yüzümüzden size!!!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilgehan,

Yaşlara göre oranlar mısın onları, ondan bahsediyorum ben. Toplam kadın erkek sayısından değil yani.

Sex ratio

at birth: 1.05 male(s)/female

under 15 years: 1.05 male(s)/female

15-64 years: 1.02 male(s)/female

65 years and over: 0.93 male(s)/female

total population: 1.03 male(s)/female (2008 est.)

http://en.wikipedia.org/wiki/Demographics_of_Iran

Gene aynı...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gecikmeli de olsa geldim :)

Zeyd evlatlık değildi. Böyle bir ifade zaten hiç yok.

Dini mini unut, insanlığa gel ve düşün birşey hayal et ne olursa olsun, ve o şeyi iste, sonra da o şeyi almana engel olan duvarları düşün...

Şimdi o duvarları say bana, neredeyse tamamı insanlarca toplumlarca çekilmiş duvarlar...

İnsan kendi kendinin ahlak polisidir de farkında değildir...

Tabularım yok dersiniz ama en büyük tabu kendinizsiniz, işte elçi yık o tabuları diyor, insan ol kafi diyor...

Ben tüm Kitapta da bu ayetlerde de bunu görürüm...

Zorla güzellik olmaz, hiç bir güzellik de zorla yok olmaz...

Bana garip geldi. Tüm kaynaklara göre Zeyd Peygamberin evlatlığıdır. Bilmiyorum???????

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilgehan,

Yaşlara göre oranlar mısın onları, ondan bahsediyorum ben. Toplam kadın erkek sayısından değil yani.

0-14 years: 21.7% (male 7,394,841/female 7,022,076)

15-64 years: 72.9% (male 24,501,544/female 23,914,172)

65 years and over: 5.4% (male 1,725,828/female 1,870,823) (2009 est.)

Şimdi...

Evlilik yaşını 18-36 arası düşünelim... Yani yaklaşık olarak 20 milyon kişi... Savaş öncesi nüfus dengeli olsun... yani erkek/kadın 1.00 olsun.

Bu 18-36 yaş arası 20 milyon kişinin 10 milyonu erkek, 10 milyonu kadın... ("Iran'da gay yoktur" Ahmedinejad)

Diyelim ki savaşta hepsi 18-36 yaş arası olmak üzere 1 milyon erkek öldü... (Çok abartılı bir rakam veriyorum) Hiç kadın ölmedi.

Bu durumda 18-36 yaş arası 9 milyon erkek ve 10 milyon kadın olacak... Yani oran 0.9 olacak...

Yani 9 erkeğe 10 kadın düşecek...

1 erkeğe 4 kadın gibi bir oran için, yani senin bahsettiğin gibi bir oran için 7.5 milyon erkek ölmesi gerek. Iran'da 7.5 milyon erkek ölmedi.

Bu açıklamaya rağmen hala anlamıyorsan senin için yapılabilecek fazla bişey kalmamış demektir. Üzgünüm.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Olay benim anlayıp anlamamam değil.

Bir tane bile Muhammedden sonra böyle bir olaya rastlanmamıştır. Buna rağmen daha önceki iletilerimde yazdım, böyle durumlarda insanlar gerektiğinde kullanılabilsin diye kuranın ruhsat verir birkaç sivri hükmü vardır dedim. Tüm gerçek bu minval üzeredir. Ama dediğim gibi biz ne dersek diyelim, ne yaparsak yapalım maalesef aşağılık, şerefsiz olmaktan kurtulamıyoruz sizin nazarınızda. Olsun varsın, hiç önemli değil. Bu toplumun geneli müslüman, sizde dediğim gibi arada kaynayıp gidiyorsunuz işte. En çok ben size üzülüyorum bu kadar aşağılık bir toplumla aynı toprakları paylaştığınız için.

Vikipedinin o rakamlarına sahip çıktığınız kadar bu yazdıklarıma sahip çıkabilecek misiniz bakalım? Muhammedden başka böyle bir evlilik yapan var mı meselesine yani...Kaldıki o imtihan Muhammedin imtihanı idi, onunla Tanrısı arasında yani. Tamamen sizin dışınızda...

