thecrow 0 Mart 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 26, 2008 gönderildi Yalnız uğur arkadaşım kronolojik bir hata yapıyorsun. İnsanlar bahsettiğin biçimde kendilerini Türk, Çinli, Yunan diye nitelemeden çok çok önce cro-mangon insanı ile neanderthal insanı avrupada karşı karşıya gelmiştir. Yani Türk göçlerinin olduğu tarihlerde Avrupada muazzam bir yerleşik nüfus vardı. Link to post Sitelerde Paylaş
Mohammed 0 Mart 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 26, 2008 gönderildi Hacı olay şu: Çile çekmek için ayrı bir fiil.. 31 çekmek için ayrı bir fiil.. to suffer ve to masturbate Birisinde iki kelime ile ifade var.. Diğerinde tek kelime.. Link to post Sitelerde Paylaş
uğur 0 Mart 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 26, 2008 gönderildi yeni blunan bazı hastalık adları , ilaç isimleri ,biyolojiye, paleontolojiye ait bulgular isimlendirilirken bile Türkçe kelimeler kullanılır.. Link to post Sitelerde Paylaş
thecrow 0 Mart 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 26, 2008 gönderildi Mesela? Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Mart 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 26, 2008 gönderildi Hacı olay şu: Çile çekmek için ayrı bir fiil.. 31 çekmek için ayrı bir fiil.. to suffer ve to masturbate Birisinde iki kelime ile ifade var.. Diğerinde tek kelime.. Haklısın tabii.. Ama aynı kelimeden farklı fiiler türüyor.. Türkçe fakir bir dil değildir.. Ama ihmal edilmiş bir dildir.. Aslında hiç bir dil fakir değildir.. Fakir gibi görünenler ihmal edilmiş olanlardır. Kürtçe gibi.. Link to post Sitelerde Paylaş
uğur 0 Mart 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 26, 2008 gönderildi Yalnız uğur arkadaşım kronolojik bir hata yapıyorsun. İnsanlar bahsettiğin biçimde kendilerini Türk, Çinli, Yunan diye nitelemeden çok çok önce cro-mangon insanı ile neanderthal insanı avrupada karşı karşıya gelmiştir. Yani Türk göçlerinin olduğu tarihlerde Avrupada muazzam bir yerleşik nüfus vardı. Asıl kronolojik hatayı sen yapıyorsun...Ben Türklerin göçünden bahsetmedim...Neanderthal ve Cro-magnon oraya nerden gitti arkadaşım....Cro-magnon dediğin zaten Türk diye adlandırılan kavimlerin öncüleri olarak karşımıza çıkıyor...PROTOTÜRKLER Bu insan ırkları aynı sesleri kullanarak bir dil oluşturmuş olabilirler...Mesela carpenter Türkçede halı anlamındadır ancak , halı yapılırken halı ipleri kırpılır dikkatini çekerim ki carpenter kelimesi kırpıntılır olarak halı kelimesi olmuştur... eeee daha ne diyeyim...Fonotik olarak, kelime tamlamaları olarak Tur dili , Avrupa dillerinin kökenini oluşturur... Link to post Sitelerde Paylaş
Sexy Huri 0 Mart 26, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Mart 26, 2008 gönderildi Ben de senin cahilliğine gülüyorummmm, sexy şey Milletlerin gçöç yollarından haberin yoksa sana anlatayım ne dersin?? Avrupalılar bulundukları yerde mi yaratıldılar??? Yoksa Afrikada türeyip Asyaya oradan da Avrupaya mı geçtiler.. Bu bahsettiğim Tur dilidr..Yani Türkçeyi de oluşturan Ortaasya dili....Biraz ARAŞTIR BKALIM NELER BULACAKSIN Cok guzel bir noktaya degindin.. Goc yollari.. Biraz once ingilizce kelimelerin nasil Turkceden turedigine ornekler verdiniz.. Ingilizce hangi diller ailesine mensuptur.. bir bakalim. Hint-avrupa dil ailesinin "cermen" kolu.. cermenler kim ve nereden goc etmisler ? bir bakalim..(hani konu goc yollari ya) The expansion of the Germanic tribes 750 BC – AD 1 (after the Penguin Atlas of World History 1988): Yukarida gosterdigim proto-cermenlerin bugunku briton adasina goc etmesi ile bugunku ingilizce ve kelt lehcesi olusmustur.. bu da demektir ki, mantik ve biraz diller hakkinda tarih bilgisi olan bir insan ingilizcenin turkceden turedigi teorisine afedersiniz ama kiciyla guler.. eger bugun karsimda proto-cermen kabilelerin kelimeleri turkceden turemistir diye savunan bir teori olsaydi, mantikli der ve dinlerdim.. fakat bahsi gecen konu proto cermen kabilelerin briton adasina goc etmesiyle ortaya cikan bir lehce (ingilizce) olusu, teorinin ne kadar komik oldugunun gostergesidir.. Link to post Sitelerde Paylaş
thecrow 0 Mart 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 26, 2008 gönderildi cro-mangon insanı Türk'tü yani? Neyse boşver gitsin... Link to post Sitelerde Paylaş
uğur 0 Mart 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 26, 2008 gönderildi Mesela? buyur.... TIBBI KAVRAMLARDA KULLANILAN BAZI SOZCÜKLER: 1. ABSCISSON, (surgical removal of a growth), yani "çibani kesip alma" islemi. ABSCISSON sözcügü harf-be-harf "SIBANO-CSS" seklinde yeniden düzenlendiginde sözün aslinin Türkçe "CIBANU KESIS" deyiminin yeniden düzenlenmis ve yozlastirilmis halidir. Türkçe "CIBAN" ve "KESIS" sözcükleri karistirilip gizlenmistir. Bu ortamda Türkçe "sh" sesini yazamadigimizdan, ikisini de "S" seklinde yazdigimiz "S" ve "Sh" seslerine ait harflerin tefrikini size birakiyorum. 2. ACCOUCHEMENT (act of being delivered) yani "bebegin dogumunu yapmak". ACCOUCHEMENT sözcügü harf-be-harf "COCUA-CEHMENT" seklinde yeniden düzenlendiginde sözün aslinin Türkçe "ÇOCUGU ÇEKMENTI" ifadesinin yeniden dizilmis ve yozlastirilmis halidir. Bebegin dogumda yardimi olan kisiler bebegin çekimini ve dogumunu kolaylastirirlar. "K" sesi çogu kere "H" sekline dönüsür. Böylece "çekmek" sözcügü konusma halinde "çehmeh" haline gelir. Bu Türkçe kaynaktan yapilmis baska bir ad da ACCOUCHER (an obstetrician or person trained as a midwife) sözcügü olup yani "ebelik yapmaga yetistirilmis kisi" anlamindadir. ACCOUCHER sözcügü de Türkçe "ÇOCÜ ÇEKER" (çocugu çeker) ifadesinden yapilmistir. 3. ACHONDROPLASIA, (a form of dwarfism in which the trunk is of normal size, the limbs are too short) yani "gövde normal kol ve bacaklarin kisa oldugu bir cücelik" hali. ACHONDROPLASIA sözcügü, "COL-PASAIN-H[is]ADOR" yahut "COL-PA[sa]IN-HISADOR" seklinde yeniden düzenlendiginde sözün aslinin "KOL BACAIN KISADUR" yani "kolun ve bacagin kisadir" anlamli Türkçe ifadesi oldugu görülür ki bu da bu sözcüge atfedilen anlamin aynidir. Bu kirma ve yeniden dizme isileminde, Türkçe KOL sözündeki "K" sesi "C" harfine, BACAIN sözündeki "B" sesi "P" sesine, "C" sesi ise "S" sesine, ve KISADUR sözündeki "K" sesi "H" ye dönüstürülmüs ve "IS" harfleri ise düsürülmüstur. Yeniden düzenlenen sözcük ACHONDROPLASIA seklini almistir. 4. ACRODOLICHOMELIA, (hands or feet which are abnormally long) yani "eller veya ayaklar fazlasiyla uzun" bir yapi. ACRODOLICHOMELIA sözü harf-be-harf "ELI-ADIMO-COK-AROLH" seklinde yeniden düzenlendiginde Türkçe "ELI ADIMI ÇOK ARALI" (eli adimi çok uzun) deyiminin yozlastirilmis halidir. 5. ADNEXA, (appendages or accessory parts of an organ) yani bir organin ilave çikintisi. ADNEXA (ADNEKSA) sözcügü harf-be-harf "SEKANDA" seklinde incelendiginde Türkçe "ÇIKINTI" sözcügünün degistirilmis ve gizlenmis hali oldugu görülür. Zira "Andexa" ("appendage") bir çikintidan baska bir sey degilder. 6. AKALAMATHEISA (inability to understand) yani "söyleneni anliyamamak" durumu. Bu sözcük, harf-be-harf "TEISHA-AKLAMAA" seklinde yeniden düzenlendiginde aslinin Türkçe "DEYISI ANLAMAZ" (sözü anlamaz, konusmayi anlamiyor) ifadesinin degistirilmis ve gizlenmis halidir. 7. AMNESIA (loss of memory) yani "hafizasini kaybetme" hali. Bu sözcük Türkçe "ANISI-MA" (anisi olmayan) anlamli sözün yeniden yapilanmis halidir. MA eki Türkçe menfilik ekidir ve burada Türkçe "YOK" sözü yerine kullanilmistir. 8. AMPUTATION (removal of a limb or appendage). yani "kol ve bacaktan veya gövdeden bazi hasta kisimlari kesip alma" hali. AMPUTATION sözü "PUTAMA-ITON" seklinde incelendiginde söz "BUDAMA ETUN" Türkçe ifadesinin yozlastirilmis hali oldugu görülür. Agaçlarin dallari da budanirken ayni Türkçe ifade kullanilir. 9. ANALGESIC, (drug used to relieve pain) yani "aci kesen ilaç". ANALGESIC sözcügü harf-be-harf "ACI-GESAN-L" yahut "[aci]-GESAN-ILAC" seklinde incelendiginde, sözcügün aslinin Türkçe "ACI KESEN ILAC" ifadesinin yozlastirilmis hali oldugu ortaya çikar. Bu degisimde Türkçe ifadenin bir kismi düsürülmüstür ki bu "anagram" oyunlarinda çok yapilan bir uygulamadir. 10. ANAPHRODISIA (loss of sexual desire) yani "cinsel iliskiden soguma". ANAPHRODISIA sözcügü harf-be-harf "APRADA-SOIHIAN" seklinde desifre edilip incelendiginde, Türkçe "AVRADA SOYIYAN" (avrat istahini kaybeden, avrata soguyan) anlamli ifadenin yeniden düzenlenmis, yozlastirilmis ve gizlenmis halidir. 11. ANTIPATHY (dislike) yani "nefret etme veya edilme" hali. Bu sözcük harf-be-harf "NAFPITTY" seklinde desifre edilip incelendiginde, "R" harfinin "P" harfine degisimi ile, Türkçe "NAFRATTI" (nefretti) ifadesinin yozlastirilmis halidir. Bati dillerine Türkçeden sözcük üretmede çogu zaman degistirilmesi istenilen ünsüz alfabedeki yerine göre bir alt veya bir üst harfle degistirilir olmus. Burada da R/P degisimi bu sekilde yapilan bir degismedir. 12. ARTHRITIS (inflammation of one or more joints) yani eklem yerlerinde agri yapan romatizma hali. ARTHRITIS sözcügü "TIS AHRITR" seklinde desifre edildiginde Türkçenin "DIZ AGRITIR" ifadesinin yeniden düzenlenip gizlenmis hali oldugu görülür. Gerçekten de "arthritis" genellikle diz ve el mafsallarina musallat olan bir hastaliktir. Bu ifade de Türkçe olarak onu tanimlamaktadir. 13. BREAST (front of the chest, mammary gland" yani "meme, süt veren uzuv". BREAST sözü "ST-BERA" seklinde incelendiginde, kelimenin aslinin Türkçe "SÜT VERI" ifadesinin degistirilip gizlenmis hali oldugu kesinlikle görülür. Bu kirma isinde Türkçe "V" sesi "B" sesine dönüstürülmüs ve Türkçe kaynak gizlenmistir. 14. CALCAREOUS, (chalky; containing calcium) yani "kireç olusmasi, kireçlenmek" olayi. CALCAREOUS sözcügü harf-be-harf "CERAC-OLUSA" seklinde incelendiginde, kelimenin aslinin Türkçe "KIREÇ OLUSU", S=Sh, ifadesinin yozlastirilmis hali oldugu ortaya çikar. Bati dillerinde kullanilan "C" harfinin hem Türkçe "C" ve hem de "K" harfinin yerine kullaninlan çok kimlikli bir sembol oldugu bilinen bir gerçektir. Iste buradada bu çok yüzlülük kendini göstermektedir. Bu kirmada, birinci "C" Türkçe "K" harfinin ve ikinciside Türkçe "Ç" harfinin degistirilmis halidirler. 15. CALVITIES, (baldness), yani "kel" ve baska bir Türkçe deyimle "keçel" olma hali. Bati dillerinde V, Y, U ve W birbirlerinin yerine kullanilan çok yönlü ve sahte kimlikli harfler olup Türkçenin asirilmasinda bol bol gizleme araci olarak kullanilan kandirici harflerdir. Böylece, CALVITIES sözcügü harf-be-harf "CESAL-ITI-U" seklinde incelendiginde aslinin Türkçe "KEÇEL IDI O" (keçeldi o, keldi o) ifadesinin yozlastirilmis hali oldugu ortaya çikar. Burada Türkçe "Ç" harfi "S' harfine dönüstürülmüstür ve V harfi U harfinin yerine geçmistir. Köy Türkçesinde "keçel" ve "kel" sözcükleri ayni anlamdadir. 16. CHICKEN'POX (relatively mild childhood disease) yani "çocuklara da görünen "suçiçegi" hali. "CHICKENPOX" sözcügü, H=I ile, "SO-CICEKH-NPK" seklinde yeniden düzenlendiginde Türkçede bu hastaligi tanimlayan "SUÇIÇEGI" sözünün ilave harflerle karistirilip Türkçeden kaçirilmis oldugu halidir. Türkçe kaynagin gizlenmis olusu onun hirsizlandiginin isaretidir. Dil korsani, Türkçenin "cücük" (civciv) sözü ile "çiçek" (cicek) sözcüklerinin ne kadar birbirine yakin oldugunu bildigi için kaçirdigi "suçiçegi" sözünü hemen "cücük" (civciv) sözüne çevirerek Ingilizce adi "chicken'pox" haline sokarak asirmayi iyice de gizlemistir. Sunu da hemen belirtmek gerekir ki bu hastaligin adinin "civciv" ("chicken") adi ile hiç baglantisi yoktur. Fakat Ingilizce "CHICKEN" adinin da aslinda Türkçe "CICIKEN / CÜCÜK-EN" (yani "cücükler") anlamli Türkçe sözden kaçirilmis oldugu gerçegi de ortaya çikiyor. EN eki eski Türkçenin çogul eki olup simdilerde kullanilan "ler/lar" ekine denktir. 17. CHIN, (area below lower lip) yani Türkçe "ÇENE" sözü olup "CHIN" halinde yozlastirilmistir. 18. CONSTIPATION (failure of bowels to excrete residue at proper intervals" yani "kabizlik" hali. CONSTIPATION sözü harf-be-harf "CAPIS-ITONTON" seklinde desifre edildiginde Türkçe "KABIZ EDENDUN" ifadesinin degistirilmis ve gizlenmis hali oluyor. Daha dogrusu "KABIZ EDEN" sözü DUN/TON eki ile iyice kundaklanmistir ve günlük Türkçeden o nisbette daha da uzaklastirilmistir. Gizlenmesi kolaylasmistir. 19. DERMIS, (the true skin), yani "DERIMIZ". DERMIS sözcügü Türkçe "DERIMIZ" sözünün degistirilmis halinden baska bir sey degildir. Buna benzer DERMAD (toward the skin) yani Türkçe "DERIMDE", DERMATITIS (inflammation of the skin, eczema), DERMATOLOGIST (skin specialist) yani "deri (cilt) hastaliklari ile özel olarak ugrasan kimse ki bu da Türkçe "DERI HASTALIK aDaMi" sözünden yapilmistir, ve bunlara benzer "deri" ile ilgili diger sözcükler de hep Türkceden yapilmis sözcüklerdir. 20. ECHINOCOCCOSIS (infestation with a type of tapewarm" yani "yassi bir bagirsak kurdu ile dolu olma" hali. ECHINOCOCCOSIS sözcügü "ECHN-IOSSI-COCOC" seklinde incelendiginde Türkçe "IÇIN YASSI ÇOCUK" ifadesinin yeniden düzenlenip ve gizlenmis halidir. 21. ECZEMA, (an itching disease of the skin), yani deride kasinma hastaligini tanimlayan bir ad. Sözcüge biraz dikkatle baktigimizda Bu adin "KEZEMA" seklinde aslinda Türkçenin "KASIMA" ifadesinin degistirilmis ve gizlenmis hali oldugu görülür. Bu derde tutulanlar hem kasinirlar ve hem de deri kabuk bagladigindan kazinirlar. Iste TIP dilinde kullanilan bu "ECZEMA" sözü bu iki Türkçe kelimesinin ikisini de içine alan bir uyduruk sözcüktür. Ne var ki Türkçe ifadelerden yapilmis sözde "Tip dilini" ögrenirken Türkçeden asirilmis bu sözün garip halini de ögrenme zorundayiz. Herhalde "ECZEMA" sözü bazilarimiza çok daha "uygar" gelir, diger taraftan "KAShIMA" ve "KAZIMA" Türkün öz Türkçe sözcügü oldugu için onlar horlanir. 22. FUNGUS (mold) yani "küf". FUNGUS sözü "GUFSUN" seklinde incelendiginde Türkçe "KÜFSÜN" sözünün degistirilmis hali oldugu açiktir. "Fungus" zaten Türkçe "küf" demektir. 23. INFLUENZA (virus infection characterized by fever, inflammation of the nose, larynx and bronchi, neuralgic and muscular pains and gastrointestinal disorder" yani "agir nezle" olma hali. INFLUENZA sözcügü "FINU NEZLA" seklinde incelendiginde Türkçenin "FENA NEZLE" deyiminin degistirilmis ve gizlenmis hali oldugu görülür. 24. MALIGNANT (poisonous, threatening life) yani hayati tehdit eden, zehirli durum. MALIGNANT sözü "GANIM ALNT" seklinde incelendiginde Türkçe "CANIM ALANTI" degiminin degistirilip gizlenmis halidir. "Malignant" hastalik durumlari can alici hastaliklardir. Sözlerin gizlenmis olmalari onlarin Türkçeden hirsizlanmis oldugunun delilidir. 25. MYELOPLEGIA (spinal paralysis) yani "bel kemigi içinde sakli omurilik sisteminin ölmüs" hali. MYELOPLEGIA sözcügü "ILEGEM-OLYP-A" seklinde incelendiginde Türkçe "ILIGIM ÖLÜP" (omuriligim ölüp) deyiminin yeniden düzenlenip gizlenmis halidir. MYELOPLEGIA sözcügüne kaynak olan bu Türkçe ifadede geçen "iligim" sözü Türkçe "omurilik" (murdarilik) adli belkemigi içindeki sinir sistemini temsil eder. Görüldügü gibi Türkçe "iligim" ve "ölüp" sözçükleri birlestirilerek tek bir sözcük yapilmis ve gizlenmistir. Bu da dediklerimizin ne kadar dogru oldugunu defalarca isbat eden sözcüklerden biridir. 26. POLIOMYELITIS (a disease that causes lasting paralysis by attacking the central nervous system during childhood) yani çocukluk çaginda gövdeye girdiginde merkezi sinir sistemini tahrip ederek kalici felç yaratan bir hastalik" hali. Kisaltilmis adi ile "polio" olarak bilinmektedir. POLIOMYELITIS sözü "ILEYIM-OLIPTO-S" seklinde düzenlenip incelendiginde Türkçe "ILIGIM ÖLÜPTÜ" sözünün hemen hemen tersinden okunarak yozlastirilmis halidir. Sinir sistemi yani "omurilik" öldügünde elbetteki gövdede felç durumu olur. Bu sözcük ile MYELOPLEGIA sözcügü Türkçenin ayni kaynak sözünden alinip iki ayri sekilde dizilmis halleridir. Bundan da görülüyor ki Bati dilleri Türkçenin bir kaynak ifadesinden çesit çesit sözcük yaratabilme yetenegindedirler. Bunu yaptiklarinda kimsenin ruhu bile duymuyor. Görüldügü üzere Türkçeden "dil korsanligi" yapmak "çok gelismisligin" yani "medeni olusun" bir simgesi oluyor. 27. NERVOUS (a condition of being easily disturbed or distressed) yani "sinirli olus" hali. NERVOUS sözcügü "SENURVO" seklinde incelendiginde Türkçe "SINURLU" (sinirli) deyiminin yeniden düzenlenmis ve gizlenmis halidir. Burada sahte "V" harfi Türkçe "L" harfinin yerine kullanilmistir. 28. PRAGMATAGNOSIA (inability to recognize objects) yani "esyalari taniyamama hastaligi". Bu sözcükteki sahte harfler "G" harfleri olup aslinda Türkçenin "Y" harfinin yerine kullanilmistirlar. Bunun bilinci içinde, PRAGMATAGNOSIA sözü "ASGA TANIMAGOR-P" seklinde incelendiginde, sözün aslinin Türkçe "ASYA TANIMAYOR" (esya tanimiyor) sözünün yozlastirilmis halidir. 29. SALIVA (agiz suyu), V=Y=U sahte harfleriyle, sözcük "SALIYA" seklinde incelendiginde Türkçenin "SALYA sözüdür ve gizlenmistir. 30. SCORDINEMA (yawning and stretching) yani "esneme ve gerilme" hali. SCORDINEMA sözcügü "ISNEMACDOR" seklinde desifre edilip incelendiginde Türkçe "ESNEMEKDIR" deyiminin kirilip, yeniden dizilip ve gizlenmis halidir. 31. SCRATCH (superficial injury) yani "çizik" hali. SCRATCH sözcügü "CHSCTAR", H=I, seklinde incelendiginde Türkçe "ÇIZIKTIR' deyiminin degistirilmis halidir. 32. TESTICLES (the male reproductive glands) yani "erkek nesil gelistirme bezi". SS/Sh ve L/R degisimi ile, TESTICLES sözcügü "TESSECTIL" seklinde desifre edilip incelendiginde Türkçe "TASAKTIR" deyiminin degistirilmis halidir. 33. TROCHOCARDIA (rotation of the heart on its axis) yani "yüregin dönmesi" hali. TROCHOCARDIA sözcügü "ORAC-CARH-ITDO" seklinde desifre edilip incelendiginde Türkçe "ÜREK ÇARH ETDU" (yürek çark etti, yürek döndü) deyiminin degistirilmis halidir. 34. VOX (voice) yani "ses ve ses üretilen yer". V=U=Y sahte harfi ile ve X=KS ikilisi ile VOX sözcügü UOKS seklini alir ki "OKUS" seklinde desifre edilip incelendiginde Türkçe "AKUS" (AGUZ) sözcügünün degistirilmis halidir. 35. VULVA (female genital) yani "disilik cinsel organi". V=U sahte harfi ile, VULVA sözcügü "AVLU-U" seklinde desifre edilip incelendiginde Türkçe "AVLU O" ("giris yeri o", "giris yolu o") anlamli deyiminin degistirilmis halidir. Genellikle bir evin "giris yolu/yeri" anlaminda kullanilan bu Türkçe sözcük görülüyor ki Türkçeden kaçirilarak ve tersine çevrilerek çok baska bir kavrama da ad olarak verilmistir. Link to post Sitelerde Paylaş
Mohammed 0 Mart 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 26, 2008 gönderildi POLIOMYELITIS sözü "ILEYIM-OLIPTO-S" seklinde düzenlenip incelendiginde Türkçe "ILIGIM ÖLÜPTÜ" Uğur koparttın beni yaaa... İliğim ölüptü ne demek bu arada? Link to post Sitelerde Paylaş
Sexy Huri 0 Mart 26, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Mart 26, 2008 gönderildi ugur kardes, ingilizce seks kelimesinin Turkce hangi kelimeden turediginide goster. polat bey seks kelimesinin kokenini cok guzel kanitliyor yazilarinin birinde Link to post Sitelerde Paylaş
uğur 0 Mart 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 26, 2008 gönderildi Lsede öğretilen dilbilgisi ile cevap verirseniz, tabiki dincilerin düştüğü hataya düşersiniz...Onlarda onlara verilenleri sorgulamadan almışlardı..) Şimdi sorgulamayan , irdelemeyen dinciden ne farkınız kalıyo??? Hepimizin lisede okuduğu veya ailemiz tarafından bize çocukluğumuzdan beri daytatılan din nasıl son 50 yılda yapılan araştırmalarla sahte olduğu neredeyse kanıtlanır hale gelmişken , insanlar 1400 yıl doğruluğna inanarak iman etmişlerdi.. Dogmacılığı bırakamıyoruz nedense... Link to post Sitelerde Paylaş
Sexy Huri 0 Mart 26, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Mart 26, 2008 gönderildi bu mukemmelmis 32. TESTICLES (the male reproductive glands) yani "erkek nesil gelistirme bezi". SS/Sh ve L/R degisimi ile, TESTICLES sözcügü "TESSECTIL" seklinde desifre edilip incelendiginde Türkçe "TASAKTIR" deyiminin degistirilmis halidir. Link to post Sitelerde Paylaş
uğur 0 Mart 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 26, 2008 gönderildi ugur kardes, ingilizce seks kelimesinin Turkce hangi kelimeden turediginide goster. polat bey seks kelimesinin kokenini cok guzel kanitliyor yazilarinin birinde Aynen öyle....aksini ispatlayan var mı??? Seks s..kis kelimesinden türemiştir...Aksi var mı???? Link to post Sitelerde Paylaş
uğur 0 Mart 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 26, 2008 gönderildi Bu güneş dili teorisi polat beyin değil...İlk olarak Çekoslavak bir dilbilimci ortaya çıkartmıştır...Bulgularını Atatürk e iletmiş ve Atatürk de araştırma yaptırmıştır... Hadi buyrun gülün...Atatürkten daha zekisiniz ne de olsa.... Link to post Sitelerde Paylaş
thecrow 0 Mart 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 26, 2008 gönderildi 2. ACCOUCHEMENT (act of being delivered) yani "bebegin dogumunu yapmak". ACCOUCHEMENT sözcügü harf-be-harf "COCUA-CEHMENT" seklinde yeniden düzenlendiginde sözün aslinin Türkçe "ÇOCUGU ÇEKMENTI" ifadesinin yeniden dizilmis ve yozlastirilmis halidir. Bebegin dogumda yardimi olan kisiler bebegin çekimini ve dogumunu kolaylastirirlar. "K" sesi çogu kere "H" sekline dönüsür. Böylece "çekmek" sözcügü konusma halinde "çehmeh" haline gelir. Bi kere kelimeyi yanlış yerden bölmüş üstadın. Chement değil o. A-c-Couch-e-ment. Couch kelimesi "ininde uyumak" anlamına gelir. İngilizcem çok süper değildir ama bu kadarını da bilemeyecek kadar değilim... Link to post Sitelerde Paylaş
uğur 0 Mart 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 26, 2008 gönderildi cro-mangon insanı Türk'tü yani? Neyse boşver gitsin... Türklerin de mnsup olduğu Tur halklarını da kapsıyordu... KARA MAĞARA İNSANLARI (CRO..KARA) Link to post Sitelerde Paylaş
uğur 0 Mart 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 26, 2008 gönderildi 2. ACCOUCHEMENT (act of being delivered) yani "bebegin dogumunu yapmak". ACCOUCHEMENT sözcügü harf-be-harf "COCUA-CEHMENT" seklinde yeniden düzenlendiginde sözün aslinin Türkçe "ÇOCUGU ÇEKMENTI" ifadesinin yeniden dizilmis ve yozlastirilmis halidir. Bebegin dogumda yardimi olan kisiler bebegin çekimini ve dogumunu kolaylastirirlar. "K" sesi çogu kere "H" sekline dönüsür. Böylece "çekmek" sözcügü konusma halinde "çehmeh" haline gelir. Bi kere kelimeyi yanlış yerden bölmüş üstadın. Chement değil o. A-c-Couch-e-ment. Couch kelimesi "ininde uyumak" anlamına gelir. İngilizcem çok süper değildir ama bu kadarını da bilemeyecek kadar değilim... Biraz mantık yürütürsen , ininde uyumakla ;doğum yaptırmak arasında bir ilişki olup olmadığını anlarsın... Ama çocuğu çekmek ile doğum yaptırmak arasındaki bağlantıyı inkar edemezsin değil mi???? Link to post Sitelerde Paylaş
thecrow 0 Mart 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 26, 2008 gönderildi (düzenlendi) Şimdi sen ana rahminin ini, uyuyanın da bebeği sembolize ettiğini, "A" takısının da bu durumu tersine dönüştüren, yani ana rahmindeki çocuğu uyandırmak/yerinden çıkarmak anlamına geldiğini anlayamadın mı? Kapalıçarşı esnafından bile bunu bilen bir kaç kişinin çıkacağına eminim. Mart 26, 2008 tarihinde thecrow tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Dexter 0 Mart 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mart 26, 2008 gönderildi (düzenlendi) 2. ACCOUCHEMENT (act of being delivered) yani "bebegin dogumunu yapmak". ACCOUCHEMENT sözcügü harf-be-harf "COCUA-CEHMENT" seklinde yeniden düzenlendiginde sözün aslinin Türkçe "ÇOCUGU ÇEKMENTI" ifadesinin yeniden dizilmis ve yozlastirilmis halidir. Bebegin dogumda yardimi olan kisiler bebegin çekimini ve dogumunu kolaylastirirlar. "K" sesi çogu kere "H" sekline dönüsür. Böylece "çekmek" sözcügü konusma halinde "çehmeh" haline gelir. Bi kere kelimeyi yanlış yerden bölmüş üstadın. Chement değil o. A-c-Couch-e-ment. Couch kelimesi "ininde uyumak" anlamına gelir. İngilizcem çok süper değildir ama bu kadarını da bilemeyecek kadar değilim... Ben de tam bu noktayi soyleyecektim.. Coucher : Uyumak veya Yatmak Fransizca .. '' A'' on eki ters yonde anlami katmaktadir .. Fonetik geregi Acoucher - Accoucher olmustur.. Oradan da Fiilden isim yuretme eki olan - ment eki ile kelime tamamlanmistir.. NB : -Ment eki ayni zamanda zarf turetmekte de kullanilir.. Ornek Notammnet .. Bunu da Lise 'de ogretmezler .. Notre Dame de Sion ya da Galatasaray'da okumadiysaniz.. Mart 27, 2008 tarihinde Dexter tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts