Jump to content

O GEMİDE ASLINDA KİMLER VARDI ?


Recommended Posts

  • İleti 202
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Alman basını ve sol hareketini takip ediyorum..

Buraya assam bazı yazıları türk ateistlerinin suratı mos mor olur..

Gerçekten millilik yerlilikten ne kadar uzaklaşmış bazıları :blink:

Ateist oldum etnik ve dini kimliğimden arındım masalını anlatmasınlar bana, arınma dedikleri siyon yıldızına tapınmak mı oluyor <_<

Fake ateden geçilmiyor burada bu belli..

Böyle olmayan bir kaç istisnayı tenzih ediyorum tabi..

tarihinde Simo Hayha tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Alman basını ve sol hareketini takip ediyorum..

Buraya assam bazı yazıları türk ateistlerinin suratı mos mor olur..

Gerçekten millilik yerlilikten ne kadar uzaklaşmış bazıları :blink:

Ateist oldum etnik ve dini kimliğimden arındım masalını anlatmasınlar bana, arınma dedikleri siyon yıldızına tapınmak mı oluyor <_<

Fake ateden geçilmiyor burada bu belli..

Böyle olmayan bir kaç istisnayı tenzih ediyorum tabi..

Sol hareketten örnekler vererek haklılık ispatlanıyorsa buyrun bunlar da bizim basından örnekler,hatta çoğu zaman yukarıdaki yazıyı tenkit eden arkadaşların kaynak olarak gösterdikleri bir siteden ;

Önce soL ve birkaç yayın organıyla sınırlıydı. Şimdi aralarında İslamcı yazarların da olduğu daha fazla kişi soruyor. Ve her geçen saat yeni sorular ortaya çıkıyor.

İsrail'in Gazze'ye insani yardım götüren konvoya dönük kanlı saldırısına dönük tepkiler sürerken, hükümetin tutumuna ilişkin soru işaretleri çoğalmaya başladı. İşte ilk günden beri AKP'nin ve yandaş medyanın yanıt vermekten özenle kaçındığı sorular:

1. Yardım konvoyuna katılacakları açıklanan 15'e yakın AKP milletvekilinin bundan vazgeçmesinin nedeni neydi? Hükümet gemiye saldırılacağını bildiği için mi vekilleri geri çekti?

2. Mavi Marmara gemisinin bandırası neden değiştirildi ve hukuken Türkiye'ye ait bir gemi olmaktan çıkarıldı? ( http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/mavi-marmara-nin-bandirasi-ned... )

3. İsrail hükümetinin açık ve diplomatik kanallardan "gemiyi mutlaka durduracakları"na ilişkin mesajlarına karşı Türkiye herhangi bir güvenlik önlemi aldı mı? Bir hesap hatası mı yapıldı, yoksa saldırının sonuçları göze alındı mı?

4. Hükümet bir yandan konvoyun sivil inisiyatif olduğunu söylerken, öte yandan konvoyun bütün siyasi sorumluluğunu nasıl üstlenebiliyor ve zaman zaman herkesi suçlu ilan edecek kadar paranoya geliştirirken konvoyu düzenleyenlere kefil olabiliyor? Bazı İslamcı yazarlar dahil, "AKP bu işin başından beri içinde" iddiası doğruysa, "devlet" adına Mavi Marmara gemisinde görev yapanlar kimlerdi?

5. Basına Türkiye'nin İsrail'e dönük karşı adımları konusunda aslı astarı olmayan haberleri kim servis ediyor? Her konuda medyayı "yalan haber"le suçlayan hükümet yetkilileri bu haberleri İsrail üzerinde baskı uygulamak için mi yoksa kamuoyunu oyalamak için mi üretiyor?

6. İsrail'in gemileri durduracağı gün bilindiği halde Başbakan, Dışişleri Bakanı ve Genelkurmay Başkanı'nın yurt dışında olması, zaman kazanmaya ve ABD ile diğer ülkelerin tepkilerini ölçmeye dönük bir önlem miydi?

7. AKP TBMM'den çıkacak ortak deklarasyonda yer alan bazı ifadelere neden itiraz etti? Konuya ilişkin bütün hamleler Erdoğan'ın inisiyatifinde gerçekleştirilirken deklarasyona onun haberi olmadan AKP'li milletvekillerinin itiraz yöneltmesi ne kadar mümkün? Bu gerçeğe karşın "krizi Erdoğan çözdü" iddiasının kaynağı ne?

8. Obama ile Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinin içeriği her iki tarafça ayrıntılarıyla kamuoyuna açıklandı. Obama'nın bazı ifadeleri Başbakanlık tarafından yapılan açıklamada sansürlendi. ABD Başkanı Tayyip Erdoğan'a "yardım için başka yollar bulun" dedi mi? Demediyse, başbakanlık bunu neden yalanlamıyor? Dediyse, bunu neden gizliyorlar?

9. Hükümet İsrail'den, yardım konvoyundakilerin tamamının hiçbir işlem yapılmaksızın serbest bırakılmalarını talep etmiş ve süre vermişti. İsrailli yetkililer gemidekileri "sınırdışı" ettiklerini açıkladılar. Oysa gemidekiler uluslararası sularda İsrailliler tarafından kanlı bir baskınla zorla alıkonuldular. "Sınırdışı etmek" hukuki bir işlemdir ve her bir ülkenin yasalarının yanı sıra, bazı uluslararası sözleşmelerde de çerçevesi çizilmiş bir yaptırımdır. Hükümet İsrail'e "sınırdışı etme" kararının arka planını sormuş mudur?

10. İsrail'in terörist saldırısından sonra Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerde, saldırıya tepkinin ürünü olarak askeri tatbikatların durdurulması dışında ne tür somut değişiklikler olmuştur?

(soL - Haber Merkezi)

http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/akpden-yanit-bekleniyor-haberi-29198

Ne demişti Davos’ta?

“Siz ancak öldürmeyi bilirsiniz” mi demişti? Evet evet, bir de meşhur “one minute, one minute” vardı değil mi?

Nasıl da döküldü sırmaları… Nasıl da kel göründü takke düşünce… Nasıl da sahte olduğu anlaşıldı Kasımpaşalı efelenmelerinin… Nasıl da ortaya çıktı tribünlere oynadığı…

Şimdi sokaklarda insanlar. “One minute” deme sırası halkta.

Şimdi ne diyor insanlar size:

One minute, one minute!

Siz ancak İsrailli Sami Ofer’e Tüpraş hisselerini vermeyi bilirsiniz!

Siz ancak Ofer biraderlere Galataport ihalesini peşkeş çekmeyi bilirsiniz!

Siz ancak Kuşadası Limanı’nı Ofer grubuna altın tepside sunmayı bilirsiniz!

Siz ancak mayın temizleme ihalesini İsrail’e verebilmek için takla üstüne takla atmayı bilirsiniz!

Siz ancak İsrail ordusunu Konya ovasında eğitmeyi, askeri eğitim uçuşlarına Türkiye topraklarını açmayı bilirsiniz!

Siz ancak C Bank’ı İsrail’in en büyük bankasıyla ortak yapmayı bilirsiniz!

Siz ancak ABD’deki Musevi lobisi Anti Defamation League ile American Jewish Committiee adlı kuruluşlardan üstün cesaret ödülü almayı bilirsiniz!

Siz ancak askeri, ekonomik sayısız işbirliğine imza attığınız İsrail’e karşı sahte kahramanlık yapmayı bilirsiniz!

Siz ancak TBMM çatısı altında timsah gözyaşları akıtmayı bilirsiniz!

Siz ancak…

Siz ancak bunları bilirsiniz…

***

İsrail askerlerinin sivil yardım gemilerine ateş açıp 9 kişiyi katletmesinin hemen ardından, tüm şehirlerde olduğu gibi Manisa’da da bir protesto gösterisi düzenlendi.

İki ayrı noktada yapıldı gösteriler. İki ayrı grup halinde.

İlk grupta bazı sendikalar, sol-sosyalist partiler, bazı dernekler, meslek odaları, yurtseverler vardı. AKP’nin ikiyüzlülüğünü söylüyorlardı sloganlarında, pankartlarında. “Tavşana kaç, tazıya tut politikasını” AKP’nin yüzüne vuruyorlardı.

Diğer grupsa ikindi namazından çıkanlardı. AKP İl Başkanı da vardı aralarında, il genel meclisi başkanı da, Saadet Partililer de. Cemaatler vardı. Ya allah, bismillah, allahü ekber diye bağırıyorlardı.

