Jump to content

sicim teorisi nedir ?


Recommended Posts

  • İleti 79
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

büyük patlamanın öncesinde ne vardi? sorusuna getirilmiş hayal ve masturbasyon ürünü bir teoridir.

uzayin 12 boyutlu olduğunu, ve her atomaltı parçacğin sicim denilen keman telleri gibi titreşik parçalardan meydana geldiğini söyler.

bu titreşmenin farkli frekanslari farklı parçacıkları yaratmaktadir, kimisi fermiyonları kimisi bozonları kimisi bilmem neyi...

12 boyutlu olmayıda sicimlerin titreşimine neyin yol açtiği sorunsalı yanit olmustur.

hiç birisi ispatlanamamiştir, baştan sona hayal ve kurgu ürünüdür, büyük patlamanin öncesi felan yoktur bana göre, büyük patlama anı ezelidir, evren ezeli bir patlamadan doğmuştur bence, daha öncesini aramak akılsızlıktır kanimca, yerin başlangiç noktasi neresi? demeye benzer.

tarihinde gavur tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

büyük patlamanın öncesinde ne vardi? sorusuna getirilmiş hayal ve masturbasyon ürünü bir teoridir.

uzayin 12 boyutlu olduğunu, ve her atomaltı parçacğin sicim denilen keman telleri gibi titreşik parçalardan meydana geldiğini söyler.

bu titreşmenin farkli frekanslari farklı parçacıkları yaratmaktadir, kimisi fermiyonları kimisi bozonları kimisi bilmem neyi...

12 boyutlu olmayıda sicimlerin titreşimine neyin yol açtiği sorunsalı yanit olmustur.

hiç birisi ispatlanamamiştir, baştan sona hayal ve kurgu ürünüdür, büyük patlamanin öncesi felan yoktur bana göre, büyük patlama anı ezelidir, evren ezeli bir patlamadan doğmuştur bence, daha öncesini aramak akılsızlıktır kanimca, yerin başlangiç noktasi neresi? demeye benzer.

Büyük patlamanın öncesi yoktur dediğiniz an ex nihilo yaratılıştan bahsetmiş olursunuz.

Yani yoktan var olmaktan bahsediyor olursunuz..

Bu da dinlerin yaratılış masalıdır.

Bilimde yoktan varoluş yoktur.

Enerji dönüşümleri vardır.

Hiçlikte vaküm enerjisi vardır.

Evren o enerjinin dalgalanması ile ortaya çıkmıştır.

En küçük parçanın sicim gbii olduğunu kurgulayan bir grup bilim adamı, bu kuramın temelini atmışlardır.

Biyolojide en fazla bilgi birikimi ip gibi bir şekli olan DNA ve proteinlerdedir.

O halde en ilkel ve küçük parça da öyle olmalıdır diyerek bu kuramı oluşturmuşlardır.

Bu saçma bir kuram tabii ama üzerinde çalışan son derece akıllı fizikçiler var.

Nedenini anlamak biraz zor.

Bence şöyle bir açıklaması var. Atom altı parçacıkların fiziksel yapısının nasıl olduunu insanlık hiç bir zaman bilemeyecektir.

O halde onların bir sicime benzetmenin bir sakıncası yoktur.

Teoriye göre:

Bu titreyen sicimlerde gerilim çok yüksektir. Bu iki değişgen (gerilim ve vibrasyon) bu sicimlerin farklı davranışlarından sorumludur.

Bu kuramın en fantestik tarafı 10 veya 25 boyuta gereksinim duymasıdır.

Bu sayılar da kafadan üretilmemişlerdir. Sicimlerin kuantum fenomenleri açıklamasının hesapları yapılırken 10 boyut ortaya çıkmaktadır.

Yani kimse bu 10 boyutu uydurmamıştır. Hesaplamalar sırasında ortaya çıkmaktadırlar.

Bu boyutların tümünü de içine alan hesaplamalar ise yapılamamaktadır.

Matematik yetersiz kalmaktadır. Hesaplamalar Euler'in beta fonksiyonunu temel almaktadır ama bu ilk hesaplamalar yetersizdir.

Sicim kuramı bir fantezi bile olmayan bir saçmalıktır.

Onunla hiç bir yere ulaşmak mümkün değildir.

Yine de bilim adamları bu kuramı hemen terketmek istememektedirler.

Çünkü onlar için güzel bir oyuncaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...

bu sicim teorisine benim uzaktaki bir depremi o anda hissetmem de girer mi :blink:

yani benim aynım olan queenn'lerden biri mi yaşadı mesela o depremi ve ben bu yüzden mi hissettim

:blink:

Bahsettiğiniz konu Sicim Teorisi ile değil Paralel Evren'ler Tez'i ile alakalıdır.

