Jump to content

İSLAM SANATA BİLİME ENGELMİ ?


Recommended Posts

Aynen Davudi'nin yaptigi gibi sende bilimle silah gucunu karistirmissin, "aynen katılıyorum , bi zamanlar orta cağda avrupadan ileri olanlar müslümanlardı", buyurmus Davudi sende "sırf günümüz iran örneği bile senin fikrini çürütmeye yeter" diyerek guya nukluer silah sahibi olmus Iran'in bilimde en ileri islam devleti oldugunu ima etmeye kalkiyorsun.

ta basından dedimki islam engelmi değilmi ve bende engel değil dedim , evet müslümanlar ortacagda avrupadan ileriydiler , dikkat edersen müslümanlar diyorum müslümanlık demiyorum , bu konu neyazıkki 4/3 lük bir farkla hep böyle anlaşıldı. ne diyim size

ozaman şöyle sorayım islam bilimi sanatı tesvik edicimi ? şimdi oldumu eger bunuda baska sekilde algılıyosanız daha bişey demem artık.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 183
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

islamın sanatla işi yoktur. ancak bu görüşü savunmak için illa ki hrıstiyan ortaçağ avrupasının sanat eserlerini dayanak yapmanın da alemi yok.

sanat, insan ihtiyaçları arasında arka sıralarda yer alır. maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi'ni kanıt olarak sunarım. karnı aç olan, evi barkı olmayan insanın resim satın almasını ya da müze gezmesini beklemesin kimse. dalga mı geçiyorsunuz ?

avrupa'da sanat, coğrafi keşifler sonucu ortaya çıkmıştır. evet efendim aynen öyle. gittikleri yerde opera binası gördükleri için değil elbette. coğrafi keşifler ve ticaret sayesinde zenginleşen sınıflar en temel ihtiyaçlarını giderdikten sonra lüks kapsamına giren sanat faaliyetlerini icra etme/icra edeni destekleme imkanına kavuşmuştur. rönesans da reform da bu sürecin parçalarıdır, kimi zaman eşleniğidir.

para sıkıntısı olmayan bir insanın kalkıp da yabancı bilmem kimin konserine 200 tl bilet parası verip gidebilmesini düşünün. o paraya 1 ay geçiren gençler de var aramızda. olay bundan ibarettir. islam dünyası fakir olduğu için / fakir bırakılması gerektiği için sanat aşamasına geçecek refaha toplumsal olarak ulaşamadığı için, sanat asla islam toplumunun tüm tabakalarına inememiştir.

o yüzden de müslüman bir toplumda sanata dönük olarak pozitif bir algı oluşması çok zordur. sanat "gereksiz", "faydasız" yaftalarına maruz kalır. bu yabancılaştırma ve ötekileştirme, klasik yobazlığın eline düşünce de sanatın tüm dalları "ahlaksızlığın geçit töreni, tanrı rolüne soyunma" gibi gösterilir, kuzu sürüsü tebaa da afiyetle yer bu dolmayı.

dünya ile ilgili hiçbirşeyle ilgilenmeyen bir toplumun; dünyanın ve üzerindeki canlıların her haliyle tasvirini yapan sanat denen disipline önem vermesini beklemek saftirikliktir. müslüman dediğiniz toplum anca bina yapar, ayeti daha güzel yazacağım daha güzel okuyacağım diye uğraşır.

bu da estetik faaliyetler içerebilir, lafım yok.

ancak sanat dediğimizde aklımıza gelen, sanatçının kendini ve düşüncesini ifade etmesidir. karşındaki müslüman senle veya düşüncenle zerre akdar ilgilenmediği için ne yapsın senin şiirini, resmini, heykelini. ahiretini kurtarıyor musun adamın? hayır.

o zaman gereksizsin. o'na ne duygudan, düşünceden... boş işler bunlar o'na göre.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yalandan kim ölmüş?

