Jump to content

Mantık 101


Recommended Posts

Merhaba arkadaşlar, forumdaki tartışmalarda pek çok mantık hatasına rastladım, ve o nedenle bu konuda güzel bulduğum bir yazı dizisini alıntılamaya karar verdim. Yazı dizisinin geri kalanına kaynağın bulunduğu linki izleyerek erişebilirsiniz.

Kavramlar:

Mantık

Mantık; akıl yürütme, muhakeme, düşünme, ispat ve çıkarım yapma bilimidir.

Argüman

Bir iddiayı, bir tezi, bir görüşü desteklemek, doğrulamak veya güçlendirmek amacıyla, en az iki öncül ya da kabulden belli bir sonucun çıkarsandığı kanıtlama tarzı ya da formuna argüman denir.

Mantık için argüman bilimi de uygun bir tanım olacaktır.

Bir argümanın yapısı şu şekildedir:

mantk1.jpg

Öncül

Akıl yürütmeyi belli bir sonuca ulaştırmada temel alınan veya bir çıkarım için esas alınan önermeye öncül adı verilir.

Çıkarım

Doğru olduğu kabul edilen öncüllerden elde edilen sonuçtur. Bir veya daha çok ifade, hüküm yada önermeden başka bir ifade hüküm ya da önermenin çıkarsanması işlemine çıkarım denir.

Sonuç

Sonuç, bir argümanı oluşturan öncüllerden doğru bir akıl yürütme ile çıkarsanan vargıdır. Vargı, bir argümanın son önermesidir, genel olarak “o halde”, “öyleyse”, “sonuç olarak”, “bundan dolayı” , “bu nedenle” gibi bağlaçlarla başlar. Bir argümandaki son çıkarım olarak, ispatlamaya çalışılan iddiayı içerir.

Çıkarsama

Bir düşünceden diğer bir düşünceye geçiş. Düşüncede bir inançtan ya da önermeden diğer bir inanç ya da önermeye geçmek. Çıkarsama, tümdengelimsel ve tümevarımsal olmak üzere ikiye ayrılır. Tek tek olgulardan genel bir sonuca gitme veya gözlemlenen , araştırılan olaylar arasında kurallar yada sistem bulmaya çalışan akıl yürütmeye tümevarımsal çıkarsama denir. Genel hallerden elde edilmiş kural ve sonuçları özel hallere yada örneklere uygulamak şeklinde oluşan akıl yürütme türüne ise tümdengelimsel çıkarsama.

Geçerlilik & Geçersizlik

Bir argümanda öncül ya da öncüller sonucu kaçınılmaz kılıyorsa, o argümanın geçerli olduğu söylenir. Geçerlilik çıkarımda öncülleri doğru kılan sebeplerin sonucu da doğru kılması halidir.

İskambil bir deste kağıt ile oynanır.

Bir deste kağıdımız yok.

O halde iskambil oynayamayız.

Ancak, mantıkta geçerlilik ile doğruluk birbirinden farklı şeylerdir. Doğruluk önermelerin içeriğiyle ilgilidir (iskambilin bir deste kâğıt ile oynanıp oynanmaması), geçerlilik ise akıl yürütmenin mantık kurallarına uygun olup olmadığına (kağıdımız yoksa iskambil oynayamayız).

Yargı

Bir cümlenin ya da önermenin doğruluk veya yanlışlığını belirleme işlemine yargı diyoruz. Yargı, aklımızın belirli bir içeriği herhangi bir konuda tasdik ya da inkar etme işlemidir.

Akıl Yürütme(Muhakeme)

Düşünceleri bilinçli, tutarlı olarak ve belli bir amaçla bir araya getirme işlemi. Öncül olarak alınan önermelerden mantıksal çıkarım kurallarına uygun olarak sonuç çıkarma işlemi. Zihnin, hazır ya da verilen bazı bilgi ya da önermelerden yola çıkarak, verilmeyen başka bir şeyi sonuç olarak çıkartması.

