Jump to content

PUT KIRICILARIN PUTU ATATÜRK!


Recommended Posts

Liberallerin de bu kadar tepkili olmasının bir nedeni aslında budur. Liberaller aslında Atatürk'e çok tepkili değildir, yaratılan Atatürk imgesine tepkilidir.

Liberalizmi taraf gazetesinden öğrenirsen sonuç böyle aptallık oluyor. Dünyanın en Liberter insanları Fransaya baktınmı hiç.

tarihinde Raimundo de Madrazo y Garr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 246
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Geri zekalı Kemalizm List sonrası gelişen devletçi yapıların bir versiyonudur. Bilmediğin konularda sürekli aptalcasına yazmanın sebebini yazda bilelim.

Bu Türkler sizi nerden sürdü. ?

Sen onu belirt bize.

Kemalizm Atatürkçülüğün İngilizcesidir. Amerikalılar, İngilizler Kemalism der. Sonra Türkçe'ye Kemalizm diye geçmiş.

Bu arada bana yazdığın kaç cevap silindi hakaretlerin yüzünden, hiç uslanmayacak mısın?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kemalizm Atatürkçülüğün İngilizcesidir. Amerikalılar, İngilizler Kemalism der. Sonra Türkçe'ye Kemalizm diye geçmiş.

Bu arada bana yazdığın kaç cevap silindi hakaretlerin yüzünden, hiç uslanmayacak mısın?

Hadi bu konuyu teke tek başlık açarak inceleyelim.

Bu arada atatürkçülüğün Çincesi ne onuda yaz bilgilendir bizi.

Bu arada nerden tehcir edildiğinizi yazmamışsın.

tarihinde Raimundo de Madrazo y Garr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Liberalizmi taraf gazetesinden öğrenirsen sonuç böyle aptallık oluyor. Dünyanın en Liberter insanları Fransaya baktınmı hiç.

Ya boş boş konuşma. Liberalizm öyle sabit, evrensel bir şey değil. Dünyanın her yerinde gelişimi farklı oluyor. Fransa'da Atatürk gibi bir idol var mı? Kimin resimlerini asıyorlar her yere?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki hangi gazetelere güvenip okumamız lazım. Hiçbir gazete ve onun küpürü kaynak olamaz. Gazete yazar, ve altına da yasal ve legal bir kurum ve kuruluşun ismini vererek kaynak gösterir. İşte o kaynaktır. Tavuğunu kaybeden iktidarın üzerine atıyor.

Mesela TSK'nın 700.000 mensubu var. Kaynak? Genel kurmay başkanı. Birlik Komutanları'nın asker sayısı verileri gibi..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ya sen Türk, Kürt ve Ermenilerin genetiği farklı mı sanıyorsun? Senin de dedelerin büyük ihtimal Ermeniydi. Genetik araştırma yapıyorlar, Türk halkının genetiğinde sadece %10 Orta Asyalılık çıkıyor. Hepimiz asimile olmuş Ermeni, Rum, Kürdüz.

Bu arada sen elbette bunu başka bir yerlerinden anlayacaksın. Tanıdığım Türk olmayan büyük bir dedem yok. Ama 1000 yılda çok insan Türk olmuş.

hah işte çıkar ağzından baklayı dürüst ol holy biz de ona göre yazalım

yine de senin aslında iyi niyetli ama beyni yıkanmış biri olduğunu düşünüyorum

sonuçta kökenimizin ne olduğunun önemi de yok ama bu ülkede çoğunluk kendini türk olarak görüyorsa bu kimliği kabul etmişse başkalarına halt etmek düşer

Link to post
Sitelerde Paylaş

Neyse, bakınız konuya dönersek; bu memlekette hayatı boyunca "Mustafa Kemal" diyebilmeyi başarabilen Attila İlhan bile son dönemlerinde "Harf Devrimi" hakkında olumsuz eleştirilere sahipti. Ben şahsen bu düşüncesine sahip çıkmıyorum, tamamen karşıyım; ama hangi kemalist Attila İlhan hakkında aşırı olumsuz ifadeler geliştirebilir? Aynı zamanda, Attila İlhan örneğinden devam edersek, kendisi aşırı İnönü karşıtıydı. Şimdi, buna bakarak insanları yaftalamak, aşağılamak bana pek de sağlıklı gelmiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başlık temizlenmiş, iyi de olmuş ama bir açıklama yapmak zorundayım. Astur'a yazdığım bir iletide:

Profilime girerek taciz eden pis bir saygısız, terbiye yoksunu bir küstahsın. Profil faresi seni..