Tarihin hiç bir döneminde, islam bilim ve sanatı diğerlerinin önüne geçebilmiş değildir.

İslam dinine mensup ülkelerde bir kaç dalgalanma görülür. Toplumlar ara sıra islamdan uzaklaşır. Uzaklaşınca da sanat ve bilimde ileri giderler. Fakat süratle gene islama geri dönerler ve bedevi cehaletinin pis karanlığına kendilerini gömerler.

Yapılacak şey basittir. Farzedelim ki bir zaman silam sanatı en öndeydi (bu bir palavra, ama farzedelim öyle olsun). Neden bugün gene en geriye düştü?

Savunma basittir, dine uymuyorlar etmiyorlar cart curt.

Buyrun kuran ve hadisler şurada. Bir bakın bakalım kim islama uymuyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sn chase

Ortaçağ avrupası'nı sanat ve bilime bir engel olarak dayanak yapmaya gerek yok.çünkü zaten öyle:)

Dünyayı tepe taklak değiştirmek mümkün olmamış hiçbir zaman..sadece değiştirme yoluna gidilmiş.

Batı toplumu ve ortaçağ avrupası bence bu durumun en güzel örneği.Floransa katedrali Tanrı merkezli değil insan merkezli olup sorgulayan ilk dini yapıdır mesela,bu çok önemli..

Hangi inançtan olursak olalım "tanrıyı"nereye yerleştirdiğimiz aslolan.

Bugün bana göre Ahmet hamdi tanpınar Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi romancısır.Ne yazık ki müslümandır :)

Ki "huzur"romanı orhan pamuk başta olmak üzere pek çok edebiyatçı için en iyi eser seçilmiştir.

Deniz Baykal Obama'nın Türkiye ziyaretinde kendisine "huzur"romanını hediye etmişti.O gün bu gündür Baykal'ı daha çok severim..

Link to post
Sitelerde Paylaş

yanlış anlaşıldım sanırım sayın zensen.ortaçağ avrupasının gösterdiği gelişimi kabul ederek, o kadar gitmeye de gerek yok aslında, anlamı vermeye çalışmıştım. hatalı da olabilirim.

merkantilizme atıfta bulundum. yani ticaretin, yani keşiflerin artmasıyla zenginleşen ve toplumun direksiyonuna geçen burjuva sınıfına. ticaretten para geliyordu ve o parayla keyif sürüyorlardı. keyif alanı olarak da sanatı seçtiler. sanatın ve sanatçının dostu oldular. reklam sloganı gibi oldu evet ama gerçek budur.

sanatın ivme kazanmasında rönesans aydınlanmasının etkisi elbette büyük ama sanatçıya para ayırabilecek toplum kesimleri olmasaydı yine mümkün olamazdı bu ivmelenme. sanatın, insan hayatındaki öneminin birincil olmamasından dolayı, fakir ve geri kalmış islam toplumlarının sanata değer verebilmesi teknik olarak dahi mümkün değildir.

sanatın konuları içerisinde din olgusuna aykırı içerikler olduğunda, karalama ve ötekileştirme de gayet kolay oluyor.

eğer toplumumuz düzenli olarak sinema ve özellikle de tiyatroya gidebilse, her ay birkaç tane müzik albümü satın alabilse, 2-3 ayda bir kitap bitirse, yılda 1-2 kez galeri ve müze gezebilse halimiz nasıl olurdu diye zihin jimnastiği yapmak lazım. sanıyorum ki toplumdaki yobazlık oranı epeyce düşerdi.

bu da ne demek? şu anda toplumun güdülmesini sağlayan en önemli enstrümanın işlevselliğinin sarsılması demek. "günah !, yassah !" silahları tutukluk yapacak demek. bu yüzden bu şartlar altında bu ülkede sanat gelişmez. sanat ile dinin çatışmasına başka bir kanıt da budur işte.

pop kültürünün sanatla alakası olmadığını bu forumdaki herkes biliyordur ön kabulü ile yazıyorum bunları tabii ki.

