Jump to content

MÜSLÜMAN KADINLAR BUNLARI NASIL SİNDİRİYORLAR?


Recommended Posts

Kuran dışında özellikle bir çok sahih hadis kaynakları kadınları ağır biçimde aşağılayan hakaretlerle doludur. Bazılarında kadınlar hiç bir suçu olmadığı halde biyolojik özelliklerinden(mensturasyon) ötürü dinen eksik olmakla suçlanır. Bazısnda iki kadın şahidin bir erkek şahide denk düşmesi hatırlatılarak aklen eksik oldukları söylenir.

Kadınların çoğu bu hadisleri kabul ettikleri halde müslüman kalmaya, kalabilmeye devam ederler

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 235
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Kaçırdığın şey burada zulüm edilen sadece Diana değil Prens Charls tır aynı zamanda. Kraliyet kuralları yüzünden sevdiği kadınla evlenenmemiş ama hiç haz etmediği biriyle evlenmek zorunda bırakılmıştır. İlaveten evlilik süreci içerisinde Diana'da eşini bir çok kez aldatmıştır. Hatta büyük oğullarının Charls'tan olduğu bile şaibelidir. Diana'nın ölümü üzerinde şaibeler varsada kanıtlanabilmiş bişey yoktur, o yüzden kesin bir kanıt gibi kullanılamaz

Yok orayı kaçırmadım jadıcığım.

Ama ingilterenin geçmişinde bile aşkı uğruna herşeyi elinin tersiyle iten insanlar var. Charles önce kendine haksızlık etmiş, aşkına ihanet etmiş ve ailesininde bunu kullanmasına izin vermiştir. Bu sebeple baştan onun bana haksızlık deme hakkı zaten yoktur.

Ben o örneği özellikle verdim. Kadın hakları, insan haklarını ezmek ve sömürmek için bir inanca gerek yoktur.

Öküz her yerde aynı öküzdür, yani vurgum buna idi.

Selam ederim.

Ayet mi yorumlayacaksın.

Al bakalım yorumla nasıl yorumluyorsan. İzin verirsen birlikte yorumlayalım var mısın?

Yoksun tabii. Hemen kaçıp sıvışırsın. Yukarıda yazdıklarından belli zaten...

Örneğin bak burada İslam'ın eşitlikçi cinsel ahlakına temel olan bir ibare var:

"nisa 34 - "erkekler, kadın üzerine idareci ve hakimdirler. "

Burada da kadının ne kadar onurlu bir varlık olduğu yazılı. Bak ne diyor:

Bakara 223 - "kadınlarınız, sizin için bir tarladır. "

Bak burada da kadınlarınızı eliniz üstünde taşıyın diyor:

"İyi kadınlar, gönülden boyun eğenler ve Allah'ın korunmasını emrettiğini, kocasının bulunmadığı zaman da koruyanlardır. Serkeşlik etmelerinden endişelendiğiniz kadınlara öğüt verin, yataklarında onları yalnız bırakın, nihayet dövün."

Bu mükemmel çağdaş anlayışı takdir etmeyip hala İslam kadını hakir görür diyen deliler var haklısın.

:D

Yazmayım yazmayım dedim ama bu kadarı fazla diyerek yazayım dedim.

Hadi bizim kitabımız ilkel, antik. Dolayısı ile bizlerde antikayız.

Peki sana bir soru şimdi ey gitarrrr

Ben kadın mıyım yemek yapayım, temizlik yapayım diyen ateist, çağdaş!, aydın!, modern! erkekler neye göre bu lafı ederler.

Hatta başka bir forumda sen gibi bir adam vardı, sürekli müslüman kadınları aşağılardı. Ama iş cinsel ihtiyaca gelince bunu da müslüman kadınlarla bile karşıladığını, orada ayırım yapmadığını yazmıştı.

Hadi burda bana göster şimdi onuru, gururu, medeniyeti, çağdaşlığı, aydınlığı.

Umulurki bundan sonra yazarken daha dikkatli yazarsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yok orayı kaçırmadım jadıcığım.

Ama ingilterenin geçmişinde bile aşkı uğruna herşeyi elinin tersiyle iten insanlar var. Charles önce kendine haksızlık etmiş, aşkına ihanet etmiş ve ailesininde bunu kullanmasına izin vermiştir. Bu sebeple baştan onun bana haksızlık deme hakkı zaten yoktur.

Ben o örneği özellikle verdim. Kadın hakları, insan haklarını ezmek ve sömürmek için bir inanca gerek yoktur.

Öküz her yerde aynı öküzdür, yani vurgum buna idi.

Selam ederim.

Yazmayım yazmayım dedim ama bu kadarı fazla diyerek yazayım dedim.

Hadi bizim kitabımız ilkel, antik. Dolayısı ile bizlerde antikayız.

Peki sana bir soru şimdi ey gitarrrr

Ben kadın mıyım yemek yapayım, temizlik yapayım diyen ateist, çağdaş!, aydın!, modern! erkekler neye göre bu lafı ederler.

Hatta başka bir forumda sen gibi bir adam vardı, sürekli müslüman kadınları aşağılardı. Ama iş cinsel ihtiyaca gelince bunu da müslüman kadınlarla bile karşıladığını, orada ayırım yapmadığını yazmıştı.

Hadi burda bana göster şimdi onuru, gururu, medeniyeti, çağdaşlığı, aydınlığı.

Umulurki bundan sonra yazarken daha dikkatli yazarsın.

İstersen bu anlamsız sözlerine özelden yanıt vereyim.

Böylece sen de özel konuları foruma taşımamış olursun.

Yani dikkatli olması gereken, burada aslında sensin.

:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

İstersen bu anlamsız sözlerine özelden yanıt vereyim.

Böylece sen de özel konuları foruma taşımamış olursun.

Yani dikkatli olması gereken, burada aslında sensin.

:)

Ben burada özel birşey deşifre etmedim.

