schillaci 0 Oluşturuldu: Nisan 23, 2010 Raporla Share Oluşturuldu: Nisan 23, 2010 Merhaba, " Newton yasalarının evreni tarif etmekteki başarısından etkilenen Laplace, sistemli bir şekilde bilimsel determinizmi ilk dile getiren kişilerden biridir.Laplace’a göre, evrenin bütün parçacıklarının belli bir andaki konum ve hızlarına dair bütün ayrıntıları bilen üstün bir zeka (Laplace’ın cini: Laplace’s demon), evrenin geçmişine ve geleceğine dair bütün her şeyi bilebilir. Burada asıl ilginç olan husus, ateist-materyalist Laplaceçı bir ontolojinin, geleceğe dair tüm olayların en baştan belli olduğuna dair materyalist bir kaderciliğin içinde olduğudur.Natüralist-determinist evren anlayışı içinde, evrende takip edilen süreçte alternatif bir yolun gerçekleşmesinin ontolojik statüsü imkansızlığa eşittir; bu evren anlayışında, şu anda bu makalenin bu sayfalarını tutarken parmaklarınızın tam olarak tutuş şeklinin de, şu saniyenin içinde okumakta olduğunuz cümlenin de, farklı olmuş olması imkansızdır: Laplace’ın cini, bundan bir milyar yıl önce hesap yapsa hem bu sayfayı tutuş şeklinizi çizebilirdi, hem bu cümleyi okuyacağınız anı saniyesiyle size bildirilebilirdi. Determinist bir evrende hiçbir boşluk yoktur, “A” hep “B”yi, “B” hep “C”yi belirler, “B” gerçekleştiği zaman arkasından ne geleceği bellidir, aksi bir durum mümkün değildir. " Bunlar neticesinde materyalist-ateistlere birşey sormak istiyorum. Materyalizme göre özgür irade nasıl olmaktadır? Bilgisayar düşünün A tuşuna bastığımız zaman daima A harfi çıkar. Başka türlüsü mümkün değildir. Aynı şekilde şartlar meydana gelmeseydi, biz olamazdık. Evrende canlılığı bile madde oluşturuyorsa, insanların nasıl bir özgür iradesi vardır? Sevgi ve Saygırımla Link to post Sitelerde Paylaş
taopaipai 0 Nisan 23, 2010 gönderildi Raporla Share Nisan 23, 2010 gönderildi Evrende canlılığı bile madde oluşturuyorsa, insanların nasıl bir özgür iradesi vardır? Vardır diyen kim? Link to post Sitelerde Paylaş
schillaci 0 Nisan 23, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 23, 2010 gönderildi Vardır diyen kim? Merhaba, Benimde sorduğum zaten o vardır diyenlerin kanıtları nelerdir? Sevgi ve Saygılarımla Link to post Sitelerde Paylaş
drekinci 0 Nisan 24, 2010 gönderildi Raporla Share Nisan 24, 2010 gönderildi Sevgili schillaci, materyalizmdeki determinizme geçmeden önce, Laplace'nin cinini ele almak gerek. İletinden anlaşıldığına göre bu cin bir tür tanrı. Maddeye bağlı olmadan, ama maddenin tüm hareketlerini birbirine bağlı olarak determinist bir gözlem ile bilen biri. Önce böyle bir varlık var mıdır? Madde değil, maddeyi yönetmiyor olsa da maddenin her davranışını, bütün sebep sonuç ilişkilerini bilen biri nasıl bir şeydir? Böyle birinin olduğunu kabul etmek, insana ve insan bilincine bağlı bir şey olsa gerek. Daha doğrusu böyle bir varlık insan bilincinin tüm evreni ve tüm madde hareketlerini bilmek düzeyine ulaştırılmış halidir. Yani, böyle bir varlığı biz kendi bilincimizin en gelişkin şekli olarak hayal edebiliyoruz. Evrendeki maddelerin tüm hareketine bilincimiz ulaşabiliyor, bu hareketlere etki etmesek bile hangi hareketten sonra hangisinin geleceğini kestirebiliyoruz. Evrenin tüm hareketleri bir film şeridi gibi gözümüzün önünden geçiyor. Eğer insan bilinci veya Lablace'nin cini bu hareketlerin hiçbirine hiçbir şekilde etki edemiyor olsa idi, işte o zaman özgür irade diye bir şeyden bahsetmek mümkün olmazdı. Ama insan veya lablacenin cini bu hareketlere bir amaca