Jump to content

Ateizm ve Ahlak


Recommended Posts

Andromeda:

Oktay düşüncelerini aktarırken ne ateizmden bahsetti ne de şundan bundan. Sadece kendi kabullerini samimi bir şekilde buraya aktardı. Ama kalkıp senin (ateizmi kurtarmak için, ki bunada ne gerek vardı anlamış değilim) bir yöntemi baltalamak için kullanılmış sinsi bir yöntem yapıştırmanı çok haksız buldum.

Selam ederim.

Ben "genelde" diyerek genel konuştum... Eğer samimi ise üstüne alınmasına gerek yok avukat hanım... Komünistler için de ne hikayeler anlatırlardı hatta aleviler için de anlatırlar bilirsiniz... Yöntem aynı da hep, dikkatimi çekti...

Ama gerçekten kendi samimi düşünceleri ise de bu yolda kendisine esenlikler dilerim...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 1,2k
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

Ben "genelde" diyerek genel konuştum... Eğer samimi ise üstüne alınmasına gerek yok avukat hanım... Komünistler için de ne hikayeler anlatırlardı hatta aleviler için de anlatırlar bilirsiniz... Yöntem aynı da hep, dikkatimi çekti...

Ama gerçekten kendi samimi düşünceleri ise de bu yolda kendisine esenlikler dilerim...

Düşünceleri samimi mi değil mi bilemem ama objektifçe yazdığını düşünüyorum. Tabi bunu bir hak olarak görüyormu görmüyormu onu da bilemem. Ayrıca ben avukat değilim, onuda nerden çıkardın? :)

Evet yöntem konusunda çok haklısın. İnsanlar derler ve diyorlar. Hatta burda günde yüzlercesini okuyoruz değil mi şu tarz ifadelerim.

Ben müslüman mıyım yalan söyleyim?

Ben müslüman mıyım pisleteyim?

Maalesef Andromeda, insan hiç etik değil!!!

Selam ederim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben "genelde" diyerek genel konuştum... Eğer samimi ise üstüne alınmasına gerek yok avukat hanım... Komünistler için de ne hikayeler anlatırlardı hatta aleviler için de anlatırlar bilirsiniz... Yöntem aynı da hep, dikkatimi çekti...

Ama gerçekten kendi samimi düşünceleri ise de bu yolda kendisine esenlikler dilerim...

Yok üstüme alınmadım. Çünkü gerçek bir ateist olarak düşüncelerim de samimiyim.

Ancak ensesti, neye göre ahlaksızlık, hatta sapkınlık olarak nitelendirdiğini(zi) hala tam olarak anlamış değilim.

Aslında anlamam da pek gerekmiyo. Bakış açısı sadece. Ya ben olaya çok düz bakıyorum ya da siz çok duygusal bakıyosunuz.

Ancak şunu söyleyebilirim ki başkalırını bariz rahatsız etmeden, düzeni bozmadan ve mutlu olarak yapılan hiçbirşey ahlaksızlık dairesine girmez.

Tabi üstteki komşu, alttaki komşusunun ensest ilişkiye girmesinden dolayı psikolojik olarak rahatsızsa, o, üst komşunun sorunudur. Bu durumda herkes abuk sabuk şeylerden rahatsız olup, bunu başkalarının özgürlüğünü kısıtlamaya kadar vardırabilir. Ben hala notamatiğe yazdığım iletide evlenmek isteyen ve çocuk yapmak isteyen ana-oğulun davranışında bir ahlaksızlık ve hatta sapkınlık göremedim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili arkadaşım,

Bir başlıkta müslümanlar eleştirilirken noir sana bir serzenişte bulunmuştu ve sende onu çok ağır bir dille cevaplamıştın. Genelleme yaptığından dolayı. Ama görüyorumki aynısı ile şimdi biz muhatabız. Sen konuyu çok iyi hatırlıyorsundur, eminim.

Şimdi bence sen kendini hiç savunma, çünkü kendini savunacak bir yer hiç bırakmamışsın.

Yukarıdaki iletini okuduktan sonra o bildiğim olaya dem vurmadan buraya yazmamayı kendime yakıştıramadım, kusura bakmayasın.

Selam ederim.

Noir'in yaptığı şey düpedüz terbiyesizlikti, bu bir. Başlık orada duruyor, herkes girer okur.

Ateist olduğunu bildiğin bir kadına sırf dinsiz diye bilmem ne yaftası yapıştırmamakla bir lütufta buldunduğunu sanmak, "kızım san söylüyorum, gelinim sen anla" demekkle aynıdır. Ahlaksızlıktır düpedüz. Serzeniş falan değil. Bana bilmem ne demediği için yaranamıyorumuş, onu onun için sevmiyormuşum. Bana bilmem ne diyen yaranırmış.

Bunun nesi serzeniş? Bu resmen ahlaksızlıktır.

Sen kadın olarak, üstelik beni de tanıyan bir kadın olarak bunu önüme sürebiliyorsun?! Ayrıca yüzde yüz yanlış yorumladığın bir yazıyla!

Yukarıda özellikle "kendin gibi" ibaresini kuydum ki, bizzat ona söylediğim anlaşılsın.

Tartıştığın insanlar müslümanlar olunca, konu bacak arasından çıkamıyor ne yazık ki. Lanet olsun dininize!

Ahlak deyince akla gelen şey sadece yatak odası. Küfürleriniz, sözde sezenişleriniz, suçlamalarınız, ithamlarınız vs. hep bacak arası.

Bırak erkeği, kadın bile kadını bacak arasıyla vurmaya kalkıyor. Alchindus gibi ateisin ahlakını sorgulamaya kalkan bir yobaz, ilk fırsatta "seb bana ensest ürünü mü demek istedin?" diyor.

Gerçekten lanet olsun bu dine de bu ahlak anlayışına da. Şu başlığa bulaşmadım (ensestin kökenini açıklamaya çalışmak dışında), ahlak hakkında özellikle yorumda bulunmadım, yine kurtulamadım..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bergüzar teessüf ederim.Beni bu işe bulaştırmadan da fikrini söyleyebilirdin ! Çirkefe taş atmamayı öğrendik artık atmıyoruz.Lütfen bir daha olmasın .

Ayrıca yalanın dünyadaki en büyük ahlaksızlık olduğunu bile bile , bize biz sizleri radikal olmadığınız için seviyoruz ama biliyoruz ki siz yalan söylüyorsunuz , dininizi çarpıtıyorsunuz demektir.

