Jump to content

Dinler İnsanı Fahişeleştirir Mi?


Recommended Posts

bir ateist ile bir inanır ayetleri aynı doğrultuda savunuyor.

Aradaki farkı göremiyor musunuz diyorum?

Bak cübbeli o ayetlerle iman ediyor,sen niye etmiyorsun o zaman?

Onun iman etmesine belki daha vakit vardır. Şuan iman etmemesi ileride de etmeyecek anlamına gelmez.

Şüphesiz senin Rabbin, yolundan sapanı çok iyi bilir ve yine O, doğru yolu bulanları en iyi bilendir.

Allah, her kimi doğruya erdirmek isterse, onun göğsünü İslâm’a açar. Kimi de saptırmak isterse, onun da göğsünü göğe çıkıyormuşçasına daraltır, sıkar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 67
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Cımbızcı zihniyet kuranı elbet öyle anlar.

Gökten sofra filan düştüğü yok, kurana bütünlükle bakman gerek.

Ayetleri devam et, o konuların geçtiği sureyi oku baştan sona ne indiğini anlarsın....

Gırgır filan yapmıyorum, diyorumki, bir ateist ile bir inanır ayetleri aynı doğrultuda savunuyor.

Aradaki farkı göremiyor musunuz diyorum?

Bak cübbeli o ayetlerle iman ediyor,sen niye etmiyorsun o zaman?

Nasıl gökten sofra düşmüyor? O sureyi ben baştan sonra ezbere biliyorum başka anlama gelebilecek bir durum yok,ama madem böyle bir şey var sen anlat bakalım sofra değilmişde neymiş inen?

tarihinde donkisot tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

"Bir daha diyorum, başlıkta Freddie Allahı pezevenk konumuna sokmuş, buna ne diyeceksin diye... Bak bir daha dedim ama sen yine yazmayacaksın!!! "

cevap vermiştim bir daha vereyim:

EN'ÂM suresi 68 Âyetlerimiz hakkında dedikoduya dalanları gördüğün vakit başka bir söze dalıncaya kadar onlardan yüz çevir, uzaklaş. Şayet şeytan sana unutturursa hatırladıktan sonra (kalk), o zalimler grubu ile beraber oturma.

Allah uzaklaş diyor sen ise ikide bir bunu hatırlatarak kime hizmet ediyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nasıl gökten sofra düşmüyor? O sureyi ben baştan sonra ezbere biliyorum başka anlama gelebilecek bir durum yok,ama madem böyle bir şey var sen anlat bakalım sofra değilmişde neymiş inen?

Ayeti ezbere bilmen ayeti doğru anladığın anlamına gelmiyor.

Sen gökten sofra indiden kastı, kızarmış tavuk düşmüş tepemize anlarsan olacağı bu...

Bak toprağa, bak bitkilere, anlarsın sofranın ne olduğunu.

Yağmur bize göre gökten yağıyor değil mi?

"Bir daha diyorum, başlıkta Freddie Allahı pezevenk konumuna sokmuş, buna ne diyeceksin diye... Bak bir daha dedim ama sen yine yazmayacaksın!!! "

cevap vermiştim bir daha vereyim:

EN'ÂM suresi 68 Âyetlerimiz hakkında dedikoduya dalanları gördüğün vakit başka bir söze dalıncaya kadar onlardan yüz çevir, uzaklaş. Şayet şeytan sana unutturursa hatırladıktan sonra (kalk), o zalimler grubu ile beraber oturma.

Allah uzaklaş diyor sen ise ikide bir bunu hatırlatarak kime hizmet ediyorsun?

Cübbeli ha bunu yapıyorsan mesele yok ama hoş mu bu şekilde başlıkları sabote etmen.

Bu başlıkta konu değiştirmek için niye beni kullanıyorsun o zaman?

Ne ben seni fikrinden vazgeçirebilirim, ne de sen beni. O yüzden uğraşma. Yaz ve çekil, bunu yap yeter...

Link to post
Sitelerde Paylaş

berguzar Allah kuluna zulmetmez. Ateist de Allah'ın kuludur, hristiyan da, yahudi de, müslüman da..

Allah bütün kullarına hiçbir ayırım gözetmeksizin doğru yolu bulsunlar diye Peygamberler ve Kitaplar göndermiştir. Bu kullardan kimisi özgür iradesiyle itaat etmiş kimisi de isyan etmiş.