hizmet eder şeklinde müdahale edebiliyorsa işte o zaman özgür irade diye bir kavram ortaya çıkıyor demektir. İnsan maddeyi kendi amaçlarına göre dizayn edebiliyor. Lablace'nin cini de kendi amacına göre edebilir. İnsanın amaçlarını kategorize edebiliriz ama, Lablace'nin cininin amaçlarının neler olduğunu bilmediğimiz için onun özgür iradesinden bahsetmek spekülasyon olur. Benzer bir yaklaşımı sevgili bergüzar din ve bilimi tartıştığımız bir başlıkta öne sürmüştü. İki hidroje ve bir oksijen birleşince su oluyor. Neden? diye sormuştu. Bu nedeni yanıtlamak için oksijen veya hidrojenin su olmaktaki bir amacı varmı? buna bakmak gerek. Eğer bu elemetlerin su olmasında bir amaç bulamıyorsak artık bu davranış hidrojen ve oksijenin fizikokimyasal özelliğidir. Bu özellikler belli şartlar altında her zaman ortaya çıkar ve böyle olduğu için herhangi bir amaca bağlanamaz. Sonuç itibariyle. Laplacenin cini insan bilincinin tüm evrendeki hareketleri gözlemleyebilecek kadar gelişkin olanıdır. Böyle bir bilinçin kendi amaçları varsa ve bu amaçlar doğrultusunda madde hareketlerini etkileyebiliyorsa özgür iradeden bahsedebiliriz. Ama insandan ve maddeden bağımsız böyle bir bilincin ne varlığını ne de amaçlarını biliyor değiliz. Bu yaklaşım, kendi akıl, bilinç ve amaçlarımız üzerinden ortaya atılmış bir fanteziden öte bir şey değildir. Sevgiler. Link to post Sitelerde Paylaş
anti-christ 0 Nisan 24, 2010 gönderildi Raporla Share Nisan 24, 2010 gönderildi (düzenlendi) determinizm diye bir şey yoktur. daha önce söylemiştim, evrende olaylar başlayıp gelişmekte ve sonrada sönmektedir. sönen olayların yerini yenileri alır, bunuda fizik, kimya vs. yasaları çıkarır. yani evrende bir zincirleme olaylar dizisi sözkonusu değildir, belli değişmez yasalar olayları yaratıp geliştirmekte sonrada söndürmektedir. determinizm insan hayatında, sosyal yaşamda sözkonusudur. dolayısıyla tüm evrenin modellenmesi diye bir şey sözkonusu olamaz, bunlar tamamen saf hayal. Nisan 24, 2010 tarihinde gavur tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
bayşapka 0 Nisan 25, 2010 gönderildi Raporla Share Nisan 25, 2010 gönderildi (düzenlendi) Özgür irade nerede var ki materyalizmde olsun? Daha henüz rasyonel sebeplerle determinist yaklaşıma karşı olan birini tanımadım. Hepsi kaçık. Nisan 25, 2010 tarihinde bayşapka tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Andromeda 0 Nisan 25, 2010 gönderildi Raporla Share Nisan 25, 2010 gönderildi Newton yasalarının geçerli olduğu basit ve yalın bir evrende özgür iradeden söz etmek elbette imkansızdır... Kuantum ve parçacıklar fiziği bu durumu biraz daha tartışmalı bir hale getirmekle birlikte, bu konuda da henüz bilmediğimiz yeni yasaların var olup olmadığına göre fikirlerimiz değişikliğe uğrayabilir... Şimdilik bu durum için sadece "belirsiz" ifadesini kulanabiliriz... Her şeyin öyle ya da böyle yasalarla (henüz bilmediklerimiz de var olabilir) açıklanabildiği, tahmin edilebilir bir evrende temelde elbette tek tek özgür iradelerden söz edilemez... Ama başta eğer bu düzeni kuran bir mutlak irade tasavvur ediyorsak, bu durumda da herşey O'nun istediği gibi olmaktadır ve yine (O'nun yarattığı ve irade ettiği) fertler için özgür iradeden söz edilemez... Link to post Sitelerde Paylaş
Dr.Neo 0 Nisan 25, 2010 gönderildi Raporla Share Nisan 25, 2010 gönderildi Newton yasalarının geçerli olduğu basit ve yalın bir evrende özgür iradeden söz etmek elbette imkansızdır... Kuantum ve parçacıklar fiziği bu durumu biraz daha tartışmalı bir hale getirmekle birlikte, bu konuda da henüz bilmediğimiz yeni yasaların var olup olmadığına göre fikirlerimiz değişikliğe uğrayabilir... Şimdilik bu durum için sadece "belirsiz" ifadesini kulanabiliriz... Her şeyin öyle ya da böyle yasalarla (henüz bilmediklerimiz de var olabilir) açıklanabildiği, tahmin edilebilir bir evrende temelde elbette tek tek özgür iradelerden söz edilemez... Ama başta eğer bu düzeni kuran bir mutlak irade tasavvur ediyorsak, bu durumda da herşey O'nun istediği gibi olmaktadır ve yine (O'nun yarattığı ve irade ettiği) fertler için özgür iradeden söz edilemez... :-) Beynin düşünü dünyası genetiğinden gelen ve astrolojik te'sirler ile her an biyokimyanı değiştirip senin dünyanı oluştururken ve bu oluşan dünyanda, yaptıklarını senin yaptığın zannın var iken, hangi özgür iradeden söz ediliyor? Link to post Sitelerde Paylaş
schillaci 0 Nisan 25, 2010 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 25, 2010 gönderildi Merhaba, Şöyle düşünün arkadaşlar. Diyelim canlılığın oluşması için belli bir ortam gerekirse, o ortam oluşmadan canlı oluşması mümkün değilse, insan determinist bir yapıya sahip deriz. Örneğin, canlı için bilgisayarın abcdef tuşlarına basmamız gerekir. Onun haricinde abc, abcd, bcd ya da bb, herhangi birini yazsak, abcdef'yi yazmasak canlı oluşmuyacak değil mi? Evet. Canlı oluşması için belli bir koşul lazımsa. O koşullar oluşmadan canlı oluşmazsa, materyalizme göre herşey determinist bir yapıdadır diyebiliriz. Büyük patlamaya gidersek, orada farklı şekilde bir patlama yaşansaydı, canlı oluşmayabilirdi. Belki de canlı oluşması için, en iyi şartlar ortaya çıktı. Herşeyi büyük patlamanın olduğu ana kadar geri sarsak, ondan sonra tekrar ileri sarsak aynı şeyler olur. Farklı birşey olmaz. Aynı şeyler olacağı gibi, gelecekte de bizim yaşayacağımız olayları görebiliriz diye düşünüyorum. Bu konuda sizler ne düşünüyorsunuz? Sevgi ve Saygılarımla Schilaci Link to post Sitelerde Paylaş
ludwig2010 0 Nisan 26, 2010 gönderildi Raporla Share Nisan 26, 2010 gönderildi Materyalizm burdaki bağlamında bir töz olarak ruh ya da zihnin inkarı demektir. Zaten günümüz Amerikan felsefesinde "materyalizm" denince zihin felsefesinde bir görüş anlaşılır. 19. yüzyıl Alman felsefesindeki "materyalizm" kavramının yeni ismi fizikalizmdir (physicalism) ve naturalismdir. Sonuç olarak zihin felsefesinde özgür irade konusunda da iki görüş vardır. Determinizm olsa bile özgür iradenin olabileceğine inananlar, ve determinizm ve özgür iradenin beraber var olamayacağına inananlar. Birincilere "compatibilist" denir. http://en.wikipedia.org/wiki/Compatibilism_and_incompatibilism Link to post Sitelerde Paylaş
drekinci 0 Nisan 27, 2010 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2010 gönderildi Herşeyi büyük patlamanın olduğu ana kadar geri sarsak, ondan sonra tekrar ileri sarsak aynı şeyler olur. Farklı birşey olmaz. Aynı şeyler olacağı gibi, gelecekte de bizim yaşayacağımız olayları görebiliriz diye düşünüyorum. Bu konuda sizler ne düşünüyorsunuz? Sevgi ve Saygılarımla Schilaci Sevgili schillaci. Evrende, birbirini aynen tekrarlayan hareketler vardır. Sarkaç misali. Evrenin periyodu saptanabilirse mantiken söylediğin tekrarlar mümkün olabilir. Şöyle ki. Farzedelim evren big-bang ile oluştu. Büyüdü, genişledi, sonsuz ihtimalli madde ve enerjiler, değişim ve dönüşümler yaşadı. Galaksiler, süper clusterler, quasarlar oluştu, bunlar birbirlerinden uzaklaştı, sonra bu