Jump to content

İslamda diyalog yoktur


Recommended Posts

Süleyman Ateş

İslâm’da haksız saldırı yasaktır

Ayet-i kerimeler Müslümanları müttefiklerine, onlara sığınanlara, Müslümanlarla savaşan kimselere mensup olsalar dahi tarafsız davranan insanlara karşı savaşmaktan men ediyor. Müslüman olmayanlar, siyasi bakımdan dört gruba ayrılmaktadır:

1- Müslümanlara saldıran veya vaktiyle Müslümanlara saldırmış, kötülük etmiş, haklarını ellerinden almış ve yaptıklarını telafi etmedikleri gibi hâlâ saldırmaya devam eden veya saldırı fırsatını kollayan düşmanlar. Bunların ülkeleri Dar-i Harb sayılır.

2- Müslümanların müttefiki olan gayrimüslimler.

3- Tarafsız olan gayrimüslimler.

4- Savaş sonucunda cizye (vergi) karşılığında Müslümanların egemenliğine tabi olan gayrimüslimler.

İşte Müslümanlar bu 4 gruptan sadece birinci gruba saldırabilirler.

Çünkü bunlara saldırmak adaletin gereği, nefsi savunma prensibidir.

Gasp edilen hakların geri alınması lazımdır.

Fakat Müslümanlara saldırmayan tarafsız veya Müslümanların müttefiki olan gayrimüslimlere saldırmak yasaktır.

Çünkü bu zulümdür. “Allah zalimleri sevmez” (Al-i İmrân: 140). Nisa Suresi 90’ıncı ayeti, barış yapılan topluma sığınanlara da antlaşma hükümlerini geçerli kıldığı gibi, tarafsız kalmak isteyenlere de can güvenliği garantisi vermektedir.

Demek ki Müslümanlara saldırmayanlara saldırılmaz.

“Kim antlaşmalı (barış antlaşması yapılmış, kendisine can güvenliği tanınmış toplum bireylerinden) birini öldürürse cennetin, ta kırk yıllık mesafeden duyulabilen kokusunu alamaz”, “Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü taşımaz” ayeti de suçsuzlara dokunulmayacağını bildirmektedir.

İslâm’da haksız yere saldırı yasaktır. “Allah saldırganları sevmez.”

Uluslararası barışı koruma: İslâm’ın amacı kavga değil, barıştır.

Kur’ân-ı Kerîm, Müslümanlara düşman olmayan, onlarla savaşmayan, dine, inanca saygılı olan tarafsız kimselerle iyi geçinmeyi öğütlemektedir. Sıkı dost tutulmaları yasaklananlar, Müslümanların düşmanı olan kimselerdir.

http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?tarih=11.11.2007&Newsid=309186&Categoryid=4&wid=31

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 90
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bu konu hakkinda aciklama yapan yetkili bir agiz Süleyman Ateş

Yukarida siralanan maddeleri ve saldirma gerekcelerinin mantigini dikkatli okumanizi öneriyorum.

İslam dini hakkinda olan ve bilinen gercekleri acikladigi icin ona tesekkürlerimi bildirmeyi düsünüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu konu hakkinda aciklama yapan yetkili bir agiz Süleyman Ateş

Yukarida siralanan maddeleri ve saldirma gerekcelerinin mantigini dikkatli okumanizi öneriyorum.

İslam dini hakkinda olan ve bilinen gercekleri acikladigi icin ona tesekkürlerimi bildirmeyi düsünüyorum.

1- Müslümanlara saldıran veya vaktiyle Müslümanlara saldırmış, kötülük etmiş, haklarını ellerinden almış ve yaptıklarını telafi etmedikleri gibi hâlâ saldırmaya devam eden veya saldırı fırsatını kollayan düşmanlar. Bunların ülkeleri Dar-i Harb sayılır.

farz edelim ki bu madde tek gerekçe olsun... Kuranın Tanrısı kinci midir?