Son günlerde yarattığın cıvıklık da cabası.

Aynı cıvıklığı din forumuna da taşıyorun.

Bu Rahşan meselesini aylardır söylüyorsunuz, sesim çıkmadı ama artık yeter. Beni, senin konuşup geyip yaptığın o ayak takımıyla karıştırdın sanırım.

demiştim.

Burada sözünü ettiğim tamamen kendi profilimdir. "Ayak takımı" diye bahsettiğim kişiler ise Astur'un kendi forumunda sayfalar boyu hakaret eden ve bu "Rahşan" edebiyatını yapan kesimdir. Bizim forumumuzla ve kendisi de dahil diğer profillerde yazan insanlarla ilgisi yoktur.

Biraz önce bir mesaj aldım ve Astur'un profilinde bu açıklamamı üstüne alınan insanlar olduğunu öğrendim, o nedenle bu açıklamayı yapmak zorunluğu hissettim.

Bunun nedeni de Astur densizinin profilinde yazan insanlara "size de ayak takımı dedi" demesidir. Bu çirkin bir kışkırtmadır, Astur'un her zamanki manipülasyon çabalarından biridir.

Kısaca, Astur'un hiç çıkmadığı ve abuk sabuk yorumlar yaptığı kendi profilimden ve "Rahşan" geyiğinin ortakları olan ayak takımından bahsettim.

Ateistforum'da yazan herhangi biri ya da birileriyle ilgisi yoktur. Bu açıklamaya rağmen üstüne alınmakta ısrar edenler için yapabileceğim bir şey yok, onu da belirtmeden geçemeyeceğim.

Lütfen bu açıklamamı silmeyiniz. Bu da bir ricadır çünkü hiç ilgisiz insanlar manipüle edilerek kışkırtılmaya çalışılmıştır. Bu da muhtemelen sorun yaratacaktır. Lüzumsuz dedikokularla uğraşacak ne vaktim, ne de arzum vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

hah işte çıkar ağzından baklayı dürüst ol holy biz de ona göre yazalım

yine de senin aslında iyi niyetli ama beyni yıkanmış biri olduğunu düşünüyorum

sonuçta kökenimizin ne olduğunun önemi de yok ama bu ülkede çoğunluk kendini türk olarak görüyorsa bu kimliği kabul etmişse başkalarına halt etmek düşer

Yahu sen benim yazdığımı okumuyor musun? Türklüğü inkar eden kim? Ben kendim Türküm diyorum zaten. Ama arkadaş ortaya genetik konusunu atınca buna değinmek zorunda kaldım. Genetik araştırmaları bırak, Orta Asya'daki Türklere şöyle bir sadece gözle baksan aradaki farkı anlıyorsun. Ermeni, Kürt, Rum mu daha çok benziyor Türklere, yoksa Orta Asyalılar mı?

Kimse kendisinin ya da başkasının beyni mi yıkanmış anlayamaz. Beyin yıkamak anlamsız bir sözdür. Buraya iddialarını, argümanlarını koyarsın, desteklenir ya da çürütülür.

Bu arada konuyu da dağıtmayalım, Atatürk'e geri dönelim. Dediğim gibi, Atatürk'ü şu mükemmel, eşsiz, ulvi liderden normal bir insana dönüştürebilirsek, Atatürk hakkındaki eleştiriler de daha sağlıklı olmaya başlar. Şu andaki idolleştirme sonucu eleştiriler saldırgan olma eğiliminde oluyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yahu sen benim yazdığımı okumuyor musun? Türklüğü inkar eden kim? Ben kendim Türküm diyorum zaten. Ama arkadaş ortaya genetik konusunu atınca buna değinmek zorunda kaldım. Genetik araştırmaları bırak, Orta Asya'daki Türklere şöyle bir sadece gözle baksan aradaki farkı anlıyorsun. Ermeni, Kürt, Rum mu daha çok benziyor Türklere, yoksa Orta Asyalılar mı?

Kimse kendisinin ya da başkasının beyni mi yıkanmış anlayamaz. Beyin yıkamak anlamsız bir sözdür. Buraya iddialarını, argümanlarını koyarsın, desteklenir ya da çürütülür.

Bu arada konuyu da dağıtmayalım, Atatürk'e geri dönelim. Dediğim gibi, Atatürk'ü şu mükemmel, eşsiz, ulvi liderden normal bir insana dönüştürebilirsek, Atatürk hakkındaki eleştiriler de daha sağlıklı olmaya başlar. Şu andaki idolleştirme sonucu eleştiriler saldırgan olma eğiliminde oluyor.

holy bence haddini aşma ermeniler katledildi türklere birşey olmadı diyen sensin

hani nerde güçlü bir argüman???

gerçekten soykırım olsaydı şuan doğu anadolu ermenistanın olurdu ve korkarım ki sen gibiler sayesinde olabilir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben müslüman değildim. Kemalist de değilim. Hatta onun epeyce karşısındayım da.

Bu olayı cidden anlamıyorum abla.Bende ateist değilim,tanrıtanımazım desem...

tarihinde KerpetenVahsi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

IFeelGood, geyik yaptığın ayak takımı dediğinde başka bir forumda olan kişiler değil bu forumdaki üyeler anlaşılıyor. Yani Astur, ben ve birkaç üye daha.

Astur'un insanları kışkırtmak için "size de ayak takımı dedi" gibi bir durumu söz konusu değil. Çünkü ben de dahil hepimiz senin bu sözlerinin bize karşı olduğunu düşündük. Amacın farklı olabilirdi belki ama bu şekilde anlaşıldı.

Kimsenin kimseyi kışkırtmaya çalıştığı yok, abartmayın lütfen.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yahu sen benim yazdığımı okumuyor musun? Türklüğü inkar eden kim? Ben kendim Türküm diyorum zaten. Ama arkadaş ortaya genetik konusunu atınca buna değinmek zorunda kaldım. Genetik araştırmaları bırak, Orta Asya'daki Türklere şöyle bir sadece gözle baksan aradaki farkı anlıyorsun. Ermeni, Kürt, Rum mu daha çok benziyor Türklere, yoksa Orta Asyalılar mı?

Geçen ludwig rumuzlu şahıs da genetik konusunu ortaya attı fakat kanıt diye sunduğu linkler bile onu yalanladı. Eğer gerçekten konuyla ilgili bilgiliysen genetiği tartışalım yoksa netten bulduklarınızla "Türkiye'nin yüzde 3-5'i Türk" türünden iddiaları bırakın.

Çekik gözlü olma konusuna gelince bizim Oğuzların da dahil olduğu ve Türkiye insanını oluşturan Türkler tarih boyunca hiçbir zaman çekik gözlü olmadılar. Hatta şu anda çekik gözlü olan Kırgız, Uygur gibi eski Türk kavimleri de çekik gözlü değillerdi, bu çekik gözlü olayı Moğol istilası sonradır.

Yıl oldu 2010, hala 18-19. yüzyılın Sosyal Darvinist "Türkler çekik gözlü Mongoloid sarı ırktır, bunların dışındakiler Türk değildir" gibisinden komik tezlerine sarılıyorsunuz.

Bu arada konuyu da dağıtmayalım, Atatürk'e geri dönelim. Dediğim gibi, Atatürk'ü şu mükemmel, eşsiz, ulvi liderden normal bir insana dönüştürebilirsek, Atatürk hakkındaki eleştiriler de daha sağlıklı olmaya başlar. Şu andaki idolleştirme sonucu eleştiriler saldırgan olma eğiliminde oluyor.

Özellikle son yıllarda internetin de gelişmesiyle birlikte bahsettiğiniz olay bitmiştir. Binlerce site vardır, nette çok rahat bulursunuz. Üstelik bu tabu olayı ile ilgili birçok kitap da -yeni değil, çok önceden beri- yazılmıştır. İşin garibi eleştirmek isteyenler doğru düzgün eleştiriyor ve sağlıklı tartışma ortamları oluyor fakat maksadı başka şey olan, elinde hiçbir kanıt olmadan sırf hakaret amaçlı mason, Yahudi, eşcinsel vb. türünden her boku yazan tipler daha sonra "koruma kanunu, tabu, put" vb. diye sayıklıyor. Bir de özellikle bu forumda çok sayıda olan alakasız her konuya genellikle ima yoluya laf sokmaya çalışan tipler var (mesela taopaipai). Bunlar adam gibi yazamayıp genelde bir-iki cümlelik yazılar yazıp, ortalığı karıştırıp sonra kaçıyorlar. Bunları adam yerine koyup uzun uzun cevap yazınca da yine boşa yazmış oluyoruz.

Hakareti geçersek eleştiri anlamında benim karşı çıktığım iki nokta var. Birincisi netten bulunan bir yazı hiç karşılaştırılmadan, doğruluğu teyit edilmeden siteler kopyalanıyor ve bunu yazan kişi konu hakkında bilgi sahibi olmadığı için kopyaladığı yazıyı savunamıyor. Biz de buna boşu boşuna cevap yazmış oluyoruz, çünkü bir cevap gelmiyor, en fazla yine netten (çoğunlukla köşe yazıları) başka bir yazı kopyalanıyor, eninde sonunda bitiyor.

Bir diğer nokta ise eleştirilerin mantıklı ve gerçekçi olmaması. O dönemi düşünmeden, eleştirilen icraatlara mantıklı bir alternatif sunulmadan sallnıyor. Burada sırf eleştirmiş olmak için yazılıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

O dönemi düşünmeden

O dönem niye düşünülsün ki.

Hangi çağ olursa olsun ister uzay çağı olsun Osmanlı gibi bir devletin cahil ve batmış halkı için yapılması gereken her şey yapıldı.Şimdi olsa yine yapılmalı,gelecektede olursa yine yapılacaktır.Dönemin azizliğine uğramış herhangi bir uygulama yok.

Irkçılıkla suçlayanlara ise Atatürk'ün azınlıkları koruma altına aldığı,hatta onların aleyhine çıkacak olan kanunları reddettiğini,Bayrakları kutsal sayıp düşman bile olsa ezilmemesi gerektiğini,Düşman ordularının komutanlarını ülkeye getirip ziyafet verdirdiğini,Bayraklarınıda caddeye astırdığını hatırlatırım.

Irkçılıkla suçlayanlar icraatlerine değil,sözlerine güvenirler.O sözlerde ümmetçiliğe ve din birliğine alışmış toplumu dinin birleştirici etkisinden kurtarmak için söylendi.Halk Türkiye'li olmalıydı,Müslüman halk olmamalıydı,Bu coğrafya hristiyanıyla,musevisiyle,budistiyle bir olmalıydı.

Osmanlı'nın aynı son zamanları şimdide olsun,şimdide aynı şeyler yapılması gerekir eksiksiz.

Örnek olarak İran'ı verebilirim.İran'lı modernciler islami faşizme öfke kusuyorlar ve Pers milliyetçiliği yapıyorlar,araplaşmaya düşmanlar,aynı bize benziyorlar,işte böyle bir halkında kurtulması için milliyetçiliğe ihtiyacı var mesela.

tarihinde KerpetenVahsi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Madem konu açıldı, üstadın şu güzel yazısını paylaşayım:

Daha önce de yazmıştım, tekrar yazıyorum:

En sonda söyleyeceğim sözü en başta söyleyeyim: <b>Bütün ırk, etnik milliyetçilik, soy, sop hesapları ve iddiaları, soyun babadan geçtiği, annenin babanın tohumunu yetiştiren bir tarla olma dışında çocuğa kalıtımsal olarak hiçbir katkıda bulunmadığı anlayışını içeren ilkel bir inanışı temel alır.</b> Bu inanışa göre, çocuk, babanın tohumunun tıpkı bir bitki tohumu gibi ana rahminde büyümesinin sonucuyla olur ve kalıtımsal olarak tamamen babaya aittir.

(Uğur'un yukarıda söylediği efendim <i>1 milyon Türk 12 milyon Rum'u bilmemne yapmış</i> söylemi de bilinçaltında böyle bir erkek merkezli soy sop anlayışını taşıdığını gösteriyor.. Konuyu dağıtacağız ama şunu da söylemeden edemeyeceğim: Araştırmalara göre, Anadolu halkında Orta Asya kökenli mtDNA genler, Orta Asya kökenli Y kromozomu genlerinden daha yaygın. Yani Uğur'un anlatmaya çalıştığı şeyin tam tersi olmuş görüldüğü kadarıyla.)

Oysa kalıtımsal malzememizin aşağı yukarı yarısını babalarımızdan, diğer yarısını da annelerimizden alırız. Zigot oluşumu sırasında anne ve habadan gelen <i>haploid</i> üreme hücrelerinin DNA'ları birleşir ve zigotun DNA'sını oluşturur. Bunun tek istisnası, erkeklerde doğrudan babadan gelen ve toplam DNA'nın yalnızca % 0.38'ini oluşturan <i>Y kromozomu</i> ile -tamamen gözardı edilebilecek çok küçük istisnalar dışında- tüm bireylerde yalnızca anneden gelen <i>mitokondriyal DNA</i>'dır. Erkeklerin babalarından aldığı Y kromozomu, çoğu cinsel etkinlikte rol alan yalnızca 78 gen içerir. Normal hücre DNA'sından ayrı olarak, sanki hücre ile ortak yaşayan apayrı bir canlı imişçesine kendisine ait DNA'sı bulunan <i>mitokondri</i>, doğrudan anne yumurtasından zigota geçer. Mitokondriyal DNA 37 gen içerir. Dolayısıyla, her birey genetik malzemesinin yarısını annesinden, yarısını da babasından almış olur. Dolayısıyla, soy, sop, ırk, etnik köken genetik yalnızca babaya bakarak belirlenemez; anne de baba ile eşit oranda bu hesaplara dahil edilmelidir. Öte yandan, soyun yalnızca babadan gelen Y kromozomu ile taşındığı gibi bir sav, kadınların soyu, milliyeti olmadığını öne sürmekle aynı şeydir, çünkü kadınlarda Y kromozomu olmaz.

Her birimizin -<i>klon</i> değilsek!- bir anne bir de babası var. Annemizin de bir anne, bir babası, babamızın da bir anne, bir babası var. Birinci kuşakta iki atamız, ikinci kuşakta 4, üçüncü kuşakta 8, dördüncü kuşakta 16... onuncu kuşakta 1,024, yirminci kuşakta ise 1,048,576 atamız vardır.. Tabi gerçekte bu böyle olamaz, çünkü uzak yakın akraba evlilikleri dolayısıyla, soy çizgileri birbirine girer. Bu çizgilerdeki bazıları birbirinin aynısıdır. Örneğin, benim annemin babası, dedemin babasının amcası imiş. Dolayısıyla, annemin babasının babası ile, babamın babasının babasının babası aynı kişi imiş!.

Önemli olan, her kuşaktaki ataların genetik katkısının, aynı kuşaktaki diğerleriyle eşit olduğunun anlaşılması. Yani annemin annesinin babasının annesinin babasının babası ile, babamın annesinin babasının babasının annesinin annesi arasında, benim genetik olarak devraldığım miras açısından bir fark yok (kuşak kaymalarını, birleşen soyları ihmal ediyorum, bunların etkisi uzun vadede birbirini götürür). Bunların hepsinin etnik kökenini bilmem ise olanaksız. Dedeleri Oğuz boylarının adını taşıyan köylerde doğmuş olan babamla annem Türkçe konuşuyor, onların anne babaları da ve muhtemelen onların anne babaları da.. Fakat dört beş kuşak geriye gittiğimde arada ana dili Türkçe olmayan birilerinin bu soya karışıp karışmadığını bilemem; bilmeme de olanak yok. Babamın babasının babasının babasının babasının babasının babasının babası Türk olabilir.. Peki ya annemin babasının annesinin annesinin annesinin annesinin babasının annesi? Ya babamın annesinin babasının annesinin annesinin babasının babasının babası?

Öte yandan, çeşitli toplulukların birbirlerinden çok kereler kız alıp verdikleri bilinmekte. Otuz kuşak tüm atalarının (içindeki tüm kadın ve erkekler dahil hepsinin) aynı ana dili konuştuğu bir birey bulmak olasılık dışı bir şey. Evliliklerde istenildiği kadar dikkat edilsin, kız alıp verirken karşı tarafın bütün soyunu sopunu tümüyle bilmek pratik olarak olanak dışı ve bir o kada da gereksiz. Bu ırk, soy, sop modası dünyada en fazla yüz iki yüz yıldır geçerli ve istisnalar dışında tarihte buna dikkat edildiğine ilişkin pek kayıt yok. Herkes aldığı kızın, kızını verdiği damadın sağlığına, huyuna suyuna, ekonomik durumuna, kültürel, dini uyumluluğuna bakmış. Kültür ve din de öbürleri kadar önemsenmemiş ayrıca. Kadının gittiği yerin malı olması anlayışı binlerce yıldır geçerli olduğu için, geldiği dine ve kültüre uyum sağlaması sorun edilmemiş.

Türkler Orta Asya'da yaşarken Moğollarla, Çinlilerle, başka kavimlerle yoğun bir şekilde kız alışverişi yapıyorlardı. Özbekistan'da Taciklerle, Sogdlarla, Hintlilerle, Horasan'a geldiklerinde İranlılarla, Afganlarla, Hazar Denizinin Kuzeyinde Slavlarla, Irak'ta Suriye'de Araplarla kız alışverişi yapmakta hiçbir sakınca görmediler. Ki bugün Türk, Türki denen bu topluluğun Asya'daki kökeni de homojen değildir. Altaylılarla Çuvaşlar, Hakaslarla Tatarlar farklı genetik kompozisyona sahiptir. Orta Asya'dan İran üzerinden gelen Oğuz boyları, Anadolu'da da yüzlerce türden yerli halkla karıştılar. Şimdi de Avrupa'nın her yerinden evlenmekte herhangi bir tereddüt yaşamıyoruz. Üstelik durum yalnızca kız alışverişi değil; çeşitli nedenlerle dışarıdan gelen erkekler de zaman zaman kabilelere kabul edilebiliyor, değişik tören/deneme aşamalarından geçtikten sonra sanki o kabilede doğup büyümüşçesine halkın arasına karışabiliyorlardı. Savaş esirleri de aynı şekilde belirli yararlılıklar gösterdikten sonra kabile halkına katılabiliyorlardı. Türkmen boylarında özellikle uçlarda akınlara katılmak üzere seçilen Alperen denilen gençler, topluluğa geçimini kılıcıyla kazanmak üzere sonradan katılan ve kökeni belirsiz gençlerden oluşuyordu. Osmanlı'nın devşirme geleneği kendine özgü bir uygulama değil, kökünü bozkır toplumunun binlerce yıllık adetlerinden, töresinden alan bir pratikti.

En iyi olasılıkla Anadolu'ya gelen Oğuzlar, Anadolu'daki nüfusun dörtte birini oluşturuyorlardı. (Ki bu oran bir çok araştırmaya göre %4 ila %9 arasındadır) Oğuzlar Anadolu'da toplu katliam, kitle halinde sürgün, soykırım yapmadıklarına göre, dörtte üç nüfus ne oldu? Peki Anadolu insanının tip olarak bu heterojenliği nereden geliyor? Esmeri, sarışını, kumralı, kızılı, yuvarlak gözlüsü, çekik gözlüsü, mavi, yeşil, ela, kahverengilisi, en açık deri renginden en koyu esmer tenine kadar bunca çeşitliliği, zenginliğinin altında nasıl bir genetik çeşitlilik var?

