Jump to content

KAPİTALİZM BİTİYOR


Recommended Posts

Komünizmi de sosyalizmi de tartışıyoruz burada, mal bulmuş mağribi gibi karşınızdakine bilmiyorsunuz muhabbeti yapmayın.

Hata var yazında İngiltere için eski sömüren Yunanistan için yeni sömüren diyorsunuz, yani siz bir nevi Yunanistan yeterince sömüredi diye hayıflanmış oluyorsunuz, bırakın sömürmek isteyen zaten batsın.

Yunanistan sizin iddia ettiğiniz şekilde kendi kararlarını vermiyorsa zaten batsın.

Yazdıklarına bakacak olursak eski şeyleri tekrarlıyorsun zaten hallac.

Yeterince ip ucu veriyorsun :

Birinin yeni sömürge diğerinin ise sömüren olduğunu da notlarınız arasına yazın

Size göre zaten tüm kapital ülkeler sömürge ise bütün yazacaklarınız bu kadardır, hepsini özetlemişsin, tartışmaya gerek yok değil mi?

O zaman seni kendi takım arkadaşlarının yanına alalım, olayı çözmüşsün çünkü.

Sosyalizm herru, sol eller havaya, şarkılar, ninniler, türküler söylemeye devam edin sizler.

Ben yine de başlık için yazayım ; sosyalizm neden despot değildir sizce, mümkünse sebepleryle?

tarihinde Mr.Kont tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 73
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Sevgili forumdaşlar

Burada sığ bir ideoloji tartışması yapmak yersiz; ancak kapitalizmin insanlığın kurtuluş reçetesi olmadığı açık. 80'lerden beri sürekli palazlandırılan neo-liberal politikalar iflasın eşiğine gelmiştir.

Kapitalist sistemin amacı kısa vadede sermayenin yeniden ve yeniden üretimidir. Bu kısa vadeli sermayenin yeniden üretimiyle ekolojik denge arasında ters bir orantı vardır. Etik yozlaşmanın, ekolojik felaketin, gelir dağılımı dengesizliğinin başlıca sorumlusu kapitalizmdir.

Çokuluslu şirket patronlarının 300 tanesinin serveti 250.000 işçinin servetinin yaklaşık iki katı kadardır. Gene bu adamların serveti 48 ülkenin yıllık gelirine denk düşmektedir. Üçüncü dünya ülkelerindeki insanların da ortalama bir Amerikalı kadar tüketim yapmaya başlaması demek, dünya ekolojik dengesinin sadece 7 gün buna dayanabilmesi demektir. Bu ispatlanmıştır.

Dolayısıyla küreselleşme denilen ideolojik akım 3. dünya ülkelerinde uygulanamaz. Bunu emperyalist batı da iyi bilmektedir. Ayrıca bu ülkelerin de iktisadi olarak kalkınması demek büyük pastada pay sahibi olmaları demektir ki buna da asla izin vermezler.

Dünya sermayesinin yaklaşık % 95'i ile hiç bir üretim yapılmamaktadır. Sermayenin spekülatif hareketi sayesinde bundan kazanç sağlanmaktadır. Bunu aklınız alabiliyor mu? Sermayenin % 95'i ile hiçbir üretim gerçekleşmiyor. Bu da kapitalizmin neden sürekli istim üstünde olduğunun bariz göstergelerinden biridir.

Dünya nüfusunun gıda gereksiniminin % 110'u her yıl sağlanmaktadır. Peki nasıl oluyor da insanlar açlıktan ölüyor, sususzluktan kıvranıyor, binlerce çocuk dengesiz beslenme nedeniyle gelişimlerini tamamlayamıyorlar? Dünyada üretim fazlası varken bütün bunlar nasıl olmaktadır?

Küreselleşmenin geçerlilik kazanması için zihinlerde bulanma yaratılması gerekir. Bunun için de ekranlara iki tane profesor ya da doçent lakaplı zibidi çıkartılır ve söyledikleri hikmetinden sual sorulmaz gerçeklikler haline gelir. Bundan sonra hiçkimse de acaba bunlar doğru mu? sorusunu sormaya cesaret edemez.

75'lere kadar Keynesyen iktisatçılar birbiri ardına nobelleri cebe indirirlken, gökten vahiy inmiş gibi 1 yıl öncesinin reçetesi sosyal devlet, krizin asıl nedeni gibi gösterilmeye başlanmış ve kendi kendini düzenleyen pazar efsanesi ileri sürülmüştür. Dünyada böyle bir pazar ancak neo liberal iktisatçıların kafasının içinde vardır. Kapitalizmin süreklilik gösterebilmesi için devlet denen aygıtın arz ve talebi sürekli olarak dengelemesi gerekmektedir. Maalesef bu politikalar insanlığa açlık, sefalet ve yozlaşmadan daha iyi bir şey verememiştir.

Komünizmi öldürebilecek tek olgu, ezilenlerin ezilmeyi içselleştirmesidir.

