Jump to content

PUT KIRICILARIN PUTU ATATÜRK!


Recommended Posts

Basit değil gerçek!

Sen saçmasapan yoruma değil, Celal Bayar'ın gerekçesine bak!

Kanunun çıkarılış sebebi Jadı'nın ve Celal Bayar'ın dediği gibidir.

Müslümanlar DP'den önce CHP'den yüz buldular, bu bir. Ticaniler CHP'den yüz buldular, bu da iki.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 246
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Müslümanlar DP'den önce CHP'den yüz buldular, bu bir. Ticaniler CHP'den yüz buldular, bu da iki.

1950 ve öncesinde Müslümanlar CHP'den asla yüz bulmadılar.

CHP hiç bir zaman ticanilere taviz vermedi.. Şimdi belki veriyordur.. Ama DP zamanında asla vermedi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Din insanı öyle bir zehirliyor ki, ondan sonra tüm değerlendirmelerine dinin kavramlarına göre yapmaya başlıyorsun.

Atatürk'e put diyenler kimler? Dinciler..

Çünkü onlar için birşey ya tapınılmalıdır yada nefret edilip lanetlenmelidir.

Büyük kedi avatarlı arkadaş.

Hayatta insanların bir şeylere tapması için, illede secde etmesi gerekmez. Öyle seyler var ki, tanrı ötesi tapılmakta hatta.

Erkekler için, kadın bir ilahtır..(Ama, secde etmez)

kadınlar içinde, erkekler ilahtır.

para- kadınlar vss.. Böyle uzar gider işte.

tarihinde HARUNN tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

1950 ve öncesinde Müslümanlar CHP'den asla yüz bulmadılar.

CHP hiç bir zaman ticanilere taviz vermedi.. Şimdi belki veriyordur.. Ama DP zamanında asla vermedi.

Linkten alıntılıyorum:

LAİKLİĞİN ESNETİLMESİ . Kemalist ideolojinin resmi partisi CHP, adeta bir ‘karşı ideoloji’ olarak tanımladığı İslamcı hareketlerin atağa geçtiği 1940’larda pozisyonlarını gözden geçirmek ihtiyacı duymuştu. 1945’te Hamdullah Suphi Tanrıöver’in başını çektiği bir grup, toplumun dinsel alandaki ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda hükümetten tedbirler alınmasını isterken, başbakan Recep Peker bu isteklere ‘dini propagandaya kapı açacağı’ gerekçesi karşı çıkmıştı. Ancak, uzun tartışmalardan sonra CHP parti divanı, dini taleplerin yerine getirilmesinin Cumhuriyet’in ‘vicdan hürriyeti ve laiklik prensiplerinin zedelenmemesi şartıyla’ mümkün olabileceğine karar verdi. 1947 Temmuz’unda bir adım daha atıldı ve halkın yükselen dinsel talepleri karşısında daha yumuşak bir politika izleneceğinin işareti olarak ‘Özel Din Öğrenimi Ana Hatları’ adlı program kabul edildi.

CHP içinde çıkan bir grubun kurduğu DP’nin dinsel talepleri daha radikal bir biçimde savunarak CHP’yi sıkıştırması üzerine, 1947 kurultayında din eğitimine izin verilmesi, ibadet yerlerinin bakım ve onarımının sağlanması ve din görevlilerinin maaşlarının iyileştirilmesi gibi konular tartışılmakla kalmadı, laiklik yorumu da şöyle değiştirildi: “Din anlayışı ile vicdan meselesi olduğu için her türlü hücum ve müdahaleye karşı korunmalıdır. Hiçbir yurttaş, kanunun yasaklamadığı ibadet ve ayinler yüzünden rahatsız edilmemelidir.” Ardından halkın hoşuna gideceği düşünülen başka adımlar atıldı. Örneğin 1947’de Hacca gideceklere hükümet tarafından ilk defa döviz tahsis edildi. 1948’de ilkokul 4. ve 5. sınıf öğrencilerine din eğitimi verilmeye başladı. Dersler ‘ihtiyari’ (seçmeli) olduğu halde bazı illerde Aleviler hatta gayri Müslimler bile derslere katılmaya mecbur edilmişti. (Öyle ki DP’nin iktidarı devraldığı gün öğrencilerin yüzde 98’i din dersine devam ediyordu.) Aynı yıl, Ankara, İstanbul, İzmir, Seyhan (Adana), Diyarbakır ve Erzurum’da, 1930’larda öğrenci yokluğu yüzünden kapanan Kuran kurslarına izin verildi.

