Jump to content

FORUMDAKİ İMZALIK İLETİLER


Recommended Posts

senin bu yazdıklarının doğru yada yanlış değildir...

bizim dediklerimiz de öyle...

hahahahahay...

Hoh hoh hoh espiri yaptın heralde güleyim bari, yoksa yazılanlarda geçen doğru ve yanlış terimlerinin ahlaki açıdan ele alındığını anlayamamış olamazsın değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 1,2k
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Ahaha aynı şeyi ben de sizin için temenni ediyorum ama biraz zor gibi...

Doğada iyi-kötü, doğru-yanlış vs yoktur, o kimyasal süreçleri kontrol eden eşleyici moleküller uyduruyor tüm bunları(: Benlik de bu yalanlardan biri, senin yukarıda yazdığın gibi o hormonları bilinçli bir şekilde kontrol ettiğin falan yok, beynindeki bu bilinçsiz süreçler tarafından alınan kararları uygulamak zorundasın.

Kim demiş o kararları uygulamak zorunda olduğumu? Ben alıyorum o kararları. O süreçler yardımcı oluyor, ben alıyorum. Ya da o süreçler karar alabilmemi sağlıyorum. Ben bu doğada yaşıyor ve hayatım hakkında fikir yürütüyorum. İnsan düşün üretir. Bunları beynimdeki hormonlar vs. sayesinde yapabiliyorum diye, bu üretme işi nasıl uyduruluyor olsun?

Bu ne saçma şey..

Anlayamayan sizlersiniz, özgür irade, tanımı gereği ''ruh'' gibi metafiziki kavramlar için uydurulmuş birşeydir. Bunun materyalizmin mutlak gerçek olduğu bir dünya hayatında yeri olamaz.

Daha öncede sordum ama yanıt gelmedi, mesela anibal'ın bu konu hakkındaki görüşleri için ne düşünüyorsun , o da mı anlayamıyor?(:

Özgür irade dinlerdeki "ruh" gibi bir şey değil. Unutun şu dinleri, oradaki saçmalıkları.

Anibal'e tabii ki katılmıyorum çünkü o da özgür iradeyi yanlış tanımlıyor. Biz, sahip olduğumuz koşullarla birlikte biziz zaten. Beynimizin işleyiş süreci ayrı bir şey, o süreçle birlikte ortaya çıkanı nasıl değerlendirdiğimiz ayrı bir şey. Ben özgür iradeye sahip bir "insan"ım. İnsan da düşün üretebilen tek hayvan.

Sen diyorsun ki kalbim çalışmasa bile ben normal ve sağlıklı bir insan gibi yaşayabilmeliyim. Bunu yapamıyorsam özgür değilim..

Valla bunun gibi bir şeyden bahsediyorsun sen. İnsan üstü bir şey sanıyorsunuz özgür iradeyi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kim demiş o kararları uygulamak zorunda olduğumu?

Valla kendilerine bilim adamı diyorlar, ben onların yalancısıyım, beyin üzerinde yaptıkları deneylerle bu işin böyle olduğunu kanıtladıklarını iddia ediyorlar. Örneğin kimisi elektrodlarla deneğin beynini uyararak kolunu kaldırmasını sağlıyor, akabinde bunu neden yaptığını sorduklarında, denek de senin gibi ''ben istediğim için kaldırdım'' diyor yada istedikleri zaman bir düğmeye basmaları söylenen deneklerin, kararı aldıklarını belirttikleri zamandan daha önce beyinde bilinçsiz süreçlerin bu kararı çoktan aldıklarını gözlüyorlar. Bunun böyle olmadığına dair senin elinde bilimsel bir çalışma var mı, sen neye göre savlıyorsun?

Ben alıyorum o kararları. O süreçler yardımcı oluyor, ben alıyorum. Ya da o süreçler karar alabilmemi sağlıyorum.

Özgür irade hissi nereden geliyor?

Peki hissettiğimiz bu “özgür irade”nin kaynağı ne? Bu noktada konuyla ilgili bir kitap yazmış olan Harvard’da Prof olan Daniel Wegner‘dan alıntı yapacağım. Özetlemek gerekirse Wegner’a göre özgür irade bir tür ilüzyondur.