Saygılarımla

tarihinde Lover tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Lover bazı şeyleri güzel yakalamış. keynesçilik eğer kaynaklar bitiyor olmasaydı devam edecekti, çünkü kaynak bolluğunda Lover'ın bahsettiği adaletsiz çark gayet güzel işlemekteydi, win <-> win durumu geçerliydi. kaynağın olmadığı yerde ve zamanda keynesçilik iflas eder, etmiştir de.

geleceğimiz totaliter rejimlere gebedir, başat demokrasiler kaynak aramak için kolonizasyon sürecine girecekler ve kapışma başlayacak. medeniyet gelip geçici kaynaklar üzerine oturtulduğundan kaynak dönüştürücü (hidrojen vs) teknoloji üretene kadar "düzenleyici savaş" bitmeyecektir. yani taraflardan biri yok edilecek kaynak kullanması engellenecektir. bu sayede yenen devletler lüks yaşantılarına biraz daha devam edecek, enerjiyi eskisi gibi ucuz temin edecek teknoloji üretene kadar böyle devam edecek. teknik açıdan başarırlarsa sorun olmaz, başaramazlarsa silahı olan kazanır. tabi en son kazanan enerji kıtlığı çekerse hayvan ve insan gücüne dayalı tarım ekonomisine geçer, mülk paylaşımını da von mises tadında yapar..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın mr.kont, yazımda hata yok. Yunanistana yeni sömüren demedim, yeni sömürge dedim :)

neyse ya boşverin kafanıza göre takılın...

tipik, mahir çayan arşivlerinden aşırılmış, klişe argümandır yeni-sömürgecilik.

böyle bir şey sözkonusu değil, bir ülke ya sömürgedir, ya yarı-sömürgedir ya da özgürdür.

halen kırk senelik zırvaları kutsal metin gibi okuyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 weeks later...

dünya yaklaşık 500 yıldır büyümekteydi, bu yavaş ama görkemli büyüme hikayesi görkemli bir kapanış sahnesiyle noktalanacaktır (talebin imhası). kaynaklar tükendiği için demokrasi, bireysel özgürlükler ve bolluk dönemi sona erecek, herkes buna alışmalı, alışmak istemeyenler zorla alıştırılmalı.

bolluk bitince toplumlardaki tolerans eşiği azalacak, ırksal, mezhepsel ve kökensel vurgular yükselecek, devletler mecburen totaliterleşecek, nüfus hızla azalacak, bu kaçınılmaz olandır. bedava kaynak bulana kadar bu böyle devam edecek.

velhasıl, 50-60 yıl kadar yönetenlerce adam yurduna konmayacağımız bir döneme giriyoruz. tüm dünyada demokrasiler 50-60 yıllığına askıya alınacak.

Tanrı'nın Kitabı'nda dendiği gibi, bugün çöpe attıklarımız için gelecekte savaşacağız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Demokrasi insan oğlunun bulduğu en müthiş buluşlardan biri öyle kolay kolay bitmez. Ha bismillah daha yeni başladı zaten nereye bitiyor. Bundan sonra insanoğlu demokrasiyi daha da geliştirmeli. Sorunlara, açmazlara çözüm aranmalı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Demokrasi insan oğlunun bulduğu en müthiş buluşlardan biri öyle kolay kolay bitmez. Ha bismillah daha yeni başladı zaten nereye bitiyor. Bundan sonra insanoğlu demokrasiyi daha da geliştirmeli. Sorunlara, açmazlara çözüm aranmalı.

demokrasi gelişmemiş ülkelerin rejimidir. gelişmiş ülkelerde demokrasi olmaz, derin devletin dediği olur, seçilen siyasetçi vitrin malzemesidir, derinler ne istiyorsa onu uygular, sanki özgür iradesiyle uyguluyor gibi.

demokrasiyi bırak, bireysel hakkın da elinden alınacak, dünya daha önce emsali görülmemiş bir kıtlığa girecek. kıtlık döneminde hoşgörünün yerini düşük tolerans alır.

bu öyle bir hal alır ki gözlerin üstündeki kaşlar bile öldürme bahanesi olur.

tarihinde GDP tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

demokrasi gelişmemiş ülkelerin rejimidir. gelişmiş ülkelerde demokrasi olmaz, derin devletin dediği olur, seçilen siyasetçi vitrin malzemesidir, derinler ne istiyorsa onu uygular, sanki özgür iradesiyle uyguluyor gibi.

demokrasiyi bırak, bireysel hakkın da elinden alınacak, dünya daha önce emsali görülmemiş bir kıtlığa girecek. kıtlık döneminde hoşgörünün yerini düşük tolerans alır.

bu öyle bir hal alır ki gözlerin üstündeki kaşlar bile öldürme bahanesi olur.

Bunlar ispatı, kanıtı olmayan kusura bakmayın ama safsatalar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

hep bu tepkiler gelir, önce güçlü bir inkâr, ardından da alay etmeler, henüz o aşamaya gelmedik:) herşey ortada kanıta da gerek yok. ABD'yi bidon kafalaların yönettiğini düşünmekte herkes serbesttir.

görebildiğim kadarıyla siz şimdi ilk aşamadasınız, zaten yağmura yakalanacak olanların yegane özelliğidir bu..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...