Bunu diyen de gerçek ahlaksızdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Noir'in yaptığı şey düpedüz terbiyesizlikti, bu bir. Başlık orada duruyor, herkes girer okur.

Ateist olduğunu bildiğin bir kadına sırf dinsiz diye bilmem ne yaftası yapıştırmamakla bir lütufta buldunduğunu sanmak, "kızım san söylüyorum, gelinim sen anla" demekkle aynıdır. Ahlaksızlıktır düpedüz. Serzeniş falan değil. Bana bilmem ne demediği için yaranamıyorumuş, onu onun için sevmiyormuşum. Bana bilmem ne diyen yaranırmış.

Bunun nesi serzeniş? Bu resmen ahlaksızlıktır.

Sen kadın olarak, üstelik beni de tanıyan bir kadın olarak bunu önüme sürebiliyorsun?! Ayrıca yüzde yüz yanlış yorumladığın bir yazıyla!

Yukarıda özellikle "kendin gibi" ibaresini kuydum ki, bizzat ona söylediğim anlaşılsın.

Tartıştığın insanlar müslümanlar olunca, konu bacak arasından çıkamıyor ne yazık ki. Lanet olsun dininize!

Ahlak deyince akla gelen şey sadece yatak odası. Küfürleriniz, sözde sezenişleriniz, suçlamalarınız, ithamlarınız vs. hep bacak arası.

Bırak erkeği, kadın bile kadını bacak arasıyla vurmaya kalkıyor. Alchindus gibi ateisin ahlakını sorgulamaya kalkan bir yobaz, ilk fırsatta "seb bana ensest ürünü mü demek istedin?" diyor.

Gerçekten lanet olsun bu dine de bu ahlak anlayışına da. Şu başlığa bulaşmadım (ensestin kökenini açıklamaya çalışmak dışında), ahlak hakkında özellikle yorumda bulunmadım, yine kurtulamadım..

Bak canım lütfen bunu yapma, nolur.

Defalarca sen müslümanları genelledin burda ve en çok yatak odası dini diye aşağılayan yine sen oldun. Ben en ufak tartışma dışında tepki vermedim ama artık vermek istiyorum.

Bak itiraz ettiğin noktanın aynısını yine burda yapıyorsun.

Tartıştığın insanlar müslümanlar olunca, konu bacak arasından çıkamıyor ne yazık ki. Lanet olsun dininize!

Bak canım bu cümlen bütün müslümanları kapsıyor, onu, şunu, bunu değil.

Şimdi ben Oktayın yazdıklarını Andromeda gibi anlayıp şunu desem.

Vay be ateiste bak, ana ile oğulun aşkı-ilişkisi kimseyi rahatsız etmiyorsa bundan bize ne diyerek ateizmin her haltı yiyebileceği yolunda insanları örgütlüyor desem, ne dersin bana? Allah aşkına söyle ne dersin?

Biz Adem ile Havva diye bir yaratılma yok, varsa ensest canlılığın oluşumu ve gelişimi aşamasında mecburen olmuştur diye bilimle paralel düşünürken, bizi sahtekarlık yada tatlı su müslümanı ilan eden yine sizsiniz.

Yani bizler bir türlü kendimiz olamıyoruz. İllaki başkalarının kalıplarına girmek zorundayız. Özellikle bunu vurgulamak istiyorum.

Bak işte Tanrı ensestte sınır tanımayan insanı bilmiş ve bunun sınırını yani akraba ile cinsel ilişkinin sınırını çizmiş kuranda. Ha bunu deyince her müslüman erkek akraba kızıyla evlensin anlayan zihniyet biz değiliz. İnsanlara verilen sınır olarak algılıyoruz bunu ve dileyen kullanır kullanmaz karışmıyoruz. Ama kuranda yazan her sınır sanki mutlak uygulanacak gibi algıladığınızdan bizler bunu böyle olmadığını söyleyince bizi dinimize ihanetle suçlayan yine sizlersiniz.

Bu yüzden bu din yatak odası dini değildir. Bu din toplumun her kesimine ve her olayına girer, girmek zorunda. Çünkü insan o kadar salaktır ki, gider o peygambere ayaktamı işeyim, oturarak mı işeyim, hangisi caizdir diyecek kadar salaktır!!!

Selam ederim. Umarım beni anlıyorsundur. :(

Bergüzar teessüf ederim.Beni bu işe bulaştırmadan da fikrini söyleyebilirdin ! Çirkefe taş atmamayı öğrendik artık atmıyoruz.Lütfen bir daha olmasın .

Ayrıca yalanın dünyadaki en büyük ahlaksızlık olduğunu bile bile , bize biz sizleri radikal olmadığınız için seviyoruz ama biliyoruz ki siz yalan söylüyorsunuz , dininizi çarpıtıyorsunuz demektir.

Bunu diyen de gerçek ahlaksızdır.

Ay vallahi hiçbişey edemezsin :D

Amacım kimseye avukatlık yapmak değil. Gördüğümü yorumladım ben o kadar.

Sana da selam ederim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

kitapkurdu;

Siz dalga mı geçiyorsunuz?

Bu ne demek?

"Arap emperyalizm kelime dizesi iki farklı kelimeden oluşur. Birincisi Arap'tır."

Yok ya, hakikaten mi? :)

Banane yahu...

Anlatmaya çalıştıktıklarınız, kelimeleri anlamında kullanabilirseniz, böyle anlamsız papara çorbasına dönmeyebilir..

Ya mahsus yapıyorsunuz, çünkü söyleyecek bir şeyiniz yok..

Ya da konu ile paralel anlamlı cümleler kurmayı beceremiyorsunuz?

Veya çok şey yazmak ile çok şey söylediğini zanneden entellektüelimsi havasına girdiniz?

Anlattıklarınız, başında ne dediklerini kendilerinin de unuttuğu, hikmeti kendinden menkul, gece yarısı radyo sunucularının anlattıkları ile aynı doğrultuda..

Ben size baştan beri ne dediğinizi hatırlatayım;

Öncelikle söylediklerimi hatırlıyorum. Böyle anlatmamın sebebi sizin anlamanızı sağlamaktır. Çünkü Arap emperyalizmi kelime dizgesinin karşılığında soft bir ARap kültürünün empoze edilmesini anlayan birisine ancak böyle anlatılır. Hatta ben daha geriye giderek size önce "Ali ata bak" dizgesini söylecektim ama o kadar zamanımız sanırım yok... Çünkü ilk kelimelerinde "sizde kimsiniz?" diye bir tabir kullanan birisinin en basit bir nezaket örneğine dahi haiz olmadığını düşünmek yerine; Türkçe konusunda daha kıt kaynaklara sahip olduğunu düşünmek çok daha iyimser bir yaklaşımdır.

Evlatlıkların karısına uçkur çözmeyi hak bilen kuranın köleleri evlatlık gibi görmesi iyiliğinden değil; DHT'yi fazla salgılamasından kaynaklanıyor.

DHT: Erkeklik hormonu...

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=37309&view=findpost&p=595871

Ne yani nefis teskiyesi yerine hormon teskiyesi mi öneriyorsunuz?

Bunu yapamayan ahlaksız, pardon cahil mi?

Değişik bir abdukemalist mistisizmi ile mi karşı karşıyayız yoksa?

Cahil mi ahlaksız mı?

Yoksa her ikiside mi?

Yoksa sizi de mi slalom pistine alacağız şimdi?

Herhalde hata yapmışım gerçekten Ali ata baktan başlamalıymışım. Çünkü ne dediğinizi hiç anlamadım. Lütfen daha açıklayıcı şekilde anlatır mısınız? Çorba demişsiniz ama sizin yaptığını türlü gibi olmuş. Oradan bir şey buradan bir şey alıp, neyi anlatmaya çalışıyorsunuz.

Abdulkemalist deyimini olduğu gibi tarafınıza iade ediyorum. Lütfen sözlerine dikkat ediniz. Saygınızı bozmayın. Ayrıca ben hiç bir şey önermiyorum. Okuduğunuzu anlama özürlü olmanız sizin kabahatiniz. Cümlede önerme olabilecek bir kelime dizgesi yok. Önce gidin biraz edebiyat okuyun.

.....O nedenle ahlakı evlat edindiği kişinin karısına sarkacak kadar ancak uçkurunda duruyor...

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=37309&view=findpost&p=595789

Evlenmek, sizin için sarkmak demek mi?

Yoksa Arabın veya Peygamberin ahlağını uçkur seviyesine indirgeyerek ahlaksız mı demek istiyorsunuz?

Uçkur seviyesi mi hormon seviyesi mi?Hangisi?

Yoksa hormonlarımızla hala,amca kızlarını tanıştırıp kardeş mi yapmalıyız?

tdkterim.gov.tr alan adının yayınlanmasını yapıyorum ve sitenin yetkilileri ile sürekli olarka irtibat halinde olan birisiyim. İki veya üç gün önce siteyi ben düzelttim. Veritabanında neler yazdığını da çok iyi biliyorum, işim bu... Ancak tdkterim gov.tr kelimelerin sözlük anlamlarını barındıran bir sitedir. Sözlüklerin bir de mecazi anlamları vardır ki; bu anlam daha geniştir. Örneğin kamu kelimesi; karşılığı aynı yer de umumi demektir. Oysa kamu kelimesi halk oylamasında kullanılmak ile beraber; devlet binalarında bile kullanılır. Oysa örneğin bir belediye binası herkesin girebileceği umumi bir yer olarak kullanılmaz. Sadece işi olanlar belli yerlerine girebilir. Aynı şekilde umumi tuvalet kelimesini kamu tuvaleti diye belirtirseniz; yanlış anlaşılırsınız. Bu nedenle her kelimenin tam karşılığının yanında bir de yan ve mecazi karşılıkları vardır.

Çağdaş kelimesinin mecazi karşılığı da; muasır medeniyet demektir. Değerlendirmenizi buna göre yapınız.

Gelelim tıp ilminden hiç anlamadığınız bir noktaya... (Ben de pek bilmem ama biyoloji bilgim çeşitli sebeplerden dolayı iyidir.) Bir ceninin oluşma evresi aylar alan bir evredir. Bu evre içinde gelişen genetiksel yapıları; en son anda bile tespit edilemeyebilir. Ancak en başta tespit edilebilir. Yani evlenmeden önce... Bu da DNA uyum kontrolleri ile olmaktadır. Akrabaların DNA uyumları ise; oldukça düşüktür. Çünkü aynı genetik hastalıklara sahiplerdir. Özellikle amcakızları baba üzerinden akraba oldukları için; DNA uyumsuzlukları %90 nın üzerindedir. Test bile yapılamadan aileden ki ölümleri inceleyerek bile bunu bulabilirsiniz. Eğer konularıma bakarsanız bununla ilgili yakın çevremde yaşadığım bir örneği de verdim.

Bahsettiğiniz evlilik nedir? Bir adamın öz evladı gibi görmesi gereken birisinin karısını alması mı? Eğer öyle ise bana bu çirkinliği anlatabilecek sarkma dışında bir kelime söyler misiniz?

Ben Arabın değil; müslümanlığın ahlakının ve Peygamber ahlakının uçkurundan daha aşağıda olduğunu belirttim. Arap'ı siz eklediniz. Müslümanlığın böyle olduğunu gören bir Arap vatandaş için neden öyle söyleyeyim ki... Ayrıca halen hormon seviyesi mi uçkur seviyesim demiş olmnız da enterasan. Bu karşılaştırma; galataray futbol kulübü mü, yoksa milli takım mı demek gibi bir şey... Milli takımın bir parçası da o kulüptür.

İnsanların hayatlarını kontrol eden en önemli mekanizmanın beyin olduğunu sanıyorsanız, bir müslüman konusunda çok şeyi kaçırıyorsunuz demektir. Bir müslüman beyni ile değil; hormonları ile hareket edebilme kabiliyetini öğrenir. Örneği oruç tutarken cinsel ilişki yasak olduğu için DHT hormonun salgılamamayı öğrenir. Açlık hissini bastırmak için mide safrasını daha fazla salgılamayı öğrenir. Namaz kılarken hareket edebilmek için adrenalin salgılamasını öğrenir. Ancak neden bunları yaptığını düşünmeyi öğrenmez. Elbette böyle bir toplumda; insanların her konuya hormonel yaklaşması normaldir.