Buraya kadar benimle aynı fikirde misin?

Link to post
Sitelerde Paylaş

berguzar Allah kuluna zulmetmez. Ateist de Allah'ın kuludur, hristiyan da, yahudi de, müslüman da..

Allah bütün kullarına hiçbir ayırım gözetmeksizin doğru yolu bulsunlar diye Peygamberler ve Kitaplar göndermiştir. Bu kullardan kimisi özgür iradesiyle itaat etmiş kimisi de isyan etmiş.

Buraya kadar benimle aynı fikirde misin?

Evet buraya kadar katıksız seninle aynı fikirdeyim.

Ve konuya dönerek şunları söylemek istiyorum, şahsına değil :)

Freddie'nin anlattığı anlam örgüsü içinde fahişelik ile inanç ise asla uyuşmaz.

O cennetten yola çıkarak böyle bir yargıya varmış ama mantık yanlış. Çünkü inanırlar bir cenneti ancak umabilirler, o kadar. Çünkü bir inanır şunu iyi bilirki insanın sonunu (cennet-cenennem anlamında) Allahtan başka kimsenin bilemeyeceğidir.

Fahişelikte ise ederini sen belirlersin, kimse senin ederini senden başkası yani belirleyemez.

Bu nedenlerden dolayı uyuşmaz fahişelik ile inanç...

Link to post
Sitelerde Paylaş

O cennetten yola çıkarak böyle bir yargıya varmış ama mantık yanlış. Çünkü inanırlar bir cenneti ancak umabilirler, o kadar. Çünkü bir inanır şunu iyi bilirki insanın sonunu (cennet-cenennem anlamında) Allahtan başka kimsenin bilemeyeceğidir.

Fahişelikte ise ederini sen belirlersin, kimse senin ederini senden başkası yani belirleyemez.

Bu nedenlerden dolayı uyuşmaz fahişelik ile inanç...

bu kısmın altına imzamı atarım. Bak nasıl da güzel güzel anlaşıyormuşuz değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

O cennetten yola çıkarak böyle bir yargıya varmış ama mantık yanlış. Çünkü inanırlar bir cenneti ancak umabilirler, o kadar. Çünkü bir inanır şunu iyi bilirki insanın sonunu (cennet-cenennem anlamında) Allahtan başka kimsenin bilemeyeceğidir.

çok güzel şimdi burada bir mesele çıkıyor, sana şöyle bir sorum olacak Allah şuanda kimin cennetlik kimin cehennemlik olduğunu biliyor mu yoksa O da bekleyip görecek mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayeti ezbere bilmen ayeti doğru anladığın anlamına gelmiyor.

Sen gökten sofra indiden kastı, kızarmış tavuk düşmüş tepemize anlarsan olacağı bu...

Bak toprağa, bak bitkilere, anlarsın sofranın ne olduğunu.

Yağmur bize göre gökten yağıyor değil mi?

Ayetleri tek tek analize edlim bakalım senin kılıf bulduğun gibimi?

Gökten düşen yamurla bitkilerin yeşermesi herkesin alışık olduğu gayet normal bir durum.

112- Havariler:" Ey Meryemoğlu İsa, Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?" dediler. İsa da: "İnanıyorsanız Allah'tan korkun" dedi.

Böyle normal bir durum neden için''Ey Meryemoğlu İsa, Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?" desinler ki? zaten her zaman olağan şey yamur yağması

113- Havâriler: "İstiyoruz ki ondan yiyelim, kalblerimiz iyice yatışsın, senin bize doğru söylediğini bilelim ve bunu bizzat görenlerden olalım" dediler.

Bu cümleden de olağanüstü bir şey istedikleri anlaşılıyor.Yani sen gerçekten allahın elçisi isen ona dua et bize mucize göndersin anlamında gökten hazır sofra istiyorlar

114- Meryemoğlu İsa da: "Allah'ım, Rabbımız, bizim üzerimize gökten bir sofra indir ki, bizim için, önce ve sonra gelenlerimiz için bir bayram ve senden bir mucize olsun. Bizi rızıklandır, sen rızık verenlerin en hayırlısısın!" dedi.

115- Allah buyurdu ki:" Ben onu size indireceğim. Fakat bundan sonra içinizden kim inkâr ederse, ben ona âlemlerden hiç kimseye yapmayacağım bir azabı yaparım".

tarihinde donkisot tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Sen gökten sofra indiden kastı, kızarmış tavuk düşmüş tepemize anlarsan olacağı bu...

