Jump to content

Ateist çocuk yetiştirmek


Recommended Posts

Ben bir ateistim. Evlenmeyi düşünmüyorum. Ancak mutlaka ateist olup da evlenmek isteyen, çoluk çocuğa karışmak isteyenlerimiz olacaktır.

Sizlere sorum şu:

Bizler sürekli olarak bir yerlere bağlı olmadan, özgür düşünmeyi savunan insanlar oluşturmayı hedeflemişizdir. (Bu fikre karşı olanlarımız varsa ayrıca belirtmelerini rica ediyorum)

Bunu göz önünde bulundurduğumuzda çocuklarımızı ateist yetiştirmek doğru mudur? Çocuğun toplum içindeki yaşayacağı badireleri gözetmeksizin soruyorum bunu. Yani, ateist bir çocuğun toplumun geneli tarafından hoş karşılanıp karşılanmayacağı değil sormak istediğim. Madem ki özgür düşünmekten yoksun, birilerinin düşüncelerine bağlı insanları kınıyoruz, neden çocuklarımızın düşüncesini de engelleyelim ki? Onların özgürlüğü, istedikleri görüşü benimseyebilmeleri değil midir?

Belki çocuklarımıza yön gösterebiliriz, yani bir kaynak niteliğinde onlara bu böyledir, al bak araştır, şu şöyledir al bak araştır gibi. Onları, kendi düşüncelerini gözardı ederek ateist olarak yetiştirmek doğru mudur?

Saygı, sevgi, barış.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslüman olarak yetiştir ki sana sövmesin.

Onu, sırf bana ilerde sövmesin diye yalanlarla büyüteceğime, bana ileride sövmesini yeğlerim. Samimiyetsiz cevaplar vermeyelim lütfen. Dar görüşlerinizi bana yansıtmayınız ağır cevaplar alabilirsiniz.

İnsanlık bir gün dinin ne mal olduğunu anladığında, pozitif bilimlerin gelişmesinde nedeni olduğu tıkanıklığı, enlelleri.. vs keşfettiği zamanlarda size sövenlerin sayısı çok daha fazla olacaktır. Daha kalıcı ve uzun bir süre arkanızdan sövülebilecektir, merak etmeyiniz.

Tabi bunun olabileceğini sizin gibi beyinler tahmin edemeyebilir. Din sizin bu denli ileri görüşlü olmanıza olanak tanıyabilseydi, biz bu dine bu denli karşı çıkmazdık. İyi ki varsınız. Sizler olmadan bizler hiçiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bence bir oda yaptır ona.. Simsiyah camları olsun.. Hiç kimse ile görüşmesine izin verme.. Ne de olsa bir gün hepsinden ayrılacak.. Ebediyyen.. Tv den radyo dan uzak tut.. Sakın ölümden bahsetme.. Bir hayvanı da olmasın.. Yani fani ne varsa hepsinden uzak tut.. Tut ki düşünmeye fırsatı olmasın... Rock dinleyebilir gece gündüz.. Uygundur.. Bence en güzeli bu.. Yok bunları yapamam diyorsan yalanda olsa uydurmada olsa samimi bir müslüman gibi yaşaması için elinden geleni yap.. inan en selametli çözüm bu olacaktır.. Onun için tabi..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Siz çocuğunuzu ateist olarak yetiştirmezseniz eğer toplum onu müslüman olmaya yakınlaştırır ve zaten kendi seçimi diye bişey ortadan kalkar, sizin ona düşüncelerinizi belirtmeniz onu etkilemek ya da müdahale değil ancak etkilenmesini engellemek olabilir. Başka bir toplumda yaşıyor olsaydık belki doğru olabilirdi söyledikleriniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Siz çocuğunuzu ateist olarak yetiştirmezseniz eğer toplum onu müslüman olmaya yakınlaştırır ve zaten kendi seçimi diye bişey ortadan kalkar, sizin ona düşüncelerinizi belirtmeniz onu etkilemek ya da müdahale değil ancak etkilenmesini engellemek olabilir. Başka bir toplumda yaşıyor olsaydık belki doğru olabilirdi söyledikleriniz.

Teşekkür ederim samimi cevabınız için. Ancak sırf toplum onu etkileyecek diye, onu bizim etkilememiz ne kadar doğru?

