Talâk-ı Baîn, Bakara-230 ve Hülle

[BA'AL 0]

Ayrıca ''talak'' kelimesinin doğru anlaşılması konusundada Sayın Flamenk yazdıklarına katılıyorum.

Hadislerde anlatıldığı gibi bir kişinin defalarca karısını boşadığı şeklindeki hikaye kurana uymuyor.

Tamamen at gözlüğü.. kurandaki manayı saptırmak için inşa edilmiş koca bir yalan.

Talak'ın ne olduğunu anlatan kuranda kuranda bir sure var.

65. sure Et-Talak.

1. Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınızda, onları iddetlerini gözeterek boşayın ve iddeti de sayın. Rabbiniz Allah’tan korkun. Apaçık bir hayasızlık yapmaları hali bir yana, onları evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa, şüphesiz kendine zulmetmiş olur. Bilemezsin, olur ki Allah, bundan sonra bir durum ortaya çıkarıverir.

2. İddet müddetlerini doldurduklarında onları ya meşru ölçüler içerisinde (nikâhınız altında) tutun veya onlardan meşru ölçülere göre ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi de şahit tutun. Şahitliği Allah için yapın. İşte bu, Allah’a ve ahiret gününe inananlara verilen öğüttür. Kim Allah’tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder.

3. Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah’a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.

4. Kadınlarınız içinden âdetten kesilmiş olanlarla, âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Gebe olanların bekleme süresi ise, yüklerini bırakmaları (doğum yapmaları)dır. Kim Allah’tan korkarsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.

5. İşte bu, Allah’ın size indirdiği buyruğudur. Kim Allah’tan korkarsa Allah onun kötülüklerini örter ve onun mükâfatını arttırır.

6. Onları gücünüz ölçüsünde oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun, onları sıkıştırıp (gitmelerini sağlamak için) kendilerine zarar vermeye kalkışmayın. Eğer hâmile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Sizin için çocuğu emzirirlerse onlara ücretlerini verin, aranızda uygun bir şekilde anlaşın. Eğer anlaşamazsanız çocuğu, başka bir kadın emzirecektir.

7. İmkânı geniş olan, nafakayı imkânlarına göre versin; rızkı daralmış bulunan da Allah’ın kendisine verdiği kadarından nafaka ödesin. Allah hiç kimseyi verdiği imkândan fazlasıyla yükümlü kılmaz. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.

[IFeelGood 0]

İnsan mastürbasyon yapmak isteyegörsün, herşey elverişli olur o zaman güzel arkadaşım.

Bazen hacıya küfür etmeyi ben çok istiyorum mesela ama yapmıyorum. Yapsam ne olur malum zaten.

Bende derim hacı aslında yok, o bir sanal karakter. O karakteri burada birileri biz ona küfür edelim diye var ettiler ve ona küfür etmek (içimdende olsa) hoşuma gidiyor, sanırım sende buna itiraz edemezsin değil mi?

Selam ederim.

Tamamen yanlış anlamışsın Bergüzar'cım. Muhammed'in fiktif bir karakter olduğunu bilince ona küfür etmeyi bırak, eleştirmek bile mümkün olmuyor. DreiMalAli ve Hacı'nın açtığı başlıklar, verilen onlarca link ve kaynağı belli araştımalar sonrasında kesin olarak ikna olmuştum ve bir daha o adama hiç dokunamadım.

Ama eskiden Kur'an'ı da orta yaşlı bir zampara dediğim Muhammed'in çok hareketli olan özel hayatını da eleştirilerime mutlaka dahil ediyordum. Evet, suçluyu bulunca ona yüklenmek ve üstünden değerlendirmek hem çok kolay, hem de çok keyifli. Sinirlenince de ona yüklenmek oldukça rahatlatıcı. Bütün bunlar benim yorumum tabii.

Kısaca, senin düşündüğünün aksine, Muhammed'e küfreden ve Kur'an'ı onunla özdeşleştiren arkadaşlar onun yaşadığına inan arkadaşlar ve sanal bir karaktere saldırmıyorlar. Onlar da tıpkı senin gibi düşünüyor, İslam'ın bize bin küsur yıldır anlattığı uyduruk tarihi kaynak alıyorlar. Senin bu eleştirin o nedenle havada kalır.

Hacı da sanal bir karakter değil. Ben senin için ne kadar gerçeksem, o da o kadar gerçek. Ben kefilim.

Öptüm.

[berguzar 0]

Tamamen yanlış anlamışsın Bergüzar'cım. Muhammed'in fiktif bir karakter olduğunu bilince ona küfür etmeyi bırak, eleştirmek bile mümkün olmuyor. DreiMalAli ve Hacı'nın açtığı başlıklar, verilen onlarca link ve kaynağı belli araştımalar sonrasında kesin olarak ikna olmuştum ve bir daha o adama hiç dokunamadım.

Ama eskiden Kur'an'ı da orta yaşlı bir zampara dediğim Muhammed'in çok hareketli olan özel hayatını da eleştirilerime mutlaka dahil ediyordum. Evet, suçluyu bulunca ona yüklenmek ve üstünden değerlendirmek hem çok kolay, hem de çok keyifli. Sinirlenince de ona yüklenmek oldukça rahatlatıcı. Bütün bunlar benim yorumum tabii.

Kısaca, senin düşündüğünün aksine, Muhammed'e küfreden ve Kur'an'ı onunla özdeşleştiren arkadaşlar onun yaşadığına inan arkadaşlar ve sanal bir karaktere saldırmıyorlar. Onlar da tıpkı senin gibi düşünüyor, İslam'ın bize bin küsur yıldır anlattığı uyduruk tarihi kaynak alıyorlar. Senin bu eleştirin o nedenle havada kalır.

Hacı da sanal bir karakter değil. Ben senin için ne kadar gerçeksem, o da o kadar gerçek. Ben kefilim.

Öptüm.

Sevgili arkadaşım,

Sen Muhammedin yaşamadığına ikna olmuş olabilirsin.

Ama bende yaşadığına ve hiçte sizin sandığınız gibi ucube bir islam anlayışına sahip olmadığına kendi gerçeğim kadar eminim.

Benim söylediklerimi ya beni yanlış anladın diyerek öteliyorsunuz, yada sen islam değilsin diyerek. Bunda bir iş var tabi. Ben biliyorum o işin ne olduğunu.

Ben burada kimseye din pazarlamıyorum, Muhammedi hiç pazarlamıyorum. Burada objektif baktığım dünya gerçeklerine objektif baktığım kuranı anlatıyorum. Elbet bunlar sizin işinize gelmeyecek, tıpkı o ağzı salyalı savunucuları gibi. Çünkü ben ve benim gibi düşünen samimi ve orijinci inanırlar -ki siz buna reformist demeyi uygun buluyorsunuz, sanki dini değiştiriyormuş gibi algılansın diye- her iki grubada söyleyecek söz bırakmıyor. Bu yüzden bu kadar yüklenmen ve beni genelde seni yanlış anladığımı söyleyerek ötelemeni çok normal karşılıyorum.

Bak sanada vereyim bu örneği, sen daha iyi bilirsin.

Kuranda inandığınız anlamda hülle yoktur, ama kuran adına uygulanır.

İslam pis bir dindir. Çıkarımın bu yönde.

----------

İnsanlar cinayet işler.

İnsanlar katildir.

Buda benim çıkarımım.

Birde başka başlıklarda başka bir şahıs için bak bunlar dedikodu diyorsun, yani inanmadığını göstermeye çalışıyorsun. Ama iş hadis savunucuları ve hadisler olunca yani işine gelen dedikoduyu da almadan edemiyorsun.

Ben Muhammed yaşadı yaşamadı başlığındaki kaynaklara baktım. Fikrim bellidir o konuda, İsadan sonra elçi gelmemiştir fikrini desteklenmek içindir. Ve yabancı menşelidir.

Kaldıki onun yaşadığına dair o kaynaklardan çok daha fazla kaynak var.

Amacım kaynak yarıştırmak değil. Muhammedin yaşadığını bizzat kuran söylüyor.

Ben kurana inanıyorsam, elbet yaşadığınada inanıyorum.

Ama senin o kaynaklara ihtiyacın zaten hiç yoktu ki, sen zaten kurana inanmıyorsun, Muhammed senin için hep zaten bir hayal idi.

Sanırım anlatabildim.

En çok ben öptüm canım.

[IFeelGood 0]

Sevgili arkadaşım,

Sen Muhammedin yaşamadığına ikna olmuş olabilirsin.