İntikam mı güdüyor?

Sen bana bir vakit saldırmıştın; ölmeyi hak ediyorsun mantığı islamda diyalog olmadığını ispatlamıyor mu zaten?

Peki 4. madde ne?

4- Savaş sonucunda cizye (vergi) karşılığında Müslümanların egemenliğine tabi olan gayrimüslimler.

Eğer savaş ile insanları haraca bağlamış isen; islamda diyalog var diyebilir misin?

Ne demiştik;

Cizye vermek için önce ne yapmak lazım... SAVAŞ... Savaşın olduğu yerde ne olmaz... TEBLİĞ... Tebliğ yoksa ne yoktur... BARIŞ... Yani ne imiş; cizye varsa barış yokmuş...

Peki cizyeye günümüzde ne deniyor... HARAÇ... Haracı kimler alır MAFYA BABALARI... Eski ismi EŞKİYA Peki öyle ise Muhammet ne oluyor... EŞKİYA... Peki Eşkiya ne yapar, bebek bile öldürür (Bknz; İmralı)

O zaman PKK'da ne kadar diyalog varsa; Muhammetin uydurma dininde de o kadar diyalog var...

Link to post
Sitelerde Paylaş

O zaman PKK'da ne kadar diyalog varsa; Muhammetin uydurma dininde de o kadar diyalog var... [/i]

Sevgili kitapkurdu82

Siralanan maddelerin hic birinde diyalog yoktur ve hepsi birbirleri ile ilintilidir.

Dikkatlice okunmasini önermem bu nedenle idi.

Bu yazida yazilanlar...her halikarda tehdit sindirme ve baskici bir anlayisin kaniti ve itirafidir.

2. ve 3. maddelerde ...Müttefikim ve tarafsiz olmazsan "saldiri haklidir" mantigi güdülmektedir.

4. madde de zaten müslüman egemenligine tabi olanlardan yani kölelerden bahsedilmekte.

Bunlarin artik tutunacak bir dallari kalmamistir.

Kurani savunup onu evrensel kabul ettikleri müddetce her gecen gün girtlaklarina kadar batakliga saplanmaya mahkümdürler.

Insanlari kandirarak siddet yanlisi yobaz potansiyel gücün kaybolmamasi ve yok olmamasinin bir mücadelesidir bu.

S. Ates gibi tipler ve ülkeyi idare edenler... tarafsiz izleyicilerin oldugu salonlarda bu konulari konusmaya tartismaya cesaret edemezler.

Akillarinin mantiklarinin ve yüreklerinin buna yetmeyecegini cok iyi bilirler.

Kafirlerin müsriklerin ülkelerinde inandiklari dine göre yasamamalari gerekirken dahi diger insanlarin hak ve özgürlüklerine müdahale edebilecek kadar ahlaksiz sahtekar iki yüzlülerdir.

"Ben sana teblig etmek zorundayim" mantigi ile cemaatler tarikatlar tarafindan kandirilmis insanlar kendilerine ilahi bir güc tarafindan görev verilmis gibi bir anlayis ile insanlari tedirgin ve rahatsiz etmektedirler.

Arkalarinda siddet yanlisi yobaz güclerin olmadigi yerlerde ise dinlerini savunamazlar ve konusamazlar.

Herhangi bir Avrupa ülkesinde ve camiinin icinde islami elestiremezsiniz.

Bunu müslüman olarak dahi yapamazsiniz...yaptirmazlar.

Islamin disinda olan diger insanlari korkutma sindirme ve siddet vardir.

Su kitapta böyle yaziyor...su kimse bunu demis...

...uydurulmus zirvalar beni ilgilendirmiyor.

Ben tarihte yasanmis ve bu günkü hayatin gerceklerini göz önüne alirim tartismalarda onlari argüman olarak kullanirim.

Islam ile diyalog olduguna bir tane örnek var midir?

Yoktur.

