Jump to content

Şirk Nedir?


Recommended Posts

şirk koşmak için önce allah'a inanmak gerekir, allah'a (tanriya demiyorum) inanmayan kafir statüsündedir islamda.

yani hindular allah'a inanmaz, ama milyonlarca tanrilari olmasina rağmen islama göre kafirlerdir.

müşrik denilen kesim, allah'a inanir, ama onun kizlarinada (lat menat uzza) inanir, allah islama özgü değil, eski arap panteonuna ait baştanriçadir. bundan ötürü müşrik, sadece bu arap panteonuna inanan kişilere verilen sifattir kuranda.

yani islam için tanriya inanip inanmamanin bir önemi yok, allah anlaminda tanriya inanip inanmama bir ölçüt, inaniyorsan ya mümin ya müşriksin, inanmiyorsan isterse güneşe tap yine kafirsin, illede tanrisiz allahsiz olman gerekmiyor kafirlik için.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 161
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Çok tanrılı dinlerdeki tanrılar kimlerindir:

Kavimlerin tanrılarıda vardır onun içinde, ailelerin tanrılarıda vardır, kişilerin tanrılarıda vardır, komşu kabilelerin tanrılarıda vardır, değişik inançların tanrılarıda vardır.

Aslında, çok tanrılı olan toplumlar, herkesin tanrısına saygı gösterdiği için çok tanrılı olmuşlardır.

O toplumdaki tanrılardan biri belki o toplumun fertlerinden birinin babasının tanrısıdır. ama diğerleri başka başka kimselerin tanrılarıdır.

Daha tölaranslı daha hoşgörülü insanlar oldukları için, toplum herkesin tanrısına saygı gösterdiği için, çok tanrılı toplumlar oluşmuştur.

Çok tanrılı olmak demek aslında: Olabilir herkesin inancına saygı duyulmalı demektir.

Ama İbrahimin tanrısı öyle değildir. İbrahim yarattığı tanrıyı doğanın dışına çıkartarak diğer tanrıların üstüne çıkarmıştır.

Doğadaki herşey ve doğa sınırlıdır ama doğa dışı sonsuzdur ve dolayısıyla İbrahimin tanrısının kendisi ve tüm sıfatları sonsuz olmuştur.

Sonsuz sıfatlı bir tanrının sonsuzluğuna helal getirebilecek başka hiçbir güç olamaz vede gerekte yoktur.

O yüzden ibrahim hayali ama sayılabilen varlıkların ötesindeki sonsuz tanrısıyla diğerlerini sidik yarışına sokmuştur.

Gelelim Muhammete.

Yukarda dediğimiz gibi çok tanrılı demek aslında herkesin tanrısına saygı göstermek demektir.

Muhammet ise şunu demektedir.

Bir tane tanrı vardır İbrahimin tanrısı onun dışında başka hiçbir tanrı yoktur.

Yani şunu demekte:ibrahimin tanrısından başka hiçbir tanrıya saygı duymuyorum, tanımıyorum, kabul etmiyorum.

İbrahimin tanrısının dışındaki başka tanrılara inanmak şirktir.

Çok tanrılı din içindeki bir tanrı belki bir toplum için, yada bir aile için, yada bir kişi için, yada bir felsefe için daha önemlidir.

Ama Muhammet ben hiçbirini tanımıyorum, saygıda duymuyorum demiştir.

Varsada yoksada bir tanrıyı tanıyorum oda ibrahimin tanrısı demiştir.

Ve diğer tüm tanrılara ve ona inananlara savaş açmıştır.hakaretler etmiştir, yok etmiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

En son bildiğim kadarıyla sen benim yanımda dilenciden daha kötü bir durumdaydın.(bana göre)

Sanırım biraz paralanmışsın.

Ama paran varsa biraz yakınlarına gönder istersen.

Çünkü ben veriyorum.

ve benim verdiğim parayı sen patetes tarlalarında çalışarak ömrün boyunca kazanamazsın.

İstersen onların bana olan borçlarını sen öde.

Tabi ödeyebilirsen.

Hayali konuşma.

ve benim yanımda parasız olmanın senin bu kadar zoruna gittiğini bilmiyordum.

Halbuki bilirsin ben sana karşıda cömert olmuşumdur.

Demekki bu durum seni eziyormuş.

mecimek,turşu, mütayit,evirip çevirirm gibi sözlerinden başka türlü anlaşılamaz.

küçük bir "hata ettim, sana pislik...uveeeg gibi laflar etmemem lazımdı" demek yerine şu içine düştüğün rezil duruma bak. senin yanında parasız olmak mı? sen temelli saçmalamaya başladın. salak mısın oolum sen yaa. ben senden ne zaman para dilendim. iftiracı... sana ancak ticari teklifte bulunmuşumdur. forumu kişisel kavgaya dönüştürtüyorsun. kendi sarı kartlık pozisyonlarından sonra beni kırmızı karta zorluyorsun. bana ne senin yakınlarımla olan ilişkilerinden; kendi babamın parasında bile gözümün olmadığını bildiğin halde senin hakkında böyle bir düşünceye sahip olduğumu düşünüyorsan seninle artık bir arkadaşlığım olamaz. bu artık sondur merci. ben nerde insnalarla parasına göre ahpaplık yapmışım.

sana dilencileşmişsin diyorum. çünkü birine kibar davranmak için ille de ondan para alman gerekiyorsa dilencisin tabii.

sana söylediğim "len turşu" filan gibi şeyler benim sevdiğim ama küçük bir tavrından hoşlanmadığım kişilere söylediğim sözlerdir. toplu bir kişiliğe saldırı kastı yoktur. mercimek ise senin alemşümul lakabındır. patenti fırıldak aliye aittir. mütiyitlik ise senin mesleğin ve çok sevidiğini düşündüğüm cam yılmazın AROG filmindeki hoş bir sahneyi çağrıştırdığı için kullandım.

oysa senin bana karşı kullandığın yakıştırmalar direk kişiliğe hakaret kastını taşır. insanlara pislik filan gibi laflar edilmez.

bana burada başka biri pislik dese o kişiyi forum yönetimine şikayet ederim. ciddiye alınır alınmaz kendi bilecekleri iş olur. gerekirse o kişiye lafını iade ederim olur biter.

ama böyle bir hakaret ÇOK İYİ tanıdığım biri tarafından gelince ne şikayet ederim ne de lafı kendisine iade ederim. çünkü biliyorum ki şikayet bir şeyi değiştirmez ve yine çok iyi biliyorum ki sen pislik biri değilsin.

ateyis bile olsan pislik değilsindir. bu senle tanrı arasında olan birşeydir. beni ilgilendirmez.

kurandaki müşrikler hep kamuya ve kişilere haksızlık yapan kişilerdir. biz burada felsefi tartışmalar yapıyoruz. oysa o dönemdeki tanrılar statükoları korumak için uydurulmuş kılıçlar ve kalkanlardı.

tarihinde suevari tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

şirk köle edinmektir...

:lol:

Senin bu çıkışlarına hayranım kireç

Durup durup patlatıyorsun bombaları.

Dur bak;

"Şirk, siyah takım elbise altına beyaz çorap giymektir"

Nasıl oldu?

tarihinde kenzo tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

:lol:

Senin bu çıkışlarına hayranım kireç

Durup durup patlatıyorsun bombaları.

Dur bak;

"Şirk, siyah takım elbise altına beyaz çorap giymektir"

Nasıl oldu?

En güncel şirk tanımı bence seninki.

Moda değişirse karışmam sonra.

Ama olsun yeni bir tanım daha yaparsın.

Taşlanmış kot lar tekrar moda oldu galiba.

Taşlanmış kot giymeyen bizden değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Taşlanmış kot giymeyen bizden değildir.

İşte şirk budur, üyelerle şirket kurdun ve dedin ki "Taşlanmış kot giymeyen giremez":) Patronluk tasladın...

Şirketin uzaklardaki esas sahibi ise isteyen istediği gibi giyinir demişti... Ama sen O'nun sesi soluğu çıkmıyor nasıl olsa diye hooopp kendine yeni bir sistem tutturdun. Üyeler de sana uydular, müşrikler oluverdiniz.

İşte şirk basitçe budur... :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben şirki kimseye köle olmamak biliyordum, en son güncellemelerde köle edinmekte şirk olmuş.

Şirk = Köle olmamak U Köle edinmemek olduğundan Özürlük = Liboşluk = Saldım çayıra mevla gayıra :)

updateleri takip etmek lazım...

gerçi bizim ki update değil belki asıl anlamı -yahut kaybolan yani kaybettirilen anlamı-ortaya çıkarma çabası denebilir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

B-ismi-Allah, Rahman ve Rahim

Gerçeğe Hu, Mümine ya Ali!

Selam sana güzeller güzeli Muhammed Mustafa, Ey mürşid-i ekber Ahmed-i Muhtar!

Bziler, okumayı bilmeyiz, bilmemekteyiz.

Okumak zordur. Basit olanın idraki daima zordur.

Çünkü reducte edilemez. İrreductable. Aksiyomların çatılması boşuna değildir. Kabuldür aksiyom.

İmandır. Hatta belki Hakk'ın kendisidir.

Okumak için fronesis gereklidir/şarttır.

Şirk, ilişkisizliktir.

Varlığı müstakil kılma durumudur.

Bir eklektik kategorizasyon!

Bu bakış, yani şirk, bir tür "kartezyen" düzlemini beraberinde getirir ki; şayet arche ile bağlantısı kurulamazsa adı "vehm"dir.

Ki bu durumda kötü diyalektiktle intaç eder.

Ve kemali "buhran"dır.

Ancak buhran yine de fırsattır. Lugat-i Arabi'de hastanın iyileşme ve kötüleşme anlarının ikisi birden buhran tesmiye olunur. Buhran, "Antogonizma"nın kendisidir.

Bu noktadan hareketle buhran belki "bahr"dir.

Yüzmek (cihad) şarttır.

O nedenle bri zamanlr "depresyon bir denizdir, bunalım bir denizdir" demişim. Böyle bir şiir çatmışım.

"Çektik kılınçları hep cihad-ı ekberdeyiz."

Bu circularity'den kurtulmak için zıplamak şarttır.

Kuantizasyon. Sıçramalı ilerleyiş ilerlemenin yegane koşuludur.

Kierkegard boşuna "sıçramadan iman edemezsiniz" dememiştir.

Buhran yani özelde şirk; mucizeye, ayatlara karşı körlüğün sebebidir.

Müşrik, farkında olmadan yalnız kendini görür. Yalnız kendini gördüğünün farkına varırsa tastamam "deccal" zuhur eder.

Çünkü kendi olmayanı görmek de bidayetinde ve nihayetinde bir "kendini" görüştür.

Bu ise "vehm"dir.

Şirk bir vehmdir ki bu özgürlüğe manidir.

Şirk, öznenin (adem) ben (nefs) ve dış dünya (gayr-ı nefs) ikilemine girmesiyle başlar, şeyleri de, yani eşyayı da, yani material ve formların birliklerini de, yani tikelleri de birbirleriyle olan rabıtalarından soyarak, ilişkisizlikleri içinde görür.

Bu ise "müstakil bir 'binary language kafesi'"nin çatılması durumudur.

bu durumda savunma mekanizmaları, kendinden ve gerçekten kaçış, kendini "Gerçek"in yerine ikame etme hali zuhur eder/manifest olur.

Babalardan birine İsrailli bir akademisyen grubu gelmiş geçen sene. Orta-doğu din ve inançlarını araştırıyorlar.

Demişler ki:

"Yahudilikte İbrahim'in Rab ile dost olma durumu söz konusudur: Halilullaj!

Hristiyanlıkta "oğulluk" esastır.

İslam'da ise kölelik anlatılıyor. Bu nasıl iştir biz çözemedik."

Baba demiş ki 'sultan o dur ki her bir şeyin kölesidir.'"

Bizler köleyiz ey müslümanlar.

Allah'ın kölesi.

Allah, varlığın birliğidir.

Yani ki siz baktığınız her yerde Allah'ın tecellilerini, \varlık\ın yapıp etmesini göremiyorsanız, körsünüz. Ve bu dünyada kör olan ahirette de kördür. Ki bu bidayette a'ma olanın nihayette de a'ma olduğunun ifadesidir.

Müşriğin iyiliği kendisi için iyiliktir.

Yaptığınız iyiliklerin de o vakit hiç bir anlamı daha doğrusu faydası yoktur.

Çünkü iyiliğiniz hiç bir zaman "hayr"a dönüşmez.

"Hayr" kölelik ve "abdiyet" ile kaim olabilir. Mutlak hayr, mutlak özgürlüktür. Bu, insanın özüne yolculuktur. aynı zamanda insanın kendinden kurtulmasıdır.

Ve bu dünyada özgürlüğüne köle olmayan, O'na dost da olamaz; O'nun oğlu da...

Yeme içme, mal biriktirme kaygınız sizi köleleştirir.

Kötü köleliktir bu.

Kendinizin, yani anılarınız ve beklentilerinizin, yani geçmiş ve geleceğin kölesinizdir.

Putların en büyüğü ve inatçısı "Nefs putudur". Ki İblis olarak bilinir.

İŞte hakikat-i Muhammedi, alemlere rahmet olarak müjdelenen budur.

Bu kalbinizdeki yatırda uyuyan ilk tecellidir.

Bunu uyandıran kurtulur. Kıyam eder. Dirilir. Kıyametiyle karşılaşır.

Atın asanızı! Aksi takdirde "len terani Musa" durumu söz konusudur.

Len terani!

Gidip tevbe istiğfar edeyim ve ağzımı yıkayayım.

Bundan öte söz söylemek edebe mugayirdir.

tarihinde Fuzûlî tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ah bu Fuzûlî yok mu..

Öyle bir üslubu var ki, adam türkçe kelime kullanmıyor. Arapça/farsça/gavurca hangi dilden bulursa topluyor. Ağır bir dille yazıyor, gizemli olmayı seviyor. Mistik takılmak güzel iş aslında. Bir de öyle sert takılıyor ki forum semalarında, aralayıp bakamıyorsun mistik yüzüne yakından..