Saygılarımla.

Link to post
Sitelerde Paylaş

String Theory (Sicim Teorisi) Evren'in bir membran olduğunu bunun Mikro düzey'de Sicim adı verilen rezonatif frekans titreşimleri sonucunda oluşan parçacıklardan oluştuğunu, her Sicim'in Planck uzunluğunda 10^-35 m civarı olduğunu ön görür. Bu Teori 6 farklı boyutun daha gerekli olduğunu söyler, bu boyutların Atom altı Dünya'da (Quark'lar) üstüste kapandıklarını bu yüzden net bir biçimde gözlemlenemediklerini ifade eder. Sicim Teorisi son yıllarda M-Theory adı verilen bir başka ana Teori üzerinde şekillenmeye başlamıştır. M-Theory ise toplamda 11 boyut gerekliliğini ifade eder ve Evren'in Farklı rezonatif membran'ların birbirleri olan etkileşimleri sonucunda ortaya çıktığını yani tek bir Evren değil 'X Sayıda' Evren kümesi olduğundan, sürekli yeni Evren'lerin yapılandığından bahseder. M Theory'e birbiriyle ilişkili fakat farklı ifadeler kapsayan 5 Sicim Teorisinin tek bir çatı altında birleşimi de denilebilir. Gravitasyon uygulamasının aslında bizim Evren'imizden değil farklı bir Boyut'tan yani 11.boyuttan kaynaklandığını ifade eder. Bu boyut X bir Membran olabilir. Öyle ki temel bir kuvvet olmasına rağmen Kütle Çekimi diğer 3'üne nazaran en zayıf olanıdır.

Saygılarımla.

tarihinde Deus tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 5 months later...

Sicim kuramı bir fantezi bile olmayan bir saçmalıktır.

Onunla hiç bir yere ulaşmak mümkün değildir.

Yine de bilim adamları bu kuramı hemen terketmek istememektedirler.

Çünkü onlar için güzel bir oyuncaktır.

biz de bir teori ortaya süreriz.

Clock kuramı deriz.

matematiksel olarak da ilişkilendiririz.

evren bir kozmik bir bilgisayarda yürüyen bir programdır deriz.

programın döngüleri evrenin kanunlarını oluşturuyor deriz.

kanıtımızda

zamanın yarım boyut olması. (tek yön)

zamanın min. adımlar halinde işlemesi. 10^-43s(clock)

zaman-madde ilişkisinin bir sınırının olması. 3.10^8m/s

madde hareket ettikçe işlemcinin kasılmaya başlayıp hareket eden madde için clocklarında azalma olması.

t2=t1/(1-v^2/c^2)^1/2 şeklinde zaman kayması işlemcinin zorlandığının (aslında zorlama değil MIPS paylaşımı yapması) kanıtı.

yalanlanabilir

ve tahminde bulunulabilir bir teori.

bu da bilimsel.

hatta işin içine matematik sokup birşeyleri birşeylerle denkleştiririz de.

demekki bilim aklın ve sensörlerin spektrumunun dışında saçmalamak yada inanmak zorunda.

tarihinde onikinciboyut tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

String teorisi herşeyi kapsayan tek bir formül (unification) arayışında ortaya çıkmış.

Elegant Universe isimli bir belgesel var konuya ilgi duyanlarn izlemesini tavsiye ederim. Oradaki zenci fizikçinin ettiği lafa kadar bende fantastik bir teori olduğuna inanıyordum.

Şuna benzer bişi dedi: Gravity is explaining everything everywhere in space, Quantum is explaining everything everywhere with atoms. There can not be 2 seperate everywhere.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...

ben bu konuya yeni başladım...

evrenin zerafeti diye bir kitap var onu okuyorum...

orda hep bu sicim teorisinden bahsediyor...

okuduklarımın yarısını anlıyorum ama olsun hiç anlamamaktan iyidir belki...

şimdi efendim özet olarak şöyle bişey...

şimdi bu varlıklar neden oluşuyor diye soruyoruz ya...

önce toprak ateş hava su bir de ne vardı ha tahta ...

işte bunlardan oluşuyor herşey diye cevap vermişler eskiler ...

sonraları aramış taramışlar atomlara kadar ilerlemişler...

atomlar neden oluşuyor ...

atom altı parçalardan-quarklar- ...

onlar neyden meydana geliyor diye soracak olursanız işte buna cevap olarak bu sicimlerden demişler...

yada tel diyelim...

hani bir sazın telini dımbırdattığınızda bir sürü farklı ses çıkıyor ya...

ustası sazı konuşturuyor demi ağlatanı bile var...

işte bu farklı parçacıklar ve özellikler de böyle sicimlerin farklı titreşmelerinden meydana geliyor diyorlar...

yani her şeyi oluşturan tek bir şey ...

ey herşeyi tek bir şeyden yaratan yüce allahım diyen bir hocamız vardı bizim ...

ha neyse...

bana bu sicim lerin farklı titreşimleri bende farklı bir çağrışım yaptırmıştı...

sicimleri yazıdaki bir çizgi gibi düşünün her bir farklı şeyi de bir harf yada kelime...

cizgiyi farklı şekilde çizdiğimizde farklı bir harf ya da kelime oluşturabiliyoruz...

her kelimenin yazılışında o çizgi farklı bir şekilde bükülyor-titreşim salınım yapıyor-...

o kelimeyi bir kara kalemle el yazısıyla yazdığımızı düşünelim...

çizgi de aslında bir kalemin ucundaki bir noktanın uzatılmasından oluşuyor...

yani o noktayı farklı şekilde uzattıkça farklı şeyler yazmış yani yaratmış olunuyor...

kainat kitabının kalemi yazdığı her şeyi yaratıyor...

kalemi tutan el kimin eli...

tarihinde kirec tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

...

hiç birisi ispatlanamamiştir, baştan sona hayal ve kurgu ürünüdür, büyük patlamanin öncesi felan yoktur bana göre, büyük patlama anı ezelidir, evren ezeli bir patlamadan doğmuştur bence, daha öncesini aramak akılsızlıktır kanimca, yerin başlangiç noktasi neresi? demeye benzer.

Yerin başlangıç noktası veya özel nokta diyebileceğimiz noktalar vardır. Kuzey kutbu başlangıç (patlama), güney kutbu da bitiş (çökme) diyebilirsin. Gerçekten de başlangıç noktasının daha öncesi (kutup noktasının daha kuzeyi) yoktur. Ama yukarısı ve aşağısı vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

ben patlamanın öncesi yoktur ifadesini yaratılış anlamında söylemedim.

patlama ezelidir dedim, dikkat ederseniz.

evrene ezeli demek yerine patlama anına ezeli diyoruz hepsi o kadar.

Peki büyük patlamadan bu yana fotonun ya da en hızlı partikülün katettiği yolun ötesinde ne var acaba? Yani bizim evrenimizin sınırlarının ötesinde ne var? Her ne var ise evren onun üzerine doğru genişlemektedir şimdilik. İşte evrenimizin sınırının ötesinde ne var ise büyük patlama öncesinde, büyük patlamanın olduğu ortamda o şey vardı. Bu nedenle patlamanın kendisinin ezeli olması pek aklıma yatmıyor. Patlamayla birlikte bizim uzay-zamanımız oluşmuştur. Bu anlamda, ancak bizim evrenimizin zamanını referans alırsanız patlama ezelidir. Bizim evrenimizin zamanını referans almazsanız işler bozuluyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

String Theory (Sicim Teorisi) Evren'in bir membran olduğunu bunun Mikro düzey'de Sicim adı verilen rezonatif frekans titreşimleri sonucunda oluşan parçacıklardan oluştuğunu, her Sicim'in Planck uzunluğunda 10^-35 m civarı olduğunu ön görür. Bu Teori 6 farklı boyutun daha gerekli olduğunu söyler, bu boyutların Atom altı Dünya'da (Quark'lar) üstüste kapandıklarını bu yüzden net bir biçimde gözlemlenemediklerini ifade eder. Sicim Teorisi son yıllarda M-Theory adı verilen bir başka ana Teori üzerinde şekillenmeye başlamıştır. M-Theory ise toplamda 11 boyut gerekliliğini ifade eder ve Evren'in Farklı rezonatif membran'ların birbirleri olan etkileşimleri sonucunda ortaya çıktığını yani tek bir Evren değil 'X Sayıda' Evren kümesi olduğundan, sürekli yeni Evren'lerin yapılandığından bahseder. M Theory'e birbiriyle ilişkili fakat farklı ifadeler kapsayan 5 Sicim Teorisinin tek bir çatı altında birleşimi de denilebilir. Gravitasyon uygulamasının aslında bizim Evren'imizden değil farklı bir Boyut'tan yani 11.boyuttan kaynaklandığını ifade eder. Bu boyut X bir Membran olabilir. Öyle ki temel bir kuvvet olmasına rağmen Kütle Çekimi diğer 3'üne nazaran en zayıf olanıdır.

Saygılarımla.

Yazdiklariniza katilmakla birlikte ek olarak sunu soyleyebiliriz. Bilincli gozlemcinin (beyin) bu rezonatif titresen frekanslarin özsel bir sonucudur. Öyle ki, her bir beyin hucremizin yaydigi farkli frekanslar ve bu frekanslarin dalga boylari, subatomik parcaciklari yonlendirebilme ozelligine sahip. Bu nokta son gelinen yer. Bundan otesi ne olacak, merakla bekliyoruz.

Sevgiler.

tarihinde MonistMD tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yazdiklariniza katilmakla birlikte ek olarak sunu soyleyebiliriz. Bilincli gozlemcinin (beyin) bu rezonatif titresen frekanslarin özsel bir sonucudur. Öyle ki, her bir beyin hucremizin yaydigi farkli frekanslar ve bu frekanslarin dalga boylari, subatomik parcaciklari yonlendirebilme ozelligine sahip. Bu nokta son gelinen yer. Bundan otesi ne olacak, merakla bekliyoruz.

Sevgiler.

Bu bir saka, degil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

ben bu konuya yeni başladım...

evrenin zerafeti diye bir kitap var onu okuyorum...

orda hep bu sicim teorisinden bahsediyor...

okuduklarımın yarısını anlıyorum ama olsun hiç anlamamaktan iyidir belki...

şimdi efendim özet olarak şöyle bişey...

şimdi bu varlıklar neden oluşuyor diye soruyoruz ya...

önce toprak ateş hava su bir de ne vardı ha tahta ...

işte bunlardan oluşuyor herşey diye cevap vermişler eskiler ...

sonraları aramış taramışlar atomlara kadar ilerlemişler...

atomlar neden oluşuyor ...

atom altı parçalardan-quarklar- ...

onlar neyden meydana geliyor diye soracak olursanız işte buna cevap olarak bu sicimlerden demişler...

yada tel diyelim...

hani bir sazın telini dımbırdattığınızda bir sürü farklı ses çıkıyor ya...

ustası sazı konuşturuyor demi ağlatanı bile var...

işte bu farklı parçacıklar ve özellikler de böyle sicimlerin farklı titreşmelerinden meydana geliyor diyorlar...

yani her şeyi oluşturan tek bir şey ...

ey herşeyi tek bir şeyden yaratan yüce allahım diyen bir hocamız vardı bizim ...

ha neyse...

bana bu sicim lerin farklı titreşimleri bende farklı bir çağrışım yaptırmıştı...

sicimleri yazıdaki bir çizgi gibi düşünün her bir farklı şeyi de bir harf yada kelime...

cizgiyi farklı şekilde çizdiğimizde farklı bir harf ya da kelime oluşturabiliyoruz...

her kelimenin yazılışında o çizgi farklı bir şekilde bükülyor-titreşim salınım yapıyor-...

o kelimeyi bir kara kalemle el yazısıyla yazdığımızı düşünelim...

çizgi de aslında bir kalemin ucundaki bir noktanın uzatılmasından oluşuyor...

yani o noktayı farklı şekilde uzattıkça farklı şeyler yazmış yani yaratmış olunuyor...

kainat kitabının kalemi yazdığı her şeyi yaratıyor...

kalemi tutan el kimin eli...

Brain Greene kitabını bende okumuştum ikinci kitabıda çıktı evrenin dokusu diye birincisine göre daha anlaşılır. Birinci kitabın belgeseli de var THE ELEGANT UNİVERSE türkçe alt yazıda mevcut internetten inidirip izleyebilirsin anlamana yardımcu olur.Ancak bilimdeki her konuyu tanrıya bağlamayı bıraksanız artık diyorum .Çünkü bu konu tüm açıklığı ile çözülürse hawking'in de söylediği gibi evrenin var olması için bir yaratıcıya ihtiyacı olmadığı tam olarak ortaya çıkacak . Sicim teorisindende bahsedeyim biraz her ne kadar hacı kızsa da şuan için bilim dünyasının ittifakıyla her şeyin teorisi olmaya en iyi aday sicim yada M-teorisi gibi duruyor ancak deneyle test edilmesi çok zor olduğu için kendini kabul ettiremiyor.İlerki yıllarda sicim teorisinin öngördüğü süpersimetrik parçacıkların keşfetilmesi bekleniyor teorinin öngördüğü diğer boyutları doğrudan göremesekde dolaylı olarak görmenin yolları aranıyor.Bilim adamlarının söylediğine göre sicim teorisinin garip dünyasına daha yeni başladık ve öğrenecek çok şey var.Sicim teorisinin alternatiflerde yok değil E-7 simetrisi gibi ama onlarda gariplik bakımından sicim teorisinden aşağı kalmıyorlar ve temelde aynı şeylermiş gibi geliyor. Ancak bütün bunların temelinde yatan evrenin dili dolan matematiği göz ardı edemeyiz sonuçta geçmişte bir çok defa da kanıtlandığı üzere ilk önceleri denklemlerde ortaya çıkan bir çok olgu daha sonra deney ve gözlemle kanıtlandı.Eğer sicim teorisin karadeliklerin içinden evrenin başlangcına kadar her şeyi matematiksel olarak açıklayabilirse bence kendini kanıtlamış olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...

