Jump to content

Evrim Teorisinin kanıtlanamayısı


Recommended Posts

Yıllardır merak ettiğim ve ölene dek de cevabını sanırım alamayacağım bir soru var...

Bu evrim teorisinde delil olarak sergilenen ara formlar nesli tükenen formlar mıydı acaba?

Yani acaba biz zaten hep vardık da hayatta kalanlar bizler mi olabildik? Yani aslında onlara üstün gelip onları biz mi yok ettik?

Yoksa diyorum, bugün bile yeryüzüne bi haller olsa ve çoğunluk fosilleşse, ve milyonlarca yıl sonra bizi bulsalar, bir Çinli ile bir zencinin kemikleri bulunsa bunların iki ayrı geçiş formu olduğu bile sanılabilir mi?

Veya bugün dünyada hiç zenci yaşıyor olmasaydı, ve milyonlarca yıl öncesine ait zenci kemikleri bulunsaydı, yoksa o da mı bizim atamız olacaktı...

Ama o zaman bu tip teoriler de big bang torisini bozar, çünkü başlangıçta herşey tekti... Tekten geldiğimiz varsayımıyla hep bu evrime "işte budur" diyoruz...

Falan filan...

Ne bileyim işte, öyle böyle sesli düşünceler...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 628
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Yıllardır merak ettiğim ve ölene dek de cevabını sanırım alamayacağım bir soru var...

Bu evrim teorisinde delil olarak sergilenen ara formlar nesli tükenen formlar mıydı acaba?

Yani acaba biz zaten hep vardık da hayatta kalanlar bizler mi olabildik? Yani aslında onlara üstün gelip onları biz mi yok ettik?

Yoksa diyorum, bugün bile yeryüzüne bi haller olsa ve çoğunluk fosilleşse, ve milyonlarca yıl sonra bizi bulsalar, bir Çinli ile bir zencinin kemikleri bulunsa bunların iki ayrı geçiş formu olduğu bile sanılabilir mi?

Veya bugün dünyada hiç zenci yaşıyor olmasaydı, ve milyonlarca yıl öncesine ait zenci kemikleri bulunsaydı, yoksa o da mı bizim atamız olacaktı...

Ama o zaman bu tip teoriler de big bang torisini bozar, çünkü başlangıçta herşey tekti... Tekten geldiğimiz varsayımıyla hep bu evrime "işte budur" diyoruz...

Falan filan...

Ne bileyim işte, öyle böyle sesli düşünceler...

Youtube da evrime gir,richard dawkin ve evrim yaz ya da 2 dakika da evrimin aciklanmasi yaz...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yıllardır merak ettiğim ve ölene dek de cevabını sanırım alamayacağım bir soru var...

Bu evrim teorisinde delil olarak sergilenen ara formlar nesli tükenen formlar mıydı acaba?

Yani acaba biz zaten hep vardık da hayatta kalanlar bizler mi olabildik? Yani aslında onlara üstün gelip onları biz mi yok ettik?

Yoksa diyorum, bugün bile yeryüzüne bi haller olsa ve çoğunluk fosilleşse, ve milyonlarca yıl sonra bizi bulsalar, bir Çinli ile bir zencinin kemikleri bulunsa bunların iki ayrı geçiş formu olduğu bile sanılabilir mi?

Veya bugün dünyada hiç zenci yaşıyor olmasaydı, ve milyonlarca yıl öncesine ait zenci kemikleri bulunsaydı, yoksa o da mı bizim atamız olacaktı...

Ama o zaman bu tip teoriler de big bang torisini bozar, çünkü başlangıçta herşey tekti... Tekten geldiğimiz varsayımıyla hep bu evrime "işte budur" diyoruz...

Falan filan...

Ne bileyim işte, öyle böyle sesli düşünceler...

Evrimcilerin tamamıyla açıklayabildiği tek şey doğal seçilim.Geçiş formlarının bulunamayayışı evrim karşıtlarının tek savunması.Oysaki çamur zıpzıpı gibi geçiş formunun canlı örnekleri de var.