Link to post
Sitelerde Paylaş

sanat, insan ihtiyaçları arasında arka sıralarda yer alır. maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi'ni kanıt olarak sunarım. karnı aç olan, evi barkı olmayan insanın resim satın almasını ya da müze gezmesini beklemesin kimse. dalga mı geçiyorsunuz ?

ekmek alacak parasi olmadigi halde gece gunduz tablo boyayan, heykel yapan, besteleyen birsuru sanatci yazarim. once karnini doyur zihniyeti malesef bizler icin gecerli. orta dogu nun zavalli tembel kulturleri icin gecerli.

avrupa ronesans i yasarken hicte oyle luks icinde degildi. ronesans bir tepkiydi, ve 1 gunde olmadi. bizler nasil Hazerfan Celebiyi surgun ettiysek, hristiyanlarda Da Vinci yi surgun etti. bizler nasil matbaayi kabul etmediysek onlarda Galileo yu kabul etmedi. Bizler nasil kadinlari sevistiler diye tasladiysak onlarda cadi diyip yaktilar. ve ronesans hristiyanligin en kati doneminde bir tepki olarak yasandi. dindarlar dini portreler yaparken, daha yenilikci olanlar degisik stiller denedi. onlardada ciplak kadin resmi kilise tarafindan uzun sure yasaklandi. Ve gunumuzde sanat hristiyanligi yendi. ama malesef sanat islami yenemedi. muslumanlar resimden heykele, muzikten spora ne sanati nede sporu serbest birakmadilar. sanatida sporuda islama uygun ve onun kurallari cercevesinde yapilmaya zorladilar. ki boyle bir zihniyetin uretecegi sanatta bugun ku gibi kisir bir sanat oldu. 1000 yil boyunca islamla yonetilen topraklarda insan resmetmek yada heykel yapmak yasaklandi. ressamlar icin "onlarki cehennemde on kotu yanacak olanlardir" diyen bu zihniyet internete boyun egmek zorunda kaldi. internetle buyuyen yeni yetme muslumanlarda o eski yasakli gunleri hemencecik unuttular. turbanli bir kadinin sirikla atlayamayacagi bir ulkenin sporda, cok buyuk gunah oldugu icin heykel yapamayacak bir milletin sanatta ilerlemesi mumkun degildir.

tarihinde TunBagaTarhan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

sanatın, insan hayatındaki öneminin birincil olmamasından dolayı, fakir ve geri kalmış islam toplumlarının sanata değer verebilmesi teknik olarak dahi mümkün değildir.

bu dusunce muslumanlarin tembelligine en guzel bahanedir ve kesinlikle yanlistir. bugun brezilyanin %70 i fakir ve yine pek cogu potansiyel sucludur. ama bu millet bu fakir haliyle sanatta ve sporda cok ileridir. bugun dunyanin 4 bir yaninda taninan yazarlara, modacilara, stilistlere, ressamlara, dizayncilara ve tabiki hepimizin tanidigi sporculara sahiptir. bir kac yuzyillik tarihi olan bu ulke bu kadar kisa bir surede samba, capoera, pele, lambada, paulo cohelio, senna, rio, carnaval, copacabana, giselle bunchen, kahve, kole izaura... gibi benim 10 saniyede aklima gelen pek cok kavrami dunyaya tanitmistir. ve hala dunyanin en fakir ulkelerinden biridir.

rusyanin fakir komunizm doneminde en unlu yazarlari ve sporculari yetismis, yine acliktan olumlerin yasandigi Kuba nin dunyaca taninmis pek cok sanatcisi vardir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

sayın tunbaga, beni yanlışlayan yorumlar yaptınız gibi algılıyorum.