İki grup arasındaki temel farklar şunlardı:

Birinci grup emperyalizme itiraz ediyordu; ikinci grupsa Yahudilere. İhaleleri verdikleri Yahudilere!

Birinci grup ortadoğudaki emperyalist paylaşım mücadelesine dikkat çekiyordu; ikinci grupsa İsrail’in ne kadar zalim olduğunu söylemeye çalışıyordu. Mayınları temizlesinler diye ter ter tepindikleri İsrail’in.

Birinci grup Davos’taki fiyakalı çıkışın sahte bir oyun olduğunu haykırıyordu; ikinci grupsa İsrail’in çok ileri gittiğini ifade ediyordu. Galataport’la Tüpraş’ı verdikleri İsrail’in.

Birinci grup İsrail’le tüm gizli ve açık askeri, ekonomik, kültürel, sportif anlaşmaların iptal edilip ültimatom verilmesini talep ediyordu; ikinci grupsa İsrail’i şiddetle kınıyordu. Askerlerine Konya ovasını açtıkları İsrail’in.

***

İkiyüzlülük paçalardan akmaktadır.

İğrençtir.

Sahtedir.

Aşağılıktır.

Bırakınız ültimatom vermeyi, İsrail’e resmen nota bile verilememiştir.

(Meraklısına not: Uluslararası ilişkilerde bir devletin başka bir devlete yazılı ya da sözlü olarak yaptığı bildirime nota denir. Ültimatom ise bir devletin başka bir devlete verdiği, hiçbir tartışma veya karşı koymaya yer bırakmaksızın tanıdığı sürede isteklerinin yerine getirilmesini istediği notadır. Aksi takdirde savaş dahil her türlü seçeneğin masada olduğunu karşı tarafa bildirmektir. Kesin ve nihai taleptir.)

TBMM’de klasik salı vaazı verilmiş, vaaz boyunca Bay Arınç kendisinden beklendiği şekilde gözyaşı akıtmış, bol bol da alkış sesleri yükselmiştir.

Hepsi hepsi budur.

***

ABD’nin Irak’ı işgaliyle başlayan ve bir milyondan fazla masum sivilin katledilmesiyle sonuçlanan zorbalığa açıktan destek veren AKP hükümetinin, İsrail’i kınayışları sahtedir.

Pakistan’da Taliban işgalindeki yerlerinden yurtlarından edilmiş milyonlarca Müslüman mülteciyi, ABD’yi kızdırmamak adına, görmezden gelen AKP hükümetinin gözyaşları sahtedir.

2001’den beri ABD işgali altındaki Afganistan’a, yine ABD’nin talimatı doğrultusunda asker gönderen AKP hükümetinin İsrail’e höt zöt edişleri sahtedir.

Kendisini BOP’un eşbaşkanı ilan eden, ABD-İsrail-Türkiye ittifakının doğal liderlerinden sayan bir başbakanın İsrail’e efelenmesi gerçek değil, sahtedir.

***

Bu satırlar yazıldığı sırada TBMM’de deklarasyon krizi yaşanıyordu. TBMM’deki dört partiden birer temsilci toplanıp bir metin kaleme aldılar. Metnin son paragrafındaki “Meclis, hükümetin askeri ve ekonomik tedbirler almasını beklemektedir” cümlesine AKP itiraz etti. İmzalamayız dediler. Gerçek yüzlerini itiraf ettiler. Emperyalizme, ABD’ye, İsrail’e biat ve bağlılıklarını sergilemiş oldular.

Aradan on dakika geçti geçmedi, krizin aşıldığı, deklarasyonu AKP’nin de -zoraki, lütfen- imzaladığı haberi geldi. On dakikalığına da olsa, o krizin yaşanmış olması, AKP’nin gerçek yüzünü görmeye yeter de artar bile.

Artık bu ülkenin hiçbir ferdi, AKP’nin İsrail’i kınamasına inanmayacaktır.

Artık bu ülkenin hiçbir ferdi, AKP’lilerin sahte gözyaşlarına inanmayacaktır.

Artık bu ülkenin hiçbir ferdi, AKP hükümetinin içtenliğine inanmayacaktır.

