Jump to content

Evrim Teorisinin kanıtlanamayısı


Recommended Posts

Olayın mekanizması hakkında bilgim yok, o yüzden değerlendirme yapmam pek doğru olmaz. Ancak, Y kromozumun kaybettiği genlerin, karşılığı olan X kromozomuna transfer olduğunu zannediyorum.

Bunlar anibal isimli eski bir üyenin cevaplayabileceği türden, teknik sorular. Bilgehan veya hacı da yanıt verebilir sanırım. Gavur'u da unutmamak lazım, onda da cevher var... :)

ben evrim teorisini ve inceliklerini sadece ZEVK için öğrendim, ve zevk için savunuyorum. kısacası bazılarının profesyonel olarak yaptığı şeyi ben vakit öldürmek için yapmaktayım. anibal bir halt bilmemektedir, yazdıklarının %80 ini kafasından sıkmaktadır. ayrıca o bozuk ağzıyla bir b.ka sap olamayacak birisidir.

tarihinde gavur tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 628
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

xislam

söylediklerinden sadece bir tanesini anladım.iblis melekmi cinmi diye. hemen cevabını veriyim iblis aslen bir cin olarak yaratılmıştır. fakat allahına o kadar çok ibadet ederki derecesini yükseltir ve meleklerle eşit seviyede tutlur.fakat daha sonra kibirinden dolayı bırak meleği hayvanlardan daha alçak durma düşer.

Link to post
Sitelerde Paylaş

xislam

söylediklerinden sadece bir tanesini anladım.iblis melekmi cinmi diye. hemen cevabını veriyim iblis aslen bir cin olarak yaratılmıştır. fakat allahına o kadar çok ibadet ederki derecesini yükseltir ve meleklerle eşit seviyede tutlur.fakat daha sonra kibirinden dolayı bırak meleği hayvanlardan daha alçak durma düşer.

İşte sağlam sallama diye ben buna derim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

xislam

söylediklerinden sadece bir tanesini anladım.iblis melekmi cinmi diye. hemen cevabını veriyim iblis aslen bir cin olarak yaratılmıştır. fakat allahına o kadar çok ibadet ederki derecesini yükseltir ve meleklerle eşit seviyede tutlur.fakat daha sonra kibirinden dolayı bırak meleği hayvanlardan daha alçak durma düşer.

Seytanin biyografisi ciktida bizmi görmedik acaba?

Link to post
Sitelerde Paylaş

fark ediyorum ki forumda, yaratılışçılar bizden ara halka türlerden fosil istemekteler. bende bunu göz önüne alarak, balıktan amfibiana geçişe verilebilecek güzel bir örnek, TİKTAALİK ROSEAE yu ele almaya karar verdim.

landwalker_zoom2.jpg

tiktaalik.jpg

landwalker_zoom.jpg

kafatası kemiklerinin evrimi ve başını özgürce oynatabilme süreci,

http://www.newscientist.com/data/images/ns/cms/dn14952/dn14952-1_900.jpg

tiktaalik kanada'nın kuzeyinde bulunmuş bir balık fosili, ama omurgasına bağlantılı 4 kemikleşmiş üyeye sahip bir fosil, bu yüzden sığ sularda ve bazende suyun dışına doğru çıkabilmekte üyelerini kullanarak. ayrıca kafatası kemiklerinin değişimi sayesinde başını kara omurgalıları gibi istediği yöne çevirebilmekte. sudan karaya doğru geçiş evrim zincirinde boşta kalan halkayı (panderith ile acanthostega arasındaki halka) doldurmakta. daha detaylı bilgiler almak için,

http://tiktaalik.uchicago.edu/

http://www-news.uchicago.edu/releases/06/060405.tiktaalik.shtml

kaynaklar yabancı, ama yahoo ya da google'da arama yaparsanız türkçe linkler bulmakta mümkün..

demek ki ne imiş? fosillerin ve fosilleşmenin kıtlığına rağmen , evrimi destekleyici ara halka türlerin fosilleri bulunabiliyormuş.. siz yine abuk subuk bahanelerle reddetmeye çalışacak, kendinizi kandıracaksınız.. ama bilim hiç de öyle demiyor, bilim HY hocanızın arşivlerini kurcalayıp, yazı kopyala/yapıştırma sanatı değildir.