Sadece ateistlerin burada ve toplumda aydın, çağdaş maskeleri altında beğenmedikleri gelenekçi ve radikal islamcılar kadar yobaz olduğunu vurguladım o kadar.

Bireysel olarak üstüne alınmana gerek yok. Ben seni tanımam etmem. :) Üstüne alınma yani bu gruba dahil değilsen.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben burada özel birşey deşifre etmedim.

Sadece ateistlerin burada ve toplumda aydın, çağdaş maskeleri altında beğenmedikleri gelenekçi ve radikal islamcılar kadar yobaz olduğunu vurguladım o kadar.

Bireysel olarak üstüne alınmana gerek yok. Ben seni tanımam etmem. :) Üstüne alınma yani bu gruba dahil değilsen.

Bu müslümanlar hep mi yalancı olur?

Beni şaşırtacak bir müslüman ne zaman çıkacak...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu müslümanlar hep mi yalancı olur?

Beni şaşırtacak bir müslüman ne zaman çıkacak...

Amacın neyse açık açık yazda rahatla, kaçak güreşme bari.

Ondan sonra kimin yalancı kimin doğrucu olduğunu görürüz hep beraber.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben burada özel birşey deşifre etmedim.

Sadece ateistlerin burada ve toplumda aydın, çağdaş maskeleri altında beğenmedikleri gelenekçi ve radikal islamcılar kadar yobaz olduğunu vurguladım o kadar.

Bireysel olarak üstüne alınmana gerek yok. Ben seni tanımam etmem. :) Üstüne alınma yani bu gruba dahil değilsen.

ben gruba dahil bir iki tane ateist veya deist ismi istiyorum.

NOT: Buradaki (bazı ateistlerde buna dahil) üyelerin genel sorunu; boş kafadan sallıyor olmaları. Sallıyorsunuz biliyoruz... Bari bile bile yapmayın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yazmayım yazmayım dedim ama bu kadarı fazla diyerek yazayım dedim.

Hadi bizim kitabımız ilkel, antik. Dolayısı ile bizlerde antikayız.

Peki sana bir soru şimdi ey gitarrrr

Ben kadın mıyım yemek yapayım, temizlik yapayım diyen ateist, çağdaş!, aydın!, modern! erkekler neye göre bu lafı ederler.

Hatta başka bir forumda sen gibi bir adam vardı, sürekli müslüman kadınları aşağılardı. Ama iş cinsel ihtiyaca gelince bunu da müslüman kadınlarla bile karşıladığını, orada ayırım yapmadığını yazmıştı.

Hadi burda bana göster şimdi onuru, gururu, medeniyeti, çağdaşlığı, aydınlığı.

Umulurki bundan sonra yazarken daha dikkatli yazarsın.

bu o arkadaşın cehaletinden kaynaklıdır ama bu cehalet kendisine kutsal kitap diyen bir sadizm ve egoizm kitabına değil; yetiştiği ortama, belki de anasına babasına dayanır.

Ben tek yaşayan birisiyim ve sırf zahmet olmasın diye annem bana gelecek ise, tüm evi toplar bulaşıklarımı yıkarım. (genelde yerinde duramaz çünkü) Çok da güzel yemek yaparım. Hiç de erinmem. Bu benim inancımdan değil; yetişme tarzımdan kaynaklanıyor. Benim bir patronum vardı. Sen o arkadaşı ona staj yapmaya gönder, bak iki ayda senin evi bile temizlemeye gelir. Adam komando eğitimi verir gibi çalışytırıyor valla...

İşte onur çağdaşlık ve medeniyet yetişmek ve yetiştirilmektedir. Kuran gibi sadist bir kitabın egemen olduğu tolumlarda bu mümkün değildir. Neyse ki; kısmende olsa ATATÜRK'ün çağdaş değerlerine sahip çıkan öyle yetişen ve yetiştirilen insanlar var.

Özür dileyerek belirteyim bu sitede bile ateistim deyip bir şekilde gaza gelip ağzını bozan küfreden hakaret eden insanlar var. Ancak bu onların ne kadar çağdaş ve medeni olduğunu gösterir. Yani içlerinde hala bir kuran ve sadist islam anlayışı yatıyor. Onlar inkar etselerde ailelerinden gelen kültürün mayasında bu var. Çünkü kendileri ateist olsa da; ebeveynleri ve çevresi hala müslüman... Küfretmeyi onlardan alıyor. Hakaret ederek kendisini anlatmayı onlardan görüyor. Çünkü kuran da böyle hak arıyor. Beddua ederek, küfrederek, hakaret ederek...

Link to post
Sitelerde Paylaş

ben gruba dahil bir iki tane ateist veya deist ismi istiyorum.

NOT: Buradaki (bazı ateistlerde buna dahil) üyelerin genel sorunu; boş kafadan sallıyor olmaları. Sallıyorsunuz biliyoruz... Bari bile bile yapmayın.

Bütün müslümanlar ahlaksızdır yazan iletileri hiç görmedin mi? Bunları yazan şahısların nikini gerçekten bilmiyor musun sevgili arkadaşım?

Bütün ateistler cehennemliktir diyen düşünce ne kadar yobazsa, bu düşünce de o kadar yobaz ve gerici.

Özür dileyerek belirteyim bu sitede bile ateistim deyip bir şekilde gaza gelip ağzını bozan küfreden hakaret eden insanlar var. Ancak bu onların ne kadar çağdaş ve medeni olduğunu gösterir. Yani içlerinde hala bir kuran ve sadist islam anlayışı yatıyor. Onlar inkar etselerde ailelerinden gelen kültürün mayasında bu var. Çünkü kendileri ateist olsa da; ebeveynleri ve çevresi hala müslüman... Küfretmeyi onlardan alıyor. Hakaret ederek kendisini anlatmayı onlardan görüyor. Çünkü kuran da böyle hak arıyor. Beddua ederek, küfrederek, hakaret ederek...

