lex 0 Şubat 18, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 18, 2010 gönderildi (düzenlendi) Nasıl bir metafor bu. Müşebbeh bih'in tam olarak nedir? Tanrı rüya görüyor diyelim buradan nasıl bir sonuç çıkarmalıyız? Tanrı rüya görüyor zaten ben de dalgama bakarım mı? Rüya ile yaptıkları buysa uyanırsa neler yapabilir bu tanrı? Ya bu metaforun sebebi şu. Tanrı bu evreni yaratmasın, ama evrenin varlığı yine de ona bağlı olsun. Uyuyor rüya görüyor yerine şunu da diyebiliriz. Tanrı diyor ki "ben bütün mümkün evrenleri bir düşüneyim, gözümün önünden geçireyim". Maksat şu. Bu kainat özel değil, ve dizayn edilmiş değil. Başka kainatlar da var, bu sadece biri. Ve Tanrı insan ırkını da seçmiş ya da önemsiyor değil. Burda ne olduğunu da izlese ve aklında herkese bir not verse bile ne müdahele ediyor, ne de ölümden sonra bunları tekrar diriltiyor falan. Ruhlar da tabiki bedenlerle birlikte varolup ölen şeyler. Senin Tanrı anlayışın nedir? Şubat 18, 2010 tarihinde lex tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Fuzûlî 0 Şubat 18, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 18, 2010 gönderildi Fuzuli senin inandığın Tanrı kişisel bir varlık mı? Yoksa ona kişilik yakıştırmamız sadece mecazi mi? Bunu soruyorum çünkü ben de "varlığın kaynağı" gibi bir kavramı anlamsız bulmayan biriyim. Ama bunun dışında bu evreni dizayn etmiş, ve işlerine karışan bir Tanrı olduğunu zannetmiyorum. İnsanların da diğer hayvan türlerinden daha özel olduğunu zannetmiyorum, tamamen şansa ortaya çıkmış bir türüz, diğer tüm türler gibi. O halde senin Tanrı anlayışın nedir? Lexciğim. Prensip olarak bu tür iletiler asmıyorum buraya. daha evvel bir iki denemem olmuştu, ama idrak ortalamasının sert duvarı, yeni yetmelerin aceleciliğiyle karşılaşınca vazcaydım. "Kapıları çalınız, kapılar açılacaktır" (İncil). Yol yürümek isteyene yollar açık. Gidin kendi gerçekliğinizle, kendinizle hesaplaşın. Yol bu! Olabildiğince samimi bir biçimde. Daha doğrusu olabildiğinizce. Link to post Sitelerde Paylaş
lex 0 Şubat 18, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 18, 2010 gönderildi Fuzuli, tabi bu metafordan "nasıl yaşamalıyız" konusunda çıkan sonuç nedir dersen, onu ben bilemem. Ben herkes ahlaklı olsun isterim tabiki. Ama bunu hakkaten adalet için mi istiyorum yoksa kendim güvencede olayım diye mi bilmiyorum. Eminim çok insan da benim gibi düşünüyor. Link to post Sitelerde Paylaş
NOIR 0 Şubat 18, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 18, 2010 gönderildi lex kainatın insan için tasarlanmamış olması neden tanrı sorgusunda etkin olsun ? Link to post Sitelerde Paylaş
lex 0 Şubat 18, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 18, 2010 gönderildi lex kainatın insan için tasarlanmamış olması neden tanrı sorgusunda etkin olsun ? Bilmiyorum, sen söyle. Link to post Sitelerde Paylaş