Kaynak:

Kaynak

Sevgiler.

tarihinde Fronetic tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 259
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Eee sonuç?

Kime laf sokuyorsun yani bu başlıkla?

Zaten biliyoruz bunları.

Birinde bir mantık hatası gördüysen söz konusu mantıksız argümanı alıntılayıp tartışırsın, neden mantıksız bulduğunu açıklarsın.

Ama böyle yapmıyorsun.

Neden acaba?

tarihinde Freddie tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Eee sonuç?

Kime laf sokuyorsun yani bu başlıkla?

Zaten biliyoruz bunları.

Birinde bir mantık hatası gördüysen söz konusu mantıksız argümanı alıntılayıp tartışırsın, neden mantıksız bulduğunu açıklarsın.

Ama böyle yapmıyorsun.

Neden acaba?

Sevgili Freddie, başlıkta kimseye laf sokma amacım yok, amaç paylaşım (rep'leri bekliyorum arkadaşlar :D). Ne yazık ki birçok kişi mantık konusuna asgari düzeyde bile hakim değil; safsatalar uçuşuyor, ve bu durum tartışmalarda tıkanmalara yol açıyor. Tek tek tüm mantık hataları ile uğraşmak yerine bu tarz bir başlık açmak bana daha akıllıca geldi. Bunu tek tek sivrisineklerle uğraşmak yerine bataklığı kurutma çabası olarak görebileceğini umuyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mantık dersine devam edelim:

Tümdengelimli Argümanlar

Geçerli bir tümdengelimli argüman doğru bir mantıksal formdadır ve eğer öncülleri doğru ise sonucu da doğru olmak zorundadır.

Geçerli bir tümdengelimli argüman için klasik bir örnek şudur:

1. Sokrates bir insandır.

2. Tüm insanlar ölümlüdürler.

3. Sokrates ölümlüdür.

Argümanın formunu anlayabilmek için sonuç(3) ve iki ana ögeye bakalım: bir özne(Ö) ve bir müsnet(M)*. Bu örnekte Sokrates özne, ölümlü ise müsnettir. Öncüllere baktığımızda bu iki terimin üçüncü bir öge ile(örnekte insan) birbirine bağlandığını görüyoruz, bu ögeye de orta terim(O) diyoruz.

*Müsnet(isnat edilen) sözcüğünü İngilizce'deki predicate sözcüğünün karşılığı olarak kullanıyorum.

Yukarıda görülen örnek argümanın formu şu şekilde:

1. Ö O'dur.

2. Tüm O'lar M'dirler.

3. Ö O'dur.

Bu geçerli bir tümdengelimli argüman formudur. 1 ve 2 numaralı ömcüller doğru iseler, bu formu kullanarak her zaman doğru bir sonuç elde ederiz.

Burada dikkat etmemiz gereken önemli bir nokta ufak bir değişiklik ile geçersiz bir form elde edebileceğimiz gerçeğidir. Bir örnek üzerinde bunu deneyelim:

İkinci öncüldeki ögelerin yerlerini "Tüm M'ler O'durlar." şeklinde değiştirelim. İlk öncülümüz "Sınıf arkadaşım bir memelidir" olsun. İkinci öncülümüz ise "Tüm tavşanlar memelidirler" olsun. Argümanın formu bu şekilde olduğunda vardığımız sonuç şu olacaktır:

1. Sınıf arkadaşım Ersin Özbükey bir memelidir.(öncül)

2. Tüm tavşanlar memelidirler.(öncül)

3. Sınıf arkadaşım Ersin Özbükey bir tavşandır.(sonuç)

Argüman yanlış bir forma sahip olduğu için geçerli bir sonuç veremez. Argüman geçersizdir. Bir argüman ya geçerlidir, ya da geçersizdir. Bir kadının "kısmen hamile" olmasının imkansız olması gibi, bir argümanın kısmen geçerli ya da kısmen geçersiz olması mümkün değildir.