***

“Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” atasözü bundan böyle şöyle söylenecek:

One minute ikiyüzlülüğü yatsıya kadar…

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/ahmet-cinar/one-minute-ikiyuzlulugu-yatsiya-kadar-yanar-29194

İçerikler arasında pek de fark yok değil mi ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tekrar söylüyorum yazıda İsrail saldırısını haklı çıkarmaya çalışan bir yaklaşım yok,varsa alıntılayın birlikte çözümleyelim.

Ayrıca "yardım gemilerinde, türkiye dışında pekçok ülkeden sıradan vatandaş, hatta vekiller bulunuyordu. eğer, bu adamların hepsinin bu ülkeyi savaşa sokmaya çalışan bir komplonun parçaları olduğunu düşünecek kadar aklınızı peynir ekmekle yemediyseniz" demişsiniz evet giden grup homojen bir grup değil,bizim takkeli ve cübbeli vatandaşlarımızla hayatı aynı çerçevede algıladıklarını da sanmıyorum,ancak bu grubun ilkesel bir takım değerlerle hareket ederken bir başka grubun gizli niyetlerinin kurbanı ve oyuncağı olmadığının bir garantisi var mı ?

israil'i haklı çıkarma niyetim yok dedikten sonra birçok ülkeden farklı insanın olduğu bir konvoydaki bazı mütedeyyin unsurları ve onların ''gizli emelleri''ni(!) gözümüze sokmanın maksadı ne ola ki? bu basit bir demagoji taktiği değilse nedir? islamcı sağın filistin davasıyla olan dirsek teması zaten bilinmeyen bir durum ki bu tarz ajitasyonlarla yapılan barbarlık ve insanlık dışı bir abluka göz ardı ediliyor?

Tarihi katliamlarla dolu olan, Birleşmiş Milletler kararlarını en fazla çiğnemiş bir ülke olan İsrail gemilere müdahele edeceğini ilan ettikten sonra gemideki İslamcılar eyleme devam kararı aldılar,tekbirler getirdiler ,islami sloganlar attılar ,herşeye hazır olduklarını söylediler peki ya diğerleri onlarla aynı düşüncede miydi? Ya da neden Mavi Marmara gemisine silahlı müdahelede bulunuldu diğerleri farklı muamele gördü.Yabancı parlementerler de şehitlik mertebesine ulaşmak için can atıyor muydu ?

mavi marmara dışındaki yolcular israil'in müdahale edeceğini bilmiyordu da bir tek mavi marmara yolcuları mı biliyordu? konvoya 12 yaşlarındaki kızıyla gelen anne de bu psikopatça bir kendini feda eyleminin içindemiydi mesela? israil'in türkiye ile olan sorunlarından dolayı ihh grubunu tanımadığını zaten biliyorduk ve bu gruba daha yoğun bir engellemenin olacağı ortadaydı; ancak, kimse bu tarz bir saldırganlık beklemiyordu. neticede israil askerleri daha gemiye komandoları çıkarmadan ateş edip insanları kendilerini savunmak zorunda bıraktı. can derdine düşmüş insanlar ister tekbir getirir ister işçi marşı söyler; bu mudur yani tüm mesela?

Evet İHH kaynağını açıklayamadığı parasal gücüyle gemiler satın almakta ve göreceği muameleyi bile bile bu eylemde ısrar etmektedir.Neden bu yardımlar devlet yetkilileri aracılığıyla,Kızılay,Kızılhaç aracılığıyla gönderilmiyor.Neden İsrail'in malzemeleri farklı bir limana indirme ve oradan Gazze limanına ulaştırma teklifi kabul edilmiyor ?

benzeri pekçok vak'ada görüldüğü üzere hem israil'e güvenmemişler hem de amaç ablukayı delmek. tekrar söylüyorum amaç, gazze ablukasına karşı bir tepki koymak. bunu 1 mayıs'taki taksim ısrarına benzetebiliriz söz gelimi.

Hamas'ı muhatap alan resmi anlamda görüşmeler ve yardımlar yapan bir ülkenin İsrail'in Pkk'ya desteğini sürdürmesi karşısında bir tepki göstermeye yüzü ve hakkı olacak mı ?

elbette. hamas seçilmiş meşru bir hükümettir. politik hattını onaylamayabilirsin; ancak, gazze halkının yaptığı seçime de saygı göstermek zorundasın. kaldıki israil'in pkk'ye desteğiyle bu konunun ilgisi ne? tekrar edelim: sorun gazze ablukasıdır!

