Jump to content

Kapitalizmde Devrim Mümkün mü?


Recommended Posts

Kapitalizme yönelik eleştirileri biliyoruz.

Ama onların çoğunun artık günümüzde geçerli olmadıklarını da biliyoruz.

Tekelciliğin önlenmesi ve rekabete önem verilmesiyle kapitalizm oldukça tımar edilmiş bir ekonomik sistemdir.

Tabii bu arada diğer önlemler de alınmış ve işçilerin kapitalizmden olumsuz olarak etkilenmesi önlenmiştir.

Batı ülkelerinde pratik edilen kapitalizmin komünizmden çok daha iyi bir ekonomik sistem olduğu açıkça meydanda.

Bu konu tartışma bile götürmüyor. Tartışmaya teşebbüs etmek bile saçmalık..

Çünkü deliller ortada.. Sayılar yalan söylemezler..

Peki sizce bu kapitalizm ideal bir ekonomik sistem mi?

Bu ekonomik sistemde size göre nasıl bir kusur veya eksiklik-fazlalık, var?

Onların en önemlisi nedir?

Kapitalizmde devrim niteliğinde bir değişiklik yapmak istiyorsanız, nasıl yaparsınız?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 129
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

kapitalizmin temel bileşenleri şunlardır,

1) Borsa

2) Merkez Bankası

3) Maliye Bakanlığı

4) Finans-Kapital (Mali-Sermaye)

kapitalist ekonomik organizma üstteki bileşenlerden meydana gelir günümüzde. eğer bir ülkede ekonomik buhran çıkıyorsa, üstte ki 4 organdan en az birisinde arıza var demektir.

sosyalizmde, üstteki kuruluşların hiç birisi yoktur. marksizme göre sosyalizm, kapitalizmin çürüklüğünden değil sınıf mücadelesinden ortaya çıkacaktır. marx , hiç bir zaman kapitalizmin kendini onaramayacağını iddia etmemiştir. ancak, kapitalizmin temel bir çelişkiden yükseldiğini, onu asla ortadan kaldıramacağını söylemiştir, bunun adı da sınıf mücadelesi, sınıf savaşımı ve uzlaşmaz sınıf çelişkisidir.

kapitalizm çok refahta olduğu zamanlarda bile daima sınıf mücadelesine sahiptir marx'a göre, bu da er ya da geç onu yıkıma sürükleyip yerini proletarya denilen ücretli emekçi ordularının diktatörlüğüne bırakacaktır. bu tarihsel bir zorunluluktur, tarihin akışı bu yöndedir ve hiç bir şey, teknik ve bilimde dahil bunu değiştiremez der marx. insanlar ancak eylemleriyle bunu çabuklaştırıp/geciktirebilirler der ek olarak.

tarihinde gavur tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Burada kapitalizmi savunan bülbüller neden susuyorlar?

Kapitalizmin mükemmelliğine leke düşürecek bir şeyler söylemek istemiyorlar galiba..

Çünkü bu konuda ağızlarını açsalar, aha diyecek komünistler.. Kapitalizm hani mükemmeldi.... Demek ki değilmiş....

Bu durum biraz da Müslüman'ların İslam'da devrim yapmalarının nekadar zor olduğunu çağrıştırıyor.

İslam mükemmeldir ya..

Komünistler de bundan kendilerine pay çıkarmasın..

Onların da komünizmi eleştirdiklerini hiç görmedim.

Eleştirilen komünizmin gerçek komünizm olmadığını savunurlar hep...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Neden susuyorlar, çünkü ne dediklerini kendileri de bilmiyorlar. Her darkafalının yaptığı gibi aşırı uçlarda geziniyorlar, siyah ve beyaz arasındaki tonları göremiyorlar. O değilse budur, o yanlışsa bu doğrudur gibi basit akıl yürütmelerin, sığ düşüncelerin batağından bir türlü kurtulamıyorlar. Düşüncede fanatizmin en belirgin belirtileridir bunlar. Ve ülkemiz insası, ne yazık ki dogmatik ve fanatiktir. Bir biçimde, bir dogmadan yakasını kurtabilse de diğer bir dogmanın esiri olmaktan kaçamaz. İzmlerin bu denli popüler oluşu bunun açık bir kanıtıdır.

Kapitalizm düşmanı azılı solcularımız, gerçek dünyada yaşanan sosyalist hezimetlere, insanlık dramlarına karşın bugün bile bu ideolojinin peşinden gidebiliyorlarsa, bu hayalperestlerin fanatik-dogmatik müminler olduklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. İdeolojide revizyondan bahsedenleri hain ilan ediveren bu hızlı devrimlerin gözünde sosyalizm nasıl bir firdevsi ala ise, kapitalizmde hiçbir kusur görmeyen alık liberaller için de kapitalist sistem mutlak doğru ve yararlıdır. Al birini vur ötekine, tıngırdasınlar boş tenekeler...

Halk dilinde, insan çiğ süt emmiş derler. Boşuna söylenmemiştir bu söz. İnsanın olduğu her yerde ve her zaman sorun ve adaletsizlik de var olacaktır. İnsanların kurup organize ettikleri ve baş failleri oldukları bir sistem de bu nedenle kusursuz ve adil olamaz. Ama, bu en yararlı ve an akılcı ekonomik model olan kapitalizmin devrimler yoluyla daha da faydalı ve adil hale getirilemeyeceği anlamına gelmez. İnsanlık uygarlık yolunda sürekli ileri gitmektedir. Bugün gelişmiş Batılı ülkelerde, kapitalizmin insanlığa ve kendi iç işleyiş dinamiklerine daha yararlı bir mecrada akması için önemli hukuki ilkeler tesis edilmiştir. Başta mirasın kısıtlanması ve tam rekabetin sağlanması olmak üzere sağıltıcı ve kamu vicdanını daha az yaralayacak önlemler akılcı bir yolla uygulamaya konulmuştur. Eğitimle de desteklenen bu önlemler sayesinde insanların daha iyi standartlarda ve daha mutlu yaşamaları yolunda büyük merhaleler alınmıştır. Bunların tümü de, toplumun ve ekonominin işleyiş yasalarının bilimsel bir gözle anlaşılması ve gelişmeye yardımcı olacak akılcı uygulamaların yaşama geçirilmesi ise olanaklı olabilmiştir. İnsanlık ilerleyişini dogmalara karşı verdiği savaşa borçludur.

Darısı bizlerin başına diyorum.

tarihinde Mr.Guitar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

*İnsanın olduğu her yerde ve her zaman sorun ve adaletsizlik de var olacaktır. İnsanların kurup organize ettikleri ve baş failleri oldukları bir sistem de bu nedenle kusursuz ve adil olamaz.

İnsanlık ilerleyişini dogmalara karşı verdiği savaşa borçludur.

Darısı bizlerin başına diyorum.

Amin!!!

*Bir doğma örneğidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Amin!!!

*Bir doğma örneğidir.

Dogma örneği arıyorsan SCCB'ye bak, Çin'e bak.

Yetmedi mi Bulgaristan'a, Romanya'ya, Doğu Almanya'ya, Macaristan'a bak...

Oralarda bir dogmanın perişan ettiği insanlık dramları göreceksin.

Ama hayır elbette sen göremeyeceksin.

Çünkü körsün.

tarihinde Mr.Guitar tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hacının sorusuna cevap ;

Kapitalizmin en önemli sorunu tefecilerin tekeline geçmesidir.Keynesle birlikte kapitalist düzen son bulmuştur.

Malesef yurdumun boş kafalı ekonomi profları ve eğitimini almış veya alan şahsiyetleri kendi parasının değerini kontrol edemeyen bir yapıyı hala kapitalist sanmaktadır.

Tabi bu arada ilkel komünistleri hesaba bile katmıyorum.

tarihinde Raimundo de Madrazo y Garr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kapitalizmde arada bir karşılaşılan düzensizliklere karşı düzeltmeler yapılabilir.

Bu normal bir gelişme.

Her sistemde yamukluklar düzeltilmeye çalışılır.

Ben onlardan bahsetmiyorum.

Kapitalizmin ilkelerini temelinden sarsacak, ama sistem hala yerinde kalacak, gerçek anlamda bir devrim yapmaktan bahsediyorum.

Böyle bir devrim mümkün mü?

Aslında mümkün olduğuna inanıyorum. Ve sizinle paylaşınca çoğunuz hak vereceksiniz.

Bunun zamanının geldiğine inanıyorum.

Ne zaman yapılır bilmiyorum. Yapılacağına eminim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kapitalizme eleştiri getirmenin şu yönden bir zorluğu var. Dünyada %100 kapitalist diyebileceğimiz bir ülke yok. ABD gibi dünyanın en liberal ülkelerinden birinde bile devletin ekonomideki payı oldukça yüksektir. Biz buradan bakınca birbirlerine çok benzediğini düşündüğümüz ABD, Kanada, Fransa, İsveç gibi batı ülkelerinin ekonomik düzenleri arasında büyük farklar vardır.

Kapitalizme karşı zaten sürekli eleştiriler yapılıyor. Örneğin ABD'deki sağlık reformu bir kapitalizm eleştirisi sonucu çıkmıştır. Batının kapitalizme iman ettiğini söylemek oldukça zor.

Fakat ortada bazı gerçekler var. Geçmişte ticarete kapalı, sermaye akışına kapalı Çin ve Hindistan sınırlarını açınca rekor büyüme yaşamaya başladılar. Elbette bu durumdan batı ülkeleri de oldukça faydalanıyor. Ucuz işçi emeği ile ucuz ürün ithal ediyorlar. Sosyalistler elbette buna sömürü diyeceklerdir. Fakat Çin ve Hindistan yeterli sermaye birikimini yaptıktan sonra bu sömürü de bitecektir.

Yani şunu demek istiyorum ki. Kapitalizm sürekli yoğun bir eleştiri altında olan, sürekli evrilen, sürekli gelişen bir ekonomik sistemdir. Eleştirebilmek için bir ülkeyi ele alıp onun sorunlarını incelemek gerekir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kapitalizmde arada bir karşılaşılan düzensizliklere karşı düzeltmeler yapılabilir.

Bu normal bir gelişme.

Her sistemde yamukluklar düzeltilmeye çalışılır.

Ben onlardan bahsetmiyorum.

Kapitalizmin ilkelerini temelinden sarsacak, ama sistem hala yerinde kalacak, gerçek anlamda bir devrim yapmaktan bahsediyorum.

Böyle bir devrim mümkün mü?

Aslında mümkün olduğuna inanıyorum. Ve sizinle paylaşınca çoğunuz hak vereceksiniz.

Bunun zamanının geldiğine inanıyorum.

Ne zaman yapılır bilmiyorum. Yapılacağına eminim.

Bu devrimlerden en önemlisi mirasın büyük ölçüde kısıtlanması olabilir.

Bu yolla kapitalist sistem kamu vicdanında aklanmış ve adaleti sağlamış olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu devrimlerden en önemlisi mirasın büyük ölçüde kısıtlanması olabilir.

Bu yolla kapitalist sistem kamu vicdanında aklanmış ve adaleti sağlamış olur.

Fena bir fikir değil..

Zaten bu azçok yapılıyor ve veraset ve intikal (estate) vergisi alınıyor.

Ama bu vergiyi bypass eden çeşitli yollar var. Estate planning diyorlar adına ve bundan bazı avukatlar tonla para kazanıyorlar.

Benim düşündüğüm devrim farklı.. Ve oldukça drastic... Ama yine de kapitalizmle bağdaşıyor.

İlerde dünya bu çözümü kabul etmek zorunda kalacak.. Eminim...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu devrimlerden en önemlisi mirasın büyük ölçüde kısıtlanması olabilir.

Bu yolla kapitalist sistem kamu vicdanında aklanmış ve adaleti sağlamış olur.

Kapitalist sistemde bilindiği gibi insanlar çalışmaya zorlanmaz tam tersi kendi doğal dürtülerinin onları çalışmaya itmesi sistemi işleten temel unsurdur.

İngilizce de "incentive" denilen ve Türkçeye "teşvik edici, müşevvik" olarak çevrilebilecek kavram ekonomi literatüründe önemli bir yer tutar.

Buna göre insanların belli işleri yapması için, ve tabiki ekonomi için en önemli şey olan yatırımların olabilmesi için insanları buna iten birşey olması, bir incentive/müşevvik olması gerekir.

Pek çok insan için temel olan arzularından biri çocuklarına güvenli bir gelecek bırakmak, mümkün olduğunca çok para biriktirip bununla hem çocuklarını yetiştirmek, hem de öldükten sonra onlara bir para bırakmaktır.

Devlet bunu yasak ederse, bu pek çok yatırımın yapılabilecekken yapılmamasına sebep olabilir, çünkü eğer bir insan bilirse ki hayatı boyunca kazandığı bütün parayı hayatı boyunca kendi harcadığından arta kalana devlet el koyacak ve evladına bırakamayacak, o zaman o da bu fazla parayı kazanmak için bir adım atmaz. Bu da üretkenliğe büyük bir darbe vurmak demektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Fena bir fikir değil..

Zaten bu azçok yapılıyor ve veraset ve intikal (estate) vergisi alınıyor.

Ama bu vergiyi bypass eden çeşitli yollar var. Estate planning diyorlar adına ve bundan bazı avukatlar tonla para kazanıyorlar.

Benim düşündüğüm devrim farklı.. Ve oldukça drastic... Ama yine de kapitalizmle bağdaşıyor.

İlerde dünya bu çözümü kabul etmek zorunda kalacak.. Eminim...

Bu kesin etkiye sahip devrim ne olabilir doğrusu merak ettim. Özel mülkiyete, mirası sınırlamak dışında dokunmak bence olanaklı değil. Kaldı ki veraset ve intikal planlamasının ne derece adilane uygulanabileceği de tartışma götürür bir konu. Bunun uygulamasında çok feci şekilde rüşvet dönecektir.

Bence tam rekabeti sağlamak ve fırsat eşitliği yaratmak en önemli devrim olacaktır ki zaten uygulanmasına da başlandı.

Ama bunun dışında, özel mülkiyete dokunmaksızın nasıl bir devrim yapılabilir?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kapitalist sistemde bilindiği gibi insanlar çalışmaya zorlanmaz tam tersi kendi doğal dürtülerinin onları çalışmaya itmesi sistemi işleten temel unsurdur.

İngilizce de "incentive" denilen ve Türkçeye "teşvik edici, müşevvik" olarak çevrilebilecek kavram ekonomi literatüründe önemli bir yer tutar.

Buna göre insanların belli işleri yapması için, ve tabiki ekonomi için en önemli şey olan yatırımların olabilmesi için insanları buna iten birşey olması, bir incentive/müşevvik olması gerekir.

Pek çok insan için temel olan arzularından biri çocuklarına güvenli bir gelecek bırakmak, mümkün olduğunca çok para biriktirip bununla hem çocuklarını yetiştirmek, hem de öldükten sonra onlara bir para bırakmaktır.

Devlet bunu yasak ederse, bu pek çok yatırımın yapılabilecekken yapılmamasına sebep olabilir, çünkü eğer bir insan bilirse ki hayatı boyunca kazandığı bütün parayı hayatı boyunca kendi harcadığından arta kalana devlet el koyacak ve evladına bırakamayacak, o zaman o da bu fazla parayı kazanmak için bir adım atmaz. Bu da üretkenliğe büyük bir darbe vurmak demektir.

Çok eksik ve yanlış bir düşünce.

İş hayatındaki başarı, genden gene, dölden döle doğrudan ve kusursuzca aktarılan bir yeti midir ki mirasın kısıtlanması üretkenliği kısıtlasın?

Tam tersine, eğitim yaşamında yetkinliğini kanıtlamış gençlere, diğerlerine nazaran teşvik sağlanması üretkenliğe büyük bir iti verecektir. Çağımızda herşey eğitime sıkı sıkıya bağlıdır. Bugüne dek insanlık, eğitimsiz, cahil, yeteneksiz ve basiretsiz yöneticilerden ve işletme sahiplerinden çok çekmiştir. Bu gidişe dur denilip, kapitalizmin anarşik yapısı dizginlenmediği sürece kalkınma hızı ve niteliği yerlerde sürünmeye mahkumdur.

Ayrıca, mirası tümüyle lağvedelim gibi uçuk ve temelsiz bir öneri getirmiş de değilim. Ancak, büyük ölçüde kısıtlanmasını her zaman savundum ve savunacağım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu gidişe dur denilip, kapitalizmin anarşik yapısı dizginlenmediği sürece kalkınma hızı ve niteliği yerlerde sürünmeye mahkumdur.

Kalkınma hızı yerlerde sürünüyor? Hangi ülkede? Rakam verebilirmisin? Tabi bir iki senelik değil, şöyle 50 senelik rakamlara bakalım mı? Senin dediğin "anarşik olmayan" sistemde kalkınma hızı kaç olacak? Garanti verebiliyor musun? Anarşik olmayan sistem nasıl bir şey olacak tam olarak? Biraz anlatır mısın? Yoksa denenmiş ve terkedilmiş merkezi planlama sisteminden mi bahsediyorsun "anarşik olmayan" sistemden bahsederken?

"Kalkınma niteliği" nedir? O dediğin şeyin yerde süründüğüne dair veri var mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kalkınma hızı yerlerde sürünüyor? Hangi ülkede? Rakam verebilirmisin? Tabi bir iki senelik değil, şöyle 50 senelik rakamlara bakalım mı? Senin dediğin "anarşik olmayan" sistemde kalkınma hızı kaç olacak? Garanti verebiliyor musun? Anarşik olmayan sistem nasıl bir şey olacak tam olarak? Biraz anlatır mısın? Yoksa denenmiş ve terkedilmiş merkezi planlama sisteminden mi bahsediyorsun "anarşik olmayan" sistemden bahsederken?

"Kalkınma niteliği" nedir? O dediğin şeyin yerde süründüğüne dair veri var mı?

Ludwig,

Tam rekabeti sağlamak için, örneğin, çok etkili anti-tröst yasaları uygulanır. Bunun Türkiye'de bir örneği var mı bir sor bakalım kendine.

Einstein'ın bu konuda bir değerlendirmesi vardı.

Git onu bul ve oku.

Sana link vermek içimden gelmiyor bile.

Samimiyetinden ve akıl sağlığından ciddi biçimde kuşkuluyum.

Tekrar aynı şeyleri yaşamak istemiyorum.

Gece yarısı baş ağrısı yapma.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ama bunun dışında, özel mülkiyete dokunmaksızın nasıl bir devrim yapılabilir?

Kâra sınır koymak doğru değil. İstenilen kâr yapılsın.

Tekelcilik önlenir ve sağlıklı bir rekabet sağlanırsa, kârdan korkulmaz.

Ama ben servet birikiminden bahsediyorum...

Toplam kazançtan..

Bir yerde bütün servete bir limit koymak gerekiyor.

Bir milyon dolar iyi bir servet. Çok iyi değil. Sizi 60'ınızdan sonra ölünceye kadar zar-zor yaşatır. Eğer başka kaynaklarınız yoksa.

10 milyon dolar iyi bir servet. Çok iyi.. sizi doğduğunuz andan itibaren ölünceye kadar rahat yaşatır.

100 milyon dolar daha da iyi bir servet. Çok daha iyi.. Ne sizin sorununuz vardır, ne de çocuklarınızın..

1000 milyon dolar (bir milyar dolar) çok büyük para.. Tahayyül etmeniz bile zor. Yılda bir milyon dolar harcasanız paranız bin yıl tükenmeyecek.

10 milyar dolar aklın almayacağı kadar büyük bir servet..

20, 30, 40, 50, 60 ve daha büyük servetler için nitelendirme yapmak istemiyorum. Gereksiz..

Bir insanın o kadar büyük serveti olmasının ne esprisi olabilir?

İnsanın ömrü belli.

Bir insanın bu kadar büyük bir servete sahip olmasını ahlak ve etik bakış açısından nasıl değerlendirirsiniz?

Bu kadar büyük bir servet bir insanın elinde birikiyor ve yalnız onun tarafından kullanılabiliyor.

Ve o bu paranın miktarı kadar bir endüstriyi manüple ediyor. Tabii çok büyük bir servet olduğundan aslında bu insan bütün piyasayı veya çoğunu manüple etmiş oluyor.

Kapitalizm bunu yapmak zorunda.

Dünyada 800 civarında milyarder olduğu sanılıyor.

Milyolerlerin ise haddi hesabı yok.

Kapitalizm buna bir çare bulmak zorunda. Bu saçmalık böyle devam edemez.

Dünyada önlenebilir, hatta yokedilebilir bulaşıcı hastalıklar ve açlık milyonları öldürüyorken, bu servet birikimi çok rahatsız edici bir durum değil mi?

Yalnız bir zenginin tekelinde olması kaynakların kötü kullanılması demek değil mi?

Bill Gates Afrika için bir milyar dolar harcayacakmış. Adamın 60 milyar dolara yakın bir serveti var.

Ne yapacak 59 milyar dolarla?

Ben ilerde kapitalizmin servet birikimine limit koyacağını düşünüyorum....

Bu bir zorunluk...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kalkınma hızı yerlerde sürünüyor? Hangi ülkede? Rakam verebilirmisin? Tabi bir iki senelik değil, şöyle 50 senelik rakamlara bakalım mı? Senin dediğin "anarşik olmayan" sistemde kalkınma hızı kaç olacak? Garanti verebiliyor musun? Anarşik olmayan sistem nasıl bir şey olacak tam olarak? Biraz anlatır mısın? Yoksa denenmiş ve terkedilmiş merkezi planlama sisteminden mi bahsediyorsun "anarşik olmayan" sistemden bahsederken?

"Kalkınma niteliği" nedir? O dediğin şeyin yerde süründüğüne dair veri var mı?

5522 ve 5520 nolu yeni kurumlar vergisi kanununu okudunmu sen. Habire sallaıyorsunuz ülke adına tek bir icraat yok.

5520 nolu Kurumlar vergisi tamemen tefeciler için uygun ortam hazırlayan telekomun özelleşmesinin ardından kurumlar vergisini 10 puan düşüren Türk sanayicisinin boynuna ip atan bir sistemdir.

Kapitalizm davulu çalıyorsunuz fakat birde anlasanız olaydan gam yemiyecem.

Link to post
Sitelerde Paylaş

5522 ve 5520 nolu yeni kurumlar vergisi kanununu okudunmu sen. Habire sallaıyorsunuz ülke adına tek bir icraat yok.

5520 nolu Kurumlar vergisi tamemen tefeciler için uygun ortam hazırlayan telekomun özelleşmesinin ardından kurumlar vergisini 10 puan düşüren Türk sanayicisinin boynuna ip atan bir sistemdir.

Kapitalizm davulu çalıyorsunuz fakat birde anlasanız olaydan gam yemiyecem.

Bu yasanın kapitalizmle alakası ne?

Bu kanun olmayınca kapitalizm sorunsuz mu olacak?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...