Ben müslümanım, annem babamda müslümandı ama biz hak ararken hiç küfretmeyiz, etmiyoruzda. Çocuklarımıza da öyle öğretmiyoruz.

Genellemeniz üzgünüm sizi yukarıda sıraladığım gruba yetecek ölçüde ama ben sizi yinede bu grubun dışında tutuyorum.

Selam ederim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bütün müslümanlar ahlaksızdır yazan iletileri hiç görmedin mi? Bunları yazan şahısların nikini gerçekten bilmiyor musun sevgili arkadaşım?

Bütün ateistler cehennemliktir diyen düşünce ne kadar yobazsa, bu düşünce de o kadar yobaz ve gerici.

Ben müslümanım, annem babamda müslümandı ama biz hak ararken hiç küfretmeyiz, etmiyoruzda. Çocuklarımıza da öyle öğretmiyoruz.

Genellemeniz üzgünüm sizi yukarıda sıraladığım gruba yetecek ölçüde ama ben sizi yinede bu grubun dışında tutuyorum.

Selam ederim.

Eğer küfretmiyorsanız bu çok güzel bir hareket ama çocuklarınıza öğretmiyorsanız, o zaman çocuklarınızı kurandan uzak tutunuz. Çünkü içinde hakaret, beddua ve bolca küfür bulunmaktadır. En azından çocuklarınızı bundan korumuş olursunuz. Cinsel konuları pas geçsek bile sorf bunlar bile yeterli. (bence her kuran kitabının üzerine lütfen çocuklardan uzak tutunuz yazmalı veya sadece Arapça alınız... Türkçe'sinin yan etkileri vardır...)

Ayrıca beni zaten bir gruba dahil veya hariç edemezsiniz. Ben hiç kimse hakaret etmedim. Hiç bir zamanda müslümanlar için veya başka bir grup için genelleme yapmadım. Ben direkt islam ve kuran için yaparım. Çünkü bu bir genelleme değil, bir bütüne olan ithamdır. Kuran tek bir kitap olduğuna göre kuran ahlaksızlıklar ve sadistlikler kitabıdır demek genelleme değil bütüne bir ithamdır. Genelleme farklı farklı olan parçaları aynı itham ile yargılamak demektir. Bütüne yapılan ithamlar ise genelleme olmazlar.

Bu bütüne yaptığım ithama da harfiyen uyanlar aynı itham karşısında ezilmek zorundadır. Bu faşizm gibidir. Bütünü (yani faşizm) sadistlik ve ırkçılık içerir ve bu bütüne inanan faşistler de aynı itham ile karşı karşıya kalırlar...

tarihinde kitapkurdu82 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Eğer küfretmiyorsanız bu çok güzel bir hareket ama çocuklarınıza öğretmiyorsanız, o zaman çocuklarınızı kurandan uzak tutunuz. Çünkü içinde hakaret, beddua ve bolca küfür bulunmaktadır. En azından çocuklarınızı bundan korumuş olursunuz. Cinsel konuları pas geçsek bile sorf bunlar bile yeterli. (bence her kuran kitabının üzerine lütfen çocuklardan uzak tutunuz yazmalı veya sadece Arapça alınız... Türkçe'sinin yan etkileri vardır...)

Ayrıca beni zaten bir gruba dahil veya hariç edemezsiniz. Ben hiç kimse hakaret etmedim. Hiç bir zamanda müslümanlar için veya başka bir grup için genelleme yapmadım. Ben direkt islam ve kuran için yaparım. Çünkü bu bir genelleme değil, bir bütüne olan ithamdır. Kuran tek bir kitap olduğuna göre kuran ahlaksızlıklar ve sadistlikler kitabıdır demek genelleme değil bütüne bir ithamdır. Genelleme farklı farklı olan parçaları aynı itham ile yargılamak demektir. Bütüne yapılan ithamlar ise genelleme olmazlar.

Bu bütüne yaptığım ithama da harfiyen uyanlar aynı itham karşısında ezilmek zorundadır. Bu faşizm gibidir. Bütünü (yani faşizm) sadistlik ve ırkçılık içerir ve bu bütüne inanan faşistler de aynı itham ile karşı karşıya kalırlar...

Ben kuran okuduğumda sizin söylediklerinizi görmüyorum. Orada gördüğüm tek gerçek varolan sistem üzerinden daha mutlu ve barışçıl bir dünya oluşturulması için insana ilkeler-önermeler sunuyor.

Herşeyden önce siz klasik islamdan bahsediyorsunuz, ben ise gerçek olan ama hurafelere boğulmuş, hurafeler nedeniyle bir türlü gerçeğine ulaşılmasın diye önüne setler çekilen ve çekilmeye devam edilen islamdan bahsediyoruz. O dediğiniz faşistler yüzünden böyle yapılıyor işte. Çünkü ne yazıkki din bin yıllardır olduğu gibi günümüzde de en güzel sömürü aracı.

Benim gibi inanırlar sürekli burda ve reelde bunu deklare etmelerine rağmen kabul görmezler. Çünkü olması gereken ahlaki değerler ile sömürü düzeni yer değiştirmiş, hukuksuzluk hukuk gibi dayatılmıştır ve insan bunu kanıksamıştır. Bunu kanıksasın diye tonlarca da atasözü uydurulmuştur. Bak biraz bunlara bakalım istersen sevgili arkadaşım. Sen tarihçi olduğunu söylüyorsun, ilgini çeker sanırım. Araştıralım bu atasözlerini.

Mesela:

*Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.

*Gemisini kurtaran kaptan.

*Düşenede bir tekme sen vuracaksın.

*Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin. (Bu da kadınlarla ilgili diye yazdım :) )

Bunlar gibi insanın kötü yada iyi olduğunun kaderinin de Tanrı tarafından yazıldığını topluma enjekte etmek için uydurulmuş olanları da vardır. Maalesef insanımız düşünmeden-sorgulamadan önüne konanı kabul eder. Saf insanımızda hala Tanrı korkusu baskındır. Ama Tanrıya gerçekten ulaşmak isteyenler korku ile değil ancak sevgi ile ulaşabilirler. Belki bu yüzden onlar beni dışlıyor, belki bu yüzden sizlerde beni kıvırtıyor olarak telakki ediyorsunuz, bilemiyorum yani.

Benim bildiğim ise şudur.

Her iki tarafada benim gibi düşünen inanırlar bir şekilde yaranamıyorsa düz mantıkla sorun bizde gibi duruyor değil mi? :)

Ama şu yukarıdaki atasözlerine söyleyeceklerini alayım, sonra devam ederiz yine.

Selam ederim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben kuran okuduğumda sizin söylediklerinizi görmüyorum. Orada gördüğüm tek gerçek varolan sistem üzerinden daha mutlu ve barışçıl bir dünya oluşturulması için insana ilkeler-önermeler sunuyor.

Herşeyden önce siz klasik islamdan bahsediyorsunuz, ben ise gerçek olan ama hurafelere boğulmuş, hurafeler nedeniyle bir türlü gerçeğine ulaşılmasın diye önüne setler çekilen ve çekilmeye devam edilen islamdan bahsediyoruz. O dediğiniz faşistler yüzünden böyle yapılıyor işte. Çünkü ne yazıkki din bin yıllardır olduğu gibi günümüzde de en güzel sömürü aracı.

Benim gibi inanırlar sürekli burda ve reelde bunu deklare etmelerine rağmen kabul görmezler. Çünkü olması gereken ahlaki değerler ile sömürü düzeni yer değiştirmiş, hukuksuzluk hukuk gibi dayatılmıştır ve insan bunu kanıksamıştır. Bunu kanıksasın diye tonlarca da atasözü uydurulmuştur. Bak biraz bunlara bakalım istersen sevgili arkadaşım. Sen tarihçi olduğunu söylüyorsun, ilgini çeker sanırım. Araştıralım bu atasözlerini.

Mesela:

*Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.

*Gemisini kurtaran kaptan.

*Düşenede bir tekme sen vuracaksın.

*Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin. (Bu da kadınlarla ilgili diye yazdım :) )

Bunlar gibi insanın kötü yada iyi olduğunun kaderinin de Tanrı tarafından yazıldığını topluma enjekte etmek için uydurulmuş olanları da vardır. Maalesef insanımız düşünmeden-sorgulamadan önüne konanı kabul eder. Saf insanımızda hala Tanrı korkusu baskındır. Ama Tanrıya gerçekten ulaşmak isteyenler korku ile değil ancak sevgi ile ulaşabilirler. Belki bu yüzden onlar beni dışlıyor, belki bu yüzden sizlerde beni kıvırtıyor olarak telakki ediyorsunuz, bilemiyorum yani.

Benim bildiğim ise şudur.

Her iki tarafada benim gibi düşünen inanırlar bir şekilde yaranamıyorsa düz mantıkla sorun bizde gibi duruyor değil mi? :)

Ama şu yukarıdaki atasözlerine söyleyeceklerini alayım, sonra devam ederiz yine.

Selam ederim.

Öncelikle cevap tarzınız için çok teşekkür ederim...

Gelelim benim cevabıma;

Eğer kuran okudum ama ben görmedim diyorsanız. O zaman bu Sefilleri okuyupta; Jean Valjan'ın hapisten kaçtığını bilmemek gibi birşeydir veya Fransız tarihi okuyup Jan D'arc'ı atlamak gibi...

Çünkü siz görmesinizde kuran beddua eder;

Tevbe 35 “Yahudiler; ‘Üzeyir Allah’ın oğludur’ dediler. Hıristiyanlar da: ‘Mesih, Allah’ın oğludur’ dediler. Bu onların ağızlarında geveledikleri sözlerden ibarettir (yoksa hiçbir değeri yoktur). Onlar, sözlerini daha önce geçmiş kâfirlerin sözlerine benzetiyorlar. Hay Allah kahredesiler! Nasıl da haktan batıla döndürülüyorlar.”

Küfür va hakaret eder;

Bakara 65 - İçinizden cumartesi günü yasağını çiğneyenleri elbette bilirsiniz. İşte bundan dolayı onlara "sefil maymunlar olun!" dedik.

Eğer biz dileseydik, onu bununla yükseltirdik. Ama o yere meyletti (veya yere saplandı), hevasına uydu. Onun durumu, üstüne varsan dilini sarkıtıp soluyan, kendi başına bıraksan dilini sarkıtıp soluyan köpeğin durumu gibidir. İşte ayetlerimizi yalanlayan topluluğun durumu böyledir. Artık gerçek haberi onlara aktar. Ki düşünsünler.

Bir insan bunları söylebilir. Bizler çok daha fazlasını söylüyoruz. Cahildir dersiniz geçersiniz ama Tanrı söyleyebilir mi? Bugün Başbakan bile "lan" dediği için ne kadar yadırgandı; "koca bir Başbakan bir çiftçiye "lan" diyebilir mi diye?"

Diğer sözleriniz içinde doğru söylüyorsunuz ama ben cevaplarımda herhangi bir zümreyi veya o zümrenin etkilediği bir sistemi kast etmedim. Ben direkt kuran'ı kast ettim. Eğer kuran değişmedi ise; yukarıda verdiğim örnekler Muhammet'ten beri var demektir. Bunlar daha sonradan uydurulmuş sözler değil...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Öncelikle cevap tarzınız için çok teşekkür ederim...

Gelelim benim cevabıma;

Eğer kuran okudum ama ben görmedim diyorsanız. O zaman bu Sefilleri okuyupta; Jean Valjan'ın hapisten kaçtığını bilmemek gibi birşeydir veya Fransız tarihi okuyup Jan D'arc'ı atlamak gibi...