Fuzûlî 0 Şubat 18, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 18, 2010 gönderildi (düzenlendi) Pekiyy, simgeselleştirilmeye direnen ''gerçeklik'', madde olarak imlendiği takdirde materyalizmle, teoloji arasında bir bağ kurmaya vesile olabilir mi? Bugün de mistik, "mysterious" takılıyor ahali. Hadi hayırlısı. İyi deneme. Ancak simgeselleştirilmeye direnen kategori gerçeklik değil, Gerçek'tir. gerçeklik zaten simgeselleştirilmiş, kodlara dökülmüş olandır Lacan'a göre. Ve "gerçek'i madde olarak imlersek" değil de "varlık" olarak imlersek; işte o zaman materyalizm ve teoloji arasında değil ama materyalizm ve "mistik olan"la bir bağ kurmuş olabiliriz. Ancak "gerçek" bir varlık bile değildir diyorlar valla yolu sürmüş olanlar. Ben anlamıyorum bu işlerden. Zaten fazla açıldık. Şubat 18, 2010 tarihinde Fuzûlî tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
lex 0 Şubat 18, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 18, 2010 gönderildi Lexciğim. Prensip olarak bu tür iletiler asmıyorum buraya. daha evvel bir iki denemem olmuştu, ama idrak ortalamasının sert duvarı, yeni yetmelerin aceleciliğiyle karşılaşınca vazcaydım. "Kapıları çalınız, kapılar açılacaktır" (İncil). Yol yürümek isteyene yollar açık. Gidin kendi gerçekliğinizle, kendinizle hesaplaşın. Yol bu! Olabildiğince samimi bir biçimde. Daha doğrusu olabildiğinizce. Sen yaz yine de. Faydalananlar olur belki. Link to post Sitelerde Paylaş
Fuzûlî 0 Şubat 18, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 18, 2010 gönderildi Fuzuli, tabi bu metafordan "nasıl yaşamalıyız" konusunda çıkan sonuç nedir dersen, onu ben bilemem. Ben herkes ahlaklı olsun isterim tabiki. Ama bunu hakkaten adalet için mi istiyorum yoksa kendim güvencede olayım diye mi bilmiyorum. Eminim çok insan da benim gibi düşünüyor. Bak bu oldukça samimi bir deneme gibi duruyor. Link to post Sitelerde Paylaş
Fuzûlî 0 Şubat 18, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 18, 2010 gönderildi Ya bu metaforun sebebi şu. Tanrı bu evreni yaratmasın, ama evrenin varlığı yine de ona bağlı olsun. Uyuyor rüya görüyor yerine şunu da diyebiliriz. Tanrı diyor ki "ben bütün mümkün evrenleri bir düşüneyim, gözümün önünden geçireyim". Maksat şu. Bu kainat özel değil, ve dizayn edilmiş değil. Başka kainatlar da var, bu sadece biri. Ve Tanrı insan ırkını da seçmiş ya da önemsiyor değil. Burda ne olduğunu da izlese ve aklında herkese bir not verse bile ne müdahele ediyor, ne de ölümden sonra bunları tekrar diriltiyor falan. Ruhlar da tabiki bedenlerle birlikte varolup ölen şeyler. Senin Tanrı anlayışın nedir? Benim tanrı anlayışım mı? Şunu söyleyebilirim: "Ma'rifet mahkemesinde verilen hükme göre Cennet iflas eder/efsane-i adem de geçer" Ama cehennem haktır. Benden demesi. Sakının. Link to post Sitelerde Paylaş
NOIR 0 Şubat 18, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 18, 2010 gönderildi Bilmiyorum, sen söyle. bence kendimizi özel gördüğümüğz için yokolmaya karşı direniyoruz.kabullenemeyişimiz bundan.diğer hayvanlardan üstün görüyoruz kendimizi.oysaki onlardan üstün olan hiç bir yanımız yok. sadece uzun vadeye oynayanlar dünyanın evrimin akışını değiştiriyorlar.bur,ada kalıcı olmak isteyenler kendilerinin ölümlü olduğunun farkındalar yanlız hayatı o kadar çok sahiplenmişki ,ben olmasamda diğerleri sahip olsun mantığındakiler öte aleme geçecek bence. Link to post Sitelerde Paylaş