uzaklaşma durdu, geri dönüş ve büyük çöküş başladı. Bu büyük çöküş tekrar tüm maddi oluşumları bir araya topladı ve plank boyutuna kadar küçülttü. Bu küçüklük kendisine sığınan maddeyi taşıyamadı ve tekrar patladı. Yani iki big-bang arasına bir evrensel periyod diyebilirsek, evet o zaman big-bang ile başlayan tüm hareket ve oluşumlar birbirinin aynı determinizm uyarınca tekrarlayabilir. Yani şimdiki Schillaci, acaba kaçıncı periyodun schillacisi? Evrensel periyodların olup olmadığını bilmiyoruz. Olsa bile, bu periyodları sayma ve karşılaştırma yapamayacağımız için, bu tür yaklaşımlar beyin jimnastiği ve fantaziden öteye geçemeyecektir. Sevgiler. Link to post Sitelerde Paylaş
özgür beyin 0 Ocak 6, 2012 gönderildi Raporla Share Ocak 6, 2012 gönderildi Genler/içgüdü eylemde, bilinç gözlemde. "Sen" ise aslında yoksun. Bilincin sayesinde gen/içgüdülere karşı irade koyduğun oranda varsın demektir. "Sen" iradesin. İraden ise anlıktır. Mutlak anlamda yoksun, anlık var olmaktasın. Sen olan değil, olması gereken değil, olmak istediğinsin. Link to post Sitelerde Paylaş
serseri003 0 Ocak 8, 2012 gönderildi Raporla Share Ocak 8, 2012 gönderildi metaryalizmde varmıdır yokmudur bilmem. ama gerçekte seneryosu yazılmıs bir filimdeki karekter ne kadar ozgurse bizde okadar ozguruz. Link to post Sitelerde Paylaş
demirefe 0 Ocak 10, 2012 gönderildi Raporla Share Ocak 10, 2012 gönderildi Evren deterministiktir. Bu bence en büyük felsefi gerçekliktir ve benim de felsefi inancım determinizmdir. Ben determinizme inanıyorum. İmzam da bunu ifade eder, "raslantının (bile) nedenleri vardır." Bunu söyleyen Petronius, Demokritos'un Roma felsefesindeki devamıdır. Demokritos ilk deterministtir ve bu felsefenin piridir. Yunan felsefesinde bir tek Demokritos'u, Roma felsefesinde bir tek Petronius'u, İslam felsefesinde bir tek Farabi'yi tanırım. Laplace şeytanı, klasik determinizmin son noktasıdır. Ünlü Fransız bilimci ve düşünür Poincare, modern determinizmi başlatmıştır. Modern determinizm Laplace şeytanını reddeder. Böyle bir varlık olmamanın ötesinde, olamaz, böyle bir mümkün söz konusu değildir determinizmde. Olasılıksız kitabında Adam Fawer, Laplace şeytanı fikrinden pek kurtulamadan ve modern determinizme pek geçemeden, determinizmi anlatmıştır. Laplace şeytanı ile Maxwell cini aynı şeydir. Maxwell de kuantumu çürütmek için böyle bir cin tasavvur etmiştir. Modern determinizm böyle tasavvurları kabul etmez. Olamayacak, mümkünü olmayan bir şeyi neye dayanarak tasavvur ediyorsun, öyle değil mi? Cin ve şeytan, tanrı ve melek, yoktur. Evren deterministiktir ama özgür irade vardır. Çünkü biz, bizi biz yapan koşulları tamamen idrakten aciziz. Eğer hepimiz birer Laplace şeytanı olabilsek, özgür irade yok olurdu. Bu bir. İkincisi, nedenler değişirse sonuçlar değişir. Biz nedenleri değiştirebildiğimiz ölçüde sonuçları da değiştiririz. Tanrısal bir kader yoktur. Antibiyotiği bulduğumuz gibi kansere çare de bulabilir, klonlamayı, yapay zekayı yaratabiliriz. Geleceğin nedenselliğini değiştirmek ellerimizde. Determinizm budur ve özgür iradeye bu yüzden aykırı değildir. Link to post Sitelerde Paylaş