Tabi ki dinin insanlar üzerinde tarih boyunca bıraktığı karanlığı ona bir referans olarak sunmak güzel olacaktır, ama ben bunu, onu etkilemekten çok bilgilendirmek kategorisinde görüyorum. Onun toplumdan etkilenerek müslüman olması ne kadar düşünce özgürlüğüne ters düşüyorsa, benim etkilemem de aynı derecede onun özgürlüğünü kısıtlamak olacaktır. Gösterdiklerime rağmen bir müslüman olmak isterse, ben buna karışmanın doğru olmadığını, hatta bir diktatörlük girişimi olduğunu düşünüyorum.

Esenlikle.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir çocuk ateist nasıl yetiştirilir ki?

Yani ateizmin benim bilmediğim bir öğretisi kitabı vahiysi falan mı var?

Hiç bir dinin dogmasını öğretmeyip bilim ve felsefeye yönlendirmek en doğrusu olacaktır.

Bir çocuk ateist yetiştirilebilir. Dinden, inançtan uzak durmasını empoze ederseniz, çocuğunuzu ateist yetiştiriyor olursunuz. :)

Dinler hakkında bilgiler vermek bence çocuğun kültürel mirasına katkıda bulunmaktır. Dinler hakkında hiçbir bilgi sahibi olmaması, onun herhangi bir mensubu olma yoluna gitmesini kolaylaştırabilir de.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Benim ateist çocuk yetiştirmekten kastım çocuk allah, peygamber gibi kelimeler duyup bana geldiğinde ona bunların toplumda ne anlamda kullanıldığını ve bana ne ifade ettiğini açıklamaktır demek istedim elbette ateizmi bir din gibi anlatmak değildi dediğim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayatta her sey akar akar akar. Akan bir seyin önüne set kuramazsiniz sadece yavaslatabilirsiniz. Gelecek dinsiz günlere gebe. Bundan kacis yok. Daha iyimi olacak? Buna net cevap vermek zor ama daha zorlama bir yasam olacagi kesin.

Ben cocuklarimi ateist yetistirmiyorum ama yalanlarlada yetistirmiyorum. Önce insan olun diyorum. Hayatin ne oldugunu ne olmadigini elimden geldigince anlatiyorum. Kisaca benim cocuklarim etrafinda olup bitenden haberdar yetisiyor. Okullar eskisi gibi degil. Cocuklar okullarda her seyi ögreniyorlar.

SAYGILAR

Link to post
Sitelerde Paylaş

Küçükken onun yanında dinler hakkında hiç konuşmamak gerek. Eğer eşiniz de dinsiz olursa, zaten evde dinle ilgili bir öğretiye maruz kalmayacaktır.

5 ya da 6 yaş civarı artık yavaş yavaş duyduklarını sormaya başlayacaktır, bu sorulara Allah ve müslümanlık da dahildir.

Dinlerin insan uydurması metinler olduğunu söylemek bence şarttır. Bunu söylememek ona yapabileceğiniz en büyük kötülüklerden biridir. Siz eğer dinlerin yalan olduğuna inana ve zararlarını da iyi bilen biri iseniz, çocuğunuzun bu tuzağa düşmesine engel olmak zaten anne babalık göreviniz. Bu sırada bilimsel bilgileri neşeli biçimde aktarmak, onu doğru bilgiyle donatmaya çalışmak gerek.

Tanrı için de tarafsız bir yorum yapabilir, kararı ona bırakabilirsiniz. Ama böyle büyütülen bir çocuk Tanrı'ya da inanmıyor. Tecrübeyle sabit.

Ben ateist anne babaların çocuklarına "kendisi karar versin" diyerek dinleri onaylar biçimde anlatmasını, kendi kararsızlıkları veya net olmamaları biçiminde değerlendiriyorum. Yani kendi çocuğuna dahi gerçeği söylemekten çekinen bir dinsiz, dışarıda da kendi düşüncelerini savunamaz diye düşünüyorum. Dinler seçilmez, çocukluktan itibaren öğretilir çünkü.