şu da sudan karaya geçiş evrim zincirinin halkaları,

tiktaalik_phylo.jpg

tarihinde IFeelGood tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

üstte, evrim zincirinin halkaları fotoğrafı açılmamış anlaşılan,

şu linkten bakabilirsiniz,

http://afarensis.blogsome.com/images/tiktaalik_phylo.jpg

http://blogs.discovermagazine.com/loom/files/prevsite/tiktaaliktree350.jpg

tarihinde gavur tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

KURAN'IN YARATILIS KOMEDİSİ...

Konuyla dogrudan ilgisi yok ama yeri gelmisken yazmak istiyorum.

Bu mesele eskiden beni düşündürürdü. Tanri melekleri yaratiyor. İclerinden seytan isyan ediyor. Hepsini esdeger özeliklerle ve kosullar altında yaratmasi halinde hepsi en azindan asagi yukari ayni sekilde hareket edecek. Tepkıleri aynı omalı. Içlerinden birilerinin digerlerine tamanen zit davranmasi söz konusu olamaz. Bunun olmasi icin yapilarinda ya da var olduklari kosullarda digerlerine göre muhakkak büyük farkiliklar olmasi gerekir. Zaten seytanin hammeddesi meleklerinkinden farkli. Aksi mümkün degil ve akla ters. O halde tanri seytani suclayamaz. Bu nedenle 'tanrı seytani kurban etti'.

Bir saat ustasi düsünün. Bu kisi ısınde fevkalade bir ustaliga sahip. Ayni kosullarda ve ayni malzemelerle dört adet saat yapiyor, bunlardan ücü tikir tikir yürüyor ama biri sürekli tekliyor. Tanrinin seytana öfkelenmesi bu ustanin saati suclamasina benzer. Halbu ki bu cihazin yapicisi sensin, bir sorun varsa 'hata' sende olmali. Aksi düsünülebilir mi?

*****

Bu durumda tanri savunulabilir ve aklanabilir mi?. Bu hikaye üzerinden -ve hatta Dünya'nin bütün az cok taninan 'büyük' dinleri üzerinden- bu mümkün degil.(New Age in tanrisi bu celiskilerden bazilarini kaldiriyor ancak orada da hala bir sürü cevapsiz soru mevcut. Tanri evrim mi geciriyor?)

Bu 'büyük' dinlerde taninan yaratilis hikayesindeki bir diger problematik cennetten kovulma sürecinde yatiyor. Seytan secde etmedi ve kovuldu, ardindan lanetlendi. Adem ise cennete birakildi. Cennet hicbir olumsuzlugun, bir tek bos sözün bile mevcut olamayacagi bir mekan. Buraya seytan nasil giriyor? Sinav denemez cünkü 'sinav' ilk olarak Dünya hayatiyla basladi. O vakit henüz cennet hayati devam ediyordu. Seytan nasil oluyorda cennete girebiliyor?

Bunlar tanrinin -bu haliyle- var oldugunu varsaydigimizda ortaya cikan bir kac celiski ve öyle varsayarsak, bu onun o zaman Dünya'nin tam da su anda oldugu gibi olmasini istedigini göstermekten baska bir ise yaramiyor.

Burada tanri soyutlastiriliyor, adeta kaciriliyor. İnsan mı tanrının yoksa tanrı mı insanın hatası? :)

tarihinde BFG tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Konuyla dogrudan ilgisi yok ama yeri gelmisken yazmak istiyorum.

Bu mesele eskiden beni düşündürürdü. Tanri melekleri yaratiyor. İclerinden seytan isyan ediyor. Hepsini esdeger özeliklerle ve kosullar altında yaratmasi halinde hepsi en azindan asagi yukari ayni sekilde hareket edecek. Tepkıleri aynı omalı. Içlerinden birilerinin digerlerine tamanen zit davranmasi söz konusu olamaz. Bunun olmasi icin yapilarinda ya da var olduklari kosullarda digerlerine göre muhakkak büyük farkiliklar olmasi gerekir. Zaten seytanin hammeddesi meleklerinkinden farkli. Aksi mümkün degil ve akla ters. O halde tanri seytani suclayamaz. Bu nedenle 'tanrı seytani kurban etti'.

Bir saat ustasi düsünün. Bu kisi ısınde fevkalade bir ustaliga sahip. Ayni kosullarda ve ayni malzemelerle dört adet saat yapiyor, bunlardan ücü tikir tikir yürüyor ama biri sürekli tekliyor. Tanrinin seytana öfkelenmesi bu ustanin saati suclamasina benzer. Halbu ki bu cihazin yapicisi sensin, bir sorun varsa 'hata' sende olmali. Aksi düsünülebilir mi?

*****

Bu durumda tanri savunulabilir ve aklanabilir mi?. Bu hikaye üzerinden -ve hatta Dünya'nin bütün az cok taninan 'büyük' dinleri üzerinden- bu mümkün degil.(New Age in tanrisi bu celiskilerden bazilarini kaldiriyor ancak orada da hala bir sürü cevapsiz soru mevcut. Tanri evrim mi geciriyor?)

Bu 'büyük' dinlerde taninan yaratilis hikayesindeki bir diger problematik cennetten kovulma sürecinde yatiyor. Seytan secde etmedi ve kovuldu, ardindan lanetlendi. Adem ise cennete birakildi. Cennet hicbir olumsuzlugun, bir tek bos sözün bile mevcut olamayacagi bir mekan. Buraya seytan nasil giriyor? Sinav denemez cünkü 'sinav' ilk olarak Dünya hayatiyla basladi. O vakit henüz cennet hayati devam ediyordu. Seytan nasil oluyorda cennete girebiliyor?

Bunlar tanrinin -bu haliyle- var oldugunu varsaydigimizda ortaya cikan bir kac celiski ve öyle varsayarsak, bu onun o zaman Dünya'nin tam da su anda oldugu gibi olmasini istedigini göstermekten baska bir ise yaramiyor.

Burada tanri soyutlastiriliyor, adeta kaciriliyor. İnsan mı tanrının yoksa tanrı mı insanın hatası? :)

Merhaba hocam;

Allah ezeli ilmiyle kimin ne yapacağını kimin cennete kimin de cehenneme gideceğini biliyor ama bu ilmiyle ilgili bir şey, iradesiyle değil. Dolayısıyla gerçekleşen hadiseler irade açısından sorumlu tutulduğu noktadan itibaren insana ait burada da şeytan dediğin gibi melek olmadığı için iradesiyle melekleri de geçecek şekilde yükselmiş sonra da iradesi olan bir valık olduğu için iradesini aksi yönde kullanarak düşmüştür. Allah meleklerden farklı yaratarak iradesi olan bir varlık yapmış olmakla birlikte tercihi kendisine bıraktığı için suç varsa bu allah değil suçu işleyene aaittir, sadece şetr odaklı bir yaratık olsaydı melekler nasıl kötülük yapamıyrosa o da iyilik yapamaz derdik ama artık sadece kötülük yapmaktan dolayı iyilik adına ne varsa hepsi körelen bir varlık için iradesi yok ifadesi doğru olmaz, isteğimiz karşılığında iyilik netice cennet, isteğimiz karşısında kötülük netice cehennem. CEnnete giremese bile Allah ilminde h-kayıtlı bulunan unsurdan dolayı şeytanın sözünü vesvese tarzında işittirmiş olabilir. Çünkü;

" Hz. Adem'in bu sözü unuttuğu belirtilir: "Doğrusu bundan önce Âdem'e (bu ağaçtan yeme diye) emrettik, fakat unuttu ve biz onda bir azim (bir kararlılık) bulmadık." (Taha Suresi, 115)

Demek Hz. Ademin bu davranışı Allah'ın emrine karşı gelmek gibi bilinçli bir hareket değildir. Bu nedenle ayeti bizim anladığımız isyan olarak değil şöyle anlamak mümkündür: "Bunun üzerine ikisi de o ağaçtan yediler. Hemen ayıp yerleri kendilerine açılıp görünüverdi. Ve üzerlerine cennet yaprağından örtüp yamamaya başladılar. Âdem Rabbinin emrinden çıktı da şaşırdı." (Taha Suresi, 121)

Peygamberler günah işlemez

Günahlar, büyük ve küçük olmak üzere iki kısımdır. Büyük günahların başlıcaları şunlardır: Adam öldürme, zina, içki içme, ana babaya karşı gelme, kumar, yalancı şahitlik, dine zarar verecek bid'atlara taraftar olmak.1

Bütün peygamberler gerek peygamberliklerinden önce, gerekse peygamberliklerinden sonra hiçbir şekilde büyük günah işlememişlerdir.

Ancak, bazı peygamberler hata yoluyla, unutmak veya daha iyiyi terk etmek suretiyle bizim bildiğimiz şeklin dışında "zelle" denen bazı hatalar işlemişlerdir.2 Hz. Adem'in Cennette iken yasak ağacın meyvelerinden yemesi zelleye misal olarak verilebilir. Hz. Âdem, yasak meyvelerden yemekle bizim bildiğimiz mânâda bir günah işlememiş, daha iyi olanı terk etmiştir. Neticede de, bu hatalarından dolayı Cennet nimetlerinden mahrum kaldılar. Cennette günah ve sevap mefhumunun olmaması bu günahın, bilinenden başka bir şeklinin olduğu da anlaşılır. "

http://www.sorularlaislamiyet.com/subpage.php?s=show_qna&id=22359

Allah elbette biliyordu, olacakların hepsi Onun ilmi dahilinde, burada da sen bana nasıl meydan okursun demiyor ki. Sıralamaya dikkat etmek lazım. Allah zaten onu huzundan kovuyor şeytan kovulduktan sonra buna sebep olan insanın da bu durumdan zararlı çıkması için bu istekte bulunuyor. Allah imtihan yapacaktı da ondan mı şeytana bunu iradesi dışlında yaptırdı diye de sorulabilir. Hayır, Allah (CC)şeytanın bu şekil de bir tavrı olmasaydı insanın yoldan çıkmasını teşvik edecek nefsini yaratır , onu bir imtihan unsuru yapardı ve nefsinizden korunun derdi.Şimdi ise hem nefse hem de şeytana karşı bir korunma var.

Şeytanla ilgili olarak ayrıca şeytan evet ölümsüz bu da aynı Cebrail (AS) gibi ancak bütün nefisler ölümü tadacağına göre şeytan da ölecek ve yeniden diriltilecek.bu anlamda ölümsüz değil, ayrıca melek de değil, çünkü ibadetleriyle yükselen bir varlıkdı ve ateştendi, melekler nurdan yaratılmıştır, Şeytan ise nefsine rağmen ibadet ettiği için derece üstü derecelere yükseltilmişti. ayrıca bir an da her yerde bulunamıyrodu, buna Allahtan başka kimse sahip değğil. Rabbim,İnsanların çoğunu şükredenlerden bulmayacaksın derken onların tam banlamıyla kan düşmanı olacağım ve altlarından üstlerinden önlerinden arkalarından yaklaşacağım türlü tuzaklar kuracağım ve çoğu yoldan sapacak derken bir va'd var bilme ve görme yok, yani gidip hepsinin kellesini uçuracağım diyen bir insanın ettiği büyük yemin gibi. yoksa gördüğü bildiği bir şey yoktu. HEm toprak mı üstündür ateş mi? etrafımızdaki türlü nimetlerin varlığını ve yaşamımızın devamını toprağa borçluyuz. ateş bulunmadna önce de insanlar yaşıyorlardı. Hem Hz. Ademe öğrettiği ilimle Hz. Adem bütün melekleri bile geride bırakmıştı. Şeytan sadece hammaddeye takılmış ve gururunun neticesini yaşamaktadır.

Bir şeyin hammaddesi x unsuru demek ona onunla ceza verilemez demek değildir. İnsan da topraktan yaratılmıştır ancak üzerine düşen bir kayayla ölmekte, çölde kum fırtınasından bopulmakta ve kafasına gelen taştan acı çekmektedir. Hatta topraktan olan iki varlık insan insana zarar vermekte midir? Evet. Ateşin dereceleri vardır. sobamızdaki ateşte ateş güneşteki de. ama aynı olduğunu iddia edemeyiz. Söylediğim gibi Allaha burada meydan okumuyor, zaten kime meydan okuyacak o da meydan okumuyor sadece beni senin nezdinden indiren insanın başına bela olacağım diyor, yoksa bir asteğmenin bile önünde rahat konuşulamadığını biliriz. Evrenin Hakiminin önünde ki üslubunu mealde de değil tefsir den okumak doğru olacaktır. Allah imtihan unusuru olarka orada şeytanla bir başlangıç yapmış ve imtihan dünyası başlamıştır şu an özgür irademizle zaten iyi veya kötüyü tercih ediyoruz. Yapılacak işe karşılıksa ötede verilecek, allah şeytandan üstün tutmasaydı Peygamberimizi (SAV) ve PEygamberleri (ASM) insan olarka değil Cin olarka gönderirdi çünkü onlar ateşten ve şeytan da biliyoruz ki cinlerden bir cin. İmtihan olduğundan dolayı kimseye torpil geçilmiyor. İrade olduğundan dolayı sorumluluk var. Birileri şeytana uymadığı için cenneti hak edi,yorsa uyduğu içinde cehenneme giden olacaktır ve olacak, İsteyen istediğini yapıyor yiyor içiyor ve mecburi olarak bu misafirhaneden çekip gidiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah ezeli ilmiyle kimin ne yapacağını kimin cennete kimin de cehenneme gideceğini biliyor ama bu ilmiyle ilgili bir şey, iradesiyle değil. Dolayısıyla gerçekleşen hadiseler irade açısından sorumlu tutulduğu noktadan itibaren insana ait

Ben öncelikle BFG'ye teşekkür ediyorum. Özellikle şeytan ve saatçi örneği müthiş bir örnek...

Tabi buna cevap veremeyen müslümanlar yukarıdaki gibi bir paragraf ile başlıyorlar. O zaman Enam 125 yalan mı söylüyor?

Allah kimi hidayete erdirmek isterse, onun gönlünü İslâm'a açar. Kimi de saptırmak isterse, sanki göğe yükseliyormuş gibi, göğsünü dar ve sıkıntılı yapar. Allah, inanmayanları işte böyle pislik içinde bırakır.

Hani iradesiyle kimin ne yapacağına karar veremiyordu. İstediği kişinin kalbini islama açan Tanrı değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

üstte, evrim zincirinin halkaları fotoğrafı açılmamış anlaşılan,

şu linkten bakabilirsiniz,

http://afarensis.blogsome.com/images/tiktaalik_phylo.jpg

http://blogs.discovermagazine.com/loom/files/prevsite/tiktaaliktree350.jpg

sevgili arkadaşlar söylenen şeyler ve hayali çizimler ne sudan karaya geçişin ara formudur ne de bir diğeri omurgalı öncesi fosildir. Bunlar her birisi başlı başına ayrı canlılardır. Bir kere evrim bilimsel mi? hayır. dur hemen nasıl hayır ya deme. daha da şaşırtayım; Evrim en fazla Yaratılış kadar bilimsel. Neden mi?

Epistemoloji kitaplarına baktığımızda ne görürüz bilimin tanımı olarak; bilimsel olaylar gözlemlenir, tekrarlanır, doğrulanır sağlaması yapılır, değil mi? Neden burada yer çeki,mi kanununu tartışmıyoruz? İnanmıyorsan apartmandan sallan dersin. Suyun deniz seviyesinde 100 derecede kaynadığına itirazı olan var mı? Yok. Ya arşimet kanununa itiraz eden? olamaz o zaman koy tası suya gör nasıl kaldırdığını deriz.

Şimdi bana gözümüzün önünde evrimleşen bir şey göster? yok. GEçmiş dönemin dünya şartlarını bilmiyoruz sadece tahmin ediyoruz. İlk canlı aminoasit nasıl oluşacak bilemiyoruz, abiyogenez imkansız yani cansız elementlerden canlı varlıklar oluşmaz, bunu pasteur deneyleriyle gösterdi.kavanozda oluşan canlının da sinek larvaları olduğu görüldü Şimdi de neyse ki elektron mikroskobu var, ne var ne yok görüyoruz.

Evriimin abiyogenezden farkı; canlıların olduğu gibi değil aşama aşama oluşması fikridir ya, şimdi ilk canlı herşey dağılmaya ve bozulmaya giderken dünyada o suyun içinde abiyogenezin iddia ettiği ama mümkün olmadığı ispatlanan bir şekilde oluştupğunu varsayalım.

Bu canlı yer yüzündeki ilk canlı olacak ve bu canlının yaşaması için gıda tüketmesi gerekecek. Enerji elde etmesi için en basit anlamda gıda ve sindirim... Buna itirazı olan? diyelim ki yer yüzünde gıda olmadığından dolayı kendi içinde böyle bir beslenme mekanizması olacak Böyle bir canlı en gelişmiş şekilde içinde biyolojik sentezler yapacak kimyasal tepkimeler meydana getirecek tarzda bir gelişmişlikte oluşması lazım. Bu oluşuma şahit olundu mu ve akıl bunu alıyor mu? Cansız maddelerden canlı günümüz teknik ve modern koşullarında bile oluşimayacağı görüldüğü halde o ilkel ultraviyole sağanağı altında bu modern canlı nasıl olacak?

Evrimsel süreçler sadece görülen canlıların birbirine benzemeleriyle eşleştirilen durumlar ve yorumlardır. Bahsettiğiniz akrabalık ve değişimler ne gözlenmiş ne de bu duruma şahit olunmuştur. Doğru mu? Gözlemleyemiyor ve ilk yaratıldıkları ana vakıf olamıyorsak bilimden doğrulanamayan gözlemlenemeyen ve tekrar edilemeyen bir şeyden bilimsel olarak bahsetmemz nasıl mümkün olabilir?. Allah yarattığı bir canlının diğerinden tamamen farklı olduğunu söylemiyor ki. Evrim 150 yıldır var. Allah insanı ve diğer canlıları yarattığını İlk insandan itibaren söylüyor.

