Jump to content

Farklı Bir Yobazlık Müessesesi : Alevilik


Recommended Posts

Hoşgeldin nik ikizim

pkknın alevilikle özdeşleştirilmesi midemi bulandırıyor benim ama evet bir kısım aleviler aşırı sol fraksiyonlar ya da pkk giib faşist katillere sempatiyle yaklaşıyor.Ama büyük çoğunluğu da Atatürk ilkelerine bağlıdırlar.

Pkk'lı olan aleviler , kendine kürt-alevi diyen Kripto ermeniler ile arap alevileri , Türk Alevilerin bunlarla ilgisi yoktur zaten.

Başlıkta mevzu bahis Kripto Ermeni , kürt-aleviler ile arap-aleviler. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 119
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Ama başlık seni alevi düşmanı gii gösteriyor akhen :lol:

Burda mevzu bahis Kıro aleviler ile arap aleviler zaten Türk Alevilerin anlayış ve uygulamaları bunların yanından geçmez. Bu iki EŞ DİNSEL grup içinde en önemli şey Sünnilerde olduğu gibi Dinselliktir .

Kendi EŞ DİNSEL dinlerinden olan en büyük pkk destekcisi Esat'ı desteklemeye kadar görürler işi. Normal bir vatandaş savaşa hayır derken bu eşdinsel alevi güruhu Türk milletine karşı terörist eylemlerin destekcisini birden Emperyalizm karşıtı ilan ediverirler.

EŞ DİNSEL' lik böyle bir şey işte. :)

tarihinde -AKHENATON- tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

bence alevilik hakkında sadece ateistlerin değil bazı alevilerin bile bilgisi az bu yazıyı paylaşıyım gayet ilginç bilgiler içeriyor

Mahrem-Alevilik-Tuncel Kurtiz Usta

Ayşe Acar

Kültür ve inanç kodlarını okuyamamak gibi temel bir sorunumuz var. Üstelik Anadolu gibi kültürlerin ve inançların Aşure misali bir kazanda tat verdiği bir coğrafyada. Özellikle bazı tarihçiler, tarihi vakaları köşelerine taşıyan yazarlar, gazeteciler, gazeteler, televizyonlar ne yazık ki memleketi tanımıyoruz. Ne acı…

BBC’nin ünlü bir belgesel serisi vardır; Around the World in 80 Faiths/ 80 İnanışla Devriâlem. Türkiye ayağında danışmanlık yaptığım bir proje. Proje esnasında BBC ekibinin Anadolu inanç kodlarını okumada bu kadar yetkin ve hassas olduklarını gördüğümde çok şaşırmıştım. Oysa onlar ‘gerçek’ ne ise onu aktarmak için olması gerekenin bu olduğunu söylüyorlardı. Bizden daha iyi inanç/kültür kodları okuyabiliyor olmaları benim için daha da acı…

Kazdağları uzunca bir süredir siyanürle altın arayan, bu sebeple ormanı talan edenlere karşı savaş veriyor. Fakat gündeme Tahtakuşlar Köyü ‘yobaz mıdır değil midir?’ sorunsalı ile geldi. Tuncel Kurtiz ustanın nerede toprağa verileceği konusu müthiş bir haber kirliliği ile tartışıldı. Ola ki Tahtakuşlar Köyü ‘köy mezarlığında ustaya yer vermeyecekse Alevi olamazlar!’ noktasına kadar getirildi konu.

Twitter’da Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi içerikli tweetler havada uçuştu. Kültür/inanç kodları konusunu en önce bilmesi gerekenlerden biri olarak Eski Kültür Bakanımız Sayın Günay ‘vah olsun!’ deyip ‘yobaz’ ilan etti köyü.

Köy mezarlığına ustanın kabul edilmeyişi yanlış bir haber de olabilir, doğru da. Sorun bu habere olan yaklaşımımızda. İnanç kodlarını okumayı bilmeden acele davranıp hata yapıyoruz. Bazen Mahrem nedir bilmiyoruz.