7 sayfa Fuzuli'nin şirk hakkında yazmasını bekledim, gelen şey hayal-kırıklığına uğrattı açıkçası. Hâla aynı teraneler.

Neymiş buhran denizinde yüzmek cihatmış. Bak sen!

2 ayet koyayım cihatın ne olduğunu anlayın bari.

Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size Allah yolunda sefere çıkın denilince, yere çakılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir. <<< 9:38

Eğer Allah, yolunda sefere çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir toplum getirir. Siz ise Ona hiçbir zarar veremezsiniz. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir. <<< 9:39

Burada ne var anladınız mı? Allah(ki açıkça arap ismi olan bu kelimeyi söylemek yerine 'O' derler.) diyor ki benim için savaşın. Bırakın bu tarafı asıl taraf öteki taraf. Siz burayı oraya tercih mi ediyorsunuz! diyor. İşte şimdiki müslümanların halide budur. Günde 5 kez kıçı havaya dikerler. Neden?

-Allah dememiş mi: Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz?

-Yarın ölünce demeyecekler mi: Allah'ım biz dünyadan geçtik, ahireti seçtik.

E işte Allah'ın istediğini yaptılar. Buradan geçtiler. Müslümanlar kıyameti bekleye-dursun atı alan Batı, Üsküdar'ı geçti. Hâla Allah'ın yardımını bekliyorlar.

9:39 daha bomba. Diyor ki:

-Bakın sefere gelmezseniz, Allah sizi helâk eder yerinize başkasını getirir. Yok artık. Savaş için fellik fellik asker arıyor Muhammet. Bunu görmek bu kadar mı zor?!

Hele hele ilk başlarda " Bana karışmayın arkadaşım; benim dinim bana, sizinki size" diyen bir adam bu :)

Ne diyelim bilmiyorum.

Şöyle bağlayalım, çünkü daldan dala atlıyorum konuşurken. Ortadoğu'dan çıkan biri hadis 3 ilahi kitapla dünyayı kurtaramazsınız. İmdi 7 milyar insan yaşıyor dünyada. Yarısı sersefil. Bu adamların dertleri başını sokacak sıcak bir yer, midesini tutacak sıcak bir yemek. İşte bu. O durumdaki kimse sağlıklı bir şekilde tanrı var mı acep? diye düşünemez. Bir dahaki hayatında nasıl yaşayacağını düşünerek mutlu olur. Dikkat edin, ölümden sonra yaşam vaadetmeyen inanışlar tutunamaz dünyada.

Yazık yav. Sizin gibi düşünmeyen insanlara bu dünyada dokunamadığınız (şerî olmayan ülkelerde) için illa Müşrik ilan edip Gehinnom'a sokmak zorundamısınız kardeşim. Kimisi 15 yaşında ölen veledi sonsuza kadar Araf'a mahkum eder. El insaf. Sokuşturmayın kardeşim bizi oraya buraya :)

Müşriğin iyiliği kendisi için iyiliktir.

Yaptığınız iyiliklerin de o vakit hiç bir anlamı daha doğrusu faydası yoktur.

Çünkü iyiliğiniz hiç bir zaman "hayr"a dönüşmez.

Adam arada bütün iyilikleri fıjt diye geçersiz kıldı be. Ne büyük adam ula bu!

Müşriğin iyiliği kendisi için iyiliktir çok doğru laf aslında. Ama arkasından mümînin lafı da gelse idi keşke.

İnsanın iyiliği kendisi içindir kardeşim. Allah adına yaptığın her eylemde bile kendi menfaatin vardır. Tek fark bunu görmezden gelirsin.

Kimisi gibi ben çıkarsız inanıyom yauvv diye dolanmanın v2.0'ı işte bu da.

Kehf-105'in hîkmetini de açıkladı Fuzûlî hocamız. Tepetaklak Gayya kuyusuna yuvarlamak için bizleri, fırsat verdi kalan vicdan sahibi zerzevata.

Siz koşun fenafillaha.

*Aslında Fuzuli'ye yazacaktım hedefi şaşırdık, sağa sola bulaştık. Arada döner gibi olduk. Neyse anlayan anlar nereyi kim için yazdığımı.

Bir de gereksiz bir satır daha karalayayım. Ortada dönen tezgaha bir adım yaklaşmaktır sufizm, o yüzden sevmez ya müslümanlar bunları. Gerçeğe yaklaşanları kesip biçerler. Komik iş vesselam.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Biz neredeyiz sen neredesin be Buffalo birader.

Hele biraz kafanı topla. Ayıl!

Dağınık düşünceler...