İHH'nın bir taşla vurduğu kuş sayısını düşünürseniz eğer bunun bir komplo olduğunu düşünmenin çok da uçuk bir düşünce olmadığını anlayabilirsiniz ,unutmayın 11 Eylül'ün bile Abd komplosu olduğuna ilişkin hala ciddi kuşkular ve tartışmalar var.Daha sonra ayrıntılı yazarım..Saygıyla

komplo, olmayan bir şeyin varmış gibi gösterilmesidir ve yine tekrarlayalım: Gazze ablukası ve orda yaşanan dram pekala gerçektir. Abluka, Gazze halkının toptan cezalandırılması, en temel ihtiyaçlardan dahi mahrum edilmesidir ve anlamama ihtimaline karşı tekrar vurgulayalım: Gazze ablukası hiçbir şekilde meşru ve mazur gösterilemez.

Şimdi, durumu biraz kavradıysak asıl konumuza dönelim: Ablukaya. Şayet ablukanın gayrı meşruiyetini ve Gazze halkına yarattığı mağduriyeti kavradıysak, orda karşı çıkılan şeyin öncelikle bu hukuk/insanlık dışı abluka olduğunu da anlıyoruz....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ne vergisi?Gemideki ürünler satılmak için mi götürülüyordu?

Türk bandırasında ağır vergiler olduğu için gemi ticareti ile uğraşan kişi ve kurumlar vergi avantajı sağlayan ülkelerden badıra alıyor.

Fakat okuduğum yazılarda bandıranın kısa süre önce değiştirildiği yazıyor,

Burda akıllara bu işin bir tezgahmı olduğu sorusu çıkıyor, bandıra Türk olmadığı için TC 'nin hukuk yoluna gidebilme şansı yok.

AKP hükümetine güvenebilsem net cevap yazıcam fakat perde önünde israil karşıtlığı perde arkasında her türlü maddi kaynağı Yahudilere peşkeş çektiği için bandıranın niye değiştiğini bekleyip görücez.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Albatros,

Sen meselelere pembe çerçeveli insanlık gözlüğüyle bakıyor olabilirsin ama siyaset ve uluslararası ilişkiler bu evrensel iyimserlik söylemleriyle şekillenmiyor.

Yazı ve yorumlarını okuduğumda bir TUDEH’linin 1978’lerdeki tavrını/ iyi niyetini görüyorum ve 1981 - 1982 yıllarında binlercesinin jet hızıyla yapılan sözüm ona yargılamalarla idam edilişini hatırlıyorum.

Söylediğim gibi ben siyasal islam temsilcilerine inanmıyorum,güvenmiyorum ve bu eylemde de asıl amacın perdelendiğini düşünüyorum.İnsanlar hakkında peynir ekmek gibi ölüm fetvaları yayınlayanlar,insanları diri diri yakanlar gemilerde bulunan 5-10 yabancının canını mı önemseyecek ,güldürme beni ...

Bir önceki mesajımda habersol’dan alıntıladığım sorular birçok kişinin olduğu gibi benimde bilincimi bulandırıyor açıkçası.

Haa demişsin ki “Gazze ablukası hiçbir şekilde meşru ve mazur gösterilemez” buna katılıyorum.Ancak izledikleri siyasetle,yaptıkları anlaşmalarla bu ülkenin ulaşımını,iletişimini,tarımını İsrail’e peşkeş çekenlerin İsrail karşıtıymışşşşş gibi görünerek şov yapmalarını kabullenemiyorum.Vıcık vıcık üç kağıtçılık,samimiyetsizlik,riyakarlık akıyor suratlarından.One minute’in arkasından İsrail’e verilen tavizleri araştırır ve sonuçlarını görürsen ne demek istediğimi anlarsın.

“Gazze ablukası hiçbir şekilde meşru ve mazur gösterilemez” ise ve o gemideki siyasal islamcıların tümü hücrelerine kadar buna inanmışlar ise buyursunlar Hamas saflarına katılsınlar ,gemilerin üzerinde şov yapmasınlar.

Filistin davasına hizmet için Türkiye devrimcilerinin 1970 li yıllardaki özverisini hatırlayalım. Yücel Özbek, Bora Gözen, Cafer Topçu, Ali Kiraz, Gürol İlban, Şükrü Öktü, Ahmet Özdemir isimli devrimciler 21 Şubat 1973 ‘de Filistin'de Filistin için ölmediler mi ? Mit ve Mossad işbirliği ile katledilmediler mi ?

E hadi buyursunlar müslüman kardeşlerimiz,samimiyetlerini görelim,cennet onları bekliyor...NOKTA

Link to post
Sitelerde Paylaş

Albatros,

Sen meselelere pembe çerçeveli insanlık gözlüğüyle bakıyor olabilirsin ama siyaset ve uluslararası ilişkiler bu evrensel iyimserlik söylemleriyle şekillenmiyor.

Yazı ve yorumlarını okuduğumda bir TUDEH’linin 1978’lerdeki tavrını/ iyi niyetini görüyorum ve 1981 - 1982 yıllarında binlercesinin jet hızıyla yapılan sözüm ona yargılamalarla idam edilişini hatırlıyorum.

Söylediğim gibi ben siyasal islam temsilcilerine inanmıyorum,güvenmiyorum ve bu eylemde de asıl amacın perdelendiğini düşünüyorum.İnsanlar hakkında peynir ekmek gibi ölüm fetvaları yayınlayanlar,insanları diri diri yakanlar gemilerde bulunan 5-10 yabancının canını mı önemseyecek ,güldürme beni ...

Bir önceki mesajımda habersol’dan alıntıladığım sorular birçok kişinin olduğu gibi benimde bilincimi bulandırıyor açıkçası.

Haa demişsin ki “Gazze ablukası hiçbir şekilde meşru ve mazur gösterilemez” buna katılıyorum.Ancak izledikleri siyasetle,yaptıkları anlaşmalarla bu ülkenin ulaşımını,iletişimini,tarımını İsrail’e peşkeş çekenlerin İsrail karşıtıymışşşşş gibi görünerek şov yapmalarını kabullenemiyorum.Vıcık vıcık üç kağıtçılık,samimiyetsizlik,riyakarlık akıyor suratlarından.One minute’in arkasından İsrail’e verilen tavizleri araştırır ve sonuçlarını görürsen ne demek istediğimi anlarsın.

“Gazze ablukası hiçbir şekilde meşru ve mazur gösterilemez” ise ve o gemideki siyasal islamcıların tümü hücrelerine kadar buna inanmışlar ise buyursunlar Hamas saflarına katılsınlar ,gemilerin üzerinde şov yapmasınlar.

Filistin davasına hizmet için Türkiye devrimcilerinin 1970 li yıllardaki özverisini hatırlayalım. Yücel Özbek, Bora Gözen, Cafer Topçu, Ali Kiraz, Gürol İlban, Şükrü Öktü, Ahmet Özdemir isimli devrimciler 21 Şubat 1973 ‘de Filistin'de Filistin için ölmediler mi ? Mit ve Mossad işbirliği ile katledilmediler mi ?

E hadi buyursunlar müslüman kardeşlerimiz,samimiyetlerini görelim,cennet onları bekliyor...NOKTA

Burada islamcı sağın Filistin sorunu üzerindeki meşruiyeti ve politik hattını tartışıyor olsaydık elbettteki Tayyip-gillerin ''one minut'' zırvalığını ayrı bir gözle değerlendirecektik. Gel gör ki, bu organizasyon, tek bir grubun inisiyatifinde olan bir tertip değil ki biz işin yalnızca bu boyutuyla ilgilenelim. Fakat, o yazı, siyasal islam'ı öne çıkarıp israil'in eylemlerini gölgelemek adına tezgahlanmış ucuz bir demogojiden başka bir şey değil ki.

İhh derneği de öyle gizil amaçları olan, radikal bir grup falan değil. Buna dair elimizde herhangi bir veri yok. Bunun, israil sağı ve Amerikan menşeili Wall Street Journal tarzı yayın organlarında zaman zaman islamcı gruplar hakkında dillendirilen tezlerden farkı yok. Türkiye'deki yayın organlarında israil sağı ve amerikan neoconlarına yakın duran isimlerin makaleleri yayınlanır ve ne hikmetse bizim ulusalcıların tezlerinin tipik birer kopyasıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Basliktaki ilk iletideki idaalari cidden ciddiye alan varmi ?!

Saci uzun akli kisa birisi yemis kuru fasulyayi yemis kuru fasulyayi, sonra bu gerceklikten yoksun bu idaalari arka arkaya siralamis. Neymis gemilerde kimler varmistda, Organistörler arkasinda kimler varmisda.

bunlari yazan, bu organisasyonu düzenleyenlerin türkiy mensili oldugunu düsünüyor galiba, veya müslüman oldugunu :) peki bu akli evvel bunlari yazmasina yazdi'da, birde bu yazilanlara hak verenlere ne demeli ?!

hic mi takip etmiyorsunuz dünya siyasetini ?!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ne vergisi?Gemideki ürünler satılmak için mi götürülüyordu?

Geminin kendi vergileri nedeniyle çoğu gemi ya Malta, Panama veya Comoros tarzı küçük ülke bayraklarını taşır. Türk Bayraklı gemiler vergilerini Türkeiyeye öder ve vergileri ağırdır... Geminin isminin bağlı bulunduğu bayrakla ilişkisi yoktur.

Zaten son dakika evraklarıyla o geminin ne taklalar attığı durum sakinleşince medyaya dökülecektir. Az daha sabır...

Deniz otobüsüyle uluslararı sevkıyat....

Comoros Bayrağı: (Komor/Kamer Adaları)

comorosfl.jpg

http://www.ulkeler.net/komor.htm

Link to post
Sitelerde Paylaş

Basliktaki ilk iletideki idaalari cidden ciddiye alan varmi ?!

Saci uzun akli kisa birisi yemis kuru fasulyayi yemis kuru fasulyayi, sonra bu gerceklikten yoksun bu idaalari arka arkaya siralamis. Neymis gemilerde kimler varmistda, Organistörler arkasinda kimler varmisda.

bunlari yazan, bu organisasyonu düzenleyenlerin türkiy mensili oldugunu düsünüyor galiba, veya müslüman oldugunu :) peki bu akli evvel bunlari yazmasina yazdi'da, birde bu yazilanlara hak verenlere ne demeli ?!

hic mi takip etmiyorsunuz dünya siyasetini ?!

Dikkatli okursan eğer " Evet İHH kaynağını açıklayamadığı parasal gücüyle gemiler satın almakta ve göreceği muameleyi bile bile bu eylemde ısrar etmektedir.Neden bu yardımlar devlet yetkilileri aracılığıyla,Kızılay,Kızılhaç aracılığıyla gönderilmiyor.Neden İsrail'in malzemeleri farklı bir limana indirme ve oradan Gazze limanına ulaştırma teklifi kabul edilmiyor ?

İHH'nın bir taşla vurduğu kuş sayısını düşünürseniz eğer bunun bir komplo olduğunu düşünmenin çok da uçuk bir düşünce olmadığını anlayabilirsiniz..." dediğimi ve bu işi organize edenlerin farklı merkezler olduğunu, bu konuda da samimiyetine en son güvenilecek islamcıların kullanıldığını ima ettiğimi anlayabilirsin.

Slogan atma,fikirlerini paylaş...

Link to post
Sitelerde Paylaş

bu durum türkiye nin uluslarası hukuki haklarını engeller mi..?

Şöyle anlatayım.

Gemi Comoro bayrağından başka bayrak taşıyamaz teknik olarak.

Bildiğimiz göndere çekilen bayrak varya işte o bayrak sadece Comoro olabilir.

Eğer gemidekiler sırf karşı tarafı yanıltmak için 2. bir ülke bayrağı kullanırsa ya da sahtekarlıkla kağıt üzerinde 2. bir ülkeye daha kayıtlamışlarsa gemiyi, o gemi bayraksız sayılır.

Yani özetle o gemide ya Comoro bayrağı dalgalanır ya da Comoro bayrağı...

Comoro bayraklı bir gemide Türk bayrağı yada Filistin bayrağı dalgalanırsa o gemi bayraksız statüsüne girer.

Bunlar işin teknik kısmı tabi...

Mavi Marmara bu konuda yeniktir. Keşke daha akıllı davranılsaydı...

image002_14_.jpg

(Bir de bu gemi ne zaman M/V statüsü aldı onu öğrenemedim, çünkü eski bir deniz otobüsü)

tarihinde Afrodit tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...