Jump to content

İki Göz Tek Görüntü


Recommended Posts

Bu aralar kafama takılan bir soru var .

Sorum şu ; Çoğumuz iki gözümüz ile görür ve bunu tek bir görüntü halinde algılarız . Sorun ise bu iki adet göz ile oluşan iki adet görüntünün nasıl beynimizde tek bir görüntü haline gelmesidir . Yani basit bir şekilde bu iki görüntü birbirine orantılı olarak karışıyor fakat bu karışma tam olarak nasıl gerçekleşiyor ?

Bir de bizim teknolojide iki ya da daha fazla kamerayla tek bir görüntü oluşturan cihaz var mıdır acaba ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Everest şu noktada söyleyebileceğim, iki göz farklı açılardan objeye odaklandığı zaman iki farklı bakışın aynı nesneye yönlendirilmesi sonucu bir kesişme meydana geliyor. Bu kesişme sonucu derinlik algısı oluşuyor.

Bunu test etmek içinde bir gözümüzü kapatarak uzaklara baktığımız zaman o uzaklığın ne kadar uzak olduğunu iki gözümüzle bakınca kestirdiğimiz gibi kestiremiyoruz, baktığımız nesne duvara asılmış resim gibi görünüyor derinlik azalıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Everest şu noktada söyleyebileceğim, iki göz farklı açılardan objeye odaklandığı zaman iki farklı bakışın aynı nesneye yönlendirilmesi sonucu bir kesişme meydana geliyor. Bu kesişme sonucu derinlik algısı oluşuyor.

Bunu test etmek içinde bir gözümüzü kapatarak uzaklara baktığımız zaman o uzaklığın ne kadar uzak olduğunu iki gözümüzle bakınca kestirdiğimiz gibi kestiremiyoruz, baktığımız nesne duvara asılmış resim gibi görünüyor derinlik azalıyor.

Evet iki gözün görüntüsünün birleşimiyle bir derinlik algısı oluşuyor . Bu da ikinci ayrı bir sorun oldu şimdi . Benim merak ettiğim bunların nasıl oluştuğu . Bu kesişme noktası beraberinde derinlik algısını getirirken görüntü de daha fazla netleşiyor . Yani bir gözün görüntü netliği öbür gözün görüntü netliğini destekliyor gibi . Bilemiyorum araştırmaya kalktım ama pek bişey bulamadım .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu soru hangi hayvan için soruluyor.

İnsan için mi?

Ben insan için sorulmuş bir soru olarak cevaplandırabilirim.

Her gözün iç ve dış yarısı var.

İç yarıdan kaynak alan sinirler beyne girmeden önce, kiyazma denen yerde çaprazlaşıyorlar.

Sağ iç yarıdan kaynak alan sinirler sola, sol iç yarında kaynak alanlar ise sağ beyine yöneliyorlar.

Dış yarılardan kaynak alan sinirler çaprazlaşmıyorlar.

Beyne girince özel lifler şeklinde bir araya geliyorlar ve beynin en arkasındaki oksipital lobda bu lifler sonlanıyorlar.

Oksipital loba ulaşan sinyaller orada birleştirilip, anlamlandırılıyorlar ve böylece kortikal görme sağlanıyor.

Zazo'nun da değindiği gibi, iki ayrı imge birleştirilince derinlik kazanıyor ve iki göz çevreyi üç boyutlu olarak görüyor.

Beyindeki görme merkezlerine ulaşan sinyallerle taşınan görüntüler fotoğram makinesindeki görüntüler gibi, ters. Beyin onları düzeltiyor.

Durum kabaca böyle...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir de bizim teknolojide iki ya da daha fazla kamerayla tek bir görüntü oluşturan cihaz var mıdır acaba ?