Tıpkı Amerika gibisiniz, çıkarınız nerede ise oradasınız yani. O da Irak halkının refahı ve mutluluğu için şu an Irakta gül dağıtıyor!!!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet körfez savaşı diye yanlış yazdım, haklısınız.

Ama bu var olan gerçeği değiştirmiyor. Oraya gidip gelmiş birinin söyledikleri bunlar. Ben gitmedim bilmiyorum, içinizden görenler varsa onlar anlatsın o zaman.

Ayrıca bilgehanın bulduğu rakamlara benzer bir rakam bulamadım ama belki ingilizce bilgim yetersiz o yüzden bulamamışımdır.

Neyse önemli olan zaten dünya gerçeklerinden hareket edip insanlar ne yapar ne eder derdimiz değil.

En büyük derdimiz biz inançlıları aşağılamak ve hakaret etmek.

Çekinmeyin, doya doya hakaret edin. Çünkü müslümanların hepsi el birliği ile evlat edinmiş, bunların hepsi erkek ve hepsi evli. Ve bütün müslüman kayınbabalar ah ne yapıp ne etsekte şu evlatlıklarımızın karılarını ellerinden alsak diye kara kara düşünürler. Dünyanın şu anki gerçeği bu, başka birşey yok zaten.

Nerde müslüman var, orda salaklık, aptallık, şerefsizlik, onursuzluk, adaletsizlik diz boyu zaten. Sizin için üzülüyorum aslında biliyor musunuz? Dışarda hala sizi müslüman sanıyorlar ya, bizimle beraber aynı soysuz kümenin içinde olduğunuz için ne acı çekiyorsunuzdur değil mi? Gerçekten çok yazık oluyor bizim yüzümüzden size!!!

Boşuna duygu sömürüsü yapıp mazlum ayaklarına girme.İslam sadece masumane bir takım inanç kuralları olan bir din değil. İslam kendi taraftarları olmayanların mallarını,canlarını,namuslarını hiçe sayan aşağılık bir mafya teşkilatı.Çıkacaksın mertçe ben; kendi kafamdan uyudurduğum hümanist bir dine inanıyorum diyeceksin bak bakalım ozaman kimse sana itiraz edecek mi?

Ama adını islam koyduğun müddetçe, terör örgütünü savunmaktan dolayı sürekli yargılanacaksın. Onun için boşuna timsah gözyaşları dökmeye kalkma,kimseyi kandıramazsın.

tarihinde donkisot tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
<br />Bana garip geldi. Tüm kaynaklara göre Zeyd Peygamberin evlatlığıdır. Bilmiyorum???????<br />

Zeyd aslında Muhammedin kölelerinden biridir. İlk karısı Hatice tarafından düğün hediyesi olarak Mekkede köle pazarından alınıp Muhammed'e verilmişti. Zeyd önemli adamdır. Muhammed'in ölümünden sonra Kuran'ın birinci ve üçüncü editörlüğünü yapacak. Burada Muhammed'in "oğulluğu" denmesinin sebebi bu kölelik meselesinin müslümanlar için tatsız bir durum oluşu. Ama 7.yy Arap kabilesinde öyle değildi.

Zaten köleliğinden gelmiş bir alışkanlık ve itaatle eşini Muhammed'e terkediyor. Buna en çok üzücü denilebilir, her ne kadar olsa da "müslüman köleler" döneminin en iyi şartlarına sahipti. Tabii bu müslüman olmayanlar, olmak istemeyenler ve zorla müslüman yapılamayanlar, örneğin Kureyza'lı gruplar için geçerli değil tabii.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bergüzar, verdiğin İran saçmalığını yediremeyince ajitasyon yapmışsın, ama daha beter olmuş bence

Dediğin gibi Zeyd ve Zeynep vakası dışında evlatlığının karısıyla evlenme vakası görülmüş değil, kuranda tastikli sünnet olduğu halde kimse buna yanaşmamış

Belkide bunun asıl nedeni, daha öncede söylediğim gibi müslümanların evlat edinme kavramından hoşlanmamalarıdır. Bunun nedenlerinide önceki iletilerimde yazdım. Müslümanlar evlat edinmedikleri için doğal olarak göz dikecekleri bir üvey geline sahip olmamaışlardır

Link to post
Sitelerde Paylaş

Boşuna duygu sömürüsü yapıp mazlum ayaklarına girme.İslam sadece masumane bir takım inanç kuralları olan bir din değil. İslam kendi taraftarları olmayanların mallarını,canlarını,namuslarını hiçe sayan aşağılık bir mafya teşkilatı.Çıkacaksın mertçe ben; kendi kafamdan uyudurduğum hümanist bir dine inanıyorum diyeceksin bak bakalım ozaman kimse sana itiraz edecek mi?