Evrimin bir çok bilinmeyeni olduğu kesin.Doğal seçilimi açıklamış olmak evrimi açılamaya yetmez.Doğadaki mutasyonların seyri tamamen özgün ve anlaşılamaz bir biçimde işliyor.

Bizleri doğal seçilimin gazileri olarak gösteriyorlar.Oysa evrim tek bir hücreden çoğaldığımızı söylüyor.Aslında hem yaratılışçıların haklı olan yönleri var hem de evrimcilerin.Sanki en başta bundan misli misli canlı vardıda elene elene bu kadar kalmışız gibi bir izlenim veriyorlar yanlış.

Dünyada evrim acaba doğru mudur diye tartışılmıyor.Sadece onu anlamaya çalışıyor dünya bilim insanları.

Din adamları ellerini çekseler çok daha erken anlıyacağız.

Bana kalırsa en büyük engel insanların maymundan gelmeyi kabullenemeyişinden ziyade dinsel öğretilerin beyinleri kilitlemesi.

burada en büyük görev evrimcilere düşüyor.İnsanların tanrı inancına dokunmadan doğruyu olduğu gibi yansıtmaları lazım.Bilimin işi tanrıyı yanlışlayıp doğrulamak değildir.Nasılını açıklamaktan öteye gitmemeli.

tarihinde NOIR tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yıllardır merak ettiğim ve ölene dek de cevabını sanırım alamayacağım bir soru var...

Bu evrim teorisinde delil olarak sergilenen ara formlar nesli tükenen formlar mıydı acaba?

Yani acaba biz zaten hep vardık da hayatta kalanlar bizler mi olabildik? Yani aslında onlara üstün gelip onları biz mi yok ettik?

Yoksa diyorum, bugün bile yeryüzüne bi haller olsa ve çoğunluk fosilleşse, ve milyonlarca yıl sonra bizi bulsalar, bir Çinli ile bir zencinin kemikleri bulunsa bunların iki ayrı geçiş formu olduğu bile sanılabilir mi?

Veya bugün dünyada hiç zenci yaşıyor olmasaydı, ve milyonlarca yıl öncesine ait zenci kemikleri bulunsaydı, yoksa o da mı bizim atamız olacaktı...

Ama o zaman bu tip teoriler de big bang torisini bozar, çünkü başlangıçta herşey tekti... Tekten geldiğimiz varsayımıyla hep bu evrime "işte budur" diyoruz...

Falan filan...

Ne bileyim işte, öyle böyle sesli düşünceler...

Naenderthal insanıyla modern insan aynı dönemde yaşamıştır.27 bin yıl önce naenderthallerin nesli tükenmiştir.Bir takım bulgulardan yola çıkılarak modern insanın naenderthaller üzerinde soykırıma gittiği,bulunan kafatası kalıntılarından yola çıkılarak naenderthalleri yedikleri söyleniyor.

Fosil konusuna gelince Dawkinsin son kitabında fosil incelemelerini ayrıntılı olarak anlatıyor.Örneğin bir bebek şempanze kafa taasıyla bir yetişkin şempanze kafa tası arasında çok belirgin farklar var.Genellikle insanın geçmişine ait tür sınıflandırmaları beyin hacmine göre yapılıyor ancak aynı tür içinde bile beyin hacminin belirli aralıklarda değiştiği gözleniyor.Bilim adamları bu fosiller üzerinde çok çeşitli testler yaparak ancak insanın soyağacının hangi bölgesinde yer aldığını belirleyebiliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bakalım neler olmuş, Bİr kere ben eksik organlı canlı yok dedim mi demedim. Sen bana kordalılar grubundan bir örnek mi verdin evet ben kordalılar grubu diye bir şey yok dedim mi hayır. daha ilkel canlı bile hala mevcut mu evet. Bu canlıların testikül ya da ovaryumları sindirim sistemleri ve dolaşım sistemleri var. Bunların şimdiki x canlısının veya gruplarının atası olduğu yönünde herhangi bir bilimsel bulguı var mı hayır. Bunlar ilkel ve kalp ve beyin taşımadıkları için şimdikilerin atasıdır savı sadece subjektif bir yorum mu ? Evet. Ben burada aşamalılıktan bahsettim. Kalbi olmayan canlının hala kalbi yok tek hücreli canlı hala tek hücreli canlı amip oldu mu ÖGLENA amipin vücudun belli bir şekli bile yok. Beslenme ve hareketleri yalancı ayaklarla yapıyor.halbuki olsun oglena Kloroplastlarıyla Fotosentez yapsın.Işığa duyarlı göz lekeleri de olur ne güzel iş.

