Jump to content

Uzlaşma ama kimle?


Recommended Posts

Dün bir yazar AB Komisyonu'nu Türkiye'de temsil eden Mark Pierini'den alıntı yapmış...

Mark Pierini kim?

Bilmiyoruz. Ama şu anda görüşümüzü destekleyen bir şey söylediği için ondan alıntı yapmak önemli...

Ne demiş Bay Pierini?

"Anayasa değişikliğinin yöntemi, reformun kendisi kadar önemlidir. Reformlar bu ülkede çoğulculuğu korumalı ve geliştirmeli. Bu da muhalefet partileriyle ve sivil toplum kuruluşlarıyla güçlü bir diyaloğu gerektirir. Biz komisyon olarak bunun olmasını istiyoruz. Üstelik kutuplaşmanın artması Türkiye'nin AB'ye üye olması ve BM, G-20 gibi uluslararası toplumdaki imajıyla uyuşmuyor. Bu nedenle Anayasa değişikliği için gerçek bir diyalog ortamı görmek istiyoruz."

Sonra eklemiş sayın yazar:

"Anayasa değişikliği toplumsal uzlaşma ister, diyalog içinde yapılmalıdır. Birbiriyle alakasız değişikliklerin aynı pakete konulup, referanduma götürülmesi, demokratik bir yöntem değildir."

Bu yazar ve onun gibi yazarların yaptığına ikna literatüründe "kart derme" tekniği denir.

İkna etmeye çalıştığın bir konuda seni destekleyen her şeyden ve herkesten alıntı yapar, tersi görüşleri yok sayar ve iddianı kanıtlamaya çalışırsın.

Dikkat ederseniz sayın yazar bu yazıda Anayasa değişikliğinin içeriği ile ilgili bir şey söylemiyor.

Değişikliği engelleyebileceği tek konudan içeri dalmaya çalışıyor o da yöntem...

O konuda da kökü dışarıda, işine gelen "alıntılara" başvuruyor.

Oysa AK Parti'nin uyguladığı yöntem bile sayın yazarın ikna etmeye çalıştığı gibi siyahlardan oluşmuyor.

AK Parti'nin seçimlerde aldığı oy belli. Milletvekili sayısı belli. Referandum kuralları belli.

Hem de değiştirilmesine karşı çıkılan Anayasa'ya göre belli...

AK Parti'nin yaptığı yasal olmayan, prosedüre uygun olmayan hiçbir şey yok!

Eğer bir iktidar partisi bir reform öncesinde herkesle uzlaşmak zorundaysa biz bu seçimleri niye yapıyoruz ki?

Niye Anayasa değişikliklerinde milletvekili çoğunluğu şartı getirdik?

Niye referanduma gitmenin kurallarını belirledik?

Anayasa değişikliğinin "uzlaşma" gerektirdiği tamamen bulunulan noktaya göre ortaya atılacak engelleyici bir argüman.

Böyle bir argümanı siyasetçiler "iletişim" gereği ortaya atabilirler ama bir köşe yazarı bunu ortaya attığında niye yandaş olmuyor acaba?

Sayın yazara soruyorum o zaman...

Niye uzlaşmadan olmasın?

Uzlaşmadan olursa ne olur?

MHP sokağa mı iner?

Darbe mi olur?

Baykal CHP'ye Başkan olamaz mı?

Niye?

Üstelik de daha önce söylediğim gibi daha geniş kapsamlı bir değişiklik, YÖK'ü de kapsayan bir değişiklik olmadığı için referandumda "hayır" demeyi düşünen biri olarak soruyorum.

Uzlaşma olmazsa ne olur?

Bundan daha kötü olması mümkün mü?

Burnunuzun dibinde adamlar darbe üstüne darbe planlamışlar...

Sözüm ona yandaş olmayan medya da bu darbe hazırlıklarını ya görmezden gelmiş ya yataklık yapmış...

Bundan daha kötüsü ne olabilir?

Darbecilerle "uzlaşmak" olmasın!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...