İncelememiz gereken tek kavram geçerlilik(validity) değil. Doğruluk(soundness) kavramı da önemlidir, bir argüman hem geçerli hem de yanlış olabilir. Bir argümanın doğru olabilmesi için hem formunun hem de öncüllerinin doğru olması gerekir. Tek bir öncülün yanlış olması argümanı yanlış yapar. Bir örnek verelim:

1- Zeynep bir anne ise, kadın olmak zorundadır.

2- Zeynep annedir.(çünkü yeni doğum yapmıştır)

3- Zeynep bir kadındır.

Eğer Zeynep doğum yapmamış olsaydı, ikinci öncül yanlış olurdu, ve bu da argümanın yanlış olmasına sebep olurdu.

Yukarıda açıklanan yöntem dışında dört adet geçerli tümdengelimli argüman yöntemi vardır:

Modus ponens, modus tollens, disjuntice syloggism ve reductio ad absurdum. Bu yöntemleri ve formlarını açıklayalım:

Modus Ponens (MP)

(önceli onaylama)(affirming the antecedent)

1- P ise, Q'dur.

2- P.

3. Q.

Modus Tollens (MT)

(ardılı inkar)(denyng the consequent)

1- P ise, Q'dur.

2- Q değil.

3- P değil.

Varsayımsal bir önermede (mesela "P ise, Q'dur") ilk terime (P önermesi) öncel, ikinci terime ardıl (Q önermesi) denir.

Disjunctive Syllogism (DS)

(seçeneği inkar)(denying the disjunct)

1- Ya P'dir, ya da Q.

2- Q değil.

3- P.

Reductio ad Absurdum (RAA)

(çelişkiye indirgeme)(reducte to a contradiction)

1- A'yı varsay (A kanıtlamak istediğiniz sonucun zıttıdır).

2- A'dan tümdengelimli bir argümanla mantıksal olarak bir çelişki çıkarsa.(Bu A'nın çelişki ima ettiğini gösterir)

3- Çelişki, A'nın yanlış olduğunu gösterir, zira çelişkili bir ifade doğru olamaz. Bu da A-olmayanın doğru olduğu anlamına gelir.

Örnekler:

Modus ponens:

1- Zeynep bir anne ise, kadın olmak zorundadır.

2- Zeynep annedir.

3- Zeynep bir kadındır.

Modus tollens:

1- Deniz anne ise, kadındır.

2- Deniz kadın değildir.(erkektir)

3- Deniz anne değildir.

Disjunctive syllogism:

1- Ersin ya bekârdır, ya da evlidir.

2- Ersin'in evli olmadığını kesin olarak biliyoruz.

3- Ersin bekârdır.

Reductio ad Absurdum

RAA bir tezi ortaya koymanın dolaylı bir yöntemidir. Kanıtlamak istediğiniz şeyin zıttını varsayar ve de bunun sizi çelişkili bir sonuca götüreceğini gösterirsiniz. Bu da sizin tezinizin doğru olduğu anlamına gelir. Bu argümanın formu diğerlerine nazaran biraz daha karmaşık olsa da önemlidir.

Örneğe gelelim:

Diyelim biri hiçbir önermenin doğru olmayacağını savunuyor ve siz de onun görüşünü çürütmek istiyorsunuz. Bunu şu şekilde yapabilirsiniz:

1- Tamam, hiçbir önerme doğru olamaz.(çürütmek istediğiniz görüşü varsayıyorsunuz)

2- Sen hiçbir önermenin doğru olamayacağını savundun.

3- Demek ki en azından bir önermenin doğru olduğunu düşünüyorsun.

4- Ama hiçbir önerme doğru olamazsa, senin önermen de doğru olamaz.

5- Yani savunduğun görüşe göre doğru önermeler hem mümkün, hem de değil.

6- Burada çelişki var, ve önermen doğru olamaz.

Dersin devamı geldikçe burada paylaşacağım arkadaşlar.

Sevgiler

Link to post
Sitelerde Paylaş

"İnsan beyni onu anlayabileceğimiz kadar basit olsaydı, o zamanda biz onu anlayamayacak kadar aptal olurduk" Jostein GAARDER - Sofinin dünyası ...