sen amphioxus gibi bir ilkel kordalı ile öğlena, amip ve bakteri gibi tek hücrelileri bir mi tutuyorsun? kafadan atmaya başladın..

Bakteriler hala bakteri virüsler de hala virüs.Ecoli bakterisinin neden hala evrimleşmediğini sormuştum merak etmeyin değişse ve başka bir şey olsaydı ellerindeki medya gücüyle bunu cümle aleme deşifre ederlerdi.

bilmediğin şey hakkında konusuyorsun, evrim teorisi bütün canlılar sürekli değişir demez, üstelik evrimini tamamlamış canlıların değişmeyeceğini söyler.

2 olmuş mu ? Hayır. Doğadaki mutasyonla laboratuvardakiler karşılaştırılamaz bile faramirin dediği doğal seleksiyon mutasyondan daha etkili savı baştan yanlış. Çünkü zayıfta olsa güçsüz de olsa ölen x canlısı kalan yine x canlısı hiçbir zaman doğal seleksiyonla canlı başka türe zıplamaz. Güçsüz kaybeder zayıf kaybeder güçlü ayakta kalır ama asla y canlısına dönüşmez ayakta ve hayatta kaldığı için.

darvinistlere göre doğal seleksiyon birey üzerinde değil genler üzerinde işler. üstelik dediğim gibi bir canlı mutasyona uğrayip yeni türe dönüşmez, populasyonları olusturan bireylerin ufak tefek gözle görünmeyen yararlı mutasyonları yüzbinlerce yılda türün gen havuzuna toplaşır ve tedrici olarak değişim yaşanır, sonunda evrim olayı gerçekleşir.

3 Olmuş mu ? olmamış neden mi? Ben dedim mi sakat formlar nefes almayacak ve dolaşım ve solunum sistemleri yaşamayacak. Faramirin gösterdiği hy albümünden eller ve ayaklar o şekil olsa yaşamsal organları sağlam olsa bir canlı yaşayamaz mı? Yaşar. Var mı böyle canlılar ? Yok. En azından karayiop korsanlarında ahtapot sakallı kaptan ve tayfasını gösterdim yaşamıyro mu onlar o vaziyette bir canlı olsa mutasyon eseri olduğu daha inandırıcı olur o bile mükemmellikten bozulan anlamı taşır.Bozuk formlar nerede sorusundan Kurtuluş yolu ne ? Onlar yaşamaz dı. Bal gibi de yaşardı. Bunlar cillop gibi kalemle çizilmiş ve kalıba dökülmş hissiyatı uyandıran canlılar üzerinde atıp tutmadan başka bir şey değil.

kardeşim banane faramir'den , sen daha yazdığım yanıtları anlayamayacak kadar akıldan yoksunsun. üsttekileri doğru dürüst okusan bunların hepsinin yanıtı var zaten. bozuk formlar yaşayamaz  ve yok olur, bunlar canlının yaşamasını engelleyen zararlı değişikliklerdir, çoğu radyasyondan köken alır.

ama evrimin bununla ilgisi yok, evrim çok yavaş bir süreçtir, küçük ve yararlı mutasyonların nesiller boyunca türün genetik frekansını tedrici olarak değiştirmesi , ilerleyen dönemlerdede bu niceliksel değişikliklerin niteliksel köklü farklılıklara yol açmasıyla kendisini ortaya koyar.

