Dinlerin İnsan Doğasına Aykırılığı

[sangre 0]

Size, cennete gitmenin önkoşulu olan ahlak anlayışından ve bunun insan doğasına aykırılığından bahsetmek istiyorum .. İyi insanın tanımı şöyledir; öncelikle sevgi dolu olucaksın, yardımsever, merhametli vs .. peki gerçekten bi insan başka bi insanı sevebilir mi? .. gerçekten bi insana yardım ederken öncelikle karşımızdakini mi düşünürüz?? ... Cevabınınz ''evet'' ise size kesinlikle yanıldığınızı söyleyebilirim .. Biraz psikoloji ve sosyoloji bilen insan gerçeğin hiçte bu yönde olmadığı sonucuna rahatlıkla varabilir .. Öncelikle Irwin Yalom'un ''Nietzsche Ağladığında'' adlı yapıtından bi parça aktarmak istiyorum, ondan sonra düşüncelerimizi daha iyi toparlarız .. Nietzche ve Dr.Breuer'ın terapi sırasındaki bi parağrafı; ve Nietzsche konuşmaya başlıyor.. "İkimizin arasında çok önemli bir fark var doktor. Ben filozofluğu sizin için yaptığımı iddia etmiyorum, oysa siz, doktor, sizi motive eden şeyin bana hizmet etmek, acımı dindirmek olduğunu söylüyorsunuz. Bunların insan motivasyonuyla uzaktan yakından ilgisi yok. Bunlar rahiplere özgü propagandalarla kurnazca yönetilen köle zihniyetinin bir parçası. Daha derinlere inip motivasyonlarınızın kaynağını bulun! Hiç kimsenin bir şeyi sırf başka birisi için yapmadığını göreceksiniz. İnsanın bütün eylemleri kendisine yöneliktir, bütün hizmetleri kendine hizmettir, bütün sevgisi kendini sevmesindendir." ..

Sizce Nietzsche çok mu bencil arkadaşlar ?? .. böyle bi düşünceye sahip olmak için insanın kendisini tüm sosyaliteden soyutlaması gerektiğini düşünen hiç yok mu aramızda .. Ama ben gerçeğin tam da bu yönde olduğunu düşünüyorum .. Siz şimdi diceksiniz ki insanlar arasında yaşıyoruz, hepbirlikteyiz ve bu kadar büyük bi noktayı gözden kaçırmak imkansız!.. Arkadaşlar yalanlarla büyütülüyoruz hepimiz ve bi zamandan sonra öyle bi noktaya varıyoruz ki bu sistematik işliyo ve insan kendini kandırmaya başlıyo .. Hiçbirimiz bi davranışı başkası için yapmıyoruz.. öncelikli hedef vicdanın rahatlatılmasıdır .. peki vicdan dediğimiz şey kime aittir ve nedir?? ..toplumsal koşullarla belirlenmiş insanın görgüsü(çevreden edinilen) ve bilgisine biz vicdan diyoruz .. ve kime aitti tabii ki insanın bizzat kendisine aittir .. Peki bu vicdan nasıl rahatlatılır?? ben tek bi örnek vericem .. gerisini siz hayatınızda ki kesitlerden derleyebilirsiniz ; örneğin; gerçek bi dostunun paraya ihtiyacı var .. ve siz ona bu konuda yardım etmek istiyorsunuz .. peki insan cebinde ki parayı alıpta arkadaşına neden verir; öncelikle arkadaşına karşı bir sorumluluğu var..çünkü daha önceki deneyimleri ve görüleri, onda ödev ahlakını oluşturmuştur .. aslında siz böyle bi duruma karşı tetikte bekliyosunuz ama farkında diilsiniz ..parayı vermeyerek arkadaşınızı üzmek istemiyosunuz.. üzülürse ne olur; öncelikle sizin hakkınızda ki düşünceleri artık eskisi gibi olmaz .. aynı yardımı ondan göremezsiniz, ne kadar da benciliz öyle değil mi?? .. onun dostluğunu kaybetmek de bizi en son noktaya vardırır.. sen bu hayatta belkide en zevk aldığın anları bu arkadaşınla geçirmişsindir .. ama artık bu zevkten mahrum kalacağını düşünsene .. bakın insan aklı ne kadar da hızlı işliyo bu tek örnekte.. elinde ki bütün verileri saniyelikte olsa gözden geçiriyo ve bi sonuca varıyo .. ben bu dostu kaybetmemeliyim ve parasını vermeliyim .. sizce parayı vererek arkadaşına mı iyilik yapmıştır yoksa kendisine mi?***** .. Ya sevgi?? .. bi insan başka bi insanı sevebilir mi?? .. bende Nietszche gibi düşünüyorum; Biz o kişiyi değil içimizde yarattığı, o tarif edilemez duyguyu seviyoruz.. Kitaba geri dönelim şimdi.. konuşmanın devamına bakalım ;

"Bu yorum sizi şaşırttı mı? Belki de sevdiğiniz insanları düşünmektesiniz. Ama daha derinlere inin, sonunda sevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz: Siz bu sevginin içinizde yarattığı duyguları seviyorsunuz! Siz arzuyu seviyorsunuz, arzu edilen şeyi değil. O halde, bana neden hizmet etmek istediğinizi tekrar sorabilir miyim? Sizi motive eden şey nedir?

''Dr.Breuer:.............. Sizinle beraberken yaşadığım entelektüel alışverişten zevk alıyorum.'' ..

İşte cevap bu! .. Gerçekten kendimizi sorgularsak hepimizin bu sonuca vardığını görebiliriz .. Ya din(!) .. kutsal kitaplarda, bencilliğin hoş karşılanmadığını, bunun yerine insan sevgisinin, yardımseverliğin hat saffada olduğunu görüyoruz .. ama insan doğası bu durumun hiçte böyle olmadığını, insanı yönlendiren tek şeyin insanın kendisini sevmesinden ve acıdan kaçmak üzerine kurduğu bi sistematik olduğunu söylüyor..Bana göre dinlerin, insan doğasıyla çeliştiği nokta tam da burasıdır!! .. İnsan doğası, kutsal kitaplarda ki ahlak anlayaşına terstir .. aksini ispat etmek isteyen var mı??

Öncelikle Diogenes'in dediği gibi ''dürüst bir insan arıyorum'' ve lütfen konu hakkında ''fikri'' olmayan yazmasın.

Sevgiler

Mart 28, 2008 tarihinde sangre tarafından düzenlendi

[ad hominem 0]

Sonunda insan arzularını sever arzuladıklarını değil. (F.N)

[Calinos 0]

İnsan sosoyal bir varlık değilse dinler insanın doğasını aykırı değil duble aykırı; tıpkı hyavanlarda olduğu gibi.

Eğer sosyal bir varlıksa; diğer insanlarla birlikte yaşaması için vazgeçilmez ilahi bir sistem ve düzen ahengidir ve insanın olmazsa olmazıdır.

[untermensch 0]

bircok hayvan turu sosyaldır, ama sosyalligi nasıl yorumladıgımıza baglı:

suru halinde yasayan, yiyecekleri paylasan, baska bireylerin yavrularını koruyan, birbirlerinin kirini parazitini temizleyen vs bircok tur var. hatta evcillestirilen hayvanlardan bildigimiz uzere iliski kurdukları insanlara karsı duyarlı davranırlar. evlerimizi dahi korurlar. ama aynı insanda oldugu gibi baska canlılar uzerinde gosterdikleri ozveri, kendi varlıklarına verilen onemin yanında ancak geri plandadır

insan bilinciyle kendisini kısmen yonlendirebiliyorsa da, kendisini harekete geciren motivasyonların temelinde aynı havyanlarda oldugu gibi guduleri bulursunuz

kazalarda felaketlerde gunlerce mahsur kalan insanlara bakın. aclık bir sure sonra cekilmez oldugundan, caresizlikten, olen arkadaslarını yemeye baslarlar

[ad hominem 0]

Tüm davranışlar ne kadar dolaylıda olsa sonunda bencilece bir nedene dayanır.

evet insan sosyal bir varlıktır ancak diğer insanalara ihtiyaç duyduğu ihitiyaç kendi ihtiyacıdır. herkesin kendisi için başkalarına ihitiyacı vardır sadece.

Birisi diğer insanlara nekadar ihitiyaç duyyorsa okdar kendine yetmekten acizdir demktir ayrıca.

Güçlü insanlar diğerlerine ihtiyaç duymazlar pek.hatta fazlalık olarak görürler.

Güçlü, yalnızken en güçlüdür. Schiller

[Alexios 0]

Önceden bu kadar olmasa da Sangre'nin fikrine genel olarak katıldığımı söylemeliyim, ama bu kişisel ihtiyaçlara "bencillik" diyerek yaptığımız yakıştırmanın yalnış olduğunu düşünüyorum. Çünkü bencillik daha derin ve kötü bir anlam taşıyor.

NiHil'in yorumlarını ise aşırı meteryalist görüyorum, bir parça abarttığını düşünüyorum.

[sangre 0]

Önceden bu kadar olmasa da Sangre'nin fikrine genel olarak katıldığımı söylemeliyim, ama bu kişisel ihtiyaçlara "bencillik" diyerek yaptığımız yakıştırmanın yalnış olduğunu düşünüyorum. Çünkü bencillik daha derin ve kötü bir anlam taşıyor.

NiHil'in yorumlarını ise aşırı meteryalist görüyorum, bir parça abarttığını düşünüyorum.

Sizce bu kötü anlamı yükleyen kimdir ''bencillik'' kavramına ..tabii ki insan(!) .. mesela şuda günümüzde kötüdür; çıplak olmak .. gerçekten çıplak dolaşmak kötü bi davranışmıdır .. terbiyesizce bi davranışmıdır .. yani insanın anadan doğma bi şekilde durmasının ne gibi göze hoş gelmeyen ve ne gibi kötü bi tarafı olabilir.. ama görsek dahi ne diyoruz; terbiyesizin yaptığını görüyomusun vs vs ..

İnsanın davranışları tam da bu yöndedir bana göre, insan bencildir .. bu siteye hangimiz başka birine bilgi vermek için, onun iyiliği için yazıyoruz(!) .. önemli olan bilgi almaktır .. ve şurda iki gram saygınlığımız var bunu yitirmemektir .. yanlış mı düşünüyorum .. banane diğer insanlardan.. hepimizin böyle düşündüğüne %100 eminim .. çünkü ben böyle düşünüyorum .. insan olan herkeste böyle düşünür .. insan yaptıklaıyla, yapacaklarıyla her zaman bi savaş halindedir .. önemli olan karşı tarafı bozguna uğratmak ve saygınlığını, etrafta ki ilgilinin onda olmasını sağlamaktır .. insanlara hareketkerine yön veren tek şey ''erk istenci''dir..

Bundan sonra ''erk istenci'' konusunu işlemeyi düşünüyorum..

Mart 29, 2008 tarihinde sangre tarafından düzenlendi

[ad hominem 0]

Ahlak tıpkı bedenimizi kapatan kıyafetler gibi çıplak düşüncelerimizin üstünü kapatır. Ama temelinde bu vardır.

Bencillik özü gereği sınırsızdır.İnsanın bir tek mutlak isteği vardır sadece: bu da her açlıktan, hatta her yokluktan sıyrılmak ve elden geldiğince mutlu olmak rahat olamktır; elden geldiğince zevk duymaktır.Ama zevk ve haz dudukça, bu zevk ve hazları daha değişik daha ince hale getirmekten geri kalmaz.

Bencillik öylesine tiksindiricidir ki, bu utanç verici hali saklamak için 'nezaket' dediğimiz şeyi icat etmişizdir.AMa yine de bu konuda başarıya ulaştığımızı söyleyemeyiz. (schopenhauer)

[Calinos 0]

İnsan bencil olabilir ama onun sosyal bir varlık olduğunu devre dışı bırakmaz. O hakde bu insan diğer insanalrla birlikte yaşamak ve mesaileriyle şekileenn ürünlerini deiğştirmek isteyecektir.

Ama herkezin kabiliyeti bir olmadığından bunların bir adaalet sisiteminde buluşturulması gerekir. Bu da bir sistemdir. Bu sistemin icraası da her zaman ve an insanı görebilecek birisi olması lazımdır ki O da Allah'tır. Demek Allah insanalrın saadeti için bir sistemler yumağı olan dini göndermiştir. Bunu da sıradan bir insanla değil eline mu'cize verdiği seçilmiş insanalrla göndermiştir. Taki insanalr O'nun rehber olduğuna inanasınlar. Diğer taraftan da insan olmalı taki insanalr bunu hayatına taşıyabilsinler. O halde din de peygamber de insanların arasında adaletin yaşanması için tek müesir mercidir. İnsanların hkukuk da bunu sağlayabiliyorsa da din bunu da reddetmez..

[ad hominem 0]

İnsan bencil olabilir ama onun sosyal bir varlık olduğunu devre dışı bırakmaz.

Sosyalliğin tmelinde de bencellik vardır. Herkes kendisi için bir başkasına ihitiyaç duyar. bak yukadarda da dediğim gibi eğer kşi kimseye ihtiyaç duymayacak kadar güçlü ise sosyal de olmasına gerek yoktur.

[sangre 0]

İnsan bencil olabilir ama onun sosyal bir varlık olduğunu devre dışı bırakmaz. O hakde bu insan diğer insanalrla birlikte yaşamak ve mesaileriyle şekileenn ürünlerini deiğştirmek isteyecektir.

Ama herkezin kabiliyeti bir olmadığından bunların bir adaalet sisiteminde buluşturulması gerekir. Bu da bir sistemdir. Bu sistemin icraası da her zaman ve an insanı görebilecek birisi olması lazımdır ki O da Allah'tır. Demek Allah insanalrın saadeti için bir sistemler yumağı olan dini göndermiştir. Bunu da sıradan bir insanla değil eline mu'cize verdiği seçilmiş insanalrla göndermiştir. Taki insanalr O'nun rehber olduğuna inanasınlar. Diğer taraftan da insan olmalı taki insanalr bunu hayatına taşıyabilsinler. O halde din de peygamber de insanların arasında adaletin yaşanması için tek müesir mercidir. İnsanların hkukuk da bunu sağlayabiliyorsa da din bunu da reddetmez..

İnsanın sosyal bir varlık olduğuna zaten karşı çıkmıyoruz ki biz.. insanlarla yaşıyoruz hepimiz soyal varlıklarız zaten .. sen diyosun ki din insan bencilliğini kırmak için düyaya gönderilmiştir?? .. peki bunda ne derece başarılı olabiliyor .. bu bir değişmezliktir .. bir yasadır .. bunu değiştirilme imkanı kesinlikle yoktur .. bi insan zevk almadığı bişeyde başka bi insana yardım da bulunmaz .. ne dün böyleydi ne bugün böyledir nede yarın böyle olacak(!)

Mart 29, 2008 tarihinde sangre tarafından düzenlendi

[sangre 0]

Dindarlardan ciddi bi eleştiri gelmediğine göre bu foruma filozofların sözlerini basmam da sakınca yok sanırım.. hem okuma alışkanlığı kazandırırız :P

Hiçbir şey, şu andaki gururumuzu oluşturan insan aklının ve özgürlük duygusunun bir parçası kadar pahalıya mal olmamıştır.. çile çekmenin erdem, ikiyüzlülüğün erdem, intikamın erdem, vahşetin erdem, aklın inkarının erdem, buna karşın kendini iyi hissetmenin tehlike,öğrenme hırsının tehdit, barışın tehlike, acımanın tehlike, merhamet görmenin küfür, işin küfür, çılgınlığın tanrısallık, değişimin ahlaksızlık ve bozulma emaresi sayıldığı çağda..siz bunların hepsinin değiştiğini ve insanlığın böylece kendi karakterinde yanılmış olması gerektiğini mi sanıyorsunuz?

Ah siz insan sarrafları, kendinizi daha iyi tanıyın.. F.Nietzsche

Mart 29, 2008 tarihinde sangre tarafından düzenlendi

[Calinos 0]

İnsanın sosyal bir varlık olduğuna zaten karşı çıkmıyoruz ki biz.. insanlarla yaşıyoruz hepimiz soyal varlıklarız zaten .. sen diyosun ki din insan bencilliğini kırmak için düyaya gönderilmiştir?? .. peki bunda ne derece başarılı olabiliyor .. bu bir değişmezliktir .. bir yasadır .. bunu değiştirilme imkanı kesinlikle yoktur .. bi insan zevk almadığı bişeyde başka bi insana yardım da bulunmaz .. ne dün böyleydi ne bugün böyledir nede yarın böyle olacak(!)

Nasıl ya bir insan pek ala gayet cömert olup servetini insanalra ve evakıflara hibe edebiliyor. Özellikle insanın doğasında bencillik olgusu imtihan için konmuştur. yani insan bencil mi davranacak yoksa herşeyin emanet olduğunun bilip elindekileri Allah'ın emrettiği şekillerde insanalra da gerekirse verebilecek mi? Zira mülk umumen O'nundur. Biz de O'nun abdiyiz o halde benim diyebileceğim bir şey yok. O halde benim esas gayem insanalrla birlikte yaşamak için diğergamlık duygularımla hareket etmeliyim ki diğer insanlarla iletişim kurayım ve bu şelilde ihtiyaçlarımı karşılayabileyim. Bencil düşünceden ziyada insancıl dediğimiz birlikte yaşama atmosferi bu iklimde kendini göstermeye başlar..

[sangre 0]

Nasıl ya bir insan pek ala gayet cömert olup servetini insanalra ve evakıflara hibe edebiliyor. Özellikle insanın doğasında bencillik olgusu imtihan için konmuştur. yani insan bencil mi davranacak yoksa herşeyin emanet olduğunun bilip elindekileri Allah'ın emrettiği şekillerde insanalra da gerekirse verebilecek mi? Zira mülk umumen O'nundur. Biz de O'nun abdiyiz o halde benim diyebileceğim bir şey yok. O halde benim esas gayem insanalrla birlikte yaşamak için diğergamlık duygularımla hareket etmeliyim ki diğer insanlarla iletişim kurayım ve bu şelilde ihtiyaçlarımı karşılayabileyim. Bencil düşünceden ziyada insancıl dediğimiz birlikte yaşama atmosferi bu iklimde kendini göstermeye başlar..

İnsan servetini, insanlara ve vakıflara hibe edebiliyor ... hmm neden acaba?? .. acaba ölürken ismini arkada, yaşayanların arasında bırakma arzusu olabilir mi bu??.. hadi yaşıyoken olsun .. insan servetini bağışladıktan sonra içinde ki zevk duygusu zirveye çıkar.. bir sürü çocuğun onlara yardım ettiği için oluştrurabilecek saygınlığı düşünsene .. insan aç bi varllıktır ve yaptığı bu tip davranışlarla kendi egosunu doyurmaya çalışır .. bağış yapma kesinlikle karşılık beklenecek bi davranıştır .. çünkü önemli olan vicadandır .. bunun doyurulmasıdır öncelik .. bencilliği kimse insancıl olmayan bi davranış olarak algılamasın .. en insanca davranış bencilliktir .. bu arada allahın kullardan istediği kısma pek girmmiyorum çünkü zaten konumuz bencilliğin, kutsal kitaplarda ki çelişkisi .. zira allah neden kutsal kitaplarda bencil olamayı günah olarak nitelendirmiştir .. bencil olmak günahmıdır .. öyleyse siz kullar hepiniz cehennemliksiniz(!) .. çünkü bütün davranışlarımız bencilce.

Mart 29, 2008 tarihinde sangre tarafından düzenlendi

[sangre 0]

Erdemlerin tümü züğürtlük, kirlilik ve acınacak bir rahat düşkünlüğüdür... ey erdemden söz açanlar, bütün erdemleri uyumaya yollayın... ben ne değilsem erdemim odur... en büyük kötülük, en büyük iyilik için gereklidir... yaratıcı olmak isteyen önce yıkıcı olmak, değerleri yıkmak zorundadır... yaşam bana şu sırrını verdi: bak, ben daima yenmek zorunda olanım... erdem dedikleri, gerçekte korkaklıktır... şehveti, hükmetme isteğini, bencilliği üç büyük kötülük sayarlar. gerçekte bunlar üç büyük iyiliktir, üç büyük mutluluktur... gerçekte bencilliğe erdem denmeliydi. çalmamalısınız, öldürmemelisiniz sözleri bir zamanlar kutsaldı. ama ben size soruyorum: doğada hırsızlık ve öldürmek yok mudur?

Parçalayınız kardeşlerim .. !! Eski levhaları parçalayınız .. !!!! F.Nietzsche