Bir kaç tane kameraya ihtiyaç yok. Panaroma resimler var. Sen kendi etrafında dönerken ardarda 4, 6, 10 vs. resim çekiyor. Daha sonra bu resimlerin bağlantı yerlerini ayarlayıp birleştiriyor. Ya da hareket etmeyen cisimlerin bir kaç foroğrafını çekip onları birleştirerek daha yüksek çözünürlük elde edebiliyorsun. Teknolojinin daha çok nimetleri vardır elbet. Bildiklerim sadece bunlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hacı nında yorumunun sonuda belirttiği gibi verdiği kabaca açıklama pek bir açıklayıcı olmadı bende biraz daha araştırayım dedim . Aslında yorum kabaca değil ama fazla bilimsel terimler içeriyor . Neyse araştırmalarım sonucu karşılaştığım şey utanç verici oldu . Ben bilimsel kaynaklardan bilimsel yazılar bulacağımı umarken karşıma sürekli dinsel içerikli açıklamalar çıktı . Açıklamalar bilimsel içerikli oluyor ama sonunda iş gelip yine allaha dayanıyor . Ve ne kadar tatmin edici olduğu şüphe uyandırıyor sonra .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gözün karşısındaki objeye iki farklı açıdan bakıldığında, bu iki farklı açının oluşturduğu görüntü farklılığı, o objenin derinliğini (uzaklık veya yakınlığını) anlatan farklılık oluşturur. Gözden beyine giden görüntü sinyallerini taşıyan sinirlerin ve bu sinirlerin geçtiği yolları gibi detaylarının önemi yoktur. İki farklı göz, iki farlık görüntüyü görme merkezinde üst üste çakıştırır. Bakış açısından dolayı ortaya çıkan farklılıklar, merkezde üst üste geldiğinde belirginleşir. Bu farklılıklardan dolayı derinlik duygusunu algılarız. Görüntülerin netliği veya fluğluğu mekanizması ise daha farklıdır. Burada göz merceğinin yakına veya uzağa odaklanmasının rolü vardır.

Kuşlarda ve tavuklarda gözler başın iki tarafında olduğu için, bakış açılarının üst üste gelmesi gibi bir durum yoktur. Her bir göz, birbiri ile çakışmayacak yarımküreleri görür. Ancak burada ilginç bir mekanizma vardır. Kuşlar uçarken kendileri hareketli olduğu için tek gözün bakış açısı sürekli değişir ve bu değişmelerdeki farklılıklardan dolayı objenin yeri ve uzaklığı kestirilebilir. Uçamayan veya yürüyen kuşlar her adımda kafalarını hareket ettirerek (tek göz ile) objeyi iki farklı açıdan görmeye çalışırlar. Tavuklarda, yerde yürüyen kuşlarda başın adımlarla uyumlu, ritmik bir şekilde hareket etmesi bu nedenledir.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hep merak etmişimdir, tek gözü görmeyen ile iki gözle gören arasında zihinsel yorgunluk açısından fark var mıdır acaba?

Hangisi beynen daha yorucu olabilir?

kendiliğinden olan bakma ve görme eylemi yorgunluk yaratmaz diye biliyorum. Ancak ayrıntıları görmekte ve netlik sağlamakta sorun yaşayan göz bozukluklarını beyin restore etmek isterken zorlanır. Görüntülerin bellekte saklanması ve sınıflandırılmasından ortaya çıkan zihin yorgunlukları ise uyku sırasında ortadan kaldırılıyor.

Yorgunluk kasların çalışmasıyla ortaya çıkan laktik asit miktarı ile ilgili bir durumdur. Ancak kasları çalıştırmak için beynin hareket merkezlerinden verilen emir ve uyarılarda kaslardan daha önce yorulma belirtileri görülebilir. Yani iradi hareketlerde önce beyin, sonra kaslar yorulur.