Hem geçmişinde inançlı olduğunu söyleyen ateistlerin, bu dini terketme aşamasında epeyce sancı çektiklerini biliyoruz. Neden aynı sancıları bu türden zararlı bir saçmalık için çocuklarının çekmesine izin versinler? Haksızlıktır bu.

Çocuğunuzu doğru eğittiğinizde kimsenin dinine karışmıyor, insanlarla tartışmıyor ve sorun yaşamıyor. Diğer çocuklar için "Onlar inanıyor çünkü anne babaları onlara öyle öğretti. Ama yanılıyorlar. Onları eleştiremeyiz, bizi ilgilendirmiyor. Bizim düşüncelerimiz de onları ilgilendirmiyor. Dinleri tartışmak çok akıllıca değil; sen doğruyu biliyorsun ve bu sadece seninle ilgili" demeli, iyice açıklayıp kabullenmesini sağlamalıyız.

Hiç zor değil. O çocuk ateist olmaz zaten. Ateist olmak için önceleri bir dine inanmış ve onu sonradan reddetmiş olmak lazım.

Çocuğun bu sözcüğü/tanımı bilmesine bile gerek yok. Ateizmi bir ideoloji gibi görmemek lazım. Ateizm kendi başına hiçbir şeydir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir an için dünyadaki tüm ebeveynlerin ateist olduklarını ve kendilerine var oluşla ilgili soru soran çocuklarına evrimi ve dünyanın nasıl bir gaz bulutundan günümüzdeki şeklini aldığını anlattıklarını, tanrıdan hiç bahsetmediklerini hayal edin. Yine farz edin ki dünyanın hiçbir yerinde ne cami ne kilise ne de bir tapınak vardır; dinleri ve tanrıyı çağrıştırak hiçbir şey olmadığını düşünün. Böyle bir toplumda yetişecek bir kuşağın sizce yüzde kaçı ateist olurdu?

Bu soruya yüzde yüzü dememizi engelleyen bazı garip gerçekler vardır. Kimi araştırmacılar, insanda bilinç oluşumundan önce tanrı kavramının ortaya çıktığını ileri sürerler ve bunu bilimsel olarak da desteklerler. Çocuğunuza dini hiçbir telkinde bulunmasanız da ve çevrede dinsel ögeler taşıyan ya da bir şekilde yaratıcı tanroı inancını çağrıştıran hiçbir şey olmasa dahi çocuk gördüğü rüyaları ruhlar gibi hayali varlıklara yorabilir ve bu onda kendine özgün bir metafizik inanışın gelişmesine yol açabilir. Ve o çocuk zamanla bu inanışını derinleştirip diğer insanları da etkileyebilecek biçimde yaygınlaştırabilir. Çünkü; insanların fantazilere düşkün oldukları yadsınamaz bir gerçektir. Buradan bakılınca dinlerin ya da tanrı inancının asla tam olarak yol olmayacağı görülebilecektir. Şu var ki; ateizm bir gün baskın görüş haline geldiğinde ve en başta aileler olmak üzere çocuğa verilen eğitim tümüyle bilimselleştiğinde toplumdaki ateist oranı çok yüksek değerlerde olacak ve bunu da koruyabilecektir. 5-12 yaş grubu çocuklar üzerindeki yoğun dini propagandaya son verildiğinde, çocuğun mantık düzeni dinden hasar görüp kötürüm düşmemiş olacaktır ki bu da onun özgür düşünebilmesi ve dogmalara karşı bağışıklık kazanması için çok önemli bir rol oynayacaktır.