demirefe 0 Ocak 10, 2012 gönderildi Raporla Share Ocak 10, 2012 gönderildi Evrensel periyodların olup olmadığını bilmiyoruz. Son bilgilere göre evrenimiz asla geri büzülmeyecek ve genişleyerek yok olacaktır. Çoklu evrenler kuramı benimsenmiştir. Evrenimiz tek evren değildir. Çoklu evrenler kuramlarının başlıcaları paralel evrenler, sabun köpüğü evrenler ve gazoz kabarcığı evrenler gibi kuramlardır. Bu kuramlarda başka boyutlar ve erişilmez mesafeler söz konusudur. Fakat felsefi temeli, tek bir başlangıç ve sonun olamayacağı gerçeğidir. Var olduğumuzu biliyoruz. Varsak bir zaman var olmuş ve bir zaman sonra yok olamayız. Bu başlangıç ve sonu çizmek olanaksızdır, nedensizdir. Bu yüzden varlık sonsuzdur. Var olan bir şey sonsuzdan beri var, ancak bir yerde yok olacak veya, bir anda var oldu ancak sonsuza kadar var olacak diye bir şey olamaz. Biçim değiştirse de varlık sonsuzdur. Hem geçmişte, hem gelecekte. Eksi sonsuz, artı sonsuz diye bir şey olmaz. Sonsuz, sonsuzdur... Link to post Sitelerde Paylaş
drekinci 0 Ocak 10, 2012 gönderildi Raporla Share Ocak 10, 2012 gönderildi (düzenlendi) Çoklu evrenler kuramı benimsenmiştir. Evrenimiz tek evren değildir. Çoklu evrenler kuramlarının başlıcaları paralel evrenler, sabun köpüğü evrenler ve gazoz kabarcığı evrenler gibi kuramlardır. Bu kuramlarda başka boyutlar ve erişilmez mesafeler söz konusudur. Bu konuyu çoklu evrenler başlığında tartışmıştık. Benim itiraz noktam şu idi. Daha elimizdeki evrene doğru dürüst vakıf değilken. Çoklu evrenler fikir jimnastiğinden başka bir şey değildir. Zaten isimlerinden belli. "Sabun köpüğü" "Gazoz Kabarcığı" vs. Bu konuda benim teorim de var. "Havai Fişek, Çoklu Big Bang" Özetle; Uydur uydur ipe diz. Hem, Evren kavramı en kapsayıcı bir kavramdır. Çoklu dediğin şeylerin hepsi evren kavramı içine sığar. Sevgiler. Ocak 10, 2012 tarihinde drekinci tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
demirefe 0 Ocak 10, 2012 gönderildi Raporla Share Ocak 10, 2012 gönderildi Bu konu Yanılıyorsun. Evren kavramı asla kapsayıcı olamaz. Çünkü big-bang ile başlayan ve termodinamik denge ile ölecek olan başlangıçlı-sonlu bir kavramdır. felsefi olarak ve aklen varlığa başlangıç ve bitiş tayin edilemez. Evren nerde bitiyor, sınırı nerde diye soramayacağın ve zaman ne zaman başladı diye soramayacağın gibi. Zaman ve mekan zorunlu biçimde sonsuzdur. Teorilerin isimlerinde bir acayiplik yok. Sen havai fişek kuramını bir sun bakalım, bilim ve felsefe otoriteleri ne diyecek? Uydur uydur ipe diz senin hüsnü kuruntun. Bilim ve felsefe nedir bilmiyorsun. Link to post Sitelerde Paylaş
BRUTAL 0 Ocak 12, 2012 gönderildi Raporla Share Ocak 12, 2012 gönderildi Evren deterministiktir ama özgür irade vardır. Çünkü biz, bizi biz yapan koşulları tamamen idrakten aciziz. Eğer hepimiz birer Laplace şeytanı olabilsek, özgür irade yok olurdu. Bu bir. Ehüehü.. determinist bir evrende tamamen zorunlu bir eylemi yapıyorsun ama bu nedenselliği bütünüyle idrak edemediğin için özgür irade sahibi oluyorsun öylemi! sen şuna kendimizi kandırabiliyoruz desene ne saçmalıyorsun.. İkincisi, nedenler değişirse sonuçlar değişir. Biz nedenleri değiştirebildiğimiz ölçüde sonuçları da değiştiririz. Tanrısal bir kader yoktur. Antibiyotiği bulduğumuz gibi kansere çare de bulabilir, klonlamayı, yapay zekayı yaratabiliriz. Geleceğin nedenselliğini değiştirmek ellerimizde.Determinizm budur ve özgür iradeye bu yüzden aykırı değildir. Senin dediğine göre kansere çare bulan beyinler de belli bir zorunluluğun getirisi olan değişmez nedenselliğin bir sonucu olarak evrilmiş değil midir? beyindeki karar alma süreci de, evrendeki tüm maddeler gibi tamamen belli fiziksel kanunların zorunlu işleyişiyle açıklanıyorsa ''geleceğin nedenselliğini değiştirmek elimizde'' ne demek oluyor? Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts