Jump to content

PUT KIRICILARIN PUTU ATATÜRK!


Recommended Posts

  • İleti 246
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Konu ile ilgili bir röportaj. Bu röportaj nedeniyle Sevan Nişanyan hakkında Atatürk'e hakaretten dava açıldı. Eğer sadece link koymak bile forumu hukuki olarak sıkıntıya sokacaksa silin.

O herif yalancının teki.

Verdiğin linkte bile bir yığın yalanı var.

Link to post
Sitelerde Paylaş

O herif yalancının teki.

Verdiğin linkte bile bir yığın yalanı var.

Bana söyledikeri mantıklı geldi ama biraz abartı olabilir. Bu arada karıştırmışım. Bu röportajdan dolayı davalık olmamış. Gençliğe hitabeyi değiştirdiği şu yazıdan dolayı olmuş. http://www.taraf.com.tr/sevan-nisanyan/makale-genclige-hitabe.htm

http://haber.ekolay.net/haber/2705/658789/ey+turk+gencligi+birinci+vazifen+insan+olmaktira+suc+duyurusu.aspx

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bana söyledikeri mantıklı geldi ama biraz abartı olabilir.

Hangisi mantıklı?

Kurtuluş Savaşı Sevr'e tepki değil, Sevr Kurtuluş Savaşına tepkiymiş.

Sevr imzalandığında daha ortada tek bir savaş yoktu.

Sadece Yunan ilerlemesine karşı Kuvayi Milliye direnişi vardı.

Sevr'i, çarpıtma amacıyla TBMM'ne tepki olarak yazmak mümkün. Ama Kurtuluş Savaşı denildiğinde tamamen saçmalanmıştır ve böyle bir iddia ancak düşman tarafından gelir ki; bu şahıs da otarafın savunucusudur zaten, senin gibi.

Kurtuluş Savaşı'nın emperyalizme karşı olduğunu ilk defa Mihri Belli ve Doğan Avcıoğlu yazmışmış, herkesi de bu iddialarıyla şaşırtmışlarmış.

"Yuhh!" desek az gelir.

1920'lerde bahsediliyordu 20'lerde. Bizzat Kuvayi Milliyeciler bahsediyordu, Milli Mücadele'nin önderleri bahsediyordu, Sovyetlerle görüşmelerde bahsediliyordu, Lenin-Stalin bahsediyordu. Nutuk bahsediyor.

Uzamasın diye yazmıyorum. Diğer iddiaları da yalan ve çarpıtma üzerine kurulu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Neyini araştıracağım..

Yine uydurma bir kaynak buldun, ona sülük gibi sarılıyorsun.

Senin bütün bilgilerinin kaynağı böyle eften püften uydurmalar mı?

Öyle gibi duruyor.

Senin bütün bildiklerinin temeli şehir efsaneleri ve conspiracy teorileri galiba...

Bir iki CHP'li yetkili bunları yapabilir ama CHP'nin ticani bir resmi politikası olduğunu iddia etmek çok saçma..

Yuh hacı, sizden utanmazını görmedim. Türk yakın tarihi hakkında geçen sefer atıp tuttuğunuzda sizi yanlışlayan 4 kaynak vermiştim, onlara bile uydurma diyebilecek kadar alçalmışsınız.

Verdiğim kaynaklar şunlardı:

http://www.amazon.co.uk/Turkey-History-Erik-Jan-Zurcher/dp/1860649580

http://www.idefix.com/kitap/turkiye-tarihi-cilt-4-cagdas-turkiye-1908-1980-cemil-kocak/tanim.asp?sid=CG6NUPQA0T1AYU77ZDEQ

http://tr.wikipedia.org/wiki/Kemal_Karpat Bu adamın bir makalesi.

Bir de "Demirkırat" belgeseli.

Bu kaynaklara şehir efsanesi, komplo teorisi falan diyecek kadar alçalabilen insan ancak ve ancak kendi cehaletini sergiler.

Ayşe Hür yazıda kaynak da vermiş bu arada, Yakup Kadri'nin yazdıklarını falan da inkâr ediyorsunuz?

Well done hacı, you are setting new lows as a Kemalist zombie!

Seni nasıl ciddiye alıyor da yanıtlıyorlar böyle hala anlamıyorum ama, öyle pis bir şey yazıyorsun ki, yanıtlanmayınca doğru imiş gibi duruyor.

Verdiğin gazete öncelikle Fethullah beslemesi, Zaman gazetesinin kardeşi, hükumet işbirlikçisi "TARAF."

İkincisi; referans gösterdiğin, ve belli ki bütün tarih bilgini kendisinden edindiğin o kadın yazar, başta Said Nursi sapığını ve Nur Tarikatını öven, güzellemeler düzen, aklayan paklayan bir pislik. Okudum birkaç yazısını. Atatürk'ü ve dönemin CHP'sini neredeyse dinci ve hain ilan edecek kadar gözü dönmüş bir hain. Evet, hain. Satılık, Fethullah beslemesi bir liberal.

Bu pislik gazeteyi ve onun işbirlikçi yazarlarını referans göstermeye devam etmen, senin de nerelerden beslenip ortalara düştüğünü açıkça gösteriyor. Bu da zaten yeni bir şey değil, uzunca süredir yapıyorsun.

Cahil misin, aptal mısın, hain misin bilemedim...

Belki hepsinden biraz. Bıktırdı artık bu saplantılı halin ve cehaletin.

Zavallı Rahşan :( Laik depresifliği tutmuş yine :(

Link to post
Sitelerde Paylaş

Astur, senin mantığını anlamak mümkün değil.

Bir yazarın, hem de koyu tarafgirliği bilinen Ayşe Hür gibi bir yazarın iddia ve yorumlarını sanki kanıt gibi sunmaktasın.

Şu kanıt ile kaynak konusunu öğrenemeyeceksin bu gidişle.

Sana eğer "Nerde okudun, kim yazmış?" diye sorulursa o linki verebilirsin. O kaynak başka.

O kaynakta bir iddia vardır. Senin bunu göstermen o iddianın doğruluğunu ortaya koymaz.

O iddianın kaynağına da gitmek gerekir. Yani ilk kaynağa ve ilk kaynağın kanıtsal belgelerine ulaşmak gerekir.

Sen bunu sürekli yapıyorsun ve insanları yanıltmaya çalışıyorsun.

Kimden öğrendiysen bu yol yanlış. İki de bir de bir kitap ismi veriyor "Aç oku" diyorsun muhataplarına.

Ne ilgisi var? O kitapta öyle yazıyor olması, onun doğru olduğunu kanıtlamaz.

CHP'nin Ticaniler denilen bir tarikatla ilgisi olduğu iddiası bir gazetede yayınlanmış bir yazıya dayandırılamaz.

Demek ki siz ilerde bugünü değerlendirirken Vakit gazetesini, Taraf gazetesini ve zırvalarını kanıt diye göstereceksiniz. Aczimendileri de Baykal'ın tarikatı diye yutturmaya çalışırsınız artık.

Pante,

Ben bu bilgilere verdiğim link dışındaki kaynaklarda da rastlamamış olsam o linki vermem. Bu tartıştığımız dönem hakkında 2 tane ders aldım, hocalarımdan biri Princeton'dandı, diğeri de LSE'dendi, ve bu dersler için 3 tane sağlam kitap, 5 tane falan da sağlam akademik makale okudum, derslerin ikisinden de A getirdim, döneme hâkim olduğumu düşünüyorum. Sizin ezberlerinize inanacağıma bin kere bu akademik kaynaklara inanırım.

"Kanıt" ısrarın da saçmalık, gören de 7/24 arşivlerde takılıyor sanacak. Kaç tane sağlam akademik kaynak verdim, insanda yüz olsa kızarır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Pante,

Ben bu bilgilere verdiğim link dışındaki kaynaklarda da rastlamamış olsam o linki vermem. Bu tartıştığımız dönem hakkında 2 tane ders aldım, hocalarımdan biri Princeton'dandı, diğeri de LSE'dendi, ve bu dersler için 3 tane sağlam kitap, 5 tane falan da sağlam akademik makale okudum, derslerin ikisinden de A getirdim, döneme hâkim olduğumu düşünüyorum. Sizin ezberlerinize inanacağıma bin kere bu akademik kaynaklara inanırım.

Sen git Hocaların gelsin . :lol:

Amerikan batı grubu tarihçiliği nedir bilirmisin.

Nerden bileceksi...

Bunun için önce düşünebilmeyi öğrenmen lazım ki, bunu princetonda yapmıyorlar. :lol:

Akademik kaynakmış....

O ne ki. :lol:

Kimin akademisi...

Judaize yeni Roma İmparatorluğununmu.. :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Unholy

Ben,bugünün Türkiye'sinde siyasal,sosyal,ekonomik,kültürel çarpık yapılanmalarda Atatürk'ün bir meşrulaştırıcı olarak kullanıldığını görüyorum ve buna tepkiliyim.Bu durum Chp'den Akp'ye kadar bütün siyasi yapılanmalarda mevcut.

Aslında bu başlıktan da belli,hiçbirimiz yakın tarihi bilmiyoruz.İlgili birkaç link vermişsin..kusura bakma ama o şahıslarında ben Atatürk ve Cumhuriyet dönemi'ni çok geniş bir perspektiften görebilecek tarih,siyaset ve sosyoloji bilgisine sahip olduğunu düşünmüyorum.

Belki Ünsal oskay'ı tanırsın.Marksist bir siyaset-toplum bilimcisidir.Bilgi birikimi olarak bir insanın gelebileceği en son noktadır bu adam,araştırırsan görürsün.Üniversitede Atatürk ilkeleri ve İnkılap tarihi derslerini hangi hoca vermeli diye Ünsal hoca'ya sormuşlar.(üstelik bu olay mülkiye'de oluyor)

Ünsal oskay'da Atatürk ilkeleri ve inkılap tarihi herkesin veremeyeceği kadar ciddi bir derstir diyerek alternatif pek çok ismi silmiş..Atatürk'ün bir rahmet olduğunu ve onun sayesinde matematik öğrenip adam olduğunu ve bugüne geldiğini söylerdi hep..

Ama tabi şimdiki chp'ler sarıgüller,pembegüller ne kadar tanır,bilir Atatürk'ü..bu da ayrı bir mesele..ehveni şer diyebiliyorum sadece.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hangisi mantıklı?

Kurtuluş Savaşı Sevr'e tepki değil, Sevr Kurtuluş Savaşına tepkiymiş.

Sevr imzalandığında daha ortada tek bir savaş yoktu.

Sadece Yunan ilerlemesine karşı Kuvayi Milliye direnişi vardı.

Sevr'i, çarpıtma amacıyla TBMM'ne tepki olarak yazmak mümkün. Ama Kurtuluş Savaşı denildiğinde tamamen saçmalanmıştır ve böyle bir iddia ancak düşman tarafından gelir ki; bu şahıs da otarafın savunucusudur zaten, senin gibi.

Kurtuluş Savaşı'nın emperyalizme karşı olduğunu ilk defa Mihri Belli ve Doğan Avcıoğlu yazmışmış, herkesi de bu iddialarıyla şaşırtmışlarmış.

"Yuhh!" desek az gelir.

1920'lerde bahsediliyordu 20'lerde. Bizzat Kuvayi Milliyeciler bahsediyordu, Milli Mücadele'nin önderleri bahsediyordu, Sovyetlerle görüşmelerde bahsediliyordu, Lenin-Stalin bahsediyordu. Nutuk bahsediyor.

Uzamasın diye yazmıyorum. Diğer iddiaları da yalan ve çarpıtma üzerine kurulu.

Bu röportajda tam olarak değinilmemiş ama. Osmanlı 1. Dünya Savaşı'na kendisi girdi. Saldırıya uğramadığı halde. Saldırgan taraf Osmanlı'ydı. Balkanları geri alma umudu taşıyorlardı. Elbette Britanya'nın, Amerika'nın emperyalist olmadıklarını iddia edecek değilim. Ama Osmanlı da masum değildi, Osmanlı hem emperyalist, hem kaybeden taraftı. Tekrar söylüyorum. Osmanlı saldırgan taraftı, kendisine savaş ilan edilmediği halde savaş ilan edendi.

Yani İngilizler sadece saldırgan bir tarafı pasifize ettiler, barışa zorladılar. Ama bu Kurtuluş Savaşı denilen ve aslında sadece Türk-Yunan savaşı olan savaşın çıkma nedeni İngilizlerin İttihat ve Terraki'nin tasfiye edilmesini istemeleriydi. Asıl fırtına bundan sonra koptu. Ermeni Soykırımı'nın sorumlularının yargılanmaları isteniyordu. Buna yanaşılmayınca Sevr dayatıldı ve Yunanlılara alelacele ordu toplatılıp işgal yapıldı.