Ama bende yaşadığına ve hiçte sizin sandığınız gibi ucube bir islam anlayışına sahip olmadığına kendi gerçeğim kadar eminim.

Benim söylediklerimi ya beni yanlış anladın diyerek öteliyorsunuz, yada sen islam değilsin diyerek. Bunda bir iş var tabi. Ben biliyorum o işin ne olduğunu.

Ben burada kimseye din pazarlamıyorum, Muhammedi hiç pazarlamıyorum. Burada objektif baktığım dünya gerçeklerine objektif baktığım kuranı anlatıyorum. Elbet bunlar sizin işinize gelmeyecek, tıpkı o ağzı salyalı savunucuları gibi. Çünkü ben ve benim gibi düşünen samimi ve orijinci inanırlar -ki siz buna reformist demeyi uygun buluyorsunuz, sanki dini değiştiriyormuş gibi algılansın diye- her iki grubada söyleyecek söz bırakmıyor. Bu yüzden bu kadar yüklenmen ve beni genelde seni yanlış anladığımı söyleyerek ötelemeni çok normal karşılıyorum.

Bak sanada vereyim bu örneği, sen daha iyi bilirsin.

Kuranda inandığınız anlamda hülle yoktur, ama kuran adına uygulanır.

İslam pis bir dindir. Çıkarımın bu yönde.

----------

İnsanlar cinayet işler.

İnsanlar katildir.

Buda benim çıkarımım.

Birde başka başlıklarda başka bir şahıs için bak bunlar dedikodu diyorsun, yani inanmadığını göstermeye çalışıyorsun. Ama iş hadis savunucuları ve hadisler olunca yani işine gelen dedikoduyu da almadan edemiyorsun.

Ben Muhammed yaşadı yaşamadı başlığındaki kaynaklara baktım. Fikrim bellidir o konuda, İsadan sonra elçi gelmemiştir fikrini desteklenmek içindir. Ve yabancı menşelidir.

Kaldıki onun yaşadığına dair o kaynaklardan çok daha fazla kaynak var.

Amacım kaynak yarıştırmak değil. Muhammedin yaşadığını bizzat kuran söylüyor.

Ben kurana inanıyorsam, elbet yaşadığınada inanıyorum.

Ama senin o kaynaklara ihtiyacın zaten hiç yoktu ki, sen zaten kurana inanmıyorsun, Muhammed senin için hep zaten bir hayal idi.

Sanırım anlatabildim.

En çok ben öptüm canım.

Sevgili Arkadaşım,

Sen zaten Allah'a da Muhammed'in varlığına ve peygamberliğine de, Kur'an'a da inanan birisin. İnandıklarını savunman çok doğal. Onun için burada değil misin zaten? Yani burada bir sorun yok.

Seninle bir yıl önceki "ben" arasındaki fark, benim bir tanrıya inanmıyor oluşumdu. Bu durumda bir dine, peygamberliğe ve o dinin kutsal kitabına inanmam için bir neden kalmıyor zaten.

Ama Muhammed denen bir adamın yaşadığına ve bu dini yaratıp Kur'an'ı da yazdığına inanıyordum. O bir peygamber falan değildi, olmazdı elbette ama bu kitabı yazmış ve ortaya çıkarmıştı. Kitabın içeriği de onun politik mücadelesinin ve çok renkli ama bir o kadar kirli ve kötü olan özel yaşamının, kısaca ruhunun özetiydi. Muhtemelen şizofren bir sapkındı.

Yani Bergüzar, Muhammed benim için bir hayal falan değil, vaktiyle yaşayıp ölmüş olan biri, İslam'ın patronuydu.

Seninle aramızdaki tek fark, bütün olay ve kişileri farklı değerlendiriyor oluşumuzdu. Onlar vardı, olaylar gerçekleştirilmişti, ama bakış açımız ve inanıyor/inanmıyor oluşumuz, onları algılama ve değerlendirme biçimimizi değiştiriyordu.

Şimdi öyle değil ama. Kur'an'dan ve hatta İslam'dan Muhammed'i çekip çıkarınca çok şey değişiyor. Onu ve karılarını, saz arkadaşlarını, akrabalarını eleştirmek, Zeus'u, onun fantastik maceralarına meze olan kadınları, oğlu Herkül'ü, kardeşi Hades'i falan eleştirmekle aynı oluyor. Onları eleştirip küfretmek çok komik olmaz mı?

Artık seninle aynı kaynaktan beslenmiyoruz. İslam'ın birbuçuk asırdır bize anlattığı her şey yalan. Onlara neden güvenip inanayım ki? Bu tarihi bize aktaranlar zaten İslamcılar değil mi? Şimdi objektif tarihçiler İslam'a küçücük bir dokunuşta bulundu ve daha şimdiden hemen her şeyin yalan olduğu sonucuna vardı. Ben onlara güvenmeyi elbette tercih ediyorum. Üstelik bu çok da kolay değil çünkü elimden çok işlevli oyuncağım alınmış oldu. Muhammed..

Bütün bunların seninle ilgisi yok Bergüzar. Sen zaten Allah'a inanan, bu dine mensup bir müslümansın. İslam'ı farklı yorumlaman, bize göre değiştirip yumuşatman meselesi sadece ayrıntı. Onları ayrıca tartışıyoruz zaten ama ben seninle tartışırken de o tarihi ve olayları merkez almıyorum.

Yani temelde çok başka yerlerden bakıyoruz.

[katalan 0]

Bana "hülle nedir" diye soranlara çok kısa cevap veriyorum; hülle sapıklıktır.

Bakara 230 u aklı başında bir insanın içine sindirmesi de anlaması da mümkün değildir. Bu ayet sebebiyle hülle nikahı yapanlara da ya da bu ayeti savunanları Allahları akıl nasip etsim diyeceğim ama hükmü koyan Allah olduğu için bu da mümkün değil

[katalan 0]

Müslüman arkadaşlar, eğer kadınının nikahını erkeğin 2 dudağının arasına bırakırsanız, hülle gibi bir sapıklığı savunmak zorunda kalırsınız. Onun için bırakın bu cahil arabın uydurmalarını.

-------------------------------------------------

Talak Yemininin Nikaha Etkisi Nedir?

SORU: Selamünaleyküm. Ağrıda görev yapan bir öğretmenim. Seminer çıkışı 4 bayan arkadaşımla, bayan arkadaşımızın evine kahve içmeye gitmeye karar vermiştik. Eşim Konya da görev yapıyor. Eşimle telefonla konuşurken handan hanıma kahve içmeye gideceğimiz söyledim saat 14 idi ve 16 ya kadar oturup kalkacaktık. Eşim çok sinirlendi dolmuşta yanımda arkadaşlarım varken telefonda bana küfretti, telefonu kapattım. Sonra bana eğer ağrıda birinin evine gidersen boşadım seni yazmış. Sonra bir mesaj daha geldi eğer ağrıda birinin evine gidersen dünya ahret boşsun boşsun boşuyorum demiş. Bunun geçerliliği nedir? Eşimi çok seviyorum..

CEVAP: Selamünaleyküm.

Eşinizin dediğini yaptı iseniz bir talakınız düştü demektir. Ona göre tedbir alacaksınız.

http://www.fetvameclisi.com/fetva-talak-yemininin-nikaha-etkisi-nedir-16605.html

[mümin 0]

Erkeğin namusu yoktur. Çünkü namus kadına emanet edilmiş, ve fakat yine Allah ve erkek işbirliği ile mütemadiyen kirletilmiştir.

vardır. erkeğin de kadın gibi zina etmesi yasaktır. zina etmiş erkek, zina etmemiş bir kadınla evlenemez.

hülle ile cinsel ilişki diye de bir şart yok.

[katalan 0]

vardır. erkeğin de kadın gibi zina etmesi yasaktır. zina etmiş erkek, zina etmemiş bir kadınla evlenemez.

hülle ile cinsel ilişki diye de bir şart yok.

Ne var?

Bakara 230- Eğer erkek kadını (üçüncü defa) boşarsa, ondan sonra kadın bir başka erkekle evlenmedikçe onu alması kendisine helâl olmaz. Eğer bu kişi de onu boşarsa, (her iki taraf da) Allah'ın sınırlarını muhafaza edeceklerine inandıkları takdirde, yeniden evlenmelerinde beis yoktur. Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Allah bunları bilmek, öğrenmek isteyenler için açıklar.

[Tatarka 0]

Bu bakara 230 gerçekten tam bir felaket. Bu ayete yapılan savunmaların hepsi tam fiyasko. Savunma yapmaya çalışan islamcılar , feci saçmalıyorlar. Üstte birisi de ne var demiş. Elinin körü var !