141, 142 VE 163 . Ancak, hükümetin içi pek rahat değildi ki, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yapılan bir değişiklik ile ‘Anayasa’nın laiklik ilkesine aykırı olan, devletin yapısını dinsel esaslara dayandırmak isteyen eylemler’ suç kapsamına alındı. 10 Haziran 1949’da, DP’li milletvekillerinin de desteği ile, TCK’nin 141, 142 ve 163. maddeleri kabul edildi. Bunlardan 141 ve 142. maddeler siyasi, hukuki, iktisadi ya da sosyal düzeni yıkmak isteyen örgütlerin kurulması ile ilgiliydi. 163. madde ise, ‘laikliğe aykırı olarak, devletin içtimai veya iktisadi veya siyasi veya hukuki temel nizamlarını, kısmen de olsa dini esas ve inançlara uydurmak amacıyla cemiyet kurmayı’ yasaklıyordu.

31 Ekim 1949’da İlahiyat Fakültelerinin açılması ise bakış açısına bağlı olarak ‘taviz’ olarak da ‘tedbir’ olarak da değerlendirilebilecek bir adımdı. 20-25 Haziran 1949’da DP II. Büyük Kongresi’nde bir konuşma yapan Seyhan (Adana) delegesi Reşat Güçlü’nün “İstanbul’dan harıl harıl, tomar tomar yılan muskası geliyor. Arkasına altı ok basılmış akrep muskaları geliyor. ‘Bunlar nedir?’ dediğimde ‘Partice damgalanmıştır, daha tesirlidir diyorlar...Memlekette irticaı körükleyen tek kuvvet CHP’dir. Nasıl ki daha fazla ayakta durmak için Atatürk’ün mirasını yiyorsa, Atatürk’ün inkılabını satarak mürtecie taviz veriyor” (Zafer gazetesi, 23 Haziran 1949) demesi doğruysa, CHP dini siyasete alet etmekte gayet yaratıcıydı! CHP’nin, seçimleri yenileme kararını aldığı 1 Mart 1950 günü, tekke ve zaviyeleri kapatan 5566 Sayılı Kanun’da değişiklik yaparak ‘sanat değeri olan ve Türk büyüklerine ait türbelerin ziyaretine’ izin vermesi özünde doğru olsa da, esas itibariyle muhafazakar çevrelere dağıtılan mavi boncuklardan sonuncusuydu.

http://www.taraf.com.tr/ayse-hur/makale-chp-ticaniler-ve-ataturku-koruma-kanunu.htm

Link to post
Sitelerde Paylaş

İyi de bu politik bir karar.

Ticanilere mi taviz veriliyor?

Seninki abartılmış, aşırı bir iddia değil mi?

Aynı linkten:

CHP-TİCANİ İLİŞKİSİ . 26 Nisan 1950 tarihli Zafer Gazetesi’nde çıkan bir habere göre Kemal Pilavoğlu ve müritlerinden bir grup İsmet İnönü’nün onayıyla partiye üye yapılmış, tarikat üyeleri köylerde toplantılar düzenleyerek parti propagandası yapmışlar, köylüleri CHP’ye üye yazmışlardı. Ancak gazetenin DP yanlısı olması yüzünden bu iddia seçim atmosferinde gürültüye gitti. Konunun tekrar gündeme gelmesi 14 Mayıs 1950 seçimlerinden sonra oldu.

Zafer Gazetesi’nin 30 Haziran 1951 tarihli nüshası “Atatürk heykellerine mel’unane tecavüzleri tel’in maksadile bugün büyük bir miting yapılıyor” başlığı ile çıkmıştı. Habere göre mitinge DP’li milletvekilleri de katılacaklardı. Gazetenin tam orta sayfasındaki kutu içerisinde ise ‘Ticaniler ve CHP’ başlığı altında “CHP seçimlerde Ticanilere nasıl yardım etmişti?” sorusuna cevap veriliyordu.

CHP, elbette bu ilişkiyi reddetti ama 1952’deki yargılamada Pilavoğlu’nun avukatlığını yapan Yılmaz Akpınar’ın, CHP Balıkesir milletvekili Muzaffer Akpınar’ın oğlu olması dedikoduları destekler mahiyetteydi. Daha sonra, Yakup Kadri Karaosmanoğlu da CHP ve Genel Başkanı -Siyasi İncelemeler ile Politika’da 45 Yıl adlı eserlerinde, CHP-Pilavoğlu ilişkisine değinecekti.

Anlaşılan CHP`nin akıl hocaları, Nurcuların ve Süleymancıların DP`ye destek verdiklerini görünce dindar bir grubun halk arasında partileri adına çalışmasında fayda görmüşler, ama bula bula Ticaniler gibi ‘sözde’ tarikatı bulmuşlardı. Bu durum pek içlerine sinmediği için de grupla ilişkilerini mümkün olduğunca gizli ve mesafeli tutmaya çalışmışlardı. Nitekim, seçimlere kadar DP aleyhinde görünen Ticaniler, seçimden sonra DP iktidarını sıkıntıya sokacak eylemlerine devam etmişlerdi. İşte CHP’nin herkesi şaşırtan biçimde Atatürk’ü Koruma Kanunu’na muhalefet etmesinin gerçek nedeni bu ilişkiden duyduğu mahcubiyetti!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu arada biz ilkokulda sınıfta namaz da kıldık.

Ben ayrıca Kur'an kursuna da gittim.

Öğretmenimiz çok aydın ve bilgili bir insandı.

Ziya hoca ateist babam tarafından diğer öğretmenler arasından, benim için özel olarak seçilmişti.

Yetkisi geniş bir adamdı babam. İstediği öğretmeni seçebilirdi.

Farklı zamanları farklı değerlendirmek lazım. Şimdiki zamanla mukayese edemezsiniz. Çok absürd olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Emrah koş, CHP'yi yıpratıyorlar! :D

Bilmemek değil, öğrenmemek ayıp; açın araştırın.

Neyini araştıracağım..

Yine uydurma bir kaynak buldun, ona sülük gibi sarılıyorsun.

Senin bütün bilgilerinin kaynağı böyle eften püften uydurmalar mı?

Öyle gibi duruyor.

Senin bütün bildiklerinin temeli şehir efsaneleri ve conspiracy teorileri galiba...

Bir iki CHP'li yetkili bunları yapabilir ama CHP'nin ticani bir resmi politikası olduğunu iddia etmek çok saçma..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atatürk'e laf söylemeyin, Atamızın bronz heykellerini temizleyip bahşiş almaya çalışıyorum. Atamız ülkeyi kurtarmasaydı ben hangi parkta yatıcaktım? Hangi lokantadan yemek dilenecektim? Yunanlılar yemek bile vermezdi bana. Atam sayesin de Lüks parklar da yatıp, hayırsever Atatrükçü lokantacılar sayesin de karnımı doyuruyorum. Allahıma şükürler olsun, Allah böyle hayırseverleri başımızdan eksik etmesin. Allah kimseyi banksız bırakmasın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Benim anlamadigim sey su:

Atatürk elestirebilir mi, yoksa elestirilemez mi ?

Haci diyor ki böyle elestiri olmaz, onun yasadigi zamani anlamak lazim.

peki onun yasadigi zamani anlamanin terazisini kim belirleyecek ?

Muhammedin, isanin, musanin yasadigi zaman ise cok, cok daha önce

onu nasil anlayacagiz ?

O zamani anlamiyorsunuz denilerek elestiremiyecek miyiz ?

Ya da atatürkü elestirebilmek icin atatürkcü düsünce derneginden izin mi alacagiz ?

Bence bir ateist olarak her kisi ve her inancin elestirilmesine acik olmaliyiz.

Isteyen ateizmi de elestirebilir, biz ateistler de savunuruz.

Her toplumun yari-allah yapacagi liderleri olmustur. Ateizm buna karsi cikmalidir.

Atatürk hatalari ve yanlislari ile bir topluma damgasini vurmustur.

Basarilari ve pozitif yanlari agir bassa bile insandir, yanlislar da yapmistir.

Ateist olup olmadigi tartisilir. Balkanlardaki bektasi felsefesinin etkisinde kalarak

islamdaki bagnazliga karsi cikmistir.

Ama millet / nation / irk / türklük / etiler-hititler / konularinda hatali

degerlendirmeler yapmistir.

Bir türk dünyaya bedel degildir !.. Ne mutlu (türküm degil) insanim diyene...

Tabulari, ikonlari, putlari yikarken ateizm adina insandan peygamberler yaratmayin.....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atatürk'e laf söylemeyin, Atamızın bronz heykellerini temizleyip bahşiş almaya çalışıyorum. Atamız ülkeyi kurtarmasaydı ben hangi parkta yatıcaktım? Hangi lokantadan yemek dilenecektim? Yunanlılar yemek bile vermezdi bana. Atam sayesin de Lüks parklar da yatıp, hayırsever Atatrükçü lokantacılar sayesin de karnımı doyuruyorum. Allahıma şükürler olsun, Allah böyle hayırseverleri başımızdan eksik etmesin. Allah kimseyi banksız bırakmasın.

İnternete nerden bağlanıyorsun. Parkta, bilgisayarın varmı? :)

tarihinde HARUNN tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Emrah koş, CHP'yi yıpratıyorlar! :D

Bilmemek değil, öğrenmemek ayıp; açın araştırın.

Seni nasıl ciddiye alıyor da yanıtlıyorlar böyle hala anlamıyorum ama, öyle pis bir şey yazıyorsun ki, yanıtlanmayınca doğru imiş gibi duruyor.

Verdiğin gazete öncelikle Fethullah beslemesi, Zaman gazetesinin kardeşi, hükumet işbirlikçisi "TARAF."

İkincisi; referans gösterdiğin, ve belli ki bütün tarih bilgini kendisinden edindiğin o kadın yazar, başta Said Nursi sapığını ve Nur Tarikatını öven, güzellemeler düzen, aklayan paklayan bir pislik. Okudum birkaç yazısını. Atatürk'ü ve dönemin CHP'sini neredeyse dinci ve hain ilan edecek kadar gözü dönmüş bir hain. Evet, hain. Satılık, Fethullah beslemesi bir liberal.

Bu pislik gazeteyi ve onun işbirlikçi yazarlarını referans göstermeye devam etmen, senin de nerelerden beslenip ortalara düştüğünü açıkça gösteriyor. Bu da zaten yeni bir şey değil, uzunca süredir yapıyorsun.

Cahil misin, aptal mısın, hain misin bilemedim...

Belki hepsinden biraz. Bıktırdı artık bu saplantılı halin ve cehaletin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Linkten alıntılıyorum:

Astur, senin mantığını anlamak mümkün değil.

Bir yazarın, hem de koyu tarafgirliği bilinen Ayşe Hür gibi bir yazarın iddia ve yorumlarını sanki kanıt gibi sunmaktasın.

Şu kanıt ile kaynak konusunu öğrenemeyeceksin bu gidişle.

Sana eğer "Nerde okudun, kim yazmış?" diye sorulursa o linki verebilirsin. O kaynak başka.

O kaynakta bir iddia vardır. Senin bunu göstermen o iddianın doğruluğunu ortaya koymaz.

O iddianın kaynağına da gitmek gerekir. Yani ilk kaynağa ve ilk kaynağın kanıtsal belgelerine ulaşmak gerekir.

Sen bunu sürekli yapıyorsun ve insanları yanıltmaya çalışıyorsun.

Kimden öğrendiysen bu yol yanlış. İki de bir de bir kitap ismi veriyor "Aç oku" diyorsun muhataplarına.

Ne ilgisi var? O kitapta öyle yazıyor olması, onun doğru olduğunu kanıtlamaz.

CHP'nin Ticaniler denilen bir tarikatla ilgisi olduğu iddiası bir gazetede yayınlanmış bir yazıya dayandırılamaz.

Demek ki siz ilerde bugünü değerlendirirken Vakit gazetesini, Taraf gazetesini ve zırvalarını kanıt diye göstereceksiniz. Aczimendileri de Baykal'ın tarikatı diye yutturmaya çalışırsınız artık.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Demek ki siz ilerde bugünü değerlendirirken Vakit gazetesini, Taraf gazetesini ve zırvalarını kanıt diye göstereceksiniz. Aczimendileri de Baykal'ın tarikatı diye yutturmaya çalışırsınız artık.

Göstermediler mi sanıyorsun??

Bir ara Taraf'ı falan aşıp ZAMAN'ı bile referans olarak göstermeye, onun linklerini vererek yazarlarının yazılarını asmaya başladılar. Birkaç kişi basbayağı orada yazılanları "delil" diye gösterdi.

E saplantılı olunca insan bir süre sonra şuurunu yitiriyor tabii.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...