Var diyebilmeleri icin bunu yasamalari ve yasatmalari gerekir ki...

...inanalim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili kitapkurdu82

Siralanan maddelerin hic birinde diyalog yoktur ve hepsi birbirleri ile ilintilidir.

Dikkatlice okunmasini önermem bu nedenle idi.

Bu yazida yazilanlar...her halikarda tehdit sindirme ve baskici bir anlayisin kaniti ve itirafidir.

2. ve 3. maddelerde ...Müttefikim ve tarafsiz olmazsan "saldiri haklidir" mantigi güdülmektedir.

4. madde de zaten müslüman egemenligine tabi olanlardan yani kölelerden bahsedilmekte.

Bunlarin artik tutunacak bir dallari kalmamistir.

Kurani savunup onu evrensel kabul ettikleri müddetce her gecen gün girtlaklarina kadar batakliga saplanmaya mahkümdürler.

Insanlari kandirarak siddet yanlisi yobaz potansiyel gücün kaybolmamasi ve yok olmamasinin bir mücadelesidir bu.

S. Ates gibi tipler ve ülkeyi idare edenler... tarafsiz izleyicilerin oldugu salonlarda bu konulari konusmaya tartismaya cesaret edemezler.

Akillarinin mantiklarinin ve yüreklerinin buna yetmeyecegini cok iyi bilirler.

Kafirlerin müsriklerin ülkelerinde inandiklari dine göre yasamamalari gerekirken dahi diger insanlarin hak ve özgürlüklerine müdahale edebilecek kadar ahlaksiz sahtekar iki yüzlülerdir.

"Ben sana teblig etmek zorundayim" mantigi ile cemaatler tarikatlar tarafindan kandirilmis insanlar kendilerine ilahi bir güc tarafindan görev verilmis gibi bir anlayis ile insanlari tedirgin ve rahatsiz etmektedirler.

Arkalarinda siddet yanlisi yobaz güclerin olmadigi yerlerde ise dinlerini savunamazlar ve konusamazlar.

Herhangi bir Avrupa ülkesinde ve camiinin icinde islami elestiremezsiniz.

Bunu müslüman olarak dahi yapamazsiniz...yaptirmazlar.

Islamin disinda olan diger insanlari korkutma sindirme ve siddet vardir.

Su kitapta böyle yaziyor...su kimse bunu demis...

...uydurulmus zirvalar beni ilgilendirmiyor.

Ben tarihte yasanmis ve bu günkü hayatin gerceklerini göz önüne alirim tartismalarda onlari argüman olarak kullanirim.

Islam ile diyalog olduguna bir tane örnek var midir?

Yoktur.

Var diyebilmeleri icin bunu yasamalari ve yasatmalari gerekir ki...

...inanalim.

Aynen katılıyorum...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Süleyman Ateş

İslâm’da haksız saldırı yasaktır

Ayet-i kerimeler Müslümanları müttefiklerine, onlara sığınanlara, Müslümanlarla savaşan kimselere mensup olsalar dahi tarafsız davranan insanlara karşı savaşmaktan men ediyor. Müslüman olmayanlar, siyasi bakımdan dört gruba ayrılmaktadır:

1- Müslümanlara saldıran veya vaktiyle Müslümanlara saldırmış, kötülük etmiş, haklarını ellerinden almış ve yaptıklarını telafi etmedikleri gibi hâlâ saldırmaya devam eden veya saldırı fırsatını kollayan düşmanlar. Bunların ülkeleri Dar-i Harb sayılır.

2- Müslümanların müttefiki olan gayrimüslimler.

3- Tarafsız olan gayrimüslimler.

4- Savaş sonucunda cizye (vergi) karşılığında Müslümanların egemenliğine tabi olan gayrimüslimler.

İşte Müslümanlar bu 4 gruptan sadece birinci gruba saldırabilirler.

Çünkü bunlara saldırmak adaletin gereği, nefsi savunma prensibidir.