4kromozom sayısı da önemlidir genlerin dizilişi de önemli olan ne ki? işinize gelen şey önemli gelmeyen önemli değil. maymunla gen benzerliğinin %98iyle övünür evrimci protein dizilişi bakımından maymundan daha çok tavuğa benzememize, metabolizma bakımından en çok fareye benzememize bir şey demez. Neden ilaç deneyleri fare üzerinde yapılıyro maymunsa en yakın akraba. Bakın bütün canlılar protein ve nükleik asitlerden oluşmuştur. bundan dolayı bütün canlılar birbirine benzer. Bir canlının gen dizilimi onun diğer canlıyla aortak ataya sahip olduğunu göstermez. Bütün canlılar benzer moleküllerden oluştuğu için bir brsin zinciri kurulmuştur. Eğer çok farklı yapılarda olsaydık yediğimiz et bize besin olamayacak hücrelerimize karışamayacaktı. Eğer bütün canlılar tam güçlü olsaydı doğal seleksiyon olmayacak etle beslenen hayvanlar zayıf bir üye olmadığı için kendilerine de çocuklarına da besin avlayamayacaklardı.

kromozom sayısının biyoloji açısından hiç bir fonksiyonel değeri sözkonusu değildir, bu sizin daha lise düzeyinde biyoloji dahi bilmediğinizi gösteriyor. bonobo şempanzesi ile modern insan arasındaki tüm genetik fark %1 kadardır, geri kalan genler tamamen aynıdır, aynı şekilde kan proteinleri %100 aynıdır bonobolarla.

ilaç deneyleri fare üstündede yapılır, bakteri üstündede, çünkü ilaçların etki ettiği hücre zarı reseptörleri bütün canlı hücrelerde aşağı yukarı aynıdır. bütün canlılar ortak kökenden çıkmıştır, bu yüzden metabolik bazı ortaklıkları sözkonusu olacaktır.

5 olmuş mu? hayır. Ne dedim ben kafa tası diye bir şey yoktu. Bir kafa tası gösterebilir miyiz ağzı tepesinde gözü kulak kulağı göz çukurunda burnu yanaklarında iki tane olan bu canlının soluk alıp vermesini engelleyen hiçbir şey yok. iki tane burnu bile var şimdikinden daha iyi soluk alıp verir. bütün sistemleri de sağlam yaşamaz mı ? Bal gibi de yaşar. Peki nerde bu kafa tasları dediğim gibi hepsi bir an da ortaya çıkmış gibi gelmiyor mu allah aşkına nötr bakalım. hiç mi deforme olmaz Hiç mi ne biçim bir şekil ya bu dedirtmez mutasyonun sebep olduğu kafa tasları. Japonyaya atılan atom bombasının ardından ortaya çıkan radyasyonun sebep olduğu mutasyonları düşünelim. Hiç mi garip şekiller çıkmaz. Hepsi, kalemle çizilmiş gibi değil mi?

kardeşim, olmuş mu olmuş mu diyip demagoji yapıyorsun.. kafatasının ortaya çıkışı ilkel kordalıların omurgalılara dönüşüm sürecinde olmuştur ve ilk olarak çenesiz balıklarda belirmiştir.

düzgün simetrisini kendisinden önce ortaya çıkmış olan notokord'un vücudun sırt bölümünde uzanıp canlıyı simetrik iki parçaya bölmesine borçludur, bu notokordun konumu sayesinde kafatasıda diğer uzuvlarda simetrik olarak gelişmiştir. mesela böbrekler, testisler , beynin lobları , kollar, bacaklar vs.. de bu simetriye uygun gelişim göstermek zorunda kalmıştır. aksi olan her değişiklik silinmiştir.