Evimize bir misafir geldiğinde eğer yeni tanıyorsak salonumuzda ağırlarız. Şayet biraz arkadaşlığımız varsa mutfağımıza girmesi bize yanlış gelmez. Fakat yatak odamıza yalnızca eşimizi, yâr diye kıymet verdiğimizi almayı uygun buluruz. Orası bizim mahremimizdir.

Kâbe’ye Hıristiyanlar, Yahudiler, başka inançtan insanlar giremiyor. Yalnızca Müslümanlar girebiliyor. Kâbe, beytullahtır. Beyt, ev demek. Mahrem anlamında kullanılır. İhram-mahrem- haram kelime kökleri aynıdır. İslam geleneği Kâbe’yi kendi mahremi olarak görür. Biz ‘olur mu öyle anlamsız şey, nerede insanlık, açın sınırları herkes gelsin’ diyebiliriz. Fakat orası belli ritüellerin uygulandığı mahrem bir evdir. Bu talebimizle hem orayı kendine mahrem bilenlere haksızlık eder hem ritüeli bilmeyeni zorda bırakabiliriz.

Bu mahremiyet, bir anlamda sınırlama yalnız dinler için geçerli değildir. Kurumsal tüm yapılarda da vardır. Örneğin, üniversitelerde. Hukuk fakültesinde okuyan bir öğrenci ‘ben Hukuktan sıkıldım şimdi yan binadaki Tıp fakültesine devam edeceğim artık’ diyemez. Bu durumu aklımızla makul bulmayız.

Bunun gerçekleşmesi için bir yöntem vardır, onu gerçekleştirmekle mükellefizdir. Dini terminoloji – pratikte hakiki bir Müslümanlık var/yok konularına hiç girmiyorum- makul değil anlamında haram kelimesini kullanır, yasak. Biri ilkesini toplum yaşamını organize eden akıl/adalet üzerinden alır. Diğeri ilkesini esasında yine rasyonel zemini olan iman üzerinden alır.

Kentli insan Alevilik ve Alevilerle kentlerde karşılaştı doğal olarak. Kentte gördüğü Aleviliği referans alıyor. Her yerde Cemlerin kentte rahatlıkla girebildiği Cemler gibi olduğunu, tüm Alevi dernek yöneticilerinin de Alevi önderi olduğunu düşünüyor. Oysa Alevilik Anadolu’nun Alevi köylerinde yaşanır ve önderleri de kameralar önüne çıkmayan Mürşit Ocakları Dedeleridir. Bireyi, toplumu ilgilendiren her konuyu Aleviler Mürşit Dedelere sormakla mükelleftir. Dede ise o toplumu Ehlibeyt çizgisinde kıyamete kadar taşımakla sorumlu olduğunu söyler. Dede Talipten, Talip de Dede’den rızalık alarak yol alır. (Dedeler; Mürşit/Pir/Rehber Ocakları olarak 3 gruptur ve tüm Dedelere de Dedelik eden Mürşit Ocakları Dedeleridir.)

Gelelim Tahtakuşlar Köyüne. Alevi geleneğinin yüzlerce yıldır bozulmadan bugüne gelmesini sağlayan bugünkü halkalarından olan Tahtakuşlar Köyü, Kazdağlarındaki 9 Tahtacı Alevi köyünden biridir. Geleneği bozuluma uğratmadan getiren yalnızca Tahtacılar değildir elbette. Tek tek yöreleri yazmamıza gerek yok. Tahtakuşlar Köyünde bir Cem’e girmek için Alevi olmanız yetmez.

Musahibinizin olması gerekir. Müsahip, evli iki çiftin yol kardeşliğine verilen isimdir. Müsahip aileler birbirinin maddi manevi sorumluluğunu alırlar. Ancak sorumluluk alabilen insanlar yetişkin sayılır, Alevi olarak kabul edilir ve Cem’e alınırlar.