Gasp edilen hakların geri alınması lazımdır.

Fakat Müslümanlara saldırmayan tarafsız veya Müslümanların müttefiki olan gayrimüslimlere saldırmak yasaktır.

Çünkü bu zulümdür. “Allah zalimleri sevmez” (Al-i İmrân: 140). Nisa Suresi 90’ıncı ayeti, barış yapılan topluma sığınanlara da antlaşma hükümlerini geçerli kıldığı gibi, tarafsız kalmak isteyenlere de can güvenliği garantisi vermektedir.

Demek ki Müslümanlara saldırmayanlara saldırılmaz.

“Kim antlaşmalı (barış antlaşması yapılmış, kendisine can güvenliği tanınmış toplum bireylerinden) birini öldürürse cennetin, ta kırk yıllık mesafeden duyulabilen kokusunu alamaz”, “Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü taşımaz” ayeti de suçsuzlara dokunulmayacağını bildirmektedir.

İslâm’da haksız yere saldırı yasaktır. “Allah saldırganları sevmez.”

Uluslararası barışı koruma: İslâm’ın amacı kavga değil, barıştır.

Kur’ân-ı Kerîm, Müslümanlara düşman olmayan, onlarla savaşmayan, dine, inanca saygılı olan tarafsız kimselerle iyi geçinmeyi öğütlemektedir. Sıkı dost tutulmaları yasaklananlar, Müslümanların düşmanı olan kimselerdir.

http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?tarih=11.11.2007&Newsid=309186&Categoryid=4&wid=31

Bu adamin beyni iyice sulanmis artik onu kesin biliyoruz da...

...gazetenin yayin yönetmeni de mi ayni sekilde acaba?

Adam iki gün önce ne yazdigini unutur mu?

Sanmam.

365 günlük olan ve her yapraginda ortami ve herkesi fallar ile idare eden takvimler vardir ya...

...kurani ayni onun gibi kullaniyor.

En son cümlesi harika olan yaziyi buyrun okuyun:

Kur’ân saldırıyı ve aşırılığı men eder

Düşmanlara karşı da ölçülü ve adil davranmak gerekir.

Kur’ân-ı Kerîm saldırıyı ve aşırılığı men, daima ölçülü ve insaflı davranmayı emreder: “Yürüyüşünde tutumlu ol (orta yürü, ne çok yavaş, ne de çok çabuk yürü), sesini de kıs (bağırarak konuşma (her konuda ölçülü davran)” (Lokman: 57/19).

“Vaktiyle sizi Mescid-i Haram’dan geri çevirdiklerinden dolayı bir topluma karşı beslediğiniz kin, sizi saldırıya sevk etmesin.

İyilik ve takva üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerinde yardımlaşmayın.

Allah’tan korkun.

Çünkü Allah’ın azabı çetindir” (Maide: 2). “Belki Allah sizinle, düşman olduklarınız arasına bir sevgi koyar.

Allah kadirdir, bağışlayan, esirgeyendir” (Mümtehine: 111/7).

Mümtehine Suresi’nin 7’nci ayetinde Allah’ın, Müslümanlarla düşmanları arasına bir sevgi koyabileceği, mevcut düşmanlığı bir gün dostluğa çevirebileceği belirtilir.

Böylece Müslümanlar, düşmanlarına karşı ölçülü olmaya, aşırı düşmanlıktan sakınmaya, adalet ve insafa yöneltilir.

Gerçekten Allah’ın vaat ettiği bu sevgi devri, Mekke’nin fethiyle başlamış, Müslümanların can düşmanı olan Mekke müşrikleri, İslâm’a girerek kardeş olmuşlar, düşmanlıklar dostluğa, ayrılıklar birliğe çevrilmiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...

NİSA:

74 - O halde geçici dünya hayatını, ebedî ahiret hayatı karşılığında satacak olanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Her kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, her iki durumda da biz ona yarın pek büyük bir mükafat vereceğiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...