Çünkü siz görmesinizde kuran beddua eder;

Tevbe 35 “Yahudiler; ‘Üzeyir Allah’ın oğludur’ dediler. Hıristiyanlar da: ‘Mesih, Allah’ın oğludur’ dediler. Bu onların ağızlarında geveledikleri sözlerden ibarettir (yoksa hiçbir değeri yoktur). Onlar, sözlerini daha önce geçmiş kâfirlerin sözlerine benzetiyorlar. Hay Allah kahredesiler! Nasıl da haktan batıla döndürülüyorlar.”

Küfür va hakaret eder;

Bakara 65 - İçinizden cumartesi günü yasağını çiğneyenleri elbette bilirsiniz. İşte bundan dolayı onlara "sefil maymunlar olun!" dedik.

Eğer biz dileseydik, onu bununla yükseltirdik. Ama o yere meyletti (veya yere saplandı), hevasına uydu. Onun durumu, üstüne varsan dilini sarkıtıp soluyan, kendi başına bıraksan dilini sarkıtıp soluyan köpeğin durumu gibidir. İşte ayetlerimizi yalanlayan topluluğun durumu böyledir. Artık gerçek haberi onlara aktar. Ki düşünsünler.

Bir insan bunları söylebilir. Bizler çok daha fazlasını söylüyoruz. Cahildir dersiniz geçersiniz ama Tanrı söyleyebilir mi? Bugün Başbakan bile "lan" dediği için ne kadar yadırgandı; "koca bir Başbakan bir çiftçiye "lan" diyebilir mi diye?"

Diğer sözleriniz içinde doğru söylüyorsunuz ama ben cevaplarımda herhangi bir zümreyi veya o zümrenin etkilediği bir sistemi kast etmedim. Ben direkt kuran'ı kast ettim. Eğer kuran değişmedi ise; yukarıda verdiğim örnekler Muhammet'ten beri var demektir. Bunlar daha sonradan uydurulmuş sözler değil...

Sevgili arkadaşım,

Siz birinin emeğine saygı duymaz ve o emekten vahşice faydalanırsanız o kişi size her türlü kötü diye telakki edebileceğimiz sözü söyler. Çünkü bu hakkı bizzat siz yapıp ettiklerinizle vermişsiniz demektir.

Ve yeryüzü Tanrının emeğidir.

Şimdi bakalım ayetlere Tanrı niye öyle demiş:

Tevbe 34-Ey iman edenler, haberiniz olsun ki, hahamlardan ve rahiplerden birçoğu, insanların mallarını haksızlıkla yerler ve Allah yolundan çevirirler. Altını ve gümüşü hazineye tıkıp da onu Allah yolunda harcamayanları, acı bir azap ile müjdele!

BAKARA

63-Bir vakit de sizden söz almıştık ve Tur'u üstünüze kaldırıp demiştik ki: "Verdiğimiz Kitab'a sımsıkı sarılın ve içindekilerden gafil olmayın ki, günahtan sakınmış olasınız."

64-Sonra onun arkasından yine yüz çevirdiniz. Eğer üzerinizde Allah'ın lütuf ve rahmeti olmasaydı her halde zarara uğrayanlardan olurdunuz.

65. İçinizden, Cumartesi günü (avlanma yasağı)nı çiğneyenleri elbette bilmişsinizdir; işte onlara: "Aşağılık maymunlar olun!" dedik.

Şimdi sizin hakaret ve küfür diye nitelendirdiğiniz sözlerin kimler ve niye için söylendiğine bakalım hep beraber.

Yeryüzünde her canlı yaşamak ve neslini devam ettirmek için çabalar. Ama insanı geçmişini neye bağlarsak bağlayalım bu canlılardan ayrı tutmak durumundayız. Çünkü insan dışında hiçbir canlı sırf kendi egosu için bu kadar vahşet ve zulüm yapmıyor.

Tanrı paylaşın ve herkesin ortak malı bu dünya diyor. Ama birileri seninde hakkını gaspedip biriktiyor ve seni aciz bırakıyor.

Cumartesi yasağı avlanma yasağı. Doğanın ekolojik dengesi çok önemli değil mi besin zinciri açısından. Siz bu yasağı delinde ne yapıyorsunuz, sistemin köküne dinamit koyuyorsunuz. Hakaret edilen ve alçaltılan grup bunlardır.

Bush birgün demiştiki:

Amerikan halkının refah seviyesi müzakere konusu dahi edilemez!!!

Bush bu sözü söylemektense anneme açık açık küfretse bu kadar alçalamazdı, inanın ben böyle bakıyorum.

Selam ederim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili arkadaşım,

Siz birinin emeğine saygı duymaz ve o emekten vahşice faydalanırsanız o kişi size her türlü kötü diye telakki edebileceğimiz sözü söyler. Çünkü bu hakkı bizzat siz yapıp ettiklerinizle vermişsiniz demektir.

Ve yeryüzü Tanrının emeğidir.

Şimdi bakalım ayetlere Tanrı niye öyle demiş:

Tevbe 34-Ey iman edenler, haberiniz olsun ki, hahamlardan ve rahiplerden birçoğu, insanların mallarını haksızlıkla yerler ve Allah yolundan çevirirler. Altını ve gümüşü hazineye tıkıp da onu Allah yolunda harcamayanları, acı bir azap ile müjdele!

BAKARA

63-Bir vakit de sizden söz almıştık ve Tur'u üstünüze kaldırıp demiştik ki: "Verdiğimiz Kitab'a sımsıkı sarılın ve içindekilerden gafil olmayın ki, günahtan sakınmış olasınız."

64-Sonra onun arkasından yine yüz çevirdiniz. Eğer üzerinizde Allah'ın lütuf ve rahmeti olmasaydı her halde zarara uğrayanlardan olurdunuz.

65. İçinizden, Cumartesi günü (avlanma yasağı)nı çiğneyenleri elbette bilmişsinizdir; işte onlara: "Aşağılık maymunlar olun!" dedik.

Şimdi sizin hakaret ve küfür diye nitelendirdiğiniz sözlerin kimler ve niye için söylendiğine bakalım hep beraber.