Sonunda Türkler Yunanlıları püskürttü. Lozan adında bir anlaşma imzalandı. Sevr öncesinden farkı ne oldu? İttihat ve Terraki ülkede tutuldu. Bir kaç Terrakkici göstermelik yargılandı falan. Sonrasında aynı zihniyet devam etti. O zihniyeti varlık vergisi, 6-7 eylül olayları gibi olaylarda gördük. Bugün de hala aramızdalar. Gerçekten çok iyi oldu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

hahahaha sabetay kıçı yalayan karpatı kaynakça göstermiş.

Bu ülkede 50 sonrası kimlerin nasıl prof, devlet adamı olduğunu hala

çözememiş şahsiyet....

Menderesin Amerika ile imzaladığı eğitim anlaşmasını bilirisin..

Nerden bileceksin , pricedeki hocaların bunları sana öğretmez. :lol:

Çocuksunuz daha çocuk.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu ülkede sizin tabirinizle"putlaştırılan"tek lider özaldır.mezarı nerdeyse türbe haline gelmişti :)

birde sakal-ı şerif denen hadise var , sözüm ona muhammed peygamberin sakalıymış,etrafında dönüyorlar vs ..bir dolu saçmalık işte..

vee birde pis çorabı falan öpülen,arabalara asılan dinci olduğunu söylenen yobazlar var , asıl putlaştırılanlar onlar..

Ata'ma yapılan her türlü saygı fazlası ile azdır.

Yapılabileceklerin en fazlası yapılmalıdır.

Ne mutlu Kemalistim diyene

Link to post
Sitelerde Paylaş

Benim anlamadigim sey su:

Atatürk elestirebilir mi, yoksa elestirilemez mi ?

Haci diyor ki böyle elestiri olmaz, onun yasadigi zamani anlamak lazim.

peki onun yasadigi zamani anlamanin terazisini kim belirleyecek ?

Muhammedin, isanin, musanin yasadigi zaman ise cok, cok daha önce

onu nasil anlayacagiz ?

O zamani anlamiyorsunuz denilerek elestiremiyecek miyiz ?

Ya da atatürkü elestirebilmek icin atatürkcü düsünce derneginden izin mi alacagiz ?

Bence bir ateist olarak her kisi ve her inancin elestirilmesine acik olmaliyiz.

Isteyen ateizmi de elestirebilir, biz ateistler de savunuruz.

Her toplumun yari-allah yapacagi liderleri olmustur. Ateizm buna karsi cikmalidir.

Atatürk hatalari ve yanlislari ile bir topluma damgasini vurmustur.

Basarilari ve pozitif yanlari agir bassa bile insandir, yanlislar da yapmistir.

Ateist olup olmadigi tartisilir. Balkanlardaki bektasi felsefesinin etkisinde kalarak

islamdaki bagnazliga karsi cikmistir.

Ama millet / nation / irk / türklük / etiler-hititler / konularinda hatali

degerlendirmeler yapmistir.

Bir türk dünyaya bedel degildir !.. Ne mutlu (türküm degil) insanim diyene...

Tabulari, ikonlari, putlari yikarken ateizm adina insandan peygamberler yaratmayin.....

Bu objektif ileti umarım okunmuştur. Bir daha okunsun diye özellikle alıntılıyorum.

Ve konu başka bir boyuta doğru gidiyor. Bir iki lafta ben edeyim başlık sahibi olarak.

Benim düşünceme ve yakın tarihten okuduğum kendi çıkarımlarıma göre dinin bugün ülkemizde insanların canını yakmasının altında ben Atatürk sonrası Chp ve İnönü'nün yanlış politikasını görüyorum. Bunun yapılma amacı ve niyetini bilemem, kimse bilemez. Ama ülkeye zarar verdiği bir gerçektir.

Atatürk ile başlayan gelişim ve değişim sürecinde insanlar dünyaya entegre olmaya başlamakla beraber mevcut dinlerini ve ritüellerini muhafaza etmişlerdir ve doğal olarak etmek isteyeceklerdir. Din çok farklı bir boyut, dil gibi birden değiştiremezsiniz. Çünkü mazisi çok eskidir ve artık işlemiştir insanın ruhuna.

Mesela bu dediğimi örnek olarak ezanın Türkçe okutulması. Bana göre saçma sapan bir uygulamadır. Dünyanın neresine giderseniz gidin cami olan bir yerde oranın dili ve dini ne olursa olsun ezan arapça okunur. Bu arapçanın kutsiyetinden değildir. Ezan okunduğu zaman insan şunları bilir. 1- Yakında bir cami vardır. 2- Namaz vakti girmiştir. Bunu kavramak için insanın ne arap, ne müslüman olmasına gerek yoktur.

Değişim ve gelişim adına sözde Atatürk'ün devrimlerini devam ettirmek adına bence bu uygulama Türkiye için üzücü sonuçların tohumu niteliğindedir.

Çok aşırı gidip birşey daha söylemek istiyorum, tabi bu sadece benim değerlendirmem.

Menderes bu ülkeye ne kadar zarar vermişse, İnönü ondan daha temiz değildir.

Selam ederim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zavallı Rahşan :( Laik depresifliği tutmuş yine :(

Astur,

Terbiyesizlik yapma. Yeteri kadar midemi bulandırıyorsun zaten, böyle lakaplarla, ucuz bel altı saldırılarla iyice iğrenç bir kişiliğe bürünüyorsun.

Ahlaksız liberal bozması tarikat beslemelerinin yayınlarından beslenmeye devam ettiğin ve aydınlık düşmanlarını savunduğuın sürece bu iğrenç görüntüden de kurtulamayacaksın.

Bana bir daha böyle Rahşan falan dersen bedelini ödeyeceksin. Sen git kendin gibi ucuz soytarılarla böyle lakap takarak falan konuş.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu röportajda tam olarak değinilmemiş ama. Osmanlı 1. Dünya Savaşı'na kendisi girdi. Saldırıya uğramadığı halde. Saldırgan taraf Osmanlı'ydı. Balkanları geri alma umudu taşıyorlardı. Elbette Britanya'nın, Amerika'nın emperyalist olmadıklarını iddia edecek değilim. Ama Osmanlı da masum değildi, Osmanlı hem emperyalist, hem kaybeden taraftı. Tekrar söylüyorum. Osmanlı saldırgan taraftı, kendisine savaş ilan edilmediği halde savaş ilan edendi.

Osmanlı savaşa her türlü girecekti, girememe gibi bir çaresi yoktu. Büyük devletler daha 1908'de, İtalya vb. nin olduğu devletlerin de dahil olduğu Osmanlı'nın paylaşılma projesi de daha 1913'te bitmişti bile. Osmanlı'nın saldırgan olması bunu değiştirmez.

Üstelik emperyalist, yayılmacı, Turancı vb. diye suçlanan Osmanlı savaş ilan ettiği Rusya'ya savaş ilanından daha 2,5 ay önce ittifak teklif ediyor. Yine aynı şekilde savaştığı İngiltere, Fransa ve hatta Yunanistan'a bile ittifak teklif ediyor. Son çare olarak da tek başına girmektense büyük tavizler vererek de olsa Alman yardımıyla savaşa giriyor.

Yani bu savaşta Osmanlı'nın yayılmacılığı, pastadan pay kapma arayışı vb. yoktur, var diyen varsa savaş öncesi Osmanlı'nın tıpkı diğer devletler gibi değişmez stratejik bir işgal hedefini ve müttefiğini göstersin.

Yani İngilizler sadece saldırgan bir tarafı pasifize ettiler, barışa zorladılar. Ama bu Kurtuluş Savaşı denilen ve aslında sadece Türk-Yunan savaşı olan savaşın çıkma nedeni İngilizlerin İttihat ve Terraki'nin tasfiye edilmesini istemeleriydi. Asıl fırtına bundan sonra koptu. Ermeni Soykırımı'nın sorumlularının yargılanmaları isteniyordu. Buna yanaşılmayınca Sevr dayatıldı ve Yunanlılara alelacele ordu toplatılıp işgal yapıldı.

Nette özellikle alternatif tarihçiler tarafından söylenen yanlış bir tezdir.

Yukarıda açıkladım saldırgan taraf konusunu. İlk olarak sadece Türk-Yunan savaşı değildir. İngilizlerle, Fransızlarla ve diğer unsurlarla da savaşılmıştır, tabii illa meydan savaşı istiyorsan Yunan ve Ermeni'yle savaşılmıştır.

Savaşın Türk-Yunan savaşı olmasının sebebi İngilizlerin tasfiye amacı değil Türklere gücü yetmeyeceğini görmesidir (tabii Türklerin direnci olmasaydı işgal altındaki diğer ülkeler gibi az sayıdaki askeriyle orada kalabilirlerdi). Nitekim Mareşal Foch da Türkiye'yi inceleyip savaş için rapor hazırlamıştır ve direnç karşısında Anadolu'nun tamamını işgal edebilecek en sağlam ordu Yunan ordusudur. İngilizler Mezopotamya ve Anadolu'da işgal ettikleri yerleri bile zor tutuyorlardı (zaten askerlerinin çoğu da Müslüman unsurdur). Zaten 1922'de Türk ordusu İzmir'den İstanbul'a doğru giderken İngilizler Türklere savaş ilan etmiş, sömürgelerinden asker talep etmiş, yetmeyip Balkan ülkelerinden de yardım istemiştir fakat Türk ordusu karşısına yeterli kuvvet çıkarayacağını anlayıp İstanbul'u terk etmek zorunda kalmıştır.

Bu arada Yunan işgalinin sebebi İtalyanların çıkarma yapmasını engellemek ve ondan önce Yunanlıları çıkararak İngilizlerin Akdeniz güvenliğini sağlamaktır, yoksa İttihatçılar veya Ermeni olaylarıyla bir ilgisi yoktur. Aksi takdirde Yunanlılar yerine İtalyanlar gelecek ve İngilizlerin Akdeniz deniz yolu, Anadolu ve dolayısıyla sömürgelerine giden yoldaki güvenliğini tehdit edecekti. Yunan yenilgisinden sonra İtalyanların Akdeniz ve Türkiye'nin kıyılarındaki isteği devam etmiştir. Hatta Vahdettin'in İtalya San Remo'da kalmasının sebebi de odur, onun önderliğinde ihtilalle yeni kurulan cumhuriyeti devirmek ve kendilerinin kıyı bölgelerini işgal edeceği bir düzen kurmaktı.

Sonunda Türkler Yunanlıları püskürttü. Lozan adında bir anlaşma imzalandı. Sevr öncesinden farkı ne oldu? İttihat ve Terraki ülkede tutuldu. Bir kaç Terrakkici göstermelik yargılandı falan. Sonrasında aynı zihniyet devam etti. O zihniyeti varlık vergisi, 6-7 eylül olayları gibi olaylarda gördük. Bugün de hala aramızdalar. Gerçekten çok iyi oldu.

Kusura bakma buna cevap bile verilmez. Şunu söyleyeyim, bize verilen topraklarda Karadeniz harici neredeyse denize kıyımız bile yoktu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Astur,

Terbiyesizlik yapma. Yeteri kadar midemi bulandırıyorsun zaten, böyle lakaplarla, ucuz bel altı saldırılarla iyice iğrenç bir kişiliğe bürünüyorsun.

Ahlaksız liberal bozması tarikat beslemelerinin yayınlarından beslemeye devam ettiğin ve aydınlık düşmanlarını savunduğuın sürece bu iğrenç görüntüden de kurtulamayacaksın.

Bana bir daha böyle Rahşan falan dersen bedelini ödeyeceksin. Sen git kendin gibi ucuz soytarılarla böyle lakap takarak falan konuş.

Ben bu asturu rasim Ozan kütahyalıya benzetiyorum, hiç bir şey bilmeden herşeyin hakimi. :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ironman kendini yorma bu arkadaşa bu konuları belgeleriyle açalım diye çok söyledim fakat yanaşmadı.

İşi gücü provakatif cümleler yazmak ve Türk değerlerine saldırmak. Kendisinin ermeni olduğundan şüpheleniyorum. Bu bilgileri nerden aldığını sorduğumdada babaannesinden dinlediğini falan söylüyor.

İşin diğer tarafı bu ahlaksızlar yüzünden ermenilerin zarar görmesi. Bir dolu ermeni arkadaşım var fakat böyle şeref yoksunlarıda oldukça fazla.

İstediğin bilgiyi belgeyi çıkar, karşına sadece taraf gazetesinin hikaye ve masallarından başka bir şey çıkmaz.

tarihinde Raimundo de Madrazo y Garr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Neyini araştıracağım..

Yine uydurma bir kaynak buldun, ona sülük gibi sarılıyorsun.

Senin bütün bilgilerinin kaynağı böyle eften püften uydurmalar mı?

Öyle gibi duruyor.

Senin bütün bildiklerinin temeli şehir efsaneleri ve conspiracy teorileri galiba...

Bir iki CHP'li yetkili bunları yapabilir ama CHP'nin ticani bir resmi politikası olduğunu iddia etmek çok saçma..

Haci,

kaynak diye gösterdiği yer taraf isimli iktidar yalaması, ağzından irin akan liboş gazete... O gazeteyi kaynak sayanlar ancak onlar gibi liboşlar ve şeriatçılardır. Varsa sağlam kaynaktan bilgi iste..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...