sanatı zenginler üretir, anlamının peşinden gitmişsiniz. halbuki ben bunu değil tam tersini kastederek, sanatı zenginler satın alır demiştim.

açlıktan ölecek halde olan kabiliyetli birisi hayatını kurtarmak için (bile)resim yapabilir, ancak aynı durumdaki bir başkası para verip bu resmi satın alamaz. bunu demek istiyorum.

brezilya örneği malesef tamamıyla konumuzu aydınlatmıyor diye düşünüyorum. detaylı araştırma yapmadığım için yanlışlayamam, ancak gelir dağılımı uçurumunun çok fazla olduğu brezilya gibi son derece karmaşık bir ülkeyi baz alırsak yanılma payımız yüksek olur diye düşünüyorum. "beyaz brezilyalı" kavramının karşılığı oldukça dolu şekilde brezilya'da mevcut. tabii bunu teni beyaz olan kişileri değil sizin de anlayacağınız gibi zengin brezilyalıları kastediyorum. giselle bundchen ya da kaka leite gibi.

brezilya halkının fakirliği doğrudur, hatta belki de yüzde 80-90 bile olabilir oranı. ancak burada karşımıza başka bir realite çıkıyor. brezilya , latin amerika'nın en dindar ülkesidir. katolikliğin en şiddetli şekilde muhafaza edildiği bir kaledir. bağlantılar ilgi çekici değil mi?

ancak yüzölçümü ve tabii kaynakları bu derece geniş olan, tarihinde kölelik ve emperyalizm deneyimleri olan (ki sömürülmenin kültürel etkileri çok yönlü olur. sömürülmeyen bir norveç'e göre, sömürülen bir brezilya'nın söyleyeceği daha çok söz vardır.)böyle bir ülkenin kültürel mirasını sanattaki ilerlemişlik olarak kabul etmek yanlış olur kanaatindeyim. kaldı ki ekonomik altyapısı güçlü olmadığı içindir ki, böyle büyük bir potansiyelin bilim ve teknolojide esamesi okunmaz. ayrıca ben brezilyalı ünlü bir yazar ya da yönetmen tanımıyorum. benim cahilliğim desek, bu alanlarda ün yapmış onlarca isim çıkmayacağına da emin sayılırım. tıpkı ara güler, fazıl say, nuri bilge ceylan ve idil biret'in varlıklarının bizi sanatsever bir toplum yapamayacağı gibi.

felipe massa brezilyalı diye, brezilya'yı otomotiv cenneti saymaya benzer sanırım bu. her ülkede çıkar böyle birer ikişer başarılı isim. olur öyle.

Link to post
Sitelerde Paylaş

yanlış anlaşıldım sanırım sayın zensen.ortaçağ avrupasının gösterdiği gelişimi kabul ederek, o kadar gitmeye de gerek yok aslında, anlamı vermeye çalışmıştım. hatalı da olabilirim.

merkantilizme atıfta bulundum. yani ticaretin, yani keşiflerin artmasıyla zenginleşen ve toplumun direksiyonuna geçen burjuva sınıfına. ticaretten para geliyordu ve o parayla keyif sürüyorlardı. keyif alanı olarak da sanatı seçtiler. sanatın ve sanatçının dostu oldular. reklam sloganı gibi oldu evet ama gerçek budur.

sanatın ivme kazanmasında rönesans aydınlanmasının etkisi elbette büyük ama sanatçıya para ayırabilecek toplum kesimleri olmasaydı yine mümkün olamazdı bu ivmelenme. sanatın, insan hayatındaki öneminin birincil olmamasından dolayı, fakir ve geri kalmış islam toplumlarının sanata değer verebilmesi teknik olarak dahi mümkün değildir.

sanatın konuları içerisinde din olgusuna aykırı içerikler olduğunda, karalama ve ötekileştirme de gayet kolay oluyor.

eğer toplumumuz düzenli olarak sinema ve özellikle de tiyatroya gidebilse, her ay birkaç tane müzik albümü satın alabilse, 2-3 ayda bir kitap bitirse, yılda 1-2 kez galeri ve müze gezebilse halimiz nasıl olurdu diye zihin jimnastiği yapmak lazım. sanıyorum ki toplumdaki yobazlık oranı epeyce düşerdi.

bu da ne demek? şu anda toplumun güdülmesini sağlayan en önemli enstrümanın işlevselliğinin sarsılması demek. "günah !, yassah !" silahları tutukluk yapacak demek. bu yüzden bu şartlar altında bu ülkede sanat gelişmez. sanat ile dinin çatışmasına başka bir kanıt da budur işte.

pop kültürünün sanatla alakası olmadığını bu forumdaki herkes biliyordur ön kabulü ile yazıyorum bunları tabii ki.

Evet yanlış anlamışım chase :)

Haklısın.Batı,merkantil dönemin servet birikimini,verimli üretim teknolojilerinin realizasyonu yönünde kullanarak sanayi devrimine doğru yol almaya başlamış.Galile'nin dürbününden itibaren,bilimsel buluşlar ve bilim adamları batılı toplumların gelişmesinde etken burjuvazinin desteğini almış.

Laik düşünce,hayata rasyonel bakabilme bu yüzyılların ürünü yani.Aklın,bilimin gelişebilmesi ancak böyle bir sosyal zemin üzerinde mümkün olmuş.

populer kültür ise bambaşka ve çetrefilli bir alan :)Özetle şöyle;

Kitle kültürü ürünleri ile populer kültür ürünlerini bir tutamayız.Popüler kültür yeterince homojenleştirilememiş toplumlarda olur.

Bugün yaşadığımız kitle kültürü ürünleri,kitaplar,Cd ler,müzikler,filmler,tv parodilerindeki espriler vs..,bunları üretenlerin "kafalarındaki"insanlar olarak yer aldığımız bir kültür.

Kalitatif ve kantitatif araştırmamalar yapılarak "fiili"kimliğimiz tasvir edilerek açıkça ortaya konur.Amaç,bizlere gerçekten estetik değeri olup bir bilgilenim sağlayabilecek,bunları yaparkende bizi dinlendirip eğlendirebilecek olanaklar sunmak değildir.Aksine bizi toplumsal realite içinde kalmaya ikna edici,bunu değiştirmenin gereksizliğini kanıtlamaya yönelik bir amaç taşır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kitle kültürü ürünleri ile populer kültür ürünlerini bir tutamayız.Popüler kültür yeterince homojenleştirilememiş toplumlarda olur.

Lady Gaga ve müziği bu ikisinden hangisine giriyor.?

bir de müslüman arkadaşlara şunu sormak istiyorum.

İslam lady gaga gibi bir sanatçıya engel midir?

tarihinde BAAL tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

NUR 31. Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hep birden Allah’a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.

Lady gaga gibi bir sanatçı İslama göre zannımca bu ayetten yargılanır .

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili baal bunun teknolojiyle veya bilimsel gelişmeyle ilgili bir ayet olmadığı edep ve terbiye ile ilgili bir ayet olduğu ilk bakışta anlaşıldığı için bilimi engelleyen bir ayet bilen varsa yazsın ifadesinin üzerine yazdığını düşünmediğim için açmıyorum.

Sevgiler...

Link to post
Sitelerde Paylaş

>>> Engel diyen, bir tane ayet göstersin bilime karşı teknolojinin yanlış ve akıl dışı bir şey olduğunu söyleyen. Sadece ayet yazsın hiç yorum yapmasına gerek yok çünkü laf salatası oluyor vardır diye iddia edene söylüyrum ayeti yaz özür dileyip çekileyim.

Bilime karşı böyle olunmaz ki?

Mesele gayet basit. İnsanlar maymundan mı geldi, yoksa topraktan mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Lady Gaga ve müziği bu ikisinden hangisine giriyor.?

bir de müslüman arkadaşlara şunu sormak istiyorum.

İslam lady gaga gibi bir sanatçıya engel midir?

Tate'ciğim..

Lady Gaga ve müziği hakkında inanki hiçbir fikrim yok.Müziği,şarkı sözleri,estetği nasıl?Dinlemedim çünkü.Eleştirel tavır alıp tepeden baktığımı düşünmeni de istemem.Lady Gaga'yı facebookda insanların fan sayfalarında görüyorum sadece.Belki dinleyip hakkında bir fikir sahibi olursam hoşlanabilirim de.

Popüler kültür hakkında yazdıklarım çok özet ve eksikti bir önceki iletimde.Dediğim gibi çok karmaşık bir alandır popüler kültür.Ve bugün popüler kültür olarak ifade edilen kültür,aslında kitle kültürüdür.

Popüler kültür tam olarak homojenleştirilmeyen toplumlarda görülür ve bu iki durumda olabilir:

ya,sanayi kapitalizminden önceki dönem toplumlarında,ya da aşırı homojenleştirimin artık insanlarda yaşama şevki bırakmayacağı tüketime engel olabilecek ileri ülkelerde.

Sanayi kapitalizminden önceki aşamada popüler kültür merkezi iktidarın, kültürel tercihlerini,taşrada uzaklarda,toplumun değişik kesim ve katmanlarına benimsetecek olan okulların,yolların,demiryolunun,telgrafın,baskı yöntemlerinin geliştirilememiş olmasından kaynaklanıyor.

Mesela Kapadokya'da yeni bir ticari yerleşme inşa etmek isteyen Asurluların devlet bürokrasisi,kapodokya'daki toplulukların herşeyini denetleyemediği için çalışan bu insanlar işten arta kalan vakitlerinde kendi dinlerine göre tapınıp,kendi müziklerini yapıyor ve kendi hikayelerini yazabiliyorlar.

Aynı şekilde karacoğlan,dadaloğlunun şiirlerine bakınca şehir şehir gezinip padişahları eleştirebildiklerini görüyoruz.Ama daha sonraları merkezi otoritenin kontrol mekanizmaları gelişince,yolların,buhar gücünün,matbaanın gelişimiyle aynı şekilde bölgesel pazarların ulusal pazar olma yoluna girmesiyle popüler kültürde ortadan kalkıyor.

Karacaoğlanlar yaşayamaz hale geliyor.

Yani popüler kültür,halkın kültürüdür.Poüler kültür,mevcut realiteye karşı eleştirel bir tavırdır,ve halkın kendi imkanlarıyla yarattıkları bir kültürdür.

Şimdi ise karacaoğlanlar yerine ferdi tayfur,müslüm gürses,ibrahim tatlıses vs..gelmiş.

Kendi yörelerine göre okumaya çalışıyorlar fakat kılık kıyafet çok farklı biçimlerde.Batılı gibi giyiniyor ve kliplerde marka otomobillerle şarkı okuyorlar.Bunlar kitle kültürüdür.

Popüler kültür'ün değimez öğeleri vardır.Bir şarkının,türkünün kendi yöresine göre bir "ağzı" ve sunumu vardır.Şimdi ise herşey birbirine karışık bir hale gelmiş.

Standartlaşıyor, kitleselleşiyor yani yerel özellikler ortadan kalkıyor.

Son soruna geleyim..İslam lady gaga bir sanatçıya engel falan olmaz.

en fazla günahkar müslüman olursun,öyle değil mi? :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Son soruna geleyim..İslam lady gaga bir sanatçıya engel falan olmaz.

en fazla günahkar müslüman olursun,öyle değil mi? :)

Sanatçı günahkar pozisyonuna düşüyorsa engel oluyor işte.

Bu işin birde cehennemde hesabını vermek var.

Tabi İslama göre...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...