Wegner’in gözlemine göre bir olayın ikinci bir olaya sebep olmuş olması sonucunun çıkarılabilmesi için iki şartın var olması gereklidir :

1. İlk olay, ikinci olaydan hemen önce gerçekleşmelidir, ve

2. İlk olayın ikinci olaydan önce gerçekleşmesi tutarlı olmalıdır.

Örnek olarak, kişi bir patlama sesi duyar ve bir ağacın düştüğünü görürse patlamanın ağacın düşmesine sebep olduğu çıkarımını yapacaktır. Eğer bir sefer bile patlama ağaç düştükten sonra gerçekleşirse kişi bu çıkarımı yapmayacaktır (1. kural gerçekleşmedi). Veya patlama sesi yerine bir telefon zili duyulursa kişi yine patlamanın ağacın düşmesine sebep olmadığı çıkarımını yapacaktır (2. kural gerçekleşmedi).Ancak bu iki kuralın her durumda gerçekleşmesi kişinin “patlamalar ağaçların devrilmesine sebep olur” şeklinde bir çıkarım yapmasına yol açacaktır. Dikkatiniz çekmek istediğim nokta patlama ve ağacın düşmesinin aslında bağlantılı olmayabilecekleri.

Wegner bu prensibi insanların bilinçli iradeleriyle ilgili yaptıkları çıkarımlara uygulamış ve görmüş ki, insanlar bir davranışla tutarlı bir düşünceyi deneyimliyor ve sonra kendilerinin bu davranışı gerçekleştirdiklerini gözlemliyorlar. Bunun sonucunda da düşüncelerinin bu davranışa sebep olduğu çıkarımını yapıyorlar.

Daha somut bir örnek vermek gerekirse kolumu kaldırmadan önce bilincim “kolumu kaldıracağım” diye düşünüyor ve hemen ardından da kolum kalkıyor. Bu da düşüncemin kolumun kalkmasına sebep olduğu izlenimini uyandırıyor. Halbuki kolun kalkmasına sebep olan şey düşüncem değil başka bir şey olabilir. Ne var ki bebeklikten itibaren düşünce>hareket sırası değişmediği için ve düşünceye sebep olan mekanizmanın bilincinde olmadığımız için düşünce hareketin kaynağıymış gibi algılanıyor.

Peki hareketten önce gelen düşüncenin kaynağı ne? Evrenin yasalarına göre işleyen beyin mekanizmaları ve dış uyarıcılar. Diğer bir deyişle kişinin kontrolünde olmayan etkenlerin sonucu olan bir süreç önce düşünceye sonra da davranışa sebep olduğu için hareketi düşünerek yaptığımız ilüzyonunu yaşıyoruz.

Wegner’in konuyla ilgili açıklaması diğer bir çok açıklamadan sadece bir tanesi ancak incelediklerim arasında bana en makul geleni bu. Siz kendi araştırmanızı yaparak kendinize daha makul geleni kabul etmekte serbestsiniz.

Bu konuyla ilgili olarak kısaca değinmek istediğim bir diğer nokta düşüncelerimizin ve kararlarımızın niye hesaplanmış ve etkenlere dayalı tepkiler olarak değil de spontane oluşmuş kaynağı olmayan şeyler şeklinde algılandığı. Burada yazının başındaki aforizmayı tekrar hatırlatmak istiyorum. “Yeterince gelişmiş teknolojiyi sihirden ayırt etmek imkansızdır”. Beynimiz buradaki “yeterince gelişmiş teknoloji”. Kaynağı kendisiymiş gibi görünen kararlar da “sihir”. Beynimizin hesap gücünü bilincimizle kavrayamadığımız için beynin becerebildiği şeylerin bazıları bize öncesi olmayan şeyler gibi görünüyor.

Beyin her an iç ve dış uyarıcılardan ve kendisi sakladığı eski deneyimlerdeki kayıtlardan gelen milyarlarca, trilyonlarca bilgi parçasını işleyen bir süper bilgisayar. Biz sadece bilgisayarın ekranda gösterdiği mesajı, problemin çözümünü görebiliyor ve algılayabiliyoruz. Bilgisayarın yaptığı mekanik işlemler, bilgilerin işlenmesi safhası tamamen bilinç altı (ya da bilinç üstü hangisini isterseniz) bir seviyede meydana geldiği için ve bilincimiz sadece işlem sonucunu algıladığı için bilgisayarın ekranının arkasındaki sistem odasını ve oradaki süreci görmüyoruz, algılamıyoruz. Hesap yapılırken bilinç ekranında “Lütfen bekleyiniz hesap yapılıyor” şeklinde bir uyarı da çıkmıyor. Dolayısıyla hesap sonucunda ekranda yazan şey de sanki ekranın kendisinden kaynaklanmış gibi görünüyor. Bu sebeple de ekranda yazan şey bize sihirsel bir şeymiş gibi görünüyor.Yani aklımıza gelen bir fikir aslında sistem odasından gelen bir sonuç, ekranın kendi kendine yazdığı bir şey değil.

Bunu Wegner’in gözlemiyle birleştirirsek, sistem odasından gelen mesaj hem kolumuzu oynatıyor hem de düşünceye sebep oluyor. Ancak sadece ekrandaki mesajı ve kolun oynadığını gören bilinç, ekrandaki mesajın kolun hareketine sebep olduğunu sanıyor. Bu da “özgür irade” ilüzyonuna yol açıyor.

Ben bu doğada yaşıyor ve hayatım hakkında fikir yürütüyorum. İnsan düşün üretir. Bunları beynimdeki hormonlar vs. sayesinde yapabiliyorum diye, bu üretme işi nasıl uyduruluyor olsun?

Bu ne saçma şey..

Uydurma olan üretme işi değil, üretilen şeyler. Hayatına yüklediğin tüm anlamların doğada bir gerçekliği yok. Çocuğuna duyduğun ölümüne sevgi ve kollama hissinin nedeni, bazı moleküllerin evrendeki fizik kanunlarının zorlayıcı etkisiyle bilinçsizce kendini kopyalama eğiliminden hareketle gerçekleştirilen hormon salınımı vs dir. Bu hormonlar sen istediğin için salınmaz yada bunlara keyfince anlam yükleyemezsin.

Özgür irade dinlerdeki "ruh" gibi bir şey değil. Unutun şu dinleri, oradaki saçmalıkları.

Aksine özgür irade ancak dinlerdeki ruh gibi metafiziki varlıklar için savlanabilir. Yeri gelmişken hacı'nın konuya dair imzalık iletilerini de aşağıda paylaştım.

Anibal'e tabii ki katılmıyorum çünkü o da özgür iradeyi yanlış tanımlıyor.

Bir sen doğru tanımlıyorsun zaten(:

Biz, sahip olduğumuz koşullarla birlikte biziz zaten. Beynimizin işleyiş süreci ayrı bir şey, o süreçle birlikte ortaya çıkanı nasıl değerlendirdiğimiz ayrı bir şey. Ben özgür iradeye sahip bir "insan"ım.

O süreçlerle ortaya çıkanı değerlendirip özgürce seçim yapacak bir ''ben'' yok işte; o süreçlerin bilinçsizce zorlama aldığı kararları uygulayan ve bunu ''ben istediğim için yaptım'' zanneden uydurma bir benliğin var.

İnsan da düşün üretebilen tek hayvan.

Hele bunu hiç yazmamış ol bence, müslüman söylemlerine benzemiş.

Sen diyorsun ki kalbim çalışmasa bile ben normal ve sağlıklı bir insan gibi yaşayabilmeliyim. Bunu yapamıyorsam özgür değilim..

Valla bunun gibi bir şeyden bahsediyorsun sen. İnsan üstü bir şey sanıyorsunuz özgür iradeyi.

Benim böyle bir şey söylediğim yok, ''madem özgürsün uç o zaman'' diye bir dayatmam olamaz, böyle bir özgürlük aramıyoruz. İnsanın eylemlerinden dolayı sorumlu olacağı irade şekli için, yapabildikleri arasında özgürce seçim yapabilmesi yeterlidir, herşeyi yapmasına gerek yoktur.