Masal kitabına göre gökten kızamış tavukta düşer.

A’râf 160

(Mekkî 39) Biz İsrailoğullarını oymaklar halinde oniki kabileye ayırdık. Kavmi kendisinden su isteyince, Musa'ya, "Asanı taşa vur!" diye vahyettik. Derhal ondan oniki pınar fışkırdı. Her kabile içeceği yeri belledi. Sonra üzerlerine bulutla gölge yaptık, onlara kudret helvası ve bıldırcın eti indirdik. (Onlara dedik ki) "Size verdiğimiz rızıkların temizlerinden yeyin. "Ama onlar (emirlerimizi dinlememekle) bize değil kendilerine zulmediyorlardı.

Hazır pişmiş bıldırcın.Sen şimdi bunlara da kılıf bulmaya kalkarsın avlanmışlar falan dersin ama boşuna heveslenme. Çünkü çölde ne helva nede bıldırcın olur. Bunlar ancak gökten düşebilir.Masala göre tabi

tarihinde donkisot tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hazır pişmiş bıldırcın.Sen şimdi bunlara da kılıf bulmaya kalkarsın avlanmışlar falan dersin ama boşuna heveslenme. Çünkü çölde ne helva nede bıldırcın olur. Bunlar ancak gökten düşebilir.Masala göre tabi

MUTAFFİFÎN suresi 12- Onu, ancak her azgın, günahkâr kimse inkâr eder.

13- Ona âyetlerimiz okununca, “Eskilerin masalları” der.

14- Hayır, hayır! Doğrusu onların işlediği günahlar kalplerini paslandırmıştır.

16- Sonra onlar muhakkak cehenneme gireceklerdir.

17- Sonra da onlara, “Yalanlamakta olduğunuz işte budur” denecektir.

NAHL suresi 24- Onlara “Rabbiniz ne indirdi?” denildiği zaman, “Öncekilerin masalları” dediler.

25- Böylece kıyamet gününde kendi günahlarını tam olarak, bilgisizce saptırdıkları kimselerin günahlarının da bir kısmını yüklenirler. Dikkat et, yüklendikleri ne kötüdür.

İnsanı nutfeden (bir damla sudan) yarattı. Böyle iken bakarsın ki o, Rabbine açık bir düşman kesilmiştir.

tarihinde eyvahcubbeli tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bilindiği gibi fahişeler, sonunda para almak üzere anlaşarak cinselliklerini müşterisine satarlar. Sonunda belli bir menfaat bekledikleri için, cinselliklerini müşterisine sunup müşterinin tahakkümüne girerler. Zaten fuhuşu ''kötü'' birşey yapan da budur: Cinselliğini çıkar için bir başkasının tahakkümüne sunmak. Aslında burada asıl mesele cinsellik değildir. Çünkü cinsellik insanın üremesi için olmazsa olmaz olan ve iki cins için de zevkli bir faaliyettir. Gayet doğaldır. İnsanın(kadının veya erkeğin) onurunu kıran ve onu fahişe durumuna düşüren ise bunun belli bir çıkar karşılığında bir başkasının tahakkümüne sunuluyor olmasıdır. Yani asıl mesele, bir başkasının tahakkümüne girmeye gönüllü olmak, çıkar için tahakküme girmeye ses çıkarmamaktır.

Benzer bir tahakküm ilişkisi(yani ''fahişeleştirme'') Tanrı ile kul arasında da var. Kullar, sonunda cennete kavuşmak üzere tüm hayatlarının kontrollerini Tanrıya sunarlar. Sonunda belli bir menfaat bekledikleri için, sadece cinselliğini değil ne giyip nasıl hareket edeceğine dek tüm yaşamlarını Tanrının hükümlerine sunup dinin tahakkümüne girerler. Zaten kulluğu da bir çeşit fuhuş olarak görmeme sebep olan da bu durum: Tüm yaşamını bir başkasının(Tanrının) tahakkümüne sunmak. Kulluğu kabul edenleri ve dincileri bir çeşit ''fahişe'' durumuna sokan şey, belli bir çıkar için(cennet) tüm yaşamlarını satıyor olmalarıdır. Dindeki ''fuhuş'', inananların çıkar için bir başkasının(dinin) tahakkümüne girmeye ses çıkarmamalarıdır. Bizden kendisine ''fahişelik'' yapmamızı isteyen, bunun için bizi cennet vaatleriyle tavlamaya çalışan bir tanrı nasıl bir tanrıdır? Böylelerine günlük yaşamda ''pezevenk'' demiyor muyuz?

Dolayısıyla dinlerin ''ahlak'' iddiaları fostur. Tanrının ''fahişesi'' yapamadıkları herkese ahlaksız demekte ve cehennemle tehdit etmektedirler. Tıpkı bir ''pezevenk''in kendine direnen fahişeleri çeşitli yaptırımlarla sindirip fuhuşa zorlamaya devam etmesi gibi.

Siz ne düşünüyorsunuz?

Tanrının ''fahişesi'' olmaya devam mı?

Günde beş vakit domalmaya daha ne kadar devam edilecek?

Not: Bu konuda ''fahişe'' lafını kullanırken hakaret amacım yoktur. Fahişelikte asıl olanın cinsellik vurgusu değil başkasının tahakkümüne girmek olduğunu belirtip bu anlamda kullandım. İnsanlar sadece adına ''fahişelik'' dendiğinde tahakkümün kötülüğüne dikkat kesildiği için bu tabiri özellikle kullandım. Yani dinci arkadaşların çemkirmesine gerek yok.

sende sosyalist rejimin fahişesisin fredie.onlara uyduğun taktirde iyi bir hayata kavuşacağını düşünüyorsun.al gülüm ver gülüm.

Link to post
Sitelerde Paylaş

NAHL suresi 93- Allah dileseydi, sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat O, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Yapmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorguya çekileceksiniz.

"10/49- De ki: “Allah dilemedikçe, ben kendime bile ne bir zarar, ne de fayda verme gücüne sahibim...."

Öyle görünüyor ki kuran ileri derecede bir demagoji kitabı. Çelişkilerle dolu, Mantıksızlıklarla dolu, masalla dolu.

Bu çelişkileri, mantıksızlıkları, masalları önlerine koyduğunuz zaman. Bu çelişkileri değil. Böyle çelişki bulanlara gözdağı veren, cehennemi gösteren ayetler de var.

Şu yukarıdaki iki ayet insanlara hiçbir irade ve seçim bırakmıyor. İnsanlar iyiyi de seçse kötüyü de bunu allah istediği için yapıyor. Eh daha ne demeğe imtihanmış, cezaymış gibi şeyler geveliyorlar. Bir ayet bir başka ayeti yalanlıyor.

Masalı, sihiri, akılalmaz şeyleri iddia ediyor. Böyle saçma şey olmaz diyenlere de. Onlar şeytanın yolundadırlar, onlar ateşte yanacak.

Eh bizim cübbeli gibi kuran baştan sona ezbere bilen birisi. Sağ baksan bir ayet, sola baksan bir ayet bulur çıkarır önüne koyar. Yahu aklını kullan böyle şey olmaz. Dedirtmez kimseye. Aklını kullanmak bile günahtır bunlara göre.

Böyle yarım akıl, çeyrek akılla yaşamlarının sürdürür giderler.

Cennet için akılsızlığa dünden razıdırlar.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsana 2 yol vardır. Allah'ın yolu, Tağutun yolu.

Seçim senindir. Sen seçim yaparken cüzzi iradeni kullanırsın. Mesela ben bu akşam tefsir sohbetine gitmeyi istiyorum. Bir başkası da sinemaya gitmeyi istiyor. İşte bu isteme anından itibaren Allah bu işi yapma gücünü ve kuvvetini bizim için yaratmaya başlıyor.

Ama diyor ki tefsir dersine gidenden ben razıyım, sinemaya gidenden razı değilim. Kimseyi zorlamıyor. Dileyen dilediği yere gidiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ama diyor ki tefsir dersine gidenden ben razıyım, sinemaya gidenden razı değilim. Kimseyi zorlamıyor. Dileyen dilediği yere gidiyor.

Al işte. Aklını kullanmama, kendini allah yerine koyma, peygamberin zırvalarını allaha mal etme ne ararsan var.

Allah insanların sinemaya gitmesine karşıymış. Niçin?

Hadi sinemaya gitmek günahtır, yasaktır diye bir ayet getir.