Kendimizi hiç kandırmayalım; buna gerek de yok: etnik olarak saf, arı değiliz. Oğuzlar, kendilerinden önce onbinlerce yıl Anadolu'da yerleşmiş, gelip geçerken oğullarını kızlarını bırakmış, yüzlerce değişik kavmin torunlarıyla karışmış. İçinde Mısır Kıptisinden, Slav'ına, Çinlisinden Germenine yüzlerce değişik etnik grubun genetik mirası var. Genetik azınlığına karşın Oğuzların en büyük başarısı, dillerini bu halklara kabul ettirmek, onun peşinden de kültürlerini, yaşam tarzlarını, sanatlarını, geleneklerini bu topluluklarınkiyle birleştirmek olmuş. Genetik olarak saf Oğuz olduğumuz için değil, onların dillerini konuştuğumuz, türkülerimizde onların ezgilerini yaşattığımız için Oğuz tarihi ve kültürü ile çok yakından ilgiliyiz. Bu tarih ve kültür, ulusumuzun en önemli kurucu ögelerinden birisi olması nedeniyle özel ilgiyi hakediyor. Köklerimizi elbette araştıralım, dünümüz bugünümüzün maddi temelini oluşturur. Ama bu araştırmayı çarpıtmadan, önyargı ve fantazilerimize esir olmadan nesnel olarak yapalım.

Genetik çeşitlilik, saf ırk, ari ırk iddialarının aksine, biyolojik olarak zenginliği ifade eder. Toplumun genetik havuzunda değişik genlerin ne kadar çok aleli varsa, o toplum o kadar sağlıklıdır. Akraba evliliğinin zararının nedeni, hatalı alellerin zigotta birbirleri ile karşılaşma olasılığının artmasıdır. Oysa genetik olarak zengin topluluklarda hatalı genler kaybolup gider.

Dünya üzerindeki insan topluluklarının çoğu aynı durumda. Coğrafi engeller dolayısıya izole olmuş çok az topluluk dışında, bütün insan toplulukları birbiri ile defalarca karışmış, ayrılmış, tekrar karışmış.. İnsanlık tarihi 100 bin yıl. Oysa Türk adı ortaya çıkalı 1,500 yıl, bilemediniz 2,000, hiç bilemediniz 2,500 yıl olmuş. Daha eski değil. Ki Göktürk yazıtlarında, Türk sözcüğü Göktürk hükümranlığı altındaki topluluğun geneli için değil, bozkır kabileler federasyonunun tepesindeki çok dar bir topluluğu hatta bir sülaleyi adlandırmak için kullanılır. Oğuz ve Türk farklı şeylerdir, Türk adının doğrudan geçtiği en eski yazılı kaynak olan Orhun yazıtlarında. Bu ufacık süre ise, insan türünün yaşının kırkta ellide birinden fazla değil yani. Bin yıl önce İspanyol diye bir halk yoktu. İngiliz vardı belki ama Fransızlar yeni ortaya çıkmıştı. Beş yüz yıl daha geriye giderseniz, Fransız diye bir halkın olmadığını, bugünkü Fransa'ya yerleşen Germen Frankların, oraya daha önce gelip 20,000 yıldır yaşayan yerli halkla karışmış Kelt kabileleriyle karışmaya başladığını, daha sonra hem Germence hem de Keltçe'yi unutup, Latin dillerini konuşmaya başladıklarını göreceksiniz. İspanyollar da bugün Latin dili konuşurlar ama etnik olarak yine Germen kavmi olan Gotlarla yerel halkların daha doğudan gelen Latin halklarla karışmasından oluşmuşlardır.

Sonuç olarak, bugün yaşadığımız topraklar üzerinde herhangi bir etnik ayrım yapma hakkına sahip değiliz. Bu ülkede yaşayan insanlar arasında birilerinin öbürlerine genetik olarak üstünlüğünü öne sürmek, bilimsel olarak temelsizdir, çünkü hiçbir grup etnik olarak saf değildir. İnsan toplulukları arasındaki davranışsal farklılıkların nedeni etnik/genetik değil, kültürel ve sosyo ekonomiktir. Göçebe gibi yaşayan göçebe gibi düşünür, göçebe gibi davranır; küçük burjuva gibi yaşayan da küçük burjuva gibi düşünüp küçük burjuva gibi davranır. Tüm insan toplulukları benzer sosyo ekonomik aşamalardan geçmişlerdir. Germen kabilelerinin askeri demokrasisiyle, Türk ve Moğol kabilelerinin örgütlenmesi aşağı yukarı aynıdır. Aynı yumurta ikizleri üzerinde yapılan araştırmalar defalarca göstermiştir ki, Fransa'da yetiştirileni Fransız oluyor, Arjantin'de yetiştirileni, Arjantinli.

Topraklarımız üzerinde yaşayan halkın değişik etnik kökenlere ait olması, değişik kültürlerin mirasçısı olması, utanılacak, gocunulacak bir şey değil, övünülecek, gurur duyulacak bir durumdur. Bu da bu halkın bağımsız ve onurlu bir ulus olmasının önünde engel oluşturmaz, tam tersine çeşitlilik ve zenginliği ile dünya sahnesinde diğer uluslar arasında saygın bir konum almasını sağlar. Yeter ki ırkçı ve şovenist önyargılardan uzak duralım, düşmanlığı ve ayrılığı değil, paylaşmayı ve kardeşliği, dayanışmayı temel alalım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

IFeelGood, geyik yaptığın ayak takımı dediğinde başka bir forumda olan kişiler değil bu forumdaki üyeler anlaşılıyor. Yani Astur, ben ve birkaç üye daha.

Astur'un insanları kışkırtmak için "size de ayak takımı dedi" gibi bir durumu söz konusu değil. Çünkü ben de dahil hepimiz senin bu sözlerinin bize karşı olduğunu düşündük. Amacın farklı olabilirdi belki ama bu şekilde anlaşıldı.

Kimsenin kimseyi kışkırtmaya çalıştığı yok, abartmayın lütfen.

İyi ya işte, açıklamamı yaptım. Profilinde yazanlara "size de ayak takımı dedi" demiş, ben de okudum haber verildikten sonra. Aklı sıra milleti kışkırtmış. Abartma var tabii ama onu yapan ben değilim.

O dakikaya kadar böyle bir anlam çıkabileceği aklıma bile gelmemişti. Çok açık bir iletiydi çünkü.

Ben burada yazan insanların düşmanı değilim, bu tür gruplaşmalardan, ayrışmalardan da hiç hoşlanmayıp foruma zarar verdiğini düşünürüm.

Herkes burada kendi başına yazıyor. Yani burada dostluk, arkadaşlık vb. üzerinden değerlendirmiyoruz kimseyi. Herkesin arkadaşı dostu kendine. Ben kimin kiminle dost, arkadaş, kanka, sevgili vs. olduğunu bilmem, ilgilenmem de. Bu tür sanal ilişkilere zaten inanan biri değilim. Ortaya yazılanları görürüm sadece.

Ayrıca profil profil dolaşan meraklı biri de değilim. Orada neler olup bittiği sizin sorununuz, benim değil.

Ben sadece üyesi olduğum forumdaki insanlara karşı beni zan altında bırakan bir ifadeyi haber aldım, girdim ve kendim de gördüm, daha sonra da açıklama yapmak istedim.

Umarım oradaki diğer üyeler de okumuştur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslüman olmamamdan mı sözediyorsun Kemalist olmamamdan mı?

Ona göre yanıt vereyim Vahşi'cim.

Kemalist olmamandan.Yani sen kendini Atatürkçü olarak tanımlıyorsun,Kemalist olarak değil.Ve buna nefret duyduğunu söylemişin.

Şimdi ben şöyle desem '' Ateizm'e nefret duyuyorum,ben tanrıtanımazım.Ateist değilim. '' yani çok saçma oluyor sonuçta Kemalizm ve Atatürkçülük aynı şeydir biz Atatürk'ün izindekiler olarak Kemalizm'de birleşmeliyiz.Kemalistler ve Atatürkçüler olarak ayrılma lüksümüz yok zaten azınlığız.Ama ilkelerinde reform yanlısıyım ilkelerini olduğu gibi kabul etme zorunluluğumuz yok.

tarihinde KerpetenVahsi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...