Eğer evrende determinizm hakimse, zaten elinde birden çok seçeneğin yok demektir, herşey nedenlerine bağlı olarak zorunlu olarak tek mutlak şekilde gerçekleşiyordur, seçeneğin yoksa seçim yaptığından da bahsedemezsin. İndeterminizmin olanaklı kıldığı seçeneklerin de, yine senin özgür iradene bir faydası yoktur. Atomaltındaki belirsizliklere göre farklı kararlar alıyor oluşumuz, özgür iradenin ihtiyaç duyduğu sorumluluk zeminini temin edemez.

Özgür irada felsefe konusudur.

Daha çok dinler tarafından ortaya atılan bir kavramdır.

Bilim forumu için uygun bir konu değildir. Çünkü özgürlüğün bilimsel bir açıklaması yoktur.

Beyinde sayısız kısa ve uzun nöral devreler vardır.

Düşünmek onları selektif olarak kullanmak, daha doğrusu onların etkinliğini ön plana getirmek demektir.

Onlar her an sürekli olarak etkinlik gösterirler ama bu etkinlik bilinç altındadır. Siz onların farketmezsiniz.

Vücudumuzun hiç bir dokusu, hatta tek bir hücresi bile, kendi kontrolumuzda değildir.

Bizim istemlerimizden tamaniyle bağımsız olarak çalışan bir makinedir vücut..

tarihinde BRUTAL tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

düşünsel hareketler doğal değil, doğal olan içgüdüsel hareketler. düşünerek yapılan hiçbir hareket doğal değil, doğal olsalardı DOĞAYA ZARAR VERMEZLERDİ. bunu anlamak çokta zor olmamalı.

Şimdi içinizden DOĞRU DÜŞÜNMEK, YANLIŞ DÜŞÜNMEK ikilemine girenler olacaktır. Düşünmenin size göre doğrusu yanlışı olabilir, ama doğaya göre bu böyle değil

mesela aç bir kediye süt vermek doğrudur değilmi??? HAYIR YANLIŞ. doğaya göre yanlış, eğer o kedi açsa ve bu yüzden ölecekse, ölmesi gerektiği için ölecektir, siz o kediyi hayatta tutarak doğaya müdahale ediyorsunuz, ve o kedi yüzünden başka bir canlı ölmek zorunda kalıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Henüz intihar olayını becerecek cesareti toplayamadım.

Çünkü başarılı bir intihar kolay bir iş değil.

Acı çekmek istemiyorum.

Acemilik yapıp kurtarılmakta da istemiyorum.

Halen nefes alıp vermemin nedeni işte bu korkaklığım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>>Birinin kızınıza tecavüz edip sonra boğazını kesip atmasını nasıl karşılarsınız şu halde, sonuçta o sorumlu değil?

O kişinin sorumlu olup olmaması fazla bir şeyi değiştirmez. Hukuku ve psikiyatriyi bir yana bırakırsak, ben bu durumu nasıl karşılayacağım konusunda netim. Çok netim hem de. Bunu yapan adamı acı çektirerek öldürebileceğimi biliyorum, bunu yapmak için de çaba gösteririm.

Ayrıca bu durum bir hastalıktır zaten, adı da pedofilidir ama ben küçük çocuklara bunları yapan birine, hasta da olsa hoşgörüyle bakamıyorum. Bakanlara da bravo diyorum. Hemen eklemeliyim ki bu düşüncelerim sadece bir ebeveyn düşüncesidir. İçimden geçenlerdir..

Link to post
Sitelerde Paylaş

dua ilginç bir şey...

dua eden aslında aynı zamanda kaderi inkar ediyor sanırım...

yani tanrının her şeyi önceden bilip belirlediğini kabul etmiyor...

eğer öyle olsa dua etmez...

çünkü olacak olan zaten belli...

dua edip te ne değişecek...

değişebileceğini düşünüyor ki dua ediyor...

tanrı önceden belli kulum artık değişiklik yapamıyoruz kusura bakma demez...

dua edin icabet edeyim der...