Cübbeli gibi kendini allah yerine koyan sinemayı yasaklar, allahı da kendine tastikcibaşı tutar.

Peki cübbeli niçin sinemayı yasaklar? Çünkü sinemaya gidenler bu dünyayı öğrenir. Sinemaların etkisi altında kalarak cübbelinin sözünü dinlemez olur diye korkuyor.

Bir tür iktidar kavgası yani.

Ama başrolde kendisinin oynadığı bir film varsa. Günah münah kalkar.

Ne diyeyim allah akıl versin.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Freddie'nin anlattığı anlam örgüsü içinde fahişelik ile inanç ise asla uyuşmaz.

O cennetten yola çıkarak böyle bir yargıya varmış ama mantık yanlış. Çünkü inanırlar bir cenneti ancak umabilirler, o kadar. Çünkü bir inanır şunu iyi bilirki insanın sonunu (cennet-cenennem anlamında) Allahtan başka kimsenin bilemeyeceğidir.

Fahişelikte ise ederini sen belirlersin, kimse senin ederini senden başkası yani belirleyemez.

Bu nedenlerden dolayı uyuşmaz fahişelik ile inanç...

Yani ücrette kesinlik sağlayınca ''fahişe'' oluyoruz ama bu kesinlik olmadan tahakküme girince olmuyoruz öyle mi?

Bu daha da kötü değil mi?

Fahişeler bile alacakları bedelin kesinliğini sağlıyor da sonra veriyorlar cinselliklerini.

İnananlar ise tüm hayatlarını kesin bir bedel de olmadan sunuyorlar Tanrının tahakkümüne.

Bu çok daha berbat değil mi?

Çünkü bu söylediği ile Tanrısı arasında bir akit yapmıştır ve O'ndan başkasının tahakkümünü baştan reddetmiştir. Özgürlük islamda, yani teslimiyettedir. Bu algıda, bu inançta ve bu bilinçte olan insanı hiçbir şekilde tahakküm altına alamazsınız, ne yaparsanız yapın mümkün değil.

Sadece tanrının tahakkümüne girmek bunun ''fuhuş'' ile benzerliğini ortadan kaldırıyor mu?

Bir fahişe sadece bir müşterisinin tahakkümüne girse bu durum değişir mi?

Olsa olsa cariye olur artık.

Tanrının ''cariyesi'' olmak daha mı iyi?

Cariyelik fahişelikten daha mı iyidir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yani ücrette kesinlik sağlayınca ''fahişe'' oluyoruz ama bu kesinlik olmadan tahakküme girince olmuyoruz öyle mi?

Bu daha da kötü değil mi?

Fahişeler bile alacakları bedelin kesinliğini sağlıyor da sonra veriyorlar cinselliklerini.

İnananlar ise tüm hayatlarını kesin bir bedel de olmadan sunuyorlar Tanrının tahakkümüne.

Bu çok daha berbat değil mi?

Sadece tanrının tahakkümüne girmek bunun ''fuhuş'' ile benzerliğini ortadan kaldırıyor mu?

Bir fahişe sadece bir müşterisinin tahakkümüne girse bu durum değişir mi?

Olsa olsa cariye olur artık.

Tanrının ''cariyesi'' olmak daha mı iyi?

Cariyelik fahişelikten daha mı iyidir?

Freddie,

Benim dediklerimle alakasız şeyler yazmışsın.

İnsanların Tanrı ile aralarındaki akit, yani islam, yani teslim olmak onun dediği şekilde bir hayat sürmektir.

Onun istediği şudur. Dürüst ve erdemli ol, ölçülü ve dengeli yaşa.İyilikten yana tavır al, kötülükten uzak dur. Bu kadar. Ama fahişeliğin hüsranla biten yanları da vardır. Fahişe ederini belirler, karşı tarafla anlaşır ama bazen emeğini! sunduktan sonra parasını alamaz, hatta üste bide dayak bile yer. En azından Tanrı dürüst. :)

Birde şu var. Tanrı insandan seks beklemezki cariyelik filan demişsin. Ya da Tanrının insanla ilişkisi, insanın insanla ilişkisine benzemez. Çünkü mahiyet olarak ikisi farklıdır, insan ve Tanrı yani...

Aslında kendime çok ayıp ediyorum. Niye bu başlığa yazıyorsam, içinde geçen cümlelere rağmen...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...