Yeryüzünde her canlı yaşamak ve neslini devam ettirmek için çabalar. Ama insanı geçmişini neye bağlarsak bağlayalım bu canlılardan ayrı tutmak durumundayız. Çünkü insan dışında hiçbir canlı sırf kendi egosu için bu kadar vahşet ve zulüm yapmıyor.

Tanrı paylaşın ve herkesin ortak malı bu dünya diyor. Ama birileri seninde hakkını gaspedip biriktiyor ve seni aciz bırakıyor.

Cumartesi yasağı avlanma yasağı. Doğanın ekolojik dengesi çok önemli değil mi besin zinciri açısından. Siz bu yasağı delinde ne yapıyorsunuz, sistemin köküne dinamit koyuyorsunuz. Hakaret edilen ve alçaltılan grup bunlardır.

Bush birgün demiştiki:

Amerikan halkının refah seviyesi müzakere konusu dahi edilemez!!!

Bush bu sözü söylemektense anneme açık açık küfretse bu kadar alçalamazdı, inanın ben böyle bakıyorum.

Selam ederim.

Umarım bana söylediklerinizi çocuklarınıza söylemiyorsunuz. Çünkü çocuk hakkının yendiğini veya kötü insanların kendilerine kötülk yaptıklarını anladığı anda sizin yukarıda belirttiğiniz gibi; küfretmeyi; hakaret etmeyi, beddua etmeyi hak sayacak... O zaman onların yaptıkları kötülükten ne farkı var ve hak aramanın erdemini hiçe sayacak...

İyilik ve merhamet ve hoşgörü herkese aynı olduğu sürece kıymetlidir. Eğer birisi senin hakkını yiyorsa; senin paranı alıp sana hakkını vermiyorsa; hakkını hakkaniyet ile aramasını bilmen gerekir. Eğer hakkını haksız fiiller ile ararsan; bu hak olmaktan çıkar... Bunun en büyük örneği de Mevlana'dır. Ne diyor "ne olursan ol gel" ama kuran allah onları kahretsin diyor...

Olayları felsefe olarak değerlendirip Bush'a kadar getirmişsiniz. Ancak insanlarla Tanrıyı mukayese edemezsiniz. Bir önceki e postamda da dedim. İnsanlar hatalar yapar. Biz çok yerde küfrediyoruz. Ancak tanrının sonsuz bir sevgisi yok mudur? Ya da sizin belirttikleriniz üzerinden gideyim; tanrının sonsuz sevgisinin sınırı kendisine haksızlık yapınca bitiyor mu?

Tanrı kendi yarattığı kullara o kulların yaptığı olaylar nedeniyle hakaret ederse, tanrı kendi seviyesini o insanın seviyesine indirir. Oysa o tanrının hakaret etmeden beddua etmeden haksızlıkları anlatması insanları bilgilendirmesi ve onlara karşısındakilerin nasıl insanlar olduklarını beddua etmeden dile getirmesi; herşeyden öte yüceliğin gereğidir. Yoksa hakaret ettiğin insan ile aynı seviyeye inersin...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ahlakla inancın veya inançsızlığın, teizmin veya ateizmin, ne gibi bir alakası olabilir?

Birkaç kere yazdım ama kimse dikkate almıyor.

Sınırlanan ahlak yozlaşır. Kötü ahlak olur.

Ateist ahlakının olmaması, ateistlerde ahlak olmadığını ifade etmez.

Ateizmde tek bir ahlak türünün olmadığını ifade eder.

Teist ahlakı sınırlı olduğu için iyi bir ahlak örneği oluşturmaz.

Ama teistlerin ahlakı yine de ateistlerin ahlakından iyi olabilir.

Çünkü spesifik bir ateistin kendisi için seçtiği ahlaksal değerler yeterince iyi olmayabilir.

Burada önemli olan diğer ateistlerin aynı ahlaksal değerleri benimsemelerinin mümkün olmamasıdır.

Çünkü ateizmin bir kitabı, kuralı yoktur.

Ahlak konusunun dinle olan ilişkisi Avrupa'da Aydınlanma Dönemi'nde ilginç bir şekilde ortaya çıkmıştır.

Avrupalılar Hristiyan ahlakının, diğer bütün ahlak türlerinden daha iyi olduğuna inanıyorlardı.

Ama dünyaya yayılmaya başladıktan sonra, Müslüman, Budist ve Hindu ahlaklarının en azından kendi ahlakları kadar iyi ve değerli olduğunu reelize etmişlerdir. Bu gözlem Avrupada Aydınlanma Dönemini tetiklemiş ve sonunda Hristiyanlığın kiliseye kapanmasına neden olmuştur.

Bunun günümüzdeki karşılığı İslam'ın, ateist ahlakının kendi empoze ettiği ahlaksal değerlerden daha üstün olabileceği olasılığını reelize etmesidir. (Olması şart değil).

Ancak o zaman İslam ahlakı değişebilir ve İslam camiye tıkılabilir.

Tabii bunun için en azından 200 yıl daha beklememiz gerekiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Umarım bana söylediklerinizi çocuklarınıza söylemiyorsunuz. Çünkü çocuk hakkının yendiğini veya kötü insanların kendilerine kötülk yaptıklarını anladığı anda sizin yukarıda belirttiğiniz gibi; küfretmeyi; hakaret etmeyi, beddua etmeyi hak sayacak... O zaman onların yaptıkları kötülükten ne farkı var ve hak aramanın erdemini hiçe sayacak...

Bu sözler Tanrının onları nitelemesidir. O bu sözleri söyleyerek aslında onlara hakaret etmiyor, kendi nazarında onların durumuna vurgu yapıyor.

Elbette biri size kötülük yapınca hakkaniyetle hakkınızı aramanız gerekecektir.

Ama biri sizin canınıza kast etti, yasalar ona ceza verecek ve aldığı ceza asla size verdiği zararı karşılamayacaktır. Bu yüzden kısas vardır ama sonunda bağışlamanız sizin için daha hayırlıdır diyerek doğru ve erdemli yöntemi gösterir. Ama ahkam kısas uygulamak istiyorsa ona da engel olmaz.

İyilik ve merhamet ve hoşgörü herkese aynı olduğu sürece kıymetlidir. Eğer birisi senin hakkını yiyorsa; senin paranı alıp sana hakkını vermiyorsa; hakkını hakkaniyet ile aramasını bilmen gerekir. Eğer hakkını haksız fiiller ile ararsan; bu hak olmaktan çıkar... Bunun en büyük örneği de Mevlana'dır. Ne diyor "ne olursan ol gel" ama kuran allah onları kahretsin diyor...

Mevlanın bu sözü ne kadar çarpıtılmıştır. Günahı yap yap gel anlarlar. Zulümü işle işle gel tevbe et Tanrı seni affetti derler. Bir insan aynı hatayı kaç kez yapar ve kaç kez affedilir. Böyle bir soru sorsam mesela?

Olayları felsefe olarak değerlendirip Bush'a kadar getirmişsiniz. Ancak insanlarla Tanrıyı mukayese edemezsiniz. Bir önceki e postamda da dedim. İnsanlar hatalar yapar. Biz çok yerde küfrediyoruz. Ancak tanrının sonsuz bir sevgisi yok mudur? Ya da sizin belirttikleriniz üzerinden gideyim; tanrının sonsuz sevgisinin sınırı kendisine haksızlık yapınca bitiyor mu?

Tanrının sevgisi Bush'un o sözünde tezahür etmiyor mu sizce?

Bakın, dünyanın nimetlerinden dünyanın büyük bölümünün hakkınıda yiyerek faydalanıyor. Tanrı bu kadar cömert yani. :)

Tanrı kendi yarattığı kullara o kulların yaptığı olaylar nedeniyle hakaret ederse, tanrı kendi seviyesini o insanın seviyesine indirir. Oysa o tanrının hakaret etmeden beddua etmeden haksızlıkları anlatması insanları bilgilendirmesi ve onlara karşısındakilerin nasıl insanlar olduklarını beddua etmeden dile getirmesi; herşeyden öte yüceliğin gereğidir. Yoksa hakaret ettiğin insan ile aynı seviyeye inersin...

Yeryüzüne defalarca uyaran ve hatırlatan gelmiştir. Elçiler dediğimiz vicdanlı, akıllı ve sağduyulu insanlar ile bu insanlara söylenmiştir. Ama gelin görünki hala insan akıl etmez.

Yukarıdaki sorumu bir daha yineleyim.

Bir insan aynı hatayı kaç kez yapar ve kaç kez affedilir?

Selam ederim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ama biri sizin canınıza kast etti, yasalar ona ceza verecek ve aldığı ceza asla size verdiği zararı karşılamayacaktır. Bu yüzden kısas vardır ama sonunda bağışlamanız sizin için daha hayırlıdır diyerek doğru ve erdemli yöntemi gösterir. Ama ahkam kısas uygulamak istiyorsa ona da engel olmaz.

İşte burada durunuz. kim kimin canına kast ediyor. Kureyza'da tüm savaşabilen Yahudileri öldüren Muhammet değil mi? Hem bırakın öldürmeyi Habeş'in hıristiyan kralı müslümanların hayatlarını üstelik ticari ve siyasi tüm menfaatlerini hiçe sayarak Mekkelilere karşı onları ülkesine alarak hayatlarını kurtarmadı mı? Oysa aynı kuran Mekke'nin fethinden sonra işi kalmayınca Allah onları kahretsin diyor... Olayları çarpıtıyorsunuz, işin aslını bilmeyenler gerçekten Yahudiler, hıristiyanlar müslümanlara o zamanda saldırıyordu sanacak... Ortada bir saldırı yok hatta varsa bunu yapanlar Müslümanlar... Çocuklarınıza öğretirken bunları da ekleyiniz... Komşusuna ani baskın yapmayı; Yahudi komşusunun kafadan üçkağıtçı olduğunu, isevi komşusunun belasını bulması gerektiğini öğrensin. Önyargıyı direkt kurandan öğrensinler. Birkaç papazın hahamın yaptığı çirkinliği tüm o dinde olanlara yüklesin ve sürekli ağzında "allah onları kahretsin" sözleri çıksın. Sonuçta sizin de dediğiniz gibi ayet-i kerime... İmanını güçlendirir ama insanlığı yalanların ve bedduaların çığlıklarında yok olur gider...

Mevlanın bu sözü ne kadar çarpıtılmıştır. Günahı yap yap gel anlarlar. Zulümü işle işle gel tevbe et Tanrı seni affetti derler. Bir insan aynı hatayı kaç kez yapar ve kaç kez affedilir. Böyle bir soru sorsam mesela?

Hemen cevabını Mevlana'dan vereyim

"Bin kere tövbe edip, bin kere bozsan bile yine gel..."

Tanrının sevgisi Bush'un o sözünde tezahür etmiyor mu sizce?

Bakın, dünyanın nimetlerinden dünyanın büyük bölümünün hakkınıda yiyerek faydalanıyor. Tanrı bu kadar cömert yani. :)

Bir söz vardır; aynası iştir kişinin lafa bakılmaz. Bush'un hiç bir sözünü okumam bile...

Yeryüzüne defalarca uyaran ve hatırlatan gelmiştir. Elçiler dediğimiz vicdanlı, akıllı ve sağduyulu insanlar ile bu insanlara söylenmiştir. Ama gelin görünki hala insan akıl etmez.

Yukarıdaki sorumu bir daha yineleyim.

Bir insan aynı hatayı kaç kez yapar ve kaç kez affedilir?

Selam ederim.