lex 0 Şubat 18, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 18, 2010 gönderildi Benim tanrı anlayışım mı? Şunu söyleyebilirim: "Ma'rifet mahkemesinde verilen hükme göre Cennet iflas eder/efsane-i adem de geçer" Ama cehennem haktır. Benden demesi. Sakının. Cennet ve cehennem için Tanrı'ının kendi düşüncesinde burda olanları değelendirmesi, herkese bir not vermesi diyemez miyiz? Yani herkesin ebedi bir notu olacak. Tabi ölüp gidince senin bundan haberin olmayacak, diriltilip de azaba sokulmayacaksın. Ama senin ebedi bir notun olmasının kendisi cennet ve cehennem metaforlarına eşdeğer birşey olabilir mi? Link to post Sitelerde Paylaş
NOIR 0 Şubat 18, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 18, 2010 gönderildi Benim tanrı anlayışım mı? Şunu söyleyebilirim: "Ma'rifet mahkemesinde verilen hükme göre Cennet iflas eder/efsane-i adem de geçer" Ama cehennem haktır. Benden demesi. Sakının. of of of ... fuzuli sen neymişsin yaw Link to post Sitelerde Paylaş
NOIR 0 Şubat 18, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 18, 2010 gönderildi Cennet ve cehennem için Tanrı'ının kendi düşüncesinde burda olanları değelendirmesi, herkese bir not vermesi diyemez miyiz? Yani herkesin ebedi bir notu olacak. Tabi ölüp gidince senin bundan haberin olmayacak, diriltilip de azaba sokulmayacaksın. Ama senin ebedi bir notun olmasının kendisi cennet ve cehennem metaforlarına eşdeğer birşey olabilir mi? iyi yada kötü hangisi kazanırsa diğeri elenecek bence.insanlık ya cennetini yada cehennemini kendisi hazırlıyor. Link to post Sitelerde Paylaş
Fuzûlî 0 Şubat 18, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 18, 2010 gönderildi Cennet ve cehennem için Tanrı'ının kendi düşüncesinde burda olanları değelendirmesi, herkese bir not vermesi diyemez miyiz? Yani herkesin ebedi bir notu olacak. Tabi ölüp gidince senin bundan haberin olmayacak, diriltilip de azaba sokulmayacaksın. Ama senin ebedi bir notun olmasının kendisi cennet ve cehennem metaforlarına eşdeğer birşey olabilir mi? Lex, Tanrı'nın düşüncesi "metafor"u üzerinden pek akıl işletmedim. O yüzden bir şey diyemem. Yalnız tanrının düşüncesi ve rüyası derken onu kişiselleştirmiş oluyorsun gibi duruyor, dikkatini çekerim. Ben kulağa ekzantrik gelen bu oyunlarla ilgilenmiyorum. Yeterince kuvvetli değil bu rüya gören tanrı metaforu. Çağrışımı zayıf. En azından benim için. Link to post Sitelerde Paylaş
gerarddepardieu 0 Şubat 18, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 18, 2010 gönderildi Bugün de mistik, "mysterious" takılıyor ahali. Hadi hayırlısı. İyi deneme. Ancak simgeselleştirilmeye direnen kategori gerçeklik değil, Gerçek'tir. gerçeklik zaten simgeselleştirilmiş, kodlara dökülmüş olandır Lacan'a göre. Ve "gerçek'i madde olarak imlersek" değil de "varlık" olarak imlersek; işte o zaman materyalizm ve teoloji arasında değil ama materyalizm ve "mistik olan"la bir bağ kurmuş olabiliriz. Ancak "gerçek" bir varlık bile değildir diyorlar valla yolu sürmüş olanlar. Ben anlamıyorum bu işlerden. Zaten fazla açıldık. Mistik takıldığımdan değil, Zizek'in karmaşık bir metnini anlamaya çalıştığım şu dönemde, sana da bir soru sormuş olayım dedim Doğru diyorsun, ''the real'' ile ''reality''i karıştırmışım. ''Gerçek''i madde olarak imlemek hususundaki ilhamı ise, geçtiğimiz günlerde okuduğum bir makaleden aldım. Benim merak ettiğim: Forum ''mistik''lerinin ''hem var, hem yok'' diye nitelediği Tanrı'nın, ''empty signifier'' rolü oynamaya ne ölçüde yatkın olduğu sadece. Link to post Sitelerde Paylaş