Yerin başlangıç noktası veya özel nokta diyebileceğimiz noktalar vardır. Kuzey kutbu başlangıç (patlama), güney kutbu da bitiş (çökme) diyebilirsin. Gerçekten de başlangıç noktasının daha öncesi (kutup noktasının daha kuzeyi) yoktur. Ama yukarısı ve aşağısı vardır.

Bigbang den öncesi "tekliksellik" olarak ifade edilir ve bunun ne anlama geldiğini hemen hemen hiç bilmeyiz. Yalnızca zamanın ilerleyişinin "düzenliden düzensize yasası" varsayımı olduğundan ötürü "düzenli" olduğunu ifade edebilirz (teorinin teorisi) . Bundan dahi önce "hiçliğin" olduğu fikriyse yalnızca elimizdeki bilgi düzeyinden ötürü çıkardığımız bir ifadedir ve elimizdeki bilgilerin bigbang hakkında o kadar da çok detaylı olduğunu söyleyemeyiz. Bu konuda birkaç teori daha vardır. Evrenlerin kozmik bir havuzda yüzdüğü ve iki balonun çarpışması ile yeni evrenler meydana geldiği, kozmik bir direğe bağlı kozmik yapıların zamanla çarpışması ile yeni evrenlerin var olduğu vs... BUnların hepsi teorik olmasına karşın bigbang den önce hiçlik olduğunu iddia etmekten çok daha tatmin edicidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bigbang den öncesi "tekliksellik" olarak ifade edilir ve bunun ne anlama geldiğini hemen hemen hiç bilmeyiz. Yalnızca zamanın ilerleyişinin "düzenliden düzensize yasası" varsayımı olduğundan ötürü "düzenli" olduğunu ifade edebilirz (teorinin teorisi) . Bundan dahi önce "hiçliğin" olduğu fikriyse yalnızca elimizdeki bilgi düzeyinden ötürü çıkardığımız bir ifadedir ve elimizdeki bilgilerin bigbang hakkında o kadar da çok detaylı olduğunu söyleyemeyiz. Bu konuda birkaç teori daha vardır. Evrenlerin kozmik bir havuzda yüzdüğü ve iki balonun çarpışması ile yeni evrenler meydana geldiği, kozmik bir direğe bağlı kozmik yapıların zamanla çarpışması ile yeni evrenlerin var olduğu vs... BUnların hepsi teorik olmasına karşın bigbang den önce hiçlik olduğunu iddia etmekten çok daha tatmin edicidir.

Seninle aynı görüşteyim. Şimdiye kadarki mesajlarım hep bu yöndedir. Ben, patlamadan önce ve Evren'in dışında "hiçlik" olduğunu söylerken hem doğru söyledim, hem eksik, yani kinaye yaptım. Buradaki hiçlik, bizim boyutumuz için olan hiçliktir. Yukarıda dediğim gibi, Kuzey kutbundan daha kuzeyi yoktur, gelgelelim gökyüzü ile toprağın altı vardır.

Dediğin gibi, M teorisine göre; üçten fazla boyutlu iki titreşen balonun birbirlerine dokundukları andan itibarenki izdüşüm/kesişim hatlarının büyüyen, madde/enerji barındıran bir evren olduğu düşünülürse,

Kendi boyutumuzdan fiziken çıkamayan "bizler" için o balonlar, balonların dışı vs. hiçliktir, "geçmişte olmuş", gelecekte olacak, göreceğimiz, ölçeceğimiz bir yanları yoktur (19. yy kafasıyla düşünenler için). Ben bu zihniyetin gelecekte aşılacağına, ölçülmeyecek bilinemeyecek sanılan nesnelerin, başka türlü donanımlar sayesinde anlaşılıp bilineceğine inanıyorum.

tarihinde Temple Grandin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...