Tanrının elçiler gönderdiği fikri size ait ve inananlara, oysa İsa'nın yaşadığını belgeleyen tek bir kanıt yok. Ha-keza Musa'yı belgeleyen bir kanıt yok. Muhammet konusu zaten şüpheli olmak ile beraber; küfür ve hakaret eden bir kitabın Tanrıdan olmadığı muhakkak...

Bir insan bir hata yaptığında hata insanlar tarafından affedilmeye bilir ama dedim ya tanrı ile insanı karıştırmayın. İslamın tanrısı sonsuz bir sevgiye sahip ise; ne siz ne de biz bu sevgiyi tam olarak bilemeyiz. O nedenle bizim hareketlerimiz ile Tanrının davranmasını beklemek bu sozsuz sevgiye sahip Tanrıya hakaret olur. Çünkü o bağışlayındır diyen kuranın kendisidir. Oysa aynı kitapta aynı tanrı bırak bağışlamayı bir de küfreder. Yani kuran kendi yarattığı tanrıyı kendisi alaşşağı eder...

tarihinde kitapkurdu82 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili arkadaşım,

Muhammed öncesi arap yarımadasındaki hayat tarzını, insanların yaşayışını, değerlerini biliyor musunuz? Kuran o hayat tarzı üzerine inşa edilmiştir.

Mesela bir örnek size: Bir kabile üyesine hakaret bütün kabileye hakaret sayılırda ve savaş nedeni olduğundan hemen savaş başlardı. Sürekli kan üzerine hüküm süren bir yaşayış. Etrafındaki milletlerle ilişkileri ona keza öyle. Siz tarihçisiniz, benden iyi araştırıyorsunuzdur diye düşünüyorum.

Kurandaki ilkeler var olan, hali hazırda dünyada yaşanan düzen için huzur ve barış önermesi sunar. Alan alır, almayan almaz. Tanrının bağışlamasını ikincil bir hayat inancınız olmadığından salt dünyaya endekslediğinizden benim gibi anlamanızı elbet beklemiyorum.

Ama Mevlananın o sözünüde kurana uygun bulmuyorum. Çünkü tevbe eden elbet tevbesini bozar ama yaptıkları olumsuz eylemlerden insan ne kadar etkilenmiştir, tevbe edeni bu etkilenen insanlar bağışlamışmıdır onu bilmeden bu söz çok havada kalır.

Yani velhasıl sevgili arkadaşım sizinle ortak bir nokta bulmamız çok zor.

Selam ederim.

tarihinde berguzar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili arkadaşım,

Muhammed öncesi arap yarımadasındaki hayat tarzını, insanların yaşayışını, değerlerini biliyor musunuz? Kuran o hayat tarzı üzerine inşa edilmiştir.

Mesela bir örnek size: Bir kabile üyesine hakaret bütün kabileye hakaret sayılırda ve savaş nedeni olduğundan hemen savaş başlardı. Sürekli kan üzerine hüküm süren bir yaşayış. Etrafındaki milletlerle ilişkileri ona keza öyle. Siz tarihçisiniz, benden iyi araştırıyorsunuzdur diye düşünüyorum.

Kurandaki ilkeler var olan, hali hazırda dünyada yaşanan düzen için huzur ve barış önermesi sunar. Alan alır, almayan almaz. Tanrının bağışlamasını ikincil bir hayat inancınız olmadığından salt dünyaya endekslediğinizden benim gibi anlamanızı elbet beklemiyorum.

Ama Mevlananın o sözünüde kurana uygun bulmuyorum. Çünkü tevbe eden elbet tevbesini bozar ama yaptıkları olumsuz eylemlerden insan ne kadar etkilenmiştir, tevbe edeni bu etkilenen insanlar bağışlamışmıdır onu bilmeden bu söz çok havada kalır.

Yani velhasıl sevgili arkadaşım sizinle ortak bir nokta bulmamız çok zor.

Selam ederim.

Eğer kuran İslam öncesi Arağ toplumu üzerine kurulu ise; o zaman temelinde putperestlik olduğunu düşünmek çok kolay olmaz mı? Benim bildiğim kuran o topluma kısmen uymak için değil, değiştirmek için gelmiştir denilir. Yani siz kendi insanlarınızın söylediklerini yanıltıyorsunuz.

Ayrıca madem islam önce Arap toplumunun temeline kurulacaktır. Tanrı yaratacağı dinin daha düzgün olması için başka kabile mi bulamadı? Hem putperest Arapların yaptıkları hataları aynen devam ettirmek; onlarla aynı düşünmek değil midir?

Bakınız bizde bir devrim atlattık. Osmanlı'nın yaptığı hataları devam ettirme geleneğini uyguladık mı?

Harfleri değiştirdik; kıyafeti, yasaları, ideolojiyi, kafaları herşeyi dğeiştirdik. Osmanlıdan geriye sadece iyi şeyler kaldı. Oysa kuran tam tersini yapmış putperestlerin tanrı inancını kaldırmış ama kabeye bir put koymuş (kara taş), Evlatlıkların öz evlat gibi bakılması gerektiği ilkesini kaldırmış; ama hakaret etme geleneğini aynen devam ettirmiş, evlatlıkların hanımları ile evlenme yasağını kaldırmış ama kadınları evlere kapatma ve kadını aşağılamayı devam ettirmiş... (üstelik daha despot bir tutum ile...)

Eee o zaman neden putperest bir dini kendisine temel edinen onun adetlerini değiştirmeyen bir dine inanayım ki... Tanrı Cumhuriyetin Türkleri kadar bile olamamış...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çok haklısınız(!) yahu. örtünmemeliler dimi. altına şort üstüne ince tişört hayat budur.hadi alışverişe hadi disko bar. vay anam vay. hadi şunla çıkalım hadi şunla yatalım. hayat bumu arkadaşlar bumu yani.Ne yapsın yani don kilot gezip erkeklerin şehvet duygularıylamı oynasınlar.yoksa güzelce örtünüp gözlerden ırak bir şekilde hayatlarınımı sürdürsünler??????

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...