Başkası olsa yazmazdım. ama bir görelim bakalım sen kimsin, nasıl birisin diye bir cevap yazıyorum sana. Ve tabi "gör" diye yazıyorum. Neyi?

Konuya girişinin alakasızlığını, "dam üstünde saksağan" durumlarını gör, titre ve kendine gel, diye...

Konuyla ilgili yazabileceğin bir şey varsa buyur.

Bana veya herhangi birine cevap yazacaksan kendi gündemini, zanlarını dayatma.

Önce hedef aldığın, kritik etmek istediğin iletiyi iyice bir anla. Üzerinde düşün. Sonra işe koyul.

Ciddi bir insanın, bir entelektüelin yapması gereken budur. Şimdi karar ver. Ciddi biri misin, yoksa buradakilerin pek çoğu gibi basit bir soytarı mı?

Ah bu Fuzûlî yok mu..

Öyle bir üslubu var ki, adam türkçe kelime kullanmıyor. Arapça/farsça/gavurca hangi dilden bulursa topluyor. Ağır bir dille yazıyor, gizemli olmayı seviyor. Mistik takılmak güzel iş aslında. Bir de öyle sert takılıyor ki forum semalarında, aralayıp bakamıyorsun mistik yüzüne yakından..

Hımm!

Sert takılmıyorum. Sadece uygunsuz konuşan insanlara bir zamanlar layıkıyla cevap veriyordum.

Ben hayatım boyunca kimseye, yüzüne söyleyemeyeceğim bir şeyi o kişinin arkasından veya böyle internet üzerinden söylemedim. Bunu zül sayarım. Ayıptır. Kancıklıktır.

Mertçe, erkekçe yaşansın isterim.

Eskiden kızardım bana yönelik sataşmalara. Şimdi yol veriyorum. Höt desem altına kaçıracak, karşımda sesleri ve bacakları titreyecek tiplerin burada bana bıdı bıdı etmesini elbette tolere etmeyi öğreniyorum.

Ben bunu öğrenirim de onlar kalleş ve kancıklıklarıyla daha ne kadar yaşayabilirler bilmem. Bazan düşünüyorum. Nasıl bu kadar kahpe olabiliyor ve bununla barışık yaşayabiliyorlar diye...

İşte benim sert görünmemin sebebi bu tavrımdır herhalde. Yoksa terbiyeli her insanla iletişime açık biriyimdir.

7 sayfa Fuzuli'nin şirk hakkında yazmasını bekledim, gelen şey hayal-kırıklığına uğrattı açıkçası. Hâla aynı teraneler.

Neymiş buhran denizinde yüzmek cihatmış. Bak sen!

2 ayet koyayım cihatın ne olduğunu anlayın bari.

Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size “Allah yolunda sefere çıkın” denilince, yere çakılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir. <<< 9:38

Eğer Allah, yolunda sefere çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir toplum getirir. Siz ise O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir. <<< 9:39

Burada ne var anladınız mı? Allah(ki açıkça arap ismi olan bu kelimeyi söylemek yerine 'O' derler.) diyor ki benim için savaşın. Bırakın bu tarafı asıl taraf öteki taraf. Siz burayı oraya tercih mi ediyorsunuz! diyor. İşte şimdiki müslümanların halide budur. Günde 5 kez kıçı havaya dikerler. Neden?

-Allah dememiş mi: Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz?

-Yarın ölünce demeyecekler mi: Allah'ım biz dünyadan geçtik, ahireti seçtik.

E işte Allah'ın istediğini yaptılar. Buradan geçtiler. Müslümanlar kıyameti bekleye-dursun atı alan Batı, Üsküdar'ı geçti. Hâla Allah'ın yardımını bekliyorlar.

9:39 daha bomba. Diyor ki:

-Bakın sefere gelmezseniz, Allah sizi helâk eder yerinize başkasını getirir. Yok artık. Savaş için fellik fellik asker arıyor Muhammet. Bunu görmek bu kadar mı zor?!

Hele hele ilk başlarda " Bana karışmayın arkadaşım; benim dinim bana, sizinki size" diyen bir adam bu :)

Ne diyelim bilmiyorum.

Şöyle bağlayalım, çünkü daldan dala atlıyorum konuşurken. Ortadoğu'dan çıkan biri hadis 3 ilahi kitapla dünyayı kurtaramazsınız. İmdi 7 milyar insan yaşıyor dünyada. Yarısı sersefil. Bu adamların dertleri başını sokacak sıcak bir yer, midesini tutacak sıcak bir yemek. İşte bu. O durumdaki kimse sağlıklı bir şekilde tanrı var mı acep? diye düşünemez. Bir dahaki hayatında nasıl yaşayacağını düşünerek mutlu olur. Dikkat edin, ölümden sonra yaşam vaadetmeyen inanışlar tutunamaz dünyada.

Yazık yav. Sizin gibi düşünmeyen insanlara bu dünyada dokunamadığınız (şerî olmayan ülkelerde) için illa Müşrik ilan edip Gehinnom'a sokmak zorundamısınız kardeşim. Kimisi 15 yaşında ölen veledi sonsuza kadar Araf'a mahkum eder. El insaf. Sokuşturmayın kardeşim bizi oraya buraya :)

Verdiğin ayet örneğinin alakasızlığını bir yana bırakıyorum şimdilik. Ve cevap yazıyorum.

ben cihad-ı ekber diyorum kardeşim.

Sen sagirinden bahsediyorsun.

Savaşlar kaçınılmazdır.

Senin memleketin de savaşla kuruldu.

Savaş Kur'an ile başlamadı.

Bir savaş ortamında ordusu dağılmaya başlayan bir komutan elbette en sert önlemleri alır.

Savaş sırasında savaştan kaçmak bugün bile dünyanın her yerinde bir suçtur!

İhanet sayılır. ABD ordusunda da böyledir, Şili'de de, Moğolistan'da da...

Bunları artık anlayın.

Bu kadar basit şeylerle temellendirdiyseniz inkarınızı, hemen oturup bir daha düşünmenizi nasihat ederim.

Bir dönemi değerlendirirken, ilerilik-gerilik hesapları yapıyorsanız, üstelik bu sosyolojik değerlendirmeyi diakronik bir metod ile elde etmeye çalışıyorsanız vay halinize!

Tarihteki meselelere senkronik yaklaşmanız gerekir.

100 sene sonraki torunlarınıza ilkel geleceksiniz büyük ihtimalle.

Müşriğin iyiliği kendisi için iyiliktir.

Yaptığınız iyiliklerin de o vakit hiç bir anlamı daha doğrusu faydası yoktur.

Çünkü iyiliğiniz hiç bir zaman "hayr"a dönüşmez.

Adam arada bütün iyilikleri fıjt diye geçersiz kıldı be. Ne büyük adam ula bu!

Müşriğin iyiliği kendisi için iyiliktir çok doğru laf aslında. Ama arkasından mümînin lafı da gelse idi keşke.

İnsanın iyiliği kendisi içindir kardeşim. Allah adına yaptığın her eylemde bile kendi menfaatin vardır. Tek fark bunu görmezden gelirsin.

Kimisi gibi ben çıkarsız inanıyom yauvv diye dolanmanın v2.0'ı işte bu da.

Her insan biraz kafir biraz müslimdir.

Ben kendime dair hiçbir çıkarımda bulunmuyorum.

Olması gereken, daha doğrusu idealize edilmiş durumlar üzerinden konuşuyoruz.

Bunu da anlayın.

"Kendi menfaatin" demişsin.

İşte ben o kendiliğin yıkılıp yeniden kurulmasının peşindeyim. Bunu anlatıyorum. Sen neredesin buffalo kardeşim. Uyan!

Kehf-105'in hîkmetini de açıkladı Fuzûlî hocamız. Tepetaklak Gayya kuyusuna yuvarlamak için bizleri, fırsat verdi kalan vicdan sahibi zerzevata.

Siz koşun fenafillaha.

*Aslında Fuzuli'ye yazacaktım hedefi şaşırdık, sağa sola bulaştık. Arada döner gibi olduk. Neyse anlayan anlar nereyi kim için yazdığımı.

Sen daha çok hedef şaşırır, bulaşık olursun. döner gibim, kebap kimin olursun. Anladı anlayan... La yavrum kimse kimseyi kolay kolay anlayamaz. ahh bi anlasan!

tarihinde Fuzûlî tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Fuzûlî kardeşim, ben cevabı sana yazmadım. Hatta özellikle alıntı yapmadım.

Senin hakkında bi üslubuna değindim. Bi de şu iyilik/hayr meselesi hakkında yazdım.

Amacım sana yazmaktı, sonradan şöyle genel bir yazdım. Mesela cihat meselesinden 2 ayet yazdım. Cihad-ı ekber insanın kendiyle savaşı gibi bir olguydu yanlış hatırlamıyorsam. Ben yaygın bilinen cihada göre yazdım.

Savaşlar kaçınılmazdır.

Senin memleketin de savaşla kuruldu.

Savaş Kur'an ile başlamadı.

Bir savaş ortamında ordusu dağılmaya başlayan bir komutan elbette en sert önlemleri alır.

Savaş sırasında savaştan kaçmak bugün bile dünyanın her yerinde bir suçtur!

İhanet sayılır. ABD ordusunda da böyledir, Şili'de de, Moğolistan'da da...

Bunları artık anlayın.

Bu kadar basit şeylerle temellendirdiyseniz inkarınızı, hemen oturup bir daha düşünmenizi nasihat ederim.

Anlayalım anlamasına ama, sen de bizi anlasan..

Savaş kaçınılmazdır, evet; ben aa bak Kuran'da savaş ayeti var diye eleştiri yapmam. Silahlara ilgim vardır. Savaş olmasını istemem ancak elden ne gelir.

Allah bir komutan mı ?! Ha sende Kuran'ı Muhammet yazdı diyenlerdensen bilemem.

Bu ayetin mantığı nedir be arkadaş. Benim dediğim anlam çıkmaz mı. Resmen toplanın savaşa gidiyoruz demiş, gelmeyenlere de bakın Allah cıs yapacak ha! demiş.

E sen hem diyeceksin bu kitap kıyamete kadar geçerli, hemde böyle ayetler koyacaksın. Allah strateji oyunu oynuyor heralde bizimle. Öyle gözüküyor.

Ayete bir baktım. Savaştan kaçanları değil de, vicdani retçileri gördüm sandım :)

Benim inkârımın temelleri nerede bir bilsen. Tek argümanım buydu, onu da çürüttün vre! Hem Allah 100 üzerinden mi not verecek bize. Aa bak inkârını güzel temellendirmişsin, geç 100. Sanmıyorum.

Düşünmediğim an yok aslında. Sürekli düşünüyorum. Allah yok diyip bırakmadık, olmadığı kesinde. Bizde düşünlerimizin gazasına kumandan olduk. Aramızda bir fark varsa, ben savaşı kaybedeceğimi öngörüyorum, müslümanlar kazanacağını düşlüyor.

Her insan biraz kafir biraz müslimdir.

Ben kendime dair hiçbir çıkarımda bulunmuyorum.

Olması gereken, daha doğrusu idealize edilmiş durumlar üzerinden konuşuyoruz.

Bunu da anlayın.

İslâm felsefesinde teslim olma meselesi çok hoşuma gider. Ama sanmıyorum ki bu teslimiyeti Muhammet'le aynı düşündük. Bunu şöyle ekleyeyim dedim.

İşte ben o kendiliğin yıkılıp yeniden kurulmasının peşindeyim. Bunu anlatıyorum. Sen neredesin buffalo kardeşim. Uyan!

O kendiliği yıkmak mümkün değil bence. Bende bunu anlatıyorum.

Yine de uykuda ölmek iyidir be Fuzûlî.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şirk, ilişkisizliktir.

Varlığı müstakil kılma durumudur.

Buhran yani özelde şirk; mucizeye, ayatlara karşı körlüğün sebebidir.

Müşrik, farkında olmadan yalnız kendini görür. Yalnız kendini gördüğünün farkına varırsa tastamam "deccal" zuhur eder.

Çünkü kendi olmayanı görmek de bidayetinde ve nihayetinde bir "kendini" görüştür.

Bu ise "vehm"dir.

Şirk bir vehmdir ki bu özgürlüğe manidir.

Şirk, öznenin (adem) ben (nefs) ve dış dünya (gayr-ı nefs) ikilemine girmesiyle başlar, şeyleri de, yani eşyayı da, yani material ve formların birliklerini de, yani tikelleri de birbirleriyle olan rabıtalarından soyarak, ilişkisizlikleri içinde görür.

Bu ise "müstakil bir 'binary language kafesi'"nin çatılması durumudur.

bu durumda savunma mekanizmaları, kendinden ve gerçekten kaçış, kendini "Gerçek"in yerine ikame etme hali zuhur eder/manifest olur.

Bizler köleyiz ey müslümanlar.

Allah'ın kölesi.

Allah, varlığın birliğidir.

Yani ki siz baktığınız her yerde Allah'ın tecellilerini, \varlık\ın yapıp etmesini göremiyorsanız, körsünüz. Ve bu dünyada kör olan ahirette de kördür. Ki bu bidayette a'ma olanın nihayette de a'ma olduğunun ifadesidir.

Müşriğin iyiliği kendisi için iyiliktir.

Yaptığınız iyiliklerin de o vakit hiç bir anlamı daha doğrusu faydası yoktur.

Çünkü iyiliğiniz hiç bir zaman "hayr"a dönüşmez.

"Hayr" kölelik ve "abdiyet" ile kaim olabilir. Mutlak hayr, mutlak özgürlüktür. Bu, insanın özüne yolculuktur. aynı zamanda insanın kendinden kurtulmasıdır.

Ve bu dünyada özgürlüğüne köle olmayan, O'na dost da olamaz; O'nun oğlu da...

Yeme içme, mal biriktirme kaygınız sizi köleleştirir.

Kötü köleliktir bu.

Kendinizin, yani anılarınız ve beklentilerinizin, yani geçmiş ve geleceğin kölesinizdir.