Müsahip olmak demek, kardeş aileniz herhangi bir hata yaptığında onunla birlikte cezaya razı olmak demektir. Ceza işlenen suça göre orantılıdır. Suç kapsamında temel düstur ‘eline beline diline’ sahip olmaktır. Ola ki basit bir suç ise, diyelim eşinize onu inciten bir söz söylediniz ve bu Cem’de Dede huzurunda eşiniz tarafından şikâyet olarak dile getirildi. Bu durumda iki aile birden suçlu bulunur. Ceza, örneğin bir çocuğun okutulması olabilir, ya da köyün maddi bir ihtiyacının karşılanması olabilir. Ola ki hırsızlık yaptınız ve bu Cem’de açıklandı, Dede’nin vereceği karara göre o ocaktan dışlanabilirsiniz. Buna, düşkün olmak denir. Düşkünler Ocağına 7 yıl hizmetle mükellef kılınırsınız, siz aileniz ve müsahip olduğunuz ailenin tamamı düşkün kabul edilir. Dışlandığınız ocaktan hiç kimse cezanız tamamlanıncaya kadar sizinle konuşmaz, konuşamaz. Bu Alevi köylerindeki mahrem kurallara yalnızca bir örnektir.

Alevilikte Cem esastır. Fakat Cem’de ki kuralların tüm yaşama alanına nüfuz etmesi gerekir. Zaten Cem’de sorgulanan yaşamın bizzat kendisindeki eylemlerin Ehlibeyte, Onun edebine uygun olup olmadığıdır. Ehlibeyt, ev halkı demektir. Hz. Muhammed, Hz. Ali, Hz Fatıma, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin. Bu beş kutsal kişi Mahremdir. Ev Halkıdır.

Mezarlıklar Alevi köylerinde mahrem yaşam alanlarından yalnızca biridir. O alanlara dünyanın en iyi insanı dahi olsanız dâhil olabilmek için Ehlibeyt edebine ‘İkrar’ verilmiş olması şartı aranır. İkrar söz vermektir. Bu yüzlerce yıllık bir gelenektir ve bazı Alevi köylerinde hala yaşıyor. Tahtakuşlar Köyü onlardan biri. Bu köylerin insanına ‘insanlığın en büyük zalimi’ muamelesini uygun görüp, ‘hayır, biz sizin özel bulduğunuz alanları, inançları falan önemsemeyiz!’ demiş olsak dahi, onların hala kendi özel duyguları, alanları olabilir ve bu geleneklerini yüzlerce yıldır yaşatıp, şimdi siz uygun bulmadınız diye bırakmayabilirler.

Değerli sanatçımız Tuncel Kurtiz’in ve ailesinin bu gelenekten haberi var mıdır bilemiyorum. Alevi Dedeleri ikrar konusunu Alevi geleneği içinde doğanlara hatırlatırlar ve ikrar vermeyen Alevi’yi zaten bu köylerde Cem’e almazlar. Fakat Alevi Geleneği içinde doğmayanlara asla bir dayatma gibi sunmadıkları gibi bu konu o kıymetli insanlarla olan diyaloglarda açılmaz, hem o insanları zorda bırakmak istemezler hem bu durum mahremdir. Fakat geleneğin dışından olan kişi kendi rızası ile ‘ikrar’ vermek isterse buna ‘hayır’ demezler/diyemezler.

Kazdağlarında en az 6 yıldır bir Tahtacı Cem’i görüntülemek için köylerin kapısında yatan bir yönetmen dostum var; Ahmet Yazman, Göbeklitepe belgeselinin yapımcısıdır. Ahmet bir kare görüntü alamadı hala. Alması da mümkün değil, buna adım kadar eminim. Üstelik Ahmet’le köylülerin diyaloğuna da şahit oldum. Ahmet onların artık oğlu olmuş. Ahmet’in ne yediği, iyi beslenip beslenmediği ile bile ilgileniyorlar. Ahmet üzülse tüm köylülerin yüzü düşüyor. Ama Ahmet’i Cem’e almıyorlar. Kuralları, ağır sorumlulukları olan bir gelenek Alevilik.

Hünkar Hace Bektaşi Veli’nin bir sözüdür; ‘Gelme Gelme! Dönme Dönme! Gelenin malını, dönenin canını.’ Mal; ev araba, can; beden zannedilmesin not düşüyorum: mal, mülk bedendir. Yani ‘sen ikrar verdin. Beden değilsin, kadın-erkek değilsin, sen cansın. Gelirsen bedenini bırak cinsiyetsiz gel. Bu yoldan dönersen de canın, yani asıl varlığın, kıymetin gider, bunu da bil’ demektir.

Tahtakuşlar Köyü bağlı olduğu mürşit ocağına sormadan bir karar alamaz, düşkün ilan edilmekten çekinebilirler. Bu köy binlerce yıllık katliamlara rağmen Alevi Geleneğini sağ salim bugünlere getirenlerin bugünkü halkalarındandır. Gelenek bugünlere kadar her türlü eziyete rağmen taşınabildiyse mahremiyeti koruyan, yola ikrarla giren ve her konuyu rızalıkla yürüten bu Alevi köy geleneği sayesinde bunu başardı.

Beklemeden, ola ki rızalık alınmasına dahi izin verilmeden telaş içinde yargılandı Tahtakuşlar Köy halkı. Sanki insan olmak, Hakk’a yürüyen bir can’ı uğurlamak yalnızca kentlilerin akıl edebildiği, kalpte sızı olarak yalnızca kentlilerin taşıdığı bir konuymuş gibi. Ne acı…

İki önemli değer; Tuncel Kurtiz… Turgut Özakman… ruhları şad olsun!

Not: Son dönemlerde bir belgeselci olarak saha çalışmalarımda yeni bir kuşak dikkatimi çekiyor; pozitif bilimleri bilen, önemseyen, teoloji üzerine de okumalar yapan kentli, eğitimli genç bir Alevi kuşak. Aleviliği Mürşit Dedelerinden ve köylerden öğreniyorlar. Alevilik halini kentlerde karakter olarak giyinmek istediklerini ifade ediyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

farklı bir yobazlık kurumumudur?evet kesinlikle öyle.

alevilik kuransal bir inançmıdır yada herşeyin köküne inip şunu soralım EHLİBEYT EHLİBEYT denilen ağızlarda lakırdı edilen kelimenin kurandaki manası nedir?EHLİBEYT kuranda kimle yada kimlerle ilgili ve alakalı bir tanımlamadır?

ulan sahtekar müslimler,sahtekar sunniler-şiiler-aleviler bilmem neciler zaten 1400 yıldan beri herşeyin içine etmişiniz muhammedle beraber;birde hızınızı alamamış kurandaki kelimelere dansözlük yaptırıyorsunuz!

ey ehlibeyt ehlibeyt ya ali ya hasan hüseyin ya fatıma diye ortalarda gezinen şiiler-aleviler ve bunların yalanlarının arkasından giden dümbük sunni muslimler;ulan öküzler ehlibeytten kasıt kuranda anlatılan şey ''MUHAMMEDİN AVRATLARI LAN zırtolar''....muhammedin avratlarına yönelik ikaz uyarı ve hizaya getirme amacı taşıyan bir ünlemedir söz konusu cümlelerde(ayetlerde)anlatılır.diyor ki ey ehlibeyt ey muhammedin avratları açılıp saçılıp süslenip püslenmeyin arkadan laf çevirmeyin evlerinizde kıçınızı kırıp oturun adam gibi...yani muhammedin haremidir ehlibeyt EV HALKI demek...

ulan ayetlerde ehlibeyt diye kadınlardan dem vuruluyor,BUNLAR HASAN HUSEYIN ALI FATIMA zeynel abıdınler rızalar sukeynalar bılmem neler uyduruyorlar kıçlarından...AHZAB 33 deki ehlibeyt sözcüğünden bu zırtolar ali hasan huseyın fatıma diye kıçlarından uyduruyor ama AHZAB 32'yi okumazlar.ahzab 33.ayetten once 32.ayete bakmayı ya dusunmezler yada takıyye yaparlar...32.ayette hıtabın seslenısın kadınlara yonelık oldugu alenen acıkken 33.ayette ıse efsane uretmısler...işte şiilik buvehyılık alevılık babacılık dedecılık pirlik hep bu ayetleri ters yüz etmekten hortlamış akımlar..

dolayısıyla ne bugun kü alevilerin muhammedın emmı oglusu arap alisi ile bır ılgı alakaları var nede alevilık yada ehlibeyt ali hasan huseyın fatımadır..

kuranda ahzab 32-33 ayetlerınde ehlıbeytten kasıt MUHAMMEDIN AVRATLARIDIR,AVRADI DEĞİL!!!!!!!

Link to post
Sitelerde Paylaş

AHZAB 28'den başlayarak

28. Ey Peygamber, hanımlarına de ki: “Eğer dünya hayatını ve onun ziynetini istiyorsanız, gelin, boşanma bedellerinizi verip sizi güzellikle boşayayım.

29-Yok eğer Allah’ı, resulünü ve âhiret yurdunu istiyorsanız bilin ki, Allah sizin güzel düşünüp güzel hareket edenlerinize büyük bir ödül hazırlamıştır.

30-Ey peygamber kadınları, sizden kim apaçık bir edepsizlik yaparsa, onun azabı iki kat olacaktır. Bu, Allah için çok kolaydır.

31-Sizden kim, Allah’a ve resulüne itaat eder, iyilik yaparsa, ona da ücretini iki kat veririz. Kendisi için bol ve bereketli bir rızık da hazırlamışızdır.

32-Ey Peygamberin hanımları! Siz herhangi bir kadın gibi değilsiniz. Allah’tan sakınıyorsanız cilveli bir eda ile konuşmayın, yoksa, kalbi bozuk olan kimse kötü şeyler ümit eder; daima ciddi ve ağırbaşlı söz söyleyin.

33-Evlerinizde sessizce oturun, eski cahiliye adetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekatı verin, Allah’a ve Resulüne itaat edin. Ey Ehl-i Beyt Allah sizden, her türlü pisliği gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.

34-Oturun da evlerinizde okunan Allah’ın âyetlerini ve hikmeti anın. Şüphe yok ki Allah lütuf sahibidir ve her şeyden haberdardır.

Şimdi Ehlibeyt’den kastedilenin kimler olduğuna karar verebilirsiniz. Herşey apaçık ortada.Şiilerin, Alevilerin dediği gibi Ali, Fatıma, hasan, Hüseyin midir ehlibeyt?Yoksa peygamber hanımları başta olmak üzere daha geniş bir muhteviyat mı içerir?

Dolayısıyla alevilik(anadolu aleviliği-arap aleviliği-nusayrilik,şiilik) vs vs nin inançları iddaları en az sunnilerin ki kadar ossuruktan.

tarihinde atael tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

bir düşüncenin temeli bozuksa içindeki farklı düşünceleri eleştirmek gerekmez.

İslamın kendisi saçmayken(diğer tüm dinler gibi) kalkıp islamın mezheplerini tek tek incelemek daha bir saçmalıktır.

saçma birşeyden doğru birşey çıkmaz.

bu yüzden aleviliği eleştirme gereği bile duymam

Bir yemeğin bozuk olduğunu anlamak için tamamını bitirmek icap etmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...

Bu forumda cehalet mi fazla, yoksa fısıldayanlar mı fazla anlamadım.

