Jump to content

1 Mayıs


Recommended Posts

İslamcılık artık Türkiyede harcandı bitti.Derinin sonuna yaklaştı.

Mecburen yeni bir hareket lazım. Soldan gelecek bu yeni hareket başka çare yok.

Solun sesi her zaman çok çıkar ama..

Meydanların kalabalığına bakıp aldanma...

Soldan bir cacık olmaz..

İslamcılık harcanıyor mu harcanmıyor mu?

Seçimlerde belli oluyor..

Solun aldığı oy oranı yüzde 25'i geçmiyor...

Yüzde 75 sağ,

Büyük çoğunluğunu da kabul etsende etmesende İslamcı parti oluşturuyor..

Kısa vadede solun gelmesi mümkün değil..

En iyi zamanları olan 70'li yıllarda aldıkları oy oranı bellidir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Solun sesi her zaman çok çıkar ama..

Meydanların kalabalığına bakıp aldanma...

Soldan bir cacık olmaz..

İslamcılık harcanıyor mu harcanmıyor mu?

Seçimlerde belli oluyor..

Solun aldığı oy oranı yüzde 25'i geçmiyor...

Yüzde 75 sağ,

Büyük çoğunluğunu da kabul etsende etmesende İslamcı parti oluşturuyor..

Kısa vadede solun gelmesi mümkün değil..

En iyi zamanları olan 70'li yıllarda aldıkları oy oranı bellidir..

Bahsettiğim hayat öpücüğü karamı burda devreye giriyor. Türkiyede mevcut sol partilerle %25 üstüne çıkılamaz.

Chp de bir reform yapılabilse seçimleri siler götürür. Ancak bu kolay değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bahsettiğim hayat öpücüğü karamı burda devreye giriyor. Türkiyede mevcut sol partilerle %25 üstüne çıkılamaz.

Chp de bir reform yapılabilse seçimleri siler götürür. Ancak bu kolay değil.

Sadece reformla olacak iş değil. Yıllardır sosyal demokrasiyi bölen partiler var. Bunlara yenileri eklendi. Sarıgül'ü ve Murat Karayalçın'ı biliyoruz. Seçim yaklaşınca bölünmeler daha da artacaktır. Sağcılar dışındaki siyasi anlayışlar içinde ne ahde vefadan ne de gerçekçi, özverili bir siyasi savaşımdan söz edilebilir. Bu hep böyle olmuştur ülkemizde.

Aydın geçinen aymazlardır bugünlerin sorumluları...

Link to post
Sitelerde Paylaş

işçi marşı

hava döndü işçiden işçiden esiyor yel

dumanı dağıtacak yıldız-poyraz başladı

bahar yakın demek ki mevsim böyle kışladı

bu fırtına yarınki sütlimanlara bedel

hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel

tekliyor işte çağın çarkına okuyan çark

ve durdu muydu birgün bu kör, avara kasnak

bir zincir yitirenler bir dünya kazanacak

sen de o dünyadansın sınıfın bil safa gel

hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel

köylükler uykusunda döndü dönüyor sola

güne bakıyor bebek büyüyen yumruğuyla

başaklar göverdi bak başkoydular bu yola

şaltere uzanıyor allaha açılmış el

hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel

senlik-benlik bitip de kuruldu muydu bizlik

asgari ücret değil, hür ve günlük güneşlik

bir türkiye olacak aldığın son gündelik

halk kalacak geride bitince bu zalim sel

hava döndü, işçiden, işçiden esiyor yel

tarihle yürüyenler, tarihle adım adım

safları sıklaştırın tarihle hızlanalım

lakin hızlandık derken, kolu dağıtma sakın

başları bozuklar var şimdi bize tek engel

hava döndü, işçiden, işçiden esiyor yel

sen ki ferhatsın işçi günün senin gelecek

indir külüngün indir, del, şu karanlığı del

del ki dağlar ardından önümüzde bir çiçek

gibi açsın aydınlık tekmil olunca tünel

hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel

can yücel

Link to post
Sitelerde Paylaş

Enternasyonal

uyan artık uykudan uyan

uyan esirler dünyası

zulme karşı hıncımız volkan

kavgamız ölüm kavgası

mazi ta kökünden silinsin

biz başka alem isteriz

bizi hiçe sayanlar bilsin

bundan sonra her şey biziz

bu kavga en sonuncu kavgamızdır artık

enternasyonalle kurtulur insanlık

tanrı,patron,ağa,bey,sultan

nasıl bizleri kurtarır

bizleri kurtaracak olan

kendi kollarımızdır

isyan ateşini körükle

zulmü rüzgarlara savur

kollarının bütün gücüyle

tavı gelen demire vur

bu kavga en sonuncu kavgamızdır artık

enternasyonalle kurtulur insanlık

hem fabrikalar hem de toprak

her sey emekçinin malı

tufeyliye tanımayız hak

her şey emeğin olmalı

cellatların döktügü kan

bir gün onları boğacak

bu kan denizinin ufkundan

kızıl bir güneş doğacak

bu kavga en sonuncu kavgamızdır artık

enternasyonalle kurtulur insanlık

Link to post
Sitelerde Paylaş

32(Otuziki) yıl aradan sonra Ak Parti döneminde Taksim 1 Mayıs'a açıldı...

Hala...

İşciler kardeş...

Ak Parti kardeş sloganları atılıyor...

Size yağmurlu günde su vermemek gerekir..

Çölde sizin vereceğiniz bir bardak suya nalet olsun...

Öylme AKP döneminde Taksim 1 Mayıs'a açıldı ayakları ile AKP'yi özgürlükçü göstermeye çalışmayın boşuna. Taksim'i kimse bahsetmedi. 1988 yılından bu yana devrimcilerin, işçilerin tek hedefi Taksimdi. Ve Taksim'i zaptetmek için bedeller ödedi. Taksim'deki devlet işgali geçen yıl sona erdirildi... Taksim'i kimse bahşetmedi kazanıldı... AKP'nin özgürlükçülüğü gayet orantılı güç kullanımlarında görülmüştü... 1 Mayıs zaferimizi hazmedin. Daha hazmetmek zorunda kalacağınız çok şeyler olacak..

Saygılarımla

Link to post
Sitelerde Paylaş

32 yıl sonra Taksim'de olmak büyük bir mutluluktu.

Hava döndü.

Bu ülkede rüzgarın işçiden yana kasırga misali estiği zamanları da biliriz. 500.000 marksist sol eğilimli insanın Taksim meydanında 1 Mayıs kutladığı zamanları...

Rüzgarın işçiden yana esmesi çok şey ifade etmiyor.

Asıl aydınlanma rüzgarları estiğinde ve bir kültür toplumu olmaya yöneldiğimizde sevinmek için nedenimiz olacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bu ülkede rüzgarın işçiden yana kasırga misali estiği zamanları da biliriz. 500.000 marksist sol eğilimli insanın Taksim meydanında 1 Mayıs kutladığı zamanları...

1976, çok uzun yıllar sonra Türkiye'de yeniden 1 Mayıs'ın kutlandığı ilk yıldı.

Benim de, herkes gibi Taksim'deki ilk 1 Mayıs kutlamam.

Taksim hınca hınç doluydu. Kimi 500.000 diyordu, kimi 1 milyon.

77' 1 mayısının 2-3 gün öncesinde afiş çalışmalarına katıldık. Sarıyer'de bazı CHP milletvekillerinin de katıldığı çalışmalardan sonra, arefe gecesi de Beşiktaş'ta afiş çalışmasında yakalandık ve nezarete alındık.

2. Şube-Sirkeci'de geçirdik 1 Mayıs'ı. Olayı ve katliamı da nezarette haber aldık. Bizi hemen salıvermişlerdi, gözaltına aldıklarına yer açılsın diye. O yılda Taksim tıka basa doluymuş.

78'de yine Taksim'deydim. Katliama rağmen kitleler hiç etkilenmemişti. Aynı bugünkü gibi iğne atsan yere düşmez şekildeydi. Alan dolmasına rağmen hala yollarda kortejler vardı.

Eğer geçmiştekiler 500.000 ise, bugünkü de öyledir.

Ama geçmiştekiler abartmalı ve tahmini rakamlarmış. Bugün bu rakamın 150.000 civarında olduğunu öğreniyoruz, tabi polis kayıtları doğruysa.

Bu sayı ile ilgili açıklamamdı. Gelelim Marksistliğine;

Geçmişteki 1 Mayıslarda da CHP vardı, bugün de. Bugün CHP olduğu gibi, DSP de vardı. Hulki Cevizoğlu'nun-Rahşan'ın DSHP'si de. Bırakın onları ve gericiliğiyle bilinen Hak-İş'i, geçmişte faşistliğiyle-sarı sendikacılığıyla ün yapmış Türk-Metal bile oradaydı.

1 Mayıs emeğin bayramıdır. Emeğin en yüce değer olduğunu savunanların bayramıdır. Ne Marksist-Leninistlerin ne de sosyal demokratların tekelinde değildir.

"Hava döndü, işçiden yana esiyor yel." Çünkü artık kitleler siyasete, siyasi farklılıklara bakmıyor.

Tekel işçilerinin eylemi, işçinin ve örgütlülüğün gücünü göstermiştir.

İktidar, orduya ve yargıya bile kafa tutabilirken işçinin gücü karşısında ezilmiş, Türk-iş sayesinde yakayı kurtarmıştır. Bu da göstermiştir ki susturulamayacak en önemli kitledir işçiler. Asıl devrimciler ve devrimlerin koruyucusu da onlardır. İçlerinde komünisti de vardır, faşisti de belki ama onlar işçidir-emekçidir ve bilinçli- örgütlü olduklarında durdurulamayacak coşkun akan sel gibidirler.

Emeğe değer vermeyenler, bu güçten mahrum kalır ve gün gelir altında ezilirler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

1976, çok uzun yıllar sonra Türkiye'de yeniden 1 Mayıs'ın kutlandığı ilk yıldı.

Benim de, herkes gibi Taksim'deki ilk 1 Mayıs kutlamam.

Taksim hınca hınç doluydu. Kimi 500.000 diyordu, kimi 1 milyon.

77' 1 mayısının 2-3 gün öncesinde afiş çalışmalarına katıldık. Sarıyer'de bazı CHP milletvekillerinin de katıldığı çalışmalardan sonra, arefe gecesi de Beşiktaş'ta afiş çalışmasında yakalandık ve nezarete alındık.

2. Şube-Sirkeci'de geçirdik 1 Mayıs'ı. Olayı ve katliamı da nezarette haber aldık. Bizi hemen salıvermişlerdi, gözaltına aldıklarına yer açılsın diye. O yılda Taksim tıka basa doluymuş.

78'de yine Taksim'deydim. Katliama rağmen kitleler hiç etkilenmemişti. Aynı bugünkü gibi iğne atsan yere düşmez şekildeydi. Alan dolmasına rağmen hala yollarda kortejler vardı.

Eğer geçmiştekiler 500.000 ise, bugünkü de öyledir.

Ama geçmiştekiler abartmalı ve tahmini rakamlarmış. Bugün bu rakamın 150.000 civarında olduğunu öğreniyoruz, tabi polis kayıtları doğruysa.

Bu sayı ile ilgili açıklamamdı. Gelelim Marksistliğine;

Geçmişteki 1 Mayıslarda da CHP vardı, bugün de. Bugün CHP olduğu gibi, DSP de vardı. Hulki Cevizoğlu'nun-Rahşan'ın DSHP'si de. Bırakın onları ve gericiliğiyle bilinen Hak-İş'i, geçmişte faşistliğiyle-sarı sendikacılığıyla ün yapmış Türk-Metal bile oradaydı.

1 Mayıs emeğin bayramıdır. Emeğin en yüce değer olduğunu savunanların bayramıdır. Ne Marksist-Leninistlerin ne de sosyal demokratların tekelinde değildir.

"Hava döndü, işçiden yana esiyor yel." Çünkü artık kitleler siyasete, siyasi farklılıklara bakmıyor.

Tekel işçilerinin eylemi, işçinin ve örgütlülüğün gücünü göstermiştir.

İktidar, orduya ve yargıya bile kafa tutabilirken işçinin gücü karşısında ezilmiş, Türk-iş sayesinde yakayı kurtarmıştır. Bu da göstermiştir ki susturulamayacak en önemli kitledir işçiler. Asıl devrimciler ve devrimlerin koruyucusu da onlardır. İçlerinde komünisti de vardır, faşisti de belki ama onlar işçidir-emekçidir ve bilinçli- örgütlü olduklarında durdurulamayacak coşkun akan sel gibidirler.

Emeğe değer vermeyenler, bu güçten mahrum kalır ve gün gelir altında ezilirler.

Emek ve emekçi elbette önemlidir, ancak asla kutsal değildir. Öküzler ve eşşekler de emekçi varlıklardır. Ama bir de kaldıracı ve zekanın gücünü keşfeden düşünen insanlar vardır. İşte emeğin üretkenliğini artıran güç böyle bir güçtür. Bu zekanın ve düşüncenin gücüdür. Yani insanı insan yapan şeyin...

İnsanı emek değil düşünce yetisi insan yapmıştır.

Benim için insanlık bilgi ve kültüründen nasibini almamış biri, dünyanın en emekçi insanı da olsa evrende boşuna yer kaplayan bir madde yığınından farksızdır.

İnsanlığı emeğin hakimiyetine dayalı bir işçi devrimi değil, insanların kafasında gerçekleşecek aydınlanma devrimi kurtaracaktır!

tarihinde Mr.Guitar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Dünyayı avuçlarında tutan.

Tüm insanların ihtiyaçlarını yapan ve yaratanları,

düşüneme yetisinden yoksun, öküz yerine koyanlar, acaba kendi öküzlüklerinin farkındalar mı?

Hadi farzedelim ki; işçiler kafasız. Kas güçlerinden başka yetenekleri yok.

Bre kafalı ve düşünme yetisi yüksek insan!

Toplumsal sorunların, işçi, köylü, işsiz, emekçi insanların sorunlarının çözümü için ne öneriyorsun?

Mevcut düzenin devamından başka bir yol, yöntem ve buluşun var mı?

Engin düşünme yeteneğinin ürünlerini alalım.

Yoksa düşünmen hindi düşünmesi gibi mi?

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Dünyayı avuçlarında tutan.

Tüm insanların ihtiyaçlarını yapan ve yaratanları,

düşüneme yetisinden yoksun, öküz yerine koyanlar, acaba kendi öküzlüklerinin farkındalar mı?

Hösttt!

Hadi farzedelim ki; işçiler kafasız. Kas güçlerinden başka yetenekleri yok.

Bre kafalı ve düşünme yetisi yüksek insan!

Toplumsal sorunların, işçi, köylü, işsiz, emekçi insanların sorunlarının çözümü için ne öneriyorsun?

Şİmdiye kadar açtığım başlıklara, yazdığım iletilere göz atman yeterli.

Mevcut düzenin devamından başka bir yol, yöntem ve buluşun var mı?

Engin düşünme yeteneğinin ürünlerini alalım.

Yoksa düşünmen hindi düşünmesi gibi mi?

Bildiğin halde bilmezlikten gelme yetini de amele kültürüne borçlu olmalısın.

Hindi bile senden daha yararlı bir varlık ayrıca. Etinden faydalanılır çünkü. Ama ya sen?

Sen bilgi kirliliği ve düşünce çarpıklığı saçan bir toplum zararlısısın.

Senin gibi düşünce özürlü müminlerden çok çekti bu ülke!

Artık ağzınızın payını alıp yerin dibine sokulacaksınız.

Artık yeter!

SEVGİLER!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...