Ama adını islam koyduğun müddetçe, terör örgütünü savunmaktan dolayı sürekli yargılanacaksın. Onun için boşuna timsah gözyaşları dökmeye kalkma,kimseyi kandıramazsın.

Niye duygu sömürüsü yapayım. İslam senin kafandaki model olmak zorunda mı?

Bende en az siz kadar islamın yanlış tanıtılan, yanlış uygulatılan yüzünü tartışmıyor muyum?

Bunu kabullenmeyip beğenmediğin islamı bana gerçek islam diye dayatacaksın, bu dayattığın üzerinden hakaret edeceksin. Ben ona inanmamama rağmen öyle mi?

Hem baskıcı, hem zorba, hem yobaz zihniyete sahip olanlar esas senin gibi düşünenler.İslam o değil diyoruz, kuran onu demiyor diyoruz ama sen illede nefret ettiğini benim kabul etmemi bekleyeceksin, yok ya...

Bergüzar, verdiğin İran saçmalığını yediremeyince ajitasyon yapmışsın, ama daha beter olmuş bence

Dediğin gibi Zeyd ve Zeynep vakası dışında evlatlığının karısıyla evlenme vakası görülmüş değil, kuranda tastikli sünnet olduğu halde kimse buna yanaşmamış

Belkide bunun asıl nedeni, daha öncede söylediğim gibi müslümanların evlat edinme kavramından hoşlanmamalarıdır. Bunun nedenlerinide önceki iletilerimde yazdım. Müslümanlar evlat edinmedikleri için doğal olarak göz dikecekleri bir üvey geline sahip olmamaışlardır

Jadı,

Kuran var olan gerçekler üzerine sistem kurmuştur ve ileride olabilecekleride kapsayacak şekilde öngörülerle. Siz kurana doğaüstü bir yükleme yaptığınız sürece kuran size herhangi bir kitaptan daha basit gelecektir. Ama kuranın doğaüstü, yani büyü-sihir-mucizevari vs bir misyonu yok. Onun mesajı evrensel ve bu mesajda bellidir. Zavallım kireç bunu yazar durur üstelik :)

Bir toplumda bir tabu yıkılacaksa, önce arkadaşlar bu tabudur bunu yıkalım diyen eyleme geçerki inanılırlığı ve güvenilirliği olsun. O gün eğer böyle bir tabu yıkılması gerekiyorsa ki bu ayetle sabittir, elbet bunu ilk uygulayan elçi olacaktır.

Ama ondan sonra böyle bir uygulama görülmemiştir. Çünkü dediğim gibi kuranın bu tarz sivri hükümleri gerektiği zaman çıkarılıp kullanılabilsin diyedir. Yine de dayatma yoktur, gerektiği bir zaman olursa ve kişi kullanmazsa günaha filan girmez yani :)

Dünyanın ve insanın gerçeklerine gözümüzü kapattığımız sürece kuranı anlamakta zorlanıyoruz, bunda haklısın.

Geçmiş toplumlarda krallar kızkardeşleri ile evleniyordu ve bu toplumda normal karşılanıyordu. Ne diyoruz buna, yuh enseste bak diyoruz. Çünkü kızkardeş ile birebir kan bağı var. Ama evlatlık öyle değil.

Ki kuranda Zeyd için hakkında iyilik yaptığın kişi diye başlar ve konuyu evlatlıklarınız ile bitirir.

En özgür akıl bu ayetten şunu anlar. Zeyde peygamber tarafından iyilik yapılmış, yani illede Zeyd evlatlıktır dayatamayız. Kaldıki hepinizin de kabulu Zeyd önceden köle idi, kölelikten azad etmek için evlat edindi Muhammed onu, bunda hepimiz anlaşıyoruz.

Şimdi bizim evlatlık algımız ile Zeydin evlat edinmesi durumuna bakalım.

Zeyd koskoca adamdır elçi ona iyilik yaptığında. Ama bugün toplumlarda evlatlık denince, küçükten-bebekken alınıp bakılan çocuklardır. Yani seninle uzunca bir süre büyümüş ve beraber olmuş çocuklar.

Muhammedin Zeyd ile arasında böyle bir bağ yokki, bu kötüdür diyelim. Zaten Muhammed peygamberden sonra böyle bir uygulamanın olmaması bir daha o tarz bir evlatlık olmayışınında göstergesidir bana göre. Yani kocaman adamın evlat edinmesi durumu.

Neyse uzatmayım.

Ben sizin yerinizde olsam şöyle düşünürdüm.

Hani Muhammed çok ihtiraslı, gözü yükseklerde olan, kendinden başkasını düşünmeyen bir adam ya.

Zeynep Muhammedin öz halasının kızı, hala kızı ile evlilik zaten haram değilki?

Niye en baştan Zeyde vermiş peki? :)

Ve şöyle eleştirirdim, Muhammed söyledikleri ile yaptıkları birbirini tutmayan bir adam. Hem akrabasını bir köleye veriyor, hemde onu boşattıktan sonra onun artık karısıyla sırf uçkuru nedeniyle evlilik yapabiliyor :) Yani bu kadar acımasızca eleştirirdim sizin mantığınızla bakmış olsaydım ve bu eleştiri belki kendi içinde yani sizin mantık örgünüzde daha anlamlı olurdu.

Zeyd hakkında iyilik yapılan kişi, bizim bildiğimiz gibi bir evlatlık değil.

Ama kuranda evlatlıklar eğer eşleri ile boşanırsa, bu boşanan eş evlatlık eden kişi ile gönül bağı oluşturup karşılıklı rıza ile evlenmek isterse kuran buna cevaz vermiştir. Bütün olay budur...

Birde hem bir dine, bir Tanrıya inanmayıp, bergüzar senin inandığın islam o değil, bak benim hakkında uzun uzun hakaret ettiğim şey gerçek islamdır demiyor ve bunu bize dayatmıyor musunuz bitiyorum valla :D

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kaldıki hepinizin de kabulu Zeyd önceden köle idi, kölelikten azad etmek için evlat edindi Muhammed onu, bunda hepimiz anlaşıyoruz.

Şimdi bizim evlatlık algımız ile Zeydin evlat edinmesi durumuna bakalım.

Zeyd koskoca adamdır elçi ona iyilik yaptığında. Ama bugün toplumlarda evlatlık denince, küçükten-bebekken alınıp bakılan çocuklardır. Yani seninle uzunca bir süre büyümüş ve beraber olmuş çocuklar.

Muhammedin Zeyd ile arasında böyle bir bağ yokki, bu kötüdür diyelim. Zaten Muhammed peygamberden sonra böyle bir uygulamanın olmaması bir daha o tarz bir evlatlık olmayışınında göstergesidir bana göre. Yani kocaman adamın evlat edinmesi durumu.

Bunlar yanlış bilgiler.

Zeyd evlatlık alındığında bir çocuktur henüz.

Koca adam olduğunun kaynağı nedir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunlar yanlış bilgiler.

Zeyd evlatlık alındığında bir çocuktur henüz.

Koca adam olduğunun kaynağı nedir?

Zeyd köle olarak alındı. Yıllar sonra ailesi onu buldu ve Peygamberden geri istediler. Peygamberimiz seçimi Zeyd'e bıraktı. Zeyd, Peygamberi seçti. Buna çok duygulanan Peygamberimiz onu yüceltmek için evlatlık yaptı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunlar yanlış bilgiler.

Zeyd evlatlık alındığında bir çocuktur henüz.

Koca adam olduğunun kaynağı nedir?

Pante,

Senin söylediğinin kaynağı nedir peki onu da verir misin?

Birde şu gerçekleri hep görmezden gelerek çıkarım yapıyoruz. Bizzat yaşadığım bir olayı anlatayım ben sana.

Benim bir kız arkadaşım çok yıllar önce annesinin kocasına yani üvey babası ile birbirlerine aşık oldular ve bir müddet birlikte yaşadılar. Sonrasında başka nedenlerle bağlarımız koptu ve ilerisini bilmiyorum.

Şimdi el birliği ile bu olaya aaa ne ahlaksızca diyoruz. Evet bende ahlaksız buluyorum, ama hangi tarafını?

Bence ahlaksız olan tarafı evli bir erkeğin nikah akdi altında başka biriyle birlikte olması ahlaksızlıktır. Yoksa toplumun ve insan elinden çıkmış yasaların dayattığı şeylerle çıkardığımız sonuç ahlaksız değildir. Ve görüyoruzki toplumun ve kanunlarla beraber dayatılan bu baskılar insanın hislerine, eylemlerine ket vuramıyor. İşte Allah bu gerçekleri bildiğinden bizim tabu edindiğimiz yanlışları düzeltme yoluna gitmiş ve uygulayıcı olarak elçiyi seçmiştir ve elçi en geçerli kişidir burada.

Üvey anne ve üvey baba kavramlarını insan elinden çıkmış kanunlarla beraber toplum dayatır bize, bu başka birşey değildir. Toplumun her dayattığı doğru mudur diye sormadan edemeyiz değil mi?

Ki bana göre bir insanın tek annesi ve babası olur, başka yok. Buna ister üvey de, ister cici de, ne dersen de, onlar o kişinin ne annesi, nede babasıdır. Gerçek budur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zeyd evlatlık alındığında bir çocuktur henüz.

Koca adam olduğunun kaynağı nedir?

Muhammed, köle olarak aldığında Zeyd bir çocuktu. Hangi İslam kaynağını açsanız, bunu görürsünüz. Örnek:

ZEYD B. HÂRISE

Zeyd b. Hârise b. Surâhîl el-Kelbî. Üsâme'nin babası. Ashâbın ileri gelenlerinden olup, Resûlullah (s.a.s)'ın en çok sevdiği arkadaşlarındandır. Bu yüzden sahâbe arasinda "el-hubb" diye anılırdı.

Kaynaklarin ifadesine göre; cahiliyye döneminde, Zeyd'in annesi Su'dâ, yanında oğlu olduğu halde akrabalarını ziyarete gider. Bu sırada Benî el-Kayn b. Cisr'e mensup bazı atlılar, Su'dâ'nın akrabaları olan Benî Ma'n evlerine baskın yaparlar. Zeyd'i de bu arada beraberlerinde alıp götürürler. Zeyd, bu sırada temyiz çağında bir çocuktur. Onu, Ukaz Panayırına götürüp satışa arzederler. Hz. Hatice'nin yeğeni Hakîm b. Huzâm b. Huveylid de o esnada panayıra uğrayıp Mekke'ye götürmek üzere birkaç köle satın alır. Zeyd b. Hârise de bu köleler arasında bulunmaktadır. Hakîm, Mekke'ye döndüğünde, halası Hz. Hatice kendisini ziyarete gider. O da halasına köleleri göstererek, dilediği köleyi seçip götürebileceğini söyler. Hz. Hatice de Zeyd b. Hârise'yi seçer. Daha sonra O'nu, Resûlullah (s.a.s)'e bağışlar.

Kaynak: http://www.enfal.de/ecdad81.htm

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zeyd'in evlat edinildiğinde yetişkin bir adam olduğunu bana kurandan ispatlarmısın lütfen bergüzar, sadece kurancısınya o açıdan

Açıkçası, bu hareketi maruz göstermek için yarım sayfa yazmışsın, bazı söylediklerinde gerçek payı var olabilir. Başka insanların özel hayatlarını bu denli eleştirme hakkına sahip değiliz. Mesela ben üvey babama aşık olsam ve annemden ayırtıp evlemsem bu kimseyi ilgilendirmez.

Ama koskoca tanrının işini gücünü bırakıp bunlarla uğraşmış olması ve bu uğraşıların her nedense hep Muhammed'in leyhine işlemesi eleştiri nedeni oluyor

Birde evlat edinmenin yagın olduğu ve bu çocukların öz evlat olarak kabul edildiği bir toplumdan bu güzel geleneğin kaldırılmış olması, ve bunun böyle bencil bir sebep yüzünden yapılmış olması benim midemde bulantıdan başka bir şeye neden olmuyor maalesef

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...