Çocuklara, dinlerin nasıl ortaya çıktıkları ve insanın tanrıyı nasıl yarattığı bilimsel ve akılcı temelde ve çarpıcı örnekler sunularak basit bir dille anlatılmalı, onların var oluşla ilgili sorunlarda doğa üstü yollara sapmamaları için özel bir dikkat gösterilmelidir. Bu satırları yazarken Türkiye'de Atatürk döneminde okutulan tarih kitaplarında insan ile maymun anatomisindeki olağanüstü benzerlikleri açıklayan o resim aklıma geldi. İnsanın türeyişinin bir ders kitabında açıkça ve özellikle öğretilmiş olması, laik çerçevede bilimsel bir eğitimle dogmatik düşünce tarzının belirmesinin önüne geçilmiş olması sayesindedir ki o dönemde eğitilmiş olan kuşaktan çok önemli aydınlar yetişebilmiştir. O kuşağın önemli isimleri arasında büyük yazarlar, müzisyenler, hukuk adamları, eleştirmenler, tarihçiler, yönetmenler vs vardır. Bu aydınlar bir sonraki dönemde Atatürk devrimlerinin de yılmaz savunucuları ve koruyucuları olmuştur. Bugün hala hukukun üstünlüğüne ve laikliğe sıkı sıkıya sarılmış yurttaşlar varsa bilin ki varlıklarını işte bu aydın kuşağın etkinliklerine borçludurlar. Yine aynı biçimde şuan yaşanan irticai eylem patlamaları da eğitim sisteminin, 30 yıla yakın bir süredir tümüyle İslamcılar tarafından ele geçirilmiş olmasındandır. Ve bu yozlaşma artarak sürmekte ve gerçek bir tehdit tüm toplumu hergün biraz daha sarmaktadır. Giderek daha aymaz, cahil ve yobazlığa eğilimli bir toplum haline geliyoruz. Bunu önleyebilecek aydın bir hareketin varlığından ise söz edemiyoruz. Komünistler bile parti kurup örgütlenebilirken ateistlerin en azından bir derneği bile olmadığını görüyoruz. Hal böyleyken, dini inançlardan arınabilmiş aydınların kendi içlerinde dayanışma ve yardımlaşma gibi elzem mücadele esaslarından yoksun olduklarını da yine üzülerek gözlemliyoruz. Bu kesimin önemli bir kısmının aşırı sol uçlarda yer aldığını ve kendi içlerinde bile kanlı bıçaklı olacak denli hizipleştikleri de kaygı verici bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Bireyler kendi başlarına ve amaçsız hareket ediyorlar ve forumlarda boy gösteren ateistler bile tümüyle ruhsal boşalma sağlamak için burada olduklarını açıkça ortaya koyan tutumlar sergiliyorlar. Hiç kimsenin ortak bir iradeyle bilinçli olarak aydınlanma mücadelesi verme azminde olduğunu söyleyemeyiz. Kısacası, çocuklarımızı dinden uzak yetiştirsek de onları dünyaya getirmekle en başta ne büyük bir hata işlediğimiz gerçeğiyle yüzleşmekten asla kaçamayacağımız bir ülkede yaşıyoruz. Bu nedenle de onları ateist yetiştirmenin yanı sıra ve bundan da önce, böyle yobaz bir ülkede bu fikirlerle nasıl hayatta kalacaklarını da öğretmek zorundayız. 8 yıldır iktidarda olan malum parti devlet içinde hemen hemen tüm kilit noktalara kendi gerici kadrolarını yerleştirmişken ve ilerisi şuan olduğundan çok daha koyu bir karanlığa gebeyken çocuk yapmayı planlayan her aydının bu gerçekleri önüne koyup bir daha düşünmesinde yarar var.

tarihinde Zola tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan spiritüel varlıktır. Eninde sonunda bu tinsel yanına gelir çarpar.

Çarptı mı da macera yeniden başlar.

Çocukluğundan itibaren ateist bir çevrede yaşamış olan bir insan, gözlem, deney, geçmişten devralınan bilimsel bilgiler (çevrenin tamamen seküler/ateist olduğunu varsaydığımız için mit-metafizik-mistik bilgilerin mevcut olmadığını, nesilden nesile tevarüs etmediğini biliyoruz) yoluyla zaman içerisinde bir bütünsel, tutarlı bir dünya görüşüne, teoriye sahip olduğu zehabına kapılabilir. Ancak bildiklerinin teori düzeyinde olduğunu düşünmeye başlayan kimi bireyler işkillenecektir. Şöyle ki:

-Bir kaç insan evladı farkedecektir ki teker teker sayarak sonsuza (mutlak bütünlüklü ve tutarlı bir dünya görüşüne/teoriye) doğru yol almış olmazsınız. Ve yine idarak edecektir ki, siz mutlak olana doğru ilerledikçe o da sizden kaçıyordur sanki. Gerçek...sanki kimsenin olamaz. (Anlaşılmak/sanki kimsenin olamaz-E.Cansever).