Oysa asil insan deyebileceğimiz insanlar; beyinlerini kullanma oranları daha yüksek insanlardır. Bunlar evlatlarının karılarına "sarkarken" (daha aşağılık bir kelimeyi kendime yakıştıramıyorum...) sadece kendilerini değil; evladı olarak gördüğü insanı da düşünür. Bununla ilgili olarak çölde bahtsız bedevi gibi dolaşan Zeyd hakkında yazılmış; bir hikayeyi internet üzerinden bulmanızı tavsiye ederim.

Bu nedenle yaptığı hareketin ne olduğunu veya ne olabileceğini düşünmeden hareket eden insanlar; sosyolojik olarak düşüncesiz; biyolojik olarak da hormonel hareket ederler... Hormonlar çalıştığı için de ahlakı uçkur seviyesinde kalır. Çünkü beyin denilen organ devre dışıdır o an...

Şimdi gelelim "çağdaş" kelimesine ki bir daha kelimeleri tarhana çorbasına ekmek doğrar gibi doğramayın;

Önce TDK dan bir tanım alalım:

çağdaş: Aynı çağda yaşayan, çağcıl, asri, muasır..

http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=verilst&kelime=%E7a%F0da%FE&ayn=tam

Şimdi, aynı çağda yaşadığımız insanların amca,hala.. kızları ile evlenmeleri cahillktir deniliyor.

Sebep; sakat doğma olasılığının yüksek olma ihtimali..

Peki ama bu çağdaş insanların çağdaş tıptan haberleri yok mu?

Diyelim ki sakat doğma ihtimali olan çocukları teşhis edip tedbirimizi alıyoruz..

Bu durumda bu insanlar hala cahil statüsünde mi kalacak?

Sevgi bağı göbek bağından daha önemli olmalı değil mi?

Gerçi bu "sevgi" kelimesi bana Hristiyan apologistleri anımsatıyor ya, neyse..

Diyelim ki bu çağdaş insan amcasının kızına aşık oldu..

Hormonları da bolca, sarkmak yerine evlenmeyi tercih etmesi, sırf sizde amca kızı kızkardeş sayılıyor diye, bu kişiye ahlaksız veya cahil diyebilme hakkına sahip miyiz?

15 asır önce Arap toplumunda genetik bilgisi yoktu..

Bu durumda amca kızı ile evlilikten sakat doğma ihtimalini bilmiyorlardı..

Şimdi bunlar cahil mi ahlaksız mı?

Aynı dönemde bu tür evlilikleri yapmayan toplumlar, ki onlar hangileri bilmek isterim, herhalde genetik bilgisine sahiptiler ve Araplar gibi cahil değillerdi sanırım..

Tıp bilginizin olmaması mazur görünebilir ise de; tarih bilginizin olmaması keder uyandırıyor... Araplar bundan 15 asır önce bilmiyorlardı asında çoğu şimdide bilmiyor ama soru şu; "Tanrıdan vahiy aldığını söyleyen sözde bir peygamber bunu nasıl bilmez?" Eğer bilmiyorsa bu peygamber olmadığını göstermez mi? Eğer biliyorduysa bunu neden Arap toplumuna anlatmamış; bu da onu egoist yapmaz mı? Egoistliğin dürüstlüğü öldürdürüğünü düşünürseniz bu bile başlı başına ahlak daha doğrusu etik dışı bir hareket olmaz mı? Peki sizde bunlara cevap veriniz.

Gelelim o dönemde ki olaylara; başta Türk Milleti olmak üzere; orta asya kültüründe göçebelikten gelen bir etki ile akraba evlilikleri yapılmıyordu. Bu genetik bilgisinden değil ama aptal bir adam bile birkaç örnek ile akraba evliliğinden doğan çocuğun sakat olduğunu gözlemleyebilir aslında. Bunun için genetik bilmenize gerek yok. Akraba evliliği yapmış çevredeki insanlar örnek olabilir.

Sonra bir de bu ilgili çocukların topluma olan zararlarından bahsetmişsiniz, şöyle demişsiniz;

"Zaten bilmiyorsa cahil demektir. Çünkü ancak bir cahil aynı DNA'ları taşıdığı kişi ile ortak genetik bozukluklar taşımadığını düşünebilir. Bunun ahlak ile de bir alakası aslında ilk etapta yok; ki ben cümlelerimde de bnu belirttim. Ahlaksızlık değilde cehalet diyebiliriz dedim."

http://forum.ateizm2.org/index.php?showtopic=37309&view=findpost&p=596412

Ahlak ile alakası kaçıncı etapta var?

Var mı yok mu?

Yoksa bu başlık, ensestten hareketle ahlak konusunun tartışıldığı bir başlık idi sanırım, en azından benim ilk başta sorduğum soru oydu.

Toplumların genetik bilimiyle olan aşinalığa göre cahil veya değil şeklinde değerlendirilen bir başlık değil..

Örneklerimi verirken; bedensel bozukluklardan bahsettim. Bir de zihinsel bozukluklar var. Şunu kabul edersiniz ki; paranoyak şifozreni tanısı konulmuş birisinin topluma yararı manevi açıdan olmaz. Ayrıca toplumlar hem bedensel, hemde zihinsel olarak sağlıklı olursa; ilerler. Beyinsel özürlü insanların toplum içinde artması toplum geneline zarar verir. Yanlış anlaşılmasın Hitler gibi düşünen birisi değilimdir. Ancak kimsenin çocuğunun zihinsel özürlü olmasını istemem. Bu nedenle insanların artık dinde tanınan bu akraba evliliği durumunun bir yalan olduğunu bilmesi gerekir. Bu da istediğiniz etapta ele alın veya almayın, bir şekilde genel ahlak değerlerine bağlamak zorundasınız. Çünkü AIDS'li bir kadına "atın ölümü arpadan olsun" diyen bir toplumda bu durumu ahlaka dayandırmadığınız sürece; özürlü insan sayımız artacaktır. Bu hem ekonomik hem de manevi zararlıdır.

Yani alakası olmayan bir şey varsa, bu da DNA bilgisine göre toplumlara cahil veya alim demektir.

Neyse çok fazla kelime salatası yaparak yazmayayım ve toparlayayım;

Yani siz, "size" göre ensest,ahlak ve uçkur seviyesi normları beliriyorsunuz..

Bu normlara uymayanlara da, uçkur seviyesi düşük(ne demekse herhalde ahlaksız demek değil?) ve cahil diyorsunuz..