Karaciğer, ortaya çıkan laktik asitleri ne kadar çabuk ortadan kaldırırsa yorulma o kadar geç olur. Kas yorulmalarındaki biyokimyasal olayları sevgili bilgehan bengi daha iyi bilir. Hatta bu konuda güzel bir yazısının olduğunu hatırlıyorum.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mesala atlar,bir gözü saga,digeri sola bakiyor ve onlarin bakis acilari degisik.Önlerini göremiyorlar.Güvercinler renkleri en iyi algilayan kuslar.Kartallarin gözleri teleskop gibi mübarek.Birde kuslarin gözleride biri sagda biri solda,onlarin algilamalari nasil oluyor.Beyaz Hoca ya girmiyorum,onlarin bir gözü anyada bir gözü konyada.Konu böyle daha bir derinlik kazandi.O derinligi nasil algilayacaksiniz... Asagida güzel bir cift göz...

post-10445-127324263015_thumb.jpg

Link to post
Sitelerde Paylaş

İki farklı açıdaki görüntünün çakışmasından bahsedicekseniz, "şaşıbak şaşır" ile, I-max sinema perdesi ile aynı sistem olan, stereo sistemin neden, nasıl 3 boyutlu görüntü yarattığını şöyle ayrıntılayayım:

Yukarıda denildiği gibi farklı açılardan çekilmiş gürüntüler aynı yüzeyde çakışır. Burada 3 boyutlu görmekteyi sağlayan göz yuvarı kımıldatıcılarının (kaslarının) isteğe bağlı hareketli olmasıdır. Yani, ikili çakışık görüntüdeki her noktayı nasıl göreceğimizi biz alışkın olduğumuz refleksler ile belirleriz. İki göz yuvarının doğrultusunun kesişimini belli bir mesafedeki bir cisme ayarladığımızda sadece o belli mesafedeki cisimlerin olduğu uzaklık düzeyini tek görürüz, diğer mesafedekileri çift görürüz. Hatta görülen cisim çiftlerinin arasındaki mesafe de, uzaklığı belirlemiş olur. Böylece 3 boyutu (yakını uzağı) kavrarız.

Tek gözle ise uzaklık, mercek kasları sayesinde net-flu olarak algılanır, bunu biliyordunuz herhalde ama hiç bir kaynakta görmüşlüğüm yok. Herkes iki gözün stereosuna takmış.

tarihinde puppetularz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Gözün karşısındaki objeye iki farklı açıdan bakıldığında, bu iki farklı açının oluşturduğu görüntü farklılığı, o objenin derinliğini (uzaklık veya yakınlığını) anlatan farklılık oluşturur. Gözden beyine giden görüntü sinyallerini taşıyan sinirlerin ve bu sinirlerin geçtiği yolları gibi detaylarının önemi yoktur. İki farklı göz, iki farlık görüntüyü görme merkezinde üst üste çakıştırır. Bakış açısından dolayı ortaya çıkan farklılıklar, merkezde üst üste geldiğinde belirginleşir. Bu farklılıklardan dolayı derinlik duygusunu algılarız. Görüntülerin netliği veya fluğluğu mekanizması ise daha farklıdır. Burada göz merceğinin yakına veya uzağa odaklanmasının rolü vardır.

Kuşlarda ve tavuklarda gözler başın iki tarafında olduğu için, bakış açılarının üst üste gelmesi gibi bir durum yoktur. Her bir göz, birbiri ile çakışmayacak yarımküreleri görür. Ancak burada ilginç bir mekanizma vardır. Kuşlar uçarken kendileri hareketli olduğu için tek gözün bakış açısı sürekli değişir ve bu değişmelerdeki farklılıklardan dolayı objenin yeri ve uzaklığı kestirilebilir. Uçamayan veya yürüyen kuşlar her adımda kafalarını hareket ettirerek (tek göz ile) objeyi iki farklı açıdan görmeye çalışırlar. Tavuklarda, yerde yürüyen kuşlarda başın adımlarla uyumlu, ritmik bir şekilde hareket etmesi bu nedenledir.

Sevgiler.

Dr. Ekinci,

Bilâkis tek nesnel algılayışı fotoizomerasyon ile düzenleyen fotoreseptör, 19'cu lifin calcarinusun tek efferent koluyla sağlanır. Neden?...