İşte bu gerçeği, bilgiye bilgi ekleyerek bilgeleşilemeyeceğini kavrayan üstün akıllı bir kaç çocuk muhakkak ateist ebeveynlerine rağmen yol sürmey devam edecek ve Mit'in alanına, Bütünleşme ve Mutlak'a varma arzusunun tutuştuğu o dağa, Sina Dağına, Tur Dağına, Zion'a, Ergenekon'a, Agartha'ya, yani asıl atalarının -yine asıl- yurduna girecektir.

Böyle olmasaydı tarih boyu bir tane din bütün millete yeterdi. Türlü türlü inanç ve dinlerin mevcut olması insanın bu yöndeki arayışının nasıl bitmez tükenmez olduğunun da göstergesidir. Bilmem anlatabildim mi!

tarihinde Fuzûlî tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

ben de bir gavur-ateistim, yani sizler gibi sonradan çark etmeyen, sizin gibi dine bir kerede olsa bulaşmiş acinacak zavallilardan farkli bir tanritanimazim.

şimdi olayi kendi çocuğum açisindan değilde (böyle bir şeyi hele ki evlenmeyi hiç düşünmüyorum), kendi yetiştiriliş biçmim açisindan ele alacağim, çünkü şu ana kadar yetiştirilirken hiç bir dine mensup edilmedim, gerçek anlamda ne ateist ne de teist gibi yetiştim, tamamen dine ilgisiz bir ortamda çıktım. dinsiz olarak yetiştiğim ve sonradan ateistleştiğim süreç içinde.

dinsiz olarak yetiştiğiniz ve bulunduğunuz ortamda, küçüklükten itibaren din körpe zihninize yaşamsal/ideolojik anlamda bulaşmadiği için ileriki hayatinizda ateist (dinsizliği dini öğrenerek sürdürmek) olsaniz dahi dine bakiş ve eleştiriş açiniz cok farkli oluyor. her şeyden önce söyleyebilirim ki, mesela buradaki müslüman olarak yetiştirilmiş kişiler için hristiyanlik ve budizm nasil görünüyorsa, herhangi bir dine dayali yetiştirilmemiş kişilerdede islamda dahil olmak üzere bütün dini inançlar ayni şekilde görünüyor, komik mitolojilerden, gerçek dişi ve sürrealist hikayelerden meydana gelen, sadece çevredeki yabanci bir insan kitlesi tarafindan inanilan, eğer saygisizlikta çok ileri gidilirse bu insanlarin tacizine ve saldirisina maruz kalabileceğin vs. gibi fikirler oluşuyor insanda.

bu fikirler çerçevesi belli bir süre sürüyor, ama azinlikta olan kişi siz olduğunuzdan, dinsiz , seküler bile yetiştirilmiş olsaniz, eninde sonunda türkiye gibi bir coğrafya da ister istemez, çoğunluk inananlar ile ciddi temaslariniz olmak zorunda. bende böyle oldum zaten, bu temas beni bu insanlarin inançlarini internetten ve ele geçirilen kaynaklardan araştirtmaya ve belli bir sonuca bağlamaya itti, bu öğrendiklerim ile bu insanlara karşi belli bir tavır takinacaktim, öyle de oldu.

ama okuduklarimin her satirinda kahkahalara boğuluyor, 'bunlarin inandiği şeyler bu kadar mi yani?' diye gülmekten kendimi alamiyordum, ele geçirdiğim kaynaklarin %90 indan fazlasi o kadar dandik şeylerdeki kapağina ya da başliğina bile bakinca, "ne hallere düştük yahu' diyordum.

geri kalan okunabilir seylerde dinin temel amentüsü denilen şeylerdi, bunlarinda zaten boş bir şey olduğunu , daha önceden biliyordum.

bana gelince, şu anda bu forumda bir kaç şey yaziyorum, bazilari okusunda, halini anlasin diye. yoksa dini araştirmamla bitirmem hemen hemen bir oldu zaten, aninda hükme bağladim işi, çok kolay oldu-bitti bir şeydi ateist olmak. halende islam'a ya da herhangi bir dine bir kere bile olsa bulaşmiş insanlara aciyorum, sonradan ateist olsa dahi bilinçaltinda halen , çocuklukta ailesi tarafindan körpe bilincine sokulmuş inançlar onu kontrol etmektedir...

ne diyelim başka.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben bu başlığa çok kısa yazmayı düşünüyorum.

Çocuğa öğrettiğiniz her doğru aslında sizin doğrunuzdur, bir çeşit dayatmadır.

Ama çocuk ille varolduğu toplum içinde barınacak ve toplumdaki gerçekler sizin doğrunuzdan farklı olacaktır (ateist iseniz).

Toplumun gerçekleri doğrudur/değildir o başka birşeydir.

En güzeli bir çocuğa şu ol derken, sadece ve sadece İNSAN ol demek yeterlidir diye düşünüyorum.

Ben bir inançlıyım ve bir oğlum var ve ben öyle yapıyorum :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dinden, inançtan uzak durmasını empoze ederseniz, çocuğunuzu ateist yetiştiriyor olursunuz. :)

Bu cümle bence doğru değil... Bir kişi, dinler hakkında yeterince bilgilenince dinsiz olacaktır... Bir kişi dinleri iyi bildiğini iddia ettiği halde hala dinlere inanıyorsa, hala ve henüz dinler hakkında bilmediği çok şey var demektir... Okumaya ve araştırmaya devam yani...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu cümle bence doğru değil... Bir kişi, dinler hakkında yeterince bilgilenince dinsiz olacaktır... Bir kişi dinleri iyi bildiğini iddia ettiği halde hala dinlere inanıyorsa, hala ve henüz dinler hakkında bilmediği çok şey var demektir... Okumaya ve araştırmaya devam yani...

Yukarıda, bir önceki iletimde söyledim ama, eklemeli olarak yeniden belirteyim senin iletine yanıt verme gayesiyle.

Bir din biter, yeni bir din başlar.

Biten ile başlayan özde hep aynıdır.

tarihinde Fuzûlî tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

ben de bir gavur-ateistim, yani sizler gibi sonradan çark etmeyen, sizin gibi dine bir kerede olsa bulaşmiş acinacak zavallilardan farkli bir tanritanimazim.

şimdi olayi kendi çocuğum açisindan değilde (böyle bir şeyi hele ki evlenmeyi hiç düşünmüyorum), kendi yetiştiriliş biçmim açisindan ele alacağim, çünkü şu ana kadar yetiştirilirken hiç bir dine mensup edilmedim, gerçek anlamda ne ateist ne de teist gibi yetiştim, tamamen dine ilgisiz bir ortamda çıktım. dinsiz olarak yetiştiğim ve sonradan ateistleştiğim süreç içinde.

dinsiz olarak yetiştiğiniz ve bulunduğunuz ortamda, küçüklükten itibaren din körpe zihninize yaşamsal/ideolojik anlamda bulaşmadiği için ileriki hayatinizda ateist (dinsizliği dini öğrenerek sürdürmek) olsaniz dahi dine bakiş ve eleştiriş açiniz cok farkli oluyor. her şeyden önce söyleyebilirim ki, mesela buradaki müslüman olarak yetiştirilmiş kişiler için hristiyanlik ve budizm nasil görünüyorsa, herhangi bir dine dayali yetiştirilmemiş kişilerdede islamda dahil olmak üzere bütün dini inançlar ayni şekilde görünüyor, komik mitolojilerden, gerçek dişi ve sürrealist hikayelerden meydana gelen, sadece çevredeki yabanci bir insan kitlesi tarafindan inanilan, eğer saygisizlikta çok ileri gidilirse bu insanlarin tacizine ve saldirisina maruz kalabileceğin vs. gibi fikirler oluşuyor insanda.

bu fikirler çerçevesi belli bir süre sürüyor, ama azinlikta olan kişi siz olduğunuzdan, dinsiz , seküler bile yetiştirilmiş olsaniz, eninde sonunda türkiye gibi bir coğrafya da ister istemez, çoğunluk inananlar ile ciddi temaslariniz olmak zorunda. bende böyle oldum zaten, bu temas beni bu insanlarin inançlarini internetten ve ele geçirilen kaynaklardan araştirtmaya ve belli bir sonuca bağlamaya itti, bu öğrendiklerim ile bu insanlara karşi belli bir tavır takinacaktim, öyle de oldu.