Hele şu 5 A daki duruma sinirleniyor ve öfkeleniyorum. İşine gelince insan maymun ortak atası 30 milyon yıl önce yaşamış ama dinazor döneminden beri aynı olan termit evrimini o zamana kadar tamamlamış. Bunun delili ne evrimsel öngörü yani kişisel yorum bu termitin protozoa ile ilişkisini kurmadan önceki for mu ne idi ne oldu da bu duruma geldi sindirimi protozoa olmadan yapamaz oldu? bilmiyorum. ama demek ki evrimini tamamlamıştı. Aferim be. İşte bu bilimsel ahlak asıl bu alkışlanır. Aydınlandım...

hahahaha, seninkiler yorum bile değil, kaldıki yazdığım sorduğun absurt sorunun bilimsel yanıtıdır.

6-7 olmuş mu? Elbette ki hayır. Neden benim akciğerli balıkları bilmediğimi düşündün acaba. BEn onları bilmiyor olsam neden akciğerli balık var diye sorarmıydım Bırakalım tribünler eoynamayı karşımızdakini hy ci gösterip cahil takdim edip alkış istemeyi düzgün yazışamıyor muyuz. sudan çıkınca akciğer gelişmmişmiş. Nasıl gelişti diyroum akciğer nasıl. akciğer gelişti. nasrettin hocaya timur yüz sopa vurun diyince ulen dürzü sen ya saymayı bilmiyrosun ya da hiç sopa yemedin demiş akciğerin nasıl komplex bir organ olduğunu bilmeyince bu kadar kolay oluyor işte söyle gitsin, sonra kalp geliştiiiiii sonra beyinnnnn veeeee tabii ki diğer organlar. hattaaaaaaaa daha neler var neler.Nano teknolojik aletlerle en gelişmiş labratuvarlarda genetik mühendisleriyle hücre yapamıyrouz ama bunlar gelişti işte. bi milyon sopa vurun Aferin!

YA 8- Ben zaten bilimsel veri istedim kanıtlarıyla kaplanın veya tilkinin önceki ataları kimlerdi , abzürt bir soru mu orta okul cevabı olmuş mu bu cevap?

9' a gene hiçbir şey diyemiyroum. Onu mu dedim ben. Eller neden köreleri ya. Aynı yılanların ayakları gibi yazmamışsın bir şey.Bana dinazorların enden ellerinin körelme yoluna gittiğini neden ellerini kullanmadıklarını yılanların da neden ayaklarını kullanmadıklarını anlat. Diğer okuyan arkadaşlara da sesleniyroum lütfen biraz mantıklı olalım. Hangi hayvan yürüyen ayakları varken kullanmaz da nesiller boyu bu kuralı neden uygularda hiç karşı çıkmayan olmaz mı da bu organ sonuna kadar çekilir de ömür boyu sürünür. Bu nasıl bir mantıktır Allahım. Bilim adına nasıl kabul görür. Din karşısında durmanın aracı olmasa bu maskaralığa kim düşmek ister.

10 da da güldüm kusura bakma demek hormon kli,toris haaaaaa evet demek bundan dolayı cinsel organlar uyumlu oluştu ve erkek canlının hemen dibinde bitiverdi dişisi. Evet dağlar denize paralel sebebi bu. NE sormuşum ben ;

"10Üreme organları nasıl oldu da bu kadar uyumlu oluştu. Yani input output. Bu şekilde olmadan önceki daha ilkel türde çiftleşme nasıl oldu? Ayrıca bütün türlerin karşı cinsleri nasıl oldu da hemen yanı başında oluştu. Biri burada diğeri kmlerce uzakta veya başka bir kıt’ada olsaydı birbirlerini nasıl bulacaklardı?"CEvabı da yukarda arkadaşlar okusun. bakalım input output olmuş mu? Kuraklıkta topraktan mı okyanustan mı bahsedilmiş.