Siz bana, bırakın Arap emparyalizmini açıklamayı, avcı-toplayıcı toplumlarının kaç kelime dizgesinden oluştuğundan açıklamaya başlasanızda biz sizinle anlaşamayız..

Biz anlaşamayız ama, ben ne demek istediğinizi anlıyorum, kendinizi boşa yormayın..

Sorduğum soruları da sorulmamış farzedin...

Ak ile karayı karıştırmakta gösterdiğiniz üstün yeteniğiniz ve sevimsiz avataranız karşısında anlaşabilmek zor oluyor tabi...

DNA bilgisi ilmin en temel ve zamanımızın en mühim konularındandır. Sizler bunu hafife alırken; batılılar toplumlarını bu değerler üzerine kuruyorlar. Elbette bunu bilmeyen veya önemsemeyen insanların cahil olduklarını söylemek doğrudur. Kaldı ki yukarıda da dedim. Babası kalpten giden bir adamın amcasının kalpten kaybettikten sonra amcakızı ile evlenip çocuğunda doğumdan itibaren kalp hastalığının olmayacağını düşünmesi DNA bilgisizliğinden de öte aptallığındandır. Saksıyı kullanmak yerine süs olarak omuzlarında taşıyor demektir.

ancak ne yazık ki ben düşüncenizi bile anlamakta zorlanıyorum. Herşeyi karman çorman yapmışsınız; kendi fikrinizi hiç belirtmez iken; sürekli bana sorular sormuşsunuz. Ancak çırağın resmini kırmızı kalem ile çizen insanlar gibisiniz; elinize fırça alıp boya desek; yapamayacaksınız. Ancak çizmek kolayınıza geliyor sanırım....

tarihinde kitapkurdu82 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ay vallahi hiçbişey edemezsin :D

Amacım kimseye avukatlık yapmak değil. Gördüğümü yorumladım ben o kadar.

Sana da selam ederim.

Hiç birşey edemezsn derken teessüf edemem demek istedin sanırım :)

Vallahi ediyorum billahi ediyorum :p Tamam anladım sende beni seviyorsun.Bilmukabele canım ama ben kendimi savunabilirim.Tabii ki gerek duyduğumda :)

Selamlarımla .

tarihinde NOIR tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

garodi;

Eğer kıytırık ve seni atan, yazılarını silen ateist forum yöneticisinin müteakip olarak kendisinin de yaptığı sebeplerden dolayı atılma ve silinme anoforundan kendini kurtarıp yazabilirsen de yazma..

Çünkü konu ahlak olmasına rağmen, ahlaksızlığın ve geri zekalılığın ultra boyutlarına maruz kalıyorsun..

Çünkü:

Parantez içinde de yazalım;

.......

Ateizm böyledir onu klavuz edenin burnu bu kişi gibi pislikten çıkmaz.

Ateizm o kadar beyni yer bitirir ki gerizekalıların bile bileceği şeyleri düşünemez.

Sanırım böyle olmak için özel bir çabamı sarf ediliyor ya da bu doğuştan geliyor?

Ya da ateizm insanı bu hale getiriyor?

İnsanın ateistte olsa içinde çok azıcık gurur vardır değilmi?

Yok ama boş yere yazıp zaman kaybediyorum, sen de zamanını boş yere harcama garodi..

Çünki ateizmden başka hiçbirşey insanları bukadar düşüncesiz kafasız bir hale getiremez...

......

Yanlış anlaşılmasın, ben insanlara ateist olmaları yüzünden bunları söylemiyorum..

Yoksa benim de sevdiğim ateist tanıdıklarım var..

Ben şimdi onlara da ateist olmaları yüzünden geri zekalı,gurursuz, kafasız, düşüncesiz, şerefsiz.. dermiyim hiç?

İnsanlar konuşurken mesela hırsızlık yapan birilerini gördüğünde "insanlarda ar namus kalmamış derler" bunu söyleyende bir insandır.

Şimdi bunu söyleyen insan da arsız ve namussuz mudur?

Bunu söylerken "insanlardan" hırsızlık yapanı, hırsızı kastetmiştir değil mi?

Ama ben ateist derken ateistleri kast etmedim..

:)

Yerseniz..

Anlayana....

Anlayana.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bergüzar,

Burası Ateistforum ve bizler de ateistiz. Burada müslümanlarla ilgili yazılan her şeyi üstüne alıp da insanalra hesap sormaya kalkarsan altından kalkamazsın.

Senin yaptığın şu şey, bizim sesimizi kesmemizi istemekten farksız. Bu öyle bir noktaya gider ki, artık dini eleştirmek bile imkansız hale gelir.

Buraya gelen müslümanların sinir sistemi zayıfsa ve burada yazılanları kaldıramayıp kişiselleştiriyorsa girmesinler zaten. Foruma kayıt yaptırırken de böyle bir uyarı vardır zaten.

Müslümanlar bize akşama kadar neler neler söylüyor.. Hiç alınmıyoruz ve tartışmaya devam ediyoruz.

Ama birisi bana özel olarak, yani direkt beni muhatap alarak "sen" diye saldırıyorsa ve bu ahlaksızca, terbiyesizce bir ithamsa veya küfürse, yanıtını alır.

Bu bağlamda, verdiğin Noir örneği geçersizdir, oradaki tartışma kişiseldir. O yüzden de hakettiği muameleyi görür.

İslam yatak odası ve savaş dinidir Bergüzar. Antik, zararlı, tehlikeli ve ahlaksızlığı ilke edinip meşrulaştırmış bir dindir. 1400 yıl önceki dünya için bir eleştirim olamaz, İslam'ı da o dönemle açıklamaya kalktığımda normalize edebilirim ancak bugün aynı şey sözkonusu değildir.Hatta o dönemin kimi yanlış ve zararlı geleneklerini de meşrulaştırmış, yasal hale getirmiştir. (kölelik, cariyelik, yakın akraba evliliği ve ne ilgisi varsa evlatlık meselesi)

Bugün revizyonist, reformist, yenilikçi, modern ve yalnızca Kur'ancı..... müslümanlar, bu dini eğip bükmekte, açıkça yalan söylemektedir. "Yalan" sözcüğünün ardında "art niyet" yok. Yani sizler gibi müslümanların bu yalanı söyleyerek elde ettiği bir çıkar vs. yok. Yalan söylüyorsunuz dediğimizde siz bu tür bir yalandan sözedildiğini düşünüyor ve savunmaya geçiyorsunuz. Sizler, ne pahasına olursa olsun inanmak, inanmaya devam etmek güdünüze yenik düşüyor, dini makyajlıyorsunuz. Başka çareniz yok çünkü. Malzeme kötü..