Putların en büyüğü ve inatçısı "Nefs putudur". Ki İblis olarak bilinir.

İŞte hakikat-i Muhammedi, alemlere rahmet olarak müjdelenen budur.

Bu kalbinizdeki yatırda uyuyan ilk tecellidir.

Bunu uyandıran kurtulur. Kıyam eder. Dirilir. Kıyametiyle karşılaşır.

Bende bunlara yakın şeyler düşünüyorum şirk konusunda.

Fakat şu sondaki kişinin kıyameti işte bu çok önemli.

Kafirin kıyameti nedir? Nefsinin peşinden gidip helak olması mı ?

Müminin kıyameti nedir ? Marufa uyarak felah bulması mı ?

Bunları kuranın kıyametten sonraki hesapları açısından nasıl değerlendiriyorsun.Herşey dünyada mı gerçekleşiyor sence?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şirk ikiye ayrılır. Aleni şirk ve gizli şirk. Hz. Muhammed SAV. şöyle buyurdu: Ümmetimde en çok korktuğum gizli şirktir.

Gizli şirke bir örnek: Başın ağrır ilaç içersin bu ilaç beni iyi yaptı dersin. İşte bu gizli şirktir. Oysaki başını ağrıtan da iyi eden de ancak Allah'tır. Gerisi teferruattır. Vesilelerdir. Sebeplerdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mertçe, erkekçe yaşansın isterim.

Eskiden kızardım bana yönelik sataşmalara. Şimdi yol veriyorum. Höt desem altına kaçıracak, karşımda sesleri ve bacakları titreyecek tiplerin burada bana bıdı bıdı etmesini elbette tolere etmeyi öğreniyorum.

Hayyyda rinnaaa riiiinna rinanayyyyyyyyyyyyyyy

Birde şu Yusuf Miroğlu, Polat Alemdar triplerin yok mu... :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

O kendiliği yıkmak mümkün değil bence. Bende bunu anlatıyorum.

Yine de uykuda ölmek iyidir be Fuzûlî.

Yıkılan kendiliktir. "Kendi" değil. Zat yıkılmaz. Zat'a secde edilir.

Kendilik, kendilik olanaklarından; "kendi"nin varoluşlarından yalnızca biridir.

Uykuda ölmek meselesi ise sana kalmış. Saygı duyarız.

Bende bunlara yakın şeyler düşünüyorum şirk konusunda.

Fakat şu sondaki kişinin kıyameti işte bu çok önemli.

Kafirin kıyameti nedir? Nefsinin peşinden gidip helak olması mı ?

Müminin kıyameti nedir ? Marufa uyarak felah bulması mı ?

Bunları kuranın kıyametten sonraki hesapları açısından nasıl değerlendiriyorsun.Herşey dünyada mı gerçekleşiyor sence?

Nefs (kendi) hesap görücü olarak yeter.

Yanmak saflaşmaktır.

Fazlalıklardan soyunmak.

Dünya ve ahiret ayrımı da bir mecazdır. Böyle bir ayrım yok.

Öldüğünde ahirete gitmek demek, yolculuğa başka bir düzlemde devam etmek demektir.

Gidin yol büyüklerinden sorun soracağınızı. Ben onlardan duyduklarımı aktarıyorum size.

Yol büyüklerini de cemevinde, mescitte, kilisede aramayın pek.

Genelde dağ başlarında, sokaklarda harap vaziyette veya yalnız başlarına yaşıyorlar.

Ama dikkat edin, burnunuz havada varmayın yanlarına.

İnat ile, "ben de biliyorum bir şeyler işte" diyerek varırsanız, hele bir de Celal tecellisine denk gelirseniz bitirirler sizi, benden demesi.

Ben kıl payı yırttım. Merhamet etti Ulu Baba!

Ali'yle boğuşmak, kılıç tokuşturmak kimin ne haddine düşmüş!

Sıradan birinin onlara ilişmesine aldırmazlar da, bir hakikat talibinin artistik yapmasına karşı çok hassastır bazıları.

Dua edin ki Cemal tecellisine rastgelesiniz. Onlar pek aldırmazlarmış çiğliğinize.

Sabrederler.

Benim yazacaklarım bu kadar. Uzun süre uğramam daha foruma.

Aramaya devam edin. Mücadeleyi (cihadı) bırakmayın.

Bir arkadaş olarak tavsiyem "riyazat" ile meşgul olmanızdır biraz.

O'nu çağırın!

Hayyyda rinnaaa riiiinna rinanayyyyyyyyyyyyyyy

Birde şu Yusuf Miroğlu, Polat Alemdar triplerin yok mu... :)

Var de mi öyle triplerim. :) doğru diyon.

Haydi bakalım. Eller havaya Kenzo.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...