çok ve boş konuşuyorsun arkadaşım, senin ya yaşın cidden çok küçük yada aklen bayağı gerisin. üstteki yazından kaliteni değerli forum katılımcıları anlayabilir, daha evvelde dediğim gibi organlar sıra sıra ortaya çıkmamıştır, birbiriyle bağlantılı olarak tedrici olarak gelişmişlerdir. dinozorların ellerinin körelmesi uçmaya yönelik geliştirilen adaptasyonlardan sadece birisidir, kuş sınıfı oluşurken, önce kanatlarında pençeleri olan yarı-uçucu salınıcı türler belirmiştir, ki arkeopteriks bunlardan birisidir, sonrada tam ve eksiksiz kuşlar ortaya çıkmıştır.

"sonuç olarak kuyruk kalıntısıdır, tam hareketli kuyruğu , yarı hareketli omurgaya eklemleyen kemik parçasıdır ve kuyruk körelince omurganın altında öylece kalakalmıştır."

Doğumdaki faydası tam görülmeyerek Bunu çıkarmış Sonra da hiç işe yaramayan kalıntılar diye meşhur edilen kuyruk sokumunun ne zaman gidecek bu ya diye bakıldığı bir anda şu cümle karşısına çıkar.

doğumdaki faydası olsa olsa yan faydadır, esas işlevi olan kuyruğun omurgaya iliştirilmesi görevini bitirmiştir bu organ.. önemli olan esas işlevdir, diğerleride tamamen yok olmasına engel olmuştur işte.

"Fazlalık (anomali) kemiklerin bir özelliği de, ancak operasyonla (kemiğin çıkarılması) son bulacak rahatsızlıklara yol açmaları , Mesela; boynunda cervical costa denilen fazla kemiği olanlarda kol ağrısı, kol uyuşması ve kuvvet azlığı olur. Bu kemik çıkarıldığında şikâyetler geçer. Oysaki kuyruk sokumu kemiği çıkarıldığında, doğum ve büyük abdesti yapmada problemler çıkar.Durum buyken sırf evrimsel süreçten kalan kuyruk kalıntısı olarak görme gayreti hangi bilimsellikle açıklanır?"

Sorun büyük abdestle beraber ortaya çıkınca da artık ssezarın hakkı sezara oluverir ve ehhhhhhhhh tabii ki hepten kötü değil o da insan sonuçta oluverir. Amacım kimseyle dalga geçmek değil, körü körüne inanılan bir teori var ve materyalizmin tepesine oturtulmuş insanlar dünya kadar yalanla aldatılmış ve evrime karşı olan herkes hy ci ilan edilmiş, aklı ve ilmi olan hrekes bu işin böyle olmadığını bilir. Zeki arkadaşlarımdan sadece sorgulamalarını bekliyorum.

bahsettiğin organlar asli işlevini yitirmiştir, diğer söyleyeceğin bahanelerin ve yan işlevlerin herhangi bir rasyonel değeri sözkonusu değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

doğal seleksiyonu naptın sen öyle ya???

doğal seleksiyon güçlüye değil, en iyi uyum sağlayana bakar.. uyum sağlama süreci de canlıda evrim olarak kendini gösterir.. doğal seçilim ve evrim budur... biryerlerinden birşeyler uydurup evrim meselesini ona uydurmaya çalışma boşuna, rezil olursun sonra..

yahu sana kaç defa dedim, al şu dawkinsin son kitabını oku diye.. hala burda gevezelik yapıyosun...

kısacası..harun yahyanın ağzından konuşursan birşey anlayamazsın demiştim ben sana sakarfalcon..

Link to post
Sitelerde Paylaş

doğal seleksiyonu naptın sen öyle ya???

doğal seleksiyon güçlüye değil, en iyi uyum sağlayana bakar.. uyum sağlama süreci de canlıda evrim olarak kendini gösterir.. doğal seçilim ve evrim budur... biryerlerinden birşeyler uydurup evrim meselesini ona uydurmaya çalışma boşuna, rezil olursun sonra..