kenzo 0 Şubat 18, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 18, 2010 gönderildi Mantık 101 başlıgı, Mistik Hezeyanlar 101 başlıgına dönmüş Peeeeeeeh Link to post Sitelerde Paylaş
lex 0 Şubat 18, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 18, 2010 gönderildi Lex, Tanrı'nın düşüncesi "metafor"u üzerinden pek akıl işletmedim. O yüzden bir şey diyemem. Yalnız tanrının düşüncesi ve rüyası derken onu kişiselleştirmiş oluyorsun gibi duruyor, dikkatini çekerim. Ben kulağa ekzantrik gelen bu oyunlarla ilgilenmiyorum. Yeterince kuvvetli değil bu rüya gören tanrı metaforu. Çağrışımı zayıf. En azından benim için. Bak aslında bunun ahlak için önemli olan kısmı bence şurası. Tanrı olsa bize not verse de olur. Ama Tanrı olmasa da, gene de Tanrı'nın varolup bize not vermesi mümkün olduğu için zaten bu olay anlamlıdır, ve ciddiye almalıyız. Yani kimse "ahlak önemsizdir, çünkü Tanrı yoktur" dememeli. Çünkü Tanrı olmasa bile insanların davranışının ve karakterinin ebedi olarak notlandırılması fikrini anlayabiliyoruz, ve bu yeter. Aynı şekilde, Tanrı'nın varolup evreni düşünemsi ve hayal etmesi gerekmiyor. Bunun tarafımızdan düşünülebilmesi yeter. Zaten Tanrı hayal etse bu dünya bir hayal olacaktı. Tanrı yoksa da bir hayaldir o zaman. Tek farkı, bu sefer onu bilen birinin olmaması. Ama kainat aslında yok. Sadece mümkün. Ben böyle inanıyorum bazen. Link to post Sitelerde Paylaş
highone 0 Şubat 18, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 18, 2010 gönderildi Ben mi birşey anlamıyorum,yoksa yazılan iletiler mi birşey anlatmıyor? Link to post Sitelerde Paylaş
kenzo 0 Şubat 18, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 18, 2010 gönderildi (düzenlendi) Gazel okuyor arkadaşların bir kısmı highone. Sonrada bu saçmalıklara "hadi ordan" diyenleri, "idraksizlik" ile suçluyorlar. Şubat 18, 2010 tarihinde kenzo tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Fuzûlî 0 Şubat 18, 2010 gönderildi Raporla Share Şubat 18, 2010 gönderildi Bak aslında bunun ahlak için önemli olan kısmı bence şurası. Tanrı olsa bize not verse de olur. Ama Tanrı olmasa da, gene de Tanrı'nın varolup bize not vermesi mümkün olduğu için zaten bu olay anlamlıdır, ve ciddiye almalıyız. Yani kimse "ahlak önemsizdir, çünkü Tanrı yoktur" dememeli. Çünkü Tanrı olmasa bile insanların davranışının ve karakterinin ebedi olarak notlandırılması fikrini anlayabiliyoruz, ve bu yeter. Aynı şekilde, Tanrı'nın varolup evreni düşünemsi ve hayal etmesi gerekmiyor. Bunun tarafımızdan düşünülebilmesi yeter. Zaten Tanrı hayal etse bu dünya bir hayal olacaktı. Tanrı yoksa da bir hayaldir o zaman. Tek farkı, bu sefer onu bilen birinin olmaması. Ama kainat aslında yok. Sadece mümkün. Ben böyle inanıyorum bazen. Hoş bunlar... Ötesi var tabi. Bunların reddedilmesi gereken demler olabileceğini de hesaba katmak lazım. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts