Jump to content

Koy Enstituleri Kapatilmasaydi.......


Recommended Posts

Iki gun once "Tonguc Yolu" adli kitabi okudum yine..

Basucu kitaplarimdan degil, ama zaman zaman okuma gereksinimi duydugum kitaplardandir "Tonguc Yolu".

El altinda olmasi gerekenlerden yani..

Varlik Yayinlarinin 1974 basimli bu kitabinda M. Basaran, Koy Enstituleri'nin dogusunun ve kapatilmasinin oykusunu anlatiyor..

Bugune kadar Koy Enstituleri hakkinda yazilmis yuzlerce kitabin, makalenin ozeti niteliginde bir kitap "Tonguc Yolu"..Okumayanlara siddetle oneririm..

John Dewey'in "faydaci egitim" felsefesinden esinlenerek baslatilan proje “Köy Enstitüleri Yasası” olarak 17 Nisan 1940'da Meclis’te kabul edilir. Bir anlamda Ronesans olarak adlandirilabilecek Koy Enstituleri hareketi ozunde, "uretime donuk egitim" ilkesine hedefler ancak, soz konusu egitim seferberliginin asil amaci:

egitimi halk kitlelerine yayarak halkin egitim duzeyini yukseltmek, dolayisiyle devrimlerin yerlesmesi icin gerekli kosullari yaratmak,

halkin politik, ekonomik ve kulturel yasama etkin bicimde katilmasini saglamak

kendi haklari konusunda bilinclendirmek vs..

Donemin kendine ozgu kosullarinda, Hasan Ali Yucel ve Hakki Tonguc onderliginde baslatilan egitim hareketi kisa zamanda basarili olur.. Halktan destek bulur, gelecek icin umut verir..

Bir sure sonra, bu basaridan ve bilinclenme sürecinden rahatsız olan egemen guclerin baskisiyla Koy Enstituleri kapatilir..Anadolu insaninin aydinlanmasi icin baslatilan egitim seferberliginin simgesi olan bu okullar yerine, Imam Hatip'lerin acilmasi devreye girer. Imam Hatip'lerin hayata gecirilmesiyle gelinen gunumuz gerceklerini ne yazik ki hep birlikte goruyoruz..

Gercekten de Koy Enstituleri kapatilmasaydi, toplum cok yonlu bir " yeni bilinc" donemine girecekti..

Kafasindaki dogmalardan arinmis Turk insani, gercek dunya ile tanisacakti..

Demokrasiyi anlayarak ozumseyecek, insan haklari konusunda duyarli olabilecekti..

Bu baglamda 27 Mayis'a gerek kalmayacakti..

Ve guclu bir olasilikla 12 Mart, 12 Eylul kabuslari yasanmayacakti.

Menderes'ler,

Deniz'ler, Ulas'lar, Mahir'ler ve diger niceleri olmeyeceklerdi..

Hersey dort dortluk olmayacakti suphesiz, ancak toplum olarak tanik oldugumuz bu isbirlikci kirlilik, yozluk, bagnazlik , kendine yabancilasma vs. bu boyutlariyla yasanmiyacakti..

Kizlar turban takmak icin yollara dusmeyeceklerdi..

vs..vs...

Bu liste uzar gider..

Ancak, "Koy Enstituleri yasatilsaydi" ihtimalini gozden gecirdigimizde, bugun Turkiye'nin daha yasanilabilir bir ulke olma ihtimalinin guclendigini goruyoruz..

Yeni bir "Koy Enstituleri" projesi Turkiye'de yine gundem kazanir mi?

Hayir!

Bu ihtimal hemen hemen yok gibi!

Gaye

Koy Enstituleri gercegini, soz konusu okuldan mezun olan ve tarihsel sureci bire-bir yasayan Sayin Pakize Turkoglu'ndan dinlemek isteyenler icin.....

Bolum 1>>>>

Bolum 2>>>>

Bolum 3>>>>

Bolum 4>>>>http://www.youtube.com/watch?v=gaHrDgnL4iw

Koy Enstituleri ile ilgili duzenlenen bir panelde konusan Sevgili Ugur Mumcu'nun soyledikleri de onemli. Ilgilenenler izlemek ve dinlemek icin bu linki tiklayabilirler>>>>>>>

Link to post
Sitelerde Paylaş
egitim hareketi kisa zamanda basarili olur.. Halktan destek bulur, gelecek icin umut verir..

Bir sure sonra, bu basaridan ve bilinclenme sürecinden rahatsız olan egemen guclerin baskisiyla Koy Enstituleri kapatilir..Anadolu insaninin aydinlanmasi icin baslatilan egitim seferberliginin simgesi olan bu okullar yerine, Imam Hatip'lerin acilmasi devreye girer. Imam Hatip'lerin hayata gecirilmesiyle gelinen gunumuz gerceklerini ne yazik ki hep birlikte goruyoruz..

Gercekten de Koy Enstituleri kapatilmasaydi, ....................

Gaye

Köy enstitüleri güzel bir uygulama idi.

Köy enistitülerini açanlar ve yürütenler kararlı olsaydı. Egemen güçler dediğiniz kapatamazlardı.

Egemen güçlerin en önde geleni CHP idi. Kararlı olsalardı kapattırmazdı. Bu bir.

Ayrıca köy enstitülerin kapatılmasından neredeyse yarım yüzyıl geçti. Dövünmenin yararı yok.

İçinde bulunduğumuz dönemde. Köy enstitülerinden bin kat önemli konu Sağlığın ve Sosyal güvenliğin özelleştirilmesi girişimleridir.

Meclisin gündeminde görüşülmektedir.

Şimdiye kadar ağırlıklı olarak kamu eli ile yürütülen sağlık ve emeklilik hizmetleri. Özelleştirilmekte, ticarileştirilmektedir.

Bizler bu yaşta bu konuda mücadele veriyoruz.

Gençlerden ses seda çıkmıyor.

Nerde bu gençler,

geleceğiniz karartılmak isteniyor.

Mezarda emekli olacak düzenlemeler yapılıyor.

Ceplerinizi, birikimlerinizi elinizden alacak sağlık hizmetleri ticarileştiriliyor.

Vakit varken,

Direnmek varken,

50 sene önceki bir şey için dövünmenin alemi yok.

8 mart için mizah dergilerinden birinin kapağında burnu sümüklü bir kadın şöyle diyordu.

-Ben yürümem beyim yürür.

Benzer şeyi oğluma yakıştırdım.

Oğlum sağlık ve sosyal güvenlik için biz yürüyoruz sen ne diyorsun.

Yanıt; (tabi onun yerine ben yanıtladım)

-Ben yürümem babam yürür. :D

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili hocam, SSGSS konusundaki duyarlılığınızda ve toplum olarak bu konunun vahametine kavrama noktasındaki eksikliği konusunda haklısınız.

Ama bu başlığın da bir dövünme olarak görünmesi yanlış bence. Bana göre bu başlık geçmişe olan özlemden öte temel sorunlarımızdan biri olan eğitim alanında yarına dair yapılması gerekenler açısından önemlidir.. Müzik dersinde notaları yazmadan önce sol anahtarını çizerdik (çizgilerim hep yamuk olmuştur gerçi) eğitimin sol anahtarı kırık şu anda. Notalar da geligüzel serpilmiş.

Belkide ateistforumda tartışılması gereken temel konuların başında bu gelmektedir. Gerçi biz işin magazini ile ilgilenmekten temel sorunlara bakmaya fırsat bulamadık gibi.. Eğitimin sol anahtarını düzeltebilidğimiz ölçüde sizin haklı tepki gösteridğiniz duyarsızılğımız konusunda da önemli mesafeler katedeceğimize inanıyorum.

sevgilerimle

Link to post
Sitelerde Paylaş

turkiyede ilk kez batılı yasam tarzının halka tanıtıldıgı halkevleri de cok onemli bir uygulamaydı

Egemen güçlerin en önde geleni CHP idi. Kararlı olsalardı kapattırmazdı.

koy enstituleri demokrat parti tarafından kapatıldı. yanılmıyorsam dp nin mecliste 500 kusur vekiline karsı chp nin ancak 30 vekile sahip oldugu donemde kapatma kararı alındı. kapatılma mazeretleri ise bildiginiz bagnazlık:

koy enstitulerinde kadın-erkek birarada bulunulması ahlaksızlık imis

koy enstituleri komunist propaganda merkezleri haline gelmismis

Link to post
Sitelerde Paylaş

1940 yılından başlayarak, tarım işlerine elverişli geniş arazisi bulunan köylerde veya onların hemen yakınlarında Köy Ensititüleri açıldı. Türkiye'nin her yanında ilkokullara öğretmen yetiştirmek üzere açılmış okullardır. 1946 yılında hükümetin yaklaşan seçimleri yitirme kaygısıyla CHP içinden muhalif milletvekillerinin başını çektiği örgütlü muhalefetin kampanyasıyla, müfredatında ve yapılanmasında kuruluş amaçlarından uzaklaşan değişiklikler yapıldı. İlerleyen yıllarda da, daha önceleri sıkı sıkıya bağlı olduğu "iş için iş içinde eğitim" ilkesinden uzaklaştırıldı. Önceleri yaratıcılığın ön plana çıktığı eğitim anlayışının yerine giderek geleneksel, ezberci eğitimin yerleştiği öğretmen okullarına dönüştürülerek 1954'te kapatıldılar.

Neredeyse tüm Anadolu'nun okulsuz ve öğretmensiz olduğu gerçeği gözönüne alınarak, dönemin başbakanı İsmet İnönü'nün himayesinde, Millî Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından İsmail Hakkı Tonguç'un çabalarıyla köylerden ilkokul mezunu zeki çocukların bu okullarda yetiştirildikten sonra yeniden köylere giderek öğretmen olarak çalışmaları düşüncesiyle kuruldular. Köy Enstitüleri'nin kurulması ve yaygınlaşması konusunda pedagoji uzmanı Halil Fikret Kanad'ın çalışmaları da unutulmamalıdır. Kanad, "köye göre öğretmen" fikrini savunmuştur.

Fakir Baykurt, Talip Apaydın, Mahmut Makal, Mehmet Başaran ve Dursun Akçam gibi önde gelen yazarlar ve düşünürler bu okullarda yetişmişlerdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

vah vah keşke kapatılmasaydı diye ezik edebiyatı yapmayacağım. fakat köy enstitüleri ile bugün öğretmen yetiştiren eğitim fakültelerinde arasındaki uçurumumu görmemek için müslüman olmak gerekiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşlar, bu başlığı görünce ilgilenmeden edemedim. Açıkçası Köy Ensititüleri konusunda eksik bilgilenme içerisinde olduğumu düşündüğüm bir dönemdeyim. Sanırım aile kökenimin göçmen olmasından kaynaklanıyor biraz da sorunum. Anadolunun herhangi bir yöresinde hiç bir yakınım olmadı. Kırsal bölgelerdeki yoksunluğu, sorunları yaşayanlarımız olmadı. Çevremizdeki tanışlarımızın ve okul arkadaşlarımın kök bağlantıları ile bilgilenmeye başlamıştım çocukluğumda. Sonrasında okuma ve araştırmalarım kaynak sağlıyordu bilgi dağarcığıma.

Sanayileşmiş gelişkin toplumlarda, köy yaşamları ile kıyasladığımda aradaki sosyo-ekonomik-kültürel uçurumun ayrımına varmamam olanaksızdı. (Tarım ve hayvancılık alanlarında ayrıca pek çok alan ve konularda)

Bağışlayın ama sorunların temeline Köy Ensititüleri'nin ne kadar yararlı olabildiğine-olabileceğine mantık dizgim tam çıkarım oturtamıyor. Mutlaka çok faydalı olmuştur. Ama temel çözüm üretme yöntemi olarak eksik geliyor yine de.

Ülkemizde teknik açıdan, sanayi üretimine yönelik branşlaşmış, zanaatkar yetiştirme politikası dün olduğu gibi bu gün de halen çok eksik, çarpık, bilinçsiz süregiden bir olgu olarak yüzümüze çarpmakta bana göre.

Meslek okullarına gereken önem ve yönlendirilme destekleri hiç bir zaman gündem oluşturmamıştır ülkemizde.

Öylesine ihtiyaç duyulan bir ülke toplumu olmamıza rağmen.

-Memurluk- baştacı yapılmış, yoksulluktan kurtuluş amaçlarının yöntemi olarak görülmüştür toplumumuzda.

Köylerde üretime bilinçli katkı sağlayacak meslek edinme-edindirme bilincini hiç bir zaman gözlemlememişimdir ülkemizde.

Bence, üzgünüm ama Köy Ensititüleri ile ilgili dövünmek beni tatmin etmekten çok uzak geliyor.

Üstelik eskiden halkımızın %70'i kırsal bölgelerde yaşarken günümüzde bu oran %30'ların altında.

Şehirlerimizin durumu artık büyük karmaşalar içerisinde.

Şartlar oldukça değişmiştir.

Peki; teknik insan ihtiyacımız ne durumdadır dersiniz?

İster kırsal, ister şehir yaşamının bu ihtiyacı bilinçli algılanmakta mıdır?

Vasıfsız işçilik- işsizlik bu kadar yoğun yaşanıyorken...

tarihinde Sesil tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Köy enstitüleri güzel bir uygulama idi.

Köy enistitülerini açanlar ve yürütenler kararlı olsaydı. Egemen güçler dediğiniz kapatamazlardı.

Egemen güçlerin en önde geleni CHP idi. Kararlı olsalardı kapattırmazdı. Bu bir.

Ayrıca köy enstitülerin kapatılmasından neredeyse yarım yüzyıl geçti. Dövünmenin yararı yok.

İçinde bulunduğumuz dönemde. Köy enstitülerinden bin kat önemli konu Sağlığın ve Sosyal güvenliğin özelleştirilmesi girişimleridir.

Meclisin gündeminde görüşülmektedir.

Şimdiye kadar ağırlıklı olarak kamu eli ile yürütülen sağlık ve emeklilik hizmetleri. Özelleştirilmekte, ticarileştirilmektedir.

Bizler bu yaşta bu konuda mücadele veriyoruz.

Gençlerden ses seda çıkmıyor.

Nerde bu gençler,

geleceğiniz karartılmak isteniyor.

Mezarda emekli olacak düzenlemeler yapılıyor.

Ceplerinizi, birikimlerinizi elinizden alacak sağlık hizmetleri ticarileştiriliyor.

Vakit varken,

Direnmek varken,

50 sene önceki bir şey için dövünmenin alemi yok.

8 mart için mizah dergilerinden birinin kapağında burnu sümüklü bir kadın şöyle diyordu.

-Ben yürümem beyim yürür.

Benzer şeyi oğluma yakıştırdım.

Oğlum sağlık ve sosyal güvenlik için biz yürüyoruz sen ne diyorsun.

Yanıt; (tabi onun yerine ben yanıtladım)

-Ben yürümem babam yürür. :D

Sevgiler.

Sayin Ekinci,

Yanitinizi abartili, tepkinizi gereksiz buldum dogrusu..

Sonucta Koy Enstituleri ile ilgili iyi niyetli bir yazi yazilmis.

Bu ne siddet, bu ne celal? Anlasilir gibi degil.

Bu arada "dovunmek" deyimi yanlis bir tanimlama olmus, duzeltiyorum; dogrusu "nostalji" olabilirdi. :)

Direnme konusuna gelince; tamam, direnelim de, ne icin ve nereye kadar?

IMF yaptigi anlasmada, sosyal guvenlik reformlarini on kosul olarak sunuyor. Saglik harcamalarinda

kisitlamaya gidilmesse, ilac destegi azaltilmassa vs...kredi verilmeyecegini soyluyor..

IMF'nin kimligi nedir? Kuresel sermayeyi temsil eden finans kurumu.

Biz IMF'siz yapabilir miyiz? Hayir.

Ne olacak bu durumda! Hukumet "hayir ben sosyal devlet anlayisina bagli kalip,

saglik hizmetlerini kamu araciligiyla yapmaya devam edecegiim" mi diyecek!.. IMF'ye direnecek mi yani?

Hic sanmiyorum,

Yani biz direniriz direnmesine, mucadelemizi de veririz de, hukumet IMF ye direnebilecek mi?

Anlayacaginiz, hersey kuresel bir oyun..

Sevgiler

Gaye

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...

köy enstitüleri, halk evleri vb. yeni resmi ideolojiyi yaymak velhasıl beyin yıkamak amaçlı kurulmuş öğretim kurumlarıdır.zira sınıflı toplumlarda eğitim-öğretim her zaman egemenlere hizmet eder.köy enstitülerinin kapatılmasını isteyen de chp'dir.kısacası abartılmaması gereken bir uygulamadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

köy enstitüleri, halk evleri vb. yeni resmi ideolojiyi yaymak velhasıl beyin yıkamak amaçlı kurulmuş öğretim kurumlarıdır.zira sınıflı toplumlarda eğitim-öğretim her zaman egemenlere hizmet eder.köy enstitülerinin kapatılmasını isteyen de chp'dir.kısacası abartılmaması gereken bir uygulamadır.

Kapatmayı isteyen CHP değil AP'dir. Menderes zamanında kapatılmıştır.

Köy enstitülerinin amacı da beyin yıkamak değil Türk devrimi öncesi kadınların binde 4 olan okuma-yazma oranı ile devrim öncesi erkeklerin yüzde 7 olan okuma-yazma oranını utanılacakseviyeden kurtarmaktı. Devrimin halkına tepeden bakmamasını sağlamaktı, devrimi halkın ayağına götürmekti, daha da yazabilirim ister misin?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kapatmayı isteyen CHP değil AP'dir. Menderes zamanında kapatılmıştır.

Köy enstitülerinin amacı da beyin yıkamak değil Türk devrimi öncesi kadınların binde 4 olan okuma-yazma oranı ile devrim öncesi erkeklerin yüzde 7 olan okuma-yazma oranını utanılacakseviyeden kurtarmaktı. Devrimin halkına tepeden bakmamasını sağlamaktı, devrimi halkın ayağına götürmekti, daha da yazabilirim ister misin?

sen yüzyılardır kullanılan bir alfabeyi çöpe atarsan tabiki herkes bir anda okuma yazma bilmez olur.şapka takmakla, alfabe kaldırmakla devrim olmaz.bunlar kapitalizme entegrasyon çalışmalarıdır sadece.

Link to post
Sitelerde Paylaş

sen yüzyılardır kullanılan bir alfabeyi çöpe atarsan tabiki herkes bir anda okuma yazma bilmez olur.şapka takmakla, alfabe kaldırmakla devrim olmaz.bunlar kapitalizme entegrasyon çalışmalarıdır sadece.

Oğlum sen hayatında tarih diye bir ders görmedin sana oranlarını bile verdim lan. Tembel olduğunu okuma yazma alışkanlığın olduğunu bildiğim için oranları dahi hazır ayağına getirdik ne okumadan cevap yetiştireyim derdindesin?

Kadınların okuma-yazma oranı yeni alfabe öncesi binde 4 bindeee! Yüzde değil binde, duyuyor musun?

Yani neredeyse hiç yok.

Erkeklerin ise yüzden 7 duydun mu?

Bu oranlar Latin alfabe öncesi oranlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Oğlum sen hayatında tarih diye bir ders görmedin sana oranlarını bile verdim lan. Tembel olduğunu okuma yazma alışkanlığın olduğunu bildiğim için oranları dahi hazır ayağına getirdik ne okumadan cevap yetiştireyim derdindesin?

Kadınların okuma-yazma oranı yeni alfabe öncesi binde 4 bindeee! Yüzde değil binde, duyuyor musun?

Yani neredeyse hiç yok.

Erkeklerin ise yüzden 7 duydun mu?

Bu oranlar Latin alfabe öncesi oranlar.

benle saygılı konuş.oğlun filan değilim.peki şimdi okuma yazma oranımız kaç bunu biliyor musun?ve bu oranı git japonya ile karşılaştır.sonra gel dersimize devam edelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

köy enstitüleri, halk evleri vb. yeni resmi ideolojiyi yaymak velhasıl beyin yıkamak amaçlı kurulmuş öğretim kurumlarıdır.zira sınıflı toplumlarda eğitim-öğretim her zaman egemenlere hizmet eder.köy enstitülerinin kapatılmasını isteyen de chp'dir.kısacası abartılmaması gereken bir uygulamadır.

İyi işte, beynimiz yıkanmamış, bu sayede şimdi hepimiz çok özgürlükçü ve demokrat bireyleriz.

Benim bildiğim, yüksek-köy enstitüleride, idolojiler etrafında gruplaşmalar varmış: Komünistler ve Turancılar. Bunların dışında bir de Fakir Baykurt var sonraki yıllarda yazdıkları yüzünden hapse girip çıkan.

Kapatılmasının elbette bir sebebi vardı. Fazla aydınlanmış, özgürlükçü bireyler, üstelik "kaz güdebilen", teknikten anlayan (uygulamalı işlerden anlayanın kafası gerçekten çalışır) bireyler yetiştiriyordu; beyinleri yeterince yıkanamıyordu.

Ortaokul düzeyinde verilen, klasik kitap okuma saatleri ile, okuma alışkanlığı (şimdi okullarımızda olmayan) kazandırmak, resim-heykel çalışmalarına yöneltmek, o devrin bir köy insanının dünya ufuklarının açılması için yeterli olmaz mıydı? Bir de bu ailelerden doğan çocukları düşünün.

tarihinde puppetularz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kaçırılmış tren, fırsat falan..

Alem insanlarsınız..

Kaçan ne var..

Köy enstitüleri orada ise, biz de buradayız.

Bir araya gelemez miyiz?

Kaçan nedir? Birkaç yıl mı?

Komiksiniz, komik....

:) sana göre bir kaç yıl hacı...

Diğer taraftan tamamen katılıyorum. Maksat: insan kitlelerinin öbek öbek uygulamalı ve sorgulamalı eğitim ile beyinlerini şeneltip* kendi kendilerine organize olmalarını sağlamaktır. Böylece, üzerinde bulundukları kaynaklarını verimli ve ÇEVRECİ bir biçimde değerlendirip zenginleşeceklerdir. Altmış yıl önceki prensipler mevcut sistemimizdeki radikal değişikliklerle günümüze uygulanabilir.

tarihinde puppetularz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

:) sana göre bir kaç yıl hacı...

Diğer taraftan tamamen katılıyorum. Maksat: insan kitlelerinin öbek öbek uygulamalı ve sorgulamalı eğitim ile beyinlerini şeneltip* kendi kendilerine organize olmalarını sağlamaktır. Böylece, üzerinde bulundukları kaynaklarını verimli ve ÇEVRECİ bir biçimde değerlendirip zenginleşeceklerdir. Altmış yıl önceki prensipler mevcut sistemimizdeki radikal değişikliklerle günümüze uygulanabilir.

Bir ülkenin yaşamında 60 yıl nedir ki?

100-200 yıl bile önemsizdir.

Köy enstitüleri kavram olarak müthiş bir buluş ve uygulamadır.

İnsanların çoğu doğdukları yerin 100 km civarından ötede yaşamazlar.

Çoğu doğduğu yörede büyür, okur, çalışır ve ölür.

Çocuğu oradan alıyorsun, yine yakındaki bir okulda eğitip, öğrendiklerini öğrenmesi için köyüne geri gönderiyorsun.

Köy gelişiyor. Büyüyor. Şehre göç azalıyor. Ülke kalkınıyor..

Bunu her zaman tekrarlayabiliriz.

Ama bu çözüm yolu günümüzde bile birçok politikacıyı rahatsız edecektir.

Ve onlar şu anda iktidardadırlar..

Değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...