''Problemler onları yaratanların mantığıyla çözülmez.''A.EİNSTEİN..

kuyruğunu yakalamaya çalışan kediler gibisiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"İnsan beyni onu anlayabileceğimiz kadar basit olsaydı, o zamanda biz onu anlayamayacak kadar aptal olurduk" Jostein GAARDER - Sofinin dünyası ...

''Problemler onları yaratanların mantığıyla çözülmez.''A.EİNSTEİN..

kuyruğunu yakalamaya çalışan kediler gibisiniz.

Bu alıntıların konuyla alakasını kuramadım sevgili NOIR. 'Sophie'nin Dünyası' ise en sevdiğim kitaplardandır, hatırlattığın iyi oldu. :)

Yazının devamını yazdıkça burada paylaşırım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu alıntıların konuyla alakasını kuramadım sevgili NOIR. 'Sophie'nin Dünyası' ise en sevdiğim kitaplardandır, hatırlattığın iyi oldu. :)

Yazının devamını yazdıkça burada paylaşırım.

onu ile direk ilgili asturcuğum nasıl olmaz.mantık denen formülleri bulanlar anlamdıranlar insanlardır.uzaylılar gelip bize mantık ilkesi sunmadığınıa göre kendi ilkelerimizi kurmuşuz.

insanın tanrıyı anlamakta kendi kurduğu öntemleri kullanması demek işte alıntıladığım sözleri düşünmeye zorluyor.

daha kendi beynimizi çözemeden onu dizayn ettiği iddia edilen tanrıyı nasıl çözeceğiz ?

occamın ustrasını kullanmak gerekirse önümdeki varlık kitabını açıklamak için kendiliğinden oluşmuştan ziyade planlanmış olduğunu düşünürüm.felsefecilerin tanrıyı anlıyamadıkları için birtarafa bıraktıklarını düşünüyorum .anlamadım o halde yok.bu kolay yol.

oysaki tanrı bildiğimiz herşeyden daha karmaşık olmalı ve öylede .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mantık kişiden kişiye değişmez.

Israrla mantıkötesine gönderme yapanlar bile mantıkötesi = mantıkötesidir diyerek yine mantığın temel özdeşlik ilkesini gözönüne bulundurarak konuşurlar mesela.

Mantık ile kurgulanması imkansız herhangi bir şey hakkında çıkarımlarda bulunmaya, yorumlar yapmaya, ve hatta bu şeyi evrenin, doğanın, insanın amacına dair bir açıklama olarak ortaya koymaya ne denilir?

Tanrı hakkında formel mantık kullanarak bazı şeyler söyleyelim;

Tanrı, tanrıdır.

Birşey hem tanrı, hem tanrı-olmayan olamaz.

Birşey ya tanrıdır ya tanrı olmayandır üçüncü bir durum yoktur

Buna itirazınız var mı?

Yada mesela sizce Tanrı kendisine göre bu ilkelerin ötesinde midir?

Yani tanrı kendisine göre hem tanrı hem tanrı olmayan olabilir mi?

Böyle bir varlık kurgulanabilir mi?

İnsan beynin yapısıyla falan bu ilkelerin geçerliliği arasında bir ilişki yoktur.

tarihinde Dehri tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

onu ile direk ilgili asturcuğum nasıl olmaz.mantık denen formülleri bulanlar anlamdıranlar insanlardır.uzaylılar gelip bize mantık ilkesi sunmadığınıa göre kendi ilkelerimizi kurmuşuz.

insanın tanrıyı anlamakta kendi kurduğu öntemleri kullanması demek işte alıntıladığım sözleri düşünmeye zorluyor.

daha kendi beynimizi çözemeden onu dizayn ettiği iddia edilen tanrıyı nasıl çözeceğiz ?

occamın ustrasını kullanmak gerekirse önümdeki varlık kitabını açıklamak için kendiliğinden oluşmuştan ziyade planlanmış olduğunu düşünürüm.felsefecilerin tanrıyı anlıyamadıkları için birtarafa bıraktıklarını düşünüyorum .anlamadım o halde yok.bu kolay yol.

oysaki tanrı bildiğimiz herşeyden daha karmaşık olmalı ve öylede .