Bundan dolayı Yaratılış matafizik evrimse bilimsel demeyi bırakmalı evrim sever arkadaşlar. Allah (CC) Sadece canlıların üzerindeki sanat görülsün ve resim nasıl boyaların devrilmesi şimşek çakması gök gürlemesiyle mikelanj ustalığında bir tablo çıkmıyorsa ondan daha sanatlı ve komplike eserlerinde bir sanatçısının olduğunu görebilmemizi istiyor. Birbirilerine benziyorolması çalışma mekanizmalarının aynı oluşu aynı Sanatçının eseri olduğunu gösterir, farklı varyasyonlarda ve çeşit çeşit yaratarak insanı sanatı karşısında hayrette bırakmaktadır.İnsanın tek gözlemleyebilen ve anlamlandırabilen bir varlık olarak bir balın dahi yapılamayışını acizliğini görmesini sağlamak için arıya yaptırmaktadır, arı bizden zeki olsaydı zaten o balı 1000 lerce km yol teptikten sorna bize vermezdi. HEr yeri, beyin olsa insandan akıllı değil ya. Bu Einstein 'in ağır düzey zeka geriliği olmasıyla birlikte izafiyet teorisini bulması gibi bir şey. İçgüdü diyorlar, içgüdüyü güden kim? Yani iç güdü aksonsa o koridoru kullanıp snaps gerçekleştiren kim???

Doğal seleksiyon yoluyla hiçbir canlının x canlısından y canlısına dönüştüğü görülmemiştir. mutasyonlarla bir türün diğer bir türe dönüştüğüne şahit olunmamıştır ki mutasyon zaten yapıcı değil yıkıcıdır değil mi? japonyanın atom bıombasından sonra mutasyondan neler çektiğini biliyoruz. Mutasyon var olan mükemmelliği bile kıran bir şey. Yapıcı değil yıkıcı dünya da bir tane mutasyonla iyiye giden canlı gösterilemez, öyle olduğu iddia edşilir ispatlanamaz. Hastalıklar için tavsiye ettiğimiz, kullandığımız antibiyotikler, mutasyonlarla türü değiştirir; cüzzam mikrobu verem mikrobuna, verem mikrobu veya içlerinden birkaç tanesi kolera mikrobuna dönüşebilir diye hiçbir zaman düşünmüyoruz. Koruyucu hekimlikte, mikropların mahiyetlerini muhafaza etmesi esasına göre hareket ediyoruz.

Evet, hayatlarını devam ettirebilmek için nasıl her varlık türünde müdafaa mekanizmalarını geliştirme yeteneği vardır ve Allah, bu yeteneği onlara vermiştir; bunun gibi, bakteriler de, maruz kaldıkları ilaçlar karşısında birtakım tür içi mutasyonlara uğrayabilirler; ama bu, sadece mikropların, antibiyotiklere karşı dirençlerini artırma adına müdafaa sistemlerini geliştirme yönünde bir değişme olur, bu küçük değişiklikler ise hiçbir zaman bir başka türe dönüşmeye yol açacak bir mutasyon değildir ve olamaz da. Kaldı ki bunlar, mikroskobik varlıklardır. Bunlarda 30 yılda meydana gelecek bir değişme, insan hayatı için milyarlarca seneye tekabül eder. 30 senede bu varlıklarda bir mahiyet değişmesi olmuyorsa, bu bile, dünyanın yaşına göre evrimin olamayacağını görmeye ve göstermeye yeter. Kaldı ki, bırakın 30 seneyi, bilim, denizlerde yaşayan mavi ve yeşil alglerin 50 milyon yıl önce de var olduklarını söylemektedir. Bu canlılar, 50 milyon sene önce nasıl idilerse, bugün de aynıdırlar

İşte evrimin en sisnsi tarafı; Biyolojik terimleri kullanarak istediği gibi yorumlayıp güya bilim kılıfına girmesidir. Doğrulayamıyorum tekrarlayamıyorum gözleyemiyorum ama bilimsel ? bu sadece evrime iman etmenin ifadesi olur, başka bir şey değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

bazı akılsızlar hala bazı hominidleri insan sanmaktadır. aşağıda neandertal kafatası var bakalım ne kadar insana benziyor, hey gidi ademoğlu seni :)

Shanidar_1_front.jpg

şu da ikinci neandertalimiz,

https://www.msu.edu/~heslipst/contents/ANP440/images/La_Ferrassie_1_rangle.jpg

şimdi bir de H.Erectus fosiline bakalım,

Weidenreich_front.jpg

H.Heidelbergensis (neandertaller ile bizim ortak atamız)

Kabwe_front.jpg

evet sayın seyirciler, her biri şıp demiş adem'in burnundan düşmüş.. :lol::lol:

şimdi birde H.Sapiens kafatasına bakalım,

(kurukafa motifini aklınıza getirmeniz yeterli)

HomoSapiensSapiensFrontal.jpg

işte aradaki bu farka biz insanın evrimi diyoruz, ya siz yaratılışçılar akıllı tasarımcılar? siz ne diyorsunuz? hahahahaha :lol:

tarihinde gavur tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Baskı altında bulunan ortamlarda canlıların süratle evrim geçirebildiği, bilinen bir gerçektir.

1950'lerde, ABD'de bulunan Washington gölüne günde 76 milyon litre lağım boşaltılıyor ve 1960'lara gelindiğinde göl, 300 bin dönümlük bir lağım çukuru haline geliyor. 1960'ların ortasında 140 milyon dolarlık bir temizlik programı uygulanıyor ve gölün bugünkü tertemiz haline getirilmesi sağlanıyor.

Göl temizlendikten sonra, daha önce karanlık derinliklerde güvenle dolaşan "three-spine stickleback" cinsi balıklar "katil alabalık (cutthroat trout)" isimli bir predatörün açık görüş alanında kalıyorlar.

Bu balıklar, yırtıcı balıkların tehdidi neticesinde, savunma maksatlı olarak zırh geliştirmiş olan atalarının fenotipine geri dönüyorlar ve ataları gibi zırh geliştiriyorlar. Bu olay 50 yıl gibi, evrimsel ölçekte baktığımızda çok kısa bir sürede gerçekleşiyor. Temizlikten önce balığın sadece %6'lık kısmı zırhlı. Şu anda ise, balığın %49'u tamamen zırhlı, ayrıca %35'lik bölümde ise kısmi zırh mevcut.

Aşağıdaki resimde bu balık cinsinin 1957 ve 2006'daki halini görebilirsiniz.

080520-fish-evolution_big.jpg

Kaynak

Evrim herkesin rahatlıkla görebileceği, bilimsel bir gerçektir. "Evrim yoktur" demenin, "Dünya düzdür" demekten farkı yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Scarfalcon düşüncelerine ek olarak;

Madem cansız bir varlıktan canlı bir valık oluşuyor, canlı varlık ölmesin onu ölmeye zorlayan nedir? Madde yokolmuyorki değilmi. Arka planda çalışan bir program kapanma saatine neden işaret eder? Bir nedeni olmali. Kurana inanmam dediniz, peygambere yalancı dediniz,

Gözünüzle gördüğünüze neden inanmıyorsunuz?

O milyon sene önce oluşan tek hücreliler şimdi neden oluşmuyor. Yoksa teknolojimiz henüz onları farkedecek kadar mı gelişmedi?

Ne değişti bu dünyada???

Bir hücreden milyonlarca çeşit canlı oluştu diyorsunuz milyonda bir tanesi (insan)(!) bilgiyi ve zekasını kullanarak diğerleri ile arasına uçurum koydu? Neden ikinci bir canlı türü bunu yapamaz? Evrim teorisine göre olma olasılığı oldukça yüksek. Oldukça da değil korkunç bir oran yahu bu.

Evrime inanmak milyonda bire inanmakla eşdeğerdir. İnsanın bir yaradılış gayesi olduğu apaçık ortdadır.

Siz hala dine uydurduğunuz iftiralarla uydurmasyon ifadelerle saldırın bu sizin mantığınızdan değil inanmak istemediğiniz dinin size zor gelmesinden kaynaklanıyor inanın bana :)

Eline, koluna, yüreğine sağlık Scarfalcon..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sapiens oradan buradan bulduğun balık resimleri ile değil kendi aklınla beyninle tart olayları.

Dünya üstünde millon çeşit safsata uydurmasyon haber varken sende bunlardan birine kurban gitmeyesin. o balıkla öteki balık farklı iklimlerde yahut bölgelerde yetişmiş ve bir evrim meraklısı tarafından olay çok güzey yazılmışsa ne olacak. O yüzden bu tür şeylere girme yok kafatası benziyor işte ordan işte burdan gibi ifadeler komik geliyor.

Bizim bunlarla kaybedecek vaktimiz yok İsteyen istediğine inanır diyor bizim inancımız varmı daha ötesi :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

bazı akılsızlar hala bazı hominidleri insan sanmaktadır. aşağıda neandertal kafatası var bakalım ne kadar insana benziyor, hey gidi ademoğlu seni :)

Shanidar_1_front.jpg

şu da ikinci neandertalimiz,

https://www.msu.edu/~heslipst/contents/ANP440/images/La_Ferrassie_1_rangle.jpg

şimdi bir de H.Erectus fosiline bakalım,

Weidenreich_front.jpg

H.Heidelbergensis (neandertaller ile bizim ortak atamız)

Kabwe_front.jpg

evet sayın seyirciler, her biri şıp demiş adem'in burnundan düşmüş.. :lol::lol:

şimdi birde H.Sapiens kafatasına bakalım,

(kurukafa motifini aklınıza getirmeniz yeterli)

HomoSapiensSapiensFrontal.jpg

işte aradaki bu farka biz insanın evrimi diyoruz, ya siz yaratılışçılar akıllı tasarımcılar? siz ne diyorsunuz? hahahahaha :lol:

arkadaşım anlamıyormusun onların insan ve hayvan ortak atası bir canlı olduğunu kim neye göre söylüyor. Söylemle olacak iş mi? bende amip bizim ortak atamız diyorum diyelim bunun imkansız olduğunu bana ispatla ben senin alnını karışlayım.

bak şöyle diyorum; Amip lerin bir ksımı evrimleşirken diğer kısmı evrimleşmeedi. sonra uzuuuuuuuuuuuuuuuuuun süreler geçti evrimleşe evrimleşe kafa tası ve el ayak gibi organları olan bir canlıya dönüştü. Evrimleşenlerin aşama aşama bir kaç kafa tası alıp koyarak ne oldupğunu gösterebilirim ama zaten eklediğin kafa taslarını da ondan kullanıyorum. neanderthal ortak ata diyen evrimci de var, insan diyen evrimci de var ara form diyen evrimci de var. ben de ara form diyorum ve en son 30 bin yıl önce o nesil tükenerek sapiens oluştu ve bir gün yine yüzgeçlerimiz oluşşarak suya dönebiliriz.!!!

hadi buna yalan de. diyemiyorsun değil mi;? amipten gelmediğini söyleyemezsin. Bundan dolayı mutasyonlarla değişe değişe bu duruma gelmediğimizi veya gelediğimizi bilimsel olarka ispatlayamıyorsak bu durum bilimsel bir şeyden bahsetmediğimizi gösterirr.Zaten öyle olduğu için tartışiıp duruyoruz.senin insan maymun ortak atası dediğin kafa tasına dünya kadar insan nesli tükenen 5500 den fazla maymun türünden birinin kafa tası diyebilir, sen de saygı duyarım dersin onlar da sana saygı duyar.

sapiens bir öncekinde d esöyledim modifikasyondan mutasyondan , ve doğal seleksiyondan bahseden bir teori bulguları çarpıtarak bilimsel yöntem kullandığı için yorumdaki sahtekarlığını bilim bunun dışındaki herşeyi de dini ve yobazlık sayıyor. bir kısım insanlarda mutasyon ve modifikasyonu inkar ederek evrimi çürütmeye çalışırken evrim karşıtlığını bilim karşıtlığına çeviriyor ve farkında olmadan yobaz bir görünüm sergiliyor. Senin bahsettiğin balıklar olaya modifike olmuşlar. Pisliğin içinde elbette ki hayatta kalmak istiyorsa süs balığı gibi duramayacak. ancak o balık genleriyle dna sıyla x balığıdır, y balığına dönüşmez. x balığı modfike olarak x1 x2 x3 olu ki bu canlılığın devamı için gen havuzuna konan bir özelliktir. Gölgede yetişen ve güneşin altında yetişen bitki aynı bitki olmasına rağmen farklı görünümde ve güçtedir, ama asla x ve y bitkisi değildir.

tarihinde Scarfalcon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
bende amip bizim ortak atamız diyorum diyelim bunun imkansız olduğunu bana ispatla ben senin alnını karışlayım.

imkansız değil . işte bak:

http://news.nationalgeographic.com/news/2010/05/100513-science-evolution-darwin-single-ancestor/

tarihinde convert tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hocam bunda ne var allasen..

National geographic = bilimselliği ideolojiye alet etme çabası :)

Tüm dünya national geographic in ne kadar evrim fanatizmi olduğunu biliyor.

Ne güzel kılıfına uymayan yalanları yediriyor müridlerine..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...