1- Aleviliğin Islam ile bağı çok zayıftır. Alevilik kadim Türk dininin Islam ile harmanlanmış halidir. Kendini Kürt Alevisi sana bir arkadaşım, Çin/Sincian'da yapılan bir Semahı izlemiş ve hayrete düşmüş. Çünkü onların yaptıkları Semahın aynısıymış. Aaa biz Türkmüşüz ayol diye anlattı bunu. Alevilik Türk kimliğinin sığınağıdır. Tıpkı İran Şiiliğinin aslında kadim İran inançlarının ve Pers kültürünün korunağı olması gibi.

2- Cumhuriyet Cemevlerini yasaklamadı. Çünkü cemevi kavramı son 30-40 yıla aittir. Daha eski tarihli cemevi yoktur. Anadolu Aleviliğinin iktidar olduğu, eski devletlerde de cemevi yoktu. Örneğin Karakoyunlu devleti Alevi bir devlettir. Tabii ki Iran Safevi devleti de Şii değil Alevi bir devlettir. Bu devletler cemevi inşa etmemiştir. Cumhuriyet bütün tekke ve zaviyeleri yasaklamıştır. Bu arada, gerçekte cumhuriyet için bir tehdit olmayan Mevlevi, Bektaşi ve Alevi tekkeleri kapanmıştı. Bu heterodoks yapıları kendi adıma zararsız görürürüm. Hatta inceden sempati de duyarım. Atatürk'ün de Bektaşi dergahlarına sevgisi bilinir.

3- Dersim'de devlet anlamsızca büyük bir şiddet uygulamıştır. Ama bu şiddet Aleviliğe karşı değildi. O bölgede devlet otoritesi yoktu. Başıboş eşkiyalar Dersime yerleşiyor, yağmacılık, hırsızlık, dağa adam kaldırma gibi işler yapıyorlardı. Dersim'de devlete karşı savaşan 4 aşiret olmuştu. Ama Dersim'de o dönem 30 civarında aşiret vardı. Topyekün bir Alevi / Cumhuriyet çatışması olmadı. Şöyle izah edelim. Cumhuriyete karşı isyan ederek ezilen birçok Sünni dini isyan hareketi oldu. Bugün nasıl bütün Sünniler, bu isyanların ezilmesinden dolayı Cumhuriyete düşmanlık duymuyorlarsa, aleviler de Dersim'de ezilen isyandan dolayı Cumhuriyete düşmanlık duymazlar. Bunda anlaşılmayacak birşey yok.

Not: AKHENETON, AKP'li olduğun o kadar açık ki. Hala Baykalcıyım diye palavra sıkıp burada tutunabileceğini mi sanıyorsun? Defol burdan ahlaksız herif. Açıkça AKP'liyim desen sana ahlaksız demem. Ama böyle ucuz numaralara insanları kandıracağını sandıkça mide bulandırıyorsun. Buradaki en düşük zekalı insan sensin. O yüzden kimseyi kandıramazsın. DEFOL!

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşin özü Alevilikte allah inancı var mı var. ali hasan hüseyin sevgisi var mı var. e bu adamlar neredeyse müslüman hatta müslüman. Şimdi sormak istediğim bazı aleviler var müslüman değiliz hatta aleviyiz ama ateistiz diyor. alevi olup dinsiz olan kardeşim. alevilik bir millet mi mezhep mi ? milletse tamam ben türküm ve dinsizim. öbürü kürt dinsiz veya laz ermeni ingiliz ispanyol herneyse. peki sen hem alevi olup hem dinsiz nasıl oluyorsun ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 years later...

Şimdi öncelikle bu Alevilerin tapındığı Ali kimdir tam olarak onu bir ortaya koymamız lazım.

 

Eğer bu izinden gittikleri Ali bizim bildiğimiz Ali Bin Ebu Talip ise o zaman en büyük Alevi DAEŞ'tir. Çünkü adamlar Ali Bin Ebu Talip'in uyguladıklarını birebir uyguluyor: kafa kesme, mürted öldürme, insan yakma, kadınlara tecavüz etme, kölelik...

 

Çoluk çocuk kadın demeden Beni Kureyza Yahudilerinin kafasını sapır sapır doğrayan ve hatta sürekli kılıç sallamaktan artık kolları yorulmuş olan psikopat bir caniyi kendine ilah edinip sonra da insan sevgisinden falan bahsetmek de ayrı bir komik oluyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir de şu Alevi fetişisti ateistlerin meşhur bir lafı vardır yok efendim işte "Alevilik İslam'ın dogmalarına bir başkaldırıdır yaaa Aleviler aslında Müslüman değil". Hadi sıkıyorsa git bir Alevi'nin yüzüne söyle bunları siz Müslüman değilsiniz de bakalım ne tepki veriyor. Vay Yezid'in dölü vay pis yobaz vay Ensarcı köpek vay bilmem ne diye saydırır sana.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir Alevi çıkıp ben Müslüman değilim, Şamanistim falan desin vallahi sarılıp alnından öperim onu. Delikanlı gibi neyi savunuyorsan onun arkasında dur.

 

Öyle ateiste şirin görünmek için "abi aslında biz de Müslüman değiliz biz de sizin gibi İslam'ın dogmalarına isyan ediyoruz yaaa" deyip Sünni'ye gelince de Ali denen sapık ve katil Arap'a güzellemeler dizersen bu senin iki yüzlülüğünü gösterir sadece.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu başlığa bilinçli bir alevi yazmaz, çünkü ne kadar anlatırsa anlatsın ezelden beri alevi olmayan aleviliği tam manasıyla anlayamaz.

Uzun yıllar farklı alevi kesiminin içinde yaşayan biri olarak, alevilerin asla yobaz olmadığını hatta "yobaz aleminin" içinde bunca asır yaşamak zorunda olmalarına rağmen sanki rönesans geçirmiş gibi ileri görüşlü, modern ve gelişime-değişime açık olduklarını rahatlıkla söyleyebilirim.

Aleviler barışçıl ve hümanist bir millettir, asla saldırgan değildirler, tam tersi dünyada en çok saldırıya maruz kalmış bir millettir.

Öyle zan edildiği gibi Ali Bin Ebu Talib'e tapmazlar, hatta onunla hiç alakaları dahi yoktur.

Ali ismi onların kültürel haznesinde saygı duyulan bir isimden başka bir şey ifade etmez, ancak bazılarında bu saygı ileri düzeyde olup onu ilahlaştırabilmektedir.

Böyle de olsa aleviler gelişime daima açık ve bundan taviz vermeyen bir millettir.

Her şeyden önce aleviler yobaz değildir, tam tersi dinsel bir olgunun içinde görünmelerine rağmen türkülerine varana kadar bütün alanda yobazlığa karşı olan bir millettir.

Laikliği ilk benimseyen ve laiklik mücadelesinde her zaman yer almış ve hatta onca saldırılara rağmen laikliğin bugüne kadar ayakta kalması onların sayesinde olmuştur.

Bütün yaşamım boyunca alevileri böyle gördüm, böyle tanıdım ve bunca yobaz bir ülkenin içinde böyle ilerici millet olması bizim şansımız diyorum...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

Yobazlıkla alakalı bir şey diyemeceğim. Çevremde birçok alevi tanıdığım var. Aleviler hakkında bende biraz araştırma yaptım. Sizlerle de paylaşmak istiyorum.


Sözcük anlamı Hz. Ali’ye bağlı ya da onun soyundan olanlar demektir. Bir inanç sistemi olarak karşımıza çıkan Alevilik, tarikat olmadığı gibi, tek bir tarikata da bağlanamaz. Daha çok bir mezhep, bir din görünümündedir (A. Gölpınarlı). Kısaca söylemek gerekirse, Hz. Muhammed’in ölümünden sonra, Ali’nin halife olmasını isteyen, onu imam olarak kabul eden, daha sonra ise Şii-Batıni inançlara bağlananların tümüne Alevi denir.
 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...