Mantık elbette insanlar tarafından üretilen ve kullanılan bir disiplin. Buna bir itirazım yok, ama mantığın insan zihninin nasıl işlediği konusu ile alakası yok. İnsan beynini tam anlamı ile çözememiş olmamız bize Tanrı'nın varlığı veya yokluğu konusunda herhangi bir şey söylemez.

Mantık ilkelerini kabul etmeden Tanrı'nın varlığı bile savlanamaz mesela, bu tarz gerçekler var. Ki zaten yazı bununla ilgili değil; daha sonra Tanrı'nın varlığına dair argümanları etraflıca ele alacağım bir başlık da açacağım, dilersen bunları o zaman tartışırız.

Mantık kurallarına riayet edilmeyen bir tartışmadan bir sonuç çıkması mümkün değildir, o kadar basit. Bana sorarsanız bu tarz bir başlığı iğnelemek lazım.

değişiklik: Dehri gerekli açıklamaları benden önce yazmış.

tarihinde Astur tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrı, tanrıdır.

Birşey hem tanrı, hem tanrı-olmayan olamaz.

Birşey ya tanrıdır ya tanrı olmayandır üçüncü bir durum yoktur

Buna itirazınız var mı?

Yada mesela sizce Tanrı kendisine göre bu ilkelerin ötesinde midir?

Yani tanrı kendisine göre hem tanrı hem tanrı olmayan olabilir mi?

Böyle bir varlık kurgulanabilir mi?

İnsan beynin yapısıyla falan bu ilkelerin geçerliliği arasında bir ilişki yoktur.

Birşey hem tanrı, hem tanrı-olmayan olamaz.

tanrının varlığa içkinliği demek varlığın tanrıya bağımlı olması demektir.yoksa varlık olduğu gibi tanrıdır demek değil.varlık hem tanrıdandır hem tanrıdadır.tanrı bilgide varlıktan aşkındır.tanrı olanla tanrı olmayanı birbirinden ayıran bilgide aşkınlıktır.

üçüncü bir durum değil aslında ikinci bir durum bile yok bence.varlık bir bütün .tanrının ötelenmiş yanı bilgisidir.

tanrıyı varlıktan ayrı düşündüğümüzde asıl tanrı olmaktan çıkarırız ve onu bir objeye çeviririz.

Mantık elbette insanlar tarafından üretilen ve kullanılan bir disiplin. Buna bir itirazım yok, ama mantığın insan zihninin nasıl işlediği konusu ile alakası yok. İnsan beynini tam anlamı ile çözememiş olmamız bize Tanrı'nın varlığı veya yokluğu konusunda herhangi bir şey söylemez.

Mantık ilkelerini kabul etmeden Tanrı'nın varlığı bile savlanamaz mesela, bu tarz gerçekler var. Ki zaten yazı bununla ilgili değil; daha sonra Tanrı'nın varlığına dair argümanları etraflıca ele alacağım bir başlık da açacağım, dilersen bunları o zaman tartışırız.

Mantık kurallarına riayet edilmeyen bir tartışmadan bir sonuç çıkması mümkün değildir, o kadar basit. Bana sorarsanız bu tarz bir başlığı iğnelemek lazım.

değişiklik: Dehri gerekli açıklamaları benden önce yazmış.

sen başlığını aç o halde o zaman tartışırız:)

ben biliyorum senin geleceğin yeri mantık açıklamalarının varacağı yer eninde sonunda tanrıya gider ben baştan suyun yolunu keseyim dedim :p

tarihinde NOIR tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Birşey hem tanrı, hem tanrı-olmayan olamaz.

tanrının varlığa içkinliği demek varlığın tanrıya bağımlı olması demektir.yoksa varlık olduğu gibi tanrıdır demek değil.varlık hem tanrıdandır hem tanrıdadır.tanrı bilgide varlıktan aşkındır.tanrı olanla tanrı olmayanı birbirinden ayıran bilgide aşkınlıktır.

üçüncü bir durum değil aslında ikinci bir durum bile yok bence.varlık bir bütün .tanrının ötelenmiş yanı bilgisidir.

tanrıyı varlıktan ayrı düşündüğümüzde asıl tanrı olmaktan çıkarırız ve onu bir objeye çeviririz.

Tanrıyı ister varlıktan ayrı düşün ister maddi varlığa içkin düşün farketmez.

Bu bir tanım sorunudur. Bir tanım yaptıktan sonra zaten ister istemez özdeşlik yasası, çelişmezlik yasası ve üçüncü halin imkansızlıgı yasası devreye girer.

Birbiri ile çelişen tanımlar yapamazsınız.

Mesela;

Doğa tanrıdır derseniz, doğa tanrı değildir diyemezsiniz.

Doğa tanrının parçasıdır derseniz, doğa tanrının parçası değildir diyemezsiniz

Tanrı doğaya içkindir derseniz tanrı doğa içkin değildir diyemezsiniz

Tanrı ister varlıktan ayrı olsun ister varlık ile birlikte düşün bu sana kalmış. Bu keyfi bir tanım sorunu. Bazı tanımlar yaptıktan sonrasında çelişkiler ortaya çıkıyorsa, yani herhangi bir soruya bu tanımlar üzerinden farklı cevaplar verebilmek mümkün hale geliyorsa böyle bir varlık kurgulanamaz, varlıgı iddia edilemez. (alimimutlaklık ve kadirimutlaklık böyle çelişkiler üretir) Ha tabi dilin kemiği yok iddia eden ederde bu iddiasını tutarlı biçimde ortaya koyamaz. Tanrıyı kavrayamayız, anlayamayız, o mantıküstüdür falan diyerek topu taç'a atmaya çalışır.

ben biliyorum senin geleceğin yeri mantık açıklamalarının varacağı yer eninde sonunda tanrıya gider ben baştan suyun yolunu keseyim dedim :p

Eğer tanrı'nın varolması mantıksal bir zorunluluk ise, bu demektir ki mantık tanrıyı "yaratıyor", mantık tanrıdan daha mutlak.

Eğer tanrı'nın varolması mantıksal bir zorunluluk değil ise, aynı biçimde evren, sebepsiz yere varolabilir, bir yaratıcı gerekli değildir.

Eğer tanrı mantıklı ise, bu, mantığın tanrı'dan daha güçlü olduğu, tanrı'nın eylemlerinin mantıkla sınırlı oldugu anlamına gelir.

Tanrı'nın eylemlerinin bizim mantığımızdan öte bir mantıkla yaptıgını söylemek durumu kurtarmaz. O öte mantıkta tanrıyı sınırlandırır.

Eğer tanrı'nın eylemleri tamamen mantık dışı ise, bu hiçbirşeyin mutlak olmadığını gösterir. Kare şeklinde bir daire çizmek bile teorik olarak mümkündür.

Tanrı mantık dışı olabilir mi?

Eğer tanrı mantık dışı ise onun varlığını tartışmak abestir. Çünkü tanrı'nın varlığına dair ortaya konan deliller, argümanlar insan aklının, "mantığının" ürünüdür.

"Tanrı herhangi bir mantıksal kurala uymaz" demek, tanrı 2 = 5 yapabilir demektir. Bu da tanrı'nın varlığının ve yeteneklerinin mantıksal biçimde ifade edilemeyeceği, anlaşılamayacağı anlamına gelir.

Tanrı mantık ötesi ise, ateistlerin tutumu kendi içinde daha tutarlıdır.

tarihinde Dehri tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrı mantık ötesi ise, ateistlerin tutumu kendi içinde daha tutarlıdır.

çok doğru söylemişsin dehri tanrı mantık ötesidir

dolayısı ile tanrı ile ilgili fikir yürütürken mantık ilkeleri falan boştur

Tanrı hakkında ne ile fikir yürüteceğiz peki :)

Tanrı mantıküstüdür dedikten sonra tanrı hakkında tek bir söz edemezsiniz. Hatta tanrı vardır bile diyemezsiniz.

tarihinde Dehri tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Mantık ötesi bir şeye nasıl 'var' diyebiliyorsunuz ki?! Mantık ötesi bir varlık hem var, hem de yok olabilir. Hem kadirimutlak hem de aciz ve(ya) hem alimimutlak hem de cahil de olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrı hakkında ne ile fikir yürüteceğiz peki :)

Tanrı mantıküstüdür dedikten sonra tanrı hakkında tek bir söz edemezsiniz. Hatta tanrı vardır bile diyemezsiniz.

yok yürütmeliyiz elbette beyni olan sorgular tabi ama yani doğaüstü güç için ne desen ne fikir yürütsen anca kendi mantığınla karar verebilirsin

yani senin elbette mantık yürütüp tanrı yoktur demeye hakkın var ama işte tanrının varlığı ya da yokluğunu mantık ilkelerine hapsedemeyiz diyen de olacaktır ben gibi

gerçi doğaüstülüğü kabul etmiyorsan elbette mantık ötesi tanrı kavramını da kabul edemeyebilirsin

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mantık ötesi bir şeye nasıl 'var' diyebiliyorsunuz ki?! Mantık ötesi bir varlık hem var, hem de yok olabilir. Hem kadirimutlak hem de aciz ve(ya) hem alimimutlak hem de cahil de olabilir.

işte olabilir bu yüzden mantık ötesi

hangi babayiğit samimice allahı ya da tanrıyı açıklayabilir hiç kimse

tarihinde queenofhearts tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrıyı ister varlıktan ayrı düşün ister maddi varlığa içkin düşün farketmez.

Bu bir tanım sorunudur. Bir tanım yaptıktan sonra zaten ister istemez özdeşlik yasası, çelişmezlik yasası ve üçüncü halin imkansızlıgı yasası devreye girer.

Birbiri ile çelişen tanımlar yapamazsınız.

Mesela;

Doğa tanrıdır derseniz, doğa tanrı değildir diyemezsiniz.

Doğa tanrının parçasıdır derseniz, doğa tanrının parçası değildir diyemezsiniz

Tanrı doğaya içkindir derseniz tanrı doğa içkin değildir diyemezsiniz

Tanrı ister varlıktan ayrı olsun ister varlık ile birlikte düşün bu sana kalmış. Bu keyfi bir tanım sorunu. Bazı tanımlar yaptıktan sonrasında çelişkiler ortaya çıkıyorsa, yani herhangi bir soruya bu tanımlar üzerinden farklı cevaplar verebilmek mümkün hale geliyorsa böyle bir varlık kurgulanamaz, varlıgı iddia edilemez. (alimimutlaklık ve kadirimutlaklık böyle çelişkiler üretir) Ha tabi dilin kemiği yok iddia eden ederde bu iddiasını tutarlı biçimde ortaya koyamaz. Tanrıyı kavrayamayız, anlayamayız, o mantıküstüdür falan diyerek topu taç'a atmaya çalışır.

doğa tanrının bir paçasıdır.tanrı doğanın bir parçası değildir.

doğa tanrının bir parçası değildir neden diyelm ki ? böyle bir iddia yok .

tanrı elbet doğaya içkindir .içkin değildir demiyoruz.sen bilgide aşkınlık açılımını görmezden geliyorsun dehriciğim.

Tanrı mantık ötesi ise, ateistlerin tutumu kendi içinde daha tutarlıdır.

zaten en başından sizin mantıksal açılımlarınızın tutarsızlığını değil tanrının mantıküstülünü anlatmaya çalışıyorum.içkinlik meselesi mantıküstü bir çıkarım değildir bunu ayırdedelim.

bu topu taça atmak değil ki mecburiyet.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...