Fotoreseptörler, ışığı algılayınca rodopsinin yapısında bulunan 11-cis retinal fotoizomerize olur, bunun sonucunda ise all-trans-retinal hale gelir.

Akabinde oluşan metarodopsin II (all-trans-retinali bulunduran), transdusini uyarır. Transdusin fosfodiesteraz fermentini (enzim) stimüle eder.

Böylece cGMP (döngüsel guanozin mono fosfat) miktarında düşüş belirir. cGMP azalışı akabinde Na kanalı kapanır ve hücre hiperpolarize olur.

Bu hiperpolarizasyon, sinaptik transmiter stimulasyonunda azalma ve bipolar nöron hücreleri ile diğer nöronal elemanlarla yanıt oluşturur.

Ganglion hücresi (retinal aspasinde bulunan) reseptif alanları on-merkez, off-çevre ve off-merkez , on-çevre organizasyonuna sahiptir.

On olan kısımlar ganglion hücrelerini eksite, off olan kısımlarsa ganglion hücrelerini inhibe ederler.

Akabinde, ganglion hücresi aksonları optik siniri yapar........ Tek görülmenin nedenlerinden 1'i.

Optik sinirde (N. opticus), nazal bölgeden gelen lifler optik kiazma da çaprazlaşırken, temporalden gelen lifler çaprazlaşmadan aynı tarafa devam eder..... Tek görülmenin nedenlerinden 2'si.

Daha sonrasında ise bu ileti, optik tractus olarak ilerler.

İletilen bu afferent sinyaller beyinde 17, 18 ve 19'cu alanlarda yorumlanır (Occipital lob'un sulcus calcarinus'unda)....... 19'u alanlarda tek sinyalin gönderdiği efferent kol, 11-cis terminal - kavşak bağıntısıyla yorumlanır..... Bu da tek görmenin 3'cü nedenlerinden.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Dr.Neo,

Görme eyleminin biyokimyasal süreçlerini anlatmandaki amacını anlayamadım.

Herhalde, iletimdeki "Gözden beyine giden görüntü sinyallerini taşıyan sinirlerin ve bu sinirlerin geçtiği yolları gibi detaylarının önemi yoktur." değerlendirmemi yanlış bulduğun için mi yazdın?

Konu başlığı, tek görme nedir? Nasıl olur? değil ki!

Konu, bu soruların yanıtını istemiş olsaydı. Tek görmenin üç nedenini bu şekilde anlatmış olurdun.

Konu, Çift gözle görmenin ne şekilde olduğu ve tek göze göre avantajlarıdır.

Çift gözle görmek, bir objeye iki farklı açıdan bakmak anlamına gelir. Bir objeye iki farklı açıdan bakarsanız iki farklı görüntü elde edersiniz. Bu iki farklı görüntüyü üst üste çakıştırmak istediğiniz zaman ortaya çıkan farklılıklar objenin uzaklığını, derinliğini verir.

Tek göz ile derinlik algısı yaratmak istenirse, bu tek göz mutlaka hareket halinde olması gerekir. Ki, kısa sürede iki veya daha çok farklı açıdan görüntü alınsın ve uzaklık farkedilebilsin. Aksi halde sabit duran tek bir gözle uzaklıkğı kestirecek görüntü alamazsınız.

(boyutlarını önceden bildiğimiz objelerin, görme alanındaki büyüklük ve küçüklüğü, uzaklığı hakkında bilgi verir ama bu durum da konu dışıdır, çünkü; bu görüntülerin gerçekliğini bilemezsiniz, aslına çok iyi benzetilmiş maket görüntüsü ile gerçek görüntüyü ayırt edemezsiniz.)

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tek göz ile derinlik algısı yaratmak istenirse, bu tek göz mutlaka hareket halinde olması gerekir. Ki, kısa sürede iki veya daha çok farklı açıdan görüntü alınsın ve uzaklık farkedilebilsin. Aksi halde sabit duran tek bir gözle uzaklıkığı kestirecek görüntü alamazsınız.

Doğru, açı farkı önemli; cisimlerin farklı açılardan iki ayrı görüntüsünün birleşmesi (ki burada da iki gözün doğrultularının farklı mesafelerde kesişmesi var, yani hareket eder).

Ama tek gözün de hareket etmeden bile kendine göre bir derinlik algısı var. Merceğin farklı uzaklıklara odaklanmasıyla ilgili. Bu hep yabana atılıyor bence.

tarihinde puppetularz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Doğru, açı farkı önemli; cisimlerin farklı açılardan iki ayrı görüntüsünün birleşmesi (ki burada da iki gözün doğrultularının farklı mesafelerde kesişmesi var, yani hareket eder).

Ama tek gözün de hareket etmeden bile kendine göre bir derinlik algısı var. Merceğin farklı uzaklıklara odaklanmasıyla ilgili. Bu hep yabana atılıyor bence.

Sevgili puppetularz,

merceğin farklı uzaklıklara odaklanmasındaki amaç görüş alanına büyüklükleri bilindik objelerin girmesini sağlamaktır. Eğer görüş alanına boyutları bilindik objeler girmezse. Gördüğümüz objenin yalnız büyüdüğünü veya küçüldüğünü görürüz. Bu görüntü, mikroskopla olabildiği gibi dürbünle de elde edilebilir. Yalnız objenin büyümesi ve küçülmesi ile uzaklığını kestiremeyiz.

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hareket halindeki nesnelerin büyüyüp küçülmesi (nesne yaklaştıkça merceğin ondan gelen ışığı kırma açısının değişmesi...), nesnelerin hatırda kalan boyutu, küçülme hızı ile uzaklaşma hızının tahmin edilmesi..... bunlar hareketli dünyanın bütüncül olarak algılanmasıyla ilgili karmaşık şeyler. Benim dediğim naçizane daha basitti.

Malum göz merceğinin etrafındaki kaslar sayesinde odak uzaklığını isteğe göre değiştirebilir. Merceğin herhangi bir açıdan gelen ışığı odakladığı nokta tam olarak retinaya düşerse o nokta net görünür. Net görmek istediğimiz nokta hangi mesafedeyse mercek ona göre şişer/gerilir. Böylece mesafeye göre bazı noktalar daha noktasal, bazıları da uzaklığın arttığı/azaldığı kadar dağınık görünür. Bence bu da pakala bir derinlik algısıdır, 3. boyuttur. Sonunda derdimi iyi anlatabilmişimdir herhalde.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşlar konuyla alakası var mı bilemiyorum fakat oğlumun sağ gözü 6 numara hipermetrop.Teşhisi koymakta geciktik çünkü ne öğretmenleri nede çocuk bu konuda hiç bir şikayette bulunmadı.11 yaşındayken rutin kontrole ortaya çıktı.Sorunum gözlük takmamasında.Gözlüksüz daha iyi gördüğünü söylüyor.Ya da gözlükle gözlüksüzlük ferketmiyormuş.Bu konuda neler söyleyebilirsiniz ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşlar konuyla alakası var mı bilemiyorum fakat oğlumun sağ gözü 6 numara hipermetrop.Teşhisi koymakta geciktik çünkü ne öğretmenleri nede çocuk bu konuda hiç bir şikayette bulunmadı.11 yaşındayken rutin kontrole ortaya çıktı.Sorunum gözlük takmamasında.Gözlüksüz daha iyi gördüğünü söylüyor.Ya da gözlükle gözlüksüzlük ferketmiyormuş.Bu konuda neler söyleyebilirsiniz ?

Bu konuda özellikle çocuğunuzun tercihinden ziyade Doktor tavsiyesine uymanız doğru olacaktır. Medikal destek almayı sürdürmelisiniz.

Saygılarımla.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...