Kişiselleştirmeyin Bergüzar. Burada yapılan her eleştiriyi kişisel olarak üstünüze alıp da tek tek hesap sormaya kalkarsanız eğer, kimse altından kalkamaz. Çoğumuz yine de dikkatli olmaya çalışıyoruz ama genelleme yaparsak, bu pek mümkün değil.

Bizim varlık nedenimiz bile sizin dininiz için küfür.. Ötesi mi var?..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bergüzar,

Burası Ateistforum ve bizler de ateistiz. Burada müslümanlarla ilgili yazılan her şeyi üstüne alıp da insanalra hesap sormaya kalkarsan altından kalkamazsın.

Senin yaptığın şu şey, bizim sesimizi kesmemizi istemekten farksız. Bu öyle bir noktaya gider ki, artık dini eleştirmek bile imkansız hale gelir.

Buraya gelen müslümanların sinir sistemi zayıfsa ve burada yazılanları kaldıramayıp kişiselleştiriyorsa girmesinler zaten. Foruma kayıt yaptırırken de böyle bir uyarı vardır zaten.

Müslümanlar bize akşama kadar neler neler söylüyor.. Hiç alınmıyoruz ve tartışmaya devam ediyoruz.

Ama birisi bana özel olarak, yani direkt beni muhatap alarak "sen" diye saldırıyorsa ve bu ahlaksızca, terbiyesizce bir ithamsa veya küfürse, yanıtını alır.

Bu bağlamda, verdiğin Noir örneği geçersizdir, oradaki tartışma kişiseldir. O yüzden de hakettiği muameleyi görür.

İslam yatak odası ve savaş dinidir Bergüzar. Antik, zararlı, tehlikeli ve ahlaksızlığı ilke edinip meşrulaştırmış bir dindir. 1400 yıl önceki dünya için bir eleştirim olamaz, İslam'ı da o dönemle açıklamaya kalktığımda normalize edebilirim ancak bugün aynı şey sözkonusu değildir.Hatta o dönemin kimi yanlış ve zararlı geleneklerini de meşrulaştırmış, yasal hale getirmiştir. (kölelik, cariyelik, yakın akraba evliliği ve ne ilgisi varsa evlatlık meselesi)

Bugün revizyonist, reformist, yenilikçi, modern ve yalnızca Kur'ancı..... müslümanlar, bu dini eğip bükmekte, açıkça yalan söylemektedir. "Yalan" sözcüğünün ardında "art niyet" yok. Yani sizler gibi müslümanların bu yalanı söyleyerek elde ettiği bir çıkar vs. yok. Yalan söylüyorsunuz dediğimizde siz bu tür bir yalandan sözedildiğini düşünüyor ve savunmaya geçiyorsunuz. Sizler, ne pahasına olursa olsun inanmak, inanmaya devam etmek güdünüze yenik düşüyor, dini makyajlıyorsunuz. Başka çareniz yok çünkü. Malzeme kötü..

Kişiselleştirmeyin Bergüzar. Burada yapılan her eleştiriyi kişisel olarak üstünüze alıp da tek tek hesap sormaya kalkarsanız eğer, kimse altından kalkamaz. Çoğumuz yine de dikkatli olmaya çalışıyoruz ama genelleme yaparsak, bu pek mümkün değil.

Bizim varlık nedenimiz bile sizin dininiz için küfür.. Ötesi mi var?..

Neyse uzatmanın anlamı yok. Süsleyip püsleyip burası ateist forum diyerek zaten demen gerekeni demişsin arkadaşım.

Uydurulmuş hurafe dinine inanan ve bu dinin doğrusunu anlatınca yalan söyleyende sizlersiniz. Bu yalanda art niyet yok, unutma olur mu?

Çünkü uydurulmuş dinin doğru olmadığını düşününce eleştireceğiniz malzeme kalmayacak elinizde. Haklısın malzeme kötü. Ama senin kullandığın malzeme kötü, benimki değil. Ben senin kötü malzemenle burda hiç din pazarlamadım. Ama sen o kötü malzemeyle her zaman burda din düşmanlığı yaptın ve bunu bile isteye yaptın.

Ama burası ateist forum, haklısın. Meydan sizin. Özür dilerim hak aradığım için.

Selamlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Neyse uzatmanın anlamı yok. Süsleyip püsleyip burası ateist forum diyerek zaten demen gerekeni demişsin arkadaşım.

Uydurulmuş hurafe dinine inanan ve bu dinin doğrusunu anlatınca yalan söyleyende sizlersiniz. Bu yalanda art niyet yok, unutma olur mu?

Çünkü uydurulmuş dinin doğru olmadığını düşününce eleştireceğiniz malzeme kalmayacak elinizde. Haklısın malzeme kötü. Ama senin kullandığın malzeme kötü, benimki değil. Ben senin kötü malzemenle burda hiç din pazarlamadım. Ama sen o kötü malzemeyle her zaman burda din düşmanlığı yaptın ve bunu bile isteye yaptın.

Ama burası ateist forum, haklısın. Meydan sizin. Özür dilerim hak aradığım için.

Selamlar.

Bu yeni bir şey değil Bergüzar. Ben tabii ki din düşmanıyım. O yüzden buradayım. Burada iki yıldır yazdığım şeyler daha yeni dikkatini çekmiş olamaz herhalde.

Senin din anlayışın da benim için geçersiz ve tehlikeli, yobazınki de. Ben bir dinsiz olarak ikisini birbirinden ayrı tutmuyorum. Öncelikle bir tanrı inancım yok zaten.

Milyon kere yazdım, sen de okudun. Toplum içinde daha sorunsuz yaşadığımız, cübbeli sarıklı yobazlara bin kere daha tercih edecek olduğumuz gerçeği farklı, inanıp inanmamak ve eleştirmek farklı.

Sen iki şeyi birbirine karıştıyorsun. Yani senin inandığın din de matah falan değil. Bir parça yumuşayınca gerçek değişmiyor.

Uydurulmuş dine inanan sizlersiniz. Ben ve benim gibiler burada hobi olsun, gönlümüz neşeyle dolsun diye din konuşmuyoruz. Aslında onu konuşmak bile bize hakaret ama, ne yaparsın.. Belki birileri görür de uyanır diye ümid ediyoruz..