Doğal seleksiyon teorisi yüzyılı aşkın bir süredir biyolog meslektaşlarımız ve genelde tüm dünya tarafından yeryüzünde hayatın gelişimini açıklayan bir teori olarak hiç eleştirilmeden kabul gördü. Bilim adamları teoriyi olduğu gibi kabul edince, onun temelini oluşturan varsayımları pek dikkatli incelemediler. Eğer bu varsayımlara dikkatli bakmış olsalardı, teoriyi desteklemek için ortaya konulan aldatıcı delilleri gördükçe kendilerinden utanırlardı. Ama artık bugün, ilk defa olmak üzere, bilim adamları doğal seleksiyon görüşünü eleştirel bir incelemeye tabi tutmaya başlamışlardır. Onların bulguları hem teoriyi, hem de bizzat bilimin kendisini sarsmaktadır. (Jeremy Rifkin, Darwin'in Çöküşü, Ufuk Kitapları, İstanbul, 2001, s. 115 )

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrimci paleoantropolog Elaine Morgan şu itirafta bulunur:

İnsanlarla (insanın evrimiyle) ilgili en önemli dört sır şunlardır:

1) Neden iki ayak üzerinde yürüdüler?

2) Neden vücutlarındaki yoğun kılları kaybettiler?

3) Neden bu denli büyük beyinler geliştirdiler?

4) Neden konuşmayı öğrendiler?

Bu sorulara verilecek standart cevaplar şöyledir:

1) Henüz bilmiyoruz.

2) Henüz bilmiyoruz.

3) Henüz bilmiyoruz.

4) Henüz bilmiyoruz. Sorular çok daha artırılabilir, ama cevapların tekdüzeliği hiç değişmeyecektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrimci paleoantropolog Elaine Morgan şu itirafta bulunur:

İnsanlarla (insanın evrimiyle) ilgili en önemli dört sır şunlardır:

1) Neden iki ayak üzerinde yürüdüler?

2) Neden vücutlarındaki yoğun kılları kaybettiler?

3) Neden bu denli büyük beyinler geliştirdiler?

4) Neden konuşmayı öğrendiler?

1) açık araziye önuyum kurdukları için, şempanzede iki ayak üstünde yürüyebilir, ama insanın ataları daha iyi yürümüştür.

2) giysilere geçiş için bir önuyum..

3) geliştirmediler, gelişti.. dik yürüme kabiliyetini daha iyi becerdikçe, bununla bağlantılı olarak vücudun üst uzuvları da yalınlaşıp gelişmeye başladı, önemli olan beynin büyüklüğü değil, neo korteksteki organizasyon derecesidir, neandertalin beyni insandan büyüktür, ama zekası daha geri.

4) diğer gelişimlerle bağlantılı olarak (dik yürüme vs.) gırtlak yapısıda düzeldi ,ses telleri inceldi ve diğer üst uzuvların evrimiyle bağlantılı olarak heceli konuşma özelliği gelişti, beynin gelişimi ile bu senkronizedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Doğal seleksiyon teorisi yüzyılı aşkın bir süredir biyolog meslektaşlarımız ve genelde tüm dünya tarafından yeryüzünde hayatın gelişimini açıklayan bir teori olarak hiç eleştirilmeden kabul gördü. Bilim adamları teoriyi olduğu gibi kabul edince, onun temelini oluşturan varsayımları pek dikkatli incelemediler. Eğer bu varsayımlara dikkatli bakmış olsalardı, teoriyi desteklemek için ortaya konulan aldatıcı delilleri gördükçe kendilerinden utanırlardı. Ama artık bugün, ilk defa olmak üzere, bilim adamları doğal seleksiyon görüşünü eleştirel bir incelemeye tabi tutmaya başlamışlardır. Onların bulguları hem teoriyi, hem de bizzat bilimin kendisini sarsmaktadır. (Jeremy Rifkin, Darwin'in Çöküşü, Ufuk Kitapları, İstanbul, 2001, s. 115 )

doğal seleksiyon zorunlu bir mekanizma değildir, evrim teorisini bağlamaz, klasik evrim yanlıları bu geleneği sürdürmektedir.

evrimin kendi içinde genetik bilimine dayanan bir sürü mekanizması vardır zaten...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Niye giysiye geçme ihtiyacı doğdu?

birbirini getiriyor bunlar, biri önce diğeri sonra değil, evrimin gidişatı bütün organlarda birbiri ile bağlantılıdır, bu gidişat kılların kaybedilmesi ile hayvan kürkünden ve derilerinden giysilere geçişe önuyum yaratmıştır. kıllı insanlardan olusan bir uygarlık olamazdı, bu yüzden kıllar gitgide köreldi. yani kılların kaybedilmesi ani değil, tedricidir, ayni şekilde insanın insan olmasıda.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrimci paleoantropolog Elaine Morgan şu itirafta bulunur:

İnsanlarla (insanın evrimiyle) ilgili en önemli dört sır şunlardır:

1) Neden iki ayak üzerinde yürüdüler?

2) Neden vücutlarındaki yoğun kılları kaybettiler?

3) Neden bu denli büyük beyinler geliştirdiler?

4) Neden konuşmayı öğrendiler?

Bu sorulara verilecek standart cevaplar şöyledir:

1) Henüz bilmiyoruz.

2) Henüz bilmiyoruz.

3) Henüz bilmiyoruz.

4) Henüz bilmiyoruz. Sorular çok daha artırılabilir, ama cevapların tekdüzeliği hiç değişmeyecektir.

tuu senin sıfatına cübbeli...

bu forumda yazılan onca şeyden hiç mi birşey öğrenemedn..

bu saydıklarının hepsi biliniyor, merak etme.. hem de çok iyi biliniyor..

forumda tonlarca yazı var.. git oku.. utanmadan yazıyosunuz aynı şeyleri be.. yeter ulan..

Link to post
Sitelerde Paylaş

1) açık araziye önuyum kurdukları için, şempanzede iki ayak üstünde yürüyebilir, ama insanın ataları daha iyi yürümüştür.

Açık arazide 4 ayaktan 2 ayağa geçiş evrimsel bir avantaj değildir. Zira, maymunların hareket şekli insanın iki ayaklı yürüyüşünden daha kolay, hızlı ve verimlidir.

İnsan ne bir şempanze gibi ağaçlar arasında daldan dala atlayarak ilerleyebilir, ne de bir çita gibi saatte 125 km hızla koşabilir. Aksine insan, iki ayağı üzerinde yürüdüğü için, yerde çok daha yavaş bir biçimde hareket eder.

Link to post
Sitelerde Paylaş

1) açık araziye önuyum kurdukları için, şempanzede iki ayak üstünde yürüyebilir, ama insanın ataları daha iyi yürümüştür.

Açık arazide 4 ayaktan  2 ayağa geçiş evrimsel bir avantaj değildir. Zira, maymunların hareket şekli insanın iki ayaklı yürüyüşünden daha kolay, hızlı ve verimlidir.  

İnsan ne bir şempanze gibi ağaçlar arasında daldan dala atlayarak ilerleyebilir, ne de bir çita gibi saatte 125 km hızla koşabilir. Aksine insan, iki ayağı üzerinde yürüdüğü için, yerde çok daha yavaş bir biçimde hareket eder.

bu söylediğin insanın dahil olduğu Hominid cinsinin dişinda kalan maymunlar için geçerli, insanın ataları ve hominidler için açık arazide dikelmek daha avantajlıydı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

kıllı insanlardan olusan bir uygarlık olamazdı, bu yüzden kıllar gitgide köreldi.

Ya açıklamaya bakar mısın arkadaş. Bu ne yaaa. Siz hakkat bu masallara inanıyonuz mu?

hayır, sen evrimi bilmiyorsun.. evrimin ortogenez yasası vardır, mesela at iyi bir koşucu olmaya yönelik evrimleşir, insanda uygarlık kurmaya yönelik.

ortogenezini tamamlayan tür başka bir şeye dönüşmez, değişiklik geçirmez , olduğu gibi kalır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...