Jump to content

inanıp inanmamak arasındaki ince çizgi.


Recommended Posts

merhaba arkadaşlar. foruma yeni üye oldum. yazılanları okuyunca içinde bulunduğum durumu size anlatmak istedim. din olgusunu yıllar önce sorguladım. kuran da yazılanları mantık çerçevesinde sorguladım. bir yandanda bilimsel verileri, somut sonuçları inceledim. sonuçta bir tanrı olmadığını, olsa bile insanları şu andaki gibi dar vizyonlu dinler ile ikna etmeye çalışmıyacağına inandım. sonuçta bir tanrının beni ikna etmesi için uğraşmasına gerek yok. eğer zor yolu seçiyorsa ve beni test ediyorsa, tamamen mantık dışı kuralları olan, asla şahit olunmayan mucizelerle dolu olan dinler yollamazdı. yollasa bile onun bana verdiği mantıkla bunları inkar etmemi cezalandırmazdı. afrikadaki medeniyet yüzü görmemiş, güneşe timsaha tapan kabiledeki insanların ne suçu var diye düşündüm. coğrafi şartlar yüzünden islamdan mahrum kalmış birinin doğrudan cehenneme yollanması fikri çok saçma geldi. sonuçta bilimi seçtim. ama yıllardır geçmişten kalma islami ritüelleri, arta kalan davranışları zihnimden atamıyorum. bazen kendimi ne inançlı olarak tanımlıyorum ne de inançsız. zamanında zihnimize salınan korkular o kadar kökleşmişki, bazen kafamın içinde kendimle hesaplaşırken bile inanmıyorum demeye cesaret edemiyorum. ama bu durum kendimi dinlere ait hissettiğimden değil. kafamda din olgusuna ait hiç bir artık yok. sadece dinin en büyük silahı kaldı geriye. korku.

zihnimi özgürleştirmek istiyorum. binlerce yıl önce yaşamış birinin söylediğ bir kaç sözün aklıma pranga vurmasına katlanamıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
merhaba arkadaşlar. foruma yeni üye oldum. yazılanları okuyunca içinde bulunduğum durumu size anlatmak istedim. din olgusunu yıllar önce sorguladım. kuran da yazılanları mantık çerçevesinde sorguladım. bir yandanda bilimsel verileri, somut sonuçları inceledim. sonuçta bir tanrı olmadığını, olsa bile insanları şu andaki gibi dar vizyonlu dinler ile ikna etmeye çalışmıyacağına inandım. sonuçta bir tanrının beni ikna etmesi için uğraşmasına gerek yok. eğer zor yolu seçiyorsa ve beni test ediyorsa, tamamen mantık dışı kuralları olan, asla şahit olunmayan mucizelerle dolu olan dinler yollamazdı. yollasa bile onun bana verdiği mantıkla bunları inkar etmemi cezalandırmazdı. afrikadaki medeniyet yüzü görmemiş, güneşe timsaha tapan kabiledeki insanların ne suçu var diye düşündüm. coğrafi şartlar yüzünden islamdan mahrum kalmış birinin doğrudan cehenneme yollanması fikri çok saçma geldi. sonuçta bilimi seçtim. ama yıllardır geçmişten kalma islami ritüelleri, arta kalan davranışları zihnimden atamıyorum. bazen kendimi ne inançlı olarak tanımlıyorum ne de inançsız. zamanında zihnimize salınan korkular o kadar kökleşmişki, bazen kafamın içinde kendimle hesaplaşırken bile inanmıyorum demeye cesaret edemiyorum. ama bu durum kendimi dinlere ait hissettiğimden değil. kafamda din olgusuna ait hiç bir artık yok. sadece dinin en büyük silahı kaldı geriye. korku.

zihnimi özgürleştirmek istiyorum. binlerce yıl önce yaşamış birinin söylediğ bir kaç sözün aklıma pranga vurmasına katlanamıyorum.

Dinler zaten bu bahsettiğin korku üzerine inşaa edilmişlerdir. Özellikle islamda bu iyice belirgin durumdadır. insanlar akıl almaz cehnnem senaryoları ile karanlığın içine hapsedilmiştir.

Ama emin ol ki kısa bir süre sonra korkundan eser kalmayacak. Dinlerin saçmalığını gördükçe, derinizi değiştire değiştire yakcaz, zakkum yedircez, kanlı irin içircez gibi tehtitleri tanrısal kelamlar olarak

görenlre gülüp geçeceksin, hala onlardan biri olmadığın için kendini şanslı sayacaksın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...