Seninki de hak aramak değil çünkü ortada haksızlık yok. En azından benim Alchindus'a verdiğim o yanıtta bir haksızlık yok. Tam da tersi üstelik.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Pozitif sosyal bilimlerin içindeki yöntemsel yaklaşımlar ("pozitif", "eleştirel", "yorumlayıcı") olarak bakmak lazım diye düşünüyorum ki zaten textbooklar da benzer yaklaşmış gördüğünüz gibi... Yani bir sosyal bilimde birisi "yorumlayıcı" bir yöntemsel yaklaşım kullanınca o bilim dalı artık yorumlayıcı bir bilim dalı olmuyor veya bir başkası "eleştirel" bir yöntemsel yaklaşım kullanınca o bilim dalı artık eleştirel bir bilim dalı olmuyor... Yani Auguste Comte'un veya Durkheim'ın üstüne Weber veya Marx gelince sosyoloji artık pozitif bir sosyal bilim dalı olmaktan çıkmıyor... Sadece yeni yöntemlerin de eklenmesi ile zenginleşiyor...

Sizin wiki'de verdiğiniz sınıflama "yöntemsel"'den daha çok "alansal" (field) bir sınıflama...

Sorun Türkçede pozitif sözcüğünün iki ayrı anlamda kullanılmasından kaynaklanıyor bence, kafa karışıklığının kaynağı o. Pozitif bilim dediğinde kast ettiğin şey bilimin formel bilimler dışındaki a posteriori, empirik bilgiye dayanan dallardan biri olduğu. Ama bir sosyal bilimin pozitif olması demek aynı addaki yaklaşımın benimsenmesi demek, ve bir önceki cümledekinden daha farklı bir şeyi ifade ediyor. Burada sorun dil kaynaklı yani...Aynı sözcüğü iki ayrı anlamda kullanıp ikisini birbirine karıştırıyorsun. Bu sorun İngilizcede yok bu arada, gözlemleyebildiğim kadarıyla Türkçeye özgü. Positive science dendiğinde İngilizcede tek bir şey anlaşılıyor, a da aynı addaki yöntemsel yaklaşım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgi bağı göbek bağından daha önemli olmalı değil mi?

Gerçi bu "sevgi" kelimesi bana Hristiyan apologistleri anımsatıyor ya, neyse..

Diyelim ki bu çağdaş insan amcasının kızına aşık oldu..

Hormonları da bolca, sarkmak yerine evlenmeyi tercih etmesi, sırf sizde amca kızı kızkardeş sayılıyor diye, bu kişiye ahlaksız veya cahil diyebilme hakkına sahip miyiz?

Bu sorunuzu atlamışım ama bende bunu size bir soru ile cevaplayayım.

Bir müslüman DHT hormonuda çok; kızkardeşine aşık oldu. Onunla evlenmesi caiz midir? Eğer evlenirse; siz islam kurallarına göre ne dersiniz.

Bunu o hristiyanlarda ceaplayabilir.

-----------------

Benim sorunuz ile ilgili asıl cevabım ise şudur; bir insan doğumundan itibaren bazı yasaklar üzerine büyür. İster ateist olsun, ister teist fark etmez. Örneğin çıplak dolaşmanın yasak olduğunu bilirsin. Bu nedenle çıplak gezmezsin; bazı insanlar tek başlarına evde kalırken bile çıplak gezemezler, çünkü beynin içinde sosyolojide "maymun dili" dediğimiz bir dil sürekli sizinle konuşur. "Aman yapma" Bugün çok insanın müslümanlığı bırakmamasının altında yatan değer budur. Çünkü siz bir şey ilettiğiniz zaman otomatik olarak içinde bir ses harekete geçer ve ona birşeyler fısıldar, o da buna karşılık hemen kalkanlarını kaldırır; haklı haksız karşı çıkar. Bunun en büyük ispatlarından birisi; konuşmalarında somut şeylerden bahsetmemesidir. Bir kanıt veya delil göstermez. Çünkü bunun için beyninin çalışması lazım. Ya boş sözler söyler

"Yalan söylüyorsun", "işte bu da terane", "hep aynı masallar" "hadi oradan" gibi ya da sorular sorar "nereden biliyorsun" "öyle olsaydı böyle olmaz mıydı?" gibi, ancak tek bir tane bile kendi fikrini açığa verecek söz etmez. Çünkü o an onun fikri yoktur.

Şimdi bunu konumuza getirelim. İnsanlar bu şekilde sürekli içlerinde konuşan maymun diline (şimdi yaratılışçılar buna da bir şey bulur ama terim böyle...) önem vermeye başladıkları zaman hayatları gittikçe onların kontrolüne girer. Böyle insanların hayatları işte taaa en başta hattta atalarının hayatlarının en başında şekillenmeye başlar.

Onlara amcakızlarının kardeş olabileceği söylenmemişse; o amcakızına aşık olabilir. Çünkü içinde maymun dili bu konuda onu tutmaz. Ancak aynı adamın kızkardeşine git yabancı bir erkek ile dolaşabilirsin de; içindeki maymun dili "ama annen ayıp dedi. Hayır yapma, günah" gibi sözleri söyler. Aynı amcakızına aşık olan arkadaş kızkardeşini sokakta dövmeye kalkar. Çünkü o ayıptır, günahtır. Ona öğretilen budur...

Bu nedenle eğer içimizdeki maymun dilini yönetmeye başlarsak ; doğduğumuz anda bize öğretilenleri yavaş yavaş yok etmeye veya daha da yeşertmeye başlarız. Bunu aklımızı kullanarak yaparız. Nasıl ki kızkardeşimize aşık olamaz isek; amcakızına da aşık olamayız. Çünkü beyin maymunun sesini kesmiştir. Bunun içinde size üç güzel yöntem...

Eğer içinzden bir sesin sizinle sürekli konuştuğunu duyuyorsanız (gerçi %90 bunun farkında değildir ama fark ederseniz) dilinizi çıkartın ve baş parmak ile işaret parmağınızla sıkın. Bunu yaptığınız da tüm konuşma yeteneklerinizi anlık olarak kaybedersiniz; o seste susar; beyi çalışmaya başlar. Mesela siz bana cevap yazacaksınız bunu yapabilirsiniz.

Veya hafif bir transa geçersiniz derin nefes alırsınız ve etrafınızdaki seslere kulaka verirsiniz yavaş yavaş o maymun susmaya başlar.

Ancak en etkili yol; içinzdeki maymuna okkalı bir küfürdür. "Kapa çeneni veya shot up" diyebilirsiniz. Tabi maymun ingilizce biliyorsa :)

tarihinde kitapkurdu82 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sorun Türkçede pozitif sözcüğünün iki ayrı anlamda kullanılmasından kaynaklanıyor bence, kafa karışıklığının kaynağı o. Pozitif bilim dediğinde kast ettiğin şey bilimin formel bilimler dışındaki a posteriori, empirik bilgiye dayanan dallardan biri olduğu. Ama bir sosyal bilimin pozitif olması demek aynı addaki yaklaşımın benimsenmesi demek, ve bir önceki cümledekinden daha farklı bir şeyi ifade ediyor. Burada sorun dil kaynaklı yani...Aynı sözcüğü iki ayrı anlamda kullanıp ikisini birbirine karıştırıyorsun. Bu sorun İngilizcede yok bu arada, gözlemleyebildiğim kadarıyla Türkçeye özgü. Positive science dendiğinde İngilizcede tek bir şey anlaşılıyor, a da aynı addaki yöntemsel yaklaşım.

Sayın Astur, "kaynak" dediniz size hem İngilizce hem Türkçe iki tane saygın kaynak sundum... Karl Popper, "observable", "empirical", "capable of being tested for its validity" diyor... Daha ne desin adam "positivism" kelimesi yerine ben anlayamadım... Ne Popper ne de ben bir şeyi karıştırmıyoruz bence...

Bu arada sosyal bilimlerde laf bitmez biliyorsunuz; isterseniz bu konuyu daha fazla uzatmayalım... Pozitivizm dışı yöntemsel sosyal bilim yaklaşımları elbette vardır ve saygındır ama neredeyse okuduğum her yazıda yine de sosyal bilimler pozitif bilimlerin bir kolu olarak anılıyor... Bir link daha verelim size:

Bilim Felsefesi

Link to post
Sitelerde Paylaş

Süper tartışma gidiyormuş burda. Ben de bir iki laf atayım:

Pozitivizm benim anladığıma göre iki manaya gelir:

1) Metafiziğin ve etiğin ciddi akademik disiplinler olmaktan dışlanması, onlar hakkında birşey söylemekten kaçınılması, hatta bunların cümlelerinin anlamsız olarak görülmesi

2) Anlam kriteri olarak doğrulamacı (verificationist) bir kriter kullanılması. Buna göre bir cümle sadece içeriği doğrulanabiliyorsa anlamlıdır. Zaten bu yüzde metafizik ve etik cümleleri anlamlı saymadı mantıkçı positivistler çünkü içeriği doğrulanamıyor dendi

Benim bildiğim, doğrulamacılık fikri artık terkedilmiştir. Empirik doğrulamanın olabileceğine artık inanılmıyor bildiğim kadarıyla. Ve Karl Popper doğrulama yerine yanlışlamayı koymuştur: Yani teorilerimizin doğru olduğunu bilemiyoruz, ama en azından bazen testler deneyler sonucunda yanlış oldukları zamanı biliyoruz ve o zaman onları eliyoruz, o zaman kalan teorilerle tam kesin doğru olduklarını bilemeden, yanlışlanana kadar devam edecez, ve "bilimsel doğru" denilen şeyin geçici ve tam kesin olamayan bir karakteri olduğunu kabul edip biraz daha mütevazi olacaz. Tabiki teorileri üretirken mümkün olduğunca teorinin öngörülerinin doğru mu yanlış mı çıkacağı bilinebilecek şekilde dar kapsamlı teoriler olmasına dikkat edelim, bunları daha bilime yakın sayalım dedi, fazla genel ve herşeyi açıklayan teoriler test edilmesi zor olduğu ölçüde bilimden uzaktır dedi. Ve Popper ayrıca metafizik ve etiğin cümlelerinin anlamsız olduğunu da reddetmiştir. Fakat kendisi bir Kantçı olarak metafizik hakkında çok fazla birşey söylenebileceğini kabul etmez. Ama hala bilimin bir felsefi arkaplan üzerinde, Kantçı bir felsefi temel üzerinde durduğuna ve ondan temel aldığına inanır. Pozitivistler için ise (ve sanırım Quine gibi postpositivistler için de) eski anlamında ve şeklinde felsefe değersizdir. Bilim tek başına durur, ve felsefi bir temel hem imkansız hem gereksizdir. (Quine için hiç doğrulamacılıktan vazgeçmedi diye duydum.)

Carnap gibi positivistler bu arada bildiğim kadarıyla doğa bilimi dışında bilim kabul etmemiştir. Wittgenstein'ın Tractatus'u da bu şekilde diye biliyorum. Heralde sonra da fikrini değiştirmedi. Bildiğim kadarıyla Amerikan analitik filozofları genelde empirik ve betimleyici olmanın ötesinde spekülatif olmaya çalışan sosyolojiye, psikolojiye falan şüpheyle bakıyorlar.

tarihinde lochness tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

kitapkurdu;

Ben sizinle anlaşamayacağımızı tahmin etmiştim, tahminim doğru çıktı.

Anlaşmamız da gerekmiyor, sizin kelime salatalarınızı ayıklamak benim için hem zahmet, hemde zaman kaybı..

Onun için sorduklarımı cevaplamasanız da olur dedim, zira cevapladığınızı zannetmenizden önce durum ne ise benim için hala aynı.

Sadece tahminimde haklı çıktım.

Cevap yerine bu sefer aşure ile karşılaştım..

Daha Arap emperyalizmini açıp karpuz kesecekken şimdi de soft Arap emperyalizmi çıktı..

Bu kelime dizgesi de üç kelimeden oluşıyor değil mi?

Neyse, tarihçimi, dilci mi, genetikçi mi olduğunuza karar verirken, tavan yapmış egonuzu törpülemek için, kaçtı,cevap veremedi, yenildi..vs. deyip zafer çığlıkları atabilirsiniz..

Ben şimdilik sağır olmayı daha faydalı buluyorum..

Zahmetiniz için teşekkürler..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Misafir
Bu konu kapalıdır ama konuya cevap yazmaya yetkiniz var görünüyor.
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...