Dua açılımı…

Link to post
Sitelerde Paylaş

http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=43550&view=findpost&p=698119

Bana martaval okuyup bos yere laga luga yapmayin.!

Gercek ateist birisi korku nedir bilmez, dogrulardan gerceklerden ödün vermez, kimseye yalakalik yagcilik yapmaz, özellikle dinlere ve dincilere...

...ateist birisi korkmadan dogrulari söyler ve söylediklerinin arkasinda olur.

Özgür düsüncesini kisitlamaya calisan dincilerin girtlaklarina yapisir.

Ne zamana kadar korkak fareler gibi yasayacaksiniz?

Ne zamana kadar?

Dinciler, cemaatler, tarikatlar mi ateistlere özgürlüklerini verecekler?

Nah verirler cok beklersiniz.!

Bana nefes alma hakki tanimayanin ben nefes borusunu keserim.

Eger beni öldürmeye yeltenirlerse, benimle birlikte en az bes tanesini birlikte götürürüm.

Ölümden korkan ateist olmaz, bunu hic ama hic unutmayin!

Bu da ateist açılımı :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tyler hakkını vermek gerek, özgür irade konusunda farklı düşünsek de Ifeelgood gibi saçmalamak istemem. Zamanında seni suçladığım şeyi alenen Ifellgood yapıyor. Neymiş karar veren süreç- mekanizma ayrı karar veren ayrı imiş. Bunun bir bütün olduğunu zaten kabul etmeyen bir Tyler var karşınızda. Kuzu kuzu anlaşmanız lazım. Bak Wagnerdan alıp nasıl ayırdığını alenen gösteriyor. Aranızdaki sorun ne anlamadım ben:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tyler hakkını vermek gerek, özgür irade konusunda farklı düşünsek de Ifeelgood gibi saçmalamak istemem. Zamanında seni suçladığım şeyi alenen Ifellgood yapıyor. Neymiş karar veren süreç- mekanizma ayrı karar veren ayrı imiş. Bunun bir bütün olduğunu zaten kabul etmeyen bir Tyler var karşınızda. Kuzu kuzu anlaşmanız lazım. Bak Wagnerdan alıp nasıl ayırdığını alenen gösteriyor. Aranızdaki sorun ne anlamadım ben:)

hehehe Ifeelgood muhtemelen saçmaladığını anlamış olmalı ki bir daha başlığa uğramadı ama görüyorum ki sen saçmalığında hala diretiyorsun. Sana da en son bir soru sormuştum ama yanıt verememiştin, uzun bir süre sonra şimdi de çarpıtmalarla geri dönmüşsün. Altını çizdiğim ifaden gibi bir kabulüm yok benim, özgür iradeden bahsedebilmek için gerekli olan şeyin bu olduğundan bahsediyordum sadece, alıntı da buna değiniyor zaten. Ifeelgood hiç olmazsa böyle bir mekanizmanın özgür iradeye engel olduğunun bilincinde, sizin kadar saçmalayacağını sanmıyorum(:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Özgür iradeden tam anlamıyla bahsedecekseniz atom altı parçacıklarına kadar yolunuz var . Buyrun inceleyin . Özgür irade nerede ne şekilde neden ortaya çıkmış öğrenin . O kadar kapasiteniz varsa tabi .

Sen buralarda yenisin galiba, şöyle önceki sayfaları bir incele istersen. Atom altı dediğin micro evrendeki rastlantısallık ile özgür iradeyi temellendirmeye çalışanların saçmalıklarıyla dolu burası, illa ben de katılacam diyorsan buyur, atom altı parçacıkların zorunlu neden(ler)e bağlı olmaksızın rastlantısal hareketleriyle cereyan eden davranışlarından nasıl sorumlu oluyorsun anlat bize(:

Link to post
Sitelerde Paylaş

Esit hak ve özgürlüklerin ne anlam ifade ettigini henüz kavrayamamis bir cahilin eglence basligi.

Bu yüce değerleri özümsemiş ölü biri olacağıma, cahilliğin getirdiği mutluluğu yaşayan biri olurum daha iyi, ölümden korkan ateist olamazmış breh breh breh!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...