ama okuduklarimin her satirinda kahkahalara boğuluyor, 'bunlarin inandiği şeyler bu kadar mi yani?' diye gülmekten kendimi alamiyordum, ele geçirdiğim kaynaklarin %90 indan fazlasi o kadar dandik şeylerdeki kapağina ya da başliğina bile bakinca, "ne hallere düştük yahu' diyordum.

geri kalan okunabilir seylerde dinin temel amentüsü denilen şeylerdi, bunlarinda zaten boş bir şey olduğunu , daha önceden biliyordum.

bana gelince, şu anda bu forumda bir kaç şey yaziyorum, bazilari okusunda, halini anlasin diye. yoksa dini araştirmamla bitirmem hemen hemen bir oldu zaten, aninda hükme bağladim işi, çok kolay oldu-bitti bir şeydi ateist olmak. halende islam'a ya da herhangi bir dine bir kere bile olsa bulaşmiş insanlara aciyorum, sonradan ateist olsa dahi bilinçaltinda halen , çocuklukta ailesi tarafindan körpe bilincine sokulmuş inançlar onu kontrol etmektedir...

ne diyelim başka.

Çok küstah bir post olmuş bu; kusura bakma arkadaşım...

Link to post
Sitelerde Paylaş

çocuklarımızın dürüst iyi ve adil bireyler olmaları için gayret edelim...

önce zarar verme ilkesini benimsetelim...

kendine ve çevesine değer veren özgüveni yerinde eğitimli bilimsel bilgilerle donanımlı kişiler olmaları için uğraşalım...

yaşamayı ve yaşatmayı sevsinler ...

kötülere kötülüklere pabuç bırakmasınlar...

hakızlıklar karşısında eğilip kormasınlar...

iyi insan olsunlar...

yeterlidir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan spiritüel varlıktır. Eninde sonunda bu tinsel yanına gelir çarpar.

Çarptı mı da macera yeniden başlar.

Çocukluğundan itibaren ateist bir çevrede yaşamış olan bir insan, gözlem, deney, geçmişten devralınan bilimsel bilgiler (çevrenin tamamen seküler/ateist olduğunu varsaydığımız için mit-metafizik-mistik bilgilerin mevcut olmadığını, nesilden nesile tevarüs etmediğini biliyoruz) yoluyla zaman içerisinde bir bütünsel, tutarlı bir dünya görüşüne, teoriye sahip olduğu zehabına kapılabilir. Ancak bildiklerinin teori düzeyinde olduğunu düşünmeye başlayan kimi bireyler işkillenecektir. Şöyle ki:

-Bir kaç insan evladı farkedecektir ki teker teker sayarak sonsuza (mutlak bütünlüklü ve tutarlı bir dünya görüşüne/teoriye) doğru yol almış olmazsınız. Ve yine idarak edecektir ki, siz mutlak olana doğru ilerledikçe o da sizden kaçıyordur sanki. Gerçek...sanki kimsenin olamaz. (Anlaşılmak/sanki kimsenin olamaz-E.Cansever).

İşte bu gerçeği, bilgiye bilgi ekleyerek bilgeleşilemeyeceğini kavrayan üstün akıllı bir kaç çocuk muhakkak ateist ebeveynlerine rağmen yol sürmey devam edecek ve Mit'in alanına, Bütünleşme ve Mutlak'a varma arzusunun tutuştuğu o dağa, Sina Dağına, Tur Dağına, Zion'a, Ergenekon'a, Agartha'ya, yani asıl atalarının -yine asıl- yurduna girecektir.

Böyle olmasaydı tarih boyu bir tane din bütün millete yeterdi. Türlü türlü inanç ve dinlerin mevcut olması insanın bu yöndeki arayışının nasıl bitmez tükenmez olduğunun da göstergesidir. Bilmem anlatabildim mi!

Olsun Fuzûlî.. Ona "dur" demem ki... O benim/bizim ne düşündüğümüzü biliyor zaten. Yine, yeniden anlatamam..

Hiç karışmam, varsa aklında bir soru, içinde bir arayış, gitsin ve arasın. O benim malım